Seçimlerde Sosyalist Politika (Seçim Yazıları)



Yüklə 1,4 Mb.
səhifə23/54
tarix07.01.2018
ölçüsü1,4 Mb.
#37343
növüYazı
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   54

İki Farklı ÖDP’li


Önce iki farklı kategoriden ÖDP üyesi veya destekçisinin Seçim İttifakı dolayısıyla Radikal’in İnternet sayfalarında tartışırken yazdıklarını aktaralım:

Birinci Kategoriye Birinci Örnek:

ÖDP nire, HADEP nire?

Devrimci partiler ilkeleriyle vardir. Kürt milliyetçillerinin kuyruguna takilarak sol siyaset yapilamaz. Simdiye kadar böyle bir arayis zaten hataydi, zararin neresinden dönülürse kârdir. Bu meclise girilecekse ilkelerle girilir, bir-iki sandalye kapmak için degil.”

Birinci Kategoriye İkinci Örnek:

Kürt Milliyetçiligi ve ÖDP

ÖDP, HADEP'le birlesmedi. Herkes çilgina döndü... Neden?

Neden!

Acaba sosyalist oldugu var sayilan bir ÖDP,Kürt milliyetçi partisine eklemlenmeli miydi? Sosyalistler; emekçiler ve onlarin dünyayi defalarca sarsmis mücadeleleri ,devrimleri ve görkemli bir okyanus gibi önümüzde duran tarihleri varken HADEP bardaginda bogulmalimiydilar. Ne zamandan beri sosyalizm, kürt milliyetçiligi ile ölçülür oldu? Sosyalizm, kendini bu uyduruk mikro milliyetçiliklerden kurtarmadikça ne kendi halkindan saygi görür,ne de iki ayagi üzerine dogrulabilir.”

Biliyoruz ki ÖDP’nin içinde bu mektuplara yansıyan yaklaşımlar oldukça güçlü olarak temsil edilmektedir. Kürt ulusal hareketini “Mikro (minik) Milliyetçilik”le suçlayan ve böylece kendisinin zımnen “Makro (büyük) Milliyetçi” olduğunu söyleyen veya makro milliyetçiliği daha meşru ve anlaşılabilir gördüğünü ima eden, ezilen bir ulusun ulusal hareketini desteklemek gibi bir nosyondan yoksun olan bu anlayışlar bir istisna değildir ÖDP içinde. Biz kendimiz, üstelik de ÖDP’nin yönetici kadrosunda bulunan kimilerinin, resmi söyleme yansımasa da, Kürt ulusal hareketinden nasıl bir aşağılama ile söz ettiğini, bizzat bir çok kereler gördük ve duyduk.

Bir başka örnek de ÖDP sitesine giren bir devrimcinin uğradığı şokla yazdıkları. Bu gün şöyle bir e-mail geldi bir e-grup’a:

Secim atmosferinin yasandigi bu son gunlerde biraz ODP nin website’ina goz atip formlarini okudum. Hatta kendi akilmca bir yazi yazip karinca kararinca bir destekte ben isteyeyim dedim.



Oraya yazacagim yaziya merhaba arkadaslar, diye baslayip devam etmistim. Hala onlarla paylasabilecek seylerimizin olup olamayacgini, falan tartimaya calisiyordum. Sonra gondermekten vazgectim, siteye goz attim. Ne kadar isabetli bir karar aldigimi anladim. Degil onlarla paylasilacak seyler, icimden arkadaslar, dostlar demek bile gelmedi. Hatta merhaba bile diyemedim.

Sitedeki secimle ilgili yazilarin cogunda DEHAP’in ne kadar milliyetci-irkci oldugu yaziliyor. Anlamadagim bir sey DEHAP bir kac hafta icerisindemi milliyetci-irkci oldu? Cizgisi, geldigi mirasi bilinmiyormuydu? O halde irkci oldugu bilinen bir hareketle nicin ittifak tartismalarina girdi bu adamlar?”

Birinci Kategori ÖDP’liler böyle.

Ama iyi biliyoruz ki ÖDP’liler sadece bu Birinci Kategori ÖDP’lilerden ibaret değildir. Örneğin aynı tartışmada, şöyle yazan ÖDP üyesi veya destekçileri de var.

“Dayanisma mi? o da ne?

kuruldugu günden beri inandigim Ödp tarihi bir hata yapti. bunun nedenleri kesinlikle açiklanmali. Solu birlestirmek için kurulan bir partinin bu hallere düsmesi ne aci. konusup orta bir noktada bulusamadi mi bizim solcularimiz. bence ödp adindaki dayanisma kelimesini bir an önce çikarmali çünkü o partiye bu kelime hiç uymuyor.“

Sadece bunlar da değil, daha düne kadar ÖDP’nin içinde olan Sosyalist Demokrasi Partisi; Sosyalist Emek Hareketi, Toplumsal Özgürlük Platformu gibi parti ve gruplar bu gün DEHAP çatısı altındaki Emek, Barış ve Demokrasi Bloğunu desteklemektedirler ve bunun oluşmasını coşkuyla karşılamaktadırlar. Bu bile ÖDP içinde, ikinci kategoriden ÖDP’lilerin hala hiç de küçümsenmeyecek bir güç olduğunun bir kanıtıdır.

Bloğun dışında kalmasının bu kategoriden taraftarlar arasında, nasıl bir tepki ve memnuniyetsizliğe yol açtığının kanıtlarından biri, ÖDP Merkez Yürütme Kurulu’nun, “Gerçekleşemeyen İttifakın Hikayesi” başlığı altında, yayınlanan savunma ve bu suçun HADEP’de olduğunu kanıtlamaya yönelik metindir. Eğer ÖDP içinde geniş bir kesimde memnuniyetsizlik olmasa, dışındaki solu zaten küçük hatta “ayrıntı” görme ve muhatap kabul etmeme geleneğinin güçlü olduğu ÖDP MYK’sının böyle uzun bir metin hazırlaması ve altına imza koyması düşünülemezdi.

Aslında MYK’nın “Gerçekleşemeyen İttifakın Hikayesi” başlıklı karar-metni bir anlamda, yukarıdaki alıntılara yansıyan Birinci Kategoriden ÖDP’lilerin, İkinci Kategoriden ÖDP’lilerin tepkisini yatıştırma ve ikna çabasıdır.



Birinci Kategoriden ÖDP’lilerin Temeli

ÖDP dünyada ve Türkiye’de geriliğin ve gericiliğin zirvede olduğu bir dönemde kuruldu. Bir yanda, Duvarın ve Sovyetler Birliği’nin çökmesinin yarattığı, kapitalizmin tarihsel bir zafer kazandığı; gerici bir ideolojik iklimin egemen olduğu bir dünyanın; diğer yanda bu dönüşümün Türkiye’ye yansıması sonucu, ezilen Kürt ulusunun kurtuluş mücadelesinin bu gelişmeler sonucu tüm yedeklerini yitirdiği; Özel savaşın başını alıp gittiği; toplumsal çürümenin ve milliyetçiliğin toplumun tüm dokularını bir metastas yapmış bir kanser gibi sardığı bir Türkiye’nin ortamında kurulmuştur. Böyle bir dönemde kurulan bir partiye akanlar büyük ölçüde bu dönemin eğilimlerini, ön yargılarını da beraberlerinde o örgüte taşırlar.

Elbette bir parti böyle dönemde de kurulabilir. Ama böyle bir dönemde kurulmuş bir partinin temel görevli, hatta tarihsel işlevi, bu gericilik karşısında akıntıya karşı yüzmektir, bu da ideolojik saflık ve teorik mücadele demektir. ÖDP’de ise olmayan budur. ÖDP dönemin eğilimlerine karşı bir ideolojik mücadele kalesi olmak bir yana, bu eğilimlerin kendisini ifade ettiği bir örgüt olmuştur.

Örneğin ÖDP destekleyicisi ve üyesi birinin yukarıdaki alıntılarda olduğu gibi, Kürt Ulusal Hareketini, Özel Savaş Dairesi’nin sol versiyonlarının diliyle “Mikro Milliyetçilik” olarak tanımlaması ve ÖDP üye ve organlarından bu gibi ifadelere karşı hiçbir tepki gösterilmemesi – gerçekten devrimci ve enternasyonalist bir örgütte, böyle bir ifade, yangın alarmı anlamına gelir, ve derhal böyle görüşlerin Örgüt üyeliği ile bağdaşmayacağı kesin bir dille açıklanır – gerçeği, ÖDP’nin bizzat o gericilik eğilimlerinin veya en azından onlarla uzlaşmanın ifadesi olduğu anlamına gelir.

Birinci kategoriden ÖDP’lilere söyleyecek bir sözümüz şimdilik olamaz.

Ama ikinci kategoriden ÖDP’lilere şunu sormadan edemeyeceğiz, niçin hala bu birinci kategoriden ÖDP’lilerle hala aynı çatıyı paylaşıyorlar? Aynı çatıyı paylaşsalar bile onlarla aralarına niçin açıkça mesafe koymuyorlar.

Bu onlar karşısında susarak onlara teslimiyet anlamına gelmez mi?

*

Bundan sonra ÖDP’ye karşı tavrı da gözden geçirmek gerekiyor. ÖDP artık, bir sosyalist olarak eleştirilmemeli. Orta sınıfların partisi olarak ele alınmalı ve tıpkı bir CHP veya SHP’ye yaklaşıldığı gibi yaklaşılmalı. Onlarla artık prensipler üzerine tartışmalar anlamsız. Onlar var olan bir nesnel eğilimin yansıması olarak ele alınmalı ve prensip üzerine tartışmanın yerini pratik ve taktik esneklikler almalı.



ÖDP’nin biteceği sanılmamalı. Son durumu onu sosyalistler içinde tecrit etmiştir ama, devrimci kabarış bütün politik söylemde bir sola kaymaya yol açar. Böyle sola kayma durumunda, ÖDP, sosyal demokratların istediği sol söylemi onlara kolaylıkla sağlayabilir.

31 Ekim 2002 Perşembe

demir@comlink.de

http://www.comlink.de.demir/




Yüklə 1,4 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   54




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin