Ahlak Temizliğine Duyulan İhtiyaç Ahlak Temizliğinin Etkileri ve Önemi Şeyh Hüseyin Behrani



Yüklə 1,71 Mb.
səhifə52/68
tarix03.08.2018
ölçüsü1,71 Mb.
#66881
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   68

5- Hel Eta (İnsan/Dehr) Suresi


Bu surenin tümü iyiler hakkındaki ayetleri içermektedir. Nüzul sebebi olarak çeşitli hadis ve rivayetlere göre bu iyilerden maksat, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin’dir (a.s).

Bu surede cennetin en yüce nimetleri, söz konusu edilmiştir. Öyle ki cennet bahçeleri, tertemiz şarap çeşmeleri, elbiseler, süsler, yiyecekler, tahtlar, hizmetkarlar ve büyük nimetlerden söz edilmiştir. Bunca nimetler arasında zikredilmeyen tek nimet, cennet Hurileri ve eşleridir. Kur’an’ın sırlarından haberdar olan kimseler şöyle demişlerdir: “Bu nimet, Hz. Fatıma’ya (s.a.a) saygı olarak yer almamıştır.”1

Bu sure, diğer yerlerin aksine cennet nimetleri daha çok zikredilmiş ve bu surede bir araya getirilmiştir. Dolayısıyla anlaşıldığı gibi bu iyilerden maksat, tertemiz olanlar ve Allah’a yakınlık mertebesine erişenlerdir.

Hakeza dikkat etmek gerekir ki bu surenin yedi ila onuncu ayetlerinde yer alan ifadeler, bu iyilik sahiplerinin nurani yüzünü açıkça ortaya koymaktadır. Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt yoluyla nakledilen bir çok sahih rivayetlerde bu ayetlerden maksadın, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin (a.s) olduğu yer almıştır.

Hel Eta (İnsan/Dehr) suresinin 7- 10. Ayetlerinde şöyle yer almıştır: “Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. Kendileri, ona karşı duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler. (Ve derler ki: ) “Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür. Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkmaktayız.”

Nüzul Sebebi


Zemahşeri, Keşşaf’ta İbn-i Abbas’tan şöyle nakletmektedir: “Hasan ve Hüseyin hastalanmış idiler. Peygamber (s.a.a) ashabından bir grupla, onları ziyaret etti. Ashab, Ali’ye yönelerek şöyle dedi: “Ey Ebu’l Hasan! Eğer çocuklarının iyileşmesi için bir adakta bulunmuş olsaydın, daha iyi olurdu.” Ali (a.s), Fatıma (a.s) ve hizmetçileri Fizze, “Onlar iyileştikleri takdirde, üç gün oruç tutaklarına” dair adakta bulundular.”1 Çok geçmeden Hz. Hasan ve Hüseyin (a.s) iyileştiler, herhangi bir yiyecekleri olmadığı için Ali (a.s) üç ölçek, arpa borç aldı. Fatıma (a.s) ise onun bir ölçeğini hamur yoğurdu. İftarlık için kendi sayılarınca beş adet ekmek pişirdi. Bu esnada bir fakir dilenci, evin kapısına gelerek şöyle seslendi: “Ey Muhammed’in Ehl-i Beyti, selam olsun size! Ben fakir Müslümanlardan biriyim. Bana yiyecek ihsanında bulununuz ki Allah da sizlere cennet yiyeceklerinden ihsanda bulunsun! “ Onlar fakiri kendilerine tercih ettiler ve yiyeceklerini ona verdiler. O gece su dışında bir şey içemediler. Ertesi gün yine oruç tuttular. Güneş batarken yine iftar etmeye hazırlandıkları bir sırada, bir yetim kapıya geldi, onu da kendilerine tercih ettiler ve yiyeceklerini ona verdiler. Üçüncü gün yine bu defa bir esir geldi ve aynı işi tekrarladırlar. Sabah olunca Ali (a.s) Hasan ve Hüseyin’in (a.s) elinden tutarak Allah Resulü’nün (s.a.a) huzuruna vardı. Peygamber onların açlıktan titrediğini görünce şöyle buyurdu: “Sizlerde gördüğüm bu şey, benim için ne kadar rahatsız edicidir.” Onlarla kalkıp Fatıma’nın (a.s) yanına vardı. Fatıma mihrapta şiddetli bir açlık içinde ibadet ediyordu. Peygamber (s.a.a) buna çok üzüldü. Bu esnada Cebrail nazil oldu ve şöyle buyurdu: “Ey Muhammed! Bu sureyi al! Allah böyle bir Ehl-i Beyt’e sahip olduğun için seni kutlamaktadır.” Bunun üzerine “Hel Eta” (İnsan/Dehr) suresini Peygamber’e (s.a.a) okudu. 1
Kur’an’dan Nükteleriyle Birkaç Kıssa

Hüccet’ül- İslam

Muhammed Hüseyin Muhteri Mazenderani

Giriş


Kur’an-ı Kerim, önceki insanların hikâyeleri hakkında düşünmeyi; beşeri toplumların ortaya çıkışlarını ve medeniyetlerin çöküşlerini tanıma ve gelecek nesiller için bir ibret aynası teşkil etme sebebi kabul etmektedir.

Nitekim Kur’an şöyle buyurmuştur: “Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir.”1

Başka bir yerde ise şöyle buyurmuştur: “Dileseydik elbette onu bu ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte âyetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.”2

Bu esas üzere Kur’an-ı Kerim’deki kıssalar, bir çok terbiye edici unsurlara sahiptir. İnsanlar için yapıcı ve hayat verici örnekler sunmaktadır. Kur’an bu kıssaları naklederek, yüce hedefler ve öğretici hikmetler sunmak istemektedir. Bu vesileyle toplumu çöküş ve yükseklik sebepleriyle tanıştırmak ve onlara kurtuluşlarına veya helak oluşlarına sebep olacak unsurları göstermek istemektedir.

Kur’an kıssalarının ayrıcalıklarından biri de ibret verici olmasıdır. Her asırda toplum bireyleri, geçmiş insanların hikâyelerinden dersler almalı, hayatının her aşamasında farklı boyutlarında bu kıssalara ibret gözüyle bakmalıdır.

Bu makalede öğretici nükteleriyle birlikte birkaç Kur’an kıssasını nakletmek istiyoruz. Bu kıssaların herkes için ibret edici olmasını ümit etmekteyiz.



1- Âdem’in Yaratılışı1 ve Meleklerin Secde Edişi


Allah-u Teala tanınmak için insanı yaratmıştır. Bu yaratık her açıdan ilginç bir varlık olup Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Yeryüzünü de Allah-u Teala insanın yerleşmesi için altı günde yaratmıştır. 2

Melekler sürekli Allah’a ibadet ve itaat ile meşgul idiler. Bu olaydan haberdar olunca Allah-u Teala onlara şöyle buyurdu: “Ben yeryüzünde bir halife karar kılacağım”

Melekler bu olaya şaşırıp kaldılar. Çünkü onlar ilahi iradenin hikmetinden haberdar değillerdi. Onlar için bir takım sorular ortaya çıktı.

Hani Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife karar kılacağım” demişti de melekler, “Orada fesat yapacak, kanlar akıtacak birini mi karar kılacaksın? Oysa biz seni överek yüceltiyor ve seni sürekli takdis ediyoruz” dediler. Allah, “Ben şüphesiz sizin bilmediklerinizi bilirim” dedi.”1

Yani insanın yaratılışının sizin bilmediğiniz bir takım felsefesi ve hikmetleri vardır.

Bu esas üzere Allah’ın iradesi gerçekleşti ve Adem’in bedeni, özel bir topraktan yaratıldı. Sonra ona ilahi ruh üflendi. Bütün melekler Allah’ın halifesi ve yaratıkların halifesi olan insanın karşısında secdeye kapandı. Sadece melekler arasında yer alan İblis, bundan sakındı. İblis, her ne kadar melekler arasında bulunuyorsa da onlarla aynı tabiattan değildi. İblis cinlerden biriydi. 2

Evet, İblis eskiden beri Allah’a ibadet ile uğraşıyordu. Bir an olsun Allah’a isyan etmiş ve ilahi cezaya çarptırılmıştı. Allah’ın rahmetinden uzak kılınmış, yüce yerinden indirilmiş ve Allah’ın lanetine uğramıştı. 3


Yüklə 1,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   48   49   50   51   52   53   54   55   ...   68




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin