Yayla Turizmi
Tunceli, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en dağlık yörelerinden birisidir, ortalama 3000 metrenin üzerindeki dağlar ve üzerlerinde yer alan yaylalar çeşitli bitki örtüleriyle dikkat çekmekte ve yayla turizmi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.
Van
Van ve çevresinin coğrafya ve savunma bakımından önemli bir konumu olduğu için çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olmuş, birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmıştır. Van’ın tarihi M.Ö 7000 yıllarına kadar uzanmaktadır..M.Ö 3000 yıllarında bölgeye Kafkasya’dan yayılan Hurri Kültürü egemen olmaya başlamıştır. Beylikler halinde yaşayan Hurrilerin iki büyük Beyliği Uruatri ve Aramu, Asur Krallığı’nın tehdidine karşı birleşmişler ve M.Ö 900 yıllarında Urartu Krallığı’nı kurmuşlardır. İlk başkentleri bugün Van Kalesi olarak bilinen Tuşba’dır. Daha sonra bölgeye Medler, Persler, Makedonyalılar, Partlar, Müslüman Araplar, Bizanslılar sırasıyla egemen olmuş, 1071 Malazgirt Savaşı sonrası ise Selçukluların eline geçen bölge Türkleşmeye başlamıştır.
Turizm Potansyeli
Ören Yerleri ve Müzeler Van Kalesi
Van Kalesi, Van İl merkezi sınırları içerisinde olup, şehir merkezine 5 km. mesafede bulunmaktadır. Urartu kalelerinin görkemlilerindendir. Kalenin uzunluğu 1800 m., genişliği 120 m. gölden yüksekliği ise 80 m.dir.MÖ. 9. yüzyılda Lutupri'nin oğlu I. Sarduri tarafından yaptırılmıştır.
Çavuştepe Kalesi
Van İl merkezine 25 km. uzaklıkta, Gürpınar İlçesi’ne bağlı Çavuştepe Köyü’nde yer almaktadır. Hakkari-Van karayolu üzerindedir. Bol Dağı silsilesinin batı ucuna kurulmuş olan kale; aşağı ve yukarı kalelerden oluşmaktadır. Kale, II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 tarihleri arasında yaptırılmıştır.
Ayanis Kalesi :
Van'a 35 km. mesafedeki Ayanış köyündedir. Argişti'nin oğlu Rusa tarafından M.Ö. 645-643 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Urartu tarihinin son safhalarının aydınlatılması açısından çok önemlidir. Van Gölü sahiline yakın bir alanda kuruludur.
Toprakkale :
Van İl merkezinin doğusunda Zimzim Dağları silsilesine bağlı kayalık bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale Urartu Kralı II. Rusa tarafından M.Ö. 685-645 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Urartu Krallığı’nın ikinci başkentliğini yapmıştır. Sarnıç, açık hava tapınağı, kayaya yontulmuş merdivenler bulunmaktadır.
İnanç Turizmi
Akdamar Kilisesi
Gevaş İlçesi sınırları dahilinde Van Gölü içersinde bulunan en büyük adaya ismini veren kilisedir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise sahile 3 km. uzaklıktadır. Günün her saatinde Akdamar Adası'na, sahilde bulunan motorlarla ulaşım sağlanmaktadır. Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilisenin kuzeydoğusundaki şapel 1296-1336 tarihlerinde; batısındaki Jamaton 1763 tarihinde; güneyindeki çan kulesi 18. yüzyıl sonlarında ilave edilmiştir.
Kızıl Cami :
Eski Van şehrinin doğusunda Tebrizkapı mahallesinde bulunmaktadır. Sinaniye Cami veya Tebrizkapı Cami olarak da adlandırılmaktadır. Bugünkü caminin minaresi Selçuklu döneminden; cami kısmı ise Osmanlı devrinden kalmadır. Üzerinde kitabe bulunmadığından hangi tarihte yapıldığı belli değildir.
Kehrizler:
Van'da ilk sulama kanalları ve barajlar M.Ö. 9. ve 6. yüzyıllar arasında Urartular zamanında yapılmıştır. Bunların en önemlisi Menua (Semiramis/Şamran) sulama kanalıdır. Urartu Kralı Menua tarafından yaptırılmıştır. Su kaynağı Gürpınar İlçesi’nin Yukarı Kaymaz Köyü yakınlarında, Başet Dağı'nın Kalkel kayalıklarından doğmaktadır. Van'ın içme suyu bu kaynaktan sağlanmaktadır. Menua/Şamran kanalı dünya mühendisliğinin bir harikası olarak geçtiği yerlere hayat vermiş, işlevini günümüze kadar sürdürmektedir. 51 km. uzunluğundadır. Gürpınar, Edremit ve Van'ı sulayarak güzergahını tamamlar.
Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık
Van Bölgesi av hayvanları yönünden zengin olup, her mevsim avlanmak mümkündür. Başlıca av hayvanları arasıda; keklik, ördek, toy, dağ keçisi, tavşan, ayı, ve domuz sayılabilir. Yörede olta balıkçılığı da gelişmiştir.
Dağcılık
Van-Süphan Dağı
4058 m. Doğu Anadolu'da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz – Erçiş ve Patnos arasında yükselir. Tırmanış için en uygun zaman haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarıdır. Sönmüş bir volkan olan Süphan Dağı, Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır.
Ornitoloji
Kılıçgaga (50 çift) ve büyük cılıbıtla önemli kuş alanları statüsü kazanır. Önemli sayıda kara boyunlu batağan (maks. 4430) ve angıt (maks. 5600) gözlenir.
Bitlis
Kuruluşu M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanan Bitlis, Urartu, Pers, Makedonya Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerini geçmişinde barındıran eski bir yerleşim merkezidir. Halife Hz. Ömer zamanında (641) İslamiyetle tanışan Bitlis; Emeviler, Abbasiler ve Mervanilerin yönetiminde kalmış, 1071 yılında Türklerin Anadolu’ya girişinden itibaren de çeşitli Türk Beyliklerinin idaresine girmiş, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise (17, 18 ve 19. yüzyıllarda) bölgenin kültür ve sanat merkezi olmuştur. Dönemin medrese, cami, külliye, han ve hamam gibi yapıları, ilimizin geçmişteki o parlak döneminin kanıtı olarak halen ayakta durmaktadır. Güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü ile çevrelenen Bitlis, kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir kültürel ve turistik merkezimizdir.İlin doğusunda bulunan Süphan 4058 metre ile Türkiye’nin ikinci büyük dağıdır. Süphan dağı üzerinde 400 metre çapında krater bir göl bulunmaktadır. İlin diğer bir önemli dağı da 3050 metre olan yüksekliğinde olan ve üzerinde Türkiye’nin en büyük krater gölü bulunan Nemrut Dağı’dır. Bu eşsiz doğal yapısı ile Bitlis, kış turizmi ve dağ- doğa yürüyüşleri için çok uygun bir ortama sahiptir.
Dostları ilə paylaş: |