Alp Arslan Dönemi (1040 – 1063)
Alp Arslan döneminin en önemli gelişmesi Bizans ile yapýlan Malazgirt Savaşý’dýr.
Türklerin Anadolu üzerine düzenledigi seferlerin artmasý üzerine Bizans, Türkleri
32
Anadolu’dan atmaya karar verdi. Iki ordu arasýnda Muş yakýnlarýnda yapýlan
Malazgirt Savaşý’ný Büyük Selçuklular kazanmýştýr (1071).
Malazgirt Savaşý’nýn sonucunda;
* Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başlamýş ve Anadolu Türk yurdu haline
gelmiştir.
* Islâm dünyasý üzerindeki Bizans baskýsý sona ermiştir.
* Türklerin batý yönünde ilerlemesi ve Bizans’ýn kýşkýrtmalarý sonucunda Türk –
Islâm dünyasý üzerine Haçlý Seferleri başlamýştýr.
* Anadolu’nun fethini hýzlandýrmak ve Türkleşmesini saglamak için ilk beylikler
kurulmuştur.
Melikşah Dönemi (1072 – 1092)
Büyük Selçuklu Devleti Melikşah döneminde en geniş sýnýrlarýna ulaşmýş ve en
parlak dönemini yaşamýştýr. Türk – Islâm büyüklerine karşý suikastler düzenleyen
Batýnilere karşý başlatýlan mücadele Melikşah’ýn ölümü üzerine
sonuçlandýrýlamamýştýr.
Büyük Selçuklu Devleti’nin Parçalanma Nedenleri
Büyük Selçuklu Devleti’nin yýkýlmasýnda;
* Hükümdar ailesi arasýnda taht kavgalarý çýkmasý ve Selçuklu prenslerinin
ayaklanmalarý
* Devlete küstürülen Oguzlarýn ayaklanmasý
* Şiî Fatimilerin ve Batýnilerin zararlý faaliyetleri
* Merkezi otoritenin zayýflamasýndan yararlanan atabeylerin ayaklanarak
bagýmsýzlýklarýný ilan etmeleri gibi nedenler etkili olmuştur.
33
Türk - Islâm Devletlerinde Hakimiyet Anlayýşý
Türklerin hakimiyet anlayýşýna göre, tanrý yeryüzünü yönetme yetkisini (Kut) Türk
hükümdarlarýna vermiştir. Kut anlayýşýna göre, ülke topraklarý hanedan üyelerinin
ortak malý kabul edilmiştir. Bu sisteme göre sýk sýk taht kavgalarý çýkmýş ve Türk
devletleri kýsa sürede parçalanmýştýr.
Atabeylik Sistemi
Selçuklu şehzadelerini egiten, iyi bir yönetici ve komutan olarak yetişmesini
saglayan bilgili, tecrübeli görevlilere “Atabey” denilmiştir. Şehzadelerin yanýnda
önemli bir etkinlige sahip olan atabeyler, merkezi otoritenin zayýfladýgý dönemlerde
bagýmsýzlýklarýný ilan ederek devletin parçalanmasýna neden olmuşlardýr.
Ikta Sistemi
Gelirleri hizmet ve mal karşýlýgý olarak komutanlara, askerlere ve devlet
memurlarýna verilen topraklara ikta denir.
Iktalarýn faydalarý şunlardýr:
* Toprak gelirleriyle memur maaşlarý karşýlanmýş ve iktalarda savaşa hazýr
askerler yetiştirilmiştir.
* Üretim kontrol altýna alýnarak artýrýlmýştýr.
* Taşrada devlet otoritesi saglanmýştýr.
* Göçebe Tükmenlerin yerleşik hayata geçmesi saglanmýştýr.
34
6) Ortaçag’da Avrupa
Kilise ve Papalýk
Ortaçag’da Katolik Kilisesi siyasal, dinsel ve ekonomik alanlarda güçlenmiştir.
Katolik Kilisesi’nin güçlenmesinde;
* Papa’nýn Avrupa krallarýna taç giydirerek krallýklarýný onaylamasý
* Siyasal yapýnýn parçalanmasý
* Skolastik düşüncenin yaygýnlaşmasý
* Kilisenin kişileri dinden çýkarma (aforoz), bir bölgede yaşayanlarý dinsel
faaliyetlerden men etme (enterdi) ve para karşýlýgýnda günah çýkarma, cennetten
yer satma (endülüjans) yetkileri bulunmasý
etkili olmuştur.
Ortaçag’da kurulan devletlerin bir çogunda hükümdarlar egemenliklerini dine
dayandýrmýşlardýr. Ortaya çýkan laik olmayan devlet anlayýşýnda din adamlarý
devlet yönetiminde etkili olmuşlardýr.
Fedoalite
Siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran, topragýn mülkiyetine veya imtiyazýna
sahip olan bir senyörler (derebeyler) sýnýfý ile bu sýnýfa bagýmlý köleler sýnýfýnýn
oluşturdugu idari düzene feodalite denir.
Feodalite Rejiminin Özellikleri
* Feodalite rejimin kurulmasýndan sonra Avrupa’da siyasal birlik bozulmuş,
küçük yönetim birimleri ortaya çýkmýştýr. Derebeylik yönetimi, IX. yüzyýlda
Fransa’dan bütün Avrupa’ya yayýlmýş ve bütün Ortaçag boyunca devam etmiştir.
35
* Feodalite rejiminde, halk arasýnda eşitlik yoktu. Avrupa’da halk; soylular,
rahipler, burjuvalar ve köylüler diye sýnýflara ayrýlmýştýr. Bu nedenle Ortaçag’da
Avrupa’da sosyal adalet saglanamamýştýr.
* Topraklarýn mülkiyeti soylularýn elinde toplanmýştýr. Ortaçag’da kapalý bir
ekonomik politika izlendigi için halk sermaye birikimine sahip olamamýştýr.
Feodalite Rejiminin Zayýflamasý
Derebeylerinin zayýflamasýnda;
* Haçlý Seferleri sýrasýnda derebeylerin ölmesi veya ordularýný kaybetmesi
* Barutun ateşli silahlarda kullanýlmaya başlanmasý
* Avrupa’da sürekli ordularýn kurulmasý
* Yeniçag başlarýnda Cografi Keşiflerin yapýlmasýndan sonra ticaretin gelişmesi
ve tarýmsal faaliyetlerin gerilemesi
* Papa ile krallar arasýndaki mücadelenin krallar lehine sonuçlanmasý
* gibi gelişmeler etkili olmuştur.
Haçlý Seferleri (1096 – 1270)
Hristiyan Avrupalýlarýn birleşerek XI. yüzyýlýn sonlarýndan itibaren Anadolu, Suriye
ve Filistin’e düzenledikleri seferlere “Haçlý Seferleri” denir.
1. Haçlý Seferlerinin Nedenleri
a. Dinsel Nedenler
* Hristiyanlarýn, Müslümanlarýn elinde bulunan kutsal yerleri (Kudüs) geri almak
istemeleri
– X. yüzyýlda Fransa’da ortaya çýkan Kluni tarikatýnýn Hristiyanlarý
Müslümanlarla savaşmak için kýşkýrtmasý
* Katolik Kilisesi’nin Ortodoks Kilisesi’ne hakim olmak istemesi
36
b. Ekonomik Nedenler
* Açlýk ve yoksulluk içinde bulunan Avrupalýlarýn, ekonomik düzeyi yüksek olan
Türk ve Islâm ülkelerini ele geçirerek zengin olmak istemeleri
* Avrupalýlarýn dogudan gelen ticaret yollarýna hakim olmak istemeleri
* Toprak sahibi olamayan soylularýn toprak kazanmak için yaptýgý çalýşmalar
c. Siyasal Nedenler
* Malazgirt Savaşý’ndan sonra kýsa zamanda Anadolu’yu ele geçiren Türkleri
durduramayan Bizans Imparatorlugu’nun Avrupalýlardan yardým istemesi
* Avrupalýlarýn dogu ülkelerinde derebeylik sistemini kurmak istemeleri
* Avrupalýlarýn Türkleri denizlerden ve Ön Asya’dan uzaklaştýrmak istemeleri
2. Haçlý Seferlerinin Sonuçlarý
a. Dinsel Sonuçlarý
* Katolik Kilisesi zayýflamýş ve din adamlarýna olan güven sarsýlmýştýr.
* Papa ve kilisenin baskýsý kalkýnca bilim, edebiyat ve sanat alanlarýndaki
gelişmeler hýzlanmýş, skolastik düşünce zayýflamýştýr.
* Avrupa dýşýnda misyonerlikler kurularak Hristiyanlýk dini Asya ve Afrika’da
yayýlmaya çalýşýlmýştýr.
b. Ekonomik Sonuçlarý
* Dogu – Batý arasýndaki ticaret faaliyetleri gelişmiş ve Akdeniz limanlarýnýn
önemi artmýştýr.
* Seferler sýrasýnda gerekli mali destegin saglanmasý için krallýklarýn Italya
bankerlerinden borç para almalarý, bankacýlýgýn gelişmesine ortam hazýrlamýştýr.
* Haçlýlarýn deniz yoluyla taşýnmasý geregi gemiciligin gelişmesinde etkili
olmuştur. Ayrýca Avrupalýlar kagýt, cam, deri işleme ve dokuma sanayisini
ögrenmişlerdir.
37
* Anadolu, Suriye ve Filistin’deki şehirler zarara ugramýş ve bölgedeki Türk
devletleri ekonomik yönden olumsuz etkilenmişlerdir.
c. Siyasal Sonuçlarý
* Seferlere katýlan derebeylerinin bir kýsmý öldü, bir kýsmý da ordularýný ve eski
topraklarýný kaybettiler. Bu durum derebeylerinin zayýflamasýna, mutlak krallýklarýn
güçlenmesine yol açmýştýr.
* Türklerin batý yönündeki ilerleyişleri bir süre durmuştur. Dolayýsýyla Haçlý
Seferleri Türklerin Balkanlara geçişini geciktirmiştir.
* Türklerin elinde bulunan topraklarýn bir kýsmý istilaya ugramýş, Batý Anadolu
Bizans’ýn eline geçmiştir. Türkiye Selçuklularý Orta Anadolu’ya çekilmiştir.
* Türkler, Haçlý saldýrýlarýna karşý Islâm dünyasýný korumuşlar, bu durum
Türklerin Müslümanlarýn yaşadýgý bölgelerde önemini artýrmýştýr.
d. Sosyal Alandaki Sonuçlarý
Feodalite rejiminin zayýflamasý sonucunda Avrupa’da köylüler yeni haklar elde
ettiler. Çiftçilerin sosyal etkinligi artmýştýr. Ayrýca ticaret ve sanatla ugraşan burjuva
sýnýfý zenginleşmiş ve önem kazanmýştýr.
e. Bilim ve Teknik Alandaki Sonuçlarý
* Avrupalýlar Türk ve Islâm dünyasýný daha yakýndan tanýma olanagý
bulmuşlardýr.
* Avrupalýlar, Müslümanlardan pusula, barut, kagýt, matbaa, şeker, tarçýn ve ipek
işlemeciligini ögrenmişlerdir. Avrupalýlarýn bu teknolojik buluşlarý ögrenmeleri,
hayatlarýnda önemli degişikliklere neden olmuş, Yeniçag’da Avrupa’nýn her alanda
ilerlemesine ortam hazýrlamýştýr.
* Skolastik düşüncenin yerini özgür düşünce almaya başlamýş, halk okullarý
açýlmýş, Müslüman bilginlerin eserleri tercüme edilmiştir. Dolayýsýyla Avrupa’da
kültürel ve bilimsel hayat canlanmýştýr.
38
Magna Charta (Büyük Şart) (1215)
Ingiltere’de halkýn kişisel haklarýnýn tanýndýgýný belirten ilk siyasal belgedir. 1215
yýlýnda Ingiltere Kralý Jan (John) ile soylular arasýnda imzalanmýştýr.
Ingiliz demokrasisinin temeli sayýlan Magna Charta (Büyük Şart) krala zorla kabul
ettirildi.
Bu ferman ile;
* Ingiltere’de kralýn yetkileri sýnýrlandýrýlmýştýr.
* Anayasa niteligindeki bu ferman bir süre sonra Ingiltere’de parlamento
yönetiminin kurulmasýna ortam hazýrlamýştýr. Ingiltere Mutlak Krallýk yönetiminden
Meşruti Krallýk yönetimine geçmiştir.
* Ingiltere’de demokratikleşme süreci başlamýştýr.
39
7) Türkiye Tarihi
1. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Kuruluş Dönemi
Malazgirt Zaferi’nden sonra;
* Bizans’ýn Anadolu’daki etkinligini kaybetmesi
* Türkmenlerin gruplar halinde Anadolu’ya göç etmesi
* Anadolu halkýnýn agýr vergiler ve adaletsizlikten dolayý, Bizans
Imparatorlugu’ndan ve Anadolu’ya gönderdigi memurlardan memnun olmamasý
* Anadolu Türk beyliklerinin kurulmasý
Anadolu’nun Türkleşmesini hýzlandýrmýştýr.
Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleymanşah. Melikşah döneminde Iznik’i
ele geçirerek bagýmsýzlýgýný ilan etti (1077).
I. Kýlýç Arslan tahta geçtikten sonra devleti yeniden düzenlemeye ve Anadolu’da
birligi saglamaya çalýşmýştýr. Birinci Haçlý Seferi’ne katýlan ordularý durduramayan
Anadolu Selçuklu Devleti, Batý Anadolu’yu boşaltarak merkezini Konya’ya taşýmak
zorunda kalmýştýr.
2. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Genişleme ve Yükseliş Dönemi
lI. Kýlýç Arslan döneminde, Bizans Imparatoru Manuel, Türklerin güçlenmesinden
ve topraklarýný genişletmesinden rahatsýzlýk duymuş ve Türkleri Anadolu’dan
atmak amacýyla farklý uluslardan oluşan büyük bir orduyu Anadolu’ya göndermiştir.
Miryokefalon Savaşý diye bilinen mücadeleyi Türkiye Selçuklularý kazanmýştýr
(1176).
Bu savaşýn sonucunda;
40
* Anadolu kesin olarak Türk vataný haline gelmiş ve Türklerin Anadolu’dan
atýlamayacagý kanýtlanmýştýr.
* Türkler taarruza, Bizans ise savunmaya geçmiştir.
I. Gýyaseddin Keyhüsrev hükümdarlýgý sýrasýnda; askeri hareketlerini ekonomik ve
ticari çýkarlar dogrultusunda düzenlemiştir. Bu amaca ulaşmak için I. Gýyaseddin
Keyhüsrev, Karadeniz ticaret yolunu açmaya çalýşmýş, diger taraftan Antalya’yý
fethederek Akdeniz’i Türk ticaretine açmýştýr.
I. Izzeddin Keykavus, Trabzon Rum Imparatoru’na hakimiyetini kabul ettirdi.
Sinop’u alarak ticaret merkezi haline getirdi (1214). Selçuklu hakimiyetinden çýkmýş
olan Antalya’yý geri alarak Akdeniz ve Karadeniz’deki ticaret yollarýnýn güvenligini
sagladý. I. Izzeddin Keykavus döneminde Kýbrýs Krallýgý ve Venediklilerle ticaret
anlaşmalarý yapýlmýş, Trabzon Rum Imparatorlugu ve Çukurova Ermenileri vergiye
baglanmýştýr.
I. Alaeddin Keykubat döneminde, Anadolu Selçuklu Devleti en parlak dönemini
yaşamýştýr. I. Alaeddin Keykubat, Asya’da büyük bir tehlike haline gelen Mogollara
karşý tedbirler aldý. Bu tedbirler çerçevesinde dogudaki kale ve surlar tamir edilmiş
ve komşu devletlerle ittifaklar kurulmuştur.
I. Alaeddin Keykubat, Akdeniz’de önemli ticaret merkezlerinden biri olan Alanya’yý
(Alaiye) topraklarýna kattý (1223) ve Alanya’da tersane kuruldu. Bu durum
Selçuklularýn denizcilikte büyük bir gelişme göstermesini saglamýştýr. Selçuklular
Akdeniz’den sonra Karadeniz’de de faaliyet gösterdiler.
Mogol tehlikesine karşý Cengiz Han ile iyi geçinmek isteyen I. Alaeddin Keykubat,
Mogollardan kaçarak Selçuklu sýnýrlarýna gelen Harzemşahlara da iyi davranmýştýr.
Ancak Celaleddin Harzemşah’ýn Selçuklulara ait Ahlat’ý alarak tahrip etmesi
ilişkilerin bozulmasýna neden olmuştur. Erzincan yakýnlarýnda yapýlan Yassýçemen
Savaşý’ný Alaeddin Keykubat kazanmýştýr (1230). Bu savaştan sonra Harzemşahlar
kesin olarak yýkýlmýştýr (1231). Harzemşahlarýn yýkýlmasýyla Türkiye Selçuklularýyla
Mogollar arasýndaki tampon bölge ortadan kalkmýştýr.
I. Alaeddin Keykubat’ýn ölümüyle Türkiye Selçuklularý eski gücünü kaybederek
yýkýlýş sürecine girmiştir.
41
3. Türkiye Selçuklu Devleti’nin Zayýflamasý ve Mogol Istilasý
I. Alaeddin Keykubat’ýn ölümünden sonra yerine oglu II. Gýyaseddin Keyhüsrev
geçmiştir. Vezir Saadettin Köpek’in etkisi altýnda kalan hükümdar babasý kadar
yetenekli degildi.
Baba Ishak Isyaný (1240)
XIII. yüzyýlda Asya’daki Mogol istilasý pekçok Türkmenin Anadolu’ya göç etmesine
sebep olmuştur. Dogu ve Güneydogu Anadolu’ya gelen Türkmenler yer ve otlak
darlýgý nedeniyle sýkýntý çekiyordu. Bölge halkýnýn sosyal ve ekonomik sýkýntýlarýný
degerlendiren Baba Ishak isimli bir kişi isyan başlattý (1240).
Türkmenlerin destegini alan Baba Ishak isyaný kýsa sürede yayýldý. Eski gücünü
kaybeden Anadolu Selçuklularý bu isyaný bastýrmakta zorlanmýş, ancak iki yýl sonra
isyaný bastýrabilmiştir.
Anadolu Selçuklularýnýn Yassýçemen Savaşý’ný kazanmalarý Mogollarýn Anadolu’ya
gelişini geciktirmiştir. Ancak Baba Ishak isyanýnýn güçlükle bastýrýlmasý,
Selçuklularýn zayýfladýgýný ortaya çýkarmýş ve Mogollarý Anadolu’yu istila etme
konusunda cesaretlendirmiştir.
Kösedag Savaşý ve Sonuçlarý
Anadolu Selçuklularýnýn dogu sýnýrlarýna dayanan Mogollar, Baba Ishak isyanýndan
sonra Anadolu’yu istilaya karar verdiler. Sivas’ýn dogusunda yapýlan Kösedag
Savaşý’nda Anadolu Selçuklu ordusu maglup olmuştur.
Bu savaşýn sonucunda;
* Anadolu Mogollarýn hakimiyetine girmiş ve Türkiye Selçuklularý Devleti
Mogollara baglý hale gelmiştir.
42
* Trabzon Rum Imparatorlugu ve Ermeni Krallýgý Selçuklu hakimiyetinden
çýkmýş, Anadolu’nun batý kýsýmlarýnda bagýmsýz Türk beylikleri kurulmuştur.
Böylece Anadolu’da kurulan Türk siyasal birligi bozulmuştur.
* Anadolu’da can ve mal güvenligi kalmamýş, ticaret faaliyetleri durma noktasýna
gelmiş ve üretim azalmýştýr. Bu durum Anadolu halkýnýn ekonomik hayatýný
olumsuz yönde etkilemiştir.
* Anadolu’daki önemli bilim, sanat ve ticaret merkezleri tahribata ugramýş,
kültürel gelişmeler durmuştur.
* Mogollarýn baskýsýndan kurtulmak isteyen Türkmenler Anadolu’nun batýsýnda
yogunlaşmýşlardýr. Türk kültürü Anadolu’nun batýsýnda da yayýlmýştýr.
* Merkezî otoritesini kaybeden Anadolu Selçuklularý dagýlma ve yýkýlma sürecine
girmiştir.
Uçlarda Hayat ve Beylikler
1243 Kösedag Savaşý’ndan sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin Mogol
hakimiyetine girmesi üzerine, uc beyleri serbest hareket etmeye ve Anadolu
Selçuklu sultanlarýný tanýmamaya başladýlar. Anadolu’nun batýsýnda yogunlaşan
beyliklerin nüfus ve askeri gücünü Mogollarýn baskýsýndan kaçan Türkmenler
oluşturuyordu. Mogollarýn hakimiyetini kabul etmek istemeyen uc beyleri ve aşiret
beyleri bagýmsýzlýklarýný ilan ederek Türkiye’de “Beylikler Dönemi”nin başlamasýna
neden olmuşlardýr.
Anadolu’da Sögüt ve Domaniç çevresinde Osmanlýlar, Konya ve çevresinde
Karamanogullarý, Kütahya ve çevresinde Germiyanogullarý, Balýkesir çevresinde
Karesiogullarý, Izmir ve Aydýn çevresinde Aydýnogullarý, Manisa’da
Saruhanogullarý, Sinop ve Kastamonu’da Candarogullarý, Mugla’da
Menteşeogullurý, Maraş’ta Dulkadirogullarý ve Adana’da Ramazanogullarý beylikleri
kurulmuştur.
Anadolu Türk Beyliklerinin Genel Özellikleri
* Türkiye Selçuklularýnýn zayýflamasýndan sonra Anadolu’nun batýsýnda kurulan
beylikler, Anadolu Türk tarihinin kesintisiz olarak devam etmesini saglamýşlardýr.
43
* Orta Anadolu’da yogunlaşan Selçuklu kültür ve sanatýný Anadolu’nun uç
bölgelerine taşýyarak yaygýnlaşmasýný ve devamýný saglamýşlardýr.
* Her beylik kendi sýnýrlarý içinde bayýndýrlýk hareketlerine önem vermiş ve beylik
merkezleri birer kültür merkezi haline gelmiştir.
Anadolu’da Sosyal Hayat
Malazgirt zaferinden sonra, Orta Asya’dan gelen konar - göçerler Anadolu’ya
yerleştirilerek Anadolu’da Rum ve Hristiyanlara karşý nüfus üstünlügü saglanmýştýr.
Türkler Anadolu’da yaşayan Hristiyan unsurlarla birlikte (Rumlar, Ermeniler,
Süryaniler) yaşamlarýný sürdürmüştür. Selçuklu sultanlarý Hristiyan ahaliye adaletli
ve hoşgörülü davranmýş, karşýlýgýnda onlarda Selçuklu idaresini benimsemişlerdir.
Anadolu’da Ekonomik Hayat
Tarým ve Hayvancýlýk
Anadolu Selçuklu sultanlarý ve beyler, köylüleri topraklarda tutabilmek amacýyla
belirli zamanlarda vergi affý veya vergilerin hafifletilmesi gibi tedbirler almýşlardýr.
Anadolu Selçuklu Devleti, tarým ve hayvancýlýgýn gelişmesine yardýmcý olmuş,
bunun sonucunda Anadolu’da alýnan ürünlerin ihtiyaç fazlasýný (tarým ve hayvan
ürünlerini) dýşarýya satmýştýr.
Ticaret
Anadolu’da ticaretin gelişmesi için Türkiye Selçuklularý döneminde şu tedbirler
alýnmýştýr :
* Ticarette kullanýlmak üzere yollar yapýlmýş ve bu yollarda güvenlik
saglanmýştýr.
* Ticaret yollarý üzerine tüccarlarýn konaklamasý ve ihtiyaçlarýnýn karşýlanmasý
amacýyla kervansaraylar yapýlmýştýr. II. Kýlýç Arslan döneminde başlayan
Kervansaray yapýmý, daha sonra gelen Selçuklu sultanlarý tarafýndan devam
44
ettirilmiş ve kervansaraylar komşu ülkelerden tüccarlarýn Anadolu’ya gelmesinde
önemli rol oynamýştýr.
* Tüccarlarýn korsan, eşkiya ve tabii afetlerden dolayý ugrayacagý zararlarý
karşýlamak üzere bir çeşit devlet sigortasý yapýlmýştýr.
* Büyük ticaret merkezlerinde hanlar ve kapalý çarşýlar yapýlmýştýr.
* Ticareti geliştirmek amacýyla Akdeniz ve Karadeniz’de fetihler yapýlmýştýr
(Antalya, Alanya, Sinop, Sugdak).
* Kýbrýs Krallýgý ve Latin (Italyan) Cumhuriyetleriyle ticaret anlaşmalarý
yapýlmýştýr.
* Gümrük vergileri hafifletilmiştir.
* Ticari önemi olan merkezlere Türk ve Müslüman tüccarlar yerleştirilmiştir.
Anadolu’nun Dogu – Batý, Güney – Kuzey ticaret yollarýnýn üzerinde bulunmasý ve
kýtalarý birbirine baglamasý, bölge ticaretinin gelişmesine ortam hazýrlamýştýr.
Türkiye Selçuklularý döneminde Anadolu uluslararasý ticaret merkezi haline
gelmiştir.
Ahilik Teşkilatý
Ahilik, Türkiye Selçuklu Devleti döneminde (XIII. yüzyýlda) ortaya çýkmýş, esnaf ve
zanaatkarlarýn ticari hayatýný şekillendiren sosyal bir teşkilattýr.
Bu teşkilat;
* Esnaflar arasýnda dayanýşmayý saglamýştýr.
* Mesleki egitim sonucunda çýrak, kalfa ve usta yetiştirerek bunlara diploma
vermiştir.
* Üyelerinin dini, ahlaki ve diger alanlarda bilgilerinin artýrýlmasýna çalýşmýştýr.
* Üretim kalitesinin artýrýlmasýna ve fiyatlarýn ayarlanmasýna çalýşmýştýr.
* Mogol istilasýndan sonra Anadolu’da huzur ve güvenligi saglamaya çalýşmýştýr.
45
8) Osmanlý Devleti’nin Kuruluş Devri
Osmanlý Devleti’nin Kuruluşu
Ilhanlýlarýn zayýflamasýndan faydalanan Osman Bey, bagýmsýz hareket ederek
Osmanlý Devleti’ni kurmuştur (1299).
Osman Gazi’nin, Ahi şeyhlerinden Edebali’nin kýzýyla evlenmesi Anadolu halký
tarafýndan kabullenilmesini ve desteklenmesini saglamýştýr.
Osmanlý Devleti’nin Kýsa Sürede Gelişmesini Saglayan Etkenler
Osmanlý Devleti’nin kýsa sürede gelişmesinde;
* Anadolu’da ve Balkanlarda siyasal birligin bulunmamasý
* Merkeziyetçi bir devlet anlayýşý benimsenerek hakimiyetin tek elde toplanmasý
* Devletin Bizans sýnýrýnda kurulmasý, ticaret ve göç yollarý üzerinde bulunmasý
* Dogudan gelen yogun Türkmen göçleriyle nüfus üstünlügünün saglanmasý ve
asker ihtiyacýnýn karşýlanmasý
* Düzenli ve güçlü ordularýn kurulmasý
gibi faktörler etkili olmuştur.
Balkanlardaki Gelişmeler Türklerin Rumeli’ye Geçişi
Bizans Imparatoru, Osmanlý Devleti’nden aldýgý yardýmlara karşýlýk Osmanlý
Devleti’ne Gelibolu’daki Çimpe Kalesi’ni verdi. Böylece Türkler Rumeli’de toprak
sahibi olmuşlar ve Balkan fetihlerinde bu kaleyi üs olarak kullanmýşlardýr.
46
Osmanlý Devleti’nin Rumeli’de Uyguladýgý Iskan Siyaseti
Osmanlýlarýn Balkanlarda takip ettikleri iskan politikasýnýn temel amacý; yeni
fethedilen topraklara Anadolu’dan getirilecek Türk halký yerleştirmek, bunun için
özellikle konar-göçerleri tercih etmek ve fethedilen yerdeki yerli halktan ayaklanma
çýkarma ihtimali bulunanlarý başka yerlere göç ettirmekti.
Anadolu’dan Rumeli’ye götürülen halk, büyük yollar üzerinde bulunan ve askeri
yönden önemli şehir ve kasabalara yerleştirilmiştir. Iskan politikasýnýn sonucunda;
* Balkanlarýn Türkleşmesi ve bölgede Türk kültürünün yerleşmesi saglanmýştýr.
* Geride düşman kuvveti býrakýlmadýgý için Osmanlýlarýn Rumeli’de güvenle
ilerlemesi saglanmýştýr.
* Anadolu’daki yurtsuz Türkmenlere yeni yurtlar bulunmuştur.
Osmanlýlar Balkanlarda ele geçirdikleri yerlerde halka hoşgörülü ve adaletli
davranmýşlar, halkýn inançlarýna, geleneklerine, dillerine ve kutsal saydýklarý
degerlere dokunmamýşlardýr. Osmanlý Devleti’nin bu şekilde davranmasý
Balkanlara yerleşmesini ve ele geçirdigi topraklarda tutunmasýný kolaylaştýrmýştýr.
Osmanlý Devleti’nin Balkanlarda Genişlemesi ve Haçlý Seferleri’nin
Başlamasý
XIV. yüzyýlýn ikinci yarýsýndan itibaren Türklerin Balkanlara yerleşmeye başlamasý
üzerine Balkan uluslarýnýn birleşerek Osmanlý Devleti’yle yaptýgý savaşlara Haçlý
Savaşlarý denilmiştir. XIV. ve XV. yüzyýllarda Haçlý Seferlerinin düzenlenmesinde;
* Türklerin Balkan topraklarýndan atýlmak istenmesi
* Papa’nýn Hristiyan dünyasýný Türkler üzerine kýşkýrtmasý
* Türkler karşýsýnda başarýsýz olan Bizans Imparatorlugu’nun Hristiyan
dünyasýndan yardým istemesi
gibi nedenler etkili olmuştur.
47
Osmanlýlarla yapýlan Haçlý Savaşlarýna Macarlar, Sýrplar, Bulgarlar, Eflaklýlar,
Bosnalýlar gibi uluslar katýlmýştýr.
Osmanlý Devleti’nin Anadolu’da Türk Siyasal Birligini Saglamasý
Osmanlý Devleti, Orhan Bey döneminde Karesi Beyligi’ni, I. Murat döneminde
Germiyanogullarýnýn topraklarýnýn bir kýsmý çeyiz yoluyla Osmanlý Devleti’ne
katýlmýştýr. Ayrýca, Hamitogullarý Beyligi’nden satýn alma yoluyla toprak
kazanýlmýştýr. Germiyanogullarý ve Hamitogullarýndan savaş yapmadan toprak alan
I. Murat döneminde Karamanogullarý Beyligi’yle savaşlar yapýlmýştýr.
Anadolu’da siyasal birligi saglayan asýl faaliyetler Yýldýrým Bayezid döneminde
başlamýştýr.
Anadolu beyliklerinin Osmanlý Devleti’ne katýlmasýyla;
* Anadolu’da Türk siyasal birligi kurulmuştur.
* Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz sahillerinin bir bölümü Osmanlýlarýn eline
geçmiş, Osmanlý denizciligi güçlenmiştir. Adalar Denizi’ndeki gaza faaliyetlerini
Osmanlýlar üstlenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |