Sürdürülebilir kentleşme/kentsel gelişme yaklaşımı, sürdürülebilir kalkınma yönündeki genel amacın önemli bir parçası olarak görmek gerekir


III. SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL GELİŞMENİN AKTÖRLERİ VE ROLLERİ



Yüklə 0,57 Mb.
səhifə4/14
tarix02.11.2017
ölçüsü0,57 Mb.
#26684
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

III. SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL GELİŞMENİN AKTÖRLERİ VE ROLLERİ

Sürdürülebilir kentsel gelişme yaklaşımının temel amaçlarından biri, kentin geleceğine ilişkin kararların ilgili tüm yerel grupların katılımıyla alınması ve uygulanmasıdır. Bu şekilde hem yönetişim ilkesinin yaşama geçirilmesi, hem de yerel kapasite artırımı amaçlanmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının ortaya atıldığı Ortak Geleceğimiz Raporu, katılımın önemini şu ifadelerle vurgulamaktadır:


Sürdürülebilir kalkınma ile ilgili zor seçimler yapabilmek, geniş ölçekli desteğe, bilgilendirilmiş halkın, sivil toplum örgütlerinin, bilim toplumunun ve sanayi kuruluşlarının varlığına bağlıdır. Bu kesimlerin hakları, rolleri ve planlama, karar alma ve proje uygulamaya katılımları genişletilmelidir.” (Street 1997)
Öte yandan Yerel Gündem 21 de, katılımın güçlendirilmesinin önemini vurgulamakta, kadınların, çocukların, gençlerin, yerel toplulukların, sivil toplum örgütlerinin, yerel yönetimlerin, işçilerin, ticari derneklerin, iş ve sanayi dünyasının, bilim ve teknoloji insanlarının karar alma süreçlerine katılımının gerekliliğinden söz etmektedir.
Avrupa Komisyonu ve DG Research destekli olarak 2001-2004 yılları arasında gerçekleştirilen “Kentsel Sürdürülebilirlik İçin Kurumsal ve Sosyal Kapasite Geliştirme” isimli proje (DISCUS-Developing Institutional and Social Capacities for Urban Sustainability), sürdürülebilir kentsel gelişmenin sağlanması için etkin bir yönetişimin koşullarının neler olabileceğini tanımlamayı amaçlamıştır. Proje, yerel yönetimlere bu yönde kılavuzluk edebilecek şu çıktılara ulaşmıştır (DISCUS Projesi Internet Adresi: http://www.localcapacity21.org/index.php?id=1442, Erişim tarihi: Kasım 2007):


  1. Kurum olarak öğrenmek

  2. Yerel yönetimler içinde birbirinden bağımsız “politika siloları” olmaktan uzaklaşmak

  3. Halkla ve diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak

  4. Süreçleri kolaylaştırmak ve güvenilir liderlik geliştirmek

  5. Politika oluşturma süreçlerinde yaratıcılığı ve buluşçuluğu teşvik etmek

  6. Fark yaratmak için iletişim halinde olmak

  7. Çevreyle ilişkili duyarlılığı artırarak bu yönde eylemleri hızlandırmak

  8. Uzun dönemli vizyona erişmek için taahhütleri sürdürmek

  9. Diğer kentlerle deneyimleri paylaşmak

  10. Her düzeydeki yönetim birimini etkilemek



IV. KENTSEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GÖSTERGELERİ



Sürdürülebilirliğin tutarlı bir amaç olabilmesi için, bu yönde gelişme olup olmadığının belirli göstergelerle ölçülebilmesi önemlidir. Göstergelerin açık, basit, bilimsel olarak anlamlı, doğrulanabilir ve yeniden üretilebilir olması gerekir (Mega ve Pedersen 1998). Göstergeler çoğunlukla karmaşık kavramların basitleştirilmiş halleridir. Bu durumda göstergelerin, sorunlar veya koşullar hakkında sadece ipuçları/belirtiler sağladığı düşünülmelidir. Tek bir göstergenin tüm durumu açıklığa kavuşturması genellikle olanaklı değildir; bu nedenle bir durumun çeşitli boyutlarını ortaya koymak için geniş bir göstergeler kümesine başvurmak daha doğru bir yaklaşımdır. Kentsel sürdürülebilirlik göstergelerini herhangi çevresel, ekonomik ve sosyal göstergelerden ayırt eden özellikler, bu göstergelerin 1) bütünleştirici, 2) ileriye yönelik, 3) dağıtıcı, 4) toplumdaki çok sayıdaki paydaştan alınan girdilerle geliştirilmiş olmalarıdır (Maclaren 1996, 205-209):
Bütünleştirici göstergeler: Sürdürülebilirlik göstergelerinin bütünleştirici olmasının anlamı, sürdürülebilirliğin çevresel, ekonomik ve sosyal boyutları arasındaki ilişkileri ortaya koyabilmesi demektir. Örneğin, işsizlik oranı bütünleştirici bir göstergedir; çünkü hem ekonomik hem de sosyal gerilimin bir ölçütüdür.
İleriye yönelik göstergeler: Nesiller arası eşitliğin ölçülebilmesi için, sürdürülebilirlik göstergelerinin ileriye yönelik özelliğinin olması önemlidir. İleriye yönelik göstergelerin en basit türü “eğilim göstergesidir” (trend indicator). Eğilim göstergesi geçmişteki eğilimleri açıklayarak, gelecekteki sürdürülebilirlik konusunda dolaylı bilgi sağlar. İleriye yönelik göstergelerin diğer bir türü “kestirim yapan göstergedir” (predictive indicator). Kestirim yapan sürdürülebilirlik göstergeleri gelecek için matematiksel modellere dayanmaktadır. Nüfus düzeyleri ve nüfus artışı bu gösterge türüne örnektir. Fakat kestirimler her zaman tartışılabilir nitelikte olduğundan, bu göstergeler gelecekle ilgili sadece akla yatkın bilgi sağlamaktadır. Yalnızca eğilim göstergeleri, veri toplama yöntemleri güvenilir olduğu için, bilimsel olarak güvenilir bilgi sağlayabilmektedir. Üçüncü bir ileriye yönelik gösterge türü “koşullu göstergedir” (conditional indicator). Bu gösterge “Verili bir gösterge belli bir düzeye geldiğinde, bununla bağlı başka bir gösterge gelecekte ne düzeye gelir?” sorusuna cevap verir.
Dağıtıcı göstergeler: Sürdürülebilirlik göstergeleri yalnızca nesiller arası değil, aynı nesil içindeki eşitliği de ölçebilmelidir. Bu göstergeler, belli bir toplum içindeki veya coğrafyalar arasındaki sosyal, ekonomik ve çevresel koşulların dağılımını dikkate almalıdır. Toplu göstergeler (GSMH gibi), dağılım etkilerini gösteremezler. Bu göstergelerin yaş, cinsiyet, konum gibi alt gruplara bölünmesi, sorunu aşmaya yardımcı olabilir.
Çoklu paydaş girdisi: Sürdürülebilirlik göstergelerini başka göstergelerden ayıran bir özellik, göstergelerin geliştirilme biçimidir. En etkili, geçerli ve güvenilir göstergelerin, politika süreçlerinde yer alan çok sayıda katılımcıdan alınan girdilerle geliştirilen göstergeler olduğu düşünülmektedir. Çünkü sürdürülebilirlik, bağlama duyarlı, değer yüklenmiş bir kavramdır. Bu nedenle paydaşlardan sürdürülebilirlik konusundaki öncelikleri konusunda girdi elde etmek önemlidir.
Göstergelerin sorunları ortaya koymada, eylemi teşvik etmede, halkı eğitmede ve sürdürülebilirlik politikaları üzerinde olumlu etki göstermede önemli rolü vardır. Programların etkinliğini kontrol etmek ve politika revizyonlarına yol göstermek konularında yardımcı olabilirler. Altı çizilmesi gereken bir konu, göstergelerin ilgili kurumlar tarafından politik yükleniminin ve uygulamalarla ilişkilendirilmelerinin gerektiğidir; aksi halde gösterge geliştirilmek sembolik bir egzersiz olmanın ötesine geçemez. Göstergeler geliştirildikten sonra, zaman içinde ortaya çıkan değişimler dikkate alarak güncellenmelidir.


Yüklə 0,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin