Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi


Elmalılı Hamdi Yazır Meali



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə89/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   85   86   87   88   89   90   91   92   ...   227
Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur.

Süleyman Ateş Meali

Ve O, öğüt almak veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü, birbirini izler yaptı.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Geceyle gündüzü, öğüt almak isteyenlerle şükretmek isteyenler için, birbirini izler hale getiren O'dur.

Yusuf Ali (English)

And it is He Who made the Night and the Day to follow each other: for such as have the will(3122) to celebrate His praises or to show their gratitude. *

M. Pickthall (English)

And He it is Who hath appointed night and day in succession, for him who desireth to remember, or desireth thankfulness.

Furkân Suresi
63


وَعِبَادُ

ve kulları



الرَّحْمَٰنِ

Rahman'ın



الَّذِينَ

öyle kimselerdir ki



يَمْشُونَ

yürürler


عَلَى الْأَرْضِ

yeryüzünde



هَوْنًا

mütevazi olarak



وَإِذَا خَاطَبَهُمُ

kendilerine laf atarsa



الْجَاهِلُونَ

cahiller


قَالُوا

derler


سَلَامًا

Selam










Türkçe Transcript (*)

Ve’ibâdu-rrahmâni-lleżîne yemşûne ‘alâ-l-ardi hevnen ve-iżâ ḣâtabehumu-lcâhilûne kâlû selâmâ(n)

Ali Bulaç Meali

O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman 'Selam' derler.

Edip Yüksel Meali

Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış önerirler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O çok merhametli Allah'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) "selam" derler (geçerler).

Süleyman Ateş Meali

Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki, yeryüzünde mütevazi olarak yürürler, cahiller kendilerine laf atarsa "Selam" derler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "Selam!" derler.

Yusuf Ali (English)

And the servants of ((Allah)) Most Gracious are those who walk on the earth in humility, and when the ignorant(3123) address them, they say, "Peace!"; *

M. Pickthall (English)

The (faithful) slaves of the Beneficent are they who walk upon the earth modestly, and when the foolish ones address them answer: Peace;

Fussilet Suresi
46


مَنْ

kim


عَمِلَ

yaparsa


صَالِحًا

iyi iş


فَلِنَفْسِهِۖ

yararı kendisinedir



وَمَنْ

ve kim


أَسَاءَ

kötülük yaparsa



فَعَلَيْهَاۗ

zararı kendisinedir



وَمَا

değildir


رَبُّكَ

Rabbin


بِظَلَّامٍ

zulmedici



لِلْعَبِيدِ

kullara







Türkçe Transcript (*)

Men ‘amile sâlihan felinefsih(i)(s) vemen esâe fe’aleyhâ(k) vemâ rabbuke bizallâmin lil’abîd(i)

Ali Bulaç Meali

Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim de kötülük ederse, o da kendi aleyhinedir. Senin Rabbin, kullara zulmedici değildir.

Edip Yüksel Meali

Kim erdemli davranırsa kendi yararınadır. Kim kötü davranırsa kendi zararınadır. Rabbin, kullara zulmetmez.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Her kim iyi bir iş yaparsa, kendi lehine yapmış olur. Kim de bir kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmış olur. Rabbin kullara zulmedecek değildir.

Süleyman Ateş Meali

Kim iyi iş yaparsa yararı kendisinedir ve kim kötülük yaparsa zararı kendisinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kim hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara asla zulmetmez.

Yusuf Ali (English)

Whoever works righteousness benefits his own soul; whoever works evil, it is against his own soul: nor is thy Lord ever unjust (in the least) to His Servants.

M. Pickthall (English)

Whoso doeth right it is for his soul, and whoso doeth wrong it is against it. And thy Lord is not at all a tyrant to His slaves.

Hac Suresi
60


ذَٰلِكَ

işte böyle



وَمَنْ

kim


عَاقَبَ

ceza verir de



بِمِثْلِ

dengiyle


مَا عُوقِبَ

yapılan cezanın



بِهِ

kendisine



ثُمَّ

sonra


بُغِيَ

tekrar saldırılırsa



عَلَيْهِ

kendisine



لَيَنْصُرَنَّهُ

elbette ona yardım eder



اللَّهُۗ

Allah


إِنَّ

şüphesiz


اللَّهَ

Allah


لَعَفُوٌّ

affedendir



غَفُورٌ

bağışlayındır














Türkçe Transcript (*)

Żâlike vemen ‘âkabe bimiśli mâ ‘ûkibe bihi śümme buġiye ‘aleyhi leyensurannehu(A)llâh(u)(k) inna(A)llâhe le’afuvvun ġafûr(un)

Ali Bulaç Meali

İşte böyle; her kim kendisine yapılan haksızlığın benzeriyle karşılık verir, sonra aleyhine 'azgınlık ve saldırıda' bulunulursa, Allah, mutlaka ona yardım eder. Şüphesiz Allah affedicidir, bağışlayıcıdır.

Edip Yüksel Meali

Bu böyledir. Kim, kendisine uygulanan haksızlığa karşı aynı şekilde karşılık verir de bundan dolayı da kendisine saldırılırsa ALLAH ona yardım edecektir. Elbette ALLAH Affedendir, Bağışlayandır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bu böyledir, kim kendisine yapılan cezaya aynı ile karşılık verir de, sonra yine kendisine zulüm yapılırsa, muhakkak ki, Allah ona yardım eder. Allah şüphesiz çok af edicidir, çok bağışlayıcıdır.

Süleyman Ateş Meali

İşte böyle. Kim kendisine yapılan cezanın dengiyle ceza verir de sonra kendisine tekrar saldırılırsa elbette, Allah ona yardım eder. Şüphesiz Allah, affeden, bağışlayındır. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte böyle. Kim uğratıldığı cezanın aynısıyla ceza edip de zulüm ve saldırganlığa uğrarsa, Allah ona mutlaka yardım edecektir. Allah, elbette ki Afüvv'dür, Gafûr'dur.

Yusuf Ali (English)

That (is so). And if one has retaliated to no greater extent than the injury he received, and is again set upon inordinately, Allah will help him: for Allah is One that blots out (sins) and forgives (again and again).(2840) *

M. Pickthall (English)

That (is so). And whoso hath retaliated with the like of that which he was made to suffer and then hath (again) been wronged, Allah will succour him. Lo! Allah verily is, Mild, Forgiving.

Hac Suresi
65


أَلَمْ تَرَ

görmedin mi?



أَنَّ

ki


اللَّهَ

Allah


سَخَّرَ

buyruğunuza verdi



لَكُمْ

sizin


مَا فِي الْأَرْضِ

yerdekileri



وَالْفُلْكَ

ve gemileri



تَجْرِي

akıp giden



فِي الْبَحْرِ

denizde


بِأَمْرِهِ

emriyle


وَيُمْسِكُ

tutuyor


السَّمَاءَ

göğü


أَنْ تَقَعَ

düşmesin diye



عَلَى

üstüne


الْأَرْضِ

yerin


إِلَّا

dışında


بِإِذْنِهِۗ

O'nun izni



إِنَّ

çünkü


اللَّهَ

Allah


بِالنَّاسِ

insanlara



لَرَءُوفٌ

çok şefkatli



رَحِيمٌ

çok merhametlidir











Türkçe Transcript (*)

Elem tera enna(A)llâhe seḣḣara lekum mâ fî-l-ardi velfulke tecrî fî-lbahri bi-emrihi veyumsiku-ssemâe en teka’a ‘alâ-l-ardi illâ bi-iżnih(i)(k)inna(A)llâhe bi-nnâsi leraûfun rahîm(un)

Ali Bulaç Meali

Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir.

Edip Yüksel Meali

ALLAH'ın yerdeki şeyleri ve emriyle denizde akıp giden gemileri hizmetinize sunduğunu ve göğü, izni olmadan yerin üzerine düşmekten alıkoyduğunu görmez misin? ALLAH insanlara karşı Şefkatlidir, Rahimdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri ve emriyle denizlerde akıp giden gemileri hep sizin buyruğunuz altına verdi. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o (koruyup havada) tutuyor. Şüphesiz Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.


Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   85   86   87   88   89   90   91   92   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin