Ulusun Emekleme Dönemi (105:12-15) Mezopotamya’dan Kenan ülkesine ilk kez geldiklerinde savunmasız bir avuç göçmendiler. Bu ilk günler, hem ülkenin içinde, hem de diğer ülkelerdeki davranışlarıyla sergilenir (Yar.12:1-13; 20:1-18; 28:1 – 29:35). Ama Tanrı onları tehlike ve baskıdan korudu. Firavun (Yar.12:17-20) ve Avimelek gibi (Yar.20:1-18;
Yusuf’un Mısır’ın Yönetimine Atanması (105:16-22) Geçen süre içinde, Kenan ülkesindeciddi bir kıtlık baş gösterdi. Bütün ekmek stokları eridi; temel yaşamsal destek yok olmuştu. Bu kıtlığın nedeni Tanrı’ydı; ama yaptığı sadece bunların gerçekleşmesine izin vermekti... Kötülük asla Tanrı’dan gelmez, ama O, kötülüğe bazen izin verir. Sonra da kötülüğü kendi yüceliği ve halkının iyiliği için bozguna uğratır. Tanrı’nın bu kıtlık dönemi için hazırladığı kişi, Yusuf’tu. Kardeşleri kendisinden nefret ettiği için Mısır’a bir köle olarak satılmıştı. Orada ayartıcı bir kadın tarafından haksız yere suçlanarak hapse atıldı (Yar.39:20). 18’inci ayette Yusuf’un mahkûmiyetine ilişkin kaydedilmiş bazı ayrıntılar buluruz: “Zincir vurup incittiler ayaklarını, demir halka geçirdiler boynuna.” Hapiste geçirdiği iki yıl boyunca Tanrı’nın sözü, onun dua yorumlama ve geleceği önceden bildirme armağanını geliştirdi. Sonunda bu yeteneği firavunun dikkatine sunuldu ve firavun onu yalnızca özgür bırakmakla kalmayıp ülkenin ikinci yetkilisi konumuna atadı. Yusuf’a Mısırlı prenslerüzerinde yetki verdi.Gerektiğinde, Yusuf kendisinden daha yaşlı kişileri bilgelikle eğitecekti.