“Çalışan kol bükülmez”
Bir şeyi meydana getirmek, neticeye ulaştırmak için sarf ettiğimiz zihni veya bedeni güce çalışmak diyoruz. Gayret etmek, çabalamak uğraşmak da çalışmak anlamı içerisinde yer alır.
Başarmak ancak çalışmakla gerçekleşir. Çalışmadan bir iş yapılamaz, çalışmadan öğrenilemez. Çalışmadan bir eser meydana getirilemez. Amaç, ülkü, iman sahibi olabilen; ölçülü olma alışkanlığını kazanabilen bir kimse; yeterince çalışmazsa ve çalışma alışkanlığını kazanmazsa başarılı hizmet göremez ve ürün veren kimse olamaz....
Varlığımızı kabul ettirmek, kendimizi göstermek ve tuttuğumuz iş de başarılı olmak ancak çalışmakla mümkündür.
Büyük Atatürk: “Yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. Çalışkan olmak. Refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır” demiştir. Atatürk bir başka konuşmasında gençlerimize: “Şunu söyleyeyim ki, çok zekisin! Malûm. Fakat zekânı unut daima çalışkan ol” öğüdünü vermiştir.
Atatürk: “Şahsımız için değil, mensup olduğumuz millet için elbirliği ile çalışalım, çalışmaların en büyüğü budur” diyerek, millet için çalışmanın ve millete hizmet etmenin büyüklüğünü göstermiştir...
Yüce dinimiz İslamiyet çalışkan olmayı emretmiştir. İslamiyet’te uyuşukluğun miskinliğin, tembelliğin yeri yoktur: Yüce Allah, Kuran-ı Kerim’de: “Yeryüzüne dağılınız ve Allah’ın fazlından nasiplerinizi arayınız” emrini vermiştir. Ayrıca: “İnsan ancak çalıştığı kadarına sahip olur, ona çalışmasının karşılığı eksiksiz verilecektir” buyurmuştur.
Allah buyruğundan da anlaşılıyor ki: İnsan arayacaktır ve bulacaktır. İnsanın çalışmasından başka sermayesi yoktur. Çalışan mükâfatını mutlaka görecektir. İnsan, ancak emeğinin karşılığını alabilir. Dünyada kimin emeği çok olursa nasibi de çok olacaktır.
Kendi tutum ve davranışlarıyla insanlara çalışma yolunu gösteren ve örnek olan Peygamberimiz Hz. Muhammed, ümmetine çalışkan olmayı öğütlemiştir: “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır” diyen Hz. Muhammed: “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış” buyurmuşlardır...
“Hiç kimse, kendi elinin emeği ile kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir” diyen Hz. Peygamberimiz: “Allah her kulunu çalışması kadar rızıklandırır” demişler ve: “Dünya için namusuyla çalışanlar şehitler derecesindedir” müjdesini vermişlerdir.
Disiplinli ve Düzenli Çalışmak
Hayatta disiplinli çalışmaya kendisini alıştıran insanlar için, çalışmak sıkıntı değil bir zevktir, eğlencedir. Benjamin Franklin: “Bir saatlik çalışma bir ay dinlenmeden daha çok sevinç yaratır, huysuzlukları gideriri ve işimizi bitirir” diyor.
Bilelim ki: Başarısızlığın en önemli sebebi çalışmamaktır, tembelliği alışkanlık haline getirmektir. “İşsizlik ve tembellik, vücudu çalışmaktan fazla yıpratır”. Çalışmayan vücut yorgundur...
İnsan çalıştıkça açılır, işe alışır, huzura kavuşur ve zor işleri kolaylaştırır...
Verimli çalışmak için önce kendimize güven duymalıyız: “Ben bu işin üstesinden gelirim” diyebilmeliyiz. Kendine güvenerek çalışan insan, geleceğe güvenle ve ümitle bakar.
“Karıncadan ibret al, yazdan kışı hazırlar” öğüdünü veren atalarımız: “Her nimet bir külfet karşılığıdır” diyerek de külfetsiz nimet olamayacağını vurgulamışlardır.
Çalışmak, zamanında yapılırsa verimli olur. Zamanı geçirilerek yapılan işler veriminden çok şey kaybeder ve zorlaşır. Zira: “Zor iş , zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız kolay işlerin birikmesiyle oluşur.” ( J.J. Russo)
Hayatta sevilmek, sayılmak, itibarlı olmak istiyorsak çalışmalıyız. Ailemize, milletimize, memleketimize faydalı olmak istiyorsak çalışmalıyız. Hem de çok çalışmayı peşinen göze almalıyız. Çalışmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Bedenin çalışmaya ihtiyacı vardır. Sağlığı yerinde olan insan, çalışmayınca dengesi bozulur.
Büyüklerimizin söylediği gibi: “Bir Milletin olgunluğu, yetiştirdiği insanların çalışkanlığı ile ölçülür.” Atalarımız: “ İşleyen demir ışıldar” demişlerdir. Biz de söyleyelim: Çalışan insan parlar. Parlayan insan ışık saçar.....
Çalışanlarda Ruh Sağlığı
Çalışmak, ruh sağlığı bakımından da gereklidir. Çalışan insan can sıkıntısından ve diğer ruhi hastalıklardan arınmış olur. İşinde kendisini unutabilen insan mutluluğa erişir....
Çalışanlar iyi yoldadır, iyi şeyler düşünür, iyilikler peşindedir. Kötü düşünceler çalışanlarda yer edemez. Çalışanlar, kötü işlere yönelemez. Bütün kötü düşüncelerin ve kötü işlerin başı çalışmamaktır, tembelliktir. Çalışkanlık aynı zamanda tembelliğinde ilacıdır. İnsan çalıştıkça bir şeyler başarır, başardıkça da çalışma isteği artar...
Her şeyde olduğu gibi, çalışmada da doğruluğun-dürüstlüğün yeri önemlidir. İşlerinde ve çalışmalarında doğruluğu ve dürüstlüğü rehber edinenler, başarıya ulaştıkları ve huzura kavuştukları gibi, çevresindekilerin de güvenini kazanırlar; herkesten ilgi, itibar, sevgi ve saygı görürler....
Çalışmayla İlgili Önemli Sözler
Hayatında, hizmetlerinde başarılı olmuş önemli kimselerden bazılarının, çalışmayla ilgili değerli ve düşündürücü sözlerini aşağıya almakta fayda görüyorum:
“Gençliğe üç öğüdüm var : Çalış, Çalış, Çalış,...” (Bismark)
“Her zaman çalışınız.” (Voltaire)
“Önce çalışın, sonra dinlenin.” (A.Puşkin)
“Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.” (Viktor Hügo)
“Çalışmak, hayatın en önemli bir şartıdır. İnsanlık refaha ancak
bununla ulaşabilecektir.” (L.Tolstoy)
“Didin didin ve öğren, daima işle ve yüksel.” (Ahmet H.Müftüoğlu)
“Oturup dil dökecek yerde gidip ter dökmeli.” (M. Akif Ersoy)
“ Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.” (Tevfik Fikret)
“ Bütün mutluluklar çalışmaya ve cesarete bağlıdır.” (Balzac)
“İnsanlık için, çalışmak da yemek ve içmek kadar lüzumludur.
( KW.V.Humboldt)
“Çalışmak günü kısaltır, ömrü uzatır.” (Türk atasözü)
“Er olan ekmeğini taştan çıkartır.” (Türk atasözü)
Sonuca Gelelim: Başarının sırrı çalışmaktadır. Çalışmalı, ama yerinde, zamanında ve yeterince çalışmalıdır.... Başarı çalışanların hakkıdır.... Çalışanlar başarır. Başaranların isteği artar, daha çok çalışır.
“Boş gezmekten bedava çalışmak daha iyidir.”
Dostları ilə paylaş: |