İçindekiler
Nuray Alagözlü
|
Banka Teminat Mektuplarına Yönelik Bir Tür Çözümlemesi
|
Aslı Altan
|
Sağdan Sola mı, Soldan Sağa mı? Türkçede Ünlü Uyumunun Ediniminde İçtüreme
|
Aslı Altan & Neşe Arslan
|
Çocukların İki Anlamlı Bir Takıyı Edinimi: Türkçede -DIr Takısı
|
Dilek Altunay
|
Neden-Sonuç İlişkisi Bağlaçları ve Metinde Bağdaşıklık
|
Elif Arıca & Tuğba Çelik Özer
|
Gazete Köşe Yazılarında Yansıma Gerçeklik
|
Füsun (Bilir) Ataseven & Emine Bogenç Demirel
|
Sözlük Çevirisi Alanında Proje Tabanlı Bir Model
|
Pınar Bekar
|
Alıntı Sözcüklerde Dizimsel Etkileşim Sonucu [l] ve [t] Ünsüzlerinde Görülen Değişimler
|
Doğan Bulut & Huriye Mannasoğlu
|
Türkçe’de Söz Kesme Eylemi: Kim, Nerede, Niçin Daha Çok Söz Kesiyor?
|
Gülay Cedden
|
Eylemin Tümce İçerisindeki Yerinin Almanca’da Tümce Üretimi Sırasındaki Etkisi
|
Eyyup Coşkun
|
İlköğretim Öğrencilerinin Öyküleyici Anlatımlarında Metin Tutarlılığı
|
Müzeyyen Çiyiltepe & Özgür Aydın
|
Bağlama İlkelerinin Edinimi: Sözdizim ve Kullanımbilim Etkileşimi
|
Derya Çokal Karadaş
|
Konuşma Dilinde İşte’nin Bilişsel Edimbilim Işığında İşlevlerinin Çözümlemesi
|
Hatice Çubukçu
|
Sözün Güce Dönüşümü: ‘Güçeylem’ler
|
Nesrin Deliktaşlı
|
Türk ve Fransız Ceza Kanunlarının Dilbilimsel Açıdan İncelenmesi ve Çalışmanın Çeviribilime Katkısı
| Ömer Demircan |
Türkçede İzleme
|
Derya Duman
|
Artsüremli Bakış Açısından Eleştirel Söylem Çözümlemesi ve Bir Uygulama: Annelik İmgesinin Kadın Dergilerinde Kurgulanması
|
Selma Elyıldırım
|
Gazete Dilinde Kullanılan Eşdizimlilikler
|
İclâl Ergenç & Dilek Fidan
|
Bürünsel Anlamın Edinimi: Sesbilim ve Kullanımbilim Etkileşimi
|
Fatma Erkman, F. Alıç, Ö. Görür, M. Karakurt, Z. Polat, İ. Uluğ
|
Sıfat Tamlamalarında [bir] Kullanımı
|
Özden Fidan & Ayşen Cem Değer
|
Dilbilim Alanında Türkçe Yazılmış Araştırma Yazılarının Giriş Bölümlerindeki Göndermede Bulunma Örüntüleri
|
Hürriyet Gökdayı
|
Yabancı Dillerin Günümüz Türkiye Türkçesinde Sözcük Dizilişine Etkisi
|
Mine Güven
|
Türkçe’de Çevrik Yapıların Görünüş Özellikleri
|
Belma Haznedar
|
İkidillilikte Dillerarası Etkileşim
|
Kamil İşeri
|
Türkçe Ders Kitaplarında (6. Sınıf) Yer Alan Metinlerin Türlerini Temsil Yeterliliği
|
Selçuk İşsever
|
Nesne Kaydırımı ve Türkçe
|
Ferhat Karabulut
|
Dilde İkonlaşma
|
Ayşe Banu Karadağ
|
Disiplinler Arasılık ve Çeviribilim: Disiplinler Arası Yaklaşımların Çeviri Eğitimine Olası Yansımaları
|
Muhsin Karaş
|
Dünyadaki Dil Politikaları Işığında Türk Dili ve Ulusal Kimlik Sorunu
|
Nalan Kızıltan, Eda Özçelik, Taner Tunç
|
Çocukların Yazınsal Metinlerde Kullanılan Sözcelerdeki Göndergeleri Kavrama Edinci
|
Astrid Menz & Christoph Schroeder
|
Türkçenin Yazımına Yeni Bir Yaklaşım: Sesbilimselliğin Mitinin Sorgulanması
|
Mesut Meral
|
Boş Nesneler Sözdizimsel Değişken mi?
|
N. Osam & A. S. Ağazade
|
Kıbrıslı Türklerin Rumcaya Yönelik Tutumları
|
Eser Ördem
|
Türkiye Türkçe’sinde Zaman ve Vakit Sözcükleri Üzerine Anlambilimsel Bir Çalışma: Bilişsel Dilbilimsel Bir Yaklaşım
|
Emrah Özcan
|
Türkçe Öğrenici Sözlüğü
|
Şükriye Ruhi
|
İncelik Kuramında Gelişmeler ve Kavramsal Sorunlar
|
Mustafa Sarı
|
Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlıcaya Zamir Kökenli 1. Teklik Şahıs Ekinde Görülen Değişmeler
|
Çiğdem S. Şimşek, Jochen Rehbein, Ezel Babur
|
İşlevsel Edimbilim Yöntemiyle Dilsel Araçların İncelenmesi I: Bu, Şu, O ve Dilin Gösterme Alanı
|
Meliha R. Şimşek
|
Adlar Adları Niteler mi?
|
Eser E. Taylan & Ayhan Aksu-Koç
|
Belirteçlerde Görünüş ve Kiplik İlişkisi
|
Feyza Türkay
|
Türk Çocukları ve Annelerinin Ad/Eylem Kullanımlarının Bağlam Etmeni ile İlişkisi
|
Aygül Uçar
|
Eylemde Çokanlamlılık ve Sözlük Girdisi Olarak Yardımcı Eylemler
|
F. Uzdu, G. Demirel, Ö. Macit, S. Düzenli, V. Doğan Günay
|
Dilimizdeki Kullanım Sıklığı Yüksek Meslek Adlarının Sözlük Tanımlarının Değerlendirilmesi
|
Neslihan Özmen-Veld
|
Türkçe Söylemlerde Zamansal Eşzamanlılık İlişkileri
|
Emine Yarar
|
Dolaylı Evet/Hayır Sorularının Biçimsel ve Anlamsal Özellikleri
|
Cem Yüksel & Murat Türk
|
Adli Konuşma Kayıtlarında “Konuşmacı Profili” Belirleme
|
İlknur Yüksel
|
Türkçede Olumsuzluk Yapıları ve Bağdaşıklık
|
Deniz Zeyrek, Çiler Hatipoğlu, N. Bedin Atalay
|
Türkçe /r/’nin Akustik Özellikleri
|
|
|
Yuvarlak Masa
|
|
Cem Bozşahin, Aslı Göksel, Meltem Kelepir, Aslı Üntak, Umut Özge
|
Türkçede Ezgi: Sözdizim ve Edimle İlişkisi
|
Necate Baykoç Dönmez, Tülin Güler, Ebru D. Gül
|
Çocuklarda Dilin Kazanımı, Gelişimi ve Değerlendirilmesi
|
N. Engin Uzun, Leyla Uzun, Zeynep Erk Emeksiz, İlknur Keçik, Ümit Deniz Turan
|
Sosyal Bilimler Alanında Yazılan Türkçe Metinlerdeki Tutarlılık İlişkileri ve Tartışma Yapısı
|
Poster Sunumları
|
|
Yeşim Aksan & Dilek Kantar
|
Kavramsal Metafor Kuramı Açısından Türkçede Duygu Metaforları Bütüncesi
|
Ezel Babur, Çiğdem S. Şimşek, Jochen Rehbein,
|
İşlevsel Edimbilim Yöntemiyle Dilsel Araçların İncelenmesi II: Ünlemler ve Dilin Yönlendirme Alanı
|
Özler Çakır, Yeşim Aksan, Devrim Alıcı, Dönercan Dönük
|
İkidilli Yetişkinlerin Metin İşlemleme Süreçleri: Sesli Düşünme Yöntemi ve Bilişsel İşlemler
|
Aslı Göksel & Belma Haznedar
|
Türkçe Tamlamaların Yapısı – Bir Veri Tabanı Çalışması
|
Mustafa Sarıca & Süleyman Eratalay
|
Sümer Belirteçlerinin Türkçe ile İlgisi
|
Mustafa Sözen
|
Sinematografik Dilde Zaman Kipleri ve Örnek Bir Uygulama
|
Feyza Türkay & Sophie Kern
|
Türk ve Fransız Anneler Tarafından Çocuğa Yönlendirilmiş Konuşmadaki Farklılıklar: Ad/Eylem Kullanımına Karşılaştırmalı Bir Bakış Açısı
|
Namık Ülkersoy
|
Belirtililik Ayırt Etme Hipotezi’nin İngilizce Sesletim Hataları ile İlişkisi
|
Banu Yaman
|
Hollanda ve Türkiye’de Türkçe Öğretimi
(Öğretmen Görüşleri Açısından Değerlendirme Çalışması)
|
Elif Kır
|
Türkçedeki Parçalarüstü Sesbirimlerinin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Öğreniciler Tarafından Kullanımı ve Algılanması: Araştırma Bulguları ve Ders İçerik Önerisi
|
Nuray Alagözlü
Başkent Üniversitesi
alagozlu@baskent.edu.tr
Banka Teminat Mektuplarına Yönelik Bir Tür Çözümlemesi
Teminat mektubu, borçlunun muhataba karşı yüklendiği bir edimin yerine getirilmesini garanti etmek üzere, banka tarafından lehtara verilen mektuptur. Banka teminat mektupları, bankalar tarafından yurt içinde yerleşik gerçek veya tüzel kişiler lehine bir malın teslimi, bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi gibi konularda muhatap kuruluşa hitaben verilen ve söz konusu yüklenimin yerine getirilmemesi durumunda meblağının kayıtsız şartsız ödenmesi taahhüdünü içeren garantilerdir (Işıktaç, 2007). Bu çalışmada banka teminat mektupları bir söylem türü olarak ele alınmış ve çözümlenmiştir. Çalışma kapsamında dört bankadan (İş Bankası, Denizbank, Halk Bankası, Garanti Bankası) temin edilen 30 çeşitli teminat mektubu (kesin, geçici, avans, gümrük, icra) incelenmiştir. Bu mektupların arasında bazıları 1985, 1987 ve 1988 yıllarına ait teminat mektuplarıdır. Çözümleme tür kavramına yönelik farklı yaklaşımlar arasında Swales (1990) ve Bhatia (1993) tarafından ortaya konulan tür kuramı benimsenerek yapılmıştır. Buna göre bir türün oluşması ve ayırt edici özelliklerinin belirlenmesinde üç öge esastır (Swales, 1990:25): 1. Söylem topluluğu, 2. Metnin üretilmesine yol açan ortak iletişimsel amaç, 3. Ortak içerik, paylaşılan sözcük seçimi ve sözdizimsel yapılar. Teminat mektuplarında söylem topluluğunu Garantör, Lehdar, Muhatap, Kontrgarantiyi veren tüzel kişiler veya kurumlar oluşturmakta ve iletişimsel amaç garanti etmektir. Söylem yapısının durağan nitelikler taşıdığı, kalıplaşmış temel yapısal aşamaların (adım yapısı) bulunduğu, bankalar arası farklılıkların bulunmadığı, fakat farklılıkların sadece teminat mektuplarının çeşitlerinden kaynaklanan minimal değişikler olduğu ortaya çıkmıştır. Sözcüksel aşamada Arapça ve İngilizce’den ödünç sözcüklerin sıklıkla kullanıldığı gözlenmiştir. Ancak, yeni kurulmuş bankaların teminat mektuplarında Türkçe sözcükler daha fazla yer almaktadır. Ayrıca daha köklü bankaların elinde tuttuğu en eski teminat mektupları incelendiğinde de zaman içerisinde ödünç sözcüklerin ve sözdizimsel yapıların yerini Türkçe ifadeler almıştır. Sözdizimsel aşamada ise uzun ve karmaşık tümceler, koşul tümceleri, etken tümceler göze çarpmaktadır. Bu çalışmanın bankacılık dilinin ve bu mektup türünün betimlenmesi açısından Türkiye’deki dilbilim ve söylem çalışmalarına katkısının yanında, Türkçe’nin Özel amaçlı öğretimi alanında da fayda sağlaması olasıdır.
Kaynakça
Bhatia, V.K. 1993. Analysing Genre: Language Use in Professional Settings. London: Longman
Işıktaç, M.Ş. 2007. Banka Hukuku. http://www.hukuk.gen.tr/.
Swales, J. 1990. Genre Analysis: English in Academic and Research Settings. Cambridge: Cambridge University Press.
10 Mayıs 2007 12.00-12.30 B Salonu
Aslı Altan
Hacettepe Üniversitesi
asli_altantr@yahoo.com
Sağdan Sola mı, Soldan Sağa mı? Türkçede Ünlü Uyumunun Ediniminde İçtüreme
Türkçede hece başında iki ünsüz sesin birbirinin ardından gelmesi kısıtlamalı olduğundan bu tür alıntı sözcükler sesletilirken ‘içtüreme’ yoluyla ilk iki ünsüzün arasına [i, ı, u, ü] ünlülerinden biri getirilir (pirens, kıredi, buroşür, süveter). Türkçede ünlü uyumunun kökler ve ekler göz önüne alındığında soldan sağa değil de, sağdan sola işlediği tek durum içtüreme olduğundan bu çalışmanın ünlü uyumunun edinimine ışık tutulmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
Türkçede içtüremede kullanılan ünlünün seçiminde önem taşıyan nedenler Yavaş (1980) ve Clements & Sezer (1982) tarafından ortaya konmuştur. Sözcük içerisindeki ünlü sesle ünlü uyumunun olduğu kadar ünsüz sesin de etkisi olduğu saptanmıştır. Ancak, içtüreme ünlüsünden sonra gelen ünsüz ses gözönüne alındığında bile kuraldışı bazı örnekler bulunmakta ve içtüreme ünlüsünü belirleyen etmenler karmaşık görünmektedir. Daha önceki çalışmalarda (Ekmekçi, 1979; Aksu-Koç, 1985; Altan, 2007) çocukların içtüremede kullanılan ünlülerin seçiminde hata yapıp yapmadıkları araştırılmamıştır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı Türkçeyi anadil olarak edinen çocukların bu konuda hata yapıp yapmadıkları belirlemek, hatalarını betimlemek ve içtüreme ünlüsünün seçimini etkileyen kuralların edinildiği yaşı ortaya koymaya çalışmaktır.
3;0- 5;0 yaşları ve 7;0-8;0 yaşları arasındaki 3 farklı yaş grubundan toplam 36 çocuğa üç farklı deney yapılmıştır. Birinci deneyde, çocuklara cevabı içtüreme ünlüsü gerektiren sözcükler içeren sorular yöneltilmiştir. İkinci deneyde ise, çocuklara duydukların kelimelerin yanlış olup olmadığı sorulmuştur (Stromswold, 1990). Son deneyde de, çocuklardan içerisinde içtüreme ünlüsü olan alıntı kelimeler içeren tümceleri tekrar etmeleri istenmiştir. Kullanılan sözcüklerden bazıları şunlardır: pirens, kıravat, sipor, kıral, gurup. Sonuçları karşılaştırmak açısından, aynı deney 6 adet yetişkinle de yapılmıştır.
Sonuç olarak, çocukların sözcüklerin bazılarında farklı içtüreme ünlüsü kullandıkları, bazı kullanımlarının yetişkinlerden tamamen ayrıldığı ve sesbilimsel açıdan yanlış olduğu gözlemlenmiştir. Bunun küçük yaşlardaki çocukların içtüreme ünlüsü seçimini belirleyen kuralları tam olarak anlayamamış olmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. 7;0-8;0 yaş grubundaki çocukların bile hata yaptıkları saptanmıştır. Yetişkinlerin kullanımı ise, içtüreme ünlüsünün seçiminde bazı sözcüklerde farklılıklar olmakla birlikte, kullanılan sözcüklerin çoğunda aynı içtüreme ünlüsünün kullanıldığını göstermiştir.
Kaynakça
Altan, A. 2007. Acquisition of Vowel Harmony in Turkish, Old Conference in Phonology 4 (OCP4)’te sunulmuş poster bildirisi, 17- 21 January 2007. Rodos: Yunanistan.
Balım, Ç. & Seegmiller, S. 1996. Vowel Harmony in Turkish Roots. Rona, B. (Haz.), Proceedings of the Fifth International Conference on Turkish Linguistics. Ankara.
Clements, G. N. & Sezer, E. 1982. Vowel and Consonant Disharmony in Turkish. Van der Hulst, H. & Smith, N. (Haz.), The Structure of Phonological Representations (Part II). Foris Publications: Dordrecht.
Kabak, B. & Idsardi W. basımda. Perceptual distortions in the adaptation of English consonant clusters: Syllable structure or consonantal contact constraints? Language and Speech.
Stromswold, K. 1990. Learnability and the Acquisition of Auxiliaries. Doktora tezi. MIT.
Yavaş, M. 1980. Borrowings and its Implications for Turkish Phonology. Basılmamış Doktora Tezi. Kansas Üniversitesi.
10 Mayıs 2007 11.00-11.30 C Salonu
Aslı Altan & Neşe Arslan
Hacettepe Üniversitesi
asli_altantr@yahoo.com - nesearslan85@gmail.com
Çocukların İki Anlamlı Bir Takıyı Edinimi: Türkçede -DIr Takısı
-DIr takısı tümceye kesinlik (ör. yapılacaktır) veya olasılık (ör. gitmiştir) olmak üzere iki farklı anlam kazandırabilir. Underhill (1976:33, 207) bu takının vurgu anlamı verdiğini ileri sürmüştür. -DIr hem ad hem de eylem tümcelerinde herhangi bir kişi ekinden sonra gelebilir, ancak çoğunlukla üçüncü tekil kişi ekini takip eder (Underhill, 1976). Eylem tümcelerinde bu takı -mIş, –(I)yor, -(y)AcAK, -mAlI, -mAktA takılarından sonra gelir ve tümcenin anlamını tahmin ya da kesinlik yönünde değiştirir (Sansa, 1986). Aksu-Koç (1999) –mIş ve –DIr’ın edinimini karşılaştırdığı çalışmasında, çocukların –DIr’ın belirsizlik anlamını daha önce öğrendiklerini ortaya koymuştur.
-DIr takısının tümceye kattığı anlam bağlama ve diğer takılarla etkileşimine göre değişmektedir. Bu çalışmada bu amaçla çocukların -DIr takısının kesinlik ve olasılık taşıyan kullanımlarının farkında olup olmadıklarına bakılmış ve kullandıkları bağlamlar incelenmiştir. Doğal dil kullanımı sırasında bu takının hangi yaşta ve hangi anlamda ortaya çıktığını bulmak için 2;0 - 4;8 yaşları arası 33 çocuktan, kesitsel yöntemle, 4 ay zaman aralıklarıyla elde edilmiş doğal dil kullanımını yansıtan veriler (CHILDES, MacWhinney;1995) incelenmiştir.
Deneysel çalışma ise, 3;0-5;0 yaş grubundan 20 ve 6;0-8;0 yaş grubundan 20 olmak üzere toplam 40 çocukla yürütülmüştür. Sonuçları karşılaştırmak amacıyla, deney 20-25 yaş aralığındaki 10 yetişkine de uygulanmıştır. Veri toplama işlemi iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada çocuklardan bir hikaye anlatmaları istenmiş ve kullandıkları -DIr tümceleri tespit edilmiştir. Daha sonra, bu takının kullanıldığı tümceler kesinlik içeren/içermeyen ve olasılık içeren/içermeyen olarak sınıflandırılmıştır. İkinci aşamada ise çocuklara sorular sorularak -DIr takısını içeren cevaplar verip vermedikleri incelenmiştir. Sorularda –Dır takısının hem kesinlik içeren (ör. muz nasıl bir meyvedir?, köpek büyük müdür?) hem de olasılık içeren (ör. bugün hava nasıldır?, annen ne yemek yapmıştır?) anlamları kullanılmıştır. Çocukların verdikleri cevaplardaki kullanımlarının kesinlik içerip içermediğini sınamak amacıyla cevaplarından emin olup olmadıkları sorulmuştur. Eylem tümcelerinde -DIr takısından önce gelen -mIş, –(I)yor ve -(y)AcAK takılarıyla –DIr’ın anlam etkileşimine de bakılmıştır. -DIr takısının farklı kullanımlarının erken yaşlarda edinilip edinilmediği veri incelemesi sonucunda ortaya çıkacaktır.
Kaynakça
Aksu- Koç, A. 1998. Changes in the Bases for Children’s Assertions: The Acquisition of Epistemic –DIr. 9th International Conference on Turkish Linguistics, Oxford.
Aksu-Koç, A. 1988. The Acquisition of Aspect and Modality. Cambridge: Cambridge University Press.
Küntay, A. & Slobin, D. I. 1999. The Acquisition of Turkish as a Native Language. A Research Review. Turkic Languages 3, 151-188.
Macwhinney, B. 1995. The CHILDES Handbook: Tools for Analyzing Talk. NJ: Lawrence Earlbaum Associates.
Sansa - Tura, S. 1986. DIR in Modern Turkish. Aksu- Koç, A. & Erguvanlı- Taylan, E. (Haz.), Proceedings of the Turkish Linguistics Conference, (145- 158). İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınları.
Shirai, Y., Slobin, D. I., & Weist, R. (Haz.) 1998. The Acquisition of Tense/Aspect Morphology. Special Issue of First Language, 18.
Slobin, D. & Aksu- Koç, A. 1982. Tense, Aspect and Modality in the Use of the Turkish Evidential. Hopper, P. (Haz.), Tense, Aspect: Between Semantics & Pragmatics, (185-201). Amsterdam: John Benjamins.
Underhill, R. 1976. Turkish Grammar. Cambridge, London: The MIT Press.
11 Mayıs 2007 15.00-15.30 B Salonu
Dilek Altunay
Anadolu Üniversitesi
daltunay@anadolu.edu.tr
Neden-Sonuç İlişkisi Bağlaçları ve Metinde Bağdaşıklık
Bir metindeki sözcelerin birbirleri ile mantıksal ilişki içinde olması metnin bağdaşıklığının sağlanması açısından önem taşımakta, bu ilişkilerin bağlaçlar ile belirtilmesi de ilişkilerin anlaşılmasına ve metnin bağdaşıklığına katkıda bulunmaktadır. Bu konuda Halliday ve Hasan (1976), Mann ve Thompson (1987, 1988), Kehler (2002) gibi araştırmacılar çalışmalar yapmışlardır. Kehler (2002), metinlerdeki dilbilimsel boyutta üç farklı temel bağdaşıklık ilişkisi ile bunların alt gruplarını oluşturan bağdaşıklık ilişkilerini önermiştir. Temel bağdaşıklık ilişkileri: benzerlik, neden-sonuç ve bitişikliktir (contiguity).
Bu çalışmada Türkçedeki bağdaşıklığı oluşturan ilişkilerden yalnızca bir tanesi, neden-sonuç temel bağdaşıklık ilişkisi ve bunun alt grupları, aşağıdaki örneklerde görüldüğü gibi Kehler doğrultusunda ele alınacak ve bu ilişkilerin belirtilmesinde kullanılan bağlaçlar incelenecektir.
Sonuç: [Ahmet tembellik etti] (ve) [sınıfta kaldı]
Açıklama: [Ahmet sınıfta kaldı] (çünkü) [tembellik etti]
Beklenti Karşıtlığı (Violated Expectation): [Ahmet tembellik etti] (ama) [sınıfta kalmadı]
Engelin İnkarı (Denial of Preventer): [Ahmet sınıfta kaldı] (oysa) [tembellik etmemişti]
Bu çalışmada doğal yazılı metinlerden alınan veriler neden-sonuç ulamlarına göre kodlanmış ve bu ilişkiyi sağlayan bağlaçlar niceliksel bir çalışma çerçevesinde incelenmiştir.
Çalışmanın ortaya çıkardığı bulgular, Türkçe metinlerdeki bağdaşıklık ve bağlaçların daha iyi anlaşılmasına ışık tutacaktır. Ayrıca, bulgular uygulamalı dilbilim alanında da araştırmacılara yol gösterici olabilir. Çalışma anadili Türkçe olan ve ikinci ya da yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin metinlerdeki bağdaşıklığı anlayarak okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesinde öğretmenler için yararlı olabilir.
Kaynakça
Halliday, M. A. K. & Hasan, R. 1976. Cohesion in English. London & New York: Longman.
Kehler, A. 2002. Coherence, Reference and the Theory of Grammar, Stanford: CSLI Publications.
Mann, W. & Thompson, S. 1987. Rhetorical Structure Theory: A Theory of Text Organization. Technical Reports. ISI-RS-87-190.
Mann, W. & Thompson, S. 1988. Rhetorical Structure Theory: Toward a Functional Theory of Text Organization. Text 8 (3), 243-281.
11 Mayıs 2007 11.00-11.30 C Salonu
Elif Arıca & Tuğba Çelik Özer
Ankara Üniversitesi elifarica@gmail.com - tcelik77@gmail.com
Gazete Köşe Yazılarında Yansıma Gerçeklik
Bu çalışmada, aynı dış gerçekliğe gönderim yapan yani aynı konuda farklı gazetelerde yayımlanmış köşe yazılarının söz konusu gerçekliği nasıl yansıttıkları tartışılacak; bir dış gerçekliğin farklı gazetelerde söylem boyutunda işlenip birbirinden farklı yansıma gerçekliliklere dönüşüp dönüşmediği ortaya konacaktır.
Çalışma, ağırlıklı olarak sözcüksel bağdaşıklık düzeyinde sınırlı tutulacak bir çözümlemeyi içerecektir. Bu çerçevede, köşe yazıları üzerinde betimlemeler yapılırken farklılaşma şu dilsel tanıtlara dayalı olarak sunulacaktır:
1. Metin varlıkları metne nasıl tanıtılmış ve nasıl sürdürülmüştür?
2. Varlıklarla ilişkili niteleyicilerin (ön adlar) seçiminde hangi söylemsel tercihler belirginleştirilmiştir?
3. Olay ve durumların anlatımında kullanılan eylemler ve eylem niteleyicileri (belirteçler), varlıklar ve niteleyicilerle nasıl bir eşdizimsel örüntülemeye (collocational pattern) dönüştürülmüştür?
Söz konusu dilsel tanıtlara dayandırılarak gerekçelendirilecek bulgular çerçevesinde çalışmada, gazete köşe yazılarında dış gerçekliğin yansıma gerçekliğe dönüşmesinde ideolojinin ne türlü bir etkinlik sergilediği ve ideolojinin dış gerçekliği aşama aşama değiştirip değiştirmediği konusunda vargılar ortaya konmaya çalışılacaktır.
Çalışmada ulaşılacak olan vargılar ile Türkçe gazetelerde yayımlanan köşe yazılarında yansıma gerçeklik söyleminin çatısının nasıl oluşturulduğu betimlenmeye çalışılacaktır. Böylece çalışma, dilsel tanıtlarıyla gerekçelendirilmiş, söylemde yansıma gerçekliği ve ideolojiyi ortaya koymaya yönelik bir yöntem olarak sunulan (Fairclough, 2003) bir Eleştirel Söylem Çözümlemesi (Critical Discourse Analysis) örneği olarak biçimlendirilecektir.
Kaynakça
Fairclough, N. 2003. Analyzing Discourse: Textual Analysis for Social Research. New York: Routledge Publishing.
11 Mayıs 2007 09.30-10.00 B Salonu
Füsun (Bilir) Ataseven & Emine Bogenç Demirel
Yıldız Teknik Üniversitesi
fusunataseven@gmail.com - emine.bodem@gmail.com
Sözlük Çevirisi Alanında Proje Tabanlı Bir Model
Bildirinin konusu, Larousse yayınevi tarafından yayınlanan kapsamlı tek-dilli (Fransızca) sözlük LEXIS’in Türkçe’deki çeviri çalışmasını betimlemektir. 2006-2007 yılında farklı bir yaklaşımla, LEXIS’i iki dilli sözlük şeklinde Türkiye’ye kazandırmayı amaçlayan bu çeviri çalışması, proje temelli bir araştırmadır.
Türkiye’de alanında nitelikli sözlük olarak varolan büyük bir boşluğu doldurması beklenen bu çalışmaya, Michel Foucault’nun “Bir dil eğer birbirleriyle çakışan veya birbirlerinin içine oturan veyahut birbirlerine uyan kelimelerle, eklenmiş bir dil olabildiyse, bu durum, bu kelimelerin basit adlandırma eyleminden itibaren türemeye ara vermemeleri, değişken bir genişlik kazanmaları sayesinde olmuştur” (Foucault, 2001:181) şeklindeki düşünceleri temel alınarak başlanmıştır.
Çalışmada benimsenen genel amaç ve uygulanan yöntemlerin belirlenmesinde ise Türk dilbiliminin öncü isimlerinden Doğan Aksan ve Berke Vardar’ın konuyla ilgili görüşleri etkili olmuştur. Aksan, genel olarak dilin genel işlevleri hakkında şöyle der: “Her dilin kendine özgü bir dünyayı anlayış ve anlatış biçimi vardır. Bu biçim, dilin sözvarlığının, anlam açısından incelenmesiyle ortaya konabilir” (Aksan, 1990: 14). Nitekim bu çeviri çalışmasının temel amacı da, dilimizin sözvarlığını araştırarak onun engin gücünü tanımak ve ortaya koymak şeklinde özetlenebilir.
Vardar ise dilde sözlüklerin önemini şöyle vurgular: “Bir dildeki sözlüksel birimlerin tümünü, tanımlamaları, tanıkları, söylenişleri, kökenleri, kullanılan dilbilgisi karşılıklarıyla sunan yapıtlar sözlüklerdir. Ekinsel nesneler olan sözlükler kesintisiz bir okuma için değil, gereksinim duyulan durumlarda başvuruda bulunmak için hazırlanır” (Vardar, 2002:182). Vardar’ın bu saptamasından yola çıkarak, bildiride, disiplinler arası incelemelere açık bulunan bu çeviri çalışmasına, çağdaş çeviribilim kuramları çerçevesinde betimleyici bir bakış açısıyla nasıl yaklaşılabileceği açıklanacaktır.
Kaynakça
Aksan, D. 1990. Türkçenin Gücü. Bilgi Yayınevi.
Vardar, B. 2002. Dilbilim Terimleri Sözlüğü. Multilingual Yayınevi.
Rifat, M. 2003. Çeviri Seçkisi. Dünya Yayınevi.
Foucault, M. 2001. Kelimeler ve Şeyler. İmge Kitabevi.
11 Mayıs 2007 14.00-14.30 C Salonu
Pınar Bekar
Ankara Üniversitesi
pinarbekar@gmail.com
Alıntı Sözcüklerde Dizimsel Etkileşim Sonucu [l] ve [t] Ünsüzlerinde Görülen Değişimler
Bu çalışmada [l] ve [t] ünsüzlerinin dizimsel etkileşim sonucu gerçekleşen ses uyumuna aykırı görünümleri sunulmaktadır. Yavaş (1979)'a göre ses uyumu, dilin doğal işleyişi içinde uyumsuz köklere sahip sözcüklere uygulanamamaktadır. Carr (1993:251) uyumsuz köklü alıntı sözcüklerin üzerine sonek getirildiğinde ses uyumu ilkelerini yitirdiğini, benzer bir biçimde (Kirchner, 1993 içinde) Clement ve Sezer (1982) Türkçede alıntı sözcüklere eklenen sonek ile kök arasında, uyumsuzluk sürecinin işlediğini ileri sürmektedirler.
Bu çalışmada yukarıda sözü edilen görüşlere dayanarak, Türkçede [l] ve [t] ünsüzlerinin seslem sonunda taşıdıkları kısıtlamalar üzerinde durulmaktadır. Çalışmanın bütüncesini Türkçe Sözlük’te (1998) sözcük sonunda öndamaksıl ünlüsünün bulunduğu toplam 480 sözcük oluşturmaktadır. Bu sözcüklerin, 64’ünde [t] ve 145’inde [l] olmak üzere, 209’unun son sesinde [l] ve [t] ünsüzleri bulunmaktadır. Ayrıca bütüncede sözcük sonunda öndamaksıl ünlüsü taşıyan, ancak biçiminde sonlanmayan 271 sözcük bulunmaktadır. Bu çerçevede söz konusu bütünceden, öncelikle [l] ünsüzünün sözcük sonundaki sesbirimsel değerini betimlemek amacıyla sandal ve moral sözcükleri, [t] ünsüzü için sanat, tokat, saat, takat ve kanaat sözcükleri ve son sesleminde öndamaksıl ünlüsü bulunmasına rağmen, [t] ünsüzü ile sonlanan sözcüklerden farklı işlev gören reklam ve mekan sözcüklerine ilişkin ses çözümlemeleri için Praat 4.5 Ses Çözümleme Programından yararlanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, elde edilen veriler doğrultusunda, kimi alıntı sözcüklerin son sesleminde bulunan [t] ünsüzün [t] üzerine öndil ünlüsü yüklenerek soluklu bir görünüm taşıdığı öne sürülmektedir.
Kaynakça
Carr, P. 1993. Phonology. London: MacMillian Press.
Demircan, Ö. 1996. Türkçenin Ses Dizimi. İstanbul: Der Yayınları.
Kirchner, R. 1993. Turkish Vowel Harmony and Disharmony: An Optimality Theoretic Account. Rutgers OptimalityWorkshop I.
Yavaş, M. 1978. Borrowing and its Implications for Turkish Phonology. Staiano, A. & Yavaş, F. (Haz.), Kansas Working Papers in Linguistics, 3, 33-44.
Staiano, A. 1979. Vowel Harmony, Natural Phonology and The Problems of Borrowing. Gathercole, G. & Godden, K. (Haz.), Kansas Working Papers in Linguistics, 4 ( 2), 41-53.
10 Mayıs 2007 11.30-12.00 C Salonu
Doğan Bulut & Huriye Mannasoğlu
Erciyes Üniversitesi
bulut@erciyes.edu.tr - huriyem@erciyes.edu.tr
_______________________________________________________
Türkçe’de Söz Kesme Eylemi: Kim, Nerede, Niçin Daha Çok Söz Kesiyor?
Bu bildiri, Dell Hymes’ın (1974) ortaya koyduğu iletişim olaylarının bileşenlerine dayanarak, fiziksel/kültürel bağlam, geçişe uygun noktaların tanınması ya da göz ardı edilmesi, sözü kesilenin cinsiyeti ve katılımcıların söz kesmelerdeki amaçları gibi iletişimsel unsurların günlük Türkçe konuşmalardaki etkilerini ele almaktadır. Bu çalışmada, 16’sı erkek, 17’si bayan olmak üzere 18–70 yaş arasında, Türkçeyi ana dili olarak konuşan 33 kişinin aile toplantısı, büro, okul kantini, sınıf ve kültür merkezi gibi doğal ortamlarda kaydedilmiş söz kesmelerini içeren 40 iletişim olayı incelendi. Katılımcılar arasındaki yaş farkı ve ilişki düzeyi ile fiziksel bağlama dayanarak öğrenci-öğretmen, öğrenci-danışman ve öğrenci-memur konuşmaları resmi, iki arkadaş, ağabey-kardeş, baba-kız, anne-kız konuşmalarıysa resmi olmayan konuşma olarak değerlendirildi. Elde edilen sıklıklar yüzdeye çevrilip her bir iletişim unsurunun bu çalışmaya dahil edilen diğer iletişim unsurları ile etkileşimi nitelik ve nicelik açısından karşılaştırıldı. Sonuçlara göre, geçişe uygun noktaların göz ardı edilmesine resmi ortamlarda, erkeklerin söz kestiği ve sözü kesenin “konuşmadaki sırasını başlatmak” amacını taşıdığı durumlarda diğerlerinden daha sık rastlanmaktadır. Fiziksel/kültürel bağlam göz önüne alınınca, resmi olmayan durumlarda resmi olanlardan daha çok söz kesildiği ve söz kesmelerde en çok kullanılan amacın katılımcının “konuşmadaki sırasını başlatmak” istemesi olduğu görülmektedir. Bayanlar ve erkekler karşılaştırıldığında, bayanların hem en sık söz kesen hem de sözü en sık kesilen olduğu, bayanların resmi olmayan, erkeklerin ise resmi durumlarda (karşılarındakilerin yaşça daha büyük ve üstün statüde olmalarına rağmen) daha çok söz kestiği, farklı cinsiyetten katılımcıların konuşmalarında daha çok söz kesildiği, erkeklerin bayanların sözünü kesmesinin bayanların erkeklerin sözünü kesmesinden daha sık gerçekleştiği görülmektedir. Ayrıca, hem bayanların hem de erkeklerin söz keserken “konuşmadaki sıralarını başlatmak” ve “açıklama istemek” amaçlarını sık kullandığı, ancak kadınların “konuşmacıyı desteklemek” ve ona “daha fazla bilgi sunmak” amaçlarını, erkeklerin ise “konuşmacının sırasını sona erdirmek” amacını daha sık kullandıkları görülmektedir.
Kaynakça
Coates, J. 1995. Language, Gender and Career. Mills, S. (Haz.), Language and Gender: Interdisciplinary Perspective, (13-30). Essex: Longman.
Ecevit, Y. 1991. Shop Floor Control: The Ideological Construction of Turkish Women Factory Workers. Redclift, N. & Sinclair, M. T. (Haz.), Working Women: International Perspectives on Labour and Gender Ideology içinde, (56-78). London: Routledge.
Hymes, D. 1974. Foundations in Sociolinguistics: An Ethnographic Approach. Philadelphia: University of Pennsylvania Press.
Kendall, S., & Tannen D. 1997. Gender and Language in the Workplace. Wodak, R. (Haz.), Gender and Discourse, (81-105). London: Sage.
McElhinny, B. S. 1998. “I don’t Smile Much Anymore”: Affect, Gender, And the Discourse of Pittsburgh Police Officers. Coates, J. (Haz.), Language and Gender: A Reader, (309-327). Oxford: Blackwell.
Payne, K., Fuqua, H. E., Jr., & Cangemi, J. 2001. Gendered Differences in Language and Aggressive/Argumentative Communication. Payne, K. E. (Haz.), Different but Equal: Communication between the Sexes, (115-130). London: Praeger.
Pschaid, P. 1993. Language and Power in the Office. Tubingen: Gunter Narr.
Saville–Troike, M. 2003. The Ethnography of Communication: An Introduction. Oxford: Basil Blackwell.
Sen, M. 1997. Speech Accommodation and Interactional Power Differences between Females and Males in Same and Cross-Gender Conversational Dyads: A Social Psychological Approach. Yayınlanmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Tannen, D. 1984. Conversational Style: Analyzing Talk among Friends. Norwood: Ablex.
Wardhaugh, R. 1985. How Conversation Works. Oxford: Basil Blackwell
West, C. 1998. When the Doctor is a “Lady”: Power, Status and Gender in Physician-Patient Encounters. Coates, J. (Haz.), Language and Gender: A Reader (396-412). Oxford: Blackwell.
Yemenici, A. 2001. Analysis of the Use of Politeness Maxims in Interruptions in Turkish Political Debates. Bayraktaroğlu, A. & Sifianou, M. (Haz.), Linguistic Politeness across Boundaries. John Benjamins.
10 Mayıs 2007 11.30-12.00 B Salonu
Gülay Cedden
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
gucedden@metu.edu.tr
Eylemin Tümce İçerisindeki Yerinin Almanca’da Tümce Üretimi Sırasındaki Etkisi
Bu çalışmanın amacı, Türkçe anadili konuşucularının Almanca konuşurken söz dizimindeki eğilimlerini araştırmaktır.
Bu araştırmaya 60 üçdilli (Türkçe-Almanca-İngilizce) üniversite öğrencisi katılmıştır. 30 öğrenci İngilizce Anadolu Lisesi’nden, diğer 30 öğrenci Almanca Anadolu Lisesi’nden mezun olmuşlardır. Çalışmaya katılan bütün öğrenciler verileri toplandığı dönemde, öğretim dili İngilizce olan bir üniversitede okumaktaydı ve Almanca yan dal programına katılmaktaydılar. Bütün öğrencilerin Almanca ve İngilizce bilgileri yüksek düzeydeydi.
Konuşma sırasında düşünme süresi çok kısıtlı olduğundan, konuşucunun zihinsel yükünü en aza indirgemeye çalıştığı düşünülmektedir. Dilbilgisi kuralları bilindiği halde aktarılmak istenen bilgi o anda daha önemli olduğu için, zihinde yük oluşturabilecek öğeler yanlış olarak ortaya çıkabilmektedir. Özellikle eylemlerin çekimleri ve tümce içerisine doğru yerleştirilmesi Almanca konuşma sırasında yapılan yanlışların arasında en belirgin olanlardan bazılarıdır. Tümce oluşumunun zihindeki işleyişi konuşma sırasında takip edilebilmektedir. Bundan dolayı çalışma sırasında öğrencilere çok genel sorular sorulmuştur ve bu soruları rahat bir ortamda yanıtlamaları istenmiştir. Almanca konuşmaları kaydedilmiştir ve kayıtlar çözümlenerek tümceler incelenmiştir.
Almanca yan tümcelerinde çekilmiş eylem Türkçe’de olduğu gibi tümcenin sonunda yer almaktadır. İngilizce’de ise eylem özneden hemen sonra gelmektedir.
Bu durumda, özellikle Almanca’yı birinci yabancı dil (ikinci dil) olarak öğrenen öğrencilerin Almanca konuşurken söz dizimi ile ilgili sorun yaşamayacakları beklenmektedir. Ancak çalışmanın sonunda Almanca’yı da İngilizce’yi de birinci yabancı dil (ikinci dil) olarak öğrenen öğrenciler, Almanca konuşurken yan tümcelerde çekilen eylemi tümcenin sonunda kullanamamışlardır. Bunun yerine her iki gruptaki öğrenciler, doğru kuralı bildikleri halde eylemi özneden hemen sonra kullanma eğilimi göstermişlerdir.
Bu durum ilk bakışta İngilizce’den bir aktarım gibi gözükse de, bu değerlendirme durumu tam olarak açıklamaz, çünkü Almanca’yı birinci yabancı dil olarak öğrenenler de aynı eğilimi göstermektedirler.
Eylemin tümcenin sonunda kullanılması konuşma sırasında kişinin bellek ve işlem yapma yükünü (memory and processing costs) arttırmaktadır (Wyerts ve diğ., 2002). Zihinsel süreçlerdeki yükü azaltmak amacıyla, konuşucu bilinçsiz olarak eylemi özneden hemen sonra kullanma eğilimini göstermektedir.
Almanca ve İngilizce’yi iyi bilen Türk öğrencilerinin, Almanca konuşurken yan tümcelerde ÖEN (SVO) sözdizimi ağırlıklı olarak kullanmalarının nedenleri bu çalışmada ayrıntılı olarak tartışılacaktır.
Kaynakça
De Bot, K. 2004. The Multilingual Lexicon Modelling Selection. International Journal Of Multilingualism,1, 17-32
Dijkstra, T. 2003. Lexical Processing in Bilinguals and Multilinguals. Cenoz, J., Hufeisen, B. & Jessner, U. (Haz.), The Multilingual Lexicon, (11-26). Dodrecht: Kluwer Academic Publishers.
Jessner, U. 2003. The Nature of Cross-Linguistic Interaction in The Multilingual System. Cenoz, J., Hufeisen, B. & Jessner, U. (Haz.), The Multilingual Lexicon, (45-55). Dodrecht: Kluwer Academic Publishers.
Pechmann, T. 1994. Sprachproduktion Zur Generierung Komplexer Nominalphrasen. Opladen: Westdeutscher Verlag.
Wei, L. 2003. Activation of Lemmas in The Multilingual Mental Lexicon and Transfer in Third Language Learning. Cenoz, J., Hufeisen, B. & Jessner, U. (Haz.), The Multilingual Lexicon, (57-70). Dodrecht: Kluwer Academic Publishers.
Weyerts, H., Penke, M., Münte, T.F., Heinzeh. J. & Clahsen,H. 2002. Word Order in Sentence Processing: An Experimental Study of Verb Placement in German. Journal of Psycholinguistic Research, 31 (3), 211-268.
10 Mayıs 2007 15.30-16.00 C Salonu
Eyyup Coşkun
Mustafa Kemal Üniversitesi
ecoskun2002@yahoo.com
İlköğretim Öğrencilerinin Öyküleyici Anlatımlarında Metin Tutarlılığı
De Beaugrande ve Dressler (1981), bir dilsel ürünün metin olabilmesi ve insanlar arasında sağlıklı bir iletişim oluşturabilmesi için gerekli özellikleri 7 başlıkta toplamıştır. Bu özellikler şöyledir: (a) Bağdaşıklık (Cohesion), (b) Tutarlılık (Coherence), (c) Amaçlılık (Intentionality), (d) Kabul Edilebilirlik (Acceptability), (e) Bilgilendiricilik (Informativity) (f) Duruma Uygun Olma (Situantionality) (g) Metinler Arasılık (Intertextuality). Bu niteliklerin en önemlilerinden biri olan tutarlılık (coherence), metin içindeki anlamsal ve mantıksal bağlantılarla oluşan, konu akışındaki bütünlüktür.
Bu araştırmada ilköğretim 5. ve 8. sınıfta öğrenim gören, farklı sosyo-ekonomik düzeylerdeki 372 öğrencinin öyküleyici anlatımları metin tutarlılığı açısından değerlendirilmiştir. Öğrencilerin yazdıkları hikâyeleri metin tutarlılığı açısından değerlendirmek amacıyla “Öyküleyici Anlatım Tutarlılık Değerlendirme Ölçeği” (ÖATDÖ) isimli bir ölçek geliştirilmiştir.
Yapılan değerlendirmede ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin öyküleyici anlatımlarında tutarlılık puanı ortalamaları 5 üzerinden 2,96 olarak bulunurken, 8. sınıf öğrencilerinin ortalaması 3,25 olarak bulunmuştur. Tüm öğrencilerin ortalaması ise 3,1’dir. Yapılan analiz sonucunda 5. sınıf öğrencileriyle 8. sınıf öğrencileri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur.
Öğrencilerin yazdıkları metinlerde tutarlılığı sağlama ile ilgili şu sorunlarla karşılaşılmıştır:
(a) Metinde daha önce söylenmesi gereken bir bilginin eksikliğinden kaynaklanan anlam karmaşası
(b) Metinde olayların akışının birden değişmesi ve ani geçişler yapılması
(c) Hikâyede birçok olayın üst üste ve çok kısa biçimde verilmesi
(d) Hikâyede bir odak noktasının bulunmaması
(e) Hikâyede anlatılmaya başlanan fakat ilerlemeyen, yarım bırakılan olayların ve durumların bulunması
(j) Hikâyeden ayrı açıklama ve öğütlere yer verilmesi
(k) Yazılanların bir metin oluşturamayacak kadar kopuk ve anlaşılmaz olması.
Bu sorunlar, öğrencilerin bir metin oluşturabilmek için gerekli olan düşünme, karar verme ve plânlama becerilerinin son derece zayıf olduğunu göstermektedir.
Kaynakça
de Beaugrande, R. A & Dressler W. U., 1981. Introduction to Text Linguistics. London: Longman.
11 Mayıs 2007 12.00-12.30 C Salonu
Müzeyyen Çiyiltepe & Özgür Aydın
GATA, Ankara Üniversitesi
mc2lt2lt@yahoo.com, aydin@humanity.ankata.edu.tr
Bağlama İlkelerinin Edinimi: Sözdizim ve Kullanımbilim Etkileşimi
AÖ’lerin yorumlanmasında gönderim ilişkilerini dilbilgisine sokan Bağlama Kuramı AÖ’lerin gönderimle ilgili anlambilimsel özelliklerini sözdizimsel sunuluşta çözümlemekte ve bu ilişkiler çerçevesinde üç AÖ türü belirlemektedir. Chomsky (1981, 1986) üç AÖ türü için aşağıdaki Bağlama İlkelerini önermiştir:
(1) A. Bir gönderge yönetim ulamı içinde bağlı olmalıdır.
B. Bir adılsıl yönetim ulamı dışında bağlı olmalıdır.
C. Bir g-(öndergesel) anlatım her yerde özgür olmalıdır.
Alanyazında “B İlkesi Gecikme Etkisi” (Delay of Principle B Effect, BİGE) olarak adlandırılan olguya göre, çocuklar önce Bağlamanın A İlkesini, daha sonra da B ilkesini edinmektedirler (bkz. Jakubowicz, 1984; Chien ve Wexler, 1990). Söz konusu olgunun açıklanmasında, çocukların sözdizimsel ilkelere ilişkin bilgiye sahip olduğu, ancak bu ilkelerin yerine getirilmesinin, kullanımbilim ya da genel işlemleme dizgesinin gelişmemiş olması nedeniyle engellendiği ileri sürülmüştür (bkz. Chien ve Wexler, 1990; Grodzinsky ve Reinhart, 1993, Reinhart, 2007).
Türkçe bağlama ilişkileri göz önüne alındığında, Türkçe kendi göndergesinin Bağlamanın A İlkesine, o adılsılının da B İlkesine uyduğu gözlenmektedir (bkz. 2, 3). Dolayısıyla, kendi göndergesinin sözdizim dizgesiyle ilgili bilgileri, o adılsılının da kullanımbilim dizgesiyle ilgili bilgileri ölçmek için uygun bir ortam oluşturduğu görülmektedir.
(2) Alii kendinii/*j gösteriyor.
(3) Alii onu*i/j gösteriyor.
Bu çalışmada normal gelişim gösteren çocukların söz konusu yapılara ilişkin yorumları değerlendirilerek Türkçede BİGE olgusunun geçerliliği araştırılmaktadır. Diğer yandan, kullanımbilim bileşenine ilişkin yetersizlikleri bulunan yüksek işlevli otistik (YİO) çocuklarla sözdizimsel bileşene ilişkin yetersizlikleri bulunan Down Sendromlu (DS) çocukların Bağlama İlkelerine ilişkin yorumları, normal gelişim gösteren çocukların yorumları ile karşılaştırılarak Bağlama İlkeleri çerçevesinde YİO ve DS’li çocukların dilsel kayıp/gecikmelerindeki sözdizim ve kullanımbilim etkileşiminin etkisi incelenmektedir.
Kaynakça
Chien, Y. C. & Wexler, K. 1990. Children's Knowledge of Locality Conditions in Binding as Evidence for the Modularity of Syntax and Pragmatics. Language Acquisition 1, 225- 295.
Chomsky, N. 1981. Lectures on Government and Binding. Foris: Dordrecht.
Chomsky, N. 1986. Knowledge of Language: Its Nature, Origin and Use. New York: Praeger.
Grodzinsky, Y. & Reinhart, T. 1993. The Innateness of Binding and Coreference. Linguistic Inquiry 24, 69-101.
Jakubowicz, C. 1984. On Markedness and Binding Principles. Jones, C. & Sells, P. (Haz.), NELS 14 . Amherst: University of Massachusetts.
Reinhart, T. baskıda. Processing or Pragmatics: Explaining the Coreference Delay, Gibson, T. & Pearlmutter, N. (Haz.), The Processing and Acquisition of Reference. Cambridge: MIT Press.
11 Mayıs 2007 12.00-12.30 B Salonu
Derya Çokal Karadaş
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
cokal @ metu.edu.tr
_____________________________________________________________________________________________________
Konuşma Dilinde İşte’nin Bilişsel Edimbilim Işığında İşlevlerinin Çözümlemesi
İşte, günlük konuşma söyleminde sık kullanılan söylem belirleyicilerinden birisidir (Özbek 1998; Yılmaz 2004). İşte’nin söylem içindeki anlamı ve işlevleri üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde söylem çözümlemesi ve işlevsel yaklaşımlar çerçevesinde incelenmiş olduğu görülmektedir (örn: Özbek 1998). Başka bir çalışmada ise söylem çözümlemesi ve işlevsel yaklaşım yöntemleri bir çatı altında birleştirilip edimbilimsel bir analiz yapılmıştır (Yılmaz 2004). Fakat bu çalışmalarda, işte’nin işlevleri bilişsel edimbilim bağlamında ele alınmamıştır. Bu çalışmanın amacı, günlük konuşma söyleminde söylem belirleyicisi işte’nin işlevlerini bilişsel edimbilim bağlamında ele almaktır. İşte’nin bilişsel ve etkileşimsel işlevlerini ortaya koyabilmek için Sperber ve Wilson’un bağıntı kuramına (1995) dayanılarak söylem katılımcılarının hangi durumlarda işte’yi kullandıkları ve bu kullanımı belirleyen niyet gösterilerek işte’nin etkileşimsel işlevi ortaya konulacaktır. Bunun yanında bağıntı kuramına göre bu söylem belirleyicisinin algılamada ve çıkarım işlemlemesinde (İng. inference processing) görevi tanımlanacaktır.
Kaynakça
Sperber, D. & Wilson, D. 1995. Relevance: Communication and Cognition. Blackwell Publishing.
Sperber, D. baskıda. Modularity and Relevance. How Can a Massively Modular Mind be Flexible and Context-sensitive? Carruthers, P., Laurence, S. &. Stich, S. (Haz.), The Innate Mind: Structure and Content.
Juker, A. H. ve Ziv, Y. 1998. Discourse Marker: Description and Theory. Amsterdam: John Benjamin’s Company
Yılmaz, E. 2004. A Pragmatic Analysis of Turkish Discourse Particles: Yani, İşte and Şey. Basılmamış Doktora Tezi.
Özbek, N. 1998. Yani, İşte, Şey, Ya: Interactional Markers of Turkish. Proceedings of the Ninth International Conference on Turkish Linguistics. 12-14 Ağustos 1998, Lincoln College, Oxford.
10 Mayıs 2007 15.00-15.30 B Salonu
Hatice Çubukçu
Çukurova Üniversitesi
hcubukcu@cu.edu.tr
_______________________________________________________
Sözün Güce Dönüşümü: ‘Güçeylem’ler
Etkileşimsel söylem sürecinde konuşmacılar arasında yapılanan güç ilişkilerinin dizgesel olarak betimlenmesine dönük olan bu çalışma bir yandan, ‘güçeylemler’ olarak anılacak işlevsel birimler yoluyla güç ilişkilerinin çözümlenebileceğini savunurken, bir yandan da yönlendirme içeren etkileşimsel söylemin büyük oranda ‘güçeylemler’ yoluyla yapılanacağı varsayımını sınamayı amaçlamaktadır. Kısaca, ilk bölüm, ‘güçeylemler’in ve alt türlerinin tanımlanmasını, bunların özelliklerini ve oluşum ilkelerinin sunulmasını içermektedir. Yönlendirme-güçeylem ilişkisinin değerlendirildiği ikinci bölümün ardından ise, gücün kişilerarası etkileşim bağlamında örüntülenmesine ilişkin bir etkileşim modeli öneriliyor.
Bu çalışmada gücün niteliğine ilişkin iki genel görüş temel alınmıştır:
-
Söylemle ilişkisi içerisinde güç, maddesel ve simgesel güçten ayırdedilerek ‘hedefi etkileme ya da yönlendirme yeteneği’ ile özdeş tutulmaktadır (örn. Lakoff 1990; Dijk,1997 II).
-
Kişiler arasındaki güç ilişkileri etkileşimsel söylem sürecinde karşılıklı uzlaşım yoluyla devingen olarak yapılanmaktadır (Myers-Scoton, 1988; Fairclough, 1989, 1995; Diamond, 1996).
Bu çalışmada inceleme birimi olarak sunulan Güçeylem kavramı, ‘gücün konuşmacılar arasında yer değiştirmesine (kazanılması, korunması ya da kaybedilmesine) dönük olarak farklı işlevler yerine getiren sözel eylemler’ olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, güçeylem kavramı, bir yandan Fairclough (1989)’da sunulan güçlü olma (+Güç) ölçütlerini karşılarken, buna ek olarak da, güçsüz olma (-Güç) durumunu da temsil edebilmektedir.
Yönlendirme içeren 154 doğal karşılıklı konuşma metninden (yaklaşık 3000 sözceden) oluşan bütüncede sözceler Güçeylemlerin kullanılması yoluyla çözümlenmiş, ardından sonuçlar, niceliksel ve niteliksel olarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın ön savlarını destekleyen bu çalışmanın sonunda, gücün konuşmacılar arasında dağılım seçeneklerini gösteren bir etkileşim modeli sunulmuştur.
Kaynakça
Çubukçu, H. 2005. Poweracts: Towards The Fourth Layer in Conversation. IPRA Conference, International Pragmatics Association 11–18 July, 2005, Riva Del Garda, Italy.
Diamond, J. 1997. Status and Power in Verbal Interaction. Amsterdam: Benjamins Publishing Company.
Fairclough, N. 1989. Language and Power. New York: Longman.
Lakoff, R.T. 1990. Talking Power: The Politics of Language in Our Lives. New York: Harper/Collins.
Scotton, C, M 1988. Self Enhancing Codeswitching as Interactional Power. Language and Commmunication. 8 (3/4), 199-211.
11 Mayıs 2007 11.30-12.00 A Salonu
Nesrin Deliktaşlı
Mersin Üniversitesi
nesrindeliktasli@gmail.com
_______________________________________________________
Türk ve Fransız Ceza Kanunlarının Dilbilimsel Açıdan İncelenmesi ve Çalışmanın Çeviribilime Katkısı
Hukuk bir toplumu ilgilendiren kurallar bütünüdür. Hukuk metinlerinin bir bölümünü oluşturan kanunlar Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilip yürürlüğe giren genel ve soyut nitelikteki hukuk kurallarıdır. Kanunlar toplum düzenini sağlamak amacıyla hazırlanmış metinlerdir, yürütme ve yargı organlarını ve bütün vatandaşları bağlar. Yasa metinlerinin bir bölümünü oluşturan Ceza Kanununun amacı hangi davranışların hangi durumlarda suç olduğunu belirlemek, hangi suçları işleyenlere ne tür cezalar verileceğini göstermektir.
Her ülkenin yasa dilinin kendine özgü dil yapısı, iletişim amacı, hazırlanışı ve yazılış şekli vardır. Bu çalışmada, toplumun her kesimini ilgilendiren ve her düzeyden kuruma ve insana hitap eden, aynı amaç doğrultusunda hazırlanmış Türk ve Fransız Ceza Kanunlarının nasıl bir yapıya sahip oldukları gösterilmeye çalışılacaktır.
Araştırmanın amacı Türk ve Fransız Ceza Kanunlarını karşılaştırmalı olarak incelemek, ortak ve farklı yönlerini bulmaya çalışmaktır. Araştırmada edimbilimsel yöntem uygulanarak, her iki dildeki metinlerin hangi amaçla, kime yönelik, hangi koşullarda ve nasıl bir dil düzeyinde yazıldığı, sözcüksel, anlamsal, yapısal ve söylemsel boyutuyla irdelenecektir. Ayrıca bu çalışmanın çeviribilime ne gibi bir katkıda bulunacağı gösterilmeye çalışılacaktır.
Çalışmanın veri tabanını Türk ve Fransız Ceza Kanunları oluşturmaktadır. İlk bölümde her iki ülke ceza kanunlarının tarihsel sürecinden ve oluşumundan bahsedilecektir. İkinci aşamada, kanun maddeleri söylemsel boyutuyla (niçin, kime, hangi amaçla, hangi koşullarda, kim tarafından yazıldığı), bazen kesin bir yargı ifade etmesi, bazen de eleştiriye açık olmasına neden olan eylem ve zamanların kullanılması gibi özellikleriyle ele alınacaktır. Son olarak ise, metinler dil bütünlüğü açısından ele alınacak, yasa maddeleri sözcüksel (sözcük seçimi, aynı anlama gelen farklı sözcüklerin aynı tümcede yan yana kullanılması, yaptırım gücünü gösteren eylemler ve kişi yerine geçen sözcükler, kalıplaşmış ifadeler, kesinlik bildiren deyimler), yapısal düzeyde (sözdizimi, tümce yapıları) incelenecek ve bir dilden diğer dile aktarımda nelere dikkat edilmesi gerektiği konusu tartışılacaktır.
Kaynakça
Adal, E. 1998. Hukukun Temel İlkeleri. İstanbul: Beta Basım.
Battal, A. 2001. Hukukun Temel Kavramları. Ankara: Gazi Kitabevi.
Benveniste, E. 1966. Problèmes De Linguistique Générale 1. France: Editions Gallimard.
Benveniste, E. 1974. Problèmes De Linguistique Générale 2. France: Editions Gallimard.
Dubois, J., Giacomo, M., Guespin, L., Marcellesi. C., Marcellesi, J.P & Mével, J.P. 2002. Dictionnaire de Linguistique. Paris: Larousse.
Fransız Ceza Kanunu (Code Penal Français).
Gözler, K. 1998. Hukuka Giriş. Bursa: Ekin Kitabevi.
Kıran, Z. & Kıran A. 2001. Dilbilime Giriş. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Maingueneau, D. 2000. Analyser Les Textes De Communication. Paris: Nathan Université.
Özyıldırım, I. 1999. Türk Ceza Kanunu: Yasal Sözeylemlerin Çözümlenmesi. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 16 (2), 95-106.
Özyıldırım, I. 1999. Türk Yasa Dili. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 16 ( 1), 89-114.
Totschnig, M. 2000. Eléments Pour Une Théorie Pragmatique De La Communication, Présenté Dans Le Cadre De L’examen De Synthèse Du Doctorat Conjoint En Communication Université Du Québec À Montréal, Université De Montréal, Concordia University.
Türk Ceza Kanunu.
Vardar, B. 2002. Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Multilingual Yayınları.
11 Mayıs 2007 15.00-15.30 C Salonu
Dostları ilə paylaş: |