Ünden bugüN


KADİRÎLİK 376 377 KADİRÎLİK



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə578/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   574   575   576   577   578   579   580   581   ...   877
KADİRÎLİK

376

377


KADİRÎLİK

Ensarî tarafından yeniden inşa ettirilmek suretiyle faaliyete geçirilmiş ve oğlu Muh-yieddin Ensarî'nin (ö. 1978) çabalarıyla yakın zamana kadar yaşatılmıştır. Aynî Ali Baba Tekkesi'nden sonra Kadirîliğin 19. yy'da Boğaziçi'nde kurduğu tarikat merkezlerinin ilk halkası olan Fındıklı'daki Ali Baba Tekkesi gelir. Vakfiye tarihi 1868 olan bu tekke, ilk şeyhinin adıyla Ali Hulusi Efendi Tekkesi olarak da tanınmıştır. Kendi evini tekkeye dönüştürerek Kadirîliğe bağlayan Hulusi Efendi'nin vefatıyla Tahsin Efendi ve Hüseyin Resmî Efendi burada postnişinlik yapmışlardır. Daha sonra Boğaziçi'ndeki ikinci merkez Ru-melihisan'ndaki Ahmed Sıdkî Efendi Tek-

Kabakulak Tekkesi'nin haziresindeki bir mezar taşında Kadirîliğin Rumî kolunun sembollerinden

terkli taç ve ortasındaki "Kadirî gülü" kabartması (en üstte). Bir mezar taşında Kadirî sembollerinden 18 köşeli yıldız kabartması (üstte) ve bir başka mezar taşında Kadirî

sembollerinden etrafı destarlı tacın içine oturtulmuş 18 köşeli yıldız

kabartması. M. Baha

kesi'dir. Bunu ise Emirgân'da Haffaf Hüseyin Efendi Tekkesi izler. Şeyh Hüseyin Efendi'nin kendi evini tekkeye dönüştürerek oluşturduğu bu merkezde Mahmud Efendi, Bağdatlı Ganîzade Abdüllatif Efendi ve oğlu Ahmed Muhyieddin Efendi (ö. 1953) Kadirî meşihatını temsil etmişlerdir. Çengelköy'deki Şeyh Nevruz Tekkesi ise, tarikatın 19. yy'da bu bölgede kurduğu son tekkedir.

Kadirîlik 19. yy'da iki yeni kola daha ayrılmıştır. Müştakîlik ve Enverîlik adıyla faaliyet gösteren bu kolların kendi tekkelerini kurmadıkları, fakat diğer tarikatlara ait tekkeleri Kadirîliğe bağlamada önemli bir rol üstlendikleri görülmektedir. Müş-

takîlik, aslen Bitlisli olan Mehmed Mustafa Müştak Efendi'nin (ö. 1831) kendi adına kurduğu bir Kadirî koludur. 18. yy'ın sonlarında Mustafa Selami Efendi'nin Eyüp'te bir Nakşibendî tekkesi olarak temellerini attığı Selamî Tekkesi meşihatına geçerek 1813-1826 arasında burada Kadirîliği temsil etmiş, daha sonra tekke Rıfaîliğe bağlanmıştır. Müştakîlik, Mustafa Efendi'nin vefatıyla bu kola mensup halifelerce istanbul'da yaygınlaştırılmış, bunlardan Seyyid Sadullah Efendi, Davutpaşa'daki Gümüş Baba Tekkesi'ni ve "Baba Efendi" lakabıyla tanınan Ahmed Müştak Efendi (ö. 1880) Bayrampaşa Tekkesi'ni Halve-tîliğin Sünbülî kolundan Kadirîliğe geçirmiştir. Gümüş Baba Tekkesi'ndeki Müşta-kî meşihatı izzet Efendi ve Mustafa Müştak Efendi'nin oğlu Edhem Baha'nın halifelerinden ibrahim Efendi (ö. 1897) tarafından sürdürülürken Bayrampaşa Tekkesi postuna da Mehmed Ali Müştak Efendi (ö. 1891) atanmıştır. Müştakîliğin faaliyette bulunduğu diğer tekkeler ise, Vezneci-ler'deki Celvetîliğe bağlı Keşfî Osman Efendi Tekkesi ile Şehremini'deki Geyla-nî Tekkesi'dir. Keşfî Osman Efendi Tekkesi'nin boş arsası üzerinde 1896'da yaptırdığı ve daha çok kendi lakabıyla Kemte-rî Tekkesi olarak da tanınan bu merkezde oğlu Cavid Efendi postnişinlik yapmış, kardeşi Halid Ulvî Efendi de Geylanî Tekkesi meşihatım üstlenmiştir. 19. yy'da İstanbul'un tasavvuf hayatına katılan ikinci Kadirî kolu olan Enverîliğin kurucusu, Osman Nureddin Şems Efendi'dir (ö. 1893). Döneminin önde gelen aydınlarından sayılan Şems Efendi, Hersekli Arif Hikmet Bey'in Laleli'deki evinde yapılan ve aralarında Namık Kemal ile Ziya Paşa'nın da bulunduğu toplantıların müdavimlerinden olup bizzat kendisi bir tekkede şeyhlik yapmamış, halifelerinden Mehmed Iz-zî Bedreddin Efendi (ö. 1918), 1893-1918 arasında Aydınoğlu Tekkesi'ni Enverîli-ğe bağlamıştır. Halvetîliğin Cerrahî kolundan Kadirîliğe geçen bu tekkenin son şeyhi Mehmed Sadeddin Süheyl Efendi'dir (ö. 1924).

18. yy'da olduğu gibi 19. yy'da da Kadirîliğe bağlanan tekkelerin bir kısmı Halveti tarikatına aittir. Bunlardan en önemlisi Silivrikapı'daki Gülşenî merkezlerinden Peyk Dede Tekkesi olup 19. yy'ın başlarında Hilalci ibrahim Efendi (ö. 1822) aracılığıyla Kadirîliğe geçmiş ve burada şeyhlik yapan Tiryaki Mehmed Aşkî Efendi'nin (ö. 1854) halifesi Abdülhalim Zik-rî Efendi (ö. 1903), Nişancı Tekkesi'ndeki Cerrahî meşihaüna 1858'de son vererek bu tekkeyi Kadirî organizasyonuna dahil etmiştir. 1858-1925 arasında Ahmed Şemsed-din Efendi (ö. 1905) ve oğlu Abdülkadir Bahrüddin (Elçioğlu) (ö. 1954) tarafından Nişancı Tekkesi'nde Kadirîliğin İstanbul' da pek yaygın olmayan Ahilik meşihatı sürdürülmüştür. Halvetîlikten Kadirîliğe geçen bir diğer tarikat merkezi de Aksaray'daki Oğlanlar Tekkesi'dir. Tıpkı Ahî-lik gibi Kadirîliğin İstanbul'da çok az tanınan ve daha çok Doğu'da yaygın olan Ha-lisîlik kolunu bu tekkede Safvet Efendi

temsil etmiştir. Tekkenin diğer postnişini Ali Efendi ise, oğlu Sururî Baba aracılığıyla Kaygusuz Tekkesi ve torunu Abdülhay Efendi ile de Yahya Efendi Tekkesi'ni içine alan Kadirî örgütlenmesinin mimarıdır. Sur dışında ise Halvetîlikten Kadirîliğe geçen en önemli merkez, Kasım Çavuş Tekkesi'dir. 1838'de ismail Aşkî Efendi (ö. 1848) tarafından Kadirîliğe bağlanan bu tekkede kendisinden sonra aile mensupları olan Mehmed Bahaeddin Efendi (ö. 1866), ismail Hakkı Efendi (ö. 1878) ve Mustafa Efendi postnişinlik yapmışlardır.

Kadirîliğin 19. yy'da Nakşibendîlikten devraldığı tarikat merkezleri arasında Silivrikapı'daki Vânî Tekkesi ile Beşiktaş'taki Neccarzade Tekkesi vardır. Vânî Tekkesi 1830-1904 arasında Abdullah Bağdadî (ö. 1854) ve Mehmed Emin Efendi' nin (ö. 1904) meşihat dönemlerinde Neccarzade Tekkesi ise Kadirîhane Postnişini Abdüşşekûr Efendi tarafından 1841-1860 arasında vekâleten Kadirîliğe bağlanmıştır. Bunların dışında Kadirîliğin devraldığı Rıfaî merkezlerinden Kelamı Tekkesi'nde Mehmed Raşid Efendi'nin (ö. 1878), 1853-1878 arasında postnişinliği vardır. Tekke daha sonra tekrar Rıfaî denetimine geçmiştir. Bayramîlikten devralınan tekkeler ise Çarşamba'da Mehmed Ağa Tekkesi ile Kasımpaşa'da Paşmakçı ve Saçlı Emir tekkeleridir. Mehmed Ağa Tekkesi 1855'te Ab-durrahman Efendi'nin meşihat döneminde Bayramîliğin Himmetî kolundan Kadirîliğe geçmiş ve 1868'e kadar tarikatın yönetiminde kalmıştır. Kasımpaşa'da bir Bay-ramî-Melamî merkezi olarak Haşimî Osman Efendi'nin (ö. 1594) kurduğu Saçlı Emir Tekkesi, 18. yy'ın sonlarında Ali Efendi (ö. 1789) tarafından Kadirîliğe bağlanmakla birlikte tarikat organizasyonu içindeki asıl yerini 19. yy'da almış ve Hamdî Efendi Tekkesi şeyhlerinden Mehmed Ha-şim Efendi'nin (ö. 1815) faaliyetleri sonucu bu dönemde Kadirîliğe geçmiştir. 19. yy boyunca Mehmed Emin Şeyda ve Küçük Hamdi Efendi'nin denetiminde kalan tekke, daha sonra Mehmed Süreyya Baba tarafından bir Bektaşî merkezine dönüştürülmüştür. Bayramîlikten Kadirîliğe geçen Kasımpaşa'daki Paşmakçı Tekkesi ise buradaki Muabbir Tekkesi postnişinlerin-ce ortak meşihat modeline göre yönetilmiştir. Ali Vahidî'nin (ö. 1764) halifeleri o-lan bu şeyhlerden ilki Ali Rrza Efendi'dir (ö. 1847). 1800-1847 arasında Paşmakçı ve Muabbir tekkelerini kendi yönetimi altında birleştirmiş ve kendisinden sonra bu ortak meşihat anlayışı Mustafa Sabri Efendi (ö. 1873) tarafından sürdürülmüştür. 1875'te sona eren ortak meşihat, ardından yalnızca Paşmakçı Tekkesi'nde Mehmed Arif Efendi (ö. 1889) ve Haydarhane Tekkesi Postnişini Süleyman Efendi'nin Kadirî meşihatı sürmüş, tekke daha sonra Mehmed Cemaleddin Efendi (ö. 1937) tarafından Rıfaî-Bayramî ortak meşihatına bağlanmıştır.

istanbul'da 19- yy'ın sonlarında 57 tekkeye sahip bulunan Kadirîlik, şehir hayatında Halvetîlik ve Nakşibendîlikten sonra en yaygın tarikat olarak dikkati çekmek-

tedir. Tarikatın en yoğun şekilde faaliyet gösterdiği bölgeler, suriçi istanbul'u ve Kasımpaşa'dır. Bu bölgelerin dışında ağırlıklı olarak Eyüp'te Hâki Baba, Cafer Paşa, Âşık Efendi, Ümmî Şeyh Süleyman, Evlice Baba, Molla Çelebi ve Yavedud tekkelerinde; Üsküdar'da ise Bektaşîlikten devraldığı Yarımca Baba Tekkesi ile, Halim Gülüm Dede, Bâlî Çavuş, Kartal Dede, Abdülhay Efendi, Avnizade ve Serbölük Ahmed Efendi tekkelerinde belli aralıklarla faaliyet göstermiştir.

Kadirîlik, istanbul'un tasavvuf hayatında Halvetîlik ile Nakşibendîlik arasında bir denge unsuru olmuştur. Tarikatın özündeki Arap kökenli tasavvuf geleneğinin ö-zellikle istanbul'da estetik bir forma dökülerek şekillendirilmesi sonucu ortaya çıkan Kadirî kültürü, bu yönüyle Halvetîliğe paralel bir şekilde yer almış, fakat öte yandan Nakşibendîliğin şeriat yorumuna yakın bir konumda kendi mistik çerçevesinin sınırlarını belirlemiştir. Bu çift yönlü etkileşim nedeniyle Kadirîliğin İstanbul'da en çok Halvetî ve Nakşî zümreleri üzerinde etkili olduğu, böylece her iki tarikata ait tekkeleri bir ölçüde kendine bağlamak suretiyle orta tabakanın farklı tasavvuf e-ğilimleri arasındaki kültürel dolaşımı sağladığı görülmektedir. Kadirî kültürünün istanbul'un tarikat folkloruna yaptığı katkılar da çok yönlüdür. Bunlardan en tipik olanı Kadirîhane'de pişirilen ve İstanbul halkı arasında yaygın bir şöhrete sahip bulunan "erbain helvası"dır. Bu helva, Ka-dirîhane'nin tarihi boyunca "etvar-ı seb'a" yi temsil eden 7 derviş tarafından "tevhid-i şerîf" okunarak pişirilmiş, belirli kurallar dahilinde düzenlenen geleneksel törenlerle hem saraya gönderilmiş, hem de tekke çevresindeki fakir fukaraya dağıtılmıştır.

Kadirîliğin tarikat sembollerini ihtiva eden birkaç değişik türde taç vardır. Bunlardan en çok tanınmışı, genellikle Avrupalı sanatçılarca yaygın şekilde resmedilen Bağdat ya da Celalî müjgânlısı olarak adlandırılan taçtır. Mevlevî sikkesine benzemekle birlikte kubbe kısmı daha yüksek ve sivridir. Başa geçen "lenger"inde des-tar yerine, adına "müjgân" denilen kürklü bir kuşak bulunur. Rumî koluna ait taç ise, diğer "esma" tarikatlarında kullanılan forma benzer şekilde kreme yakın beyaz çuhadan imal edilmiş olup 8 terklidir. Ayrıca tepe kısmında "besmele-i şerifin 19 harfini sembolize eden 19 tığlı ve 7 renkli "Kadirî gülü" bulunur. 18 köşeli yıldız da Kadiriler tarafından kullanılmış tarikat sembolleri arasındadır. Kadirî dervişleri, tıpkı Bektaşîler gibi keşkül, teber ve kan-beriye türünden tarikat sembollerini de üzerlerinde taşımışlardır.



Bibi. BOA, Cevdet Evkaf, no. 11426 (12 Cema-ziyelevvel 1164); BOA, Cevdet Evkaf, no. 32501 (Rebiülahir 1191); BOA, Cevdet Evkaf, no. 6796 (29 Şaban 1203); BOA. İrade Mec-lis-i Vâlâ, no. 15946 (6 Cumadelulâ 1273); BOA, Yıldız Mütenevvî Maruzat, Dosya 8, Sıra no. 33 (18. 2. 1299); BOA, İrade Evkaf, no. 1305/13 (26 Cemaziyelahir 1313); CSR, Dosya B/66; Harirîzade, Tibyân, l, 77a-79b; M. Ali Aynî, Un grandsaint de l'islam Abdal-Ka-dir Guilânî, Paris, 1938; W. Braune, "Abd al-Kâdir al-Djîlanî", El2, I, 70-72; J. Chabbi "Abd

Bir Kadirî dervişine ait mezar taşının başlığı. Lenger kısmı müjgânlı olup tepesinde 18 köşeli "Kadirî gülü" vardır.




Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   574   575   576   577   578   579   580   581   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin