sevmez; münafıktan başkası da bana düşman olmaz."1
Bu hadisi Tirmizi, Sahih'inde;2 Nesei, Sünen'inde;3 Ahmed bin Hanbel, Müsned'i4 ve Fazail'us-Sahabe'sinde;5 İbn-i Mace, Sünen'inde;6 Ebu Ya'la, Müsned'inde;7 Yakubi Tarih-i Bağdad'ında;8 İbn-i Ebi Şeybe, Müsned'inde9 naklederler.
Ama Buhari, bunu kesinlikle gördüğü halde nakletmemiştir. Çünkü Müslim'in de kaydettiği senedi sahih olan bu rivayeti naklederse, ashabın çoğunun münafık olduğunun ortaya çıkacağından korkmuştur.
Evet! Asla heva ve hevesiyle konuşmayan ve sadece vahye dayanan Peygamberimizin bu sözüyle anlaşılıyor ki: Ali hak ile batılı, iman ile nifakı birbirinden ayırmaktadır. Çünkü Ali, Allah'ın en büyük ayeti ve bu ümmete olan en büyük hüccettidir. Allah, Resulullah'ın vefatından sonra onun vasıtasıyla Muhammed'in (s.a.a.) ümmetini imtihan etmiştir. Münafıklık, insanın kalbindeki gizli sıfatlardan biridir ki, onu ancak bütün gizlilikleri bilen Allah bilir. Ancak Yüce Allah, bu ümmete olan rahmet ve lütfu ile bunun için bir alamet belirtmiştir ki, helak olanlar, apaçık delilden sonra helak olsunlar; kurtulanlar da apaçık delille kurtulsunlar!
------------------------------
1- Sahih-i Müslim, c. 1, s. 86, h. 78.
2- Sahih-i Tirmizi, c. 5, s. 643, h. 3736.
3- Sünen-i Nesei, c. 8, s. 116.
4- Müsned-i Ahmed, c. 1, s. 84.
5- Ahmed bin Hanbel, Fazail'us-Sahabe, c. 2, s. 619, h. 1059. 6- Sünen-i İbn-i Mace, c. 1, s. 42, h. 114.
7- Müsned-i Ebu Ya'la, c. 1, s. 251, h. 291.
8- Tarih-i Bağdad, c. 14, s. 426.
9- Müsned-i İbn-i Ebi Şeybe, c. 12, s. 56, h. 12113.
Buhari ve Müslim Hakkında / 445
Bu yüzden ben şuna inanıyorum ki, Ehl-i Sünnet'in selefi, Buhari'nin bu konudaki kurnazlığının farkına varıp, kaydettiği hadislerin seçmiş olduğu mezhebiyle çelişmemesine özellikle dikkat ettiğini gördükleri için onu herkesten öne geçirmişler. Buna bir örnek daha verelim:
Buhari, Sahih'inin "Hediye ve Hediye Vermenin Faziletleri Kitabı"nda Ubeydullah bin Abdullah'tan Aişe'nin şöyle dediğini nakleder:
"Resulullah'ın hastalığı şiddetlenip de ağrıları ona galip gelince, hastalığını benim evimde geçirmek için diğer eşlerinden izin istedi ve bu izin ona verildi. Sonra iki kişi onu kollarından tutup kaldırdı. O durumda Resulullah'ın ayakları yere değiyordu. Onlardan biri Abbas idi, diğeri de bir başkasıydı." Ubeydullah der ki: "Bu olayı Abdullah bin Abbas'a anlattığımda; "Aişe'nin adını söylemediği o adamın kim olduğunu biliyor musun?" dedi. Ben; "Hayır!" dedim. Bunun üzerine İbn-i Abbas; "O, Ali bin Ebi Talip idi." dedi."1
Bu rivayeti İbn-i Sa'd, sahih sened ile Tabakat'ında; Halebi, es-Siret'ül-Halebiyye'de ve Sünen sahipleri Sünen'lerinde naklederler. Rivayetin sonunda şöyle geçer: "Aişe, Ali'yi hiç sevmezdi ve ondan nefret ederdi."2
Aişe'nin Hz.Ali'ye düşman olduğunu gösteren bu cümleyi Buhari nakletmemiştir. Ama biraz dikkat edilecek olursa, rivayet bu şekliyle bile yeterlidir. Aişe'nin, mevlası Emir'ül-Müminin Ali bin Ebi Talib'e olan aşırı düşmanlı-
----------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 3, s. 207.
2- et- Tabakat'ul-Kubra, c. 2, s. 231 - 232; es-Siret'ül-Halebiyye, c. 3, s. 457.
446/ Zikir Ehline Sorun
ğını hangi tarihçi ve araştırmacı bilmez ki?!1 Aişe, düşmanlığının ne boyutta olduğunu, Hz. Ali'nin şehit olduğu haberini duyduğunda secde edip Allah'a şükrederek ortaya koymuştu. La havle ve la kuvvete illa bi'llah'il-Aliyy'il- Azim!
Dostları ilə paylaş: |