HAZIRLANAN EĞİTİCİ OYUNCAKLARI DEĞERLENDİRME
Değerlendirme, eğitim sürecinin son aşamasıdır. Amaçlar doğrultusunda planlanan ve uygulanan eğitim etkinliklerinin, çocukların davranışlarında oluşturduğu değişikliğin ölçülmesi ve yorumlanması amacıyla yapılmaktadır. Bu nedenle, değerlendirme sonuçları, programın geliştirilmesi ve eğitimin etkisini
belirlemek amacıyla kullanılmalıdır. Asıl hedef, çocukların gelişimini ve eğitimini desteklemek olmalıdır.
Değerlendirme, çocukların motivasyonunu, dikkatini, bir alana özgü bilgi ve beceri düzeylerini, ilgi alanlarını, öğrenme stillerini, ihtiyaçlarını, organizasyon becerilerini, sözlü ve sözlü olmayan iletişim becerilerini, arkadaşlık ilişkilerini, problem çözme becerilerini, sosyal yaşam becerilerini, yardıma ihtiyaç duydukları alanları ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar.
Değerlendirme, çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak etkili ve kaliteli eğitim programlarının amaçlarının seçilebilmesini ve bu amaçlara ulaşılması için öngörülen kazanımların belirlenmesini sağlar.
Değerlendirme, uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesine ve etkili öğrenme ortamlarının düzenlenmesine temel oluşturur.
Değerlendirme, erken yaşlarda çocukların güçlü ve gelişmeye açık desteklenmesi gereken özel ihtiyaçlarının karşılanmasına imkân verir. Böylece çocukların gelişimsel olarak desteklenmesinde, doğru zamanda doğru yönlendirme şansı yakalanmış olur. Güvenilir ve geçerli araçların kullanılması durumunda aileleri, çocukları ile ilgili olarak bilgilendirmek ve yönlendirmek için etkili bir süreçtir. Çocuğu tanımakla ilgili kullanılan her yöntem ve araç, eğitimcinin ve ailenin çocuk hakkındaki fikirlerini karara dönüştüren somut sonuçları gösterir.
Değerlendirme, çocukların kendi kendilerini tanımalarına imkân verdiği için bireysel ve sosyal farkındalığını geliştirir ve çocuğun kendi hakkında içten denetim becerisinin gelişmesini sağlar.
Değerlendirme, çocukların gelişimindeki ilerlemeyi ya da sapmaları ölçmeyi sağlar. Böylece çocuk hakkında bir profesyonel olarak aileleri bilgilendirmede güvenilir bir rehberlik hizmeti vermek mümkün olur.
Bir öğretmen değerlendirme yaparken, çocukların ne yaptıkları kadar nasıl ve neden yaptıklarını da düşünmelidir. Değerlendirmenin hedefi, çocukların neleri bilmediği değil, neleri bildiğini anlamak olmalıdır. Bu nedenle çocukların aynı yaşta olsalar bile, birbirlerinden farklı bireyler olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Özellikle çocuğu tanımak, çocukla ilgili gelişimsel hedeflerin belirlenmesi açısından önemlidir.
Bütün bu açıklamalar ışığında, okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, hazırlanan eğitici oyuncakları değerlendirirken, önceden hazırladığı değerlendirme ölçeğinde yer alan ölçütler doğrultusunda değerlendirmeli ve sonuçları çocukların aileleri ile paylaşmalıdır. Öğretmen bu ölçütleri; “Konu seçimi, Hazırlık, Uygulama, Yaratıcılık, Çalışma düzeni, Ekonomiklik” olarak bir tablo şeklinde hazırlamalı ve her ölçütte nelere puan vereceğini çocuklara önceden söylemelidir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Konu seçimi ölçütünde, öğretmen çocuk tarafından seçilen eğitici oyuncağın çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygun olup olmadığına ve seçilen oyuncağın çocuk tarafından rahat kullanılabilir olup olmadığına göre puanlama yapabilir.
Hazırlık ölçütünde, öğretmen çocuğun, oyuncak için gerekli malzemeleri eksiksiz getirip getirmediğine, oyuncak için gerekli malzemeleri zamanında getirip getirmediğine, oyuncak için gerekli malzemelerin kullanışlı olup olmadığına göre puanlama yapabilir.
Uygulama ölçütünde, öğretmen çocuğun, oyuncağa uygun resimleri düzgün çıkarıp çıkarmadığına, kalıbı uygun şekilde yerleştirip yerleştirmediğine, dikkat ederek kesip kesmediğine, parçaları uygun bir şekilde birleştirip birleştirmediğine, oyuncağı sağlam bir oluşturup oluşturmadığına, oyuncağı saklamak amacıyla uygun bir kutu hazırlayıp hazırlamadığına göre puanlama yapabilir.
Yaratıcılık ölçütünde, öğretmen çocuğun, renklerin seçimini, oyuncağın özelliğine uygun şekilde kullanıp kullanmadığına, yapılan oyuncağın orijinal olup olmadığına, değişik karakterlerde oyuncak hazırlayıp hazırlamadığına göre puanlama yapabilir.
Çalışma düzeni ölçütünde, öğretmen çocuğun, temiz ve düzenli çalışıp çalışmadığına, çalıştığı yerin temizliğine özen gösterip göstermediğine, çalışmaya istekli olup olmadığına, arkadaşları ile iş birliği yapıp yapmadığına göre puanlama yapabilir.
Son olarak ekonomiklik ölçütünde ise, öğretmen çocuğun, malzeme seçiminde ucuz ve kullanışlı olmasına dikkat edip etmediğine, malzemeyi israf etmeden kullanıp kullanmadığına, artık malzemeleri değerlendirip değerlendirmediğine ve oyuncağı istenilen zamanda teslim edip etmediğine göre puanlama yapabilir.
Sonuç olarak, öğretmen, çocuk tarafından hazırlanan eğitici oyuncakları değerlendirirken, puanlama sonuçlarını mutlaka çocuklara tek tek açıklamalı, bunun bir sınav olmadığını, bir eğlence olduğunu, bir etkinlik yaparken hangi hususlara daha dikkat etmeleri gerektiğinin görülmesi amacıyla bu puanlamanın yapıldığını söylemeli, düşük puan alanları kesinlikle eleştirmemeli, bir sonraki etkinlikte herkesin daha da başarılı olacağı şeklinde motive edici konuşmalar yapmalı, başarılı olanlar ödüllendirilmelidir. Bu ödül, sözlü bir ifadeyle olabileceği gibi, yapılan etkinliğin bir kenarına bir yıldız işareti koyma şeklinde de olabilir. Fakat başarılı çocuklara öğretmenin sınıfta çikolata dağıtması kesinlikle uygun bir hareket değildir. Çünkü okul öncesi eğitimde yapılan etkinlikler kesinlikle bir yarışma, bir rekabet ortamı oluşturabilecek tarzda yapılmamalı, çocukların eğlenerek öğrenmesi sağlanmalıdır. Yeni eğitim-öğretim sistemimizde ilköğretimin ilk dört sınıfında bile sınavların kaldırıldığı göz önüne alındığında, okul öncesi bir kuruma giden bir çocuğun yaptığı etkinliğin bir sınav havası şeklinde değerlendirilmesi, çocukları başarılı-başarısız şeklinde etiketlendirilmesi ve bu ayırımın çocuk tarafından bilinmesi kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir.
•Okul öncesi eğitim kurumunda görev yapan bir öğretmen, eğitici oyuncak yapımına başlamadan önce, ilk olarak çocuğa kazandırılacak hedef ve hedef davranışları belirlemeli daha sonra da bunun için uygun araç-gereci hazırlamalıdır.
•Oyuncak, hem oyun hem oyunu sağlayan nesnedir. Çocuk, bebekliğinden başlayarak oyuncaklarla oynayarak dünyayı anlamlandırır ve eğlenir. Çocuk esas olarak kendi hayal dünyasını geliştirmek için kendi oyuncaklarını bulur veya imal eder. Çocuk, büyüklerini taklit ederek büyüdüğü için, büyüklerin kullandığı araç gereçlerin benzerini yaparak onunla büyükleri taklit etmeye çalışmaktadır.
•Okul öncesi bir çocuğa eğitici bir oyuncak uygulanırken, eğitim kurumlarında görev yapan bir öğretmen, eğitici oyuncakları, okul öncesi eğitim kurumlarında uygularken, eğitici oyuncağı çocuklara ders anlatır gibi vermemeli, doğal ortamında oyun şeklinde vermeli, çocukların oyun yoluyla daha iyi ve çabuk öğrendiklerini unutmamalıdır. Öğretmen, çocuklar arasındaki bireysel farklılıkları dikkate almalı, çocukların arasında rekabet ortamı oluşturmamalı, uygulama yaparken, çocuğun sadece öğrenmesini değil eğlenerek öğrenmesini sağlamalıdır.
•Eğitici oyuncaklar sadece masa başında yapılacak etkinlikler değildir. Bu nedenle öğretmen etkinlikleri zaman zaman bahçede bir bankın üzerinde ya da yere oturarak da yaptırmalıdır.
•Öğretmen, yönergelerdekileri tamamlayan çocuğa, “Aferin ne güzel yaptın, ne çabuk eşleştirdin.” gibi motive edici sözler söylemeli, yaptığı çalışma ile ilgili çocukla konuşmalıdır.
•Okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, hazırlanan eğitici oyuncakları değerlendirirken, önceden hazırladığı değerlendirme ölçeğinde yer alan ölçütler doğrultusunda değerlendirmeli ve sonuçları çocukların aileleri ile paylaşmalıdır. Öğretmen bu ölçütleri; “Konu seçimi, Hazırlık, Uygulama, Yaratıcılık, Çalışma düzeni, Ekonomiklik” olarak bir tablo şeklinde hazırlamalı ve her ölçütte nelere puan vereceğini çocuklara önceden söylemelidir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıda verilenlerden hangisi, okul öncesi eğitimde yapılan değerlendirme ile ilgili verilmiş doğru bir ifade değildir?
A) Değerlendirme, çocukların motivasyonunu, dikkatini, bir alana özgü bilgi ve beceri düzeylerini, ilgi alanlarını, öğrenme stillerini, ihtiyaçlarını, organizasyon becerilerini, sözlü ve sözlü olmayan iletişim becerilerini, arkadaşlık ilişkilerini, problem çözme becerilerini, sosyal yaşam becerilerini, yardıma ihtiyaç duydukları alanları ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar.
B) Değerlendirme, çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak etkili ve kaliteli eğitim programlarının amaçlarının seçilebilmesini ve bu amaçlara ulaşılması için öngörülen kazanımların belirlenmesini sağlar.
C) Değerlendirme, uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesine ve etkili öğrenme ortamlarının düzenlenmesine temel oluşturur.
D) Değerlendirmenin hedefi, çocukların neleri bildiği değil, neleri bilmediğini anlamak olmalıdır. Bu nedenle çocukların aynı yaşta olsalar bile, birbirlerinden farklı bireyler olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Özellikle çocuğu tanımak, çocukla ilgili gelişimsel hedeflerin belirlenmesi açısından önemlidir.
E) Değerlendirme, erken yaşlarda çocukların güçlü ve gelişmeye açık desteklenmesi gereken özel ihtiyaçlarının karşılanmasına imkân verir.
2. Okul öncesi eğitim kurumunda görev yapan bir öğretmen, eğitici oyuncak yapımına başlamadan önce, öncelikle aşağıda verilenlerden hangisini yapmalıdır?
A) Oyunun yönergesini hazırlar ve hazırlanan kartları saklamak için boş bir kutu kullanır.
B) Grupça oynanabilmesi için zar yapar.
C) İlk olarak çocuğa kazandırılacak hedef ve hedef davranışları belirlemeli daha sonra da bunun için uygun araç-gereci hazırlamalıdır.
D) Kartları parçalara ayırdıktan sonra, yıpranmaması için kenarlarını şeffaf bantla bantlar.
E) Hazır olan resimleri boyutlarına göre belirlediği mukavvaya yapıştırır.
3. Bir eğitim sürecinin son aşaması, aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
Eğitici Oyuncak Yapma – II
A) Motivasyon
B) Uygun öğrenme yöntem ve araçlarının seçilmesi
C) Çocukların gelişimdeki sapmaları değil, ilerlemelerini ölçmek
D) Çocukların bir etkinliği nasıl ve neden yaptıkları değil, ne tür bir etkinlik yaptıklarını ölçmek
E) Değerlendirme
4. Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulama yapılırken, uygulama süresi, aşağıdakilerden hangisi tarafından belirlenmelidir?
A) Uygulama süresi, çocuğun gelişim seviyesi ve ilgisi dikkate alınarak öğretmen tarafından belirlenmelidir.
B) Uygulama süresi okul öncesi eğitim kurumunun müdürü tarafından belirlenmelidir.
C) Her aile, kendi çocuğunun durumuna göre uygulama süresi belirlemeli ve bu durumu öğretmene mutlaka söylemelidir.
D) Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulama süreleri öğrencinin isteğine göre belirlenir.
E) Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulama süreleri belirlenemez. Çünkü her çocuğun uygulamaları tamamlama süreleri farklıdır.
5. Oyun malzemeleri kaç grupta ele alınmaktadır?
A) 4
B) 5
C) 3
D) 2
E) Çocuğa kazandırılacak hedef ve hedef davranışlara göre gruplandırılabileceği için oyun malzemeleri sınırsızdır.
6. I. Konu seçimi
II. Hazırlık
III. Uygulama
IV. Yaratıcılık
V. Çalışma düzeni
VI. Ekonomiklik
Okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, hazırlanan eğitici oyuncakları değerlendirirken, yukarıda verilen değerlendirme ölçeğinde yer alan hangi ölçüt ya da ölçütler doğrultusunda değerlendirme yapmalıdır?
A) I – II – III – IV – V – VI
B) II – IV – VI
C) I – III – V
D) Yalnız I
E) Yalnız IV
7. Öğretmen çocuğun, temiz ve düzenli çalışıp çalışmadığına, çalıştığı yerin temizliğine özen gösterip göstermediğine, çalışmaya istekli olup olmadığına, arkadaşları ile iş birliği yapıp yapmadığına göre puanlama yapabilir.
Yukarıda verilen açıklamalar, aşağıdaki değerlendirme ölçütlerinin hangisini açıklamaktadır?
A) Ekonomiklik
B) Çalışma düzeni
C) Yaratıcılık
D) Uygulama
E) Konu seçimi
8. Çocuğun bir yetişkin gibi davranabilmesini sağlayan ve becerilerini geliştiren oyun malzemeleri, aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Jimnastik aletler
B) Legolar
C) Bebekler ve hayvan figürleri
D) Küçük ev eşyaları
E) Çamur türü malzemeler
9. Eğitim kurumlarında görev yapan bir öğretmen, eğitici oyuncakları, okul öncesi eğitim kurumlarında uygularken, aşağıda verilenlerden hangisini yapmamalıdır?
A) Eğitici oyuncağı doğal ortamında, oyun şeklinde vermelidir.
B) Öğretmen çocuklar arasındaki bireysel farklılıkları dikkate almalıdır.
C) Eğitici oyuncağı ders anlatır gibi vermelidir.
D) Öğretmen etkinlikler sırasında esnek olmalı, oyun ve yönergeyi çocukların anlayabileceği şekilde açık ve net olarak yapmalıdır.
E) Çocukların dikkatli olması, dinleme becerilerinin gelişmesi için öğretmen yönergeyi sadece bir kez söylemeli, ancak gerekiyorsa oyun sırasında tekrarlamalıdır.
10. Yapılan bazı araştırmalarda, çocuğun oynadığı oyuncak ve oyunların gelecekte seçeceği meslek hakkında ipuçları verdiğine dair bazı görüşler ileri sürülmektedir. Bu görüşlere göre herhangi bir müzik
aletiyle oynayan bir çocuğun meslek olarak ileriki yıllarda meslek olarak hangi mesleki alanlarda çalışacağı yönünde düşünceler vardır?
A) Ressam veya heykeltıraşlık türü bir sanatsal alanı seçeceği önerilmektedir.
B) Sporun değişik dalları, organizasyon ya da mimarlık gibi mesleklere yöneleceğinden söz edilmektedir.
C) Doktor ya da diş hekimi olacağını göstermektedir.
D) Müzisyenlik, yazarlık ya da matematik bilimleri alanında çalışacağı yönünde düşünceler vardır.
E) Başarılı bir iş adamı olacağı yönünde kuvvetli belirtiler mevcuttur.
Cevap Anahtarı
1.D, 2.C, 3.E, 4.A, 5.B, 6.A, 7.B, 8.D, 9.C, 10.D
ÜNİTE 7
Kukla Planlama
Kuklalar insan eliyle canlanan oyun araçlarıdır.
GİRİŞ
İnsanoğlu doğaya teknolojiye ve hatta yaşamına hükmetmek yönlendirmek isterken elbette oyunlarında kullandığı materyallerden de itaat bekleyecektir. Bu beklenti bekli de geçmişte kukla gereksinimini ortaya çıkarmıştır. Kendi sesi ile ses katabileceği, onunla aynı görüşleri paylaşan ve onun yönlendirmesine muhtaç olan bir oyun aracıdır kukla. Birey neyi duymak isterse onu söyler, neyi görmek isterse onu gösterir. İnsanla birlikteyken canlanan, onun duygularını paylaşan yargılamayan, eleştirmeyen bir arkadaştır.
İnsanoğlunun yaşamı, beklentileri değiştikçe kuklalar da şekil değiştirmiş ancak geçmişten günümüze önemini ve güncelliğini hep korumuştur. Yalnız çocuklar değil yetişkinler de kukladan zevk alırlar. Bunun için farklı yaş grupları için farklı kukla tasarımları, oyunları mevcuttur. Özellikle okul öncesi dönem de kukla, çocukların gelişiminde büyük rol oynar. Uzaktan bakıldığında belki bir oyun aracıdır hatta oyuncaktır ancak kukla Erikson’a göre girişimciliğin yüksek olduğu bu dönemde çocuğa sezdirmeden öğretmenin en kolay aracıdır.
Bu bölümde kuklanın insanoğlunun hayatına girişini ve neler kattığını öğreneceğiz.
KUKLALAR
Geçmişten günümüze insanların ilgisini çeken, eğlendiren, öğreten bazen de düşündüren materyallerdir. Kuklalar insan gücüyle hareket ettirilen bir insan, bir hayvan veya hayalî bir karakteri yansıtan figürlerdir. Kuklalar üzerinde yapılan incelemeler kuklaların yalnız çocukları eğlendiren basit bir eğlence aracı olmadığını, eğlendirirken eğittiğini, yetişkinlerin de kuklalara ilgi duyduklarını, toplulukların duygu ve düşüncelerini dile getirdiği ve çağın sanat anlayışını, kültürel yapısını yansıttığını göstermektedir.
Tarihin çok eski dönemlerinde dünyanın farklı bölgelerinde farklı şekillerde yapıldığı tespit edilen kuklalar, ilkel toplulukların dinî törenlerinde de kullanılmıştır. Tarihsel olarak kesin bir başlangıç noktası aramak gerekirse Mısır’daki yazılı kaynaklarda ipli kuklaların kullanıldığı belirtilmektedir. Kukla Orta Asya kültürünün bir kalıntısıdır. Türkler, gölge oyunu ve Karagöz’ü 16. yüzyılda tanımışlarken, kukla çok eskiden beri bilinmektedir. Orta Asya’da Türkler kuklaları hem sihirli amaçlar hem de eğlence için kullanmışlardır. Orta Asya şamanları ölüm törenlerinde ölünün ruhuna yardım etmek amacıyla taştan veya tahtadan yapılmış “kukurcak” denilen kuklalar kullanmışlardır.
Osmanlı Türklerinde ipli kukla ve el kuklası, iskemle kukla, dev kuklası gibi çeşitli kuklalar vardı. Anadolu’da el kuklası ve ipli kukla olmak üzere iki tür kukla oynatılırdı.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
Kukla Planlama
Kuklalar el, çubuk ve ip yardımıyla kontrol edilirler.
Şekil 7.1. Gölge kukla; özel sahnesi, ışık ve ses sistemi ile anlam kazanır.
Türk gölge oyunu Karagöz, 17. yüzyılda tiyatro geleneğimiz içindeki yerini almış, 18. ve 19. yüzyıllarda daha da yaygınlık kazanmıştır. Hem Osmanlı sarayında hem de halk arasında eğlence ve gösteri sanatları içinde ilk sırayı almıştır. Karagöz oyununun belli başlı iki kahramanı vardır. Bunlar Hacivat ve Karagöz’dür. Bu iki kahraman halkın gönlünde öyle yerleşmişlerdir ki, halk onları gerçekten yaşamış kişiler olarak görmek istemiştir. Bu konuda pek çok söylenti olmuştur. Bunlardan bir tanesi Sultan Orhan zamanında Hacivat’ın duvarcı, Karagöz’ün demirci olduğu; Bursa’da bir camide çalıştıkları, söyleşmeleriyle öteki işçileri oyaladıkları, bu yüzden cami yapımının gecikmesi üzerine Sultan’ın onları ölümle cezalandırdığı yolundadır. Karagöz’ün yuvarlak yüzü dardır. Gözleri büyük, göz bebekleri iri ve siyahtır. Atılgan ve cesur ifadesinden dolayı “Karagöz” denilmiştir. Kısa ve kalkık burnu, yuvarlak, kalın kıvırcık bir sakalı vardır. Kafası keldir. Başını hızla hareket ettirdiği zaman başındaki sarık arkaya doğru giderek kel kafası ortaya çıkar. Karagöz her zaman halk diliyle konuştuğu halde Hacivat nesirlerle süslenmiş akıcı bir konuşma sergiler. Yüzeysel bir bilgindir, bazı ünlü şiirleri ezbere okur, soylu kişilerin görgü kurallarını bilir. Kendisi okumuştur, Karagöz’ü cahillikle suçlar. Karagöz ise hazır cevaptır. Belirgin bir işi yoktur. Kendisine ve ailesine iyi bir yaşam sağlamak için sürekli mücadele içindedir, fakat bunu bir türlü başaramaz. Kolay kandırılmasına rağmen Hacivat’ı ve diğer kişileri aldatabilir. Hacivat’ın kısa, yukarı doğru kalkık bir sakalı vardır. Her zaman mantıklı düşünür, durumları kabullenmeye hazırdır, üst sınıfın ahlaki prensiplerine bağlıdır ve kendisini bu prensiplere kolaylıkla uydurabilir.
Kukla; kumaştan, alçıdan, tahtadan, kaşıktan, kâğıttan, kartondan vb. malzemelerden yapılmış, el, çubuk veya iplerle hareketleri kontrol edilebilen figürlerdir. Bu figürlerle yapılan gösterilere ise kukla oyunu adı verilir.
Her yaş grubunda ilgi çeken kuklalar, okul öncesi eğitimde de çok kullanılan araçlardır. Okul öncesi eğitim kurumlarında bulunması gereken öğrenme Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
Kukla Planlama
Kuklalar oynatılırken çocuklar ile göz kontağı kurmak önemlidir.
merkezlerinden biri olan kukla öğrenme merkezinin zenginliği hem çocuklara hem de öğretmene güzel eğitim fırsatları sağlar.
Şekil 7.2. Kukla materyali kullanılırken duyularına göre hareket ettirilmelidir.
Kukla Materyalini Kullarken Dikkat Edilmesi Geren Özellikler
Kukla materyalleri hareket ettirilerek ve seslendirilerek çocuklar için eğlenerek öğrenme fırsatları oluşturulabilir. Kukla oynatmak deneyim tecrübe ve iyi bir gözlem gerektirir. Kukla oynatacağınız grubun gelişim özelliklerini, ilgilerini ve beklentilerini bilmeniz gerekir. Öğretim sürecinde kukla kullanımında dikkat edilmesi gerek noktalar şunlardır:
• Kuklaların sınıf içerisinde bütün öğrenciler tarafından kolaylıkla görülebilmesi, duyulabilmesi ve algılanması gerekmektedir.
• Kuklaları kullanırken çocuklarla göz kontağı kurmak önemlidir.
• Kuklaları kullanırken çevreye, öne ve arkaya hızlı bir bakış ve göz gezdirme kuklanın ortam ile ilişkili olduğu izlenimini verir.
• Öne ve arkaya birkaç kez bakmak kuklaya şaşırma ifadesi kazandırabilir.
• Kuklanın soru sorulurken tavana bakması ya da uzaklara bakması konunun içeriğine ilgi göstermediği izlenimini verir.
• Dik bir baş ve sabit bakışlar kuklalara kızgın bir ifade verebilir.
• Yavaş hareketlerle göz gezdirme kuklaya incindiği ya da sıkıldığı izlenimini verir.
• Kuklanın kafasının yere eğilmesi üzüntüyü anlatabilir.
• Kafasının yükselmesi kuklanın inat ettiği izlenimini gösterebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4
Kukla Planlama
Kukla, karakterin baskın özelliklerini yansıtmalıdır.
• Kuklaları konuştururken önemli olan kullanılan cümlenin başlangıcı ve bitirilişidir. Çünkü çocuklar cümlenin başına ve bitişine konsantre olurlar. Bu nedenle kuklanın ağzı ya da hareketlerinin cümlenin başlangıç ve bitimi ile uyumlu yürütülmesi çocuklara kuklanın inandırıcılığı yönünde daha olumlu bir bakış açısı kazandırabilir.
• Kuklaların sürekli hareket ettirilmesi gerekmez, kuklalar kullanılırken hem çocukların hem de kullanan öğretmenin son derece rahat olması gerekmektedir. Önemli olan rahat bir biçimde çocukların kendilerini ifade edebilmesini ve öğretim sürecinden hoşlanmalarını sağlamaktır.
• Kukla kullanılırken öğretmen kuklalara bir kimlik kazandırmalıdır. Kuklanın bir yaşı, ismi, ailesi ve ailede bir konumu olmalıdır. Yaşadığı yer, sevdiği yiyecekler, televizyon programları, renkler ve müzikler olmalıdır.
• Kuklaların öğretim ortamlarında uygun kullanımı için hikâyeler ya da senaryolar yaratılabilir.
• Kuklalar örnek modeller olmalıdır. Çocuklar kuklaları hep örnek olarak görmelidir. Örneğin çocuklar kuklaları tembellik yaparken görmemelidir.
• Kuklaların öğretim sürecinde kullanımında kuklalar üzerinden çocuklara mesaj verilebilir. Örneğin çocukların değil kuklanın bir konu üzerindeki hatası düzeltilebilir.
Şekil 7.3. Zengin bir kukla merkezi çocuğun gelişimi için önemlidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
Kukla Planlama
Çocukların el becerilerini katarak hazırladıkları kuklalara ilgileri daha yoğundur.
KUKLANIN ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE OLAN ETKİLERİ
Kuklalar okul öncesi eğitim dönemi çocuk gelişimi açısından büyük öneme sahiptir. Bu özel zaman dilimini daha verimli kullanmak için kuklalardan yararlanmak gerekir. Çocuklar kuklayı bir oyun gibi algıladıklarından öğretim sürecine katılımları daha kolay olur.
Her okul öncesi eğitim kurumunda zengin donanıma sahip bir kukla öğrenme merkezi bulunmalıdır. Öğrencilerin istedikleri an kolayca ulaşabileceği ilgi ihtiyaç ve gelişim seviyelerine göre hazırlanmış kuklalardan oluşan öğrenme merkezleri okul öncesi eğitim kazanım göstergelerinin hemen hepsi için kullanılabilir. Günlük program içerisinde serbest zaman etkinlikleri, ana dili çalışmaları, yemek öncesi ve sonrası temizlik için, uyku öncesi ve sonrası hatta sanat etkinlikleri, fen ve matematik etkinliklerinde bile kuklalardan yararlanılabilir. Öz bakım becerileri kukla ile daha etkili verilebilir.
Şekil 7.4. Kukla ile verilen kavramlar daha kalıcı olur.
Çocuklar öğretmenin sadece söz ile söylediği bir kuralı hatırlarken güçlük yaşayabilir; ancak kukla materyali kullanılarak daha çok duyuya hitap edilir ve verilen kuralı hatırlamak daha kolay ve eğlenceli olur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
Kukla Planlama
Kuklalar çocukların özgün ürünler ortaya koydukları birer sanat çalışmasıdır.
Okul öncesi eğitim kurumları için hazırlanmış özel kukla materyalleri öğretmen tarafından temin edilebileceği gibi, uygun eğitim ortamları düzenlenerek çocuklarla birlikte öğrenme merkezi zenginleştirilebilir. Çocukların kendi duygularını kattığı, el becerileri ile hazırladıkları kuklaları daha çok sahiplendikleri ve oynatırken daha kolay kullandıkları da göz ardı edilmemelidir.
Kuklanın Çocuğun Bilişsel Gelişimine Etkisi
Okul öncesi dönem, çocukların gelişime açık oldukları, bilişsel açıdan belli kazanımları edinebilecek olgunlukta oldukları kritik evreleri barındıran bir dönemdir. Bu evrede çocuğa uygun yaşantılar kazandırılması özellikle bilişsel yönden gelişimi için önemlidir. Diğer gelişim alanlarına göre bilişsel gelişimdeki ilerleme bize somut olarak tam olarak yansıyamayabilir. Örneğin motor alanda kalem tutma kazanımını amaç ediniyorsak buna yönelik eğitim etkinliklerimizin sonuçlarını öğrencimizin kalem tutma davranışını edindiği zaman görebiliriz. Bilişsel alanda ise beklide daha hızlı ilerlemeler olmasına rağmen bunu ancak öğrencinizin size yansıttığı kadarıyla görebilirsiniz. Eğitimde öğrenciye aktif katılabileceği bir öğrenme ortamı sunmak bilişsel açıdan gelişimi için gereklidir. Farklı materyallerle bir arada olması, farklı öğrenme durumlarına katılımı ile okul öncesi eğitim amaçlarına ulaşabilir.
Kuklalar kullanılarak öğrencilerin yaparak yaşayarak öğrenmeleri sağlanabilir. Kendilerinin zihinlerinde canlandırdıkları bir kuklayı seslendirmeleri sembolik olarak düşünmeleri anlamına gelir bu da bilişsel gelişimine katkı demektir. Canlı olmayan bir durumu canlandırmak okul öncesi dönem çocuğu için aslında bir oyundur, kukla ile oynayarak öğrenirler.
Kuklalar okul öncesi dönem çocuğu için somut örnekler sunar. Hayvanlar, bitkiler, meslek grupları kuklaları ile çocuklara kavramlar daha kolay ve daha kalıcı bir biçimde verilebilir.
• Kuklalar çocukların yaratıcılıklarını geliştirir
Yaratıcılık günümüzün popüler kelimeleri arasında hemen her yerde duymaya başladığımız ancak okul öncesi dönem için ise oldukça önemli bir kavramdır. Okul öncesi dönem gelişimsel açıdan kritik davranışların kazanılması gereken, tesadüflere bırakılamayacak bir yaşam kesitidir.
Çocukların yaratıcılık potansiyelinin belki de en yüksek olduğu bu dönemde yaratıcılıklarına yönelik eğitim yaşantılarının özenle oluşturulması gerekir. Yaratıcılık, orijinalliktir. Belki de herkesin gördüğünü görmek, duyduğunu duymaktır, ancak hiç kimsenin yapmayı düşünmediği durumu yapmaktır. Yaratıcılık var olan duruma farklı yönlerden bakabilmektir. Oynadıkları oyunları bile düşündüğümüzde sembolik nesne kullanımlarında ne kadar yaratıcı olduklarını görebiliriz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
Kukla Planlama
Kukla ile oynamak çocukların küçük kas becerilerini geliştirir.
Kuklalar ile oyunda çocukların hayal gücünü, yeteneklerini ve yaratıcı düşünmelerini geliştirir. Çocuklara sunulan farklı kukla karakterleri onların hayal dünyalarının kapılarını aralamaya yardım eder. Sadece kuklaların hazırlanmasında bile yaratıcı düşüncelerini fark edebilirsiniz. Özgün kuklalar ortaya koyabilirler. Hazır bir kukla ile farklı karakterlere kolayca girebilir, sizleri şaşırtabilirler.
• Kuklalar çocukların dil gelişimlerini destekler
Kukla materyali ile çocukların dil gelişimi doğrudan ilgilidir. Çocuklar kuklaları oynatırken dili etkin bir biçimde kullanmaktadır. Öğretmen çocuklara kuklalarla öykü anlatırken çocuklar yeni kelimeler öğrenir ve öğrendiği bu kelimelerin hangi durumlarda kullanıldığına ilişkin düşünceleri gelişir. Düzgün cümleler kurma, espri yapma, düşüncelerini çekinmeden açığa vurma kuklalarla oyun sırasında desteklenmektedir. Kuklalar ile yapılan etkinlikler çocuğun dili akıcı, anlaşılır bir şekilde kullanma ve konuşmalarında Türkçe dil kurallarını kullanma, kendini rahat bir şekilde ifade etme gibi dil gelişim alanında hızlı bir ilerlemenin görülmesine katkı sağlayacaktır.
• Kuklalar çocukların motor becerilerinin gelişimini destekler
Kukla kullanımı bazen parmakların hızlı hareket etmesini, bazen elin ve kolun hareketini gerektirir. Kukla insan eliyle can kazanır. Bu tanım bile kuklanın çocukların motor becerilerine katkısını açıklamaktadır. Öncelikle kukla oynatımı bir oyundur ve çocuğun enerjini doğru yol ile boşaltmasını sağlar. Kuklalar çocukların zihinleriyle beden organlarının eşgüdümlü hareket etmesini gerektirir. Kukla girdiği karakter rolüne uygun davranmalıdır. El göz konsantrasyonu ile çocuğun motor becerileri denge kavramını öğrenir. Kuklaları canlandırmak için küçük motor beceriler yoğun olarak çalışır. Kuklalar çocukların motor becerileri için isteyerek ya da istemeden olumlu yaşantılar hazırlar.
• Kuklalar çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini destekler
Kuklalar çocukları eğlendirir, neşelendirir ve fark etmeden öğrenmelerini sağlar. Okul öncesi eğitim çocukların duygularının farkına varması ve ifade edebilmeleri için uygun ortamlar hazırlar. Kukla materyalleri çocukların konuşmaları ve kendilerini ifade edebilmeleri için rahat bir ortam oluşturur. Çünkü konuşan ve yanıt veren yani iletişim kuran kukladır. Sohbet etmek çocuklar için problem olmaktan çıkar ve oyun haline dönüşür.
Çocuğu psikolojik ve sosyal baskılardan kurtararak duygu ve düşüncelerini ifade etme fırsatı verir. Çocuğu tanımada yetişkine yardımcı olması bakımından bir tanıma tekniği olarak da kullanılmaktadır. Çocuk kukla oynatırken kendisini kızdıran durumu kukla karakterinin ağzından daha kolay anlatabilir. Mutluluk, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
Kukla Planlama
üzüntü, korku, şaşırma ve kızgınlık gibi duygular ile bu duygularda oluşan yüz ifadeleri arasında ilişki kurarlar.
Kuklalar aynı zamanda çocuğun grupla birlikte çalışma, dinleme, diğer kişilerle ilişki kurma, paylaşma, sorumluluk alma gibi sosyal ilişkilerini geliştirir. Çocuklar kukla karakterini oynatırken kendini o karakterin kimliğine sokarak onun gibi düşünüp hissetmeye çalışacaktır.
Kuklacılık çalışmasında yetenek ve beceri gelişmesi imkânı vardır. Grup çalışması, yardımlaşma ve araştırma vardır. Kukla gösterilerinde tiyatro sanatı ve tekniği hem bu çalışmayı yapanlar, hem de seyredenler için vardır. Kukla gösterilerinde Türkçe ve Türk Edebiyatı ile müzik kendiliğinden vardır. Kukla gösterilerinin büyüsü içinde ayrıca çevre, trafik, aritmetik, coğrafya, tarih, yurttaşlık, sağlık konuları eğlenceli ve değişik bir şekilde işlenerek beyinlere bilgi ve gönüllere sanat daha çabuk ve sıcak olarak yerleştirilmiş olur.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
Kukla Planlama
Örnek
•KARAGÖZ OYUNUNDAKİ TİPLER VE ÖZELLİKLERİ
•Mevlüt ÖZHAN
•UNIMA Türkiye Milli Merkezi
•Başkanı
•Karagöz oyunu komedi olduğu için oyundaki kişilerde tip özelliğini taşımaktadırlar. Oyunlarda sosyal ve ekonomik yönden farklı toplumsal kesimlerden gelen, birbirlerinden çok farklı davranışlarda bulunan tiplere yer verilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu içerisinde yaşayan değişik milliyetlerden temsilciler (Arap, Acem, Arnavut, Rum, Yahudi vb.), Anadolulu tipler (Efe, Karadenizli, Kastamonulu, Kayserili, Kürt), okumuş ve görgülü tipler, kadınlar, çocuklar sakatlar, kabadayılar, uyuşturucu kullananlar Karagöz oyunu içerisinde yerlerini almışlardır. Bu kişiler temsil ettikleri grubun en tipik özellikleri ve davranış biçimleriyle ifade edilmişlerdir. Karakter özelliklerinden çok tip özellikleri ön plana çıkartılmıştır. Bu nedenle Karagöz oyunundaki kişileri kolayca tanıyabiliriz. Kişileri tanıtıcı işaretler arasında her kişiye özgü, müzik ve danslar vardır. Kişilerin; perdeye çıkarken çalınan ezgiden, söylenen türküden, yaptıkları danstan, okudukları şiirden kim olduklarını bilebiliriz. Bunlar genellikle o kişinin geldiği yörenin müzik ve danslarıdır. Karadenizli gelirken kemençe çalınır, Karadeniz yöresi türküsü söylenir, horon oynanır. Kayserili kaşık oyunu oynayarak veya türkü söyleyerek, Arap yalelli söyleyerek perdeye gelir. Şimdi Karagöz oyunundaki tipleri özellikleriyle tanıyalım.
•Karagöz: Karagöz’ün yuvarlak bir yüzü, büyük siyah gözleri vardır. Başı tamamen çıplak olup, “ışkırlak” adı verilen şapka giymektedir. Karagöz; okumamış,işsiz,olduğu gibi görünen, tepkilerini çabuk açığa vuran, özü sözü bir olan halk adamıdır. Hacivat: Yukarıya doğru kıvrık sakalıyla, kurnaz görünüşüyle, her hareketi önceden hesaplanmış bir tiptir. Okumuş, her konuda az da olsa bilgi sahibi olan, herkesin huyuna suyuna göre konuşan, içten pazarlıklı bir tiptir. Çelebi: Kibar aile çocuğudur. İstanbul ağzı ile konuşur. Babadan kalma mirasla geçimini sağlar. İyi giyinmesini, güzel konuşmasını, şiir okumasını sever. Tiryaki: Uyuşturucu düşkünlüğü vardır. Bu nedenle sık sık uyuklar. Tütün, nargile, kahve, gibi keyif verici şeylere düşkündür, belli bir uğraşı yoktur, boş gezer. Beberuhi: “Altı kulaç” yada “pisbop” olarakta anılır, çabuk çabuk konuşur, işi gürültüye, bağırtıya, yaygaraya getirip ağlar, yılışık ve suludur. Kayserili: Adı Mayısoğlu’dur, çoğu kez kolunda yumurta sepeti bulunur, pastırmacı ya da bakkaldır, Kayserili şivesiyle konuşur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
Kukla Planlama
Örnek
•Kastamonulu: İri yapılıdır, adı “Himmet Dayı” veya “Himmet Ağa”dır. Kastamonu şivesiyle konuşur, dili ve tavırları kabadır. Çoğu zaman elinde baltası vardır, odun kırar. Karadenizli - Laz: Elinde kemençesi olur. Çabuk çabuk ve çok konuşur. Çabuk öfkelenip çabuk yatışır. Hareketlidir. Karşısındakine konuşma fırsatı vermez. Kürt: İşi çoğu kez hamallık ya da bekçiliktir. Bozuk Türkçe’yle konuşur. Acem: İran’dan yada Azerbaycan’dan gelir, varlıklıdır. Eğlenceyi sever, kendini eğlendirenlere bol para verir. Genellikle halı tüccarı, tefeci yada antikacıdır. Arap: “Ak Arap” veya “Kara Arap” olarak iki türlüdür. Kına, kahve, fıstık satıcılığı ya da devecilik yapar, halayık veya uşak olur. Arnavut: Cahildir ama ataktır, kabadayılık taslar fakat sıkıya gelince kaçar. Bahçıvanlık, ciğercilik, koruculuk, bozacılık, celepçilik yapar. Çabuk sinirlenir bu yüzden de sık sık tabancasına davranır. Rumelili (Muhacir): Uğraşı pehlivanlık ve arabacılıktır. Pehlivanlığıyla övünür ama yenilince mızıkçılık eder. Adı çoğu kez “Hüsmen Ağa”dır. Trakya şivesiyle konuşur. Yahudi: İnatçı ve pazarlıkçıdır. Eskicilik, sarraflık, tefecilik yapar. Korkaktır, yaygaracıdır, çok konuşur. Frenk - Rum: Çoğu kez doktor, meyhaneci, terzi ya da tacirdir. Konuşmasına Rumca sözler katar. Ermeni: Müzik şiir gibi güzel sanatlardan hoşlanır, kuyumculuk veya lağımcılık yapar. Tuzsuz: Adı Tuzsuz Deli Bekir’dir. Kabadayı'dır, her an herkesle dövüşmeye hazırdır. En büyük özelliği kaba kuvvettir, sürekli gözdağı verir. Zenneler: Karagöz oyunlarında zenneler oyunun konusuna göre değişirler. Cazular oyununda cazu ve kızı olarak, Salıncakçı da sallanmak isteyen kadınlar olarak, Karagöz’ün bekçiliğinde erkeklerle gönül eğlendiren kadınlar olarak, Ferhat ile Şirin oyununda Şirin ve annesi olarak görünürler. Genelde az konuşurlar. Bazen de Karagöz’ün karısı gibi perdede görünmezler, sesleri duyulur. Çengi: Karagöz oyunun sonunda çıkıp oynar. Adı genellikle “Çengi Kız” veya “Afet”tir.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1.Aşağıdakilerden hangisi kukla için yanlış bir ifadedir?
a) İnsan eliyle canlanır.
b) Oyun aracıdır.
c) Çeşitli hayvan karakterlerinden oluşabilir.
d) Özel sahne olmadan kullanılmaz.
e) Artık materyaller kullanılarak hazırlanabilir.
2. Kuklaların değişik isimler altında gruplanmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
a) Hayvan karakterlerini yansıtmasına göre sınıflandırılır.
b) İnsan karakterlerini yansıtmasına göre sınıflandırılır.
c) Kullanılan kumaşın cinsine göre sınıflandırılır.
d) Hareket ettirilme özelliğine göre sınıflandırılır.
e) Oynatıcısının hayal gücüne göre sınıflandırılır.
3. Türk tarihine bakıldığında kullanılan kukla örneği hangisidir?
a) İpli kukla
b) Gölge kukla
c) El kuklası
d) Çorap kukla
e) Yüzük kukla
4. Hayal perdesinde halkı ve halkın sağduyusunu temsil eden gölge kukla karakteri hangisidir?
a) Karagöz
b) Hacivat
c) Pişekar
d) Çinegen
e) Kavuklu
5. Kuklalar aşağıdaki amaçların hangisi için kullanılmaz?
a) Bir öyküye canlılık katmak için
b) Çocukların dikkatini çekebilmek için
c) Bazı kavramları çocuklara öğretebilmek için
d) Çocukların toplumsal sorunlardan uzaklaşması için
e) Çocukların dinledikleri öyküleri canlandırmak için
6. Aşağıdakilerden hangisi kukla kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalardan biri değildir?
a) Öğrencilerin kullanırken zarar vermemeleri için özenle saklanmalıdır.
b) Kullanırken çocukla göz kontağı kurulmalıdır.
c) Şaşırma ifadesi için öne arkaya birkaç kez bakma ifadesi verilmelidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
Kukla Planlama
d) Üzüntü için kafasının öne eğilmesi yeterlidir.
e) Yavaş hareketler sıkılma ifadesidir.
7. Kuklanın inat ettiğini göstermek için kullanımı sırasında aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
a) Yavaş hareketlerle göz gezdirme
b) Sabit bakışlar
c) Kafasının yükselmesi
d) Öne arkaya hızlı bakışlar
e) Dik bir baş
8. Aşağıdakilerden hangisi kuklanın çocuğun sosyal gelişimine olan etkisidir?
a) Sayı, renk, şekil kavramlarını öğretir.
b) Çoklu zekâ ortamı oluşturur.
c) Grup etkileşimi sağlar.
d) Küçük kas becerilerini geliştirir.
e) Yeni kelimeler öğretir.
9. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kuklanın öğrenme öğretme etkinliklerine sağladığı yarardır?
a) Çocukların eğlenmesini sağlar.
b) Çocukların değişik duyularını işe koşarak aktif bir öğrenme ortamı oluşturur.
c) Çocukların oynaması için bir araçtır.
d) Çocukların hayvan seslerine ilgisini artırır.
e) Çocukların rol yapmasını sağlar.
10. Tarihsel süreç içerisinde ilk kuklaya Mısır’da rastlanmaktadır. Bu kuklanın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
a) El kuklası
b) İpli kukla
c) Eklemleri hareketli kukla
d) Gölge kukla
e) Çomak kukla
Cevap Anahtarı
1.D, 2.D, 3.B, 4.A, 5.D, 6.A, 7.C, 8.C, 9.B, 10.B
|