«Kazakçılık» yani yağmacılığın en çok revaç bulduğu 17. nci asır için Man- gıt-Nogaylarm şu «Kazak» şiiri karakteristiktir:
Bulgur Bulgur Bulgur Tav + Bulgurup köp cortqanımız mal üşün -f- Böte- geli Arqa boz yusan + Tösek etip köp yatqanımız yal üşün -f- Tenge,- dosqa khor boldıq -f Ata ananın -f- Qarasabası cogınan -f Haramzade atqa tagıldıq -f- Haram etke emirdik -j- Caratqandın bizge bergen malı azman170).
Yani: Bulgur, Bulgur Bulgur Dağ! (bunun etrafında) dolanarak çok seğirt- tiğimiz, mal için (dir). Bütege (“bir nevi ot)li «Arka» (bozkırlarının) boz (renkli) yusan (otlarım) döşek edip çok yattığımız, dinlenme için (dir). (Bizimle) denk (olanlar)e, dost (lar)a (karşı) hor olduk. Ata ile ananın (miras bıraktığı bir) karasaba (=deriden kımız kırbası bile) yok olduğundan haramzade adını aldık. Haram etle semirdik. Yaradanm bize verdiği mal az olduğu için...
Bunun kısaca manası, «yağma ve talanın kötü olduğunu biliyoruz, h akat ne yapalım, açız» . demektir. Zaten Özbek, Mangıt-Nogay ve Kazak için çapulculuk ozamanki durumun gerektirdiği geçici bir hastalıktı. Türkmenlerin-millî şairi Makhtum Kulı’ya-nisbet edilen çapul şiirlerinde ise, çapulculuk bir sanattı. Pek az olarak gelen ecnebi ticaret kervanlarından alınacak (gümrüğün elbette bir ehemmiyeti yoktu.
Khıyva gibi yerlerin han, sultan ve hükümetleri bu gümrükle meşgul olmaktan ise, bir bahâneudle;; veyahut.., bahanesiz - kervan yağma etmeği daha kârlı görüyorlardı. Meşhur müverrihimiz Ebülgazi Hanın kendisi bile 1646 yılında rus tüccarlarım soyup, şimdiki hesapla .171 bm liralık mallarını almıştı. Fakat kendi adamları. da misilleme olarak Astarkhanda hapsedildi 171). Böyle bir münasebetle Astarkhanm rus valisine yazdığı türkçe bir mektubu da vardır 172).
Tüccarlar, elçiler tâlanırken bu yağmaya yalnız kâfirler değil, müslümanlar da uğruyorlardı. Ebülgazi ile edib ve müverrih olan oğlu Enuşe - nin .Bukhara vilâyetlerini yağma ettikelrini yukarıda söyledik. Mâverâünnebirde o vakit pek saygı lçilerini bile yağma etmek, ellerindeki silâhlarını