Bir devriMİn anatomiSİ Kadri Çelik



Yüklə 3,6 Mb.
səhifə13/74
tarix03.05.2018
ölçüsü3,6 Mb.
#50098
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   74
    Bu səhifədəki naviqasiya:
  • Tunus

Cezayir


 

Sömürgecilerin Arapları Osmanlı imparatorluğundan ayırma siyaseti neticesinde Osmanlı'dan ayrılan ilk Arap devleti Cezayir oldu. Fransa böylece 1830 yılında resmen Cezayir'i işgal etti. Fransız sömürgeciliğine karşı ilk defa Emir Abdulkadir önderliğinde tam onyedi yıl süren İslami bir direniş başlatıldı. Emir Abdulkadir sonunda Fransa sömürgecilerini dize getirdi ve 1833 yılında Cezayir halkı kendisine Cezayir hakimi olarak biat etti. Ama daha sonra Emir Abdulkadir'in kurduğu sistem yıkılınca Fransızlar büyük bir acımasızlık örneği sergileyerek Cezayir halkına acı günler yaşattılar. 1848 Fransız anayasası Cezayir'in Fransa'nın bir parçası olduğunu ilan etti. Fransızların insanlık dışı hareketleri karşısında bir ara nasyonalizme sarılan Cezayir halkı 1871 yılında başarısız bir ayaklanma başlattı. Ama bu kı-

(1) Inkılab-i İslami s. 250

 

yam bastırıldı ve bu harekete katılanlar 65 milyon Frank cezaya çarptırıldı. Ardından tüm ülkede büyük bir terör ve baskı havası yaşandı. Halkın çoğu göç etmek zorunda kaldı ve büyük bir fakirliğe duçar oldu. Saygın insanların çoğu yok edildi. Okulların çoğu kapatıldı ve dersler laik bir zihniyetle sürdürüldü. 1923 yılında Cezayir halkı Emir Abdulkadir'in torunu Emir Halid komutasında bir yapılanma içine girdiyse de hemen bastırıldı ve Emir Halid sürgün edildi. Böylece bu çaba da akim kaldı.



Daha sonra Fransızların zulmü yine devam edince Müslüman halk Abdulhamd b. Badis, Tayyib'ul Evkabi ve Beşir'ul-İbrahimi adlı üç alimin önderliğinde yeni bir mücadele başlattılar.

Bu hareket 1945 yılında ülke bazında bir halk kıyamı gerçekleştirdi. Dünya Faşizm karşısında elde ettiği başarıyı kutlarken sömürgeci Fransızlar Cezayir halkını acımasızca katletti. Kırk binden fazla insanı şehit etti. Ama sonunda Fransa, Müslümanların kıyamı ve sürekli direnişleri sonunda onlarla anlaşmak zorunda kaldı. Sonunda 1962 yılında Cezayir zahiren bağımsızlığını ilan etti. Ama Müslümanlar bu zahiri bağımsızlığa razı olmadılar ve dolayısıyla günümüze kadar süregelen İslami bir mücadeleyi sürdürdüler. Bizim asıl konumuz İran İslam inkılabı olduğu için kısaca bir işaret etmekle yetiniyoruz.

Fas

 

Fas da Osmanlı'ya bağlı olan İslam ülkelerinden biriydi. Ama ne yazık ki 17. yüzyılda Avrupalıların saldırıları sonucu bölgenin bir bölümü Osmanlıların elinden alındı. 18. ve'19. yüzyıllarda ise bu bölgelerin çoğunda küçük bir takım özerk devletler kuruldu. 1. Dünya Savaşından sonra da Avrupa'nın sömürgelerinden biri haline geldi.



1912 yılında Fransa ve İspanya orduları Kuzey Afrika'daki Müslüman halka karşı büyük bir saldırı başlattı. Bu saldırılar karşısında Abdülkerim Reyfî önderliğinde kıyam eden bağımsızlığını elde etmek için Fransa ve İspanya'ya karşı bir savaş başlattı. Sonunda 1915 yılında hareketin lideri tutuklandı ve 11 ay zindana atıldı. Ama halk yine mücadelesini sürdürdü. Abdülkerim zindandan salıverildikten sonra babasıyla birlikte yeni bir silahlı mücadele içine girdi. Abdülkerim 1920 yılında babasının ölümünden sonra hareketin rehberliğini üstlenerek işgalcilere karşı bir savaş başlattı. İspanyalılar 1. Dünya savaşından sonra 24.000 kişilik modern bir güçle Reyf bölgesine karşı bir saldın başlattı ve Müslüman halka karşı korkunç bir katliama girişti. Ama hareketin önderi Abdülkerim sömürgeci güçler karşısında parlak zaferler elde etti ve Reyf bölgesinde bağımsız bir devlet kurdu.

Fransız ve İspanyol orduları 1925 yılında tüm güçleriyle saldırıya geçerek Müslüman halkı acımasızca katletti. Hareketin rehberi Abdülkerim 1926 yılında tutuklandı ve bir adaya sürgün edildi.

Daha sonra da sömürgeciler bölgeden çekilerek yerine kukla hükümetini bıraktı. Bu defa sömürgecilerin kuklası rejim zavallı
halka karşı aynı baskı ve katliamları sürdürdü. 1978 ila 1982 yıllarında Fas'ta Îslami kıyamlar gerçekleşti. Müslüman halk artık 2. Şah Hasan'ın saltanatını istemiyordu. 1981 yılında Kral Hasan güçleri Müslümanlara karşı acımasızca bir katliama girişti ve kı
yam kanla bastırıldı.

Tunus


 

Tunus da 1881 yılında Osmanlı'dan ayrılarak Fransızların eline geçti. Tunus Müslümanları Hüseyin b. Ali-i Türki'nin rehberliğinde kıyam ederek Tunus'ta özerk bir devlet kurdular. Ama Fransa yeniden çıkartma yaparak Tunus'u kontrolü altına aldı. Tunus halkı daha sonra Fransa ile defalarca anlaşma yapmak istediyse de Fransızlar asla kabul etmedi ve Tunus halkını şiddetle sindirme yoluna koyuldu. Sonunda Tunus halkı 1951 yılında ülke çapında büyük bir ayaklanma başlattıysa da devlet ayaklananları tutukladı ve ülkedeki tüm gazeteleri kapattı.

Sonunda halkın direnişlerini bastıramayan Fransa 1955 yılında Tunus'a iç işlerinde özgürlük hakkı tanıdıysa da dış işlerini yine kendi kontrolü altına aldı. Tunus devleti de bu göstermelik özgürlüğün bedeli olarak sanayi sektörünü millileştirmeyecek ve toprak reformunu gerçekleştirmeyecekti. Ama Müslüman halk kararlıydı ve siyasi bağımsızlığını elde edinceye kadar mücadele etmeye azmetmişti. Sonunda İ956 yılında Tunus bağımsızlığını ilan etti. Ama 1980 yılında kıyam eden Müslüman halkın Fransız hava birlikleri tarafından acımasızca katledilmesi bu ülkenin henüz tümüyle Fransız sultasından kurtulmadığını ve elde edilen siyasi bağımsızlığın da diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi göstermelik bir şey olduğunu ortaya koydu.

Libya

 

Libya 1911 yılında İtalya'nın saldırısı sonucu Osmanlı'dan koptu. Sinusiye tarikatının önderi Muhammed b. Ali Cezayir Fransızlar tarafından işgal edildikten sonra Cezayir'i "dâr-u harb" olarak ilan etti ve Libya'ya hicret etti. Orada İtalyan güçlerine karşı savaş açtıysa da 1911 yılında yenildi ve vefatından sonra yerine Seyyid Ahmed Şerif hareketin başına geçti. Seyyid Ahmed Şerif de cihad emrini vererek İtalyan kafirlerine karşı büyük bir savaş başlattı. İtalyanlar bu cihad sürecinde büyük mali ve cani kayba uğradılar. Daha sonra 1930 yılında da bu hareketin başına çöl aralara Ömer Muhtar geçti. Ömer Muhtar da İtalyanlara büyük kayıplar ve ağır mali zararlar verdirtti. Ama İtalyan sömürgecileri 1931 yılında Ömer Muhtar'ı yakalayarak idam etti ve halkı acımasızca katliam ettiler. Ama halk bir an olsun işgalcilerle savaştan el çekmedi. Sonunda sömürgeciler 1951 yılında Libya'nın zahiri bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı. Ama daha sonraki yularda özellikle de Amerika ve İngiltere bu Müslüman ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını talan ettiler tc kendilerine bir üs haline getirdiler.



Yüklə 3,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   74




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin