BUHARİ'NİN, ÖMER'İN İÇYÜZÜNÜ AÇIKLAYAN HADİSLERİ DEĞİŞTİRDİĞİNE DAİR ÖRNEKLER
1- Müslim, Sahih'inin "Hayız Kitabı, Teyemmüm Babı"nda der ki: "Birisi Ömer'in yanına gelerek; "Ben cenabetli oldum, ama gusül almak için su bulamadım (ne yap-
430/ Zikir Ehline Sorun
malıyım)?" diye sordu. Ömer; "Namaz kılma!" dedi. Ammar; "Ey Ömer!" dedi. "Hatırlamıyor musun, ben ve sen bir seferdeydik, cenabetli olduk ve su bulamadık. Sen namaz kılmadın, ama ben topraklara bulanarak namaz kıldım. Resulullah da buyurdu ki: "Ellerini yere vurup toprakları üfleseydin ve onunla yüzünü ve ellerini mesh etseydin yeterliydi."
Ömer; "Ey Ammar! Allah'tan kork!" dedi. Ammar; "Eğer istemezsen, bu hadisi başkalarına anlatmam." diye cevap verdi.1
Bu rivayeti Ebu Davud,2 Ahmed bin Hanbel,3 Nesei,4 İbn-i Mace5 ve Beyhaki6 de naklederler.
Ama Buhari, hadisin naklinde emanete riayet etmemiş, Ömer'in haysiyetini korumak için hıyanet etmiş ve hadisle oynamıştır. Zira halifenin en basit dini hükümleri dahi bilmediğini halkın anlamasını istememiştir. Bakın şimdi Buhari "Teyemmüm Kitabı"nda hadisi nasıl naklediyor: "Birisi Ömer bin Hattab'ın yanına gelerek dedi ki: "Ben cenabetli oldum ve su bulamadım." Ammar bin Yasir, Ömer'e dedi ki: "Hatırlıyor musun, ben ve sen bir seferdeydik...."7
Gördüğünüz gibi Buhari, Ömer bin Hattab'ın, "Namaz kılma!" dediğini kaydetmemiştir. Çünkü o, halkın, Resulullah'ın zamanında bile Kur'an ve sünnetin karşısında
--------------------------
1- Sahih-i Müslim, c. 1, s. 280 - 281, h. 368.
2- Sünen-i Ebi Davud, c. 1, s. 88, h. 322.
3- Müsned-i Ahmed, c. 4, s. 265.
4- Sünen-i Nesei, c. 1, s. 170.
5- Sünen-i İbn-i Mace, c. 1, s. 188, h. 569.
6- Sünen-i Beyhaki, c. 1, s. 209.
7- Sahih-i Buhari, c. 1, s. 92.
Buhari ve Müslim Hakkında / 431
içtihat ederek kendi görüşleriyle amel eden Ömer'in böyle bir mezhebi olduğunu bilmesini istemiyordu. Oysa, Ömer halife olduktan sonra da aynı mezhebe sahipti ve bunu Müslümanların arasında yaymaya çalışıyordu. İbn-i Hacer bu konuda der ki:
"Bu, Ömer'in meşhur mezhebidir."1 Ömer'in, bu mezbebinde oldukça ciddi olduğunun delili, Ammar' ın şu sözüdür: "Eğer istemezsen, bunu kimseye söylemem."
2- Hakim-i Nişaburi, Müstedrek'us-Sahihayn adlı kitabında Enes bin Malik'ten şöyle nakleder:
"Ömer bin Hattap minbere çıkarak şu ayeti okudu: "Böylece onda taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, boyları iri ve birbiri içine girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar (ebb) bitirdik."2 Sonra dedi ki: "Hepsini anladık da bu "ebb" de ne demek oluyor?" Sonra şöyle devam etti: "Vallahi bu çok zor bir şeydir. "Ebb"in ne olduğunu bilmesen ne olur ki? Kur'an'dan bildiklerinize uyun, anlamadığınız şeyleri ise Allah'a bırakın!"3
Bu rivayeti Suyuti, ed-Dürr'ül-Mensur' da, Zemahşari Keşşaf'ta ve İbn-i Kesir, Razi ve Hazin de kendi Tefsirlerinde aynen naklederler. Ama Buhari, tıpkı her zaman olduğu gibi, bu rivayeti de eksilterek halkın, Halife Ömer'in "ebb" kelimesinin anlamını bilmediğini anlamasını istememiştir.
Dolayısıyla bu rivayeti Sahih'inin "Kitap ve Sünnete
-----------------------
1- Feth'ul-Bari, c. 1, s. 352.
2- Abese Suresi / 27 - 31.
3- Müstedrek-i Hakim, c. 2, s. 514; Telhis-i Zehebi, c. 2, s. 514, Müstedrek'in hamişinde.
432/ Zikir Ehline Sorun
Sarılma Kitabı"nda Enes bin Malik'ten şu şekilde nakletmiştir:
"Bir gün Ömer'in yanındaydık, şöyle dedi: "Biz (ayetlerin anlamını anlamak için) kendimizi zorlamaktan menolunduk."1
Dostları ilə paylaş: |