Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə102/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   98   99   100   101   102   103   104   105   ...   227
Yusuf Ali (English)

And remember! your Lord caused to be declared (publicly): "If ye are grateful, I will add more (favours) unto you; But if ye show ingratitude, truly My punishment is terrible indeed."

M. Pickthall (English)

And when your Lord proclaimed: If ye give thanks, I will give you more; but if ye are thankless, lo! my punishment is dire.

İbrahim Suresi
27


يُثَبِّتُ

tesbit eder



اللَّهُ

Allah


الَّذِينَ آمَنُوا

inananları



بِالْقَوْلِ

sözle


الثَّابِتِ

sağlam


فِي الْحَيَاةِ

hayatında da



الدُّنْيَا

dünya


وَفِي الْآخِرَةِۖ

ahirette de



وَيُضِلُّ

şaşırtır


اللَّهُ

Allah


الظَّالِمِينَۚ

zalimleri



وَيَفْعَلُ

ve yapar


اللَّهُ

Allah


مَا يَشَاءُ

dilediğini

















Türkçe Transcript (*)

Yuśebbitu(A)llâhu-lleżîne âmenû bilkavli-śśâbiti fî-lhayâti-ddunyâ vefî-l-âḣira(ti)(s) veyudillu(A)llâhu-zzâlimîn(e)(c) veyef’alu(A)llâhu mâ yeşâ/

Ali Bulaç Meali

Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar.

Edip Yüksel Meali

ALLAH inananları dünya hayatında da, ahirette de kanıtlanmış sözle destekler. ALLAH zalimleri ise saptırır ve ALLAH dilediğini yapar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.

Süleyman Ateş Meali

Allah, inananları, dünya hayatında da, ahirette de sağlam sözle tesbit eder. Allah, zalimleri de şaşırtır ve Allah, dilediğini yapar. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah, inananları dünya hayatında da âhirette de tutarlı sözle sağlamlaştırır. Allah, zalimleri şaşırtır. Allah, dilediğini yapar.

Yusuf Ali (English)

Allah will establish in strength those who believe, with the word that stands firm, in this world and in the Hereafter; but Allah will leave, to stray, those who do wrong: Allah doeth what He willeth.(1903) *

M. Pickthall (English)

Allah confirmeth those who believe by a firm saying in the life of the world and in the Hereafter, and Allah sendeth wrongdoers astray. And Allah doeth what He will.

İbrahim Suresi
47


فَلَا تَحْسَبَنَّ

sakın sanma



اللَّهَ

Allah'ı


مُخْلِفَ

cayar


وَعْدِهِ

verdiği sözden



رُسُلَهُۗ

elçilerine



إِنَّ

çünkü


اللَّهَ

Allah


عَزِيزٌ

daima üstündür



ذُو انْتِقَامٍ

öc alandır














Türkçe Transcript (*)

Felâ tahsebenna(A)llâhe muḣlife va’dihi rusuleh(u)(k) inna(A)llâhe ‘azîzun żû-ntikâm(in)

Ali Bulaç Meali

Allah'ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah azizdir, intikam sahibidir.

Edip Yüksel Meali

ALLAH'ın, elçilerine verdiği sözden döneceğini sanmayın. ALLAH elbette Üstündür, Öc alandır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O halde sakın Allah'ın peygamberlerine olan vaadinden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah her şeye galiptir, intikam sahibidir.

Süleyman Ateş Meali

Sakın, Allah'ı, elçilerine verdiği sözden cayar, sanma! Çünkü Allah daima üstündür, öc alandır!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sakın Allah'ı, resullerine verdiği söze ters düşer sanma. Allah Azîz'dir, intikam da alır.

Yusuf Ali (English)

Never think that Allah would fail his messengers in His promise: for Allah is Exalted in power, - the Lord of Retribution.

M. Pickthall (English)

So think not that Allah will fail to keep His promise to His messengers. Lo! Allah is Mighty, Able to Requite (the wrong).

İbrahim Suresi
51


لِيَجْزِيَ

karşılığını verecektir



اللَّهُ

Allah


كُلَّ

her


نَفْسٍ

nefsin


مَا كَسَبَتْۚ

kazandığının



إِنَّ

şüphesiz


اللَّهَ

Allah


سَرِيعُ

çabuk görendir



الْحِسَابِ

hesabı













Türkçe Transcript (*)

Liyecziya(A)llâhu kulle nefsin mâ kesebet(c) inna(A)llâhe serî’u-lhisâb(i)

Ali Bulaç Meali

(Bu azab,) Allah'ın her nefsi kendi kazandığıyla cezalandırması içindir. Şüphesiz Allah hesabı pek çabuk görendir.

Edip Yüksel Meali

Böylece ALLAH herkese yaptığının karşılığını verir. ALLAH hızlı hesap görendir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Çünkü Allah, herkesi kazandığı ile cezalandıracaktır. Gerçekten Allah, hesabı çabuk görendir.

Süleyman Ateş Meali

Allah, her canı kazandığiyle cezalandırmak için (böyle yapar). Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Çünkü Allah, her benliği kendi kazandığıyla karşı karşıya getirecektir. Allah, hesabı çok çabuk görür.

Yusuf Ali (English)

That Allah may requite each soul according to its deserts;(1929) and verily Allah is swift in calling to account.(1930) *

M. Pickthall (English)

That Allah may repay each soul what it hath earned. Lo! Allah is swift at reckoning.

İsrâ Suresi
25


رَبُّكُمْ

Rabbiniz


أَعْلَمُ

daha iyi bilir



بِمَا فِي نُفُوسِكُمْۚ

içlerinizdekini



إِنْ

eğer


تَكُونُوا

siz olursanız



صَالِحِينَ

iyi kişiler



فَإِنَّهُ

şüphesiz O



كَانَ لِلْأَوَّابِينَ

tevbe edenleri



غَفُورًا

bağışlayandır














Türkçe Transcript (*)

Rabbukum a’lemu bimâ fî nufûsikum(c) in tekûnû sâlihîne fe-innehu kâne lil-evvâbîne ġafûrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Rabbiniz, içinizdekini daha iyi bilir. Eğer salih olursanız, şüphesiz O da, (kendisine) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır.

Edip Yüksel Meali

Rabbiniz içinizdekileri çok iyi bilir. Erdemli davranırsanız, elbette O, tevbe edenleri bağışlayandır

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rabbiniz içinizden geçenleri çok iyi bilir. Eğer iyi kimseler olursanız elbette Allah çok tevbe edenleri bağışlayıcıdır.

Süleyman Ateş Meali

Rabbiniz içlerinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz iyi kişiler olursanız şüphesiz O, tevbe edenleri bağışlayandır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Benliklerinizin içindekini Rabbiniz daha iyi bilir. Eğer siz barışsever/iyi kişiler olursanız O, tövbeye sarılanları affeder.

Yusuf Ali (English)

Your Lord knoweth best what is in your hearts: If ye do deeds of righteousness, verily He is Most Forgiving to those who turn to Him again and again (in true penitence).(2207) *

M. Pickthall (English)

Your Lord is best aware of what is in your minds. If ye are righteous, then lo! He was ever Forgiving unto those who turn (unto Him).

Mâide Suresi
3


حُرِّمَتْ

haram kılındı



عَلَيْكُمُ

size


الْمَيْتَةُ

leş


وَالدَّمُ

kan


وَلَحْمُ

eti


الْخِنْزِيرِ

domuz


وَمَا أُهِلَّ

ve boğazlanan



لِغَيْرِ

başkası adına



اللَّهِ

Allah'tan



بِهِ

O'na


وَالْمُنْخَنِقَةُ

boğulmuş


وَالْمَوْقُوذَةُ

ve vurulmuş



وَالْمُتَرَدِّيَةُ

ve yukarıdan düşmüş



وَالنَّطِيحَةُ

ve boynuzlanmış



وَمَا أَكَلَ

ve yediği (havyanlar)



السَّبُعُ

canavarın



إِلَّا

hariç


مَا ذَكَّيْتُمْ

sizin kestikleriniz



وَمَا ذُبِحَ

boğazlananlar



عَلَى

üzerine


النُّصُبِ

dikili taşlar



وَأَنْ تَسْتَقْسِمُوا

ve kısmet (şans) aramanız



بِالْأَزْلَامِۚ

fal oklariyle



ذَٰلِكُمْ

bunlar


فِسْقٌۗ

fısktır


الْيَوْمَ

bugün artık



يَئِسَ

umudu kesmişlerdir



الَّذِينَ كَفَرُوا

inkar edenler



مِنْ دِينِكُمْ

sizin dininizden



فَلَا تَخْشَوْهُمْ

onlardan korkmayın



وَاخْشَوْنِۚ

benden korkun



الْيَوْمَ

bugün


أَكْمَلْتُ

olgunlaştırdım



لَكُمْ

sizin için



دِينَكُمْ

dininizi


وَأَتْمَمْتُ

tamamladım



عَلَيْكُمْ

size


نِعْمَتِي

ni'metimi



وَرَضِيتُ

ve razı oldum



لَكُمُ

size


الْإِسْلَامَ

İslam'a


دِينًاۚ

din olarak



فَمَنِ

kim


اضْطُرَّ

daralırsa



فِي مَخْمَصَةٍ

açlıktan


غَيْرَ مُتَجَانِفٍ

istekle yönelmeden



لِإِثْمٍۙ

günaha


فَإِنَّ

doğrusu


اللَّهَ

Allah


غَفُورٌ

bağışlayandır



رَحِيمٌ

esirgeyendir














Türkçe Transcript (*)

hurrimet ‘aleykumu-lmeytetu ve-ddemu velahmu-lḣinzîri vemâ uhille liġayri(A)llâhi bihi velmunḣanikatu velmevkûżetu velmuteraddiyetu ve-nnatîhatu vemâ ekele-ssebu’u illâ mâ żekkeytum vemâ żubiha ‘alâ-nnusubi veen testaksimû bil-ezlâm(i)(c) żâlikum fisk(un)(k) elyevme ye-ise-lleżîne keferû min dînikum felâ taḣşevhum vaḣşevn(i)(c) elyevme ekmeltu lekum dînekum veetmemtu ‘aleykum ni’metî veradîtu lekumu-l-islâme dînâ(en)(c) femeni-dturra fî maḣmesatin ġayra mutecânifin li-iśmin() fe-inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un)

Ali Bulaç Meali

Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve faloklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir; artık onlardan korkmayın benden korkun. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin(bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.


Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   98   99   100   101   102   103   104   105   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin