Kanunların ardından diğer bir mevzuat öğesi Milletlerarası antlaşmalardır.
Türkiye’nin yabancı kuruluşlarla ya da devletlerle yaptığı bir antlaşmanın geçerlilik kazanması, TBMM’nin bu konuyla ilgili çıkaracağı bir yasayla ilgili antlaşmayı uygun bulmasına bağlıdır.
Bu şekilde yürürlüğe konular uluslararası antlaşmalar yasa hükmünde kabul edilir.
Anayasaya göre TBMM bir yetki yasası çerçevesinde, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.
Yetki yasası çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin amacını, kapsamını ilkelerini, yürürlük süresini gösterir.
Kanun hükmünde kararname genellikle toplumsal ve ekonomik koşulların zorladığı durumlarda, hızlı hareket etme kaygısından kaynaklanan bir uygulamadır.
Bunlar hakkında da anayasaya aykırılık davası açılabilir.
Bakanlar Kurulu herhangi bir yasanın uygulanmasını ayrıntılı olarak göstermek için, Danıştay’ın incelemesinden geçirmek koşuluyla tüzük çıkarabilir.
Tüzüklerin yasaya uygun olması gereklidir.
Tüzükler Cumhurbaşkanınca imzalanır ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girerler.
Yasaya aykırı olduğu için bir tüzüğün iptali için başvurulacak yargı organı Danıştay’dır.
Başbakanlık, bakanlık ya da kamu tüzel kişileri kendi alanlarında yasaların ve tüzüklerin uygulamasını sağlamak üzere yönetmelik çıkarabilirler.
Yönetmeliklerin yasa ve tüzüklere aykırı olmaması gereklidir.
Bütün yönetmeliklerin resmi gazetede yayımlanması zorunlu değildir.
Ancak kurumlar arası işbirliğine, yetki ve görev alanlarına ait hükümleri düzenleyen, kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan, kamuyu ilgilendiren yönetmeliklerin resmi gazetede yayımlanması zorunludur.
Milli Güvenlik ile ilgili konulardaki ve gizlilik taşıyan yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanmayacağı ilgili yasada belirtilmektedir.
Milli Güvenlik ile ilgili konulardaki ve gizlilik taşıyan yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanmayacağı ilgili yasada belirtilmektedir.
Yönetmeliklerin iptali için yargı organlarına dava açılabilir.
Bilinmesi gereken önemli bir nokta da mevzuattaki değişimler ve yeniliklerdir.
Çeşitli nedenlerle gerçekleşen mevzuat değişiklikleri ve yeniliklerinin izlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu konunu izlenebileceği tek yayın organı Resmi Gazete’dir.
Kütüphane denilince kamu oyunda genellikle çağrışım yapan kurum halk kütüphaneleridir.
Kütüphane denilince kamu oyunda genellikle çağrışım yapan kurum halk kütüphaneleridir.
Kütüphane sayısı ve yaygınlığı açısından bu durum olağandır.
Ersoy (1998)’a göre halk kütüphaneleri, kadın erkek her yaşta, her seviyede ve her meslekten okuyucunun çeşitli konulardaki fikir ürünlerinden ücretsizce ve serbestçe yararlanmasını sağlayarak, bölgesinin kültürel, sosyal ve teknik kalkınmasına katkı sağlayan kurumlardır.
Böylesine önemli bir görevi üstlenen halk kütüphanelerinin, bu görevlerini yerine getirebilmek için maddi ve manevi destek unsurlarına ihtiyacı vardır.
Türkiye’de halk kütüphanesi hizmetleri devlet tarafından yürütülmektedir.
Türkiye’de halk kütüphanesi hizmetleri devlet tarafından yürütülmektedir.
Yasalar batı devletlerinde olduğu gibi belediyelere de bu konuda görev vermiştir.
Ancak belediyelerin kütüphane hizmeti oluşturmaları bir gelenek haline gelememiştir.
Ülkemizde 1400’ün üzerinde halk kütüphanesinde görevli 300 civarında kütüphaneci ile merkezi politikalar oluşturularak ve kitap seçimleri Kültür Bakanlığınca merkezi olarak gerçekleştirilerek halk kütüphanesi hizmetleri yürütülmektedir.
Halk kütüphanelerinin bağlı olduğu Kültür Bakanlığının görevleri 2 Mart 1989 tarih ve 20096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 354 sayılı Kültür Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede şöyle belirlenmektedir.