Bilgin Tez


IV. BÖLÜM RUUS VE TAHVİL AHKÂM DEFTERLERİNİN BİRBİRİYLE VE DİĞER DEFTER TÜRLERİYLE İLGİSİ



Yüklə 1,52 Mb.
səhifə6/15
tarix15.01.2019
ölçüsü1,52 Mb.
#96733
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15

IV. BÖLÜM
RUUS VE TAHVİL AHKÂM DEFTERLERİNİN BİRBİRİYLE
VE DİĞER DEFTER TÜRLERİYLE İLGİSİ


A. Ruus ve tahvil ahkâm defterlerinin birbiriyle ilgisi

Bu güne kadar yapılan teşkilat tarihi çalışmalarında tahvil ve ruus kalemlerinin farklı derecelerdeki devlet görevlilerinin tayinleriyle meşgul olduğu vurgulanmış ve genellikle bu tanımlamalarda ruus kaleminin vakıflar ile dini müesseselerdeki vazife sahiplerinin, devlet kalemlerindeki büyük küçük kâtiplerin, saray ağa ve hademele­rinin dizdar ve kale erlerinin berat ve fermanlarını hazırladığı ifade edilmiş­tir.364 Tahvil kaleminin ise vezaret, mirmiranlık, büyük kadılık beratları ile has, zeamet ve timarlara ait tevcih beratları, mütevellilik, meşihat ve esnaf kethüdalıkları beratlarını hazırladığı belirtilmiştir.365

Burada, XVI. yüzyıl ruus ve tahvil defterlerinin karşılaştırılması ile, bu tanım­ların doğru olup olmadığı çeşitli örnekler üzerinde tartışılacaktır. Bu karşılaştırma için öncelikle XVI. yüzyıla ait bütün ruus ve tahvil ahkâm defterleri ta­ranarak tayin kayıtları fişlenmiş ve daha sonra da bunlar tasnif edilerek birbiriyle karşılaştırılmıştır. XVI. yüzyıla ait ruus ve tahvil ahkâm defterlerinin karşılaştırılması sonucunda, bazı tayin kayıtlarının hem ruus hem de tahvil ahkâm defterlerine kaydedildiği görülmüştür. Tayin kayıtları ruus ve tahvil ahkâm defterlerine kaydedilen görevliler; timar tasarruf eden askerî zümreler, eyalet ve sancaklardaki yöneticiler, müderrisler ve mevleviyet kadıları olarak tespit edilmiştir.

Aşağıda örnek olarak, Şam yeniçeri ağalığı, Bozok sancak beyliği ve Menteşe sancak beyliğine ait tayin kayıtlarının önce ruus defterindeki kayıt şekli ve daha sonra bu ruus kaydına istinaden birkaç gün ara ile yazılmış tahvil hükümleri verilmiştir.

Şam yeniçeri ağası Ayas’ın vefatı üzerine yerine Şam dizdarı Mustafa,18 Rama­zan 961 (17 Ağustos 1554) tarihinde yeniçeri ağası olarak tayin edilmiş ve tayinle ilgili buyuruldu öncelikle ruus defterine işlenmiştir:

“Ağalık-ı Yeniçeriyân-ı Şam, bi’l-fi‘il yeniçeri ağası olan Ayas vefât itmeğin Şam dizdarı Mustafa’ya buyuruldı”. 366

Buyuruldunun verilmesinden bir gün sonra (18 Ağustos 1554) tayinle ilgili tahvil hükmü yazılmıştır:

“Şam beğlerbeğisine hüküm ki

Şam yeniçerileri ağası olan Ayas vefât itmeğin mezkûr ağalığı hâliyâ Şam kal‘ası dizdarı olan Mustafa zîde mecduhûya inâyet idüp buyurdum ki; zikr olunan ağalığı müşârun-ileyhe tevcîh idüp ağalık hizmetinde istihdâm eyleyesin”.367

İkinci örneğimiz Bozok livasına bey tayiniyle ilgili olup Halep kethüdalığından mazul Memiş Bey, 12 Ramazan 961 (11 Ağustos 1554) tarihinde liva beyi tayin edilmiş ve tayine dair yazılan buyuruldu ruus defterine işlenmiştir:

“Livâ-i Bozok

İki sancak olmak fermân olunup asıl Bozok Halep kethüdâlığından ma‘zûl Memiş Beğ’e iki yüz elli binle bâkî kalan haslarından bedeliyle Uzeyr Beğ’i Çerkez Beğ’e bedeliyle buyuruldı.

Kayd şüd

Memiş beğ hükmü Haydar Çavuş’a virildi”.368

Memiş Bey’in tayinine ait tahvil hükmü ise iki gün sonra (13 Ağustos 1554) yazılmıştır:

“Halep timarları defteri kethüdâlığından ma‘zûl olan Memiş Bey’e hüküm ki; hâliyâ livâ-i Bozok iki sancak olmak emr idüp ve senin hakkında avâtıf-ı aliyye-i şâhânem zuhûra getirip asıl Bozok sancağı işbu sene ihdâ ve sittîn ve tis‘a mi’e Ramazanı[nın] onikinci gününden iki yüz elli bin akçalık haslarıyla sana inâyet eyleyüp ..... sonra olanı–çün dergâh-ı mu‘allâm çavuşlarından Haydar zîde kadruhûya ta‘yîn eyleyüp buyurdum ki adamın gönderüp sancağın hıfz u hırâset itdüresin.

Bir sûreti Uzeryr beği Çerkes beğe Kırşehri sancağı buyuruldu. Bede­liyle. Hızır Çavuş ta‘yîn olundu”. 369

Üçüncü örneğimiz yine bir liva beyi tayiniyle ilgilidir. Bozok beyi Murad Bey Memiş Bey’le aynı tarihte (11 Ağustos 1554) Menteşe livasına tayin edilmiş ve tayin kaydı ruus defterine işlenmiştir:

“Müjdesi içün Mustafa Çavuş’a hüküm virildi.

Liva-i Menteşe

Bozok Beği Murad Beğ’e bedeliyle buyuruldı.”370

Murad Bey’in tayinine ait tahvil hükmü de buyuruldunun verilmesinden iki gün sonra (13 Ağustos 1554) yazılmıştır:

“Bozok sancağı beği Murad Beğ’e hüküm ki

Senin hakkında mezîd-i inâyetim zuhûra getürüp iş bu sene 961 Ramazanın on ikinci gününden, tasarrufunda olan hasların bedeliyle Menteşe sancağın tefvîz ve mukayyed? kılup i‘lâmı–çün Mustafa Çavuş irsâl olundı. Adamın gönderüp sancağın hıfz u hirâset itdiresin”.371

Yukarıda aynı şahıslara ait tayin kayıtlarının hem ruus hem de tahvil ahkâm defterlerinde işlenmiş olması, ruus ve tahvil kalemlerine ait tariflerin hatalı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu hususla ilgili şu sonuçlara varmak mümkündür:

XVI. yüzyılda ruus defterlerine kaydedilen belgelerin berat ol­madığı dolayısıyla tayin berat ve fermanlarının ruus kalemi tarafından hazırlandığı şeklindeki görüşün yanlış olduğu anlaşılmaktadır.

Ruus ve tahvil kalemlerinin bütünüyle farklı devlet görevlilerinin tayin işlemlerini yürütmediği aksine bazı devlet görevlilerinin tayin işlemlerinde birbirinden farklı roller üstlendiği görülmektedir. Ruus kaleminin tayinlerdeki rolü sadrazamın arzlarına padişah tarafından verilen tasdik veya red cevaplarının “buyuruldu”lar şeklinde formüle edilerek defterlere işlenmesinden ibarettir. Tahvil kalemi ise tayin hükümlerini hazırlamaktadır Dolayısıyla tahvil kalemi tarafından hazırlanan berat ve fermanlar ruus kayıtlarına istinaden düzenlenmekte ve bir tayin işlemine ait prosedür ruus ve tahvil kalemleri arasındaki iş bölümüyle yürütülmektedir.

XVI. yüzyıla ait ruus ve tahvil ahkâm defterlerinin karşılaştırmasının ortaya koyduğu ikinci bir sonuç ise bazı devlet görevlilerinin tayinlerinin ruus defterlerine kaydedildiği halde tahvil ahkâm defterlerine işlenmediği olmuştur. Divan-ı Hümâyun üyelerinden bazıları ile Divan katiplerinin tayinleri ruus defterlerine kaydedildiği halde tahvil ahkâm defterlerine kaydedilmemiştir. Buradan da şu sonuçlara varmak mümkündür:

Ruus ve tahvil kalemleri için verilen tariflerdekinin aksine, bu kalemlerin, tayinleriyle uğraştığı devlet personeline ait sınıflandırmanın XVI. yüzyıl için geçerli olamayacağı ve her iki kalemin de farklı derecelerdeki görevlilerin tayin ve tevcih beratlarını hazırladığı şeklindeki görüşün yanlış olduğu anlaşılmaktadır.

Ruus ve tahvil kalemi XVI. yüzyılın ortalarından itibaren sancak ve kaza kadıları hariç imparatorluk bünyesindeki bütün idarî ve askerî personelin tayin kayıtlarını tutmaktadır.

Hammer ve D’ohsson’un eserleri gibi Osmanlı teşkilat tarihine ait klasik kaynakların verdiği bilgilerin tenkitsiz olarak kullanılması ve XVI. yüzyıla ait ruus ve tahvil defterlerinin yeterince incelenmemiş olması hatalı yorumlara sebebiyet vermiştir. Hal­buki imparatorluk bünyesindeki idarî, siyasî ve iktisadi gelişmeler, imparatorluk bürokrasisini her yüzyıl içerisinde bir kaç defa küçük veya büyük çaplı değişmeye maruz bırakmıştır. Özellikle XVI. yüzyılın sonu, Osmanlı bürokrasisi için köklü bir değişimin başladığını gösteren siyasî ve iktisadi anlamda büyük bir değişim dönemidir. XVI. yüzyılda or­taya çıkmış bazı müesseselerin ismi yüzyıllar boyunca aynı kalmakla beraber, müessesenin yapı ve fonksiyonları bakımından zaman içerisinde geçirmiş olduğu değişim, müessesenin ilk ve son şekli arasında isim benzerliğinin dışında hiçbir ortak yön bırakmamış olabilmektedir. Bu değişmeleri dikkate almadan yapılacak tariflerin yanlış sonuçlar vermesi muhtemeldir. Nitekim Osmanlı teşkilat tarihiyle ilgili araştırmalarda Divan-ı Hümâyun ruus ve tahvil kalemleri için verilen tarifler, D’Ohson ve Hammer’in XVIII. yüzyıl için geçerli olabilecek tanımlarının yaygınlık kazanmasına ve araş-tırmacıları yanıltarak günümüzde de aynı hatanın tekrarlanmasına neden olmuştur.

B. Timar ruznamçe defterlerinin ruus ve tahvil ahkâm defterleriyle ilgisi

Osmanlı Devleti’nde devletin gelir kaynakları arasında en önemli grup tarım gelirleri idi. Devlet, askerî ve idarî sistemini toprak tasarruf sistemi ile bütünleştirmiş ve buna bağlı olarak gelişen bir bürokratik yapı kurmuştu. Osmanlı Devleti’nde timar tasarruf eden bütün idarî ve askerî yöneticiler (en düşük timar gelirine sahip bir si­pahiden en yüksek düzeydeki hasları tasarruf eden sadrazama kadar), devletle resmi bağlılıkları devam ettiği süre içerisinde timar sistemine bağlı olarak teşekkül etmiş bir bürokratik ilişkiler ağının içerisinde yer almaktaydılar.

XVI. yüzyılda sayıları 37.000’in üzerinde bulunan372 timar sahipleriyle timar gelirine sahip diğer idareci, asker ve hizmetliler sınıfına ait işlemler, Osmanlı bürokrasisinin en önemli faaliyet alanlarından birini teşkil ediyordu. Osmanlı timar sisteminin anlaşılması Osmanlı Devleti’nin timara bağlı askerî yapısının ve personel politikalarının anlaşılmasına da katkı sağlayacaktır.

Timar sistemi ile ilgili çalışmalar XVI. yüzyıl tahrir defterleri üzerinde yoğunlaştığı için timar bürokrasisinin işleyişi ile ilgili araştırmalar ilgi görmemiş ve ruus ve tahvil ahkâm defterlerinin timar bürokrasisi içerisindeki yeri tamamen meçhul kalmıştır. Nejat Göyünç’ün timar ruznamçe defterleri373 ve tahvil hükümlerini374 incelediği iki ayrı makalesinde, timar tasarruf eden personele ait biyografiler ve defterlerin diplomatik açıdan incelenmesi gayesi öne çıkmış fakat timar sisteminin işleyişi üzerinde durulmamıştır. Ruus, tahvil ahkâm ve timar ruznamçe defterleri arasındaki münasebetin ortaya konulmasıyla XVI. yüzyıl timar bürokrasisinin işleyiş şekli de önemli ölçüde aydınlatılabilecektir.375

XVI. yüzyılda timar tevcih işlemi; arz, buyuruldu, tahvil hükmü, beylerbeyi tezkiresi ve berat gibi farklı belgelerin düzenlenmesi ile gerçekleşmekteydi. Bir kim­seye timar verilebilmesi için öncelikle beylerbeyi, sancak beyi veya alaybeyi gibi askerî yetkililerin arzda bulunması gerekiyordu.376 Divan’a verilen arz üzerine, verilecek timarın miktarına göre ya doğrudan sadrazam tarafından ya da padişaha arz edildikten sonra “buyu­ruldu“ yazılırdı. Arz üzerine yazılan buyu­ruldu, aynı zamanda ruus defterine işleniyordu.

Buyuruldu kaydı bulunan arz, tahvil hükmü yazılmak üzere reisülküttaba gönderiliyor ve kalemde hükmü yazıldıktan sonra bu hüküm timar sahibi tarafından bağlı bulunduğu beylerbeyiliğe götürülüyor ve burada tahvil hükmüne istinaden timar sahibine tezkiresi veriliyordu. Timar sahibi bu tezkireyi alarak tekrar Divan’a götürüyor ve tezkire Defterhane ta­rafından timar ruznamçe defterine işleniyordu. Bu işlemden sonra timar sahibine be­ratı veriliyordu.



Telhis üzerinde timar tevcihine ait buyuruldu kaydı (KK Tahvil Def. nr. 314, s. 111).

XVI. yüzyıldaki bir timar tevcih muamelesinin bütün safhalarını belge ve defter­ler üzerinde sırasıyla göstermek mümkün değildir. Çünkü bu döneme ait evrak, def­terlerle bire bir karşılaştırma yapacak kadar fazla değildir. Fakat timar tevcih işlemlerinin sırası, defterler üzerinde takip edilebilmektedir. Timar tevcih ve kayıt işlemlerinin defterlere nasıl işlendiği Beyşehir livasına ait kayıtlar esas alınarak aşağıda gösterilecektir.

Karaman tezkirecisi olup Beyşehir livasında timar tasarruf eden Kâtip Mustafa’nın, hakkındaki isnatlar dolayısıyla görevden alınıp suçsuzluğu anlaşılınca göreve iadesiyle ilgili muameleler ruus, tahvil ahkâm ve timar ruznamçe defterlerindeki tarih ve işlem sırasına göre defterlerden takip edilebilmektedir.

Göreve iadeyle ilgili ilk işlem 14 Ramazan 983/17 Aralık 1575 tarihinde buyuruldu yazılması ile başlamıştır.

Katip Mustafa’nın göreve iadesine dair buyuruldu (KK Ruus Def. nr. 230, s. 80).

Karaman Beğlerbeğisi Mahmud Paşa mektûb gönderüp Beğşehri sancağında onbin dört yüz akçe timarı ile Karaman tezkirecisi olan Mustafa’ya yeni defterdâr ba‘zı nesne isnâd idüp tezkireciliği âhara virilüp mezbûra olan isnâd hilâf-ı vâki‘ olup yarar, müstakîm ve ehl-i kalem ve ahvâl-i defâtîre vukûfı ve mahâreti olup ve hâlâ tezkireci olan nâ-ehil idüğin bildirüp tezkirecilik mezbûra virilmesin ricâ itmeğin zikr olunan tezkirecilik mezbûra virilmek buyuruldı.

Buyuruldu kaydına istinaden Karaman Beylerbeyi Mahmud Paşa’ya tahvil hükmü yazılmıştır.377


Katip Mustafa’nın göreve iadesine dair tahvil hükmü (Hadariye Defterleri nr. 1, s. 247)

Karaman Beğlerbeğisi’ne hüküm ki mektûb gönderüp Beğşehri sancağında 10.400 akçe timar ile Karaman tezkirecisi olan Kâtib Mustafa’ya yeni defterdâr ba‘zı nesne isnâd idüp tezkireciliği âhara virilüp mezbûra olan isnâd hilâf-ı vâki‘ olup yarar, müstakîm ve ehl-i kalemdir, ahvâl-i defâtîre vukûfı ve mahâreti olup ve hâlâ tezkireci olan nâ-ehil idüğin bildirüp tezkirecilik ricâ itmeğin buyurdum ki mezbûrun arz eylediği üzere zikr olunan tezkirecilik hizmetinde istihdâm eyleyesin.

Mahmud Paşa ise 15 Zilhicce 983/16 Mart 1576 tarihinde Kâtip Mustafa’nın tezkiresini yazdırmış ve bu tezkire 24 Muharrem 984/23 Nisan 1576 tarihinde timar ruznamçe defterine kaydedilmiştir.



Katip Mustafa’nın göreve iadesine dair beylerbeyi tezkiresi (Timar Ruznamçe Defteri nr. 48, s. 150).

Beğşehri sancağında Gurgurum nâhiyesinde 10.400 akçe timara mutasarrıf olup Karaman tezkirecisi olan Kâtib Mustafa’ya defterdâr ba‘zı nesne isnâd idüp tezkireciliği âhara virilüp mezbûra olan isnâd hilâf-ı vâki‘ olup yarar olmağın Asitâne-i saâdete arz olundukda giru tezkirecilik hizmetinde istihdâm eyleyesin deyu evâsıt-ı Ramazan sene 983 târihiyle muvarrah emr-i şerîf virilmeğin yine livâ-i mezbûrda 200 akçe hisse bundan akdem Beğşehri sancağı beği olan Mehmed Beğ tahvîlinden 499 akçe hisse müteveffâ Sinan tahvîlinden mahlûl olmağın birikdirilüp 699 akçe olup ber-vech-i terakkî elinde olan timarına zam olunup cümle timarı 11.099 akçelik olmak üzere tevcîh olunup berât-ı hümâyûn içün tezkire virildi. Fi 15 Zilhicce sene 983

Tezkire-i Mahmud Paşa

Timar ruznamçe, ruus ve tahvil defterlerindeki timar tevcih kayıtları ile tahrir defterleri, Osmanlı timar bürokrasisinin basit bir kayıt sisteminin çok daha ilerisinde örgütlenmiş ve kom­pleks bir yapıya kavuşmuş olduğunu göstermektedir. Bu karmaşık ilişkiler ağının ortaya çıkardığı defterler ise Osmanlı timar sistemini anlamamızı mümkün kılmanın yanısıra büyük bir imparatorluğun üç asır içerisinde teşekkül etmiş bürokratik yapısını da bütün ayrıntılarıyla gün yüzüne çıkarmaktadır.

Osmanlı bürokrasisi, XVI. yüzyıl boyunca sayıları sürekli artan askerî ve idarî zümrelerin, görevlerinin başlangıcından itibaren düzenli olarak ruus ve tahvil ahkâm defterlerine kaydedil­mesi, görev değişikliklerinin (kasr-ı yed, ferağ, azil ve ölümler dolayısıyla meydana gelen) yine aynı defterlerde gösterilmesi ve timar sahiplerinin dağılımının coğrafi ola­rak kontrolünün sağlanması için de vilayet esasına göre düzenlenmiş timar ruznamçe defterlerinin tutulması işlemlerini bir görev dağılımı içerisinde yürütüyordu.378 Do­layısıyla timar sistemi; timar sahiplerine ait arazinin ve vergi gelirlerinin tesbit edil­mesi işlemleriyle uğraşan Defterhane’yi ve timar tasarruf hakkının intikali işlemleriyle uğraşan ruus ve tahvil kalemlerini ortaya çıkarmıştı. Tahvil ve ruus ka­lemlerinin, timar sistemine bağlı olarak yürüttüğü işlemler timar sisteminin merkezi kontrolünü üstlenmiş olan Defterhane tarafından denetleniyordu.379

Yukarıda timar tevcih sistemine dair verilen bilgiler ve örnekler ancak XVI yüzyılın belli bir dönemindeki durumu yansıtmaktadır. Osmanlı bürokrasisinde timar ve cihetlerin tevcih muameleleri ile tayin işlemlerinin zaman içerisinde değişen prosedürleri ve tarihi seyir içerisinde bu işlemlerin hangi makamların yetkisi dahilinde olduğunun tespiti, her yüzyıl için kesin ifadeler kullanmayı güçleştirmektedir. XIV. yüzyıldan XVI. yüzyılın sonunu kadar timar tevcih sisteminde önemli gelişmeler yaşanmıştır.

XIV. yüzyılda timar ve vakıf tevcihlerinin yapıldığı ve Osmanlı bürokrasisinin doğuşunda da bu tür tevcihlerin önemli bir rolü olduğu bilinmektedir. Osmanlı kro­nikleri, Orhan Gazi döneminde, gazilerin yeni zabtedilen uclara yerleştirildiğini ve Rumeli fetihleri başlayınca ilk zabtedilen Gelibolu bölgesinin Yakup Ece ve Gazi Fazıl’a Orhan Gazi tarafından timar olarak verildiğini bildirmektedir.380 Timar sis­temi XIV. yüzyılda Rumeli’de hızla yayılmış ve yerli aristokrat sınıflar da timar sis­teminin bir parçası halini almıştı.

XV. yüzyılın başlarında Osmanlı hükümdarlarının yanısıra vezirler de timar tev­cih edebiliyorlardı. Aşıkpaşazade’ye göre, Çelebi Mehmed’in hastalık dönemlerinde vezirler her gün kapıda timar tevcih işleriyle meşgul olmuşlardı.381 Gelibolulu Ali’­nin Künhü’l-ahbâr’da haber verdiğine göre Çelebi Mehmet döneminde Rumeli timar teşkilatında önemli bir gelişme yaşanmış ve bu hükümdar Rumeli’yi kendi ha­kimiyeti altına aldıktan sonra maiyetindeki silah arkadaşlarına timarlar vermiş, fakat her timarın yarısını kendisine tahsis ederek malikane usulünü ihdas etmiştir.382

II. Murat döneminden kalan mükemmel tahrir defterleri, Osmanlı timar siste­minin Fatih dönemine kadar bütün hususiyetleriyle teşekkül etmiş olduğunu göstermektedir. Halil İnalcık’ın tespitlerine göre H. 835/M. 1431 tarihli Arnavid sancağına ait timar defteri, düzenleniş şekli bakımından, Kanuni devri icmal defterle­riyle hemen hiçbir fark göstermemektedir. Bu da Osmanlı tahrir usulünün daha XV. asrın ilk yarısında mükemmeliyet derecesine ulaştığına işaret etmektedir.383 II. Murat devri tahrir defterleri üzerinde yer alan muamelat kayıtlarından, timar tahvil işlemlerinin tahrir defterleri üzerinde icra edildiği anlaşılmaktadır. Fakat timar tevcih­leri için bu dönemde ayrı bir defter tutulduğuna dair bir bilgiye sahip değiliz.

Fatih döneminden (1451-1481) itibaren günümüze ulaşan kanunnameler, XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem tayin ve tevcih prosedürlerini hem de tayinler­den sorumlu devlet erkanını tanımamıza yardımcı olmaktadır. Fatih’in teşkilat kanun­namesi, vezir-i azamların timar tevcihleri ile kadıaskerlerin cihat tevcihlerini düzen­le­yen ilk kanunnâmedir. Bu kanunname ile vezir-i azamlar 5.999 kuruşa kadar olan timarları padişaha arzetmeden tevcih edebileceklerdi. Bu kanun XV. yüzyılın ikinci yarısında timar tevcihlerine ait bürokratik usullerin şekillenmesinde de önemli rol oynamıştır. Fatih Kanunnamesi’nde vezir-i azamın dışında timar tevcih etme yetkisi tanınmış başka bir görevliden söz edilmemektedir.384 Fakat Osmanlı bürokrasisinin ilk devir­lerinde, timar tasarruf beratlarının beylerbeyiler tarafından da verilebildiği; hatta XV. yüzyılda subaşı bitisi ve kadı mektubu ile de timar tasarruf olunduğu bilinmektedir.385 Beylerbeyilerin II. Bayezid döneminde (1481-1512) berat vererek timar tevcih ettiklerine dair günümüze ulaşmış bir kanun metni de bulunmaktadır. Douglas Howard tarafından yayınlanan kanunname metni 936/1529-1530 tarihine kadar ibtida beratlarının beylerbeyiler tarafından ve­rildiğini göstermektedir. 386

46 yıllık saltanatı döneminde devleti bütün kurumlarıyla yeniden yapılandıran ve Fatih’ten sonra imparatorluğa gerçek çehresini kazandıran Kanuni, 1530 yılında çıkardığı bir fermanla timar ve zeametlerin dağıtımını yeniden merkezi hükümetin elinde toplamıştır.387 Sipahi oğulları ve torunlarının beylerbeyiler tarafından verilen ibtida beratlarını istismar etmeleri böyle bir neticeyi doğurmuştur388. 936 tarihine kadar beylerbeyi beratıyla verilen timarların Divan-ı Hümâyun’daki ruznâmede kaydı bulunmadığı için sipahi oğul veya torunları II. Selim döneminde de seksen doksan yıllık beratları timar alabilmek için kullanmak istemişler fakat II. Selim bu tür timar taleplerini “sipâhîzâdeliklerinde nev’â iştibâh olmağın” reddetmiştir.

Timarların tasarruf şeklini yeniden düzenleyen 983/1575-76 tarihli timar ka­nunu ise sipahi ve subaşıların beylerbeyinden aldıkları tahvil kağıdıyla timar tasarruf etmelerini yasaklamış ve beylerbeyi tarafından verilen timar tezkirelerinin veriliş tari­hinden itibaren altı ay içerisinde beratlarının çıkartılması mecburiyetini getirmiştir. Kanun altı ay içerisinde beratı alınmayan timarların “mevkufa zabt” olunacağını bil­dirmektedir. Bu kanunname ayrıca ağa sınıfına dahil olan “atabe-i ulya” daki görevliler ile vüzera, beylerbeyi ve sancak beylerinin kullarının sancağa çıktıklarında tasarruf edecekleri timar miktarlarını da tayin etmektedir.389 Timarlarla ilgili ileriki tarihlerde de pek çok kanunname neşredilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu dahilinde timar dağılımını ve eyalet teşkilatını gösteren risaleler kaleme alınmıştır. Bu kanun­name ve risaleler Osmanlı İmparatorluğunda timar bürokrasisinin işleyiş şekillerine ışık tutmaktadır.

C. Sancak tevcih defterlerinin ruus ve tahvil ahkâm defterleriyle ilgisi

Osmanlı yönetiminde, mülkî ve askerî birimler olarak sancakların hangi tarihte ortaya çıktığı bilinmemektedir.390 Yıldırım Bayezid döneminden itibaren, Osmanlılar tarafından ilhak edilen Anadolu beylikleri birer sancak merkezi haline getirilerek, Osmanlı mülkî idare sistemine dahil edilmiş391 ve beylik merkezi olan şehirlerde genellikle Osmanlı şehzadeleri sancak beyi olarak görevlendirilmişti.392

XIV. yüzyıl boyunca gelişen bu yönetim yapısı, timar tasarrufuna bağlı idarî tayinlerle uğraşan bir müessesenin varlığını zaruri kılmakla beraber bu hususa dair kaynaklarda bir bilgiye rastlanmamaktadır. Muhtemelen ilk idarî tayinler vezir ve beylerbeyiler vasıtasıyla yapılıyordu. XIV. yüzyıl gibi XV. yüzyılın ilk yarısında da hem tayinlerle uğraşan bir teşekkülün hem de bu tayinlere ait kayıtların tutulduğu defter­lerin varlığından haberdar değiliz.

Beylerbeyi ve sancak beyi tayinleri için tutulan ve günümüze ulaşan ilk düzenli kayıtlar XV. yüzyılın sonlarına aittir. Osmanlı bürokrasisinde beylerbeyi ve sancak beyi tayinlerine ait bilgilerin en eski kaynağı II. Bayezid dönemine ait bir timar ruznamçe defteridir.393 MAD 17893 noda kayıtlı timar ruznamçe defteri 892-894/1486-1488 tarihli olup Anadolu’daki timar tevcihlerinin yanısıra beylerbeyi ve sancak beyi tayinlerine ait kayıtları da ihtiva etmektedir.394 Fakat timar ruznamçe defter­lerindeki tayin kayıtları, beylerbeyi ve sancak beylerinin tasar­ruf ettikleri timarlar dolayısıyla bu defterlerde yer almış olup bunları doğrudan tayin kayıtları olarak nitelendirmek mümkün değildir.

Timar ruznamçe defterlerinin dışında Osmanlı eyalet ve sancaklarını ve bunların idarecilerini gösteren bazı listeler de mevcuttur. Topkapı Sarayı Arşivi’nde bulunan 5246 (M. 1527), 9772 (M. 1521-1522), 10057 (M. 1526-1527), 8303 (M. 1527-1530) ve 9578 numaralı defterler, bu tür defterlerin en eski örnekleri arasında yer almaktadır. Bunlardan 9772 nolu defter Ömer Lütfi Barkan tarafından;395 5246 ve 10057 nolu defterler ise Metin Kunt ta­rafından neşredilmiştir.396 Defterlerden bir kısmında sancak beylerinin yanısıra kadı ve müderrislerin liste­leri de bulunmaktadır. Kadı ve müderrislere ait defterler ise Turan Gökçe tarafından yayınlanmıştır.397

Bu listelerden sonra eyalet ve sancakların tamamını kapsayan ve buralara yapılan sancakbeyi, kethüda ve defterdar tayinlerini ihtiva eden düzenli tayin ve tev­cih defterlerinin ortaya çıktığı görülmektedir. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde ruus ve Maliyeden Müdevver defter tasnifleri içerisinde bulunan ve XVI-XVIII. yüzyıl eyelet ve san­cak tevcih kayıtlarını ihtiva eden bu defterler araştırmacılar tarafından sancak tevcih defterleri şeklinde isimlendirilmiştir. Bu defterlerin nasıl ve hangi tarihte ortaya çıktığı henüz aydınlatılabilmiş değildir.

Eyalet ve liva tevcihlerinin düzenli olarak kaydedildiği ilk sancak tevcih defteri A.RSK 1452 numarada kayıtlıdır. Bu defter 944-963/1537-1556 yılları arasındaki tayin kayıtlarını ihtiva etmekte olup Feridun Emecen ve İlhan Şahin tarafından neşredilmiştir.398

Kepeci tasnifindeki 262 nolu defter ise 984-996 tarihleri arasındaki tayin kayıtlarını ihtiva etmekte olup vilayet esasına göre düzenlenmiştir. Osmanlı eyaletlerinin gelişmekte olan teşkilat yapısının da izlenebildiği bu defter, sadece livalara yapılan bey tayinlerini göstermekle kalmamış; eyalet merkezlerinde kethüdalık ve defterdarlık görevlerine tayin edilenlerin isimlerini de vermiştir. Defterin 90-91. sayfalarında Mısır vilayetinin 25 mirlivası verilmiş olup bu kayıt sayesinde, özel statüsü dolayısıyla dikkat çeken Mısır livalarının türlerini tespit etmek te mümkün olmaktadır. Başka eyaletlerde mevcut olmayan gönüllüler mirlivası ve tüfenkçiler mirlivası gibi görevliler aslında askerî sınıfların yöneticileridir.

Düzenli bir seri teşkil etmemesi, sancak tevcih defterle­rinin, idarenin asıl defterleri olmaktan ziyade ruus ve tahvil ahkâm defterlerindeki sancak tevcih kayıtlarından derlenerek meydana getirildiklerini düşündürmektedir. Nitekim Kepeci tasnifi 262 numaralı sancak tevcih defterinin 116. sayfasında Eyalet-i Palu başlığı altında doğrudan ruus defterlerinden aktarılmış 29 Zilkade 989/25 Aralık 1581 tarihli bir kayıt bulunmaktadır.

Sancak tevcih defterleri Osmanlı idarî coğrafyasının ve beylerbeyilik ve sancak düzeninin asırlar içerisindeki değişim ve gelişimini göstermesi bakımından önemlidir.



SONUÇ

XVI. yüzyılda Divan-ı Hümâyun kalemlerinde tutulan defterlerin; muhteva, diplomatik özellikler ve belge türleri bakımından incelendiği ve defterlerin birbiriyle olan ilgisinin araştırıldığı bu çalışmanın sonucunda, Divan-ı Hümâyun ahkâm defterleri olarak bilinen defterlerin aslında tek bir defter serisinden teşekkül etmediği ve XVI. yüzyılda hükümlerin kaydedildiği üç farklı ahkâm defteri serisi bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bu serilerden birisi, idarî ve siyasî meselelerle ilgili hükümleri ihtiva etmekte olup geç dönemlerde mühimme defteri ismini almıştır. Divan-ı Hümâyun’a ait ikinci ahkâm defteri serisinin ise idari tayinler ve tımar tevcihlerine ait tahvil hükümlerini ihtiva ettiği görülmüş ve bunlar tahvil ahkâm defterleri ismiyle nitelendirilmiştir. Bugüne kadar Divan-ı Hümâyun ahkâm defterleri içerisinde değerlendirilen fakat tamamen malî hükümleri ihtiva ettiği ve Divan-ı Hümâyun’a ait olmadığı tespit edilen maliye ahkam defterleri ise ayrı bir seri teşkil ettiği için tezin kapsamının dışında tutulmuştur.

Bu tez çalışmasının ortaya koyduğu diğer bir sonuç; tahvil ve ruus kaleminin görev alanlarıyla ilgili olarak yapılan tanımlamalarda tahvil kaleminin yüksek dereceli, ruus kaleminin ise düşük dereceli devlet memurlarının tayinleriyle uğraştığı şeklindeki görüşün hatalı olduğudur. XVIII. yüzyıl kaynakları esas alınarak yapılan bu tanım, tahvil ve ruus kalemlerinin bu yüzyıldaki durumunu yansıtmaktadır. Bugüne kadar konu hakkında yapılmış olan çalışmalarda bu önemli ayrıntı dikkate alınmayıp sözkonusu iki kalemin XVIII. yüzyıldaki görüntüsü önceki yüzyıllara da teşmil edilmiştir. Oysa tahvil ahkam ve ruus defterlerinin mukayeseli olarak incelenmesi sonucunda, XVI. yüzyılda ruus ve tahvil kalemlerinin görev alanları bakımından bir ilişki içerisinde olduğu ve bir tayin işlemine ait prosedürü kendi aralarındaki iş bölümüyle yürüttüğü ve tahvil kaleminin hazırladığı tayin berat ve fermanlarını ruus kayıtlarına istinaden düzenlemekte olduğu görüldü.

Defterler üzerinde yapılan araştırmalar neticesinde ruus defterlerinin, Osmanlı Devleti’ndeki düşük dereceli medreseler ile sancak ve kaza kadıları haricindeki bütün ilmiye sınıfının, vakıf görevlilerinin, hekimbaşıların, tabip ve cerrahların, saray mensuplarının, eyaletlerdeki bütün yöneticilerin, Divan-ı Hümâyun, Bâb-ı Defteri ve Defterhane’deki bürokratlar ve diğer personelin, yeniçeriler ile altı bölük mensuplarının tamamının tayin kayıtlarını ihtiva ettiği anlaşılmıştır. XVI. yüzyıl ruus defterlerinin timar sistemi içerisinde de önemli bir yeri olduğu ve timar tevcihleriyle ilgili ilk işlemlerin ruus defterlerine kaydedildiği görülmüştür. Ruus defterlerinde timar tevcihleri ve tayinlerin dışında muhtelif konularda buyuruldular da bulunduğu görülmüş ve bunlar kendi içinde sınıflandırılarak değerlendirilmiştir.

Tahvil ahkâm defterlerinde ise; ruus defterlerindeki buyuruldulara istinaden hazırlanan timar tevcihleri ile tayinlere ait tahvil hükümlerinin kaydedildiği fakat bu defterlerde Divan-ı Hümâyun üyelerinden bazıları ile Divan katiplerinin tayin kayıtlarının yer almadığı tesbit edilmiştir.

Ruus, tahvil ahkâm ve timar ruznamçe defterlerinin mukayeseli incelemeleri sonucunda, timar sistemiyle ilgilenen bürokratik teşekküllerin çok kompleks bir yapıda olduğu, timar tevcihlerinin tahvil, ruus ve defterhane kalemlerinin ortak sorumluluğunda yürütüldüğü, kalemlerin timar tevcihlerinde tevcih muamelesinin ayrı ayrı bölümleriyle ilgilendiği ve bunları ruus, tahvil ahkâm ve timar ruznamçe defterlerine kaydettiği anlaşılmıştır.

Bu araştırma sonucunda, Divan-ı Hümâyun’da tutulan mühimme, tahvil ahkâm ve ruus defterlerinin günümüze kadar yapılan tasniflerde farklı serilere dağılmış olduğu ve bunlardan bir kısmının ise yanlış tanımlamalar sonucu ilgisiz defter serileri içine yerleştirildiği tesbit edilmiştir. Bu tesbitler neticesinde farklı tasniflerde yer alan aynı tür defterler yeniden düzenlenerek kronolojik listeleri oluşturulmuş ve defterlerin bir seri bütünlüğü içerisinde görülmesi sağlanmıştır.

BİBLİYOGRAFYA

I. ARŞİV BELGELERİ

A.DVN Bâb-ı Âsafi Divan Kalemi Defterleri

No:794

A.DVN.ŞKT Bâb-ı Âsafi Şikâyet Defterleri



No: 978

A.NŞT Bâb-ı âsafi Nişan Kalemi Defterleri

No: 1226, 1227, 1229, 1230.

A.RSK Bâb-ı Âsafi Ruus Kalemi Defterleri

No: 1454/3, 1461.

KK Divan Kamil Kepeci Divan Defterleri

No: 64, 66, 74-80, 86, 88, 89, 97-100, 103, 108, 112, 118, 121, 122, 130, 140, 157, 161-163, 167, 170, 179, 7515.

KK Ruus Kamil Kepeci Ruus Defterleri

No: 208, 209, 211, 212, 215, 221, 227, 230, 232, 237, 239, 240, 242, 244, 256, 260, 269, 270.

KK Ahkâm Kamil Kepeci Ahkâm Defterleri

No: 66, 69.

II. NEŞREDİLMİŞ BELGELER, MÜNŞEAT MECMUALARI ve KANUNNA­MELER

AHMET REFİK, "Fatih Devrine Aid Vesikalar", TOEM, VIII/1l, (Nisan 1335-Haziran 1337), s. 49-62.

--------------------, Friedrich Kraelitz: Osmanische Urkunden in Türkischer Sprache aus der Zweiten Hälfte des 15. Jahrhunderts, Wien, Buchhändler der Akademi’e der Wissenschaften. 1922 (Kitap tanıtımı) TTEM, XIV/2 (1340), s. 121-124.

AKGÜNDÜZ, Ahmet, Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, Fey Vakfı Yay. I-VIII, İstanbul 1992-94.

EMECEN, Feridun-ŞAHİN, İlhan, Osmanlılarda Divan Bürokrasi Ahkâm-II. Bayezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yay., İstanbul 1994.

ERZİ, Adnan-Necati LÜGAL, (neşr.) Fatih Devrine Ait Münşeât Mecmuası, (Wien, National bibl. H. O.1671 ), İstanbul 1956.

FERİDUN AHMED BEY, Münşeâtü's-Selâtîn, c.I-II, İstanbul 1274-75.

GÖKBİLGİN, M. Tayyib, "Murat I Tesisleri ve Bursa İmareti Vakfiyesi", Türkiyat Mecmuası, X (1953), s. 217-235.

HÜSÂMEDDİN, Hüseyin, "Orhan Bey'in Vakfiyesi", TTEM, XVII/7 (1926), s. 288-298.

İNALCIK, Halil ,"Bursa Şeriye Sicillerinde Fatih Sultan Mehmed'in Fermanları". Belleten, XI (1946), s. 693-708.

--------------------, Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar I, Ankara 1954.

--------------------, Hicri 833 Tarihli Sûret-i Defter-i Sancak-i Arvanid, Ankara 1984.



Kanunname-i A1-i Osman, İstanbul 1330. Yeni harfli neşri: Abdülkadir Özcan, "Fatih'in Teşkilat Kanunnamesi ve Nizam-ı Alem İçin Kardeş Katli Meselesi", Tarih Dergisi, sayı 33 (1982), s. 7-56.

KRAELITZ, Friedrich V., "İlk Osmanlı Padişahlarının İsdar Etmiş Oldukları Bazı Beratlar", TOEM, V/30, İstanbul 1333, s. 239-246.

--------------------, "Osmanische Urkunden in Türkischer Sprache aus der zweiten Hälfte des I5. Jahr­hunderts", Sitzungsberichte der Academi’e der Wissenschaften, 197. band, Wien 1921.

MEHMET ARİF, “Sultan Mehmed Han-ı Sâni Tarafından Tanzim Olunan Kanunnâme" TOEM, İlaveler, İstanbul 1333.

Yahya b. Muhammed, el-Kâtib, Menâhicü'1-İnşa, Yay. Şinasi Tekin, Menahicü'1-İnşa, The Earliest Ottoman Chancery Manuel by Yahya bin Mehmed el-Katib From the 15th Century, Roxbury 1971.

Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri, (438 numaralı), I-II, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yay. Ankara l993-94.

Mühimme Dejteri, (3 numaralı),Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yay. Ankara 1993.

Mühimme Defteri, (5 numaralı), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yay. Ankara 1994

TEVKİİ ABDURRAHMAN PAŞA, "Kanunname", Milli Tetebbular Mecmuası. I/3, (İstanbul 1331), s. 497-544.

TURAN, Osman, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar, Ankara 1958.

UZUNÇARŞILI, İ. Hakkı, "Gâzi Orhan Bey Vakfiyesi 724 Rebîülevvel-1324 Mart, Belle­ten,V/19, (1941), s. 277-288.

--------------------,"Osmanlı Hükümdarı Çelebi Mehmet Tarafından Verilmiş Bir Temliknâme ve Sasa Bey Ailesi", Belleten, III/1l-12, (1939), s. 389-399.

ÜNVER, A. Süheyl, "Notlar: I. Yıldırım Bayezid'in İvaz Fakih'e Verdiği Timar. I. Yıldırım Baye­zid'in Oğlu İsa'nın Bir Emri, III. Yıldırım Bayezid'in Oğlu Musa Çelebi'nin Bir Hükmü, Emir Süleyman'ın Tuğrası Hakkında", Belleten. XI/42 (1947), s. 335-339.



III. KAYNAK ESERLER VE ARAŞTIRMALAR

ABDURRAHMAN ŞEREF, "Evrâk-ı Atîka ve Vesâik-i Târihiyemiz", TOEM I/1 (1328), 9-19.

AFYONCU, Erhan “Kâtip”, DİA, XXIV, 52-54.

--------------------,Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Amire, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul 1997.

AKTAŞ, Necati-Yusuf Halaçoğlu, “Başbakanlık Osmanlı Arşivi”, DİA, V, 12-13.

--------------------,“Atik Şikâyet Defteri”, DİA, IV, 68-69.

AKYILDIZ, AIi, "Hazine-i Evrak'ın Kurulması ve İlk Tasnif Usulleri, 1846-1856", Hakkı Dursun Yıldız Armağanı, İstanbul 1995, s. 69-84.

AŞIK PAŞAZADE, Tevârih-i AI-i Osman, (neşr. Ali), İstanbul 1332.

ATEŞ, Ahmet, "Hicri VI-VIII. (XII-XIV) Asırlarda Anadolu'da Farsça Eserler", Türkiyat Mecmuası VII-VIII (İstanbul 1945), s. 94-135.

BALTACI, Cahit, "Kadıasker Ruznamçelerinin Tarihi ve Kültürel Ehemmiyeti", İslam Medeniyeti Mecmuası, c.IV/I, (İstanbul 1979), s. 55-100.

BARKAN, Ö.Lütfı, "Türkiye'de İmparatorluk Devrinin Büyük Nüfus ve Arazi Tahrirleri ve Hakana Mahsus İstatistik Defterleri", İktisat Fakültesi Mecmııası, II/, (1941), s. 29-59.

--------------------, "H.933-934(M.1527-28) Malî Yılına Ait bir Bütçe Ömeği" İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası. XV,1-2, (1953), s. 251-329.

--------------------,"Osmanlı İmparatorluğu Bütçelerine Dair Notlar", İktisat Fakültesi Mecmuası, XIX/I -4, (1960), s. l93-224.

--------------------,"H. 974-75 (M.1567-68) Malî Yılına Ait Bir Osmanlı Bütçesi", İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, XIX/1-4, (1960), s. 277-332.



Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, (Haz: Yusuf İhsan Genç, Osman Yıldırım, Nazım Yılmaz vd.), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yay, Ankara 1992.

BIEGMAN, N.H., "Some Peculiarities of Fermans Issued by the Ottoman Treasury in the Sixte­enth Century", Archivum Ottomanicum, I (1969), s. 9-13.

ÇETİN, Atilla, Başbakanlık Arşivi Kılavuzu, İstanbul l979.

--------------------,"Başbakanlık Arşivinde Uygulanan Tasnif Sistemi ve Kullanılan Kodlar", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, c..XXXI, İstanbul 1978, s. 235-268.

DAĞLI, Yücel- Cumhure Üçer, Tarih Çevirme Kılavuzu, Ankara 1997.

DENY, J., "Tuğra", İslam Ansiklopedisi, XII/2, 5-12.

DERMAN; Uğur, "Kanuni Devrinde Yazı Sanatımız", Kanuni Armağanı, Ankara 1970, s. 269-289.

--------------------, "Celi Divani'nin Tekamülüne Dair", Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri -Bildiriler-, İstanbul 1988, s. 15-18.

EMECEN, Feridun “Osmanlılar ve Türkmen Beylikleri (1350-1450)”, İlk Osmanlılar ve Batı Ana­dolu Beylikler Dünyası, Kitabevi Yay. İstanbul 2001, s. 37-74.

--------------------,“Mufassaldan İcmale” Osmanlı Araştırmaları, 16 (1996) s. 37-44.

--------------------, İ. Şahin, “Amasya” DİA, III, 1-2.

--------------------, İ. Şahin, “Osmanlı taşra teşkilatının kaynaklarından 957-958 (1550-1551) tarihli sancak tevcih defteri”, Belgeler, XIX/23, (1998), s. 53-122.

ERGİN, Osman, Muallim Cevdet'in Hayatı, Eserleri ve Kütüphanesi, İstanbul 1937.

ERÜNSAL, İsmail, The Life and Works of Tacizade Cafer Çelebi with a Critical Edition of his Divan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İstanbul 1983.

--------------------, “Nuruosmaniye Kütüphanesinde bulunan bazı kazasker ruznamçeleri”, İslam Medeniyeti Mecmuası, IV/3, (İstanbul 1980), s. 3-15.

FAROQHI, Suraiya, “Mühimme Defterleri”, EI2, VII, 470-2.

GENÇ,Y.İhsan, Osmanlılarda Beratlar, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul 1988.

GÖKBİLGİN, Tayyib, "Kanuni Sultan Süleyman'ın Timar ve Zeamet ile İlgili Fermanları", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, XVII, (İstanbul 1967), s. 35-48.

--------------------, Osmanlı İmparatorluğu Medeniyeti Çerçevesinde Osmanlı Paleografyası ve Dip­lomatik İlmi, İstanbul 1970.

--------------------,Osmanlı Müesseseleri Teşkilatı ve Medeniyet Tarihine Genel Bakış, İstanbul 1977.

GÖYÜNÇ; Nejat, " XVI. yüzyılda Ruus ve Önemi", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, XVII (İstanbul 1967), s. l7-34.

--------------------, "Osmanlı araştırmalarında arşivlerin yeri" Osmanlı Arşivleri ve Osmanlı Araştırmaları Sempozyumu, (Mayıs 1985 İstanbul), Türk-Arap İlişkileri İnceleme Vakfı, İstanbul 1985, 53-61.

--------------------, “Timar ruznamçe defterlerinin biyografik kaynak olarak önemi”, Belleten, LX/227 (Nisan 1996), s. 127-138.

HAMMER, Josef Von, "XIII. asırda Osmanlı İmparatorluğunda Devlet Teşkilatı ve Bâb-ı Ali" (terc. Halit İlteber) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fak. Mec., VII/1-4, (İstanbul 1941), s. 565-586.

HEYD, Uriel, Ottoman Documents on Palestine, 1552-1615, Oxford 1960.

Hüseyin Hüsâmeddin, Nişancılar Durağı, İSAM Kütüphanesi, no: 9752.

İNALCIK, Halil, "Osmanlı Hukukuna Giriş: Örfi-Sultani Hukuk ve Fatih'in Kanunları", Ankara Üniversitesi Si­yasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, XIII (1958), s. 102-126.

--------------------,"Osmanlılarda Saltanat Veraseti ve Türk Hâkimiyet Telakkîsiyle İlgisi", Ankara Üniversitesi Si­yasal BiIgiIer Fakültesi Dergisi, XIV (Mart 1959), s. 69-94.

--------------------, “Wazir”, EI2, XI, 194-195.

--------------------, "Reisülküttab", İA, IX (1964), 67l -683.

--------------------,The Ottoman Empire in the Classical Age, I300-l600, London 1973.

--------------------,"Kanun", EI2, IV (1975), 556-562.

--------------------,"Kanunname", EI2; IV (1973), 562-566.

--------------------, "Osmanlı İmparatorluğu'nda Kültür ve Teşkilat", Türk Dünyası El-Kitabı, Ankara 1976, s. 974-990.

--------------------,"Osmanlı Bürokrasisi'nde Aklam ve Muamelat", Osmanlı Araştırmaları Dergisi, I (1980), s. 1-14.

--------------------, "Şikâyet Hakkı: Arzı-ı Hal ve Arz-ı Mahzarlar", Osmanlı Araştırmaları Dergisi, VII-VIII (1988), s. 33-54.

--------------------, "The Ruznamçe Registers of The Kadıasker of Rumeli As Preserved in The İstan­bul Müftülük Archives", Turcica, XX (1988), s. 251-275.

İPŞİRLİ, Mehmet, Osmanlılarda Kadıaskerlik Müessesesi, (Doçentlik Tezi), İstanbul l982.

--------------------,“Anadolu” DİA, II, 129-131.

--------------------, “Kalkaşendi”, DİA, XXIII, 264.

--------------------, “Beylikçi”, DİA, VI, 79.

KÖPRÜLÜ, M. Fuat, "Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları", Belleten, VII/27 (1943), s. 379-458.

--------------------, Türk Edebiyatı Tarihi, II. Baskı, İstanbul 1980.

--------------------, “Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri Hakkında Bazı Mülahazalar”, Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası I, (1939), s. 165-312.

KRAELITZ, F.V., "İlk Osmanlı Padişahlarının İsdar Etmiş Oldukları Bazı Beratlar", TOEM, V/30, İstanbul 1333, s. 242-245.

KÜTÜKOĞLU, Mübahat, "Mühimme Defterlerindeki Muamele Kayıtları Üzerine", Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri -Bildiriler-, İstanbul 1988, s. 95-112.

--------------------,"Arz", DİA, III (1991), 438-440.

--------------------,"Buyuruldu", DİA, VI (1992), 478-480.

--------------------,Osmanlı Belgelerinin Dili, Diplomatik, İstanbul 1994.

Macar Asıllı Türk Tarihçisi ve Arşivist Lajos Fekete'nin Arşivciliğimizdeki Yeri, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi Yay., Ankara 1994.

MAYER, H. G., Das Osmanischen Registerburc der Beschverden -Şikâyet Defteri­- von Jahre 1675, Wien 1984.

MUMCU, Ahmet, Divan-ı Hümâyun, Ankara 1986

MUSA KAZIM, "Vesaik-i Tarihiyemiz", TOEM, I/2 (1328), 65- 69.

MUSTAFA ÂLİ, Menakıb-ı Hünerverân, (neşr. İbnülemin Mahmud Kemal), İstanbul 1926.

NAİMA, Tarih, İstanbul 1281.

NEŞRİ, Kitab-ı Cihan-nüma, (neşr. Faik Reşit Unat-Mehmed A. Köymen), Ankara 1949.

ORUÇ BEY, Tevarih-i AI-i Osman, (neşr. F. Babinger), Hannover 1925.

ÖNAY, Aliye, "Tanzimat Öncesi Merkez Evrakında Belgelerin Bağlı Bulunduğu Dairelerin Tes­biti", Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri -Bildiriler, İstanbul 1988, s. 85- 94.

PAKALIN. M. Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1972.

REYCHMAN, J-ZAJACZKOWSKİ, A. Handbook Of Ottoman Turkish Diplomtics, genişleterek tercüme eden: Andrew S. Ehrenkreutz, Paris 1968; (Türkçe trc. Mehmet Fethi Atay), Osmanlı-Türk Diplomatikası El Kitabı, İstanbul 1993.

SAHİLLİOĞLU, Halil, “Ahkâm Defteri”, DİA, VI, 40-60.

SELANİKİ MUSTAFA Efendi, Tarih-i Selaniki, (haz. Mehmed İpşirli), c. I-II İstanbul 1989.

SERTOĞLU, Mithat, "Arşivimizin Dünü, Bugünü, Yarını", Osmanlı Arşivleri ve Osmanlı Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul 1985, s. 47-52.

SHİNDER, Joel, “Early Ottoman Administration in the Wildernes: Some Limits on Comparation”, International Journal of Middle East Studies, 9 (1978), s. 497-516.

STOJANOW, Valery, “Resmi Belge Düzenlenmesi ve Osmanlı Fermanları”, Tarih ve Toplum, (Temmuz 1988) s. 32-35.

TANERİ, Aydın, Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluş Döneminde Vezir-i Azamlık, Akademi Kitabevi, İzmir 1997.

Tanzimat Öncesi Merkez Evrakının Tasnif Klavuzu ve Belge Örnekleri, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yay. Ankara 1994.

Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri, Bildiriler, İstanbul Üniversitesi Tarih Araştırma Merkezi, İstanbul 1988.

TOGAN, Z. Velidi, Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1981.

--------------------, Tarihte Usül, İstanbul 1985.

Topkapı Sarayı Müzesi Osmanlı Saray Arşivi Kataloğu, Fermanlar, Ankara 1985.

Topkapı Sarayı Müzesi Osmanlı Saray Arşivi Kataloğu, Hükümler-Beratlar, Ankara 1988.

TURAN, Osman, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmi Vesikalar-Metin, Tercüme ve Araştırmalar, Ankara 1988.

UNAT, F. Reşit, Hicrî Tarihleri Miladi Tarihe Çevirme Klavuzu, Ankara 1974.

UZUNÇARŞILI, İ. Hakkı, "Osmanlı Tarihine Ait Yeni Bir Vesikanın Ehemmiyeti ve İzahı ve Bu Münâsebetle Osmanlılarda İlk Vezirlere Dair Mütâlaa", Belleten, III/9 (1939), s. 99-106.

--------------------, "Tuğra ve Pençeler ile Ferman ve Buyruldulara Dâir" Belleten V/17-18, (1941), s. 101-161.

--------------------,"Buyruldı", Belleten, V/19, (1941), s. 289-318.

--------------------,“Onaltıncı Asır Ortalarında Yaşamış Olan İki Büyük Şahsiyet: Tosyalı Celal-zade Mustafa ve Salih Çelebiler”, Belleten, XXII/87 (1958), s. 384-398.

--------------------,"Gazi Orhan Bey Vakfiyesi", Belleten, V/19, (1941), s. 277-286.

--------------------,Osmanlı Tarihi, Ankara 1978.

--------------------,Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara 1984.

--------------------,Anadolu Beylikleri ve Ak Koyunlu Kara Koyunlu DevIetleri, Ankara 1984.

--------------------,Osmanlı Devleti'nin İlmiye Teşkilatı, Ankara l988.

YINANÇ, Mükrimin Halil, "Feridun Bey Münşe'atı", TOEM, XI-XIII/77 (1339), s. 161-168; XIV/78 (1340), s. 37-46; XIV/79, (1340), s. 95-104; XIV/8l, (1340), s. 216-226.

YÜCEL, Yaşar, “Anadolu Beyliklerinde Devlet Teşkilatı ve Toplum Hayatı”, Belleten, LIV/210, (Ağustos 1990), s. 807-818.



EKLER


Yüklə 1,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin