Ünden bugüN


HATİCE TURHAN SULTAN TÜRBESİ



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə30/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   877
HATİCE TURHAN SULTAN TÜRBESİ

bak. YENİ CAMİ KÜLLİYESİ



HATİP EMİROĞLU HANI

bak. AĞA HANI



HATUNİYE TEKKESİ

Eyüp İlçesi'nde, Gümüşsüyü mevkiinde, Merkez Mahallesi'nde, Kutucu, Hatuniye Gümüş ve Hüsam Efendi sokakları ile Eyüp-Gümüşsuyu yolunun kuşattığı arsada yer almaktaydı.

Kuruluşuna ilişkin hususların yeterince aydınlatılmamış olduğu bu tekkenin, Kadiri tarikatından "Çakmak Şeyh" lakaplı Seyyid Hasan Efendi tarafından, muhtemelen 18. yy'ın birinci yarısı içinde tahsis edildiği anlaşılmaktadır. 19. yy'ın birinci yarısında ortadan kalktığı tespit edilen tekkeyi aynı yüzyılın ortalarında, Nakşibendî tarikatından ünlü mesnevihan Şeyh el-Hac Hasan Hüsameddin Efendi (ö. 1864) ihya etmiştir.

İstanbul'un düşman işgali altında olduğu yıllarda, Anadolu'ya silah kaçırma faaliyetinin merkezlerinden birisi olan Hatuniye Tekkesi, 1925'te kapatıldıktan sonra ihmal edildiği için harap düşmüş, avlu girişleri, hazire, harem binası ve minare dışında kalan unsurları tarihe karışmıştır.

Kadirîliğe bağlı olarak faaliyete geçen tekke dördüncü postnişin Şeyh Hâce Selim Sırrı Efendi'nin (ö. 1812) posta geçmesiyle Nakşibendîliğe intikal etmiş, ikinci banisi Şeyh H. Hüsameddin Efendi'nin meşihatı (1812-1864) boyunca bir mesne-vihane (mesnevi okulu) olarak ün yapmıştır. Kaynaklarda "Çakmak Hasan Efendi" ve "Hoca Hüsam Efendi" gibi adların ya-msıra "Hatuniye/Hatunî/Karılar" olarak da anılan tekkenin mensuplarından çoğunun kadın olduğu, bu tesisin yaşlı ve kimsesiz kadınlar için bir tür huzurevi görevini ifa ettiği söylenmektedir.

Hatuniye Tekkesi'nin geniş ve ağaçlarla kaplı olan arsası, 1950'lere kadar İstanbul'un ünlü mesireleri arasında yer alan bir kesimde, İdrisköşkü Tepesi'nden Bülbül-deresi'ne doğru alçalan yamaç üzerinde bulunmaktadır. İstinat duvarları ile birçok sete ayrılmış olan arsanın, farklı yönler-deki sokaklara açılan üç tane girişi vardır. Bunlar içinde, mimari ayrıntıları bakımın-

dan tek kayda değer olan, güneydeki Hüsam Efendi Sokağı'na açılan ve nazireye geçit veren kapıdır. Bu kapının dikdörtgen açıklığı mermer sövelerle çerçevelenmiş, hattat Mehmed İzzet Efendi'nin (ö. 1903) sülüs hatlı ve 1304/1886 tarihli besmelesi ile taçlandırılmıştır. Besmelenin yanlarında Mevlevî sikkesi kabartmaları görülmektedir.

İçinde pazartesi günleri ayin icra edilen, ayrıca mesnevi dersleri yapılan ve günümüzde tamamen ortadan kalkmış bulunan mescit-tevhidhanenin ahşap olduğu anlaşılmaktadır. Tek başına kalmış olan bodur minarenin kare tabanlı kaidesi kesme küfeki taşı ile örülmüştür. Bunun üzerine oturan silindir biçimindeki kaidenin tuğla örgüsü içinde küfeki taşından yontulmuş basamaklar görülebilmektedir.

Arsanın batı sınırında, Eyüp-Gümüşsu-yu yolu üzerinde yer alan iki katlı ahşap harem binası günümüzde de mesken olarak kullanılmaktadır. Birtakım onarımlar ve tadiller geçirerek özgün tasarımını büyük ölçüde yitirmiştir.

Bibi. Kut, Dergehname, 232, no. 38; Çetin, Tekkeler, 587; Aynur, Saliha Sultan, vr 15a; Asitâne, II; Osman Bey, Mecmua-i Cevâmi, II, 8-9; Münib, Mecmua-i Tekâyâ, 9; İhsaiyat II, 19, Zâkir, Mecmua-i Tekâyâ, 51-52; Akakuş, Eyyûb Sultan, 310; M. Kara, Din, Hayat, Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler, ist., 1980, s. 218-223; Gölpınarlı, Mevlevîlik, 321-322.

M. BAHA TANMAN




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin