Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə181/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   177   178   179   180   181   182   183   184   ...   227
Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah Semî'dir, Alîm'dir.

Yusuf Ali (English)

Allah loveth not that evil should be noised abroad(654) in public speech, except where injustice hath been done; for Allah is He who heareth and knoweth all things. *

M. Pickthall (English)

Allah loveth not the utterance of harsh speech save by one who hath been wronged. Allah is ever Nearer, Knower.

Nisâ Suresi
149


إِنْ

eğer


تُبْدُوا

açığa vurur



خَيْرًا

bir iyiliği



أَوْ

veya


تُخْفُوهُ

onu gizlerseniz



أَوْ

yahut


تَعْفُوا

affederseniz



عَنْ سُوءٍ

bir kötülüğü



فَإِنَّ

(bilin ki) şüphesiz



اللَّهَ

Allah da


كَانَ عَفُوًّا

affedicidir



قَدِيرًا

güçlüdür






















Türkçe Transcript (*)

İn tubdû ḣayran ev tuḣfûhu ev ta’fû‘an sû-in fe-inna(A)llâhe kâne ‘afuvven kadîrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Bir hayrı açıklar ya da gizli tutarsanız veya bir kötülüğü bağışlarsanız, şüphesiz Allah, affedicidir, güç yetirendir.

Edip Yüksel Meali

Bir iyiliği açığa vurur veya gizlerseniz, yahut bir kötülüğü affederseniz, ALLAH Affedendir, Güçlüdür.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bir hayrı açıklar yahut gizlerseniz, yahut da bir kötülüğü bağışlarsanız, biliniz ki, Allah da çok bağışlayıcıdır, her şeye hakkıyla kadirdir.

Süleyman Ateş Meali

Bir iyiliği, açığa vurur veya onu gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz (bilin ki) Allah da affedicidir, güçlüdür.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir hayrı açıklar yahut gizlerseniz, bir kötülüğü affederseniz, Allah da çok affedicidir, her şeye güç yetirendir.

Yusuf Ali (English)

Whether ye publish a good deed or conceal it or cover evil with pardon, verily Allah doth blot out (sins) and hath power (in the judgment of values).(655) *

M. Pickthall (English)

If ye do good openly or keep it secret, or forgive evil, lo ! Allah is Forgiving, Powerful.

Nisâ Suresi
152


وَالَّذِينَ

ve onlar ki



آمَنُوا

inandılar



بِاللَّهِ

Allah'a


وَرُسُلِهِ

ve elçilerine



وَلَمْ يُفَرِّقُوا

ayırım yapmadılar



بَيْنَ

arasında


أَحَدٍ

hiçbiri


مِنْهُمْ

onlardan


أُولَٰئِكَ

işte (Allah)



سَوْفَ

pek yakında



يُؤْتِيهِمْ

verecektir



أُجُورَهُمْۗ

onların da mükafatlarını



وَكَانَ اللَّهُ

Allah


غَفُورًا

çok bağışlayan



رَحِيمًا

çok esirgeyendir














Türkçe Transcript (*)

Velleżîne âmenû bi(A)llâhi verusulihi velem yuferrikû beyne ehadin minhum ulâ-ike sevfe yu/tîhim ucûrahum(k) vekâna(A)llâhu ġafûran rahîmâ(n)

Ali Bulaç Meali

Allah'a ve Resûlü'ne inananlar ve onlardan hiç biri arasında ayrım yapmayanlar, işte onlara ecirleri verilecektir. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Edip Yüksel Meali

ALLAH'a ve elçilerine inanan ve onların hiçbiri arasında ayırım yapmayanların da ödüllerini ileride verecek. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah'a ve peygamberlerine iman edenler ve onlar arasında ayırım yapmayanlara (Allah) pek yakında mükafatlarını verecektir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

Süleyman Ateş Meali

Ve onlar ki, Allah'a ve elçilerine inandılar, onlardan hiçbiri arasında ayırım yapmadılar; işte (Allah), pek yakında onların da mükafatlarını verecektir. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'a ve O'nun resullerine iman edip onlardan birini ötekilerden ayırmayanlara gelince, Allah böylelerinin ödüllerini yakında kendilerine verecektir. Allah, Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Yusuf Ali (English)

To those who believe in Allah and His messengers and make no distinction between any of the messengers, we shall soon give their (due) rewards: for Allah is Oft- forgiving, Most Merciful.

M. Pickthall (English)

But those who believe in Allah and His messengers and make no distinction between any of them, unto them Allah will give their wages; and Allah was ever Forgiving, Merciful.

Nisâ Suresi
155


فَبِمَا نَقْضِهِمْ

bozmalarından



مِيثَاقَهُمْ

sözlerini



وَكُفْرِهِمْ

inkar etmelerinden



بِآيَاتِ

ayetlerini



اللَّهِ

Allah'ın


وَقَتْلِهِمُ

öldürmelerinden



الْأَنْبِيَاءَ

peygamberleri



بِغَيْرِ

yere


حَقٍّ

haksız


وَقَوْلِهِمْ

ve demelerinden ötürü



قُلُوبُنَا

kalblerimiz



غُلْفٌۚ

kılıflı


بَلْ

hayır, fakat



طَبَعَ

mühürlemiştir



اللَّهُ

Allah


عَلَيْهَا

üzerini


بِكُفْرِهِمْ

inkarlarından ötürü



فَلَا يُؤْمِنُونَ

artık inanmazlar



إِلَّا

ancak


قَلِيلًا

pek az
















Türkçe Transcript (*)

Febimâ nakdihim mîśâkahum vekufrihim bi-âyâti(A)llâhi vekatlihimu-l-enbiyâe biġayri hakkin vekavlihim kulûbunâ ġulf(un)(c) bel tabe’a(A)llâhu ‘aleyhâ bikufrihim felâ yu/minûne illâ kalîlâ(n)

Ali Bulaç Meali

Onların kendi sözlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerine karşı inkâra sapmaları, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve: 'Kalplerimiz örtülüdür' demeleri nedeniyle (onları lanetledik.) Hayır; Allah, inkârları dolayısıyla ona (kalplerine) damga vurmuştur. Onların azı dışında, inanmazlar.

Edip Yüksel Meali

Sözlerini bozmalarından, ALLAH'ın ayet ve delillerini inkar etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve "Sabit fikirliyiz," demelerinden ötürü, evet inkarlarından ötürü ALLAH onların anlayışlarını mühürledi. Bunun için pek azı inanırlar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Verdikleri sözden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberlerini öldürmeleri ve "kalblerimiz kılıflıdır" demelerinden dolayı (başlarına türlü belalar verdik). Doğrusu Allah, inkârları sebebiyle onların kalplerini mühürlemiştir. Pek azı hariç onlar inanmazlar.

Süleyman Ateş Meali

Sözlerini bozmalarından, Allah'ın ayetlerini inkar etmelerinden, haksız yere peygamberleri öldürmelerinden ve "Kalblerimiz kılıflı" demelerinden ötürü (başlarına belalar getirdik). Hayır, fakat inkarlarından ötürü Allah o kalblerin üzerini mühürlemiştir. Artık pek az inanırlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Başlarına gelenler; ahitlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve "Kalplerimiz kılıflıdır" demeleri, daha doğrusu, küfürleri yüzünden Allah, kalpleri üzerine mühür basmıştır da pek azı müstesna, iman etmezler.

Yusuf Ali (English)

(They have incurred divine(659) displeasure): In that they broke their covenant; that they rejected the signs of Allah. that they slew the Messengers in defiance(660) of right; that they said, "Our hearts are the wrappings(661) (which preserve Allah.s Word; We need no more)";- Nay, Allah hath set the seal on their hearts for their blasphemy, and little is it they believe;- *


Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   177   178   179   180   181   182   183   184   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin