HAŞİMBEY
14
15
HAŞİM EFENDİ TEKKESİ
Beyoğlu Belediye Hastanesi koğuşlarından bir görünüm.
Cumhuriyet Gazetesi Arşivi, 1986
dir. II. Mahmud da orduda reform üzerinde önemle durmuş ve askerlerin sağlığına büyük önem vererek istanbul'un çeşitli yörelerinde bulunan askerleri tedavi etmek üzere kışlalara yakın veya kışlaların bünyesinde bir çok askeri hastaneyi faaliyete sokmuştur. Savaşlar, askeri hastanelerin artmasında önemli bir rol oynamıştır. II. Abdülhamid'in tahta çıkmasından hemen sonra başlayan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda istanbul'da yeni askeri haste-neler açılarak buralarda yaralılar tedavi edilmiştir (bak. Askeri Hastaneler).
Balkan ve L Dünya savaşlarında, başta Beyoğlu, istanbul ve Üsküdar olmak üzere pek çok semtte geçici hastaneler a-çılmış, Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti' nin (Kızılay) yardımlarıyla, savaşlar boyunca olağanüstü koşullarda hizmet veren bu hastaneler savaşlar bitince kapatılmıştır.
istanbul'da darüşşifalardan sonra yoksul ve bekârların tedavisi amacıyla kurulan ilk devlet hastanesi, 1837'de Edirneka-pı'daki Mihrimah Medresesi'nde Edirneka-pı Gureba Hastanesi adıyla tanınan hastanedir. 1845'te açılan Gureba Hastanesi(->) ise ilk vakıf hastanesi ve resmen "hastane" adını kullanan ilk sağlık kurumudur. Bunları Zeynep Kamil Hastanesi (1862), Kuduz Hastanesi (1887), Mekteb-i Tıbbi-ye-i Mülkiye (Sivil Tıbbiye) (1893), Darü-laceze(->), ilk çocuk hastanesi olan Etfal Hastanesi(-t), Haydarpaşa intaniye Hastanesi (1924), ilk verem hastanesi olan Heybeliada Sanatoryumu (1924) ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi(->) izlemiştir.
istanbul'un ilk belediye hastanesi, 1865' te açılan Altıncı Daire-i Belediye Hastanesi' dirC^O. 1879'da yine Altıncı Daire-i Bele-diye'ye bağlı olarak, bu civardaki genelevlerde çalışan kadınların tedavi edildiği Beyoğlu Nisa Hastanesi(-») faaliyete geçmiştir. 1910'da İstanbul şehremanetine bağlı olarak hizmete giren Cerrahpaşa Hasta-
nesi(~») de 1967'ye kadar bünyesinde istanbul Tıp Fakültesi'nin bazı kliniklerini barındırmış ve bu tarihte belediye ile ilişkisi kesilerek Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi olarak büyüyüp gelişmiştir. 1880'de şehremanetine bağlanan Haseki Hastanesi uzun yıllar bir belediye hastanesi olarak hizmet verdikten sonra Sağlık Bakan-lığı'na geçmiştir.
istanbul'da kurulan ilk özel Müslüman hastanesi Operatör Fuad Süreyya Bey tarafından kurulan Ortaköy Şifa Yurdu'dur.
İstanbul'da zaman zaman çıkan salgınlarda hastanelerde yeni önlemler alınmış ve belediye salgın görülen semtlerde geçici hastaneler kurmuştur. 1831'de istanbul'da görülen ilk kolera salgım, sırasında, aynı yıl eylül ayında Maltepe ve diğer hastanelerde, kapılara yakın bir oda karakol haline getirilmiştir. Bir tür sağlık polisi sayılabilecek bu karakollar, hastaneye girişleri kontrol ediyordu. Hastanede görevli hekim ve memurlar evlerine gidip geldiklerinde kapının hemen yamnda kendilerine ayrılan bir odada üstlerini değiştiriyor buhurat ile tebhir (dezenfekte) o-lunduktan sonra içeri girmelerine izin veriliyordu.
1893'teki kolera salgınında ise istanbul Şehremaneti, Yavuzselim, Şehremini, Kuruçeşme, Emirgân, Beyoğlu, Sarıyer, Beykoz, Üsküdar ve Haydarpaşa'da geçici kolera hastaneleri açmıştır.
Balıklı Rum Hastanesi, Jeremya, Zap-yon ve Yedikule Ermeni hastaneleri, Ba-lat Musevi Hastanesi(-») gibi hastaneler ise istanbul'daki azınlıklar tarafından, cemaatlerine sağlık hizmeti vermek amacıyla kurulmuştur.
İstanbul'da bulunan yabancılar da kendi kolonileri için hastaneler kurmuşlardır. Bunların başlıcalan, Fransız Pastör Hastanesi^) ve Fransız Lape Hastanesi(-») Avus-turya-Macaristan Hastanesi, Alman Hasta-nesi(->), Amerikan Bristol Hastanesi(->), İngiliz Bahriye Hastanesi, italyan Hasta-
nesi ile Bulgar Hastanesi'dir(->). 1993 yılı itibariyle İstanbul'da 3 üniversite hastanesi, Sağlık Bakanlığı'na bağlı 26 hastane, Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı 12 hastane, 9 kurum hastanesi, 35 özel hastane olmak üzere 85 hastane faaliyet göstermektedir.
Bibi. Abdullah Bey-Zoeros Mordtmann, "No-tices sur le höpitaux civils de Constantinople", GazetteMedicale d'Orient, c. 18, no. 9 (1874), s. 141-142; Ritzo, "Le Oeuvre Medicale et Hygienique de S. M. I. le Sultan Abd-ul-Hamid Khan II 1876-1900", ae, c. 45, no. 13 (1900), s. 209-255; A. S. Ünver, "istanbul'un Zabtından Sonra Türklerde Tıbbi Tekâmüle Bir Bakış", VD, I, 1939, s. 71-81; B. N. Şehsuvaroğlu, İs-tanbul'da 500 Yılhk Sağhk Hayatımız, İst., 1946; S. Eyice, "Bizans Devrinde istanbul'da Tababet", İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, c. 21, S. 3/1958, s. 681; F. Uzluk-
A. Terzioğlu, "İlk Hristiyan Hastaneleri ve Sağ
lık Tesisleri", Ankara Üniversitesi Tıp Fakül
tesi Mecmuası, c. 22, S. 3 (1969), s. 630-648; B.
N. Şehsuvaroğlu, "İstanbul Sağlık Hayatı", îs-
tanbuin Yıllığı, ist., 1973, s. 425-463; A. Terzi
oğlu, "Alberto Bobovio'nun Tarifine Göre
Topkapı Sarayındaki Enderun Hastanesi'nin
17. Yüzyıldaki Teşkilatı", /. Milletlerarası Tür
koloji Kongresi. Tebliğler, İst., 1979, s. 874-883;
B. N. Şehsuvaroğlu-A. D. Erdemir- G. C. Gü-
reşsever, Türk Tıp Tarihi, Bursa, 1984, s. 40-
42; A. Terzioğlu, "15. ve 16. Yüzyılda Türk-
İslam Hastane Yapıları ve Bunların Dünya Ça
pındaki Önemi", //. Uluslararası Türk ve İslam
Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi, III, İst.,
1987, s. 155-197; G. Cantay, Anadolu Selçuk
lu ve Osmanlı Darüşşifalan, Ankara, 1992; A.
Terzioğlu, "istanbul'daki Avusturya-Macaristan
Hastanesi ve Türk Tıbbının Batılılaşması Açı
sından Önemi", Türk Tıbbının Batılılaşması,
İst, 1993, s. 72-78.
NURAN YILDIRIM
Dostları ilə paylaş: |