SöZCÜk düzeyinde anlam gerçek anlam



Yüklə 1,11 Mb.
səhifə6/14
tarix21.08.2018
ölçüsü1,11 Mb.
#73705
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

ÜNLEMLER

*Tek başına anlamı olmayan, cümle içinde “sevinç, şaşma, acıma, pişmanlık, özlem, rahatlama, hiddet” gibi duyguları karşılayan kelimelerdir.

*Ünlemler, esasen ünlem olanlar ve sonradan ünlemleştirilen kelimeler diye ikiye ayrılır.

*Seslenmeler birer ünlemdir.

*Her kelime ses tonuyla ünlem yapılabilir.

Vay be! (şaşma)

Tüh be! (pişmanlık)

O da ne! (şaşma)

Oh be! (rahatlama)

Hadi be! (inanmama )

Vay canına! (şaşma)

Vah vaah! (acıma)

Öf be! (sıkılma)

Ah, aah! (özlem/şikâyet/ can yanması)

Hey!, Hişşt!, Hop, hoop!, Hoppala!, Bravo!, Defol!, Yuuh!, Yandım!, Alçak!, Şerefsiz!, Eyvah!, Yeter artık!, Yaşa!

Bu ne cüret!

Hırsız var!
**Alma mazlumun ahını… (isim)

EYLEMLER (FİİLLER)

Dilde hareketleri karşılayan kelimelerdir. Bir işi, durumu ya da oluşu zamana ve kişilere bağlı olarak anlatan kelimelerdir.

Eylemler -mek/-mak ekini alabilme yönünden diğer sözcüklerden (ad soylu sözcüklerden) ayrılır.

EYLEMLER KARŞILADIĞI HAREKETİN NİTELİĞİNE GÖRE ÜÇE AYRILIR:

1. KILIŞ (İŞ) EYLEMLERİ: Bir öznenin iradesiyle gerçekleşen ve nesneye ihtiyaç duyan eylemlerdir.

Bu eylemlerden önce “onu” sözcüğü söylenebilir.

ye-, iç-, al-, taşı-, kes-, böl-, ayır-, kır-, temizle-, kaz-, kazı-, yak-, yık-, ölç-, as-, döv-, boğ-, sil-, oku-, yakala-, düşün-, bağla- vb.
2. DURUM EYLEMLERİ: Nesneye ihtiyaç duymayan eylemlerdir. Durum eylemlerinin bir bölümünde hareket vardır, bir bölümü ise bir durumu ifade eder.

Bu eylemlerden önce “onu” sözcüğü söylenemez.

otur-, kalk-, uzan-, doğrul-, çekil-, bağır-, ağla-, gül-, bak-, kız-, üzül-, küs-, sevin-, yas tut-, güven-, çekin- vb.

3. OLUŞ EYLEMLERİ: Kendiliğinden olan eylemlerdir. Bunlarda irade de, hareket de yoktur.

Bu eylemlerden önce “onu” sözcüğü söylenemez.

sarar-, sol-, acık-, doy-, uza-, geliş-, büyü-, morar-, terle-, paslan-, yaşlan-, fenalaş-, iyileş- vb.
FİİL ÇEKİMİ

Fiillerin kip ve şahıs bildirecek biçimde yapılanmasına FİİL ÇEKİMİ denir.



ÇEKİMLİ FİİL: Kip ve şahıs eki almış eylemlere ÇEKİMLİ EYLEM denir.

FİİLLERDE KİP

Eylemlerde zaman kavramını karşılayan; ayrıca gereklilik, dilek-şart, istek ve emir gibi anlamları sağlayan eklere KİP denir.

Türkçede beşi haber, dördü dilek kipi olmak üzere 9 kip vardır.

A. HABER (BİLDİRME ) KİPLERİ: 5 temel zamandan oluşur. Zaman kavramı haber kiplerinde vardır, dilek kiplerinde yoktur.

1. GÖRÜLEN (BİLİNEN, BELİRLİ,-di’li) GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ:

Bu kip, yapılan ya da görülen eylemleri anlatmak için kullanılır.

Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda

Yollarını bekledim görüneceksin diye

Ağır ağır yanımdan geçti deve kervanı

Bir tarafta göründü beldenin viran hanı



2. ÖĞRENİLEN (DUYULAN,-miş’li) GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ: Bu kip, ya başkasından duyulan ya da sonradan farkına varılan eylemleri anlatmak için kullanılır.

Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burada (başkasından duyma)

Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam (başkasından duyma)

Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine



Uzanmışım kalmışım yaylının şiltesine (sonradan farkına varma)
*Gerçekleşmiş eylemlerin tespiti de bu kip kapsamındadır.

“Bir gün camı açtım ki ufuk bir kara perde…

Sahrayı beyazlar bürümüş, yollar uyuşmuş .”

Fani bir iz bırakmış burada yatmışsa kimler.

Pantolonun çamur olmuş.

Çorba çok tuzlu olmuş.



3. ŞİMDİKİ ZAMAN KİPİ(-yor):Eylemin söylendiği anda yapıldığını belirten kiptir.

*İş ile anlatışın aynı anda olduğu kiptir.

Bir güzel şarkı söylüyor rüzgâr.

Otobüs bekliyorlar durakta.

Güneş altın rengiyle görünüyor uzakta.

İçeride maç izliyorlar.

Bu testi çözmeni istiyorum.

* On yıldır bu kurumda çalışıyorum.



*-mekte/-makta eki şimdiki zaman eki olarak kullanılmaktadır.

Sorunlar için çözüm düşünmekteyiz.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer.

4. GELECEK ZAMAN KİPİ(-ecek / -acak): Eylemin söylendiği andan sonra yapılacağını belirten kiptir.

Birazdan günün ilk ışıkları belirecek.

İnsanlar anlayacak bir gün gerçekleri.

Artık sana yardım etmeyeceğim.

İzmir’e taşınacaklar.

5. GENİŞ ZAMAN KİPİ (-r/-er/ -ar/-ır/ -ir/-ur/ -ür, -me/-ma,-mez/-maz): Eylemin herhangi bir zamanda yapılabildiğini gösteren kiptir. Geniş zaman tüm zamanları içerir.

Mikroplu sular tifoya yol açar.

Düşenin dostu olmaz.

Düzenli çalışmalar hep iyi sonuçlar verir.

Ben kimseye yağcılık yapmam.

Buralarda kar ilk olarak şu dağa düşer.

Dedikoduyu sevmezler onlar.

Acı haber tez duyulur.

Sen anlaşamazsın bu adamla.

B. DİLEK (TASARLAMA) KİPLERİ:

Bu kiplerde zaman kavramı yoktur. İşin yapılıp yapılmayacağı da belli değildir.

Dilek kiplerinin geleceğe yönelik bir anlamı vardır.

1. GEREKLİLİK KİPİ(-meli/ -malı): Eylemin yapılması gerektiğini bildiren kiptir.

Ülkemizin çölleşmesine izin vermemeliyiz.

Çalıştığınız ortama uyum sağlamalısınız.

Haksızlıklar karşısında susmamalısın.

Her iş zamanında yapılmalı.

*Gereklilik kipi olasılık (ihtimal) anlamı da sağlar.

Bahsettikleri şu kitap olmalı.

İstanbul’a varmış olmalılar.

Yine uykuda kalmış olmalı.
2. DİLEK-ŞART KİPİ (-se/-sa): Dilek ve şart anlamını bir arada sağlayan kiptir.

Bağırmadan konuşsan daha iyi anlarım.

Yardım etseniz işimiz çabuk biter.

*Dilek-şart kipi istek anlamı da sağlar.

“Büyük randevu bilsem nerede, saat kaçta;

Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta.”

“Bir kuş olsam, uçsam sana, süzülsem sokaklarında,

Çiğdem olsam, çiçek açsam kavuran o toprağında.”

“Kimseler duymasa şair gönlümün

Sende karar kıldığını”

3. İSTEK KİPİ(-e/-a): Eyleme isteklenme bildiren kiptir. Daha çok 1. tekil ve 1. çoğul şahıs çekimleri kullanılır.

Kul olayım kalem tutan ellere.

Onları da davet edelim.

Ne ışıkta gezeyim ne göze görüneyim.

Yolun açık ola.

Kapı önünde beklemeyelim.

Sürüm sürüm sürünesin.

“Bir garip ölmüş diyeler,

Üç günden sonra duyalar,

Soğuk su ile yuyalar,

Şöyle garip bencileyin.” (Yunus Emre)



4. EMİR KİPİ: Emir eylemin kök ya da gövdesiyle yapılır. 1. tekil ve 1. çoğul şahsın emri yoktur.

İçlenme tabiattaki yekpare kederden,

Bu soruyu da sen oku.

Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler.”

Sınavı hemen başlatsın.


FİİLLERDE KİP (ZAMAN/ANLAM)KAYMASI:

Bir kipin kendi anlamı dışında başka bir kipin anlamını verecek biçimde kullanılmasıdır. Kip kayması anlatım bozukluğu değildir. Anlam kaymasına rastlanan başlıca kipler:



1. Geniş Zaman Kipi Yerine Şimdiki Zaman Kipi

Her gün yedi saat çalışıyorum. (çalışırım)

Böyle konuşmalar hoşumuza gitmiyor. (gitmez)

Bu adam sürekli bu çocukla dalga geçiyor. ( dalga geçer)



2. Öğrenilen Geçmiş Zaman Kipi Yerine Şimdiki Zaman Kipi

Dedesi, Balkan Savaşı’nda şehit düşüyor. (düşmüş)

Eser, Fransız İhtilali yıllarında yazılıyor. (yazılmış)

3. Görülen Geçmiş Zaman Kipi Yerine Şimdiki Zaman Kipi

İhtiyarla uzun uzun sohbet ediyor, sonra yola koyuluyoruz. (sohbet ettik, yola koyulduk)



4. Gelecek Zaman Kipi Yerine Şimdiki Zaman Kipi

Misafirlerimiz birazdan gidiyorlar. (gidecekler)

Bir hafta sonra kitap fuarı açılıyor. (açılacak)

5. Gelecek Zaman Kipi Yerine Geniş Zaman Kipi

Az sonra gelir Müdür Bey.(gelecek)

Bütün dertler biter bir gün. (bitecek)

6. Öğrenilen Geçmiş Zaman Kipi Yerine Geniş Zaman Kipi

Nasrettin Hoca bir gün gölün kıyısına iner. (inmiş)

Fatih, İstanbul’u kuşatır. (kuşatmış)

7. Emir Kipi Yerine Geniş Zaman Kipi

Alışverişinizi yapar yapmaz eve dönersiniz.(dönün)

Ankara’ya ulaşınca beni ararsın . (ara)

8. Emir Kipi Yerine Geniş Zamanın Soru Şekli

Pencereyi açar mısın?(aç)

Bir kalem verebilir misiniz? (verin)

9. Emir Kipi Yerine Gelecek Zaman Kipi

Çalışmalar bitince hemen bizi arayacaksın. (ara)

Bir daha yalan söylemeyeceksin. (söyleme)

10. Gereklilik Kipi Yerine Gelecek Zaman Kipi

Geç kaldığına göre işi çıkmış olacak. (olmalı)



11. İstek Kipi Yerine Emir Kipi

Her şey gönlünüzce olsun. (ola)

Allah ne muradın varsa versin. (vere)

12. Emir Kipi Yerine İstek Kipi

Arkadaşlar, lütfen konuşmayalım. (konuşmayın)



EK EYLEM (EK FİİL)

İsim soylu (ad soylu) sözcükleri yüklemleştiren, ayrıca birleşik çekimli (birleşik zamanlı) eylemler oluşturan eke EK EYLEM (EK FİİL) denir.

* Ek eylemin olumsuzu “değil” kelimesiyle yapılır.

* Ek eylemin ad soylulara ve eylemlere yönelik iki ana görevi vardır.



A. EK EYLEMİN İSİM SOYLU (AD SOYLU) SÖZCÜKLERİ YÜKLEMLEŞTİRMESİ

Ek eylem isim soylu (ad soylu) sözcükleri 4 kipte yüklem yapar.



1. EK EYLEMİN GÖRÜLEN GEÇMİŞ ZAMANI (i-di):

Geçen hafta çok hastaydım. (hasta i-di-m)

Aradığım kitap buydu. (bu i-di)

Bu, çok çetin bir savaştı. (çok çetin bir savaş i-di)

Çay buz gibiydi.(buz gibi i-di)

Bunları söyleyen kendisiydi. (kendisi i-di)

Durumu iyi değildi. (iyi değil i-di)

Yetkili kişi bendim. (ben i-di-m)

Dün siz de çarşıdaydınız. (çarşıda i-di-niz)

*En iyisi konuşmamaktı.(konuşmamak i-di)

*O, içimizde en çok çalışandı. (çalışan i-di)

2. EK EYLEMİN ÖĞRENİLEN GEÇMİŞ ZAMANI (i-miş):

Bu kitap da 25 TL’ymiş. (25 TL i-miş)

Asıl suçlu sizmişsiniz. (siz i-miş-siniz)

O cadde trafiğe kapalıymış. (kapalı i-miş)

Çocukcağız sabahtan beri açmış. (aç i-miş)

Dedesi şu bastonlu ihtiyarmış.( şu bastonlu ihtiyar i-miş)



Ağlamakmış oysa sevmek. (ağlamak i-miş)

Sevmek diye bir şey varmış, (var i-miş)

Sevmek diye bir şey yokmuş. (yok i-miş)

3. EK EYLEMİN ŞARTI (i-se):

Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimiz de. (özgürlük i-se)

Suçlu bensem cezamı çekerim.(ben i-se-m)

Hastaysan dışarı çıkma. (hasta i-se-n)

Hangi araç hızlı ve güvenliyse onu tercih ederiz. (hızlı i-se, güvenli i-se)



Geveze değilsen niye herkes sana kızıyor? (geveze değil i-se-n)

4. EK EYLEMİN GENİŞ ZAMANI: Ek eylemin geniş zamanında ek eylem ve geniş zaman eki düşmüştür. İsme eklenen şahıs ekleri ek eylemin geniş zamanını oluşturur.

isim ek eylem kip şahıs

çalışkan i di m (görülen geçmiş zamanı)

çalışkan i miş im (öğrenilen geçmiş zamanı)

çalışkan i se m (şartı)

çalışkan ? ? im (geniş zamanı)

(Ek eylemin geniş zaman ekleri)

Ben sinirli biriyim.

Biz onların kara gün dostuyuz.

Düştüğüm yollar gibi sonsuzdur benim tasam.

“En ölümsüz eserlerin ilhamı sendedir,

En muhteşem kasidelerin kahramanısın.”

--Nerelisin? --Gaziantepliyim.

*Ek eylemin geniş zamanı, şimdiki zamanı da ifade eder.

Çok yorgunum ve çok ım.



Çarşıdayız şu an.

-Niçin durgunsun?

-Hastayım.

*Ek eylemin geniş zaman eklerinden “-dır/-dir” söylenmeyebilir.

“Şu Metris’in önü bir uzun alan (-dır)

Bir tek seni sevdim, gerisi yalan.” (-dır)

Bu kitap daha kapsamlı. (-dır)



B. EK EYLEMİN BİRLEŞİK ÇEKİMLİ (BİRLEŞİK ZAMANLI) EYLEMLER OLUŞTURMASI

Basit çekimli eylemlere “-di, -miş, -se” eklerinin eklenmesiyle BİRLEŞİK ÇEKİMLİ(BİLEŞİK ZAMANLI) eylemler elde edilir. Ek eylem iki kipi birbirine bağlar.

*Fiil+kip+şahıs eki : BASİT ÇEKİMLİ (BASİT ZAMANLI) EYLEM

tanıyorum (tanı-yor-um), anlatacaksın (anlat-acak-sın), gidebiliriz (gidebil-ir-iz)

*Fiil+kip+kip+şahıs eki : BİRLEŞİK ÇEKİMLİ (BİRLEŞİK ZAMANLI) EYLEM

tanıyordum (tanı-yor i-di-m), anlatacakmışsın (anlat-acak i-miş-sin),

gidebilirsek (gidebil-ir i-se-k)

Birleşik çekimli (birleşik zamanlı) eylemler üçe ayrılır:

1. HİKÂYE BİRLEŞİK ÇEKİMİ (ZAMANI): Haber veya dilek kipi almış eylemlere görülen geçmiş zaman eki “-dı/ -di”nin eklenmesiyle elde edilir.

Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu. (ayır-ıyor i-di) şimdiki zamanın hikâyesi



Gölgelenmişti kayıtsız uyuyan genç adalar (gölgelen-miş i-di) öğrenilen geç. zamanın hikâyesi

söylediydi(söyle-di i-di) görülen geçmiş zamanın hikâyesi ,

ağlardım(ağla-r i-di-m) geniş zamanın hikâyesi

sormazdı(sor-maz i-di) geniş zamanın hikâyesi

okumalıydın(oku-malı i-di-n) gerekliliğin hikâyesi

bekleyecektik(bekle-y-ecek i-di-k) gelecek zamanın hikâyesi

bilseydiniz(bil-se i-di-niz) dilek-şart kipinin hikâyesi

gitmeyeydin(gitme-y-e i-di-n) istek kipinin hikâyesi

anlatır mıydı (anlat-ır mı i-di) geniş zamanın hikâyesi

2. RİVAYET BİRLEŞİK ÇEKİMİ (ZAMANI): Haber veya dilek kipi almış eylemlere öğrenilen geçmiş zaman eki “-mış/ -miş”in eklenmesiyle elde edilir.

*Görülen geçmiş zamanın rivayeti yoktur.

Kimseyle konuşmazmış bu adam. (konuş-maz i-miş) geniş zamanın rivayeti

Hepinizi tanıyormuş kendisi. (tanı-yor i-miş) şimdiki zamanın rivayeti

görmüşmüş (gör-müş i-miş) öğrenilen geçmiş zamanın rivayeti

gidecek miymişiz (git-ecek mi i-miş-iz) gelecek zamanın rivayeti

sorarlarmış (sor-ar-lar i-miş) geniş zamanın rivayeti

bekletmeliymişiz (beklet-meli i-miş-iz) gerekliliğin rivayeti

görmeseymiş ( gör-me-se i-miş) dilek-şart kipinin rivayeti
3. ŞART BİRLEŞİK ÇEKİMİ (ZAMANI): Haber kiplerine ve gereklilik kipine eklenen “-se/-sa” şart ekiyle elde edilir.

*Dilek-şart, istek ve emir kiplerinin şart birleşik çekimi yoktur.

“Hayat bıçağın sırtında,

Yaşa yaşayabilirsen.” (yaşayabil-ir i-se-n) geniş zamanın şartı

yazdıysanız (yaz- i-se-niz) görülen geçmiş zamanın şartı

gelmişlerse (gel-miş-ler i-se) öğrenilen geçmiş zamanın şartı

biliyorsan (bil-iyor i-se-n) şimdiki zamanın şartı

getirecekse ( getir-ecek i-se) gelecek zamanın şartı

beklersek (bekle-r i-se-k) geniş zamanın şartı

sormazsan ( sor-maz i-se-n) geniş zamanın şartı

gitmeliysek( git-meli i-se-k) gerekliliğin şartı

NOT: Birleşik çekimli olmasına rağmen tek zaman kavramı içeren eylemler de vardır. (Bunların biri haber, biri dilek kipi olmalıdır.)

gittiyse (git-ti i-se) sormalıymış (sor-malı i-miş)


*Üç kip yan yana gelirse Katmerli Birleşik Çekim oluşur.

gitmeyecektiysen (git-me-y-ecek i-di i-se-n) gelecek zamanın hikâyesinin şartı

biliyormuşsa (bil-iyor i-miş i-se) şimdiki zamanın rivayetinin şartı
***Ek eylemin geniş zaman eklerinden “-dır/-dir” çekimli eylemlere eklendiğinde olasılık veya kesinlik anlamı sağlar ve birleşik çekim oluşturmaz.

Bu durumu kendisi de biliyordur.(olasılık )

Dersimiz burada sona ermiştir.(kesinlik)

EYLEMSİLER (FİİLİMSİLER)

Fiil kökenli olduğu hâlde isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılan kelimelerdir.

*Fiilden türeyen her isim, sıfat ve zarf eylemsi değildir.

*Eylemsiler eylem özelliğini tam yitirmemiş sözcüklerdir.

*Eylemsilerin özel ekleri vardır. Bu ekleri alan eylemler eylemlikten çıkar, eylemsi; yani ad soylu sözcük olur.

*Eylemsiler birleşik cümleler oluşturur, eylemsi yan cümleciğin yüklemi olur.

*Eylemsinin içinde bulunduğu öge yan cümleciktir.

*Eylemsiler olumsuzluk eki olarak “-me/-ma” alabilir.

*Eylemsiler isimler gibi ek eylemle yüklemleştirilir.

*Eylemsiler üç grupta incelenir:


1.İSİM-FİİLLER (AD-EYLEMLER/ MASTARLAR):

Fiil kök ya da gövdelerine eklenen “-ma, -ış, -mak” ekleriyle elde edilir.

*Bunlar yarı isim, yarı fiildir.

*İsim-fiiller yapılan işin yani eylemin adıdır.

*Ad-eylemler hâl, iyelik, çoğul ve ilgi eklerini alabilir.

Sabahları sahilde bir başına yürümek onu rahatlatıyormuş.

Bunları düşünmeye vaktim yok.

Seninle uğraşmaktan bıktım.

Bugün bizi aramasını beklemiyorduk zaten.

Nehrin akışını izliyorum.

Düğününe bizi çağırmayışının nedenini biliyorum.

Buradan uzaklaşmanızı istiyor.

Olayları çarpıtarak anlatışı hepimizi çileden çıkardı.

Arkadaşım sebepleri sıralayışınıza çok kızdı.

Sizi daha sabırlı olmaya davet ediyorum.

Konuşmak istemiyorum.

Bugün bu konuyu burada seninle konuşmak istemiyorum.


NOT: İsim-fiil ekleri kalıcı isim yapmışsa bunlar eylemsi sayılmaz.

Broşürleri danışmaya bıraktım. (kalıcı isim)

Sana bir şeyler danışmaya geldim. (isim-fiil)

Karın yağışı hızlanıyor. (isim-fiil)

Metrekareye düşen yağışı hesapladık. (kalıcı isim/ kar, yağmur)vb.

Yaşasın yemek yemek. “Yaşasın yemek (kalıcı isim) yemek(isim-fiil).”



Kazmayla şurayı kazmaya başla.

Kazmayla(kalıcı isim) şurayı kazmaya(isim-fiil) başla.”


KALICILIĞA UYGUN KELİMELER: haşlama, kızartma, kavurma, kıyma, sarma, dolma, dondurma, gözleme, yuvarlama, dövme, asma, basma, yazma, doğrama, pastırma(bastırma), çakmak, görüş(fikir), anlayış (zihniyet)
NOT: İsim-fiil eklerinden -me/-ma sıfat yapmışsa bunlar da eylemsi sayılmaz.

burma kadayıf, süzme yoğurt, asma tavan
2.SIFAT-FİİLLER (ORTAÇLAR): Fiil kök ya da gövdelerine eklenen

-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” ekleriyle elde edilir.

*Bunlar yarı sıfat, yarı fiildir.

*Cümlede çoğunlukla sıfat görevinde kullanılır.

Yaşlı adam titreyen elini masaya uzattı.

Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun.

Bu habere sevinen köylüleri görmeliydiniz.

Boyu devrilesi adam bizi kandırmış.

“Bir kaza kurşunu her yerde bulur

Süvarisiz şaha kalkan atları.”

“Bakarım bakarım sılam görünmez,



Yıkılası dağlar var aramızda.”

Kör olası gurbet derde düşürdü bizi.

Öpülesi elleri var.

Ürünleri kırılmaz plastikten yapmışlar.

Bugün aşılmaz dağları aşacağız.

Kâğıtlara anlaşılmaz cümleler yazmıştı.



Görünmez bir kazaydı bu.

Yenir yutulur sözler söylemedi ki.

Anlaşılır şey değil.

Beklenmedik durumlarla karşılaşabilirsiniz.

Bir çıkar yol bulmalıyız.



Çalıştığınız ortamda takdir edilmelisiniz.

Üzülecek bir durum yok.

Size çalışacağınız konuları söyleyeyim.

Benim de unuttuğum şeyler var.

Panoya asılacak kâğıtları getir bana.



Hurdaya çıkmış gemiler vardı burada.

“Çocuklara açar mağaraları



Gün görmemiş kuşlar ve örümcekler.”

NOT: Sıfat-fiiller adlaşmış sıfat olarak kullanılabilir.

Alışılmışın ötesinde bir durumdu bu. (alışılmış durumların)

Umarım korktuğunuz başınıza gelmez. (korktuğunuz olay)

Bu adamı tanıyan var mı?(tanıyan kişi)

Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. (umduğu yiyeceği, bulduğu yiyeceği)


3.ZARF-FİİLLER (BAĞ-FİİLLER/ULAÇLAR): Fiil kök ya da gövdelerine eklenen “-e/-a, -ıp, -ınca, -arak, -dıkça, -madan, -maksızın,-alı, -ken,

-dığında, -casına, -r…-mez, -dı mı” ekleriyle elde edilir. Bunlar yarı zarf, yarı fiildir.

*Cümlede sadece zarf görevinde kullanılır.

Okula saat sekize on kala geldim.

Bir yolunu bulup anlatmalısın her şeyi.

Okula saat sekizi çeyrek geçe geldim.

Bilgileri özümseyip kullanırız.

Niye ders çalışmıyorsun diye bana bağırdı.



Gördükçe seni tazelenir sanki hayatım.

Adam gözümün içine baka baka yalan söylüyor.

Cevabı bulunca sevindim.

Güle oynaya kabul eder bu işi.

Sınıftan pencereleri kapatıp çıkın.

Merdivenlerden yuvarlanınca kolunu kırmış.

Deli deliyi görünce değneğini saklar.

Bir ağaca yaslanarak uyudum.

Kahve içerek uykumu dağıtıyorum.

Tepeden göle doğru daralarak inen bir yol vardı.

Bu semte taşınalı işleri iyiymiş.

Arkadaşlarımla konuştukça açılıyordum.

Görüşmeyeli üç yıl olmuş.

Ödevini bitirmeden çıkamazsın dışarı.

7 saatlik yolu mola vermeksizin aşmışlar.

Hiçbir cümleyi yorumlamaksızın geçmezdi.

Uçak bileti bulamadığından İstanbul’a gidememiş.

Hırsızı öldürürcesine dövmüşler.

Babam geldiğinde uyumak üzereydim.

Birbirleriyle konuştuklarında iyice saçmalıyorlar.

Yayladan inerken bir güzel gördüm.

İnsanları aşağılarcasına konuşmayın.

Haber alır almaz yola çıktık.

Sıcaklar başladı mı tadı tuzu kalmaz buraların.


“Kimi yerden kimi gökten üşüşüp her kapıya

Giriyor birbiri ardınca ilahi yapıya.” (ardınca zarftır ama zarf-fiil değildir)

Ona bütün ömrünce destek olduk(ömrünce zarftır ama zarf-fiil değildir)


Yüklə 1,11 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin