Allah’in sifatlari : Âl-i İmrân Suresi



Yüklə 5,21 Mb.
səhifə88/227
tarix07.01.2022
ölçüsü5,21 Mb.
#87546
1   ...   84   85   86   87   88   89   90   91   ...   227
Furkân Suresi
2


اَلَّذ۪ي لَهُ

O\nundur


مُلْكُ

mülkü


السَّمٰوَاتِ

göklerin


وَالْاَرْضِ

ve yerin


وَلَمْ يَتَّخِذْ

ve O edinmemiştir



وَلَداً

bir çocuk



وَلَمْ يَكُنْ

ve yoktur



لَهُ

O\nun


شَر۪يكٌ

ortağı


فِي الْمُلْكِ

mülkünde


وَخَلَقَ

ve yaratmıştır



كُلَّ شَيْءٍ

her şeyi


فَقَدَّرَهُ

ona vermiştir



تَقْد۪يراً

ölçü biçim ve düzen

















Türkçe Transcript (*)

Elleżî lehu mulku-ssemâvâti vel-ardi velem yetteḣiż veleden velem yekun lehu şerîkun fî-lmulki veḣaleka kulle şey-in fekadderahu takdîrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.

Edip Yüksel Meali

Göklerin ve yerin yönetimi O'na aittir. Çocuk edinmemiştir, yönetiminde de kendisinin ortağı yoktur. Her şeyi yaratmış ve en ayrıntılı ölçülerle ona düzen vermiştir. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O öyle bir ilâhtır ki, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinindir. O hiç çocuk edinmedi, hükümranlıkta ortağı yoktur. O, her şeyi yaratıp bir ölçüye göre düzenleyerek takdir etmiştir.

Süleyman Ateş Meali

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur, O, bir çocuk edinmemiştir, mülkünde ortağı yoktur. Her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Göklerin ve yerin mülk ve saltanatı yalnız O'nundur. Çocuk edinmemiştir O. Mülk ve saltanatında ortak yoktur O'na. Her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü ve oluş tarzı takdir etmiştir.

Yusuf Ali (English)

He to whom belongs the dominion of the heavens and the earth: no son has He begotten, nor has He a partner in His dominion: it is He who created all things, and ordered them in due proportions.(3055) *

M. Pickthall (English)

He unto Whom belongeth the sovereignty of the heavens and the earth. He hath chosen no son nor hath He any partner. in the sovereignty. He hath created everything and hath meted out for it a measure.

Furkân Suresi
58


وَتَوَكَّلْ

ve tevekkül et



عَلَى الْحَيِّ

diriye


الَّذِي لَا يَمُوتُ

ölmeyene


وَسَبِّحْ

ve tesbih et



بِحَمْدِهِۚ

O'nu överek



وَكَفَىٰ

yeter


بِهِ

O'nun


بِذُنُوبِ

günahlarını



عِبَادِهِ

kullarının



خَبِيرًا

bilmesi










Türkçe Transcript (*)

Vetevekkel ‘alâ-lhayyi-lleżî lâ yemûtu vesebbih bihamdih(i)(c) vekefâ bihi biżunûbi ‘ibâdihi ḣabîrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter.

Edip Yüksel Meali

Ölümsüz ve Diri olana güven; O'nu överek yücelt. Kullarının günahlarını, O'nun bilmesi yeter.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sen, ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter.

Süleyman Ateş Meali

Ve ölmeyen(diriy)e tevekkül et ve O'nu överek tesbih et. Kullarının günahlarını, O'nun bilmesi yeter.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et! Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter!

Yusuf Ali (English)

And put thy trust in Him Who lives and dies not; and celebrate his praise; and enough is He to be acquainted with the faults of His servants;-(3116) *

M. Pickthall (English)

And trust thou in the Living One Who dieth not, and hymn His praise. He sufficeth as the Knower of His bondmen's sins,

Furkân Suresi
60


وَإِذَا

zaman


قِيلَ

dendiği


لَهُمُ

onlara


اسْجُدُوا

secde edin



لِلرَّحْمَٰنِ

Rahman'a


قَالُوا

derler


وَمَا

nedir?


الرَّحْمَٰنُ

Rahman


أَنَسْجُدُ

secde eder miyiz hiç?



لِمَا تَأْمُرُنَا

senin bize emrettiğine



وَزَادَهُمْ

ve bu onların artırır



نُفُورًا۩

nefretini























Türkçe Transcript (*)

Ve-iżâ kîle lehumu-scudû lirrahmâni kâlû vemâ-rrahmânu enescudu limâ te/murunâ vezâdehum nufûrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Onlara: 'Rahmana secde edin' denildiği zaman, 'Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edecek mişiz?' derler ve (bu,) onların nefretini arttırır.

Edip Yüksel Meali

Onlara, "Rahman'a secde edin," dendiği zaman, "Rahman da neymiş? Senin bize karşı savunduğun şeye mi secde edeceğiz?" derler. Ve bu, ancak onların nefretini arttırır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlara "Rahmân'a secde edin" dendiği zaman, "Rahmân da neymiş? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?" derler ve bu emir onların nefretini artırır.

Süleyman Ateş Meali

Onlara: "Rahman'a secde edin!" dendiği zaman: "Rahman nedir? Senin bize emrettiğine secde eder miyiz hiç?" derler. Ve (bu söz), onların nefretini artırır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlara, "Rahman'a secde edin!" dendiğinde şöyle derler: "Rahman da neymiş? Senin emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç?" Ve bu söz onların nefretini artırdı.

Yusuf Ali (English)

When it is said to them, "Adore ye ((Allah)) Most Gracious!", they say, "And what is ((Allah)) Most Gracious? Shall we adore that which thou commandest us?" And it increases their flight (from the Truth).(3120) *

M. Pickthall (English)

And when it is said unto them: Adore the Beneficent! they say: And what is the Beneficent? Are we to adore whatever thou (Muhammad) biddest us? And it increaseth aversion in them.

Furkân Suresi
61


تَبَارَكَ

yücedir


الَّذِي

O ki


جَعَلَ

yaptı


فِي السَّمَاءِ

gökte


بُرُوجًا

burçlar


وَجَعَلَ

ve var etti



فِيهَا

orada


سِرَاجًا

bir kandil



وَقَمَرًا

ve bir ay



مُنِيرًا

aydınlatıcı











Türkçe Transcript (*)

Tebârake-lleżî ce’ale fî-ssemâ-i burûcen vece’ale fîhâ sirâcen vekameran munîrâ(n)

Ali Bulaç Meali

Gökte burçlar kılan, onların içinde bir aydınlık ve nurlu bir ay vareden (Allah) ne yücedir.

Edip Yüksel Meali

Göğe takımyıldızlar vareden ve ona bir lamba ve parlayan bir ay yerleştiren çok yücedir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.

Süleyman Ateş Meali

Yücedir O ki gökte burçlar yaptı ve orada bir kandil ve aydınlatıcı bir ay var etti.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu.

Yusuf Ali (English)

Blessed is He Who made constellations in the skies, and placed therein a Lamp(3121) and a Moon giving light; *

M. Pickthall (English)

Blessed be He Who hath placed in the heaven mansions of the stars, and hath placed therein a great lamp and a moon giving light!

Furkân Suresi
62


وَهُوَ

ve O


الَّذِي جَعَلَ

yaptı


اللَّيْلَ

gece


وَالنَّهَارَ

ve gündüzü



خِلْفَةً

birbirini izler



لِمَنْ أَرَادَ

isteyenler için



أَنْ يَذَّكَّرَ

öğüt almak



أَوْ

veya


أَرَادَ

isteyenler için



شُكُورًا

şükretmek











Türkçe Transcript (*)

Vehuve-lleżî ce’ale-lleyle ve-nnehâra ḣilfeten limen erâde en yeżżekkera ev erâde şukûrâ(n)

Ali Bulaç Meali

O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için.

Edip Yüksel Meali

O, geceyi ve gündüzü birbirini izler yaptı; öğüt almak veya şükretmek isteyenler için...


Yüklə 5,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   84   85   86   87   88   89   90   91   ...   227




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin