EĞİTİCİ OYUNCAKLARIN ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNE OLAN KATKISI
Çocuğun yaşamının parçası olarak kabul edilen oyuncaklar, çocuk açısından eğitimsel değeri yüksek olan, çocukların yeni deneyimler kazanmalarını, sosyal rollerini öğrenmelerini sağlayan oyunlarını gerçekleştirebilmek amacıyla kullandıkları her türlü araç gereçlerdir. Eğitici oyuncaklar ise, çocuğun yaşadığı dünyayı algılamasını ve keşfetmesini sağlar. Eğitici oyuncaklar; gelişim süreci
Bireysel Etkinlik
•Eğitici oyuncakların çocuğun gelişimine etkileri ile ilgili bilgi ve resim araştırınız.
boyunca çocuğun hareketlerine düzen getiren, zihin, beden ve sosyal gelişimine yardımcı olan, hayal gücünü ve yaratıcı yeteneklerini geliştiren tüm oyun malzemeleridir. Oyun ve onun aracı oyuncak çocuğun hayatının önemli bir kısmını oluşturur, kişilik ve yeteneklerini geliştirmesine fırsat yaratarak onu erişkin dünyasına hazırlar. Gelişim basamaklarındaki ilerleyiş ile birlikte oyun ve oyuncak kavramında ve seçiminde de değişiklikler ortaya çıkmaktadır.
Oyuncak seçiminde öncelikle göz önüne alınan etken, çocuğun yaşıdır. Çok küçük çocuklar, renkli bir çıngırak gibi, tüm duyularını uyaran oyuncaklardan hoşlanırlar ve bu oyuncaklar onların duyularının gelişimine önemli katkıda bulunur. Okul öncesi devreye ulaşan çocuklar, yaratıcı yönlerini destekleyen her türlü nesneyle oynamaktan ve resim yapmaktan hoşlanırlar. Bu açıdan bakıldığında görülmektedir ki çocuk, içinde bulunduğu yaş döneminde edindiği becerileri geliştirecek, oyuncaklara doğal olarak daha eğilimlidir. Çünkü aslında her yeni edindiği beceri, onun için bir oyundur.
Oyuncaklar günümüzde çok çeşitlidir. Ancak en iyi oyuncak, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği ve her defasında ona daha çok oyun ve daha fazla haz veren oyuncaktır. Oyuncak, çocukta merak uyandırmalı, düş gücünü artırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir.
Yeni doğan bir bebek, yaşamda işlevsel bir birey hâline gelebilmek için çevresi hakkında olduğu kadar kendi vücudu hakkında da bilgi sahibi olmak zorundadır. Tüm yetilerin kazanılması öncelikle, oyun ve onun bir aracı olan oyuncaklarla başlar. Bu anlayış içinde düşünüldüğünde oyun, çocuğa kendini anlatma, yeteneklerini anlama, sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirmede önemli bir olay olarak tanımlanabilir. Bu nedenle Montaigne'e göre oyun, çocukların en gerçek uğraşıdır. Bu nedenle erken çocukluk döneminde çocuğun, simgeleri kullanma, algılama, yeni kavramlar oluşturma gibi bilişsel becerilerinin ve tüm gelişimlerinin desteklenmesi için eğitici oyuncakları kullanması yararlıdır.
Çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için beslenme, sevgi, bakım ne kadar gerekli ise; oyun ve oyuncaklar da o kadar gereklidir. Oyun ve oyuncak, çocuğun fiziksel gelişimine büyük katkılar sağladığı gibi; aynı zamanda bugün ve gelecek için de bilişsel katkı sağlar. Çocuk oyun sayesinde toplumla bütünleşir.
Eğitici oyuncaklarla oynayan çocuklar tek olabilirler ya da 2-3 kişilik gruplar oluştururlar. Bu tür oyuncaklarla oynayan çocuk soru sorar, açıklamaları dinler, düzgün cümleler kurarak konuşmaya ve dikkatli dinlemeye alışır, yeni kelimeler öğrenir. Eğitici oyuncaklar çocuklara başladığı bir işi bitirme alışkanlığı kazandırır. Bunun yanı sıra, çocuklara yaptığını hemen değerlendirebilme ve yanlışını düzeltme alışkanlığı kazandırır. Eğitici oyuncakların bazılarıyla birkaç çocuk bir arada oynayabilirler, o zaman çocuklar sıralarını beklemeyi, kurallara uymayı, arkadaşının oyunundaki aşamaları izlemeyi öğrenebilirler.
Anne-babalar, çocuğun gelişiminde büyük yeri olan oyun ve oyuncaklara gereken önemi vermeli; çocuğa oyun için yer, zaman ve fırsat tanımalıdır. Bütün bunların yanı sıra, anne ve babalar çocuklarıyla oynamak için yeterince zaman ayırmalıdır.
Oyunu sınıflayan pek çok psikolog vardır. Ancak Piaget'nin sınıflaması, oyunun zihinsel gelişmedeki yerini en açık ortaya koyandır. 0-2 yaşındaki çocuk için ilk oyuncak, kendi bedeni ve çevrede ona en yakın olan annesidir. O yaşlardaki oyun alıştırmalı oyundur; yani çocuk bazı hareketleri yineleyerek, kendi bedeninin ve çevresindeki nesnelerin işlevlerini öğrenir.
Oyun, çocuğun zihinsel gelişiminin bir aynasıdır. Ancak oyun, yalnızca bir ayna olarak kalmamakta, çocuğun gerek zihinsel ve bedensel, gerekse duygusal gelişiminde aktif rol oynamaktadır.
Eğitici oyuncakların çocuğun bilişsel, dil, sosyal ve duygusal, psikomotor gibi gelişim alanlarının gelişimini desteklenmesindeki önemi saymakla bitmez.
Bilişsel gelişimin desteklenmesinde eğitici oyuncaklar, çocuğun düşünme, bilme, algılama, tanıma, soyutlama, gruplama, kavram geliştirme, hatırlama gücü, akıl yürütme, akılda tutma, dikkatini yoğunlaştırma, organlar arası eşgüdüm, problem çözme, yaratıcılık gibi pek çok becerinin gelişmesini sağlar. Çocukların neden-sonuç ilişkileri, benzerlik, parça-bütün gibi ilişkiler kurarak veya onları belli bir özellik ya da oluş sırasına göre sıralayarak, zihinsel yeteneklerini geliştirir. Çocuğun problemlere deneme-yanılma yoluyla çözümler bulmasını sağlar.
Dil gelişiminin desteklenmesinde eğitici oyuncaklar, çocukların birbirleri ile iletişim kurmalarını sağlar. Bu durum, çocukların alıcı dil ve ifade edici dil becerilerinin gelişimine katkı sağlar. Çocuğun dil gelişimini desteklemek için hazırlanmış eğitici oyuncaklarla çocuk, yeni kelimeler öğrenir, bir durumu ya da olayı anlatma, soru sorma, cevap verme becerileri geliştirir. Eğitici oyuncaklar çocuğun, verilen görsel ya da sözel ipuçları ile hikâye anlatma, resimli kartlarla yeni hikâyeler oluşturma, dili doğru kullanma becerileri gelişir.
Sosyal ve duygusal gelişimin desteklenmesinde eğitici oyuncaklarla oynamak çocuğun bağımsızlık, kendine güven duygularını geliştirir. Çocuğun başladığı bir işi sürdürebilme ve sonuçlandırma becerisi kazanmasına yardımcı olur. Eğitici oyuncaklar çocuğun arkadaş grubu ile oynama, paylaşma, sırasını bekleme, kurallara uyma, kazanma, kaybetme, rekabet gibi sosyal becerilerini geliştirir. Bunun yanı sıra çocuk, hem oyun oynadığı hem de bir gruba dâhil olduğu için mutlu olur. Eğitici oyuncaklar, çocuğa giyinme, soyunma, bağcık bağlama gibi kişisel ve çevre temizliği konularında davranış ve duyarlılık kazanmalarını sağlar.
Psikomotor gelişimin desteklenmesinde eğitici oyuncaklar, çocuğun parmak ve el kaslarını etkili olarak kullanmasını, el-göz koordinasyonu gibi becerilerinin gelişimini destekler.
Çocuğun zekâ gelişiminin %50’sinin doğumla 4 yaş arasında, %30’unun 4–8 yaş arasında, %20’sinin 8–18 yaşları arasında olduğunu göz önünde bulundurulduğunda, zekâ yüzdesinin en büyük bölümünün okul öncesine rastladığını görmek mümkündür.
Eğitici oyuncaklar, çocuklara erken yaşta kazandırılmak istenilen kavramları, eğlendirici ve eğitici yöntemlerle çocuğa öğretmeye yardımcı olan araçlardır.
Oyun aracılığıyla insanın gizli olan yetenekleri açığa çıkar. Eğitici oyunların çocukta bedenî, zihnî ve ruhi gelişimi sağlama yönünden faydalı olduğu gibi çocuk üzerinde haz ve neşe yaşatır. Çocuğun iyi davranışlar kazanmasında, arkadaşlık ilişkilerinin güçlenmesinde, hikâye ve masal aracılığıyla hayal gücünün kuvvetlenmesinde ve çevresiyle paylaşma, yardımlaşma ve grup oyunlarında kurallara uymanın öğretilmesinde oyunun önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır.
Oyun sadece bununla da sınırlı kalmamaktadır. Çocuğun sosyal açıdan gelişmesini, yaşıtları ile iyi iletişim kurmasını, rekabet bilincinin gelişmesini sağlar kısacası gerçek hayata hazırlar.
Başlangıçta çocuklar için mümkün olan tek oyundur. Bu oyun biçiminde çocuklar arkadaşları ile birlikte oynama girişiminde bulunmazlar. Bu evrede çocuklar diğer çocuklarla ilişki kurmadan sadece onların oyun oynamasını izler. Aynı oyun malzemesini kullanan çocukların yan yana oynamalarına karşın faaliyetlerini bağımsız sürdürmeleridir. İşbirliğine dayalı kurallı oyunda amaç; topluca organize olmak, belirli bir sonuca ulaşmaktır.
Resim 4.3. Grup hâlinde oynanan oyunlar, sosyal gelişimi, duygusal gelişimi destekler.
Çocuklar 4–6 yaş arası dönemlerde bedensel hareketlerinin gelişmesiyle top oynama, koşma, atlama, tırmanma gibi oyunlardan hoşlanır. Üç tekerlekli bisiklete binebilir. Çocuklar bu dönemde de yaşantısında gözlediği olayları ve kişileri canlandırır.
Oyuncaklar zekâyı, hayal gücünü ve duyuları geliştiren, bedensel, ruhsal, dil ve sosyal gelişimi destekleyen materyallerdir.
Bu dönemde kız ve erkek çocuklarının oyunları farklıdır. Kızlar, bebeklerle ve evcilik oyunu oynamaktan hoşlanırken, erkekler tabanca tüfek gibi oyuncakların kullanıldığı savaş oyunları ve arabalarla oynamayı tercih ederler.
Çocuklar 7–9 yaş arası okula başlamaları ile oynadıkları oyunlarda değişiklik görülür. Kurallı oyunların oynanmaya başladığı dönemdir. Örneğin seksek ip atlama, saklambaç, basketbol, futbol, dama, satranç, tombala, kızmabirader gibi kurallı oyunlar oynarlar. Erkekler daha çok takım oyunlarından ve yarışmalardan hoşlanırken kızlar da seksek ip atlama vb. oyunlar oynarlar.
EĞİTİCİ OYUNCAK ÇEŞİTLERİ
Eğitici oyuncaklar, çocukların gelişim seviyelerine göre farklılık gösterir. Bu nedenle eğitici oyuncaklarla çocukların yalnızca bilişsel gelişimi değil, tüm gelişimleri desteklenmeli ve çocukların oynayarak öğrenmesi sağlanmalıdır.
Çocukların etkin olarak katılım gösterdikleri oyunla eğitim, onların özgüven duygularının, problem çözme, sorunları ile başa çıkabilme becerilerinin, bağımsız düşünme güçlerinin ve çok yönlü yaratıcılıklarının gelişmesinde çok önemlidir.
Yapılan araştırmalar, özellikle erken çocukluk döneminde çocukların, kavramların geliştirilmesine, gözlem becerisinin gelişmesini sağlayan, bellek geliştiren ve problem çözme becerilerinin gelişmesine yardım eden oyuncaklarla oynamalarının faydalı olduğunu göstermiştir.
Kavram, aralarında belirli özellikleri paylaşan bir grup nesne veya olaya verilen semboldür. Kavramlar yaşadığımız çevrenin karmaşıklığını azaltarak, çevremizi tanımlamamıza yardımcı olur. Bu yüzden çocuğun kavram dünyasını geliştirmek için gayret gösterilmelidir. Bunun için çocuğa bilgi dolu bir ortam sunulmalıdır. Örneğin, evde çocuğun resimlerine bakabileceği kitaplar bulundurmalı; çocuğu hastane, postane, hayvanat bahçesi, tiyatro, sinema, çarşı, pazar gibi yerlere götürmeli; çocukla sohbet edilmelidir. Çünkü çocuğun kavram geliştirebilmesi için algıladığı nesnelerin özelliklerini bilmesi gereklidir. Aynı zamanda nesneleri de birbirleriyle karşılaştırarak kavram gelişimi desteklenmelidir.
Örnek
•Oyunlar bu yaşlarda daha karmaşıklaştığı için, çocukların oyunlarda aldığı roller daha farklı olur. Örneğin kimi zaman anne-baba kimi zaman doktor, manav, asker, polis, berber, simitçi olur.
Kavramların geliştirilmesine yardım eden oyuncaklar, erken çocukluk dönemindeki çocuklara belirli kavramları öğretmektedirler.
Okul öncesi eğitim kurumunda çalışan öğretmenler yapacakları yıllık ve günlük planlarda şekil, zaman, mekân, sayı, renk, nicelik (miktar) ve boyut gibi kavramları öğreten eğitici oyuncaklara yer vermelidirler. Çünkü eğitici oyuncaklar, erken çocukluk dönemindeki çocuklara bu kavramları öğrenmelerinde yardımcı olurlar.
Şekil kavramı, çocukların geometrik şekilleri tanımalarına ve öğrenmelerine yardım eden çalışmalardır. Çocuklara şekil kavramı, özellikle günlük plan içinde yer alan tüm etkinlikler yoluyla kazandırılabilir. Örneğin, öğretmen üçgen, yuvarlak, daire şeklinde kuklalar hazırlayarak hikâye anlatabilir.
Zaman kavramı çocukta en zor gelişen kavramlardan biridir. Bunun en önemli sebeplerinden birinin zaman kavramının soyut bir kavram olduğu söylenebilir. Çocukta zaman kavramının gelişimi için, bilişsel bir yapılaşmanın oluşması gereklidir. Bu kavram, erken çocukluk döneminde başlar. Bu dönem çocuğu, zamanın üç yönüyle ilgilidir. İlki, kendi geçmişi, yaşadığı anı ve geleceğini içeren kişisel zaman boyutudur. Örneğin, çocuklar kurdukları cümlelerde, “bebekken”, “dün akşam”, “eve gidince” gibi zaman ifadeleri bulunduramazlar. İkinci zaman boyutu, çocuğun dahil olduğu sosyal etkinliklerin süre ve sırasının farkında olmasını içeren sosyal etkinliklerdir. Çocuklar tahmin ederek bir sıra izleyen etkinliklerin sırasını öğrenebilir. Üçüncü zaman boyutu ise, saatler ve takvimlerin gösterdiği zamanı öğrenmeyi kapsar.
Zaman kavramının, gerçek anlamda somut işlemler döneminden önce kazanılması mümkün değildir. Çocuklar, dakika, saat, gün, hafta, ay gibi zaman dilimlerini içeren dili öğrenebilir. Çocuklar zaman araçlarının isimlerini öğrenip görünce tanıyabilir. Bu nedenle çocuklar 4 yaşına kadar, daha çok şimdiki zamanla ilgilenirler. Sınıfta ekilen bir çiçeğin gelişimi, zaman kavramını geliştirici bir çalışmadır.
Mekân kavramı cisimlerin birbirine göre konumu aralarındaki mesafe ve mevcut alandaki konumunu ifade eder. Mekânda konum ya da uzaysal algılama,
Örnek
•Tahtaya ve pamuğa dokun, aralarındaki fark nedir?
•Büyük ve küçük iki çocuk gösterip, boylarına bak, aralarındaki fark nedir?
•Zayıf ve şişman iki çocuk gösterip, kilolarına bak, aralarındaki fark nedir?
•Bisikletin özelliklerini bana söyleyebilir misin?
•Bir eşyanın özelliklerini sayınız ve bu eşyanın ne olduğunu sorunuz. (Yuvarlaktır, içinde sayılar vardır, duvara asılır ya da kola takılır.) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
Sınıf Yönetiminde Araç-Gereç Yapma-II
yer, mesafe ve nesneler arasındaki yön ilişkilerini sözel olarak tanımlama ve uzayı direkt olarak algılama becerisine dayanır.
Çocuklarda mekânın algılanması çok erken yaşlarda görülür. Mekâna gerçek anlamda hâkimiyet ise, yürümeye başlamayla gerçekleşir. Dört yaşından sonra, açık-kapalı, içinde-dışında gibi konumlar ile çevredeki nesnelerin değişen şekil ve boyutları algılanmaya başlamaktadır. Altında, üstünde, önünde, yanında, arkasında gibi mekânsal ilişkiler okul öncesi yılları boyunca kazanılmaktadır. Mekân kavramı ile ilgili hazırlanmış pek çok kartlar, pazen tahtalar, çocuklar tarafından bireysel ya da grupça oynanabilmektedir.
Sayı kavramı, çocuklara saymayı öğretme, sayıları tanıtma, sayıların birbirleriyle olan ilişkisini kavramalarına yardım etmek amacıyla yapılan etkinliklerdir. Tüm kavramlarda olduğu gibi bu dönemde kazanılan sayısal bilgiler, çocuğun eğitimi için sağlam bir temel oluşturur. Oyuncaklar basitten karmaşığa doğru hazırlanmalıdır.
Renk kavramı, çocukta 2 yaşından sonra gelişmeye başlar. Çocuklar zıt renkleri, daha kolay öğrenirler. Çeşitli dominolar, kartlar, tombalalar hazırlanarak çocuklara renk kavramı oyun yoluyla öğretilebilir.
Nicelik (miktar) kavramı, nesneleri sınıflara ayırmak seriler oluşturmak ve ilişkileri anlatmak için bu işlemleri birleştirme yeteneğini içerir. Erken çocukluk dönemindeki çocuklar başlangıçta, nicelik kavramıyla ilgili işlemlerde, görsel algılamayla yapılan çalışmalarda daha başarılıdırlar. Çocuklar azlık-çokluk kavramıyla ilgili kavramı kazanırken, aralıklı çizilmiş aynı sayıdaki bir nesneyi boşluk bırakmadan çizilip gördüğünde aralıklı olanın daha çok olduğunu söyler. Bunun zamanla eşit olduğunu öğrenir.
Boyut kavramı, çocuklarda büyük-küçük olanı tanıma, ayırt etme ile ortaya çıkmaktadır. Kavram öğrenme hızını etkileyen etmenlerden birisi de boyut kavramıdır. Boyut kavramına ait ilk davranışlar 2-3 yaşında ortaya çıkmaktadır. Tercih edilen boyutta kavram öğrenme daha kolay olmaktadır. Çocuk hangi boyutu tercih ediyorsa o boyutu içeren kavramlara dikkatini yoğunlaştırmakta ve kavramları daha kolay öğrenmektedir.
Gözlem becerisinin gelişmesini sağlayan oyuncaklar, sosyal yaşam hakkında bilgi edinmenin önemli bir yolu olan görsel yetenek öğrenmeyi sağlamaktadır. Görsel algı becerileri çocuğun soyut düşünme becerilerinin gelişmesine önemli bir katkı sağlar. Gözlem becerisinin gelişmesini sağlayan etkinlikler, çocuğun verilen yönergeyi anlama ve uygulama davranışını destekler, el-göz koordinasyonunu geliştirir. Çocuğun bir olayı, durumu kendi konumunu değiştirmeden zihninde kurgulamasını sağlayan oyunlar, basitten zora doğru planlanmalıdır. Çocuğun gözlem becerisini geliştirici oyunlar oynanırken, çevredeki eşyaların konumlarına dikkat çekmeli, eşyaların değişmez bazı özelliklerinin kişinin bakış açısına göre değişebileceğini göstermelidir. (Örneğin, bir ağacın uzaktan küçük gibi görünmesi.)
Bellek geliştirici oyuncaklar, belleği çalıştıran, problem çözme becerisini geliştiren oyun materyalleridir. Erken çocukluk dönemine uygun, önerilen bellek geliştirici oyuncaklar çeşitlidir.
0-6 ay arası bebeğin göz odaklanmasını teşvik eden hareketli oyuncaklar, bebeğe dokunsal uyarı yapan ve güvenlik hissi veren geçmeli oyuncaklar, bebeği sakinleştiren ve sesleri fark etmelerini sağlayan müzikli oyuncaklar, çıngırdaklar ve bebeğin kendini keşfetmesini sağlayan kırılmaz aynalar;
6-12 ay arası bebeğin, görsel uyarı ve küçük kas koordinasyonunu geliştiren üst üste koyma oyuncakları, bebeğe kavrama ve atma hareketleri ile dokunsal uyarı sağlayan toplar;
12-24 ay arası bebeğin el ve göz koordinasyonunu geliştiren bloklar ve üst üste koyma oyuncakları, bebeğe sosyalleşmeyi ve duygu gelişimini öğreten doldurulmuş oyuncaklar, bebeğe dokunsal uyarı sağlayan şekil düzenleme oyuncakları, bebeğin göz-el koordinasyonunu geliştiren basit yap-bozlar;
2-3 yaş arası çocuğun büyükleri taklit ederek rol yapmalarını sağlayan telefonlar, bilgisayar oyunları, çocuğun küçük kas gelişimini destekleyen vurmalı setler, çocuğun kendisine rol geliştirmesini sağlayan oyuncak bebekler, çocuğun yaratıcılığını teşvik eden sanat ürünleri, çocukta hacim kavramının gelişimini destekleyen bloklar ve çocuğun kelime hazinesini zenginleştiren kitaplar;
3-5 yaş arası çocuklar için evcilik, okul oyunları ile bebekler, mutfak ve doktor muayene aletleri, dil gelişimlerini destekleyen müzik ve öykü kasetleri, kuklalar, matematiğe hazırlanmaya yönelik resim ve sayı eşleme oyunları bellek geliştirici oyuncaklara verilebilecek örneklerdendir.
Problem çözme becerilerinin gelişmesine yardım eden oyuncaklar, çocuklara oyun oynarken, aletlerin nasıl çalıştığını düşünerek bulma, yeni kelimeler ve fikirleri öğrenme, güçlü kaslar oluşturma ve bunları kontrol edebilmeyi öğrenme, hayal gücünü geliştirme, problem çözme ve işbirliği yapabilme gibi pek çok beceriyi öğrenmelerini sağlar. Problem çözme becerisini geliştiren, oyun materyalleri arasında, yap-bozlar, takmalı-sökmeli oyuncaklar, ip ve boncuk, halka, anahtar, kilit, ayna, büyüteç, mıknatıs, boncuklu hesap tahtası ve kitaplar gösterilebilir.
Tartışma
•Eğitici oyuncakları tanımaya ve hazırlamaya yönelik etkinlikleri tartışınız.
•Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “tartışma forumu” bölümünde paylaşabilirsiniz. Atatürk Üniversitesi
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Okul öncesi dönemde çocukların oyuncaklara ve oyun materyallerine karşı olan ilgilerinin altında, aşağıdakilerden hangisi yatmaktadır?
A) Yeni şeyler öğrenme isteği, yetişkinlere benzeme ve taklit çabası.
B) Çocukların pahalı oyuncaklara sahip olma arzusu.
C) Yetişkinlerin iç dünyalarını anlama çabası.
D) Çocuğa gerekli olacak bilgi ve beceriyi kazanma içgüdüsü.
E) Yaşıtları ile oynayabilme ve arkadaşlık paylaşımının yaşanılması.
2. Çocuğun gelişiminde önemli rol oynayan oyuncakların seçiminde, aşağıdakilerden hangisine dikkat edilmelidir?
A) Çocuğun gelişim alanlarının tümünü birden destekleyebilecek uyarıcılar içermemelidir.
B) Sağlam ve bol ayrıntıları olan oyuncaklar tercih edilmelidir.
C) Gelişim seviyesine, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olmalıdır.
D) Çocuğun sadece el becerilerini geliştiren nitelikte olmalıdır.
E) Eğitici olmaktan çok, eğlendirici özellikleri taşımalıdır.
3. Zekâyı, hayal gücünü, duyuları geliştiren, bedensel, ruhsal, dil ve sosyal gelişimi destekleyen materyallere _____ denir.
A) eşleştirme etkinlikleri
B) farklı olanı bulma malzemeleri
C) parçaları birleştirme oyuncakları
D) gruplama, sıralama ve ilişki kurma materyalleri
E) eğitici oyuncaklar
4. Oyuncak seçiminde öncelikle göz önüne alınan etken, _____.
A) çocuğun seçimidir
B) çocuğun yaşıdır
C) anne-babanın yönlendirmesidir
D) ucuz olmasıdır
E) dayanıklı olmasıdır
5. I. Eşleştirme
II. Benzer ve farklı olanı bulma
III. Bağıntı-ilişki kurma
IV. Gruplama Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
Sınıf Yönetiminde Araç-Gereç Yapma-II
V. Sıralama
Eğitici oyuncaklar, yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangilerine göre planlanmalıdır?
A) I – III – V
B) II – IV
C) Yalnız IV
D) Yalnız II
E) I – II – III – IV – V
6. Çocukluk döneminde çocuğun, simgeleri kullanma, algılama, yeni kavramlar oluşturma gibi bilişsel becerilerinin ve tüm gelişimlerinin desteklenmesi için anne-baba ve öğretmenler ne yapmalıdırlar?
A) Çocuklara oyuncak yapmayı öğretmelidirler.
B) Çocuğun eğitici oyuncaklarla oynamalarını sağlamalıdırlar.
C) Kurallara uymanın olmadığı oyunlar düzenlemelidirler.
D) Çocuğun hoşuna gidecek türde oyuncaklar seçmelidirler.
E) Sadece grupla oynayabileceği oyunlar planlamalıdırlar.
7. Aşağıda verilen oyuncak türlerinden hangisi, bellek geliştirici oyuncaklarda biri değildir?
A) Yap-boz
B) Takmalı-sökmeli oyuncaklar
C) İp ve boncuk
D) Üst üste koyma oyuncakları
E) Boncuklu hesap makinası
8. _____ yaşındaki çocuk için ilk oyuncak, kendi bedeni ve çevrede ona en yakın olan annesidir. O yaşlardaki oyun alıştırmalı oyundur; yani çocuk bazı hareketleri yineleyerek, kendi bedeninin ve çevresindeki nesnelerin işlevlerini öğrenir.
A) 0-2
B) 2-4
C) 4-6
D) 6-8
E) 8-10
9. Eğitici oyuncaklarla oynama, sosyal ve duygusal gelişimin desteklenmesinde, çocuğa aşağıda verilenlerden hangisini kazandırır?
A) Çocuğun kavram geliştirme becerisinin gelişmesini sağlar.
B) Çocukların birbirleri ile iletişim kurmalarını sağlar.
C) Çocuğun bağımsızlık ve güven duygularını geliştirir.
D) Çocuğun el-göz koordinasyonu becerisinin gelişimini destekler.
E) Çocuğun problemlere çözümler bulmasını sağlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
Sınıf Yönetiminde Araç-Gereç Yapma-II
10. Okul öncesi eğitim kurumunda çalışan öğretmenler yapacakları yıllık ve günlük planlarda, aşağıda verilen kavramlardan hangisine yer vermelidirler?
A) Psiko-motor, fiziksel ve dil gelişimi kavramlarına
B) Sosyal, duygusal, doku, yön, konum ve büyüklük kavramlarına
C) Renk, şekil, harf, karşılaştırma, sayı sayma kavramlarına
D) Şekil, zaman, mekân, sayı, renk, nicelik ve boyut kavramlarına
E) Soyuttan somuta doğru gelişen kavramlara
Cevap Anahtarı
1.A, 2.C, 3.E, 4.B, 5.E, 6.B, 7.D, 8.A, 9.C, 10.D
ÜNİTE 5
EĞİTİCİ OYUNCAKLARI HAZIRLARKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Oyuncak, yetişkinler tarafından hazırlanan, çocuk oyunlarına yardımcı almak için hazırlanmış ve ana işlevi çocuğu oynatmak olan oyun malzemeleridir. İlk defa XVI. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Önce evlerde bez bebekler, toplar vs. hazırlamak şeklinde başlamış, daha sonra bu işle ilgilenen ustaların uğraşlarıyla oyuncak atölyelerinde bez, tahta, demir ve tel esasına dayalı hızlı bir çalışmaya geçilmiştir. Daha sonra bu iş de fabrikalaşmış, özellikle oyuncak sanayiine sınırsız şekil, renk ve özellikle sertlik - yumuşaklık verilebilen plastiğin girmesinden sonra, bu dalda da seri üretime geçilmiştir. Son zamanlarda oyuncak teknolojisi olabildiğine gelişmektedir. Ama bu, salt çekicilik ve teknik esaslar üzerine dayanmakta; çocuk psikolojisi ve pedagojik veriler gözden uzak tutulmaktadır.
Tarihin her döneminde, çocuklar oyunlarını ya kendileri oluşturmuşlar ya da büyükler arasında oynanan kimi oyunları yaratıcılıklarını kullanarak kendilerine mal etmişlerdir. Bunlar çocuk oyuncakları gibi, çocuk çalgısı ya da üflemeli çalgılar için de geçerlidir. Örneğin; Anadolu çocukları ağaç gövdesinden boru şeklinde üfleyerek ses çıkaran oyuncaklar yapmışlar ve bunlarla askercilik oyunları oynamışlardır.
Çocuk gelişimi ve eğitimi açısından oyun ve oyuncaklar çok önemli görülmektedir. Çocuğa oyun imkânları sunulması kadar oyunla ilgili eğitim materyallerinin sağlanması da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Oyuncak seçiminde çocuğun yaşı, gelişim düzeyi, yetenekleri ilgi ve ihtiyaçlarına göre tercihler yapılmalıdır. Çocuğun kendi cinsiyetine yönelik oyuncaklarla oynamayı tercih etmesi onun cinsiyet rolünü öğrendiğinin göstergesi olsa da bu durum için ısrarcı olmamak gerekmektedir. Ebeveynler çocuklarına her iki cinsiyete yönelik oyuncakla oynama fırsatını vermeli ve çocuğu katı kurallar içinde sınırlamamalıdır. Çocukların karşı cinsle iletişim kurma ve oyuncaklarını paylaşma gibi etkileşimlerinin desteklenmesi, cinsiyet ayrımını azaltabilmektedir. Öğretmenler günlük etkinliklerini uygularken çocuklara toplum tarafından yüklenmiş olan cinsiyet rollerine karşı, farklı alternatifler de geliştirmelidirler. Çocukların
Çocukların tercihlerini etkileyecek birçok faktörün içinde en geniş pay genellikle, oyuncağın dış görünüşünü belirleyen özelliklere ait olmaktadır.
yaratıcılığını artırmak ve gelişim alanlarının tümünü daha iyi destekleyebilmek için okul öncesi dönemde sanat eğitimi ile oyuncak ve oyun materyallerine çok daha önem verilmesi gerektiği söylenebilir.
Oyuncaklar, genellikle yetişkin insanların kullandıkları eşyaların minyatürleştirilmiş şeklidir. Bisikletler, arabalar, atlar, bebekler, telefonlar vs... hep gerçek hayatta büyükleri olan şeylerdir. Burada çocuk, bir minyatür insan olarak görülmekte, büyüklerin yaptığı her hareketi küçüklerin taklit etmesini sağlayacak oyuncaklar yapılmaktadır. Bu oyuncaklar bazen karikatür biçimi kaba hatlarıyla yapılabildiği gibi, bazen en ince ayrıntılarına kadar işlenmekte, genellikle de mekanik yoldan hareketlendirilmektedir. Bunlara, yayı kurularak hareket ettirilen oyuncaklar, yatırınca gözlerini kapatan, karnına basınca ağlayan, uzaktan hava şişirmesiyle çeşitli hareketler yapan plastik canlılar örnek olarak gösterebiliriz. Son zamanlarda oyuncak sanayiinde bir enerji kaynağı olarak elektrikten de faydalanılmaya başlanmıştır.
Bakış açılarına göre, büyük ve küçük kas gelişimini sağlayan oyuncaklar, yaratıcılık ve hayal gücünü geliştiren, sanat ve el islerini geliştiren, anlama, kavrama gücünü geliştiren oyuncaklar, dans ve müzik oyuncakları, evcilik oyuncakları gibi çeşitli oyuncak sınıflandırmaları vardır.
Oyun, çocuğun gelişimi ve yetiştirilmesi yönünden oldukça önemli bir olaydır ve çocuk açısından bakıldığında oyun, çocuğun en önemli işi, oyuncaklar ise en önemli aracıdır. Çocukta tutucu taklit ve bellek yüksek olduğu için, oyunları zihninde iyi saklamakta, canlı tutmaktadır.
Yetişkinlerin oyunları ile çocuk oyunlarının amaçta değişmeleri gibi, oyuncakları da değişir. Yetişkin için oyuncak, ona yaşamın kaybettirdiği, özlediği veya ihtiyaç duyduğu bazı yönlerini yeniden hatırlama imkânını veren bir araçtır. Günlük işleri elleriyle çalışmayı gerektirmeyen erkekler çoğu kez minyatür gereçlerle dolu ev eşyası mağazalarında oyalanmaktan hoşlanırlar. Ancak çocuk açısından oyuncağa bakıldığında oyuncak kendi başına bir amaç değil, birçok amaç için kullanılan bir araçtır. Eğer aynı oyuncak bir kez gemi, bir başka kez itfaiye arabası ve başka bir kez de bir ev bir sandalye, bir bebek veya bir hayvan olabiliyorsa o zaman o oyuncak bu şeylerden yalnızca bir tanesi olabilecek oyuncaklardan çok daha değerlidir. Değişme özelliği yani birçok değişik şey olabilme yeteneği, bir oyuncağın en arzu edilebilir özelliklerinden biridir.
Çocukların eğitici oyuncakların özelliklerinden en üst düzeyde yararlanabilmeleri için eğitici oyuncak hazırlarken; çocuğun gelişim özellikleri, gelişim düzeyi, ilgi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalı, çocuğun anlayabileceği şekilde açık, anlaşılır olmalı, basitten karmaşığa doğru hazırlanmalı, çocuğun kendisini ifade etmesine, özgür ve rahat hissetmesine imkân sağlamalı, çocukların ilgisini çekecek şekilde olmasına özen gösterilmeli, oyuncaklar sağlam, güvenli ve kullanışlı olmalı, bireysel ya da grupça oynayabilecek şekilde düzenlenmeli, sınıfın durumu ve çocuk sayısı dikkate alınmalıdır.
Eğitici oyunlar ve oyuncaklar, çocuğun fiziki gelişiminde de önemlidir. Oyun hareketi meydana getirir ve çocuğun tüm vücut fonksiyonlarının işlevlerini harekete geçirir. Çocuğun sağlıklı bir birey olmasını sağlar.
Dostları ilə paylaş: |