1 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 8,47 Mb.
səhifə48/111
tarix18.05.2018
ölçüsü8,47 Mb.
#50715
növüYazi
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   111

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – İçişleri Bakanlığından bunu sorarız ama…

AYLA AKAT (Batman) – Kaç kişi yaşam tehlikesi karşısında?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – …bu Komisyon olarak bunu soramayız herhâlde, Komisyonumuzun başka bir görevi var.

AYLA AKAT (Batman) – Hani bunu bir değerlendirin. Bunun yaşamsal açıdan nelere tekabül ettiğini, toplumsal barış açısından nelere tekabül ettiğini isterseniz bir sorun.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Bunu inkâr eden yok ki.

AYLA AKAT (Batman) – Bu Komisyonun gündemi olması ortaya konulan…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ama bu Komisyonu çalıştırmıyoruz o zaman, çalıştırmıyoruz.

AYLA AKAT (Batman) – Sayın Şentop, bu Komisyonun gündemi olmasının nedeni ortaya konulan talepler eksenidir, ortaya konulan talepler de Komisyonumuzun gündemiyle ilgilidir. Eğer Anayasa Uzlaşma Komisyonu bu gündemlerle ilgili bir çözüm ortaya koyabilseydi belki bu eylemler gerçekleşmeyecekti. O nedenle, Komisyonumuzun dışındaki bir tartışmayı yapmıyoruz; “temel hak ve özgürlükler” kısmında ele aldığımız, belli bir noktaya getirdiğimiz, uzlaşamadığımız maddeler ekseninin toplumda yansımasını bulmuş ve yarın öbür gün farklı tehditlerle karşı karşıya olabileceğimiz bir süreçten bahsediyorum. Bunu da değerlendirmemiz lazım.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Komisyondaki mutabık kalamadığımız hususları öğlen tekrar gündeme alacağım.

AYLA AKAT (Batman) – Sizinle aynı noktada değerlendirmiyoruz. Siz çok doğaldır ki şunu düşünebilirsiniz: Bizim Komisyonumuzun gündemi değil. Biz de çok doğal olarak bu Komisyonun gündemi olduğunu ifade ediyoruz.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Onu söyleyebilirsiniz elbette, ama bütün tartışmamızı bunun üzerine kuramayız.

AYLA AKAT (Batman) – Şunu da değerlendiriyoruz: Biz baştan beri şunu ifade ettik, tekrar etmekte fayda görüyorum: Ülke yangın yeriyken üstüne çatı örmenin ne kadar zor olduğunu siyasi parti liderleriyle yapmış olduğumuz görüşmede de Komisyon olarak ifade ettik.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Dile getirdiniz.

AYLA AKAT (Batman) – Bazı beklentilerimiz oldu, bazı çalışmalar yani bu çalışmayla Anayasa Uzlaşma Komisyonuyla paralel yürüyecek Türkiye’de bir demokratikleşme paketini de önüne hedef olarak koymuş ayrı bir komisyon çalışması da gerçekleşebilirdi alt hukuk normlarında bir revize çalışması ya da iyileştirme çalışması gerçekleşmesi için. Biz şu an tartıştığımız hiçbir şeyi yeni yapmıyoruz, yeni konuşmuyoruz. Şu an tartıştığımız, masaya yatırdığımız hiçbir şeyi yeni konuşmuyoruz. Bir yıldır ısrarla üstünden geçtik ama şu an geldiğimiz nokta itibarıyla ortadayız. İnsanların yaşamı var. Eğer biz de insan merkezli düşüneceksek bu gerçekliğe sırtımızı dönemeyiz diye değerlendiriyoruz.

Biz bugün yapılacak MYK toplantısının sonucunu bekliyoruz. Bu çalışmanın herhangi bir şekilde halel görmemesi ya da sakata uğramaması noktasında elimizden gelen çabayı bugüne kadar ortaya koyduğumuz gibi bundan sonra da ortaya koyacağız, bunun da bilinmesini isteriz.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Buyurun ama artık bu şeyi bitirelim, ne yapacaksak karar verelim.

ATİLLA KART (Konya) – Değerli arkadaşlarım, şimdi, tabii, açlık grevlerinin geldiği noktadan duyduğumuz kaygıyı ve endişeyi önce insani boyutuyla ifade etmek gereğini duyuyorum. Yürütme ve yasama organları olarak bu olaya en başta ve zamanla yarışırcasına geldiğimiz bir noktada, gerçekten her türlü siyasi defanslarımızın üstüne çıkarak insani boyutuyla bir çözüm bulma noktasında hepimizin tarihî sorumluluğu var. Bunun ötesinde bu aşamada, bu konuda başka bir değerlendirme yapmaya gündem sebebiyle girmiyorum. Daha söylenecek çok şey var ama bu aşamada bunları ifade etmeyi bir görev ve sorumluluk olarak görüyorum.

Şimdi biz, bunları ifade ettikten sonra kendi iç meselemize öncelikle dönelim diye değerlendiriyorum. Hiç kimse alınmasın, ben buradaki çalışmaların giderek ciddiyetini kaybettiğini görüyorum ve disiplinini kaybettiğini görüyorum. Yani, neyi tartışıyoruz Allah aşkına. İşte tutanaklar, arkadaşlar getirdiler, ilgili bölümlerini okuyorum. Ne demiş? Bir önceki tutanaktan söz ediyorum değerli arkadaşlarım.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Perşembe günkü?

ATİLLA KART (Konya) – Evet.

Hangi tutanak? 1 Kasım tarihli tutanak: Doç. Dr. Selin Esen: “Ben şimdi şöyle bir şey öneriyorum: Yani, sadece yasamanın yasamaya ilişkin katalogu değil, Yavuz Bey’in söylediği gibi, idarenin dışında yürütmeye ilişkin katalogunu da oluşturalım.” demiş Selin Esen. Prof. Dr. Yavuz Atar: “Çünkü birbirine bağlantılı, bağlantılı birbirine.” Özgür Sevgi Göral: “Evet.” Doç. Dr. Selin Esen: “İkisi birbiriyle bir bütün, yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerini konuşurken, örneğin mutlaka yürütmeye de bir şekilde değinmemiz ya da işte kanun hükmünde kararnameleri konuşurken yürütmeye de değinmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, ikisini bir bütün olarak verelim ve salı günü saat 16.00’da maddeleri görüşelim.” Sırrı Süreyya Önder: “Salı günü 16.00’da katalog ve diğer komisyonun yasama ve yürütmenin katalogunu görüşmek üzere…” Doç. Dr. Selin Esen: “İdare dışında…” Prof. Dr. Yavuz Atar: “İdare teşkilatı dışında…” Sırrı Süreyya Önder: “İdare dışında salı günü 16.00’da toplanmak üzere oturumu kapatmadan önce uzman arkadaşların gelme gitme meselesini de göz önüne alarak, bu konuda vesaire.” Tunca Toskay: “Bir şey daha var. Komisyonun ne yapacağı açıklığa kavuştu. Şimdi, bugün, şu anda, bizim gündemimizde olan maalesef, işte genel görüşmenin dışında detayına girmediğimiz konuyla ilgili hangi tarihte toplanıyoruz?” Komisyonun ne yapacağı açıklığa kavuştu, Hocam da onu vurguluyor. Sırrı Süreyya Önder: “Salı günü…” Rıza Türmen: “Salı günü her iki komisyon da toplanıyor.”

Şimdi, yani geldiğimiz noktada, burada, şu mutabakat, burada…

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Sayın Başkan, bir şey söyleyebilir miyim?

ATİLLA KART (Konya) – Yani bakın, müsaade buyurun, tamamlayım efendim, müsaade buyurun. Burada, bakın hakikaten… Bakın, yani, Komisyon şurada gayet açık bir şekilde “Yasama ve yürütmeyi birlikte önerelim.” demiş. Sadece Selin Hanımla Yavuz Bey değil, orada bulunan arkadaşlar da buna katılmışlar, aksine bir görüş ifade etmemişler, Başkan da bunu âdeta karara dönüştürmüş. Yani şimdi geldiğimiz noktada, bakın şöyle bir... Ve işin doğası da bu zaten. Çok da önemsemiyorum ben, yasama üzerinden de gideriz ama bunu ben ciddiyet anlayışımızla, bu Komisyonun disipliniyle bağdaştırmıyorum. Yani, ne yapmak istiyoruz Allah aşkına, ne yapmak istiyoruz? Yani, birbirimizle bu noktada… Bunların hepsi ne oluyor biliyor musunuz? Bunların hepsi güven ortamını zedeliyor, yeni bir unsur olarak karşımıza geliyor.

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Başkanım, müsaade…

ATİLLA KART (Konya) – Bakın, geldiğimiz noktada ben grubumuz adına nihai değerlendirmemizi yapıyorum ve bu noktada herkesi de sorumluluğa davet ediyorum. Şudur: Yasama ve yürütmeyi yarın görüşelim, bugün görüşemiyoruz, yasama ve yürütmeyi yarın görüşelim, cumartesi de görüşelim, cuma günü program yapabiliyorsak yapalım. Ve nedir? Ekonomik ve sosyal hakları bugün Komisyon otursun görüşsün.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım…

Tutanaklar ortada, neyi tartışıyorsunuz Allah aşkına.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bir dakika…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Özgür Hanım, bir saniye…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Lütfen, ama bir dakika, bu tutanaklar tartışması falan, bununla ilgili bir şeyler söylemem gerekiyor.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Buyurun.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Birincisi: Bu üslubu hiç doğru bulmuyorum. Yani daha önceki gecikmelerde de tutanakları buraya getirip okuyabilirdik. Daha önceki gecikmeler de tutanak kararlarının aleyhine gecikmelerdir. Bu üslubu doğru bulmuyorum ben, çünkü bizim buradaki çalışma usulümüz, partilerden birisi “Biz uygun değiliz.” -bir gün olabilir, iki gün olabilir, üç gün olabilir; daha önce defalarca oldu- dediğinde, kimse ona karşı tutanakları getirip “Bu tutanaklarda bunlar böyle söylenmiştir.” dememiştir. Bunun burada yapılmasını ben doğru bulmuyorum bir kere, birincisi.

İkincisi: Ben zaten ilk turda da söyledim, bunu hayatımda ilk defa duyuyor falan da değilim. Selin Hanım öyle söylüyor, ilk defa duydum, ilk defa duyuyor falan değilim. Bir önceki toplantıda Selin Hanım bunu ifade etti, Yavuz Bey de buna katıldı. Tamam mı? Tutanaklarda benim ifade ettiğim tek şey “Evet” kelimesi. Bu bir karar falan altına alınmadı, önerildi ve iki danışmanımız birbirini destekledi. Biz bunu düşündük, değerlendirdik, yasama bölümünü getireceğiz yarın, çünkü “Yasama ve yürütme getirilsin.” diye bir resmî karar çıkmadı. Şimdi, bugün “Yürütme bölümü de getirilecek.” deyince bunu kabul edecek ya da buna uyacak değiliz. Biz yarın yasama bölümünü getireceğiz. Şüphesiz yasama ve yürütme bölümü birbiriyle ilişkilidir, daha da organik ilişki içinde olduğunu düşünen partiler ikisini birlikte de getirebilirler. Biz, kendi önerimizde yasama bölümünün ayrıca ele alınabileceğini düşünüyoruz, onun için onu ayrıca dile getireceğiz. Burada bu tutanak okununca ya da burada bizim üyesi olmadığımız herhangi bir parti “Hayır, yarın bu böyle yapılacak.” deyince bunu yarın böyle yapacak değiliz. Bu Komisyon bugüne kadar hiç böyle işlemedi, bundan sonra böyle işlemeyeceğini düşünüyorum, birincisi bu.

İkincisi…

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Bu üçüncü.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Tamam, kaçıncısıysa…

Üçüncüsü: Yeni maddeler, ekonomik ve sosyal maddeler değil sadece. Bu Üst Komisyonda böyle konuşulduysa yanlış konuşuldu, düzelteyim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Üst Komisyon yok zaten.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Nerede böyle konuşulduysa yanlış konuşulmuş, ben burada onu düzelteyim o zaman.

Bizim yedi tane ek madde önerimiz var; bunların beş tanesini biz temel haklar, kişi hak ve özgürlükleri olarak önerdik. Önünüzdeki şeylerde şeylerimiz yazılı zaten, lütfedip okursanız, onların sadece ekonomik ve sosyal haklar olmadığını; temel haklarla, kişi hak ve özgürlükleriyle ilişkili olduğunu görürsünüz. Kaldı ki, daha önce defalarca aldığımız kararlar, defalarca kere, şu parti ya da bu partiye uymadığı için ertelendi. Biz bunların hiçbirini, bu partilerin bu Komisyondaki çalışmayı akamete uğratmak istediğini, yavaşlatmak istediğini falan böyle bir suçlamayla asla ifade etmedik. Az önceki söylediğimde zaten bütün Komisyondan özür diledik, dedik ki: “Bütün bu açlık grevlerinin yarattığı…” Bu başka birisi için başka ağırlıktadır, bizim için başka bir ağırlıkta. Süreç nedeniyle… Taslağımız hazırdır, maddelerimiz hazırdır ama MYK’nın ve Eş başkanlığın siyasi onayından geçmesi gerektiği için şey yaptık. Şimdi, burada sanki bugüne kadar bu Komisyon çalışmaları hiç başka bir parti yüzünden gecikmemiş, sanki ilk defa bir gün BDP’nin bir önerisi yüzünden gecikmiş, bu da Komisyonu ciddiyetsizliğe sevk etmiş gibi bir tartışmayı gerçekten hiç doğru bulmuyorum Sayın Başkan ve biz bir ara rica ediyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir saniye dinleyin de, bu, Özgür Hanım…

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Şu, iki söz…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ahmet Bey, buyurun.

Tunca Hocam, sonra size veriyorum. Ahmet Bey’e verelim önce, müsaadenizle.

TUNCA TOSKAY (Antalya) Tabii, size yakın olduğu için Ahmet Bey’in önceliği var.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, değerli arkadaşlar, şu anda bu süreçle ilgili kendi iç hukukumuz noktasında noksan bilgiye sahip olduğumuz ortaya çıkıyor. Bir ve iki no.lu yazım komisyonları kendi sorunlarında, kendi görev alanlarında çözüm üreten, taslak üreten ve Ana Komisyonda o taslakların son şeklini aldığı komisyonlardır. Ve bunlar Ana Komisyonun çizdiği hukuk içerisinde çalışırlar. Sevgili Atilla kardeşim, 31.10.2012’de Ana Komisyon toplandı ve dedi ki: “Bir numaralı komisyon ek katalogu görüşecek, -Hocanın dediği gibi- parantez içlerini olabildiğince tasfiye edip tek metne dönüştürecek.” Göreviniz o, bu görevinizden sizin kendiliğinizden sıyrılmanız mümkün değil. Ha, önerebilirsiniz onu, o görüşmeleri ben öneri olarak görürüm, Ana Komisyonda mümkündür, Atilla Bey’in dediği gibi de. Yani bu, transfer edebiliriz; o, ona, o, ona geçebilir Özgür Hanım. Kaldı ki, sadece ekonomik ve sosyal haklarla ilgili değil temel hak… Bir.

İki: İki numaralı komisyonun da yazım alanını açıkça belirlemiş, “yasama bölümü” demiş. Bitti. Katılıyorum ama yasama ile yürütme birlikte tartışılabilir, bu olamaz anlamında değil ama kendi iç hukukumuz bakımından CHP’nin ciddiyeti kadar diğer partilerin de aynı ciddiyet içerisinde olduğunu düşünüyorum ve bu noktadaki hukukumuzu yazım komisyonlarının kendileri değil Üst Komisyonun görev belirleme, delegasyon kararı belirler. Açıkça var, onu ben örnek verebilirim.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Görüşme yazım komisyonunda yapıldı, Perşembe günü yapıldı.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii canım, yazım komisyonu görüşmesi.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Yani, tutanaklara göre.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – O bir öneridir, o öneri.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ben hatırlamıyorum, çünkü bazen karşılıklı ikili diyaloglar olabiliyor, artabiliyor.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, şimdi şu: Şu anda değişmeyen karara göre 1 no.lu komisyonun görevi şudur, 2 no.lu komisyonun görevi şudur ama orada “yasama” diye tasfiye edilmiş, oradaki kataloga bakılarak söylendi.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – İki numaralı yasama ana başlığı.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – İki numaralı komisyon hiç toplanmamış zaten, 1 numaralı komisyonun da onu genişletme yetkisi yok ama bu genişletilebilir rasyonel olarak, karşı değiliz biz, öyle. Bu bir.

İki: Değerli arkadaşlar, bunlar tali, bu tartışmalar tali. Çok ağır bir konjonktürle karşı karşıya olduğumuz… Açlık grevleri… Bugün bir insanın ölümü âlemin ölümüdür. Bu vahim bir olay, o bir tarafa ama bir o derece ağırlıkta, bir anayasa yapım sürecindeyiz ve Uzlaşma Komisyonunda birkaç defa söyledim. Partilerden bağımsız değildir, bizim kendi varlığımızla kaim değildir, tarihsel bir misyonla karşı karşıyadır. Ve biz konjonktürden olabildiğince az etkilenelim, fonksiyonumuzu daha iyi icra edebiliriz. Burayı terk etmemeye çalışmak bizim misyonumuz, onun için ben, her olay meydana geldiğinde bir meşruiyet veya ontolojik varlık tartışmasına, dışarıda girebilirler, partiler girebilirler. Biz, bilakis bu süreçlerin yegâne, tek Uzlaşma Komisyonu, bir sigorta olarak kalabiliriz; yarın tarihsel misyonlarla karşı karşıya gelebiliriz, hakem rolünü oynayabiliriz. Onun için bizim konjonktürden etkilenmememiz mümkün değil ama konjonktürün ağırlığı kadar tarihsel misyonumuzun da daha ağır olduğunu düşünürüm.

Mustafa Bey izah ettiler, Adalet ve Kalkınma Partimiz olarak parti önerisi Uzlaşma Komisyonu ana üyeleri ve Uzlaşma Komisyonu bilim kurulu, danışman üyeleri tarafından geliştirilmiş, değerlendirilmiş, iç değerlendirmemiz de yapılmıştır ve herhangi bir başka süje veya birim bakımından değil, tamamen üç ana komisyonun müşterek inisiyatifi içerisinde Meclis Başkanlığı. Hem fizik olarak öyle hem de fonksiyon olarak öyle ifa edilmiştir. Bugün bunları, tartışmaları… Bugün şeyden başlayalım yani, beraber toplandık bugün, bir şey yapalım, yoksa yetki tartışması falan, bunlar…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tunca Bey, buyurun.

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Sayın Başkanım, şimdi, yasama yürütme birlikte ele alınması meselesi var. Ekonomik ve sosyal haklar, bir de katalog dışı olarak teklif edilen maddelerin ele alınması meselesi var. İki komisyon arasında bunun bir bölünmüşlüğü söz konusu ama bugün iki komisyon hâlinde veya yarın iki komisyon hâlinde çalışamayacağımız da fiilî bir durum. Ancak bugün, yasamayla yürütme birlikte mi olsun, ayrı mı olsun meselesine gelmeden evvel içinizde hukukçu olmayan bir kişi olarak ben mantıken şunu söylüyorum: Bu rejimin, sistemin adını koymadan yasamayı konuşabilecek misiniz, yürütmeyi konuşabilecek misiniz? Sistemin adını koyalım. Faruk Bey de onu söyledi, bunu, verimliliği artırmak için ilk önce bir sistemi tartışalım. Evet, sizin iktidar partisi olarak yetkili organlara verdiğiniz bir, orada bir şey teklif ediyorsunuz. Eğer bu teklif burada kabul görürse yasama da yürütme de ona uygun olarak dizayn edilecek veya burada bulunan siyasi partiler, bu sizin teklifinizin dışında olan bir sistemin, hâlihazırda yürüyen sistemin modifiye edilerek devamından yana iseler yasama da yürütme de ona göre şey yapacak. İlk önce bir sistemi konuşalım, o zaman boşa havanda su dövmüş olmayacağız. Bunu konuşup belli bir noktaya geldiğimiz zaman hem yasamayı nasıl ele alacağımızı, hem yürütmeyi onunla bağlantılı olarak nereye alacağımız, nasıl ele alacağımız ortaya çıkacak. Oturumun başında Faruk Bey de bunu ifade etti. Yani buna bir karar verelim.

İki: Bir de küçük bir şey hatırlatmak istiyorum: Yani Milliyetçi Hareket Partisi olarak ben bunu söylemeyi de zait addederek bu komisyonun verimli çalışabilmesi için biz çok özen gösterdik, çok dikkat ettik. Şeylere bakıldığı zaman da zaten Komisyonun bütün tutanaklarına, belgelerin ne zaman gidip ne zaman geldiğine bakıldığında da bunların hepsi görülecektir. Yani burada bizim gayrıciddi… Atilla Bey onu bizi kastederek söylemedi biliyorum, ortaya konuştu ama biz bundan kesinlikle alınmıyoruz üstümüze onu da söyleyeyim.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Şimdi, o zaman arkadaşlar, ara vereceğiz zaten, öğle vakti arası vereceğiz de, an azından öğleden sonra ne yapacağımızı burada tespit edelim. Yani burada Faruk Bey de söyledi, Tunca Bey de aynı şeyi söylüyor. Burada olmayabilir, yasama yürütmeyle ilgili önerilerin tamamı olmayabilir ama hükûmet sistemi üzerine burada bir tartışma yapalım diyorlar. Bir bu. Bir de buradaki konuşmalardan çıkan husus, katalog dışı maddeleri ne yapacağımızı burada konuşalım diye. Bir başka şeyi burada ifade edeyim: Yani bu Uzlaşma Komisyonunda alınan o karar, 31 Ekim tarihli kararda birinci yazım komisyonuna katalog dışı maddelerin görüşülmesi, ikinci yazım komisyonuna da yasama bölümüyle ilgili görüşme yapılması önerilmişti. 1 Kasım tarihli o okunan tutanakta, yani Selin Hanım’la Yavuz Hoca’nın tartışmasından ibaret olan tutanak birinci yazım komisyonunun tutanağı. Yani bu Uzlaşma Komisyonunun belirlemiş olduğu sınırların değiştirilmesi, görevin diğer komisyondan alınması verilmesi şeyleri ayrı bir şey. Diğer başka komisyon üyelerinin, siyasi parti temsilcilerinin burada bir görüşü yok bu konuyla ilgili ama bunun kararlaştıralım. Şu anda, bugün itibarıyla en azından iki yazım komisyonu çalışamayacak, öyle gözüküyor, bir komisyon olarak çalışacağız. Dolayısıyla bu komisyon o zaman hangi komisyon? Kataloga mı bakacak?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ayla hanımlar belki yarın gelebilirler.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – İkinci yazım komisyonu için öğleden sonra olabilir mi sizden katılan?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bugün aynı ya, bugün aynı, tek tek…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ama yine yasamayla ilgili bölüm hazırlanmış değil ki. O bakımdan…

AYLA AKAT (Batman) – Yok bizim… Yalnız, yanlış bir şey aktarmayalım, bizim metnimizin tamamı, anayasaya dair metnimizin tamamı hazır, yasamaya dair de metnimizin tamamı hazır, sadece bu bir siyasal…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hayır, burada tartışabilir miyiz yani? Konumuz o şu anda.

AYLA AKAT (Batman) – Bugün MYK’dan çıkacak karara bağlı, ona göre yarın tartışabiliriz. O zaman bugün ancak katalogu tartışabiliriz, öyle gözüküyor.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Yani o zaman bugün ancak katalogu tartışabiliriz, öyle gözüküyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – 1 no.lu yazım komisyonu o gün karar verdi, katalog dışı maddeleri konuşacaktı, 2 no.lu yazım komisyonu da yasamayı konuşacaktı. Yalnız, benim hatırladığım şimdi bu… Normalde 1 no.lu yazım komisyonunda bizim Rıza Bey vardı, 1 no.lu yazım komisyonunda. 2 no.lu yazım komisyonunda da ben vardım, hatta beraberdik. Şimdi, biz 2 no.lu yazım komisyonuna yani bizim komisyonumuza yasamayı verdik ama orada bir takdim diye bir şey yaptık.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yapmadık Hocam, yok Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Benim bildiğim, 1 no.lu yazım komisyonu… 2 no.lu yazım komisyonu yasamayı üstlensin dedik, onlara verdik, 1 no.lu yazım komisyonu da, hepsi temel hak ve özgürlükler olduğu için değil ama sosyal hakların… Bir bölümü sosyal haklar olduğu için bunun, o nu da biz konuşmuş olduğumuz için bize yüklendi gibi biliyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok yok, Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Değilse karar vereceğiz. Ben böyle hatırlıyorum, böyle bir değişiklik yapıldı diye hatırlıyorum.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – O zaman, peki, şuradan başlayalım, Ayla Hanım, özellikle tabii sizin için belki olabilir o: MHP’nin önerdiği madde metinleri…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Başkan da buradaydı ya.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Arkadaşlar bir dakika…

MHP’nin önerdiği metinler belki yok ama somut olarak, hükûmet sistemi üzerinden bir tartışma yapabilir miyiz, sizin açınızdan bu olur mu, yoksa katalogla ilgili mi konuşalım?

AYLA AKAT (Batman) – Şimdi, biz katalogla ilgili konuşulmasını tercih ediyoruz. Niye? Çünkü Başkanlık sizin öneriniz doğrultusunda gelişecek düzenlemelerin, yani gerçekleştirebileceğimiz düzenlemelerin, bizim önerimizle ne kadar uyuşabileceğini, bunların hepsini birlikte değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. O yüzden katalogla değerlendirelim.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Peki, o zaman öğleden sonra…

PROF. DR. YAVUZ ATAR – Hocam, söz alabilir miyim?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tabii, vereceğim, tabii.

Öğleden sonra katalog üzerinden konuşma şeyi…

AYLA AKAT (Batman) – Saat bir buçukta mı Başkanım?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Bir dakika, Yavuz Hoca’yı da alalım.



PROF. DR. YAVUZ ATAR – Sayın Başkan, şimdi, evet, üst komisyon toplandı; o gün -az önce Sayın İyimaya’nın belirttiği gibi- işte, “Birinci komisyon şunu yapsın, ikinci komisyon bunu yapsın.” dedi. Orada alınan karar uyarınca yasamaya başlaması şeklinde bir karar alındı. Daha sonra yapılan toplantıda Sayın Sırrı Süreyya Önder’in Başkanlığında da -tabii, biz danışmanlar Üst Komisyonun neye yetkili olduğu, alt komisyona neyi delege ettiğini çok da net bilmiyoruz- o gün “Yasamaya başlansın.” diye bir karar alınınca, ister istemez, burada danışmanlar olarak biz bir öneri yapacaksak siyasilere, hani teknik olarak ne yapacağımızı, görevimizin sınırını bilmemiz lazım. Haliyle, “Ya bu yasamanın yürütmeyle ilişkisi var, siyasi kurumlarıyla çok yakın ilişkisi var, bunu ne yaparız.” diye bir telaşa düştük. Çünkü yasama, şimdi, açık söylüyorum, Başkanlık sistemine göre yazılacaksa yasama içindeki parlamenter sistemle ilgili kurumları oradan çıkarmamız gerekiyor idi. Hayır, parlamenter sisteme göre yazılacaksa başka türlü yazılması gerekiyor idi. Dolayısıyla benim ve Selin Hanım arasındaki görüşme… Hani burada bir anlamda biz uzmanlar olarak, danışmanlar olarak “Ya ne yapalım?” kendi işimizi yapmak adına bir çabadan ibaret. Yoksa biz Komisyon yerine geçmiş, gündemini belirlemiş filan değiliz, sadece yapacağımızın işin çerçevesini, içeriğini netleştirmek anlamında bu görüşmeyi yaptık ve o günde Başkan Sırrı Süreyya Önder’di, her nasıl olduysa “Evet, yasama yürütmeden ayrı, yani kurumsal olarak mülahaza edilemez, birlikte ele alınsın.” gibi bir, sanki böyle bir fikir ortaya çıktı ama bunu, sanırım bütün milletvekilleri görüş beyan edemedi anlaşılan, ortada kaldı. Ama o gün bizim bu diyalogumuzun da yararlı olduğu kanaatindeyim, zira gerçekten de eğer bir hükûmet sistemi farklılığı varsa tercihlerde, elbette ki yasama yürütmenin birlikte mütalaa edilmesi, ona göre hangi kurumun nerede yer alacağına veya değiştirilerek nasıl yer alacağına karar verilmesi gerekiyordu. Dolayısıyla da elbette yasamadan başlanacak, yasamadan başlanacak ama başlarken, efendim, bunun yürütmeyle ilişkisi kurulmadan söze başlamak da mümkün değil. Yani ben… Eğer burada biz Meclis adına bir danışman sıfatıyla görev yapıyorsak bunu buraya koymak bizim görevimizdir. Biz diyoruz ki, yasama ele alındığı zaman yürütme kurumlarıyla irtibatı tartışılmadan, temel tercih yapılmadan “Hadi bakalım, yasamanın maddeleri, katalog şunlardır.” demek mümkün değildir, yaparsak eksik olur. Dolayısıyla da bugün siyasilerden, benim bir anayasa hukukçusu, danışman olarak istediğim şu: Bizim görev alanımız, ne yapmak istiyorsanız ona göre tayin edilsin, ona göre yazılsın, ona göre buraya getirilsin. Yarın hangi komisyonda bu yasama meselesi ele alınacaksa ona karar verilsin, bu şekilde biz de akademik sunuşumuzu ya da gerekçelerimizi buna göre hazırlayalım. Bizim endişemiz budur, yoksa elbette ki danışmanların gündem belirleme diye bir yetkisi söz konusu değildir, böyle bir şey de olmamıştır, bunu sadece belirtmek istiyorum.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tek kelime söylemek istiyorum, tek kelime.


Yüklə 8,47 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin