Bariş ve demokrasi partiSİ 2014 merkezi YÖnetim büTÇe yasa tasarisi muhalefet şerhi


TABLO 2: ÇEŞİTLİ BAKANLIKLAR BÜNYESİNDE YER ALAN SOSYAL HARCAMALARA DÖNÜK ÖDENEKLER



Yüklə 1,11 Mb.
səhifə4/19
tarix28.07.2018
ölçüsü1,11 Mb.
#61441
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19

TABLO 2: ÇEŞİTLİ BAKANLIKLAR BÜNYESİNDE YER ALAN SOSYAL HARCAMALARA DÖNÜK ÖDENEKLER

Diğer yandan sermaye sınıfı için cömert vergi indirimleri, istisna ve muafiyetleri ve diğer teşvikler mevcuttur. “Vergi Harcaması” adı altında toplanan ve asıl olarak sermaye sahiplerinin yararlandığı bu vergi istisna, muafiyet ve indirimlerinin tutarı 2014 Bütçesinde 23,9 milyar TL’ye çıkartılmıştır. Yani Hükümet bu tutarda bir vergiyi almaktan vazgeçecektir. Bunun bütçe ödeneklerine oranı % 5,4 ve bütçe gelirlerine oranı % 5,9 civarındadır. Ancak vergi kanunları dışında yer alan mevzuatla düzenlenen ve bütçenin ekinde yer almayan onlarca kanun ile öngörülen (örneğin Petrol Kanunu ) vergi harcaması açıklananlardan çok daha fazladır.

Ayrıca sermaye için 8,4 milyar TL işveren prim desteği, 2 milyar TL bireysel emeklilik sigortası (BES) primi desteği, 3,8 milyar TL Ar-Ge desteği ile ilave % 3,3 ve kredi faiz desteği için 12- 13 milyar TL ve kobi desteği için 3–3,5 milyar ile % 3,7’lik bir destek ile toplamda % 12,4’lük bir destek söz konusudur. Ayrıca Hükümetin Gelir ve Kurumlar Vergisinin birleştirilmesini öngören çalışması sonuçlandığında sermayenin vergi yükü daha da indirilmektedir.

Bütçe ödeneklerinin kurum bazında fonksiyonel dağılımı, 2014 Bütçesinin yüksek derecede güvenlik algısı ile hazırlanmış bir militarist bütçe ve son yıllarda ağırlığı giderek artan bir muhafazakârlaşma ve dinselleştirme bütçesi olduğunu göstermektedir. Aşağıdaki Tablo Bütçenin kurumlar bazında fonksiyonel dağılımı göstermektedir.



TABLO 3: ÖDENEKLERİN KURUM BAZINDA FONKSİYONEL DAĞILIMI

Maliye + Hazine

% 45

198 Milyar TL

Asker+ Polis+ Cezaevleri

% 13,2

57.8 Milyar TL

Milli Eğitim Bakanlığı

% 12.7

55,7 Milyar TL

Sağlık Bakanlığı+ Kamu Hastaneleri Kurumu+ Halk Sağlığı Kurumu

% 4

18,4 Milyar TL

103 Üni. + YÖK + ÖSYM

% 3,9

17,3 Milyar TL

Diyanet İşleri Bşk.

% 1,2

5,5 Milyar TL

Kültür + Turizm Bak.

% 0,4

1,97 Milyar TL

Çevre (ödeneği azaltıldı)

% 0,3

1,33 Milyar TL

Bu Tabloya bakıldığında Hükümetin, yaratılan algının aksine, askeri harcamaları kısmak gibi bir niyetinin olmadığı görülmektedir. Kaldı ki Milli Savunma Bakanlığı’na ayrılan 21,8 milyar TL’lik bütçe ödeneği toplam askeri harcamaların yaklaşık sadece % 89’unu oluştururken, buna ilave olarak, % 10’luk bir pay ile Savunma Sanayi Destekleme Fonu (SSDF), % 0,6’lık bir pay ile TSKGV ve dış askeri yardımlar söz konusudur.  

2014 bütçesi içinde toplamda 58 milyar TL’yi bulan savunma ve güvenlik bütçesinin ana kalemleri aşağıdaki gibidir:

—Milli Savunma Bakanlığının 20 milyar 359 milyon TL olan 2013 bütçesi, 2014 yılı için yüzde 7 artışla 21 milyar 815 milyon TL’ye yükseltilmektedir.

—Milli İstihbarat Teşkilatının 2013 yılında 995 milyon 569 bin TL olan bütçesi, 2014 yılı için 1 milyar 59 milyon TL’ye çıkarılmaktadır.

Emniyet Genel Müdürlüğüne ayrılan pay yüzde 12 artışla 14 milyar 777 milyondan 16 milyar 557 milyon TL’ye yükseltilmektedir.

— Jandarma Genel Komutanlığına ayrılan pay 5 milyar 157 milyon TL olarak belirlenmiştir.

—Sahil Güvenlik Komutanlığına ayrılan pay 432 milyon TL’den 451 milyon TL’ye yükseltilmekte ve telefon dinlemeleri ile adı gündemden düşmeyen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) bütçesi 1,5 milyar TL’den, 1 milyar 786 milyon TL’ye yükseltilmektedir.
Din işlerine ayrılan ödenekler önemli boyutlara ulaşmıştır. 2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nden Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB) ayrılan ödenek 5,443 milyar TL olacaktır. Bu rakama dini faaliyetlere bütçe dışı kaynaklardan (cemaatler vb) sağlanan kaynaklar dâhil edilmemiş olup, geçen yıla göre % 18,2’lik bir artış anlamına gelen bu ödenek toplam ödeneklerin % 1.24’üne denk düşmektedir. Bu haliyle Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm, Ekonomi, Kalkınma ve Çevre Bakanlıklarının toplam bütçelerine eşit bir bütçeye sahiptir.

Kurumlarda istihdam edilecek olan personelin sayısal dağılımı Bütçenin asıl olarak militer ve dinsel - muhafazakâr yapısını ortaya koymaktadır. Öyle ki 2013 Haziran sonu itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığının 128,751 bini kadrolu (tamamı memur) olmak üzere toplam 141,911 çalışanı mevcuttur. Polis sayısı 300,000’in üzerinde ve asker sayısının tam olarak bilinemese de 700.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Buna Adalet Bakanlığındaki 155.000 çalışanı ( 20.000 savcı ve hâkim mevcuttur ve sadece geçen yıl 4793 yeni savcı ve hakim ataması yapılmıştır) ve ciddi sosyal ve siyasal sorunlara neden olacak olan çok sayıda yeni kalekol inşaatını da eklediğimizde otokratik-militer-muhafazakar/dinsel yeni bir toplumsal düzenin temellerinin atıldığı görülmektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığının 17,683; Çevre Bakanlığının 27,307; Bilim Sanat Teknoloji Bakanlığının 5,139 (azaldı); Ekonomi Bakanlığının 4,690 (azaldı) ve Kalkınma Bakanlığının sadece 2,019 (azaldı) çalışanının olması Hükümetin kalkınma ve gelişme konularını bütünüyle sermayenin inisiyatifine bıraktığını, milyonları bulan üniversite mezunlarına kendi alanları ile ilgili olarak bir istihdam imkânı yaratmak niyetinde olmadığını göstermektedir.

Bu tabloyu kurumlara ait taşıt sayıları ile tamamlamak mümkündür. Diyanet İşleri Başkanlığının 1,140; Adalet Bakanlığının 2,510; Milli Savunma Bakanlığının 11, 490; İçişleri Bakanlığının 1,595; Jandarma Genel Komutanlığının 7,486; Emniyet Genel Müdürlüğünün 33,461 motorlu taşıtı mevcut iken; Milli Eğitim Bakanlığının 2,807; Ekonomi Bakanlığının sadece 29 ve Kalkınma Bakanlığının sadece 6 motorlu taşıtı olacaktır.



Kısaca, askeri vesayetin tasfiye edilmesi veya geriletilmesiyle birlikte daha demokratik hatta “ileri demokratik” bir rejime doğru gittiğimiz ileri sürülse de, asker ve polis için ayrılan kaynakların büyüklüğü bunu doğrulamamakta, “Mütedeyyin” AKP’nin temsil ettiği “sivil” anlayış ve çarpıtılmış dinsel değerlerle yeniden yoğrulmakta olan bir militarizmin desteğindeki otoriter bir siyasetin yerleşmekte olduğu açıkça görülmektedir.

Mahalli İdareler

Mahalli idarelere ayrılan paylar bir yandan kaynak tahsisi konusunda Bütçenin ne denli katı ve bürokratik bir merkeziyetçi yapıya sahip olduğunu gösterirken, diğer yandan hem yetersiz olup hem de bölgelerin ihtiyaçlarına göre de dağılmamaktadır. Öyle ki örneğin 2013 Bütçesinden İstanbul Büyük Şehir Belediyesine 14 Milyar TL tahsis edilirken Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesine sadece 70 Milyon TL aktarılmıştır.

Genel Bütçe gelirlerinin sadece % 9’undan azı mahalli idarelere transfer edilmektedir. Bu transferler 2008’de 14 milyar TL; 2009’da 15,6 milyar TL; 2010’da 20,2 milyar TL; 2011’de 22,4 milyar TL olup, 2014 yılında bu rakamın 38,8 milyar TL’ye çıkması hedeflenmektedir.

Diğer taraftan bu tutarın üçte biri yeni yasa gereğince 16 +13= 29 büyükşehir belediyesine gönderilecek ve bu belediyeler içinde aslan payı İstanbul, Ankara ve İzmir Büyük Şehir Belediyelerine ait olacağından, ülkenin her tarafında belediye hizmetlerinin bazılarının fiilen verilememesi söz konusu olacaktır. Hükümet bu yeni düzenleme ile genel olarak kırsaldaki özellikle de köylerdeki mera ve otlaklar da dâhil olmak üzere tarla ve arazileri imara tabi tutarak yeni rantlar yaratmak ve köylülerin daha önce ödemedikleri emlak vergisi ve su parası gibi yeni gelir kaynakları yaratmak istemektedir.

Diğer taraftan 2014 yılı için 199,500 Milyon TL olarak hedeflenen Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış % 27 gibi rekor bir artıştır. Bu haliyle Cumhurbaşkanlığının Bütçesi Diyarbakır ve Eskişehir Büyük Şehir Belediyelerine genel Bütçeden ayrılan payların toplamından fazladır. 104 kamu üniversitenin sayı olarak 70’inin (% 67) 2014 yılı ödeneği Cumhurbaşkanlığı’nın ödeneğinin altında kalmaktadır. Cumhurbaşkanlığı için yaklaşık 5 yeni üniversiteye ayrılan toplam ödenek kadar bir ödenek ayrılmıştır. Kısaca saltanat 2014’te de sürecek gibi gözükmektedir. 

Hükümet bu yıl da Bütçeden en büyük payı eğitime ayırmakla övünse de gerçek durum bu değildir. Eğitime ayrılan pay açısından Milli Eğitim Bakanlığının 55,7 milyar TL’lik payının % 80’i personele (personel giderleri, sözleşmeli personel giderleri ve sosyal güvenlik primleri), sadece % 8’i mal ve hizmet alımlarına ve % 8’i yatırımlara ayrılmıştır. 103 Üniversite, YÖK ve ÖSYM’ ye ayrılmış olan 17,3 milyar TL olan ödeneğin ise % 66’sı personele, % 14,ü mal ve hizmet alımlarına ve % 20’si yatırımlara gidecektir. Eğitime dönük harcamaların son yıllarda en yüksek hızla artan harcamalar olduğu doğrudur. Ancak bu durum daha ziyade eksik öğretmen ve okul ihtiyacının tamamlanmasıyla ilgilidir.

Ayrıca Savunma Bakanlığının Bütçesi ile kıyaslandığında bu bakanlığın bütçesinde % 50’ye yaklaşan mal ve hizmet alımlarının eğitim bütçesinde sadece % 8 düzeyinde kaldığı görülecektir. En hızlı özelleştirme ve ticarileştirmeye tabi tutulan alanların başında gelen sağlık hizmetlerinde ise kamusal sağlık harcamaları savunma bütçesinin çok altında, bütçe dışı kaynaklar da göz önüne alınırsa, sağlık harcamaları savunma harcamalarının yarısı düzeyinde kalmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesi Savunma Bakanlığı Bütçesinin sadece % 7’si kadardır.



B. 2014 Bütçesi gelirleri yönünden son derece adaletsiz bir bütçedir. Bütçede öngörülen harcamaların finansmanının ağırlıklı olarak halktan toplanan vergiler ile yapılması öngörülmektedir.

Aşağıdaki Tabloda 2014 Bütçesinin gelirlerinin dağılımı gösterilmektedir



TABLO 4: 2014 MYB GELİRLERİNİN DAĞILIMI

Toplam Gelirler

403,2 Milyar TL ( artış % 4,1)

Vergi Gelirleri

_ Gelir Vergisi

_ Kurumlar Vergisi

_ KDV

Dahilde

İthalde

_ ÖTV

348,4 Milyar TL (artış %7,1)

70,8 Milyar TL ( artış % 12)

31,1 Milyar TL ( artış % 7 )

104,4 Milyar TL ( artış % 4.4)

39,6 Milyar TL (artış % 10)

64,8 Milyar TL ( artış % 6)

89,4 Milyar TL ( artış % 8 )

Bu Tablo vergilerin eskisi gibi ağırlıklı olarak KDV ve ÖTV biçiminde emekçi sınıflardan, halktan toplanacağını ortaya koymaktadır. Nitekim 2013 yılında KDV ve ÖTV gelirlerindeki artış ortalama % 25 olmuştur. Bu durum devlet eliyle gerçekleştirilen neo liberal piyasacı dönüşümün, otoriterleşme ve muhafazakarlaşmanın finansmanının asıl olarak halktan toplanan vergilerle gerçekleştirilmekte olduğunu ortaya koymaktadır.

Bütçe gelirlerinin % 85’ini karşılayan vergilerin yükü emekçi sınıfların üstündedir. Öncelikle vergiler ağırlıklı olarak KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler biçiminde alınmaktadır.



TABLO 5: VERGİ GELİRLERİNİN DAĞILIMI




2009

2014

Vergi Gelirleri

100,0

100,0

Gelir Vergisi

22,3

20

Kurumlar Vergisi

10,5

9

KDV

27,3

30

ÖTV

25,3

26

Yüklə 1,11 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin