naardaş-, beslenmek.
naarduu = naar II, 1.
naarlaş-, horozlamak; dövüşmek için birbirinin üzerine sıçramak.
naabay = naabay.
nabak = abak.
nabaktı = abak.
nabat, a. nöbet şekeri; kristal halindeki şeker.
naçalnik, r. âmir, mafevk.
naçalniktik, âmirlik.
naçandik, naçalnik kon. = naçalnik.
naçar, f. zayıf, aciz, kötü.
naçardık, zaaf, kötü, durum.
naçarla-, (manaca) = naçarlan-.
naçarlan-, zayıf düşmek; kötüleşmek.
naçarlantuu, kötüleştirme; sapatın naçarlantuu: evsafını kötüleştirmek.
naçarlanuu, zayıf düşme, gevşeme, kötüleşme.
nadzor, r. nezaret, gözleme; prokurorduk nadzor: müddei umumilik nezareti, mürakabesi.
naesep = nayınsap.
nagan, r. “nağan” sistemi tabanca.
nağıs, bükülmüş, kıvrılmış, batık.
nağız, hakikî, halis.
nak I, nakta a. nakit; nakta akça (yahut sade nakta) : nakit para; naktay: nakit olarak, peşin para.
nak II, ktam, noktası-noktasına; nakuşu mezgilde: tam zamanında; nak bugün: tam bugün.
nakaz, r. emir, talimat, direktif.
naker, (destanda) bir çeşit ayakkabı.
Dostları ilə paylaş: |