6. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Sektörel Dış Ticaret Şirketi Olarak Örgütlenmeleri
6.1. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Modelinin Ortaya Çıkışı ve Tanımı
21.Yüzyıla girilen şu günlerde dünya ekonomisinde meydana gelen büyük değişmeler, özellikle gelişmekte olan ülkeleri daha fazla döviz geliri elde etmeye zorlamaktadır. Bu bağlamda Türkiye de ihracatını artırmak ve ihracat yapan işletmeleri bir araya getirecek uygulamalara öncelik vermek zorundadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan ve ihracatta bir örgütlenme modeli olan Sektörel Dış Ticaret Şirketleri; sağladığı mali, teknik ve yasal avantajlar nedeniyle işletmeleri daha verimli çalışmaya yöneltmektedir. Bu da ihracat artışını ve daha fazla döviz gelirinin yurt içine girmesini sağlamaktadır (Alagöz ve Alagöz, 1998: 117).
Avrupa’da Türk malı imajının yerleşmesi, Türk ekonomisinin modernizasyonu ve Dünya ile entegrasyonu açısından önemli bir adım teşkil eden Gümrük Birliği bize büyük avantajlar sağlayacaktır. Uzun vadede rekabet ve üretim hacminin geniş bir pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde artmasıyla ölçek ekonomilerinin ortaya çıkması temin edilecektir. Bu da çok önemli bir husustur. “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri” bu ölçek ekonomisinin ortaya çıkması için çok uygun zeminler ve ortamlar hazırlayacak bir oluşumdur. Yine Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, ekonomik ve yapısal ihracat sorunlarının kolay çözümü açısından ortaya atılan Çok Ortaklı Dış Ticaret Şirketlerinin Türkiye’deki iyi bir uygulama örneğidir. Bu, Türk ekonomisinin belkemiğini oluşturan KOBİ’lerin gelişmesini sağlamak, onları ihracata yöneltmek açısından atılmış önemli bir adım olmaktadır. Bu nedenle de SDŞ’lerin kurulmasının, desteklenmesinin ve bu konuda çalışmalar yapılmasının asıl nedeni; AB ile girilen GB sonrası başlayacak olan kalite rekabetinde Türk KOBİ’lerine uygun bir ortamın hazırlanması ve örgütlü olarak dış ticarete açılmasının sağlanmasıdır (Yalçın, foreigntrade.gov.tr, 2000).
Misyonunu KOBİ’leri ölçek ekonomisinden yararlandırarak, onların mal ve hizmet tedarik maliyetlerini düşürmek, finansman sorunlarını çözmek, yurt içi ve yurt dışı satış organizasyonlarını kurmak üzere oluşturulacak olan her türlü organizasyonun KOBİ’lerin global pazarlarda rekabet etme güçlerini artıracağı bir gerçektir.
Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, ihracat hamlesinde küçük ve orta büyüklükteki işletmelerden faydalanabilmek amacıyla kurulan bir ihracat organizasyonudur. SDŞ, aynı üretim dalında faaliyette bulunan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ihracat sektörü kapsamında bir organizasyon altında bir araya getirilerek dünya pazarlarına yönlendirilmesi amacıyla; ihracat ve ilgili konularda hizmet sağlayarak, dış ticarette uzmanlaşmalarını ve bu suretle daha etkin faaliyet göstermelerini teminen kurulan şirketlerdir (Gövdere, foreigntrade.gov.tr, 2000).
6.2. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri’ne Yönelik Yasal Düzenlemeler 6.2.1. SDŞ Kurulmasına İlişkin Yasal Düzenlemeler
Bu şirketler ilk olarak 29 Nisan 1994 tarih ve 21919 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ihracat 94/5 sayılı tebliğ ile tanımlanmıştır. Bunu 18 Mayıs 1995 tarih ve 22287 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ” (ihracat 95/4) ve 06 Haziran 1996 tarih ve 22515 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan "Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ” (ihracat 96/5) izlemiştir. Bu tebliğ ile KOBİ'lere Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca "Sektörel Dış Ticaret Şirketi" (SDŞ) Statüsü verilmesi, geri alınması ve bu şirketin sorumlulukları düzenlenmiştir.
SDŞ ile ilgili son düzenleme 26 Aralık 1996 tarih ve 22859 Sayılı “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin Tebliğ” (ihracat 96/39)’dir. Bu son tebliğ ile 27 Eylül 1996 tarih ve 22770 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri Statüsüne İlişkin İhracat 96/32" Sayılı Tebliğ yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu tebliğde Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) ihracat sektörü içinde bir organizasyon altında toplanarak dünya pazarlarına yönlendirilmesi amacıyla; ihracat ve ilgili konularda (finansman, tedarik, nakliye, sigorta, gümrükleme vb.) hizmet sağlayarak, dış ticarette uzmanlaşmalarını ve bu suretle daha etkin faaliyet göstermelerini teminen kurulan şirketler olarak tanımlanmıştır.
Bu statüde şirket kurulabilmesi için; istihdam edilen işçi sayısı, faaliyet sektörü ve sermaye gibi yerine getirilmesi gereken birtakım koşullar bulunmaktadır. Bunlardan herhangi birinin sağlanmaması durumunda SDŞ statüsü alınamayacaktır. Dış Ticaret Müsteşarlığınca belirlenen ve yukarıda değinilen tebliğ kapsamında ele alınan kriterler SDŞ kurulabilecek yöreler bazında çizelge 23’de sunulmuştur:
Çizelge 23.SDŞ’lerin Statüsüne İlişkin Kuruluş Kriterleri
Kriterler
|
Normal yöreler
|
İmtiyazlı Yöreler*
|
İstihdam edilen işçi sayısı
|
1-200
|
1-200
|
Asgari ortak sayısı
|
En az 10 ortak
|
En az 5 ortak
|
Asgari sermaye tutarı
|
En az 10 milyar TL ödenmiş sermaye
|
En az 5 milyar TL ödenmiş sermaye
|
Ortakların faaliyet alanı
|
Ortaklar aynı sektörde faaliyette bulunmalı
|
Ortaklar aynı veya farklı sektörlerden olabilir
|
Ortakların sermaye payı
|
Herbir ortağın payı azami yüzde 10 olabilir
|
Her bir ortağın payı azami yüzde 20 olabilir
|
Hisse senetlerinin türü
|
Tamamının nama yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması
|
Tamamının nama yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması
|
* İmtiyazlı yörelerle kalkınmada birinci ve ikinci derecede öncelikli yöreleri ifade etmektedir.
Kaynak: Gövdere, 1998: 63.
Çizelge 23’de görüldüğü gibi, SDŞ statüsünün alınabilmesi için sağlanması gereken koşullar normal ve imtiyazlı yöreler için ayrı ayrı belirlenmekle beraber iki tanesi aynıdır. Söz konusu farklılığın amacı SDŞ uygulamasının yaygınlaşması için gerekli zemini hazırlamaktır. Örneğin normal bir yörede SDŞ statüsünde bir şirket kurabilmek için gerekli koşullar şunlardır: Aynı sektörde faaliyet gösteren ve 1-200 arasında işçi istihdam eden, en az 10 küçük ve orta büyüklükteki işletmenin, her bir ortağın sermaye payı şirket sermayesinin yüzde 10’unu aşmamak ve asgari 20 milyar TL ödenmiş sermaye ile hisse senetlerinin tamamının nama yazılı ve nakit karşılığı çıkarılmış olması kaydıyla SDŞ statüsünde şirket kurabilirler.
İmtiyazlı yörelerde ise yukarıda belirtilen koşullarda esneklikler sağlanmıştır. Bu yörelerde SDŞ kurulabilmesini kolaylaştırmak amacıyla getirilen en önemli esneklik, farklı sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin SDŞ’lere ortak olabilmeleridir Ancak, bu düzenlemenin, SDŞ’lerin performansı üzerinde, özellikle de ürünlerin dış pazarlarda tanıtımında olumsuz etkisi olacağı muhakkaktır. Çünkü, aynı şemsiye altında birbirinden farklı ürünlerin tanıtılması daha fazla çaba ve mali kaynak anlamına gelmektedir.
SDŞ statüsünün verilmesinde aranan koşullardan birisi de imtiyazlı yöreler hariç olmak üzere, ortakların aynı sektörde faaliyette bulunmasıdır. Ortak olabilecek KOBİ’lerin hangi sektörlerde SDŞ kurabilecekleri de bu tebliğde düzenlenmiştir. Türkiye’de gıda, tekstil-konfeksiyon, otomotiv, demir-çelik ve makina sanayileri gibi rekabet gücü yüksek olan sektörlerde SDŞ tesis edilmesi yapılan önemli düzenlemelerden birisidir.
Şirketi oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmeler;
-
Tarımsal Ürünler,
-
Madencilik Ürünleri,
-
Kimya Sanayi,
-
Tekstil ve Konfeksiyon,
-
Ağaç Sanayi Ürünleri,
-
Otomotiv ve Yan Sanayi,
-
Makina ve Mekanik Cihazlar,
-
Metal İşleme Sanayi,
-
Elektrik, Elektronik ve İletişim Sanayi veya
-
Hediyelik Eşya üreticisi olabilirler.
6.2.2. SDŞ Statüsünün Geri Alınmasına İlişkin Düzenlemeler
Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, ihracatta devlet yardımlarının hedef grubunu oluşturmakta olup, bu yardımlardan öncelikle yararlanırlar. Ancak, bazı durumlarda sektörel dış ticaret şirketi kimliği sona erebilir. Statünün hangi durumlarda geri alınacağı 96/39 sayılı Tebliğin 11. maddesinde hükme bağlanmıştır. SDŞ’ler her yıl belirli bir miktar ihracat gerçekleştirmek durumundadırlar. SDŞ’ler tesis edildikleri yörelere bağlı olarak, normal yörelerde kuruldukları yıl hariç olmak üzere müteakip her yıl içinde en az 5 milyon, imtiyazlı yörelerde ise en az 2,5 milyon ABD Doları tutarında ihracatı gerçekleştirememeleri halinde statüleri geri alınabilir.
SDŞ statüsünün düşmesinin bir diğer nedeni ise, tebliğ hükümleri ile ortakların hak ve menfaatlerine aykırı durumların tespit edilmesidir (foreigntrade.gov.tr, 2000).
6.2.3. Yasal Düzenlemenin Değerlendirilmesi
SDŞ’lere ilişkin yasal düzenlemenin aşağıdaki konular açısından günümüz şartlarına uygun bir hale getirilmesi gerekli görülmektedir.
SDŞ kurulması ile ilgili sermaye tutarlarının normal yöreler için 10 Milyar TL, kalkınmada öncelikli yöreler için en az 5 Milyar TL ödenmiş sermayenin gerek kurulduğu il, bölge, ortak sayısı ihracat yapan yada yapmayan SDŞ türüne göre faaliyetleri için ihtiyaç duyacağı sermaye miktarları itibariyle yeniden gözden geçirilmesinde fayda görülmektedir.
SDŞ’nin yüksek enflasyon nedeniyle sermayelerinin erimemesi için ofis giderleri, pazar araştırmaları, reklam ve tanıtım gibi giderlerinin bir kısmı bir süre devlet tarafından karşılanmalıdır.
SDŞ’nin başarıya ulaşmasında, sermaye yapısının güçlü olması önemli bir faktördür. Sermaye yapısının güçlü olması için şirket ortaklarının en fazla katkıyı gerçekleştirecek şekilde sermaye koyması teşvik edilmelidir.
Kuruluşlarını takip eden yıl içerisinde normal yörelerdeki şirketlerin 5 Milyon Dolar, Kalkınmada Öncelikle Yörelerde kurulan şirketlerin 2.5 Milyon Dolarlık ihracat taahhüdü, SDŞ ünvanı alan tüm firmalar için gerçekleştirilmesi mümkün bir rakam değildir. Sektöre ve duruma göre bu koşulların ertelenmesi düşünülebilir (Baykal, foreigntrade.gov.tr, 2001).
Dostları ilə paylaş: |