07.11.2012 Tarihli Toplantı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 10.36
BAŞKAN : Mustafa Şentop (İstanbul)
-----o-----
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, hoş geldiniz. Bugün 7 Kasım, Uzlaşma Komisyonu toplantısını açıyorum. Bütün siyasi partilerin temsilcileri burada, danışman ve uzman arkadaşlardan da burada bulunanları okuyacağım. Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Prof. Dr. Yavuz Atar, Doç. Dr. Selin Esen, Prof. Dr. Hasan Tunç, Prof. Dr. Ali Akyıldız, Özgür Sevgi Göral, Tarık Olcay, Dilek Kumcu, Mustafa Kemal Çiçek, Oğuz Turhan, Yusuf Uygar, Yusuf Uzgan, Ferhat Kabaiş.
Son toplantıda aldığımız karar gereğince iki yazım Komisyonunun da… Uzlaşma Komisyonu, birinci Komisyonun yeni teklif edilen maddeleri görüşmesini ve uzlaşılamayan maddelerle ilgili parantezleri, itirazları yeniden değerlendirmesini, ikinci yazım Komisyonunu ise yasamayla ilgili öneriler üzerinden çalışmaların devam etmesine karar vermişti fakat biz en son yaptığımız toplantıda sanıyorum geçen hafta Çarşamba günüydü. O zaman birinci yazım Komisyonunun yasama ilgili bölümden devam etmesini, ikinci yazım Komisyonun da sosyal ve ekonomik haklarla ilgili olarak çalıştığı için diğer hususu yenilenen maddeleri değerlendirmesini istemiştik ama şimdi bugün gördüğüm kadarıyla yasamayla ilgili öneriler tamamlanmamış gözüküyor. Adalet ve Kalkınma Partisi olarak biz pazartesi günü Meclis Başkanlığına vermiştik önerimizi, Cumhuriyet Halk Partisi önerisini vermiş, Milliyetçi Hareket Partisi de önerisini…
FARUK BAL (Konya) – Bizimki redakte edildi, bugün verilecek.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Evet, hazır olduğunu söylüyor.
Ayla Hanım…
AYLA AKAT (Batman) – Ben de tüm arkadaşları saygıyla selamlıyorum. Biz de esasında çalışmamız hazır, son durumda ama siz de takdir edersiniz bizim de çalışmamız hazır. Daha önceden hazırlamıştık ama siz de takdir edersiniz son bir haftadır açlık grevlerinin gelmiş olduğu süreç itibarıyla biz de olağanüstü bir sürece girdik, bugün itibarıyla MYK’mız toplantı hâlinde. Siyasal anlamda bir gözden geçirme süreci yaşanacak bugün eğer onay görürse yarın sunacağız biz de.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tamam. Yani o zaman netice itibarıyla yasamayla ilgili bölüme bugün başlayamıyoruz, o zaman ikinci Komisyonda yani iki ayrı Komisyon olarak da toplanamıyoruz değil mi? BDP’den bir vekil var.
AYLA AKAT (Batman) – Şunu da ifade edeyim Sayın Başkan: İçinde bulunduğumuz sürecin ağırlığından dolayı biz önümüzdeki süreç içerisinde iki komisyon içerisinde çalışabilecek fiziki koşulları yaratamayacağız. Zaten Meclis bünyesinde görüşülmekte olan yasanın ağırlığı Genel Kurulda, bunun dışında komisyon çalışmaları ve açlık grevlerinin gelmiş olduğu aşama ve bundan sonraki o kritik eşikte bizim ortaya koyacağımız pratik açısından değerlendirdiğimizde biz iki komisyon şeklinde çalışmanın fiziki koşullarını yaratamayabiliriz ama elden geldiğince Komisyon kararına uyacağız , iki arkadaşla katılmaya çalışacağız ama bunu sağlamayacağımız ya da daha farklı birtakım kararlaşmalar içerisine de girebiliriz bugün MYK’dan çıkacak bu kararlar.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tamam, peki o zaman zaten fiilen sadece o birinci yazım Komisyonuna havale edilen yeni önerilerin değerlendirilmesi ve parantezlerin kaldırılması için çalışılması konusu üzerinde devam edeceğiz demek ki. O konuda çarşamba günü toplantıda herhangi bir şey yapmamıştık değil mi? Bir gazel dinlemiştik.
FARUK BAL (Konya) – Bugün de herhangi bir şey yapmayalım anlamına gelebilir bu açıdan.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hayır, benim açımdan gelmiyor ama öyle bir talep varsa ayrı tabii.
FARUK BAL (Konya) – Sayın Başkan, benim şimdi kongre nedeniyle pazartesi günü hazır olalım ama…
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hayırlı olsun.
FARUK BAL (Konya) – Teşekkür ederiz. Redakte edilmeye ihtiyaç duyan metin on-on beş dakika içerisinde verilecek bir durumdadır. Dolayısıyla, geriye dönüp parantezleri kaldıralım şeklinde bu heyet bir çalışma yapacaksa biraz da zaman kaybedecektir diye düşünüyorum. Şimdi, yasamayla ilgili bölümün görüşülmesine başlayabiliriz çünkü ortaya çıkan öneriler ya da basına düşen haberlere göre yasama bölümünü tartışırken bir sistem meselesini de tartışmamız gerekecektir. Dolayısıyla, Barış ve Demokrasi Partisinin önerisi yarına kadar geleceğini varsaydığımıza göre sistem tartışmasını bugün başlatabiliriz ve yarın yapabiliriz diye düşünüyorum.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ne diyorsunuz Sayın Ayla Hanım?
AYLA AKAT (Batman) – Biz sonuçta bugün için Anayasa Komisyonu iki komisyon hâlinde çalışma kararı almıştı. Hiç sistem tartışmasına girmeden diğer Komisyonumuzda bizim ek madde önerilerimiz de vardı, CHP’nin de var sanırım onları tartışarak bugünü değerlendirebiliriz diye ifade ediyorum.
Bir de şunu da ifade edelim. Bugün MYK’mız toplantı hâlinde, var olan taslağımız bir siyasi onay sürecinde geçecek ama cezaevlerindeki açlık grevleri son iki gün itibarıyla farklı bir boyut kazandı, bunu da Sayın Başbakanın açıklamalarının da etkili olduğunu ifade edebiliriz ama şu an tüm cezaevlerinde hasta, yaşlı ve çocuklar dışındaki tüm tutuklu ve hükümlüler, siyasi tutuklu ve hükümlüler süresiz, dönüşümsüz açlık grevinde. 12 Eylül 2012 tarihi itibarıyla başlayanlar da bugün elli yedinci günde. İçinde bulunduğumuz süreçte Anayasa Komisyonu çalışırken en azından BDP’nin bu Komisyondaki aktivitesi ve sunduğu katkı açısından değerlendirdiğimizde Türkiye’nin karşı karşıya olmuş olduğu bu gerçeklik karşısında bizim Komisyonda bu gerçekliğe sırtımızı dönerek bir çalışma içerisinde olmamız da belki koşullardan bağımsız değerlendiriyorum, mümkün olmayabilecektir. O yüzden yarın dahil yapacağımız tüm çalışmaları MYK’mızın alacağı karar sonrasında değerlendirmeyi uygun görüyoruz. Sistem tartışması tabii ki kopuk değildir, ben Sayın Bal’ın ifade ettiğine karşı olduğumuzdan değil en iyi çalıştığımız alan itibarıyla, yasama bölümü itibarıyla sistem tartışması ama bunun hem bir siyasi onaydan geçmesi hem de süreçle bağlantılı olarak değerlendirecek belki Komisyon çalışmalarımızı da içine alacak sürecin çalışmaları da etkileyebileceğini öngörerek, bunu yarına kadar ertelemeyi uygun görüyoruz.
ATİLLA KART (Konya) – Evet, Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Birincisi, değerli arkadaşlarım; bir belirsizlik olmaması için ifade ediyorum, yasamayla birlikte yürütmeyi de hazırlamış olmalıyız diye düşünüyorum yani sadece yasama değil yani orada bir belirsizlik olmasın çünkü yasama ve yürütme doğrudan birbirini ilgilendiriyor, o sebeple taslakların hem yasamayı hem yürütmeyi kapsayacak şekilde hazırlanmış olması gereğini ifade etmek ihtiyacını duyuyorum.
İkinci olay şu ifade etmek istediğimiz: Biz sunduk, AKP de sunmuş durumda, Milliyetçi Hareket Partisi sunmuş durumda kabul edebiliriz, BDP de öyle anlaşılıyor ki bugün akşam saatlerinde sunabilecek durumda öyle anlıyorum, öyle değerlendiriyorum.
AYLA AKAT (Batman) – Evet, bizim hazır esasında.
ATİLLA KART (Konya) – Evet. Dolayısıyla biz daha evvel Uzlaşma Komisyonu olarak belirlediğimiz takvimi fazla saptırmayalım diye düşünüyorum, bugün itibarıyla MHP’nin ve BDP’nin taslakları da gene bizlere ulaşmış olsun, gruplar birbirlerinin taslakları hakkında bilgi sahibi olsun, yarın biz yine 1 No.lu Komisyon olarak bu çalışmamızı yapalım. Yasamayı, yürütmeyi esas alan çalışmamızı yapalım diye değerlendiriyoruz. Bunun devamında şimdi parantezler ve itirazları bu aşamada görüşmeyi uygun bulmuyoruz çünkü parantezler ve itirazların görüşülmesini temel hak ve özgürlüklerin tamamlanmasından sonra yapalım, bütünü görelim, o, bütünü görüp ona göre söz gelişi kamu düzenindeki üç rezervimizden vazgeçeceğiz. Millî güvenlikteki bir rezervimizden vazgeçeceğiz söz gelişi, bu bütünü görüp ondan sonra o çalışmayı yapmak gerekir. Bugün itibarıyla bence yapılabilecek çalışma ancak 2 No.lu Komisyonun ekonomik ve sosyal haklar çalışmasını yapması şeklinde olabilir, bugün çalışılacaksa ekonomik ve sosyal haklara ilişkin o ilave katalog maddelerin çalışması, o zaten belirli bir aşamaya gelmiş durumda, olgunlaşmış durumda o çalışma bir taraftan yürüyebilir ama 1 No.lu Komisyon olarak biz yarın çalışmamızı yapalım. Bir diğer önerimiz, biz bu süreci kayıtlara geçmesi için ifade ediyorum, gerçekten samimi olarak sürdürmek ve belirli bir tempoyu yakalamak amacı içindeyiz. Engelleyici bir yaklaşımımız yok, cumartesi çalışmayı da öneriyoruz, bu cumartesi çalışalım. Pazar bilemiyorum ama şahsen bizim pazar günü parti çalışmalarımız oluyor alanda ama cumartesi çalışalım, bunu da gene kurulun takdirine sunuyoruz.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım, değerli arkadaşlar, ben de değerli kurula, seçkin kurula; saygılarımı iletiyorum.
Bir defa şu hususu aydınlatalım: Yani 1 No.lu Komisyon, 2 No.lu Komisyonun görevleri, sanıyorum bundan evvel ana Komisyon, 1 No.lu Komisyonun hem o parantez içlerini, özgürlük alanını saflaştırma dedik veyahut da parantezden kurtarma, o hem de ek katalogu değerlendirme öyleydi, bilebildiğim kadarıyla. 2 No.lu Komisyon, yasamaya bakacaktı -ben prensip olarak karşı değilim- o veya bu, onu şey etmek lazım.
ATİLLA KART (Konya) - 1 No.lu Komisyon, klasik o şekilde yasamayı tartışacak. 1 No.lu Komisyon, yasamayı çalışsın, ekonomik ve sosyal haklar anlamında devam etmek.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – 2 No.lu Komisyon olmadan hayır, hayır 2 No.lu Komisyonun adına bir delegasyon olamaz yani o çok önemli, yani o bu şeyi o çalışma özgürlük çalışması, temel hak ve hürriyetler…
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Adını koymak bile gerekmez.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Beraber çalışabilir hiçbir engel yok, onu ayrı şey edelim yani ana Komisyonun kararını değiştiriyor muyuz? Bizim, değiştirme yetkimiz yok iç hukukumuz bakımından o bir. Onu bilelim yani ama delege edebiliriz yani ana Komisyonda öyle bir karar alabiliriz ama yapı o. İki, ben Atilla Bey, arkadaşlara katılıyorum, metinler elimizde yok, o alanı 1 veya 2 No.lu hangimiz tartışacaksak, tartışmamız mümkün değil, elde malzeme olmadan genelini tartışacağız, anlamı yok ve bugün ek katalogu saflaştırma tamamlandıktan sonra da olabilir, parantez içi kurtarma ama ek katalogu bugün bitirelim arkadaşlar yani bitirelim yani olur mu olmaz mı bugün, hepimiz buradayken bitirelim onu. İki, tabii, yine ana Komisyonun kararı yani tefsirle genişletilemez ana Komisyon ve bizim o katalogda yasama organıyla ilgili teklifleri geliştirmek, -yürütme organı farklı tabii bağlı hükûmet sistemine bağlı- o başka bir mesele de yasama organı yani şu anda bütün partilerin yükümlülüğü, yasama organıyla ilgili modeli Komisyona arz etmeleridir , ondan sonra ortaya çıkacak durumu göre bağlı tabii. Yani başkanlık sistemi mi olacak, yarı başkanlık mı olacak, aralıklı başkanlık sistemi olacak, ondan sonra konvansiyonel sistem mi olacak? Bunların hepsi biz o ana Komisyonun iradesi ve o kesinleşen katalog tahtında yasamayla ilgili çalışmamız zaten sevgili Başkanımızın ifade ettiği gibi, arz ettik Meclis Başkanlığına yani Uzlaşma Komisyonu Başkanı sıfatıyla, Meclis Başkanlığına arz ettik. Bugün başlayabiliriz arkadaşlar.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Başkanım, söz alabilir miyim?
Sayın Başkan, son toplantıda sanırım hangi Komisyon, hangi işi yapacağı konusunda bir belirsizlik oluştu ama hatırladığım kadarıyla en son, birinci Komisyonun yasama -hatta Selin Hanım’ın uyarısıyla “Yürütme bununla ilişkili.” denmişti- birinci Komisyon yasama ve yürütmeyle ilgili hazırlığını yapsın diye, son anda ayaküstü bir karar alınmıştı ama muhtemelen zapta geçmedi ki orada farklı bir şekilde yazılmış. Diğer Komisyonun da bu sosyal haklardan eksik kalan hükümleri, işte mali hükümler bölümüyle de irtibatlandırarak değerlendirmesi şeklinde idi. Şimdi, bugün anlaşılan dört grup da yasama, yürütmeyle ilgili önerisini tamamlayamadığı için daha doğrusu bir grup teslim etmediği için bu yapılamıyor. Şimdi, ben danışman olarak şunu öğrenmek istiyorum: Bu netlik kazansın, hangi komisyon yasama, yürütmeyi çalışacak bir de yasamanın yanında yürütme birlikte mütalaa edilecek mi, burada siyasiler, bunun kararını verirse biz de ona göre değil mi hazırlığımızı… Mesela o gün, ayaküstü böyle bir konuşma yapmıştık “Yasama, yürütme irtibatlıdır, birlikte getirelim.” şeklinde bu bir netliğe kavuşabilir mi acaba yasama, yürütmeyi birlikte mi sunacağız, getireceğiz, hangi komisyon, hangisini yapacak?
Bir de biz danışmanlar olarak siyasilerden şunu istirham ediyorum; ben kendi adıma diyorum, diğer danışman arkadaşlarım ne der? Yani bu saatler ve, içerikler konusunda bir belirsizlik yaşanıyor, bir şeye hazırlanıp geliyoruz, burada tamamen gündem değişebiliyor yani en azından bütün gruplar, o gün gelip de biz bunu hazırlayamadık ya da biz bugün çalışamıyoruz, bunlar gerçekten bizim çalışmalarımızı ciddi şekilde aksatıyor, bunları biraz daha bize önceden fikir, bilgi verilirse mesela, bugün yasama, yürütmenin ele alınmayacağını bilmiş olsaydık hani buna göre başka bir plan yapabilirdik, bu konuda biz netlik istiyoruz açıkçası yani bunlar konuşulsun. Tek komisyon, mesela BDP, biz iki komisyon yapamayacağız dedi. Bunu da öğrenmek istiyoruz, iki komisyon olmayacaksa o zaman zaten hani tek komisyon olacak, bu neyi ele alacak? Bunlar netleşirse biz de ona göre hazırlıklarımızı yaparız diye düşünüyorum, bu konuda bir karar verilirse mutlu olacağız.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Evet, Özgür Hanım buyurun.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şimdi, birkaç şeyi netleştirmek istiyorum çünkü Yavuz Bey’in söylediği gibi tam kesin karara bağlanarak ayrılmamıştık, biz buradan Perşembe günü, Çarşamba değil. Konuşmalar olmuştu, onlar da karara bağlanmamıştı, şimdi birinci konu şu: Evet hatırlıyorum Selin Hanım demişti ki “İdare dışındaki yürütmenin maddelerini de yasamayla birlikte verelim.” Siz de buna öyle yapalım demiştiniz, biz bu konuyla ilgili görüş belirtmemiştik zaten. Her ne kadar yasamayla, yürütme çok ilişkili olsa da biz mutlaka ilk etapta yasamanın yanında idare dışındaki bütün yürütmenin verilmesi gerektiğini düşünmüyoruz. Öyle düşünenler, öyle yapabilirler ama bizim sorumluluğumuz zapta geçen de odur, yasama bölümündendir, biz onu getireceğiz.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – O zaman bu netleşsin, demek istediğim bu yani ne yapacağımızı bilelim.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bir tamamlayayım isterseniz Yavuz Bey. Haklısınız ama Perşembe günü de zaten netleşmemişti, Selin Hanım öyle söyledi, siz de buna iştirak ettiniz, MHP görüş belirtmedi, biz görüş belirtmedik. Dolayısıyla iki danışmanın ittifak etmesi netleştiği anlamına gelmiyor.
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Milletvekilleri konuştu, sözünüzü bölmek istemem, milletvekilleri böyle karar aldı.
ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yo, yani Sırrı Bey o şekilde konuşmadı, neyse önemli değil yani şu anda bizim teknik olarak sorumlu olduğumuz bölüm, yasama bölümü. Gecikme konusunda çok haklısınız bu yani sürekli olduğu zaman oldukça zor ve tatsız bir hâl alıyor, biz Barış ve Demokrasi Partisi olarak mesela vekillerimiz gelemediği zamanlarda Komisyon da sağ olsun, buna bir kolaylık gösterdi, danışmanlarla bile ikinci Komisyona katıldık, buranın çalışmalarının her zaman devam etmesi yönünde inisiyatif kullandık. Bizim için de zor oldu yani vekil olmadan tek bir danışmanın girip, takip etmesi takdir edersiniz ki çok kolay bir şey değil, bizim de niyetimiz hani Komisyonun çalışmasını akamete uğratmamak, devam ettirmek vesaire. Ayla Hanım’ın ifade ettiği durum, biraz daha özel bir durum bu açlık grevleri özelinde bizim yaşadığımız bir durum. Kendisi zaten detaylı bir şekilde anlattı yani önümüzdeki kısa bir sürede çok da uzun bir süre öngöremiyorum ama önümüzdeki kısa sürede bizim vekillerimizin iki vekil olarak burada olması birazcık zor gözüküyor, bunu da zaten şimdi burada ifade ettik, gene de elimizden geleni yapacağız, burada olmaları için. Gecikme bakımından da bir gün geciktiriyoruz yani sadece bir gün çünkü taslak hazır ama MYK’dan da eş başkanların siyasi onayından geçmesi için bir gün gecikiyor, hani burada bayağı bir gecikmeler oldu daha önce bir sürü maddede, biz hakikaten bir gün, bunun için de özür dileriz bütün Komisyondan ama gerçekten bu bir güne ihtiyacımız var çünkü MYK ancak bugün toplanabildi. Yarın sabah biz BDP olarak yasama bölümündeki bütün madde önerilerimizi ilginize sunacağız.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ayla Hanım
AYLA AKAT (Batman) – Bir de, Sayın Kart ifade etti, biz bu akşam verme noktasında bir taahhüt altına girmiyoruz, bizim taslağımız hazır şu an elimizde ama bu siyasi onaydan geçmedi ve içinde bulunmuş olduğumuz siyasal atmosferi… Komisyon çalışmamıza da yansıma ihtimali vardır, böyle bir gerçekliği de göz önünde bulundurmak gerektiğini de belirtmek istiyoruz. Diğer bir boyutu, biz Barış ve Demokrasi Partisi olarak her ne kadar çok zor şartlar altında bile olsa her ne kadar bu masada yapılan tartışmalar geldiği boyut itibarıyla kamuoyunu rahatlatacak, tabanımızı rahatlatacak düzeyde değilse de bu çalışmanın, açığa çıkma koşullarının yani uzlaşma kültürünü önemsemiş olmamızdan dolayı burada olma noktasında azami gayret ortaya koyduk. Hiçbir çalışmada da en azından bir günlük bile olsa bir gecikmeye mahal vermedik ama bugünün koşullarının farklı olduğunu ben ilk sunumumda da ifade ettim. Hafta sonları da dâhil çalışmak, şu süreçte bu Komisyonun bileşenleri, içinde bulunmuş olduğumuz siyasal atmosferden bağımsız değerlendirebilirler ama ben belirttiğim üzere tekrar etmek istiyorum; 10 bin insan açlık grevindeyken ve bunlardan 12 Eylül itibarıyla açlık grevine girenler, ölüm sınırına yaklaşmışken her an farklı bir haberle karşılaşma ihtimalimiz varken, biz buna sırtımızı dönerek burada bir Komisyon çalışması yapma ihtimalini göremiyoruz. Bu konuda, siyasal anlamda eş başkanlarımız düzeyinde birtakım temaslarda bulundu, bu temasların sonuç vermesi umudunu taşıyoruz. Tabii ki, bunun gerçekleşmesi durumunda da dün olduğumuz gibi bu Komisyondaki varlığımızı devam ettireceğiz ama şu aşamadaki değerlendirmemizi ifade ederseniz bugünün gündemi, bize aktarılan, bu Komisyonun son toplantısından çıkan; yasama gündemi ve katalog ek maddelerinin değerlendirilmesidir. Biz de parantez içine alınan hükümleri yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulacağına dair de bir bilgi yoktu. Bunu biz de doğru bilmiyoruz, parantez içine alınan hususlar konusunda çok ayrıntılı, derin tartışmalar yapılmıştır, her siyasi partinin bu konuda ortaya koymuş olduğu tavırdan bir değişiklik olacağını, en azından son bir ayda içerisinde biz de değerlendirmiyoruz. Bunu tekrardan tartışmaya açmaya çok doğru bulmuyoruz ama ek maddeleri bugün değerlendirilebilir diye ifade ediyoruz.
Bizim, Yavuz Hocam’a ifade edeyim, hatırlatayım elimizde taslak vardı ama biz pazartesi de sunabilirdik, sunmadık, ki Komisyon bileşenleri size ifade edebilirlerdi, böyle bir taslak elimize geçmedi, sorulabilir, bilgi verilebilirdi. AKP’nin de bilgisi var yani bizim bu taslağı “Bu sabah ifade etmedik sunmayacağız.” diye sunmayacağımızı ifade etmiştik daha önce çünkü siyasi onaydan geçmedi, son bir haftadır eş başkanlarımızın içinde bulunmuş olduğu siyasal aktivite ne yazık ki -örgütsel, partimiz merkezli değildir, daha çok açlık grevleri eksenlidir- bugün MYK’mız toplanabilir bunun siyasal onaya ihtiyacı vardır. Dediğim gibi, bugünkü tartışmalar nereye götürür, ne kadar önümüzü açar, onu da değerlendiremiyoruz, o yüzden bir taahhüt altına girip akşam size ileteceğiz demiyoruz, şu an iletmemize akşam iletmemiz arasında bir fark olmaz çünkü.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ayla Hanım, yalnız bir şey söyleyeyim ben, burada kararı da var, üst Komisyonun, üst Komisyonda Yazım Komisyonunun kararı var yasamayla ilgili görüşlerini partilerin, bu geçtiğimiz pazartesi günü vermesi yönünde. Sonra biz çarşamba günü buradaki Yazım Komisyonunda konuşuldu yani katalog falan bir şey geçti ama biz katalog olarak onu anlamamıştık, öyle bir şeyde sarahat da yok orada, ayrı bir konu ama Çarşamba günü getirilecek diye Sırrı Süreyya Bey’in Başkan olduğu toplantıda konuşuldu yani bugün sizin getirmeyeceğinizden doğrusu benim haberim yok. AK PARTİ’den kimin var onu bilmiyorum.
AYLA AKAT (Batman) – Gene de metin hazır mı, değil mi tartışmaları yürütüldü, biz sunmayacağımızı ifade ettik yani iletilidi mi, iletilmedi mi onu bilemiyoruz.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ahmet Bey sizin bilginiz var mı sunulmayacağına dair? Neyse önemli değil.
AYLA AKAT (Batman) – Bugün, burada şekliyle vermeyeceğimiz hususunda.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Komisyonun hayatiyeti bakımından verilmemiş olması önemli değil… Onun sebebi olsa da olmasa da bir problem yok.
AYLA AKAT (Batman) – Sayın Başkan, şunu ifade edelim, hani bu Komisyonda biz defalarca kez öneriler hazır olmadığı için bir gün değil, üç gün değil haftalarca beklemek durumunda kaldık, bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmesini de bekleriz.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Olur, hayır hiçbir itirazım yok ona da, başka bir konu.
Rıza Bey, buyurun.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Efendim, yani hafızaları tazelemek bakımından: Bir kere yetki konusunda hafızalarımızı bir tazeleyelim. Son üst Komisyon toplantısında bir karar aldık.
Dedik ki: “İki komisyon hâlinde çalışacağız, bir komisyon önce ilave katalog dışı maddeleri ele alacak, onları halledecek aynı komisyon ondan sonra…
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Saflaştırma yapacak.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – … parantez içindekin maddeleri müzakeresini yapacak. Bu parantezler ne ölçüde kaldırılabilir?” buna bakacak, bir komisyonun yetki alanı bu. İkinci Komisyonun yetki alanı; yeni bir bölüme geçiyoruz, “devletin organları” bölümüne geçiyoruz; o yasamayla başladı. İşte, ondan sonra 1’inci komisyon mu, 2’nci komisyon mu; bence o, o kadar da önemli değil. Bir komisyon onu yapacak, öbür komisyon bunu yapacak. Ondan sonra, en son toplantıda denildi ki: “Efendim, yasamayla yürütme birbirlerine çok yakın şeyler, birbirilerine bağlı şeylerdir bunlar. Aslında bu, sistemle ilgili bir meseledir…”
PROF. DR. YAVUZ ATAR – Bu dendi, evet.
AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yazım Komisyonunda mı?
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Evet, Yazım Komisyonunda.
“…onun için ikisini birlikte ele alalım.” dendi. Biz de buna dayanarak, ortaya çıkan görüşe dayanarak ikisini birlikte ele alan öneriler verdik. Hem yasamayla hem yürütmeyle ilgili önerilerimizi sunduk. Yani diğer partiler sadece yasamayla ilgili öneri sunacaksa, yürütmeyle ilgili öneri sunmayacaksa bizim yürütmeyle ilgili önerimiz ne olacak? Geri mi çekelim? Şimdi garip bir durum ortaya çıktı, mütekabiliyet bakımından dengeli olmayan bir durum ortaya çıkıyor ama bizim anlayışımız oydu…
TUNCA TOSKAY (Antalya) – Sayın Türmen, daha evvelki uygulamalarla denkleşmiş oluyor.
ATİLLA KART (Konya) – “Oraya mahsup edin.” diyorsunuz.
RIZA TÜRMEN (İzmir) – Tabii, bakkal hesabı gibi mahsup üzerine çalışmıyor bu komisyonlar bildiğiniz gibi yani bu Komisyonla bakkal dükkânı arasında biraz farklar var elbette.
Bunları kayda geçirmek istedim.
Şimdi, herhâlde yapılacak şey, bir komisyon hâlinde çalışıp bu ilave maddeleri ele alalım bugün. Ne oluyor ne bitiyor, ona bakalım, onlarda ne kadar ilerleme sağlayabiliriz.
Tabii, BDP’nin durumunu anlıyorum. Ama iki komisyon hâlinde çalışacaksak eğer -çünkü paralel yürütülsün diye karar verdik- o zaman BDP’yle ilgili başka bir düzenleme yani bir komisyona mesela bir danışma girebilir mi BDP’den? “Diğer komisyona milletvekili, öbür komisyona danışman” şeklinde, böyle bir şey olabilir mi?
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Faruk Bey, buyurun.
FARUK BAL (Konya) – Efendim, tabii, şu hâlimizi görünce “Havanda su dövüyoruz.” gibi bir tabir aklıma geldi. Bu anayasa yapım süreci içerisinde bize tevdi edilmiş olan görevin yeterince ciddiye alınmadığını ve yeterince uzlaşma çerçevesi içerisinde sonuca ulaşma azmimizin de olmadığını düşünüyorum.
Daha önce alınmış kararlar çerçevesi içerisinde iki komisyon çalışacak ama BDP’nin durumu itibarıyla iki komisyon çalışamayacak. Daha önce alınmış karar gereği yasamadan başlamamız gerektiği hâlde -o toplantıda olmadığım için ifade ediyorum, bana da ifade edilmediği için- ben yürütmeyle ilgili tekliflerin verileceğini bugün öğrenmiş oluyorum. Kararlar demek ki çok açık, net bir şekilde yazılamıyor.
MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ben de ilk defa duydum yürütmenin dâhil olduğunu.
Dostları ilə paylaş: |