1-BÖLÜM: İtabin mukaddimesi



Yüklə 2,9 Mb.
səhifə74/77
tarix29.10.2017
ölçüsü2,9 Mb.
#21171
1   ...   69   70   71   72   73   74   75   76   77

Üçüncü Madde


 

İnsan âleminin feleklere benzerliğini bildirir.

 

Ey aziz, malûm olsun ki, ârifler demişlerdir ki: İnsan bedeninin göklere



bir benzerliği budur ki, burçlar sahibi göğün oniki burcu olduğu gibi,

bedenin de dışından içene oniki yolu vardır: İki kulak, iki göz, iki burun

deliği, ağız, iki meme, göbek ve iki abdest yolları. Bir benzerliği dahi

budur ki, feleklerde yedi gezegen olduğu gibi bedenin içinde de yedi aslî

uzuv vardır: Akciğer aya, mide utarite, böbrek zühreye, yürek güneşe, safra

merihe, karaciğer müşterie, dalak zühale benzer bulunmuştur. Gökte bir çok

sabit yıldız olduğu gibi, bedende de çok sinir vardır. Felekte yirmsekiz

meşhur menzil olduğu gibi, bedende de yirmisekiz his ve sayılan güçler

vardır. Felekte üçyüzaltmış derece olduğu gibi, bedende de açıklanan

üçyüzaltmış kan damarı vardır. Küllî ve cüzî feleklerin, sabit ve gezegen

yıldızların türlü tabii hareketleri olduğu gibi, bedenin de bu tavır üzere

türlü zorunlu ve ihtiyarî hareketleri vardır. Felek dört unsuru kuşattığı

gibi, beden dahi dört karışımı kuşatmıştır ki: Safra, ateş gibi kuru ve

sıcaktır. Kan, hava gibi sıcak ve rutubetlidir. Balgam, su gibi rutubetli

ve soğuktur. Siyah köpük, toprak gibi soğuk ve kurudur. Dört unsurdan üç

ana bileşim doğduğu gibi, bedende de dört karışımdan uzuvlar doğmuştur.

Gündüze misal, insanın sürurudur. Geceye misal, onun hüznüdür. açık havaya

misal, yayılmasıdır. Buluta misal, sıkılmasıdır. Gök gürültüsüne misal,

sesidir. Şimşeğe misal, onun gülmesidir. Yağmura misal, onun ağlamasıdır.

Rüzgâra misal, onun nefesleridir. Oluşum ve bozuşuma misal, kelamının

lafızlarıdır. Gökkuşağına misal, yay kaşıdır. Hilale misal, kulağıdır.

Dolunaya misal, yuvarlak yüzüdür. Gece karanlığına misal, onun saçıdır.

Sabaha misal onun alnıdır. Dış âlemin, bu insan âleminin açıklanan

benzerliklerinden gayri, benzerliği çoktur. Lakin ârife işaret yetmekle,

uzatmaya hacet yoktur.

NAZM


Can vilayetinde gökler sınırsız

Ruh yolunda alt ve üstler vardır

Cihan gökleri gibi iş yaparlar

Yüksek dağlar engin denizler vardır.

 

Dördüncü Madde


 

İnsan bedeninin zaman ve mekana yani ay ve yıla ve onda, ruhun sultana

benzerliğini bildirir.

 

Ey aziz, malûm olsun ki, ârifler demişlerdir ki: İnsan bedeninin ay ve yıla



benzerliği budur ki, bir senede dört mevsim olduğu gibi bedende de dört

karışım vardır ki: Balgam, ilkbahar gibi rutubetli ve soğuktur. Safra, yaz

gibi sıcak ve kurudur. Kan, sonbahar gibi sıcak ve rutubetlidir. Siyah

köpük, kış gibi kuru ve soğuktur. Bir benzerliği dahi budur ki; İlkbahara

uygun, çocukluk yaşıdır. Yaza benzer, gençlik ve olgunluk yaşıdır.

Sonbahara uygun duraklama yaşıdır. Kışa uygun ihtiyarlık yaşıdır. Bir

benzerliği dahi budur ki, bir senede oniki ay olduğu gibi, bedende de oniki

menfez vardır. Bir haftada yedi gün olduğu gibi, bedende de yedi uzuv

vardır. Bir haftada yedi gün olduğu gibi bedende de o sayıda kan damarı

vardır.


Bedenin şehre benzerliği budur ki, şehre bir padişah olur. Sonra veziri,

emniyet âmiri, maliyecisi olur. Padişahın sarayı, memleketi, bineği,

tabası, hazinedarı, bekçileri, elçileri, casusları ve hakimleri olur. Şehir

içinde sanatkârlar olur. Mesela mimar, yapı ustası, ekmekçi, tabib, kasap,

kuyumcu vesaire olduğu gibi, insan bedeninde de bütün bunların benzeri

vardır ki: İnsan ruhu, âlemin padişahıdır. Nazari akıl, veziri azamdır,

gazap kuvveti emniyet âmiridir. Şehvet kuvveti, maliyecidir. Bu padişahın

sarayı, yürektedir. Memleketi bu bedendir. Bineği, hayvanî nefstir. Tabası,

beden uzuvlarıdır. Hazinedarı, tutma kuvvetidir. Bekçileri, gözlerdir.

Elçileri, kulaklardır. Polisleri, ellerdir. Casusları, koku alma

kuvvetidir. Hakimi, tatma kuvvetidir. Bedende de sanayi erbabı vardır ki:

Mimar, ameli akıldır. Bina tabiattır. Marangoz, çekme kuvvetidir. Değirmen,

dişlerdir. Ekmekçi, sindirim kuvvetidir. Tabib, ayırma kuvvetidir. Kasap,

şekil verme kuvvetidir. Kuyumcu, büyütme kuvvetidir ki, beden şehrine neşvü

nema verip, zengin eder. Çöpçü, itme kuvvetidir ki, beden şehrinden

fazlalıkları itip, çıkarır. Şehrin sair sanat erbabı benzerleri, bedenin

sair kuvvetleridir. Şimdi, bu açıklamadan ortaya çıkan budur ki; insan

ruhu, şehrin sultanıdır ve vücut ve bedende, diri ve dost olan Allah'ın

halifesi olmuştur.

NAZM


Seyyid-i âlemdir âdem gayriden sevdayı kes

Zâhidin vehmi gerçi ıraktan sevk eyler feres

Dilde dildarın misali mahmil içre yârdır

Bu maiyyetten habir olmaz figan eyler çeres

(İnsan, âlemin efendisidir, gayriden sevdayı kes. Zahidin vehmi gerçi

ıraktan at sevk eder. Gönülde sevgili misali, mahmil (hayvan sırtındaki

kafes) içinde yârdir. Bu beraberliği bilmediği için çeres figan eyler.)

 

Beşinci Madde


 

İnsanın kalbinde bulunan kötü ahlakın hayvan suretlerine benzemesini,

vakaların ve rüyaların tabirlerini harf sırasıyla bildirir.

 

Ey aziz, malûm olsun ki, ârifler demişlerdir ki: ëlemde insan ahlâkı, türlü



hayvanların şekil ve suretlerinin benzer ve misalleri, insan nefsinde de

vardır ki, hayvanî kötü ahlâklardır. Meselâ kibir sureti, kaplana

benzerdir. Tasallut sureti, aslana benzerdir. Haset sureti, kurda

benzerdir. Nitekim hazreti Yakub aleyhisselam evladının hazreti Yusuf

aleyhisselama olan hasetlerinden, ayrılık olayından önce, rüyasında, yedi

kurt suretinde Yusuf aleyhisselamın üzerine hamle ile hücum eder görmüştü.

Onun için çocukları ona: Onu bizimle gönder, dediklerinde, onlara: Onu

kurt yemesinden korkarım. demesiyle bahane buyurmuştu. Şu halde, gönülde

gazap sureti, köpektir: hile sureti, tilkidir; gaflet sureti, tavşandır;

ferce yönelik şehvet sureti, eşektir; arkadan yaklaşma sureti domuzdur;

midevî şehvetin sureti, koyundur; oburluk şehvetini sureti, inektir; tama

sureti, karıncadır, cimrilik sureti, faredir; kin sureti, beyaz devedir;

vecdin sureti, kırmızı devedir; düşmanlık sureti, yılandır; ezanın sureti,

akreptir; vesvese sureti, sarı arıdır ve diğer ahlâk suretleri, sair

hayvanların şekillerine benzerdir. Hatta kötü ahlaktan birine galip olan

gönül, rüyada kendini o surette olan hayvana dahi galip görür. Mesela ferce

yönelik şehvete üstün gelen kimse, rüyasında bile eşeğe binici olur. Eğer

mağlup ise, kendini eşeğin altında bulur. Diğer ahlaklar dahi bu kıyas ile

malûm olur. Çünkü insan, dolayıcı berzah ve her şeyin ortaya çıktığı yerdir.

Bu durumda, bütün hayvan suretleri ve kâinatın şekilleri, insanın içinde ve

dışında suret bulup, şekillenmiştir. Gereğince meydana gelmiştir. Ahlakını

güzelleştiren gönül, ayna gibi safia olup, her şeyi kendinde bulmuştur. Safî

olmayan gönül, uyku halinde rüya ile geçmiş ve gelecek işlerden haber

almıştır; ya misal ile veya tabir ile bilmiştir. Anlaşılması güç olan rüya,

bu manzume ile açık olmuştur.

NAZM


Çün buhar-ı gıda dimağa gelir

Ruh-u hayvanî ol zaman ne eder

Pes havass-ı burun muattal olur

Çün dimağın havassı kalbe iner

Kalbe ilham olur işaretler

Bî vesait bulursa nâfiadır

Kalb eğer vasıta ile olsa habîr

Pes gelir kalbe gördüğü rüya

Arabî ismin evveli alınır

Elif ululuğa işaret olur

Evvel havas buruna hail olur

Zahir-i cismi kor derune gider

Halet-i nevmi cism onunla bulur

Kalb o dem enderun-u ruha döner

Asıldan kalb alır beşaretler

Aynı vâki olur ki vâkıadır

Gördüğü düşten olunur tabir

Ya işaret veya beşaret ona

Ne ise ol huruf ile bilinir

Ref'at-i gadrine beşaret olur

Ba ise cism ve cana rahattır

Se ise düşman üzre nusrettir

Ha ise izzet ve saadettir

Dal ise zahme ve meşakkattir

Ra dahi devlete delalet eder

Sin emin olmağa alâmettir

Sat kâm olmağa beşarettir

Tı ise düşmanı helak olacak

Ayn ise dilde bula teşvişi Fe ise rütbesi olur âli

Kef ise gaibi gelr hurrem

Mim olursa muradını alacak

Vav ise işleri olur âsân

Ya ise taate muvaffak olur

Ta ise ol husul-ü hacettir

Cim ise fırsat ve ganimettir

ise her murada vuslettir

Zel ise malü ülkü devlettir

Zı metin itakade kalbi yeder

Şin ise fiiline nedamettir

Dad mal bulmağa işarettir

Zı ise kalbi hüzün ile dolacak

Gayn ise zulmü nefs olur işi

Kaf ise bula devlet ve mali

Lem ise ol emin olur hoş dem

Nun ise hâtırı melül olacak

He ise hüzün ile olur giryan

Hep bu tabirler muhakkak olur

(Gıdanın buharı beyne geldiğinde, önce burun hislerine hail olur.

Hayvanî ruh o zaman ne eder? Vücudun dışını bırakıp, içine gider, O an

burun hisleri muattal olur. Uyku halini cisim, onunla bulur. Beynin

hisleri kalbe indiğinde, kalb o an ruhun içine döner. Kalbe işaretler ilham

olur. Asıldan kalb muştular alır. Vasıtasız bulursa faydalıdır. Aynısı

çıkarsa vakıadır. Kalb eğer vasıta ile haberdar olsa, gördüğü düşten tabir

olunur. O an gelir kalbe gördüğü rüya; ona ya işaret veya müjdedir. Rüyada

görülen şeyin arapça isminin ilk harfi alınır. Ne ise o harflerle bilinir.

Elif, ululuğa işaret olur. kadrinin yükseleceğine müjde olur. Be ise, cisim

ve cana rahattır. Te ise, hacetin elde edilmesidir. Se ise, düşman üzere

yardımdır. Cim ise, fırsat ve ganimettir. Ha ise, izzet ve saadettir. Hı

ise, her murada kavuşmaktır. Dal ise, zahmet ve meşakkattir. Zel ise mal,

mülk ve devlettir. Rı ise, devlete delalettir. Zı, metin itikade kalbe

yeder. Sin, emin olmağa alâmettir. Şin, yaptığına nedâmettir. Sad, kâm

almağa müjdedir. Dad, mal bulmağ işarettir. Tı ise, düşmanı helak olacak.

Zı ise, kalbi hüzün ile dolacak. Ayn ise, gönülde karışıklık bula. Gayn

ise, nefsine zulüm olur işi. Fe ise, rütbesi yükselir. Kaf ise, devlet ve

malı bula. Kef ise, kaybettiği sevinçli gelir. Lem ise, o emin olur hoş

dem. Mim olursa, muradını alacak. Nun ise, hatırı melûl olacak. Vav ise,

işleri kolay olur. He ise, hüzün ile gözyaşı döker. Ye ise, taate muvaffak

olur. Bu tabirler hep, muhakkak olur.)

 


Yüklə 2,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   69   70   71   72   73   74   75   76   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin