T. C. Adnan menderes üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ İŞletme anabiLİm dali


Araştırma Bulgularının Değerlendirmesi



Yüklə 3,81 Mb.
səhifə52/58
tarix29.07.2018
ölçüsü3,81 Mb.
#62247
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   58

2.5. Araştırma Bulgularının Değerlendirmesi


Araştırma yapılan işletmelerin hukuki yapıları değerlendirildiğinde mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerde dağılımın küçükten büyüğe daha kurumsal bir yapı izlediği görülmektedir. Özellikle mikro ölçekli işletmelerde ferdi mülkiyet oranının yüzde 60’lar seviyesinde olması dikkati çekmektedir. Bu durumu, Aydın’da küçük işletmelerin sahiplerinde gözlemlenen “Küçük olsun, benim olsun” düşüncesiyle açıklamak çok yanlış olmaz. Daha kurumsal yapıyı ifade eden anonim şirket oranının orta ölçekli işletmelerde yüzde 50’lerin üzerinde olması, işletme ölçeğinin büyümesiyle kurumsallaşmanın ve ortak çalışma güdüsünün artmasının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

İşletmelerin sektörlere göre dağılımı incelendiğinde, ildeki tarıma dayalı küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyük ölçüde gıda sektöründe yer aldığı ortaya konmaktadır. Üç grup işletmede de sektörlere göre dağılımın bu yönde olduğu görülmektedir. Bu işletmelerin büyük çoğunluğu yoğun teknoloji gerektirmeyen ve katma değeri düşük yaş ve kuru meyve işleyen işletmelerden oluşmaktadır.

Araştırma sonucu, ildeki işletmelerin ortalama faaliyet sürelerinin yaklaşık 16 yıl olduğu bulunmuştur. Bu durum, Aydın’daki işletmelerin büyük çoğunluğunun en az birkaç kuşaktır devam eden aile işletmeleri olduğunu ortaya koymaktadır.

Anket yapılan işletmelerin internetten yararlanma düzeyleri işletme büyüklüğüne göre incelendiğinde, işletmelerin mikrodan orta ölçeğe doğru büyüdükçe elektronik posta kullanma ya da web sitesi sahibi olma yoluyla interneti kullanma derecelerinin açık bir biçimde arttığı, çok küçük işletmelerin internetten yeterince yararlanamadığı ortaya çıkmaktadır. İşletmelerin genelinde internet kullanımın yüzde 65 gibi yüksek bir seviyede olması, küçük ve orta ölçekli işletmelerin günümüzün giderek önem kazanan elektronik ticaretten yararlanmalarının düşük maliyetle çok daha geniş kitlelere ulaşmalarını ve ihracat şanslarının artmasını sağladığı düşüncesiyle sevindirici bir bulgu olarak değerlendirilmektedir.

Araştırma, Aydın’daki küçük ve orta ölçekli tarıma dayalı sanayi işletmelerinin yüzde 65’inin ihracat yaptığını ortaya koymaktadır. İşletme ölçeği büyüdükçe ihracat yapma oranı artmaktadır. İhracat yapan işletmelerin yaklaşık yarısı aktif, yarısı pasif ihracatçıdır. İşletmeler ortalama olarak yaklaşık on yıldır ihracat yapmaktadırlar. İhracat tecrübesi küçük ve orta ölçekli işletmelerde mikro ölçekli işletmeler göre daha fazladır. İhracat tecrübesinin olası bir Sektörel Dış Ticaret Şirketi oluşumu yönünden önemli avantajlar sağlayacağı düşünülmektedir.

Küçük ve orta ölçekli işletme yöneticilerinin eğitim seviyesinin oldukça yüksek olması umut verici bir bulgudur. Anket yapılan işletmecilerin yaklaşık yüzde 50’si üniversite mezunudur. AB sürecinde Birliğin KOBİ’lere yönelik programlarından yararlanılmasında girişimcilerin eğitim seviyesinin büyük öneminin olacağı düşünülmektedir.

Girişimcilerin yaklaşık yüzde 65’inin 30 ila 45 yaş arasında ve genelinin yaş ortalamasının 43 olması, yapılan araştırma sonucu ortaya konan bir başka çarpıcı bulgudur. Bu durum ilde oldukça genç ve dinamik bir işletmeci kitlesinin olduğunu ortaya koymakta, bu yapının özellikle ortak ihracat pazarlama şirketleri konusunda istekli olunacağının bir göstergesi olacağı düşünülmektedir.

Ayrıca, söz konusu girişimcilerin yüzde 70’i en az bir yabancı dil bildiğini ifade etmişlerdir. Bu durumun ihracat konusunda önemli avantajlar sağlayacağı şüphesizdir. En çok bilinen yabancı dil, Türkiye genelinde olduğu gibi yüzde 55’lik bir oranla İngilizce’dir. Ancak yabancı dil bilme oranları yüksek olmasına karşın bu işletmcilerin yurt dışıyla çok sıkı bağlantılar içinde olmadıkları, yüzde 35’inin hiç, yüzde 40’ının ise arasıra yurt dışına çıktıkları anlaşılmıştır.

İncelenen işletmelerin ihracata yönelmede engel olarak gördükleri faktörlerin başlıcaları, Türkiye’deki bürokratik işlemler, döviz kurlarındaki belirsizlikler ve gerekli finansal kaynakların bulunamamasıdır. Mikro ölçekli işletmelerin ihracata yönelmede engel olarak gördükleri faktörlere verdikleri önem derecesinin küçük ve orta ölçekli işletmelere göre daha yüksek olması, bu işletmelerin diğerlerinden daha az oranda ihracat yapmalarıyla paralellik gösteren bir bulgudur. Ayrıca bu işletmeler en önemli engel olarak dış pazar konusunda bilgi yetersizliklerini öne sürmektedirler.

İhracat yapan işletmelerin ihracata yönelme nedenlerinin işletme grupları arasında benzer olduğu ve en önemli ihracat yapma nedenlerinin iç pazara göre daha cazip fırsatlar bulma, ülkedeki elverişsiz koşullar ve yurt dışından gelen sipariş olduğu ortaya konmuştur. Bu faktörlerin tümünün dışsal faktörler olması, işletmelerin ihracat faaliyetlerinin kendi dışındaki faktörlerden kaynaklandığını, kısacası pasif bir tutum içerisinde olduklarını göstermektedir.

İşletmelerin iç ve dış pazarlarla ilgili bilgi alabilecekleri kuruluşlardan yararlanma dereceleri araştırıldığında ilk sıralarda başvurulan kuruluşların İGEME, TOBB ve DTM olduğu görülmektedir. Ancak, genel bir değerlendirme yapıldığında işletmelerin bu kuruluşlardan son derece düşük düzeyde yararlandıkları gözlenmektedir. Oysa ihracat için dış pazar bilgilerine ihtiyaç duyan işletmeler için bu kuruluşların büyük önemi vardır. Yaralanma düzeyinin düşük olma nedenleri;


  • İşletmelerle kuruluşlar arasında iletişimsizlik ve yine kuruluşların kendi aralarında koordinasyonsuzluk,

  • İşletmecilerin kuruluşlara gitmelerinde çekingenlik göstermeleri ve kuruluşların işletmelerin ayağına gitmek yerine onlardan istek beklemeleri,

  • Kuruluşların işletmelere verdikleri hizmetler hakkında yeterli bilgi vermemeleri,

  • İşletme sahiplerinin ikincil bilgi sağlama alışkanlıklarının az olması olarak düşünülebilir.

Özellikle KOBİ’lere yönelik destek ve teşvik sağlamak ve bu işletmeleri bilgilendirmek misyonu ile kurulan KOSGEB’in Aydın’daki temsilciliğinin çok yeni olması işletmelerin bu kuruluştan yeterince yararlanamamalarının sebebi olabilir. Konuyla ilgil olarak yapılan benzer çalışmalarda Türkiye genelinde kuruluşlardan yararlanma derecesinin genellikle düşük olduğu ortaya konmaktadır (Koçak, 1996: 147).

İşletmelerin iç ve dış pazarla ilgili bilgi edinme yollarını kullanma düzeyleri araştırıldığında, en çok kullanılan bilgi edinme yöntemlerinin kişisel ilişkilerle bilgi edinme, farklı yerlerden bilgi toplayıp kendine göre yorumlama ile mesleki gazete ve dergi izleme olduğu anlaşılmıştır. Toplanan bilgileri işletme sahiplerinin ağırlıklı olarak sezgilerine göre yorumladıkları ve buna göre hareket ettikleri ortaya çıkmaktadır. Özellikle mikro ve küçük ölçekli işletme sahiplerinin bu yolla hareket etmeleri muhafazakar yanlarından, kendilerine yakın gördükleri kurum veya araştırma şirketlerinin olmayışından ve sınırlı bütçeleri nedeniyle bu yola başvuramamalarından kaynaklanmaktadır. Bu durum ilk başta olumlu gibi görülürken, araştırma şirketlerine pazar araştırması yaptırmak, danışmanlık şirketlerine başvurmak, eğitim ve seminerler ile uluslararası fuarlara katılmak gibi daha profesyonel bilgi edinme yollarına başvurmanın son derece düşük olması, toplanan bilginin araştırma temelli olmadan sezgiye göre değerlendirilmesine yol açmakta, sonuç olarak objektiflikten uzak karar verme handikapını beraberinde getirmektedir.

İşletmelerin başlıca ihracat pazarlaması sorunları gümrük sorunları ve bürokrasi, ihracat finansmanında yaşanan zorluklar ve Türkiye’deki politik belirsizlik olarak belirlenmiştir. İşletmelerin ölçeğe bağlı olarak farklı sorunları önemsediği ortaaya konmaktadır.

İncelenen işletmelerdeki yöneticilerin büyük bir çoğunluğu Gümrük Birliği konusunda, ürünlerin ihracat imkanını artırdığı, ucuz ve yeni teknoloji sağlanmasının kolaylaştığı ve uluslararası standartlara uygun üretim yapılmasını sağladığı gerekçeleriyle olumlu, buna karşın; yüksek faizlerin, yüksek girdi maliyetlerinin ve teknolojik sorunların rekabeti engellediği düşüncesiyle olumsuz tutum içindedirler.

İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu yüksek bir oranda, AB’ye girmenin Türkiye ekonomisini ve ihracatımızı olumlu yönde etkileyeceğini düşünmektedirler. Bu kişilerin sadece yüzde 35’i AB’nin KOBİ’ler arası işbirliği programlarından olmasına karşın, yüzde 77’si bu tür programlardan yararlanmak istediklerini belirtmektedirler.

Sektörel Dış Ticaret Şirketi kavramından haberdar olma durumu araştırıldığında yöneticilerin birinci grup mikro işletmelerde yüzde 25, ikinci grup küçük işletmelerde yüzde 56 ve üçüncü grup orta ölçekli işletmelerde yüzde 83 oranında haberdar oldukları saptanmıştır. Bu oranın işletme ölçeği ile yükseldiği görülmektedir. İşletmecilerin yüzde 60’ı kavramı önceden duymuşlardır. SDŞ organizasyonu içinde yer alma isteme yüzdesinin ise işletme büyüklüğü arttıkça azaldığı görülmektedir. Bunun nedeni büyük işletmelerin daha bağımsız hareket etme isteği olarak düşünülebilir. İşletmelerin yaklaşık yüzde 70’ı ise bu oluşuma katılma konusunda isteklidirler. Bunun temel nedenleri, teşviklerden yararlanma imkanı doğması, sorunların çözümünde yol gösterici olması, ihracat tecrübesinin artırılmasına yardımcı olması ve dış pazar bulmayı kolaylaştırmasıdır. İstememe nedenlerinin başında ise, İşletmeler genel olarak SDŞ kurma ve yönetmenin güç bir iş olarak görülmesi, ekip ruhunun yaratılmasının zor görülmesi ve SDŞ’nin çok seslilik yaratacağına inanılması gelmektedir.

İşletmelerin internet kullanımıyla ihracat yapması arasında bir ilişki olup olmadığını sınamak için yapılan X² testi sonucuna göre, internetin kullanımıyla ihracat yapma arasında bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Buna göre, ihracat yapan işletmelerde internet kullananların oranı yüzde 79,5 iken, bu oranın internet kullanmayanlarda yüzde 38,1’e düştüğü görülmektedir. İhracat yapmayan işletmelerde internetten yararlananların oranı yüzde 20,5 iken yararlanmayanlar yüzde 61,9 düzeyindedir. İnternet kullanıp kullanmamanın ihracat yapma durumuyla ilişkisinde gözlenen bu farkın anlamlı olduğu bulunmuştur. İşletmelerin çağdaş bir pazarlama aracı olarak da kullanılan internet sayesinde yeni pazarlara ulaşmada fırsatlar yakaladığı ve bu durumu ihracat yaparak değerlendirdiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, KOBİ’lerin ihracata yönelmesinde, internetin ve e-ticaretin büyük önemi olduğu bir kez daha vurgulanmaktadır.

İşletmenin ihracat yapma durumu ile hukuki yapısı arasında bir ilişki olup olmadığını anlamak için yapılan X² testinde gruplar birleştirilerek yoluna gidilmiş, ferdi mülkiyet ile adi şirket bir grupta, daha kurumsal bir yapıyı ifade eden kollektif, limited ve anonim şirketler bir grupta değerlendirmeye alınmıştır. İhracat yapan işletmelerde ferdi mülkiyet ve adi şirket yapılarının yüzde 33,3 oranında iken bu oranın kollektif, limited ve anonim şirketlerde yüzde 72,9’a yükseldiği görülmektedir. Buna karşın, ihracat yapmayanların yüzde 66,7’si ferdi mülkiyet ve adi şirket, yüzde 27,1’i kollektif, limited ve anonim şirkettir. Bu analiz sonucunda, ihracat yapma durumu üzerinde işletmenin hukuki yapısının etkisi olduğu ortaya konmuştur. Buna göre, ihracat yapan işletmelerin ferdi mülkiyet ve adi şirket gibi hukuki yapılanmalar yerine kolektif, limited ya da anonim şirket gibi daha kurumsallaşmış hukuki yapıya sahip oldukları belirlenmiştir. Sonuç olarak, kurumsallaşmanın ihracat yapma üzerinde etkili olduğu söylenebilir.

İşletmenin ihracat yapma durumu ile işletmecinin eğitim durumu arasında ilişki olup olmadığını araştırmak için yapılan X² testi sonucuna göre, aralarında bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir.

İşletmenin ihracat yapma durumu ile işletmecinin yabancı dil bilgisi arasında bir ilişkinin olup olmadığına ilişkin yapılan X² testi sonuçları ihracat yapan işletmelerdeki işletme sahip/yöneticilerinin yüzde 73,8’inin yabancı dil bildiğini, yüzde 44,4’ünün ise bilmediğini ortaya konmuştur. İhracat yapmayan işletmelerde dil bilenlerin oranı yüzde 26,2 buna karşın bilmeyenlerin oranı yüzde 55,6’dır. Sonuç olarak, işletmecinin yabancı dil bilip bilmemesiyle işletmenin ihracat yapması arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

İşletme sahip/yöneticisinin Sektörel Dış Ticaret Şirketi içinde yer alma isteği ile işletmenin yaşı arasında bir ilişki olup olmadığının araştırıldığı X² testi sonuçlarına göre SDŞ organizasyonu içinde yer almaya evet diyenlerin yüzde 66,7’si 1-10 yaş arası ve yüzde 88,2’si 21 yaş üstü işletmelerdir. Buna karşın, SDŞ organizasyonu içinde yer almak istemeyen 11-20 yaş arasındaki işletmelerin oranı yüzde 53,8’dir. X² testi sonucunda çok yeni işletmelerle çok deneyimli işletmelerin SDŞ’ye sıcak baktığı, ortalama 11-20 yaşındaki işletmelerin bu konuda daha isteksiz davrandıkları ortaya konmuştur. Bir diğer ifadeyle işletmenin yaşı ile işletmecinin SDŞ içinde yer alma isteği arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Anket uygulamasında görüşülen kişinin sahip/yönetici olma durumu ile Sektörel Dış Ticaret Şirketi içinde yer alma isteği arasında ilişki olup olmadığının araştırıldığı X² testi sonuçlarına göre iki değişken arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır. Buna göre, SDŞ organizasyonu içinde yer almayı isteyeceğini belirten işletmecilerin yüzde 79,5’i işletmenin sahibi iken bu oranın işletme yöneticilerinde yüzde 37,5’tir. SDŞ organizasyonu içerisinde yer almaya sıcak bakmayanların yüzde 20,5’i işletmenin sahibi iken yüzde 62,5’i yöneticidir. Görüşülen kişinin işletmenin sahibi ya da yöneticisi olmasıyla SDŞ organizasyonu içerisinde yer alma isteği arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu durum işletme sahibinin işletme adına konuşmasında sonsuz yetkili, yöneticinin ise çekimser davranması ve sorumluluk almaktan kaçınmasıyla açıklanabilir.

Yapılan t testine göre, Sektörel Dış Ticaret Şirketine katılmayı isteme nedenleri, böyle bir organizasyon içinde yer almak isteyeceğini ve istemeyeceğini belirten firmalar arasında tamamen farklılık göstermektedir. p değişkeninin tüm faktörler için sıfır çıkması farklılığın son derece belirgin olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir.

Yapılan t testi sonucunda, SDŞ içinde yer almayı isteyen firmaların katılmama nedenlerine verdikleri önem dereceleri ile yer almak istemeyenlerin katılmama nedenlerine verdikleri önem açısından; sektördeki yoğun rekabetin işbirliğine engel olması, SDŞ hakkında yeterli bilgisinin olmaması ve SDŞ’nin çok seslilik yaratacağına inanılması faktörleri dışında fark olduğu ortaya konmuştur. SDŞ hakkında yeterli bilgisinin olmaması ve SDŞ’nin çok seslilik yaratacağına inanılması faktörlerine verilen önem, SDŞ’ye katılmayı arzu eden ve etmeyen firmalar arasında farksızdır.

Yapılan t testi sonucunda, SDŞ içinde yer almayı isteyen firmaların, sağlanan hizmetlere dair beklentilerinin taşıdığı önem dereceleri ile yer almak istemeyenlerin bekletilerinin taşıdığı önem dereceleri arasında fark olduğu ortaya konmuştur. Buna göre, Sektörel Dış Ticaret Şirketinin sağlayadığı hizmetlerle ilgili beklenti, bu tür bir organizasyonda yer almayı isteyeceğini belirten firmalarda istemeyenlere göre, belirgin bir biçimde daha yüksektir.

Yapılan t testi sonucunda, SDŞ içinde yer almayı isteyen firmaların işlerlik yönünden endişe duyduğu konuların taşıdığı önem dereceleri ile yer almak istemeyenlerin endişe duyduğu konuların taşıdığı önem dereceleri arasında “şirketlerin finansmanında sorun çıkması” değişkeni hariç, fark bulunduğu ortaya konmuştur. Buna göre, Sektörel Dış Ticaret Şirketinin işlerliği yönünden duyulan endişeler, bu tür bir organizasyonda yer almayı istemeyeceğini belirten firmalarda isteyenlere göre, belirgin bir biçimde daha yüksektir. İki grup arasında en belirgin farklılık gösteren faktörler ise, işletmenin kendine has bilgilerinin yitirilmesi, ve işbirliği için gereken güven ortamının sağlanamamasıdır. Bu endişeler, Sektörel Dış Ticaret Şirketine katılmayı istemeyen firmalar için daha kuvvetlidir. Şirketlerin finansmanında sorun çıkması değişkenine verilen önem, SDŞ’ye katılmayı arzu eden ve etmeyen firmalar arasında farklılık göstermemektedir.

Sektörel Dış Ticaret Şirketine Katılmayı isteme nedenlerine verilen önem derecesinin, işletme büyüklüğüne göre farklılık gösterip göstermediği ANOVA testine tabi tutulmuş, “teşviklerden yaralanma imkanı doğar” değişkeni hariç işletme grupları arası farklılık bulunduğu anlaşılmıştır. ANOVA sonuçları, SDŞ’lere rekabet gücünün artırılmasını sağlaması nedeniyle katılmanın mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. İhracat tecrübesinin artırılmasına yardımcı olması, sorunların çözümünde yol gösterici olması ve dış pazar bulmayı kolaylaştırması nedenleriyle katılma da benzer şekilde mikro küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından farklıdır.

Sektörel Dış Ticaret Şirketine katılmayı istememe nedenlerine verilen önem derecesinin, işletme büyüklüğüne göre farklılık gösterip göstermediği ANOVA testine tabi tutulmuş, “sektördeki yoğun rekabetin işbirliğine engel olması, SDŞ hakkıda bilgi eksikliği, SDŞ’nin çok seslilik yaratacağına inanılması ve SDŞ kurma ve yönetmenin zor bir iş olarak görülmesi” faktörleri hariç işletme grupları arası farklılık bulunduğu anlaşılmıştır. ANOVA sonuçları, SDŞ’lere büyümenin kargaşa ve bürokrasi yaratacağı düşüncesiyle katılmamanın mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Çıkar farklılıkları olması, işten anlayan birini bulmanın zor olması, ekip ruhunun güç yaratılması, kendi ihracat organizasyonu olması ve SDŞ’nin sorun çözeceğine inanılmaması nedenleriyle katılmama da benzer şekilde mikro küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından farklıdır.

Sektörel Dış Ticaret Şirketinin sağlaması beklenen hizmetlere verilen önem derecesinin, işletme büyüklüğüne göre farklılık gösterip göstermediği ANOVA testine tabi tutulmuş, “teşviklerden yararlanarak ucuz girdi sağlaması ve pazar bulmaya yardımcı olması” faktörleri hariç işletme grupları arası farklılık bulunduğu anlaşılmıştır. ANOVA sonuçları, SDŞ’den “ihracat işlemlerinin tek elden yürütülmesini sağlaması, dış pazarlar hakkında bilgi vermesi ve pazar bulmaya yardımcı olması” hizmetlerini beklemenin mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler bakımından farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır.


Yüklə 3,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   58




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin