Sakarya Üniversitesi Bireysel Danışma Uygulamaları


Alternatif öyküler ve yeniden yazma



Yüklə 408,13 Kb.
səhifə18/19
tarix31.10.2017
ölçüsü408,13 Kb.
#24242
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19

Alternatif öyküler ve yeniden yazma:


Amaç:

Öyküsel görüşmenin dönüm noktası, danışanların, sorunla sarmalanmış hikayeyle yaşamak ile alternatif bir hikaye yaratmak arasında yapacakları seçimde yatmaktadır. Yeni öykülerin yapılandırılması eskilerin yapılarının bozulmasıyla birlikte olur.



Nasıl uygulanır?:

Terapist, sorunlu hikayenin içinde gizlenmiş olan olumlu öğelerin ip uçlarını arar ve bu uygunluğu temel alarak bir hikaye oluşturur. Terapist, biricik olasılıklı soruları kullanarak, geleceğe odaklanır. Terapist ister kendiliğinden olan isterse de birbiriyle tutarlı sorularla yürüyen bir konuşmayla, yeni olasılıkları çıkartmaya çalışır ve bu olasılıkları insanların getirdiği hayat öyküsellerinin ve süreçlerinin içine yerleştirir.


Örnek:

Kişide zaten bulunan uygun durumlar ortaya çıkarılmaya çalışılır.

Öyküsel terapist başlangıç için şu soruyu sorar:

“Bu sorunun etkisinden kurtulduğunuz hiç oldu mu?”.



Dikkat edilmesi gerekenler:

Alternatif hikayelerin ya da öyküsellerin geliştirilmesi çok etkili bir umudun doğmasına neden olur.



Kanıtın kayıt altına alınması (mektup):


Amaç:

Danışanların kazanımlarını bir araya getirecek tekniklerden birisi mektup yazmadır. Terapist tarafından yazılan öyküsel mektuplar, oturumları kayıt altına alır ve sorunun dışsallaştırma tanımını da içerebilir. Bu türden mektuplar aynı zamanda, danışanın bir oturum sonucunda ortaya çıkan yeteneklerinin ve güçlü olma durumlarının kaydedilmesine yararken, diğer taraftan da sorunun danışan üzerindeki etkilerini belgelendirir.



Nasıl uygulanır?:

Bu mektuplar ara sıra iki oturum arasında danışanlara postalanır. Bu mektuplar aynı zamanda, kendi topluluklarında yaşayan diğer insanlara, danışanların sorunlarla baş etmede güçlü ve başarılı olduklarını göstermek için de kullanılır.



Örnek:

Mektuplar için örnek bir kavramsal çerçeve;

Giriş paragrafı, danışanı yeniden bir önceki terapi oturumuna bağlar.

İfadeler, sorunun danışanın üzerindeki önceki ve şimdiki etkilerini özetler.

Oturum sonrasında terapistin üzerinde düşündüğü sorular danışana yöneltilebilir. Sorular geliştirilmekte olan alternatif hikayeyle ilgili olmalıdır.

Dikkat edilmesi gerekenler:

Mektuplar, terapide öğrenilenleri gündelik yaşama taşımayı kolaylaştırır. Öyküsel uygulayıcılar, yeni hikayelerin, onları takdir edecek ve destekleyecek bir grup bulunduğu zaman ancak yerleşik bir hal alabildiğine inanmaktadır. Yeni gelişmeleri takdir eden bir grubun bilinçli olarak aranması söz konusudur. Mektup, tekniği bu amaca uygun olarak kullanmalıdır.



Yıkıcı kültürel varsayımlardan sıyrılmak:


Amaç:

Kişiyi, kendini suçlamaya teşvik eden kültürel etkenlerin kavranması, danışanların hikaye yapılarını bozmalarına yardımcı olur ve bunun yerine daha olumlu ve iyileştirici bir öykü oluşturmalarını kolaylaştırır.



Nasıl uygulanır?:

Kültürel varsayımların ailenin öyküsündeki bağlantılarını keşfetmeye hizmet edecek şekilde uygulanır.



Örnek:

Bu düşüncelere ve alışkanlıklara nasıl kapıldın?

Bu tür düşüncelerin gelişmesine neler neden oldu? gibi sorular sorulabilir.

Dikkat edilmesi gerekenler:

Soruların danışanı kültürel anlamda rahatsız etmeyecek şekilde sorulmasına dikkat edilmelidir.


KAYNAKÇA

Carr A. (1998). Michael White's narratıve therapy. Contemporary Family Therapy. 20(4).

Özü Ö. & Akpınar O. (2010). The basis of narrative therapy: reasons to be used as a tool ofpsychosynthesis. Journal of Transpersonal Research, 2.

Parne M. (2006). Narrative Therapy, Second Edition. SAGE Publications, London.



Shapiro J. & Ross V. (2002). Applications of Narrative Theory and Therapy to the Practice of Family Medicine. Family Medicine, 34(2).

Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi Teknikleri (Fatih USTA)



1-Dereceleme Soruları:

Amacı: Çözüm odaklı terapistler, duygular, ruhsal durum ya da iletişim gibi gözlenmesi kolay olmayan insan deneyimlerindeki değişiklikleri saptamak için, derecelendirme soruları kullanırlar.

Ne zaman kullanılır: Derecelendirme soruları, danışanın bireysel görüşünü, diğer insanlara ilişkin görüşünü ve başkalarının kendi görüşünden etkilenip etkilenmediğini tartışmak için kullanılır (Corey, 2005). Dereceleme soruları 2. ve daha sonraki seanslarda kullanılır (Turnell & Hopwood, 1994).

Nasıl kullanılır: Derecelendirme sorusu genellikle “0 ile 10 değerleri arasında bir ölçek düşünün. Bu ölçekteki 0 değerini terapiye ilk geldiğini an; 10 değerini de, bir mucizenin gerçekleştiği ve sorunlarınızın tamamen çözüldüğü an olarak düşünün. Şu andaki kaygı durumunuza kaç puan verirdiniz?” şeklinde sorulur. Danışan sadece 0’dan 1’e bile ilerlemiş olsa, yine de gelişmiş sayılır. Bunu nasıl başarmıştır? Ölçekte bir numara daha yukarıya gidebilmesi için ne yapması gerekmektedir ? Ölçeklendirme soruları, danışanların, istedikleri değişikliklere ulaşırken atacakları adımlara ve bunun için yaptıkları şeylere daha fazla dikkat etmelerini sağlar (Corey, 2005).

Kurgusal Örnek: Daha iyi bir iletişim için terapiye gelmiş bir çifte olan Ayşe ve Ahmet’e terapist; Şimdi problem ve amaç için bir ölçek uygulaması yapmak istiyorum. 0 ile 10 değerleri arasında bir ölçek düşünün. Bu ölçekteki 0 değerini sürekli kavga ettiğiniz, hiç anlaşamadığınız durumları; 10 değerini de, bir mucizenin gerçekleştiği ve sorunlarınızın tamamen çözüldüğü an olarak düşünün. Terapiye gelmeden önce işler kötü giderken kaç puan verirdiniz? diye sorar. Danışanlardan yanıtlarını alır. Sonra şimdi terapi başarılı olup sonlandığında kaç puan sizi tatmin eder? diye sorar. Danışanda ilerleme varsa bunu nasıl başarmıştır? Ölçekte bir numara daha yukarı gidebilmesi için ne yapması gerekmektedir? gibi sorularla danışanın verdiği yanıtlar tartışılır.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Değerlendirmeyi yapan kişinin danışanın kendisi olduğuna dikkat edilmelidir.

2-Mucize Sorusu Tekniği:

Amacı: Mucize sorusu Çözüm Odaklı Terapi’nin en önemli tekniği olarak kabul edilir. İlk oturumda amacın oluşturulması için kullanılır. Mucize soru tekniği ile danışana sahip olduğu güçlü yanları, olumlu özellikleri ve kaynakları fark ettirilerek kendileri için gerçekçi hedefler belirlemeleri sağlanmaktadır.

Ne zaman kullanılır: Mucize soru, somut, gerçekçi ve erişilebilir amaçlar oluşturmada yetersiz kalan bir danışanla çalışırken kullanılır.

Nasıl kullanılır: Danışana problemin artık yaşanmadığı, hayatını domine etmediği, bir gelecek ve yaşam şekli detayları ile hayal ettirilmektedir (O’Connell, 2001). Mucize soru, genellikle şöyle sorulur: “Eğer mucize olsaydı ve sorunun gece uyuduğunda çözülüverseydi, bu sorunun çözüldüğünü nasıl anlardın ve değişen ne olurdu ?” Bu sorudan sonra danışanlar, sorunlarının ağırlığına rağmen “değişen ne olurdu ?” sorusunun yanıtını vermek için düşünmeye teşvik edilir.

Kurgusal Örnek: Boşanmış anne-babasının tekrar bir araya gelmesini isteyen Ahmet’e terapist bu gerçekleşirse (anne-baba tekrar bir araya gelirse), sende nasıl bir farklılık yaratır? diye sorar.

Ahmet: Bütün ailem tekrar birlikte olurduk.

Terapist: Peki, bütün ailenin bir arada olması, senin için ne sağlardı?

Ahmet: Ailemin bir parçası olduğumu hissederdim.

Terapist: Öyleyse senin için amaç, kendini ailenin bir parçası gibi hissetmek! Şeklinde bir diyalog gerçekleşir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Mucize kavramını kavramsallaştıramayan küçük danışanlarla çalışırken kullanılmamalıdır veya soru biraz değiştirilerek kullanılmalıdır. Mesela soru “Eğer sihirli bir değneğin olsaydı ve senin başının üzerinde sallandığında problemin kaybolsaydı, neler farklı olabilirdi ve kendini ne yapıyorken görmek isterdin”

3- İstisnai Sorular:

Amacı: Amaç sorunun yaşanmadığı zamanlardaki tutumların fark ettirilerek bugünkü yaşantısında daha çok yararlanmasını sağlamaktır (O’Connell, 2001). İstisna soruları, danışanın yaşamında şikayetin bulunmadığı zaman dilimlerindeki detayları ve bu zaman dilimlerinde danışanın neleri farklı yapabildiğini araştırır (O’Hanlon & Weiner-Davis, 2003).

Danışanlara problemin problem olduğu zamanları sormak yerine, problemin yaşanmadığı istisna zamanları sormak daha faydalıdır. Bu şekilde, bozuk olanı tamir etmeye çalışmaktansa, zaten doğru ve iyi gitmekte olan üzerinde durmak daha kolaydır ( Sharry, Madden, & Darmody, 2003). İstisnalar çözüm tohumları olarak düşünülebilirler. Çözüm danışanın zaten sahip olduğu parçalardadır ve bu durumda iki soru önem kazanır.” Bunu nasıl yaptın ve bunu tekrarlamak ya da daha sık yapmak için ne gerekir?” (George, Iveson, & Ratner, 2003:8).



Ne zaman kullanılır: Mucize soru sorulduktan sonra.

Nasıl kullanılır: Danışandan problemin hayatını nasıl etkilediğini anlatması istenir. Çözüm odaklı terapist, danışanı dinlerken bu sorunun yaşanmadığı, ya da daha kolaylıkla üstesinden gelinen zaman dilimlerini belirlemeye çalışır. Danışanın geçmişte başarmış olduğu çözüm yöntemlerini bugüne transfer etmesine de yardımcı olur. Önemli olan sorunun yaşanmadığı zamanları keşfederek bu zaman dilimlerinde neler olduğunun ortaya çıkarılmasıdır.

İstisnalar sıklıkla öğrencilerin mucize soruya ve Başka ne? Sorusuna verdikleri yanıtlardan bulunur. Örneğin mucize sorunun ardından “Azcık bile olsa mucizenin bazı kısımlarının hali hazırda gerçekleştiği andan bahseder misiniz?” şeklinde bir soru sorulabilir. Bunun yanı sıra aşağıdaki soru kalıpları da kullanılabilir;

-Bu problemin yaşanmadığı zamanları anlatır mısınız ?

-Bu durumun olmadığı zamanlar hangileri?

-Bu kadar uzun sürmediği zamanlar hangileri?

-Bu kadar yoğun hissedilmediği zamanlar hangileri?

-Daha iyi hissettiğiniz zamanlar hangileri?

-Sizi en az rahatsız eden zamanlar hangileri?



-Bu dürtüye ne zaman karşı koyuyorsunuz?

Kurgusal Örnek:

Anne: Her zaman beni görmezden geliyor, yokmuşum gibi davranıyor. Okuldan gelince direk odasına gidiyor ve orda ne yaptığını kimse bilmiyor.

Ayşe: Sürekli kavga ettiğimizi söylüyorsun. Odama gidiyorum böylece kavga etmemiş oluyoruz.

Anne: Gördünüz mü? Benden kaçtığını kabul etti. Okuldan eve geldiğinde neden benimle birazcıkta olsa okul veya başka bir şey hakkında konuşmadığını bilmiyorum. Önceden alışkın olduğu gibi.

Terapist: Bir saniye. Ayşe, ne zaman okuldan eve gelip annenle okul hakkında konuştun?

Ayşe: Pek çok kere. Geçen dönem mesela.

Terapist: Bunu yaptığın zaman bir örnek verebilir misin?

Anne: Ben anlatabilirim. Geçen hafta böyle bir durum yaşadık. Bilim projesinin sergi için seçildiğini heyecanlı bir biçimde anlattı bana.

Terapist: Daha fazla detay verebilir misiniz? Hangi gündü mesela?

Anne: Galiba geçen çarşambaydı.

Terapist: Ve o eve geldi.

Anne: Eve heyecanla geldi.

Terapist: Ne yapıyordunuz?

Anne: Her zamanki gibi akşam yemeği hazırlıkları yapıyordum. Ve heyecanla geldi ve ne olduğunu sordum. Bilim projesinin sergi için seçildiğini söyledi.

Terapist: Mutluluk verici olmalı sizin için.

Anne: Evet öyleydi.

Terapist: Sonra ne oldu?

Anne: Üzerinde konuştuk. Projeyle ilgili her şeyi anlattı.

Terapist: Ayşe, Bu olayı hatırlıyor musun?

Ayşe: Tabi ki, Geçen haftaydı. Çok mutluydum.

Terapist: Güzel bir konuşma olduğunu söyleyebilir misin? İkiniz arasında güzel bir konuşma olduğunu?

Ayşe: Elbette, kastettiğim bu benim. Ben her zaman odama gitmiyorum.

Terapist: O anda farklı olan herhangi bir şey var mıydı? Birbirinizle konuşmanız daha kolay mıydı?

Anne: O heyecanlıydı.

Ayşe: Annem sadece dinledi. Başka bir şey yapmadı.

Terapist: Bu harika bir örnek. Teşekkür ederim. Şunu sormak istiyorum: Bu daha sık olsa, Ayşe ilgilendiği ve onun için önemli olan şeyler hakkında konuşsa ve Annesi başka bir şey yapmadan tüm dikkatini vererek onu dinlese. Daha iyi bir iletişim olmaz mı aranızda?

Ayşe: Evet. Kesinlikle.

Anne: Evet.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Özellikle amaçlarla birlikte kullanıldığında etkilidirler.

4- İltifatlar:

Amacı: İltifat, danışanın başarılarını ve güçlü yönlerini onaylamak demektir. Danışandan yolunda giden konularla ilgili davranışlarını aynen devam ettirmesi, istenilen sonucun alınmadığı tutum ve davranışların durdurulması ve de yerine farklı bir yöntem denenmesi istenir (O’Connell, 2001).

Ne zaman kullanılır: Danışan istisnai durumları anlattığında ve danışanın olumlu tutum ve davranışlarından sonra.

Nasıl kullanılır: De Jong & Berg (1998)’e göre, iltifatın birkaç türü bulunmaktadır. Doğrudan iltifat, terapistin danışanın cevabını olumlu değerlendirmesi ya da ona olumlu tepki vermesidir. Örneğin, “Onu düşünmüş olduğun için çok zeki olmalısın!” Dolaylı iltifat ise, danışan hakkında olumlu bazı şeyler ima eden sorudur. Örneğin, “Ev halkının bu denli rahat olmasını nasıl sağlayabildin ?” Son olarak danışan, bizzat kendisine öz-iltifatta bulunabilir: “Okula devam ettiğim için bazı çalışmalar da yapmam gerektiğine karar verdim”. İltifatlar danışanın iyi yaptığı, işe yarayan noktaları vurgulamada yardımcı olur.

Kurgusal Örnek:

Terapist: Bana bazı şeylerin olduğu zamanlardan bahseder misin? Tahtaya bir şeyler yazmak, kitaba bakmak, sıranda oturmak, derse zamanında gitmek gibi. Her bir ders için dosyan var ve daha iyi notlar alıyorsun. Okul gezisine gitmek ve onur listesine girmek. Bunlardan herhangi birini gerçekleştirdiğin bir zaman oldu mu? Bana bunlardan bahseder misin?

Danışan: Daha önceden hep onur listesindeydim.

Terapist: Gerçekten mi? Demek onur listesindeydin. Müthiş. Bu oldukça zor olmalı.

Danışan: Evet.

Terapist: Onur listesinde olmak için neler yapman gerekiyor?

Danışan: İyi davranışlara sahip olman gerekir. Bütün çalışmalarını tamamlaman gerekir. Davranışların ve notların iyi olmalı.

Terapist: Biliyorsun. Bütün zorluklara rağmen onur listesinde yer aldın. Onur listesine nasıl girebildin? Onur listesinde olduğun zamanla şu an arasında farklı olan ne var?

Danışan: Bana söylenilen her şeyi ve ödevlerimi yaptım. Ve sonrada onur listesine girdim.

Terapist: Ahmet, bunu tekrar yapabilirsin eğer istersen. Çünkü bunu yapabilecek kadar zekisin.

Danışan: Evet. Bunu yapabilecek kadar zekiyim. Fakat arkadaşlarımın yanındayken çok konuşuyorum ve kafa şişiriyorum. Onlarla birlikte olmadığım zaman sadece ödevlerimi yapıyorum.

Terapist: Evet. Daha önceden söylediğin gibi arkadaşlarınla çok konuşuyorsun ve bu durum seni okul çalışmalarından alıkoyuyor.

Danışan: Evet.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Çok sık kullanıldığında etkisini yitirebilirler. İltifatların gerçekçi ve davranışa dönük olması önemlidir.

5- Sürpriz Yapma:

Amacı: Teknik, eşlerle ve ailelerle çalışırken terapi sürecinin dışında orta çıkan pozitif sonuçları tanımaya hizmet eder.

Ne zaman kullanılır: Amaçlara ulaşmak için bir ev ödevi olarak

Nasıl kullanılır: Eşlere veya ailelere aşağıdaki yönerge verilir:

-Şu andan gelecek seansımıza kadar diğer kişilere(eş, çocuk veya aile) en az iki sürpriz yapmayı düşüneceksiniz. Sürprizin ne olduğunu onlara söylemiyoruz. Diğer kişilerin görevi sürprizin ne olduğunu bulmak olacak. Seanslar arasında sürprizler hakkında konuşmuyorsunuz. Gelecek seansta bu sürprizleri birlikte tartışacağız.



Bu görevde ailenin bir üyesi diğer üyelere sürpriz yapmak üzere talimat almıştır. Diğer üye ise sürprizin ne olduğunu bulmak için sürekli sürpriz yapacak üyeyi gözlemleme talimatı almıştır. Gelecek seansın başında diğer kişilere gözlemledikleri sürprizin ne olduğu sorulur ve tartışılır.

Kurgusal Örnek: Terapist Ayşe ile görüşüp haftaya kadar anne-babasını mutlu edecek bir sürpriz yapmasını ancak sürprizin ne olduğunu onlara söylememesini ister. Gelecek seans anne-baba Ayşe’nin sürprizinin kendilerine kek yapmak olduğunu doğru biçimde tahmin etmişlerdir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Sürprizlerin maddi olmasından çok davranışa dönük olmasına dikkat edilmelidir.

6- Dışsallaştırma:

Amacı: Bir kişilik özelliği problem ile ilişkili olabilir. Dışsallaştırma tekniği ile terapist problem ve danışan arasında bir boşluk oluşturmaya çalışır. Problem dışsallaştırılınca bazen güçlenip bazen zayıfladığı üzerine düşünmek daha doğal ve kolay bir hale gelir.

Ne zaman kullanılır: Problem hakkında konuşurken

Nasıl kullanılır: Dışsallaştırma da problem benim yerine problem problemdir mantığı vurgulanır.

Kurgusal örnek: Sürekli mükemmeliyetçi olduğunu ifade eden Ahmet’e danışan “Ben mükemmeliyetçiyim” yerine “mükemmeliyetçilik hayatımı zorlaştırıyor”. Şeklinde kendini ifade etmesini salık verir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Dışsallaştırmayı danışanın doğru anladığından emin olunmalı. Dışsallaştırmanın problemi yok saymak olmadığını danışanın fark ettiğinden emin olmalıyız.
7- Problemi Normalleştirme:

Amacı: Danışanların kaygılarını gidermek ve normal yaşamın zorluklarıyla yaşayan bireyler haline getirmek amacıyla kullanılır. Bu teknik danışanların problemlerini daha sakin bir biçimde ele almalarına ve bu problemi yaşayan bireylerin normal dışı olmadıklarını fark etmelerine yardımcı olur.

Ne zaman kullanılır: Danışanların problemleriyle yüzleştirilmesi aşamasında

Nasıl kullanılır: Danışanlara onun yerinde başkaları da olsa benzer biçimde davranacakları söylenir. Bu onlar için önemlidir çünkü kızgınlık hissettiklerinde ayrıca kızgınlıklarının patolojik olduğunu da hissetmektedirler. Yani kızgınlıkları ve patolojik biçimde davranmaları olmak üzere iki problemleri bulunmaktadır. Normalleştirme bu kızgınlıklarını önlemeye ve gerçekte olan durumla yüzleşmelerine yardımcı olur. Terapist danışana “Kızgınlığını anlıyorum. Şu an kızgın olman çok normal” şeklinde bir yönergeyle problemlerini normalleştirmelerine yardımcı olabilir. Bu şekilde onları rahatlatır ve kızgınlıkların ötesine geçmelerine nispeten yardımcı olur.

Kurgusal Örnek: Eşinden boşanmış, işinden atılmış bir danışan danışmada “Kafam karmakarışık, kendimi kandırılmış, mutsuz ve bitkin hissediyorum” şeklinde durumunu özetlemektedir. Problemlerin çocukluktan bu yana hayatından eksik olmadığını ifade etmektedir. Danışan terapist diyaloğu aşağıdaki gibi devam eder;

Terapist: Son dönemde pek çok şey yaşamışsın.

Danışan: Evet, hepsi üst üste geliyor.

Terapist: Kızgınlığını anlıyorum. Şu an kızgın olman çok normal. Senin yerinde başkaları da olsa benzer tepkiler gösterirlerdi.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Çok sık kullanıldığında etkisini yitirebilir. Gerekmedikçe kullanılmamalıdır.
8- Yaz, Oku, Yak Tekniği:

Amacı: Bu teknik özellikle hayatımızda olumsuz hislere sahip olduğumuz ölmüş veya hayatta olan birine karşı etkilidir. Bu bir eş, sevgili, aile, iş arkadaş olabilir. Bitirilmemiş işlerin bitirilmesi amacıyla kullanılır.

Ne zaman kullanılır: Bitirilmemiş işlerle çalışırken kullanılır.

Nasıl kullanılır: Danışandan o kişiye bir mektup yazması istenir. O kişiye karşı ne hissediyorsa bu mektupta hepsini ifade etmesi istenir. Ancak mektup o kişiye gönderilmeyecektir. Terapist danışandan düşüncelerine sınır koymadan ne hissediyorsa yazmakta özgür olduğunu ifade eder. Mektubu kimsenin görmeyeceğini ve yargılamayacağını, onunla ilişkisine dair ne hissediyorsa yazmasını küfür bile edebileceği belirtilir. Mektubu direkt o kişiye yazması önemlidir. Mektup bitince mektubu o kişi karşısındaymış ve ona okuyormuş gibi yaşayarak yüksek sesle okuması istenir. Mektubu birden fazla okuyabilir. Sonra dışarı çıkıp uygun bir ortamda mektubu, mektupla birlikte olumsuz hislerini de yakması istenir.

Kurgusal Örnek: Sevdiği kişiyle evlendirilmemiş Ayşe terapide sevdiğiyle evlenmesine müsaade etmeyen babasına karşı yoğun bir öfke duyduğunu ifade etmiştir. Danışandan babasına bir mektup yazması, bu mektupta ona söylemek istediği her şeyi söylemesi, mektubu o anı yaşıyormuşçasına okuması ve sonra yakması istenmiştir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Hayatta olan birine yazılıyorsa mektubun ona gönderilmemesi önemlidir. Danışanın yaşadığı düşünce ve duygularla yüzleşmeye hazır olduğunda kullanılması önemlidir.

9- İlk Seansta Verilen Görev:

Amacı: İlk seansın sonunda danışanın amaçlarını netleştirmesi amacıyla verilen bir çeşit ev ödevidir.

Ne zaman kullanılır: Genellikle ilk oturumda verilir. Bu teknik ilk oturum ile ikinci oturum arasını kapsar.

Nasıl kullanılır: Terapist danışana “Bir dahaki karşılaşmamıza kadar senden gözlem yapmanı istiyorum. Bu süre boyunca ailende, evliliğinde, hayatında ya da ilişkilerinde gördüğün ve hep olmasını istediğin şeyler hakkında düşün. Bunları bir sonraki oturumda bana anlatabilirsin” denir. İkinci oturumda danışanlara, ne gözledikleri ve gelecekte nelerin olmasını istedikleri sorulur. Bu etkileşim danışanın iyimserliğini ve gelecekle ilgili umutlarını güçlendirir (Corey, 2005).

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Danışanın not tutmasının istenmesi unutmaması açısından önemlidir.

10- Problemin Ne Olduğunu Bulma:

Amacı: Terapist danışanın probleminin ne olduğunu danışandan duymak için bu tekniği kullanır.

Ne zaman kullanılır: İlk seansta kullanılır.

Nasıl kullanılır: Terapist danışana “Bugün seni buraya getiren sebep nedir” şeklinde bir soruyla danışandan problemini anlatmasını ister.

Kurgusal Örnek: Alkol problemi olan bir danışanla örnek uygulama;

Terapist: Bugün seni buraya getiren sebep nedir?

Danışan: Bilmiyorum. İçme problemine bir çözüm bulabileceğini umarak geldim.

Terapist: Haftada kaç kere içiyorsun?

Danışan: Her gün.

Terapist: Her gün aynı oranda mı içiyorsun?

Danışan: Evet. 4 veya 5 yarım litrelik bira içiyorum her gün.

Terapist: Çok içince ne oluyor?

Danışan: Kendimden geçene kadar içmeye devam ediyorum.

Terapist: Ne zamandan beri kendinden geçinceye kadar içiyorsun?

Danışan: Yaklaşık iki yıldır.

Terapist: İki yıl. Başka kim çok içtiğini başka kimler faketti?

Danışan: Annem. Geçen hafta sonu içmememi söyleyince ona vurdum…

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Terapist, danışan problemini anlatırken sessizce dinlemeli, yorum yapmamalı ve ara sıra başı ile danışanı onaylamalıdır (Turnell & Hopwood, 1994).

11- Farklı Bir Şey Yapma:

Amacı: Bu teknik problemi çözmek için hayatında bir şeyleri değiştirmenin gerekliliğine vurgu yapar.

Ne zaman kullanılır: Müdahale aşamasında.

Nasıl kullanılır: Danışandan problem durumda neler yaptığını düşünmesi istenir. Değiştirebildiği herhangi bir şeyi değiştirmesi istenir. Bu değişim zamanlama, yer, söyledikleri, beden dili gibi herhangi bir alanda olabilir.

Kurgusal Örnek: Okuldan eve dönen kızıyla her gün tartışmaktan şikayet eden bir anneden, kızı eve döndüğünde farklı bir şey yapması ve kızının verdiği tepkileri dikkatli bir biçimde izlemesi ve mümkünse not etmesi istenir. Anne beden dilini, söylediklerini veya konuştuğu ortamı değiştirebilir.

12-Soru Sorma:

Amacı: Soru sorma bütün terapi modellerinde önemli bir iletişim aracıdır. Çözüm odaklı terapide de bir iletişim aracı olarak kullanılır.

Ne zaman kullanılır: Terapistler soruları genellikle anamnez alırken, seans başında veya ev ödevi kontrolü yaparken kullanırlar. Çözüm odaklı terapistler bunlarla birlikte ilk iletişimi kurmada ve bir müdahale aracı olarak da iletişimi kullanırlar.

Nasıl kullanılır: Terapist danışana Nelerden hoşlanırsınız?, Ne konuda başarılısınız?, Aileniz hakkında ne söylersiniz?, En iyi arkadaşınız sizi nasıl tarif eder?, Hobileriniz neler ?, Bu seanstan en büyük beklentileriniz neler?, Mucizenin gerçekleşmesinin ilk işareti ne olacak?, Hayatın sizin için iyi gittiğini nasıl anlayacaksınız?, Bu durumun üstesinden nasıl geliyorsunuz?, Her sabah yataktan kalkmanıza güç veren şey nedir?, İşlerin daha da kötüye gitmesini engellemek için neler yapıyorsunuz?, Bu türden bir problemle geçmişte karşılaştığınızda nasıl çözüyordunuz?, Bu (başarı) size kendiniz hakkında ne öğretti?, Şu anda kendiniz hakkında geçen hafta bilmediğiniz ne biliyorsunuz?, Espri anlayışınız yola devam etmenize yardımcı olan niteliklerinizden biri mi?, (Eşiniz) mucizenin gerçekleşmiş olduğunu nasıl anlayacak?

Kurgusal Örnek: Seans başında danışanın kişisel bilgilerini almak için terapist Ahmet’e Bana biraz kendinizden bahseder misiniz?, Hobileriniz neler? Aileniz hakkında ne söylersiniz? gibi sorular yöneltmiştir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Sorular sorgulayıcı bir tarzda sorulmamalıdır. Terapistin evet ve hayır gibi kısa cevaplı sorular yerine, danışanın kendisini ifade edebileceği soruları tercih etmesi önemlidir.

13- Geleceğe Dönük Sorular:

Amacı: Problem çözüldüğünde işlerin nasıl olacağını hayal edebilme yeteneği insanlar için güçlü bir kaynaktır. Çözümü tasvir edebilme gücü çözüme ulaşmayı daha mümkün kılar (Durrant, 1995). Bu teknik sayesinde danışan, sorununun çözüldüğü bir gelecekte yaşamının nasıl olacağına ilişkin fikir sahibi olur.

Ne zaman kullanılır: İlk görüşmede kullanılır.

Nasıl kullanılır: Hastalara, çözümü detaylı bir biçimde tanımlamalarını ve bu çözüme ulaşmalarında yardımcı olmayı sağlayacak, geleceğe odaklı, sorular sorulur. Bu amaçla, genellikle şu sorular sorulur:

-Sorun çözüldüğünde sen ve diğer kişiler için durum nasıl olacak ?

- İşler daha iyi giderken sen neyi farklı yapıyor olacaksın?

- Senin ailen/arkadaşların işlerin daha iyi gittiğini nasıl söyleyecekler?



Kurgusal Örnek: Ailesiyle iletişim problemleri yaşayan Ali’ye terapist ailenle yaşadığın sorun çözüldüğünde sen ve diğer kişiler için durum nasıl olacak? Diye soru yöneltir. Danışanın verdiği yanıtlarla danışana sorunun çözüldüğü bir gelecek hayal ettirilir.

Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: Geleceğe odaklanırken geleceğin pozitif özellikler, istenmeyenden ziyade istenenler üzerinden ifade edilmelidir. Gelecek hayal edilirken ifade edilenlerin küçük, somut ve gözlemlenebilir olmalıdır. Danışanın söylediklerinin danışan için önem taşıyan, gerçekçi, çaba gerektireceği düşünülen ve etkileşimsel olmasına dikkat edilmelidir.

KAYNAKLAR

Corey, G. (2005). Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları. (Çev. Tuncay Ergene). Ankara: Mentis Yayıncılık.

De Jong, P. D., & Berg, I. K. (1998). Interviewing for Solutions. Washington: Brooks/Cole Publishing Company.

Durrant, M.(1995). Creative Strategies for School Problems: Solutions for Psychologists and Teachers, New York: W.W. Norton& Company.

George, E., Iveson, C., & Ratner, H. (2003). Solution Focused Brief Therapy, Course Notes, Brief Therapy Practice, London.

O’Connell, B. (2001). Solution-Focused Stress Counseling. Wiltshire: Cromwell Press.

O’Hanlon, B., & Weiner-Davis, M. (2003). In Search Of Solutions, A New Direction In Psychotherapy, New York: W.W. Norton & Company.

Sharry, J., Madden, B., & Darmody, M. (2003). Becoming A Solution Detective, Identifying Your Clients’ Strengths In Practical Brief Therapy, New York: The Haworth Clinical Practice Press.

Sklare, B. G. (1997). Brief Conseling That Works: A Solution Approach for School Counselors. California: Corwin Press Inc.

Turnell, A., & Hopwood, L. (1994). Solution Focudes Brief Theraphy: A first session outline. Case Studies in Brief and Family Therapy, 8(2), 39-51.

Turnell, A., & Hopwood, L. (1994). Solution Focudes Brief Theraphy: An outline for second and subsequent sessions. Case Studies in Brief and Family Therapy, 8(2), 52-64.

GERÇEKLİK TERAPİSİ SÜRECİ VE UYGULANAN TEKNİKLER

GT şimdiye odaklıdır ve GT danışmanları geçmişte olanlara sığınmayı iyi bir şey olarak görmezler. Glasser "yalnızca geçmişteki bir mutsuzluğun tekrar ve tekrar gündeme getirilmesinin bireye yardımcı olabileceği düşüncesini" reddeder. (Glasser, tarih belirtilmemiş, s.1). GT danışmanları kusur bulmakla ya da suçlamakla uğraşmazlar. Şu an ne yapılması gerektiğine ve danışanın yeni seçimler yapabilmesine odaklanır (Wubbolding, 2000).

İyi GT danışmanları geçmişte ne olduğuna bakmamalıdır ve danışanların şu anda kişilerarası ilişki problemleri ile çalışmasına yardımcı olmalıdır (Glasser, tarih belirtilmemiş). Kötü GT danışmanları, danışanlarının içinde bulundukları durumla yüzleşmekten aciz olduklarını düşünürler, bu yüzden de danışanlarına yardım etmeleri mümkün değildir.

GT danışmanları, danışanların seçmiş olduğu semptomlar üzerinde konuşarak bunun için zaman harcamayı pek sevmezler, çünkü buna izin verildiğinde danışan gerçek probleminden uzaklaşmaktadır, danışanın asıl problemi onun kişiler arası ilişkilerde yetersiz olmasıdır. (Glasser, 2000b, s. 9). Danışanın kontrol edemeyeceği şeyler üzerinde (başkalarının davranışları, geçmiş gibi) çok fazla zaman harcamasının bir anlamı yoktur. Eğer bir danışan bu dış etkenlerin biri önemli olduğunu söyleyerek karşı çıkıyorsa, danışman yaşamın adil olması konusunda kimseye hiçbir garantinin verilmediğini, emin olunacak tek şeyin ise insanın kendisini değiştirebileceği olduğunu söyleyebilir.

Wubbolding (2000, 2007) danışma sürecini tanımlamak için WDEP* kısaltması: kullanmaktadır. Bir GT danışmanı, danışanın isteklerini (wants) keşfetmesine yardımcı olur. Yaşamlarının yönünü (direction) ve şu anda ne yaptıklarını (doing) onlara gösterir. En önemlisi de, danışana şu andaki davranışlarının etkili olup olmadığını sorarak onun kendini değerlendirmesini (evaluation) sağlar. Bunun ardından da danışanın basit ve bir başarılabilir bir eylem planı (plans) oluşturmasına yardımcı olur. Artık plan oluştuğunda danışmanı bu plana uyulmadığında getirilen bahaneleri kabul etmez. Eğer bir plan işe başaramazsa başkası denenir- zaten mükemmel plan diye de bir şey yoktur {Glasser, 1992a)

GT danışmanları aktarım (transferans) ve karşıt aktarım (karşıt-transferans) gibi psikallalitik temele dayalı olan kavramlarla ilgilenmezler. Bir GT danışmanı yalnızca kendi kendisi olmalıdır. Aktarım konusundaki herhangi bir konuşma, danışan ve danışmanın birlikte mevcut ilişkisinin sorumluluğunu almaktan kaçınmanın bir yolu olarak görülür. Corey'e (2001) göre, Glassser Freud'un aktarımı (transferansı) danışanı ile kişisel bir ilişki kurmaktan kaçındığı için yarattığını söylemiştir.

Fuller ve Fuller (1999, s.309-317) GT'de sekiz basamaklı bir yaklaşım önermektedir. Bu basamakların hepsi gerçekte birer aşama değildir, bazıları danışmanlar için uyarılar ve öneriler şeklindedir.

Basamak 1. Katılım: Danışman yalnız olan danışan ile arkadaşlık kurar.

Basamak 2. Şu andaki davranışa odaklanma: Danışman ve danışan birlikte danışanın şu an ne yaptığını belirler.

Basamak 3. Değer yargısı: Danışan ve danışman, danışanın mevcut seçimlerini değerlendirirler.

Basamak 4. Sorumlu davranışları planlama: Planlar mantıklı, net ve pozitif olmalıdır.

Basamak 5. Planın taahhüdü: Danışman danışana sorar "Bu planı mı uygularsın? Yoksa Başka bir plan mı yaparsın?".

Basamak 6. Bahaneleri kabul etmemek: Danışan planı uygulamadığında cezalandırılmaz, neden yapmadığına da bakılmaz. Danışman, danışana sadece "Ne zaman yapacaksın?" diye sorar.

Basamak 7 Cezalandırmama: GT danışmanları danışanlarının davranışlarının sonucunu yaşamalarına izin verirler, sonucunda ne olacağını onlara göstermeye ya da cezalandırmaya çalışmazlar. Esasen, dışsal kontrol kuramının ölümcül yedi alışkanlığının hepsi yasaktır.

Basamak 8. İşin ucunu hiç bırakmama: GT danışmanı, sürekli olarak danışanlarına birçok kez denemek gerekse bile sonunda tüm problemlerin çözülebileceği mesajını vermeye çalışırlar.

TERAPÖTİK TEKNİKLER

GT, diğer yaklaşımlardan farklı olarak danışmanların kullanması için birçok teknik belirlememiştir. Tipik bir GT uygulamasında, şu konuların belirlenmesini sağlamak üzere konuşma süreci yaşanır:

(a) Danışanın şu an problem olan ihtiyaçlarını karşılama ve davranışının ne olduğu ve (b) danışanın ihtiyaçlarını karşılamak üzere hangi etkili davranış yollarının seçilebileceği.

SORUŞTURMA TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Terapistin genel amacı, danışanın yaşamının yönetimini eline geçirmesi için onun yalın bir plan oluşturmasına yardımcı olmaktır. Soruşturmanın amacı, ihtiyaçları ve mevcut davranışın ne olduğunu belirlemektir
Uygulama zamanı: Danışanın yaptığı seçimlerini sürdürmesi için de kullanılabilinir. Aşağıdaki son iki soru, danışanın kendini değerlendirmesine yardımcı olmayı amaçlar.
Uygulama şekli: GT danışmanları büyük bir olasılıkla danışanlara pek çok soru soracaktır. Howatt (2001,s,9) en çok kullanılan dört sorunun ne olduğunu belirlemiştir.

(a) Ne istiyorsun ya da gerçekten ne istiyorsun?

(b) Ne yapıyorsun?

(c) Planın nedir?

(d) Yaptıklarını yapmaya devam edersen ne olacak?

Bir diğer anahtar soru ise şudur: "Şu an yapmayı seçtiğin şeylerle (davranışlar ya da düşüncelerle) ne elde etmek istiyorsun? (Glasser, 1992a, s.277). GT danışmanları, genel değil daha çok spesifik konularla ilgilenirler (Glasser, 1992a). Danışanın iyi bir değerlendirme yapabilmesi için seçeneklerinin ne olduğu ayrıntılı olarak belirlenmiş olmalıdır.


Uygulamada dikkat edilecek hususlar: GT danışmanları için önemli olan başka bir soru daha vardır. GT danışmanı, hemen hemen neredeyse sürekli olarak danışana hayatında neyin doğru gittiğini sorar (Wubbolding, 2000). Bu soru umudu sürdürme amacını güder ve danışanın yeni seçimler yaparken güçlü olan yanlarının neler olduğunu ona gösterir.
Kurgusal Örnek:

Ali, Davut'a şu anki davranışlarıyla istediklerini elde edip edemediğini sorar. Davut mutsuz olduğunu, bir işinin olmasını ve Taner ile olan ilişkisini düzeltmek istediğini kabul eder. Davut, Ali'in sorusunu cevaplarken fazla bir şey yapmadığını, böyle devam ederse düşkünler evine gideceğini ve Taner’in hiç dönmeyeceğini söyler.

Ali, Davut'un yapmış olduğu seçimlerinin bugün ne bakımdan işlevsel olduğunu ayrıntılı ve spesifik olarak tanımlaması için ona rehberlik eder. Ona, daha farklı olarak ne planlar yapabileceğini sorar. Davut, gelecek iki hafta içinde iki şey yapacağını söyler: Taner’i arayarak görüşmek için randevu isteyerek ve iş seçeneklerinin neler olduğunu araştırmak. Ali’nin, Donald’ın iş seçeneklerini araştırırken daha spesifik bir plan yapması için ısrarcı olur.

BİBLİYOTERAPİ TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: GT'de danışanlar kitap okumaya, özellikle de Glasser'in kitaplarını okumaya teşvik edilirler.

Uygulama zamanı: GT danışanlarını kısıtlayan bir zaman dilimi yoktur.

Uygulama şekli: . Glasser'in diğer kitapları ise ilişkileri anlamak ve çocuklarla çalışırken yol gösterici olmak amacıyla yazılmıştır (Glasser, 2002; Glasser&Glasser, 2000).

Uygulamada dikkat edilecek hususlar: Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı, Seçim Kuramı (Choice Theory) (Glasser 1998) adlı kitabıdır
Kurgusal Örnek:

Ali , Davut'a Seçim Kuramı ve Bir arada Olmak ve Bir arada Kalmak (Getting Tögether And Staying Tögether) adlı kitaplarını verir. Davut, daha çok bilim kurgu kitaplarını sevdiğini söyleyerek şaka yapar ama bunlardan birisini gelecek danışma oturumundan önce okumayı kabul eder.

BEKLENMEYENİ YAPMA TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Beklenmeyeni yapmak, belirli bir teknik olmaktan daha çok danışanların yaratıcı bir şekilde yaşamlarının sorumluluğunu almaları için onlara yardımcı olmak şeklindedir.
Uygulama zamanı: Beklenmeyeni yapmayı gerçekleştirmek üzere, danışmanlar danışanın semptomunu yaşamasını gerektiren paradoksal tekniklerden yararlanmayı düşünebilir.
Uygulama şekli:

Uygulamada dikkat edilecek hususlar: Eğer danışan semptomu yaşamayı kabul ederse ve bunu gerçekleştirirse, o zaman bunun kendi seçimi olduğunu ve kontrolün onda olduğunu kabul etmiş olur. Eğer semptomu yaşamamayı tercih ederse, o zaman da problem kendiliğinden çözülecektir.

Kurgusal Örnek: Örneğin, bir çocuğa şimdi ağlama ya da ağlamak için daha sonra ki bir zamanı bekleme seçeneklerinden birisini seçme şansı da verilebilir (Glasser, 1998).
YENİ BİR ÇERÇEVEYE YERLEŞTİRME TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Yenidenden çerçeveleme, danışanın durumuna farklı bir bakış açısı geliştirmesine yardım eden paradoksal bir yaklaşımdır.

Uygulama zamanı: Örneğin, kompülsif bir danışan davranışı "dikkatli ve kasıtlı olmak" şeklinde yeniden çerçevelendirebilinir.

Uygulama şekli:

Uygulamada dikkat edilecek hususlar:

Kurgusal Örnek:

Ali, Davut'un "heyecan bağımlılığı "nı, işini enerjik bir şekilde yapma olarak yeni bir çerçeveye yerleştirebilir. Ali, Davut'ın bu davranışı yeni bir çerçeveye yerleştirerek sergilemesi için, iş olasılığı olan 15 yeri bir gün içinde ziyaret etmesini isteyebilir.

MİZAH TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Davranış ve ifadeler ile komik bir durum yaratmak.

Uygulama zamanı: Örneğin, Glasser'in (2000a) danışanı Jerry'nin kompulsif davranışlar gösterdiğinde kız arkadaşının "böğürden çalılarının etrafında dolanma" şeklinde bir şarkının sözlerini mırıldanmasını alarak buradan şunu çıkarmıştır: "Kapıyı işte bu şekilde kilitliyordu, (tekrar kilitliyordu, bir daha kilitliyordu"(s. 96). Bundan sonra her ne zaman kapı kilitlemesi konusu olduğunda, bu sözlerin tekrarlanması komik bir durum yaratmıştır.

Uygulama şekli: GT danışmanları, büyük bir olasılıkla kendileri ile ve danışanın sorunu ile özenli bir şekilde dalga geçerler.

Uygulamada dikkat edilecek hususlar: Terapi sürecinin başlangıcında olmamasına dikkat edilir.

Kurgusal Örnek:

Ali, Davut'un alışveriş bağımlısı olmasına özenli bir şekilde takılır. Davut'un "siyah kemer alma" bağımlılığı nedeniyle onun için en mükemmel işin büyük bir mağazanın mal alıcılığını yapmak ya da daha müthiş zengin birisinin kişisel alışverişlerini yapan kişi olmak olduğunu söyler.

KENDİNİ AÇMA TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: GT danışmanlarının samimi ve insancıl olmaları beklenir, bunu sergilemenin bir yolu da danışana karşı açık olmaktır.

Uygulama zamanı:

Uygulama şekli: Wubbolding (2000), danışmanın kendisiyle ilgili bilgileri danışana açıklamasının onunla açık ilişki kurmanın bir yolu olduğunu savunmaktadır.

Uygulamada dikkat edilecek hususlar: Bende buna şunu eklemek istiyorum ki, "kendini açma" ilişkinin danışman yerine danışana odaklaşmasını sağlaması açısından dikkatlice kullanılmayı gerektiren bir tekniktir.

Kurgusal Örnek:

Ali, kendini açma tekniğini nasıl uygulayacağını enine boyuna düşünür. Bunu yaparken yaklaşımında dikkatli olmaya çalışır ve sonunda Davut'la ilişkileri bizim yaşamak zorunda olduğumuz en iyi ve en kötü tecrübeler olarak gördüğünü söylemeye karar verir. Geçmişte kendi mücadelelerinin neler olduğunu pek söylemez. Eğer isterse, bir eğitim programını başlatırken neler yapmak zorunda kaldığını, özellikle bu deneyimden öğrendiklerinin sonra onun için nasıl yararlı olduğunu paylaşabilir de.

METAFORLAR TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Danışanın kendisinin getirdiği metaforları (benzetmeleri) alarak kullanmak, onun algı dünyasını anladığımızı ona iletebilmek için çok önemlidir.

Uygulama zamanı: Örneğin, bir danışan işe gittiğinde kendisini aslanın önüne sürülen bir kuzu gibi hissettiğini söyleyebilir.

Uygulama şekli: Bu durumda, GT danışmanı danışana aslana daha az lezzetli görünmek için kuzunun neler yapabileceğini ya da daha iyi bir durum olarak, kuzunun aslanla arkadaş olmak için neler yapabileceğini sorabilir.

Uygulamada dikkat edilecek hususlar:

Kurgusal Örnek:

Davut kendisini tanımlarken, sümüklü böcek imgesini kullanmaktadır. Davut uyuşuktur, yavaş hareket etmektedir, pek bir motivasyonu yoktur ve eğlenceyi nadiren yaşamaktadır (sümüklüböceklerin yaşamlarında da eğlencenin olmadığını söylemektedir). Ali bir süre bu imgenin üzerinde düşünür ve ardından Davut'un tamamen olmasa bile gerçek olan duruma yaklaştığını, aslında ipek böceğine dönüşecek olan bir tırtıl olduğuna karar verir (gerçekte bu böcekler eğlenmektedirler) Davut’a da şu anda kendi kozasını örmektedir. Ali Davut'a (a) nasıl iyi bir koza olacağını ve (b) nasıl iyi bir böcek olabileceğini sorar.
FİZİKSEL ETKİNLİKLER VE MEDİTASYON TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Glasser ve GT danışmanları, fiziksel etkinliklerin yaradı olduğunu uzun bir süreden beri onaylamaktadırlar. Pozitif Bağımlılık (Positive Addicion) (1976) kitabında, Glasser koşmanın pozitif bağımlılığın yaygın bir şekli olduğunu fakat diğer aktivitelerin de aynı şeyi sağladığını belirtmektedir.
Uygulama zamanı: Tüm pozitif bağımlılık etkinliklerinin ortak bileşeni, bunların farklı bir ruhsal durumun yaşanmasına yol açmasıdır; bunların hepsi de hoş bir trans durumunun yaşanmasını sağlamaktadır.

Uygulama şekli: Glasser; bu ruhsal durumun zihnin "serbest kalmasını" sağladığına ve sonuçta da zihinle bedenin birleştiğine, bunun da sıra dışı bir performans düzeyine ve yaratıcılığa neden olduğuna inanmaktadır (Glasser, 1976).

Uygulamada dikkat edilecek hususlar: Ancak, bu düzeyde pozitif bir bağımlılığa ulaşmak pek öyle kolay değildir; örneğin, en azından altı ay boyunca her gün koşmak gerekebilir. Glasser, meditasyonun pozitif bağımlılık kazanmak için kullanılan ikinci bir yaygın yol olduğunu savunmaktadır (Glasser, 1976). Ancak, tüm egzersizlerde olduğu gibi, meditasyon yapan herkes gerçekten bu ruhsal bağımlılığa ulaşacak diye bir garanti yoktur.

Kurgusal Örnek:

Davut, meditasyon yapabilmek için öyle uzun süreli olarak bir duruma odaklanamayacağını düşünmektedir, bu nedenle Ali Davut’un yapabileceği bazı fiziksel etkinlikleri düşünmesini ister. Donald eskiden boks sporundan hoşlandığını söyler. Ali, Davut'a boks sporunu nasıl yapabileceğini, bunun yollarını bulup bulamayacağını sorar ve Davut 'da bir sonraki haftaya kadar birkaç spor salonuna bakarak bir başlangıç yapabileceğini söyler.

SONUÇLARIN YAŞANMASINA İZİN VERME VEYA SONUÇLARI GÖSTERME TEKNİĞİ

Tekniğin amacı: Problemli bir davranışın tipik bir sonucu, insanın geçici olarak özgürlüğünü ya da sahip olduğu bir ayrıcalığını kaybetmesidir (Fuller & Fuller, 1999).

Uygulama zamanı: Fuller ve Fuller'e göre (1999), bir ceza verilirken, bunun karşıtı olan şeyler yapılmaktadır, genellikle de karşısındaki kişiye kızgınca bir ifade kullanılmaktadır ama sonucun ne olacağını söylerken dostça bir tutum vardır. Sonucun en etkili şekilde gösterilmesi doğal olduğunda gerçekleşir, "çok uykusuzsun çünkü dün gece geç yattın" gibi. İkinci iyi bir yol ise, sosyal kurallara dayalı olarak ortaya çıkan sonuçlardır.

Uygulama şekli: Sınıftaki engelleyici, davranışlarından dolayı çocuğu sınıftan çıkarıp özel bir odaya alarak, onun kendi davranışlarını değerlendirmesine yardımcı olmak, bu duruma uygun olan bir diğer örnek olabilir.
Uygulamada dikkat edilecek hususlar: Bazen, bir sonuç ile ceza arasındaki farkı ayırt etmek zor olmaktadır (Wubboldin, 2000), bu nedenle bunu kullanırken çok dikkatli olunmalıdır. GT'yi savunanlar, bir kimseye davranışının sonuçlarıyla karşılaşmaya izin verilirken, izin veren kişinin bu sıradaki tutumun önemli olduğunu söylemektedirler. Hatalar öğrenmek için bir fırsat olarak görülmelidir; kişiye kuralların ne olduğu ve bu kurallar çiğnendiğinde ne olacağı söylenmelidir (Fuller & Fuller 1999).

Kurgusal Örnek:

Davut, işini kaybederek iç karartıcı bir sonucu zaten yaşamıştır. Ayrıca, aşırı olarak harcadığından parasının kalmadığını ve parasız kaldığından dolayı da Taner ile olan ilişkisinin bozulduğunu, bu gibi davranışlarının bir takım istenmeyen sonuçlara neden olduğunu da görebilmektedir.

Yüklə 408,13 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin