Cin Ve Şeytanlar İle İlgili Kur’an Nasları 3 Konu İle İlgili Rivayetler 5


Cinler, İnsanlar Gibi Mükelleftirler



Yüklə 473,09 Kb.
səhifə9/15
tarix12.01.2019
ölçüsü473,09 Kb.
#95567
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   15

Cinler, İnsanlar Gibi Mükelleftirler

Cinler, insanlar gibi (dini konularda) mükelleftirler. Pey­gamberleri de, insanlardandır. Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:

Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden160 size âyetle­rimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uya­ran peygamberler gelmedi mi! (Onlar da:) “‘Kendi aleyhimize şahitlik ederiz” derler. Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahit­lik ettiler.”161

Ey insan ve cin toplulukları! Sizin de hesabınızı ele alacağız. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangi­sini yalanlayabilirsiniz? Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsi­niz. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? Ey İnsanlar ve cinler! Üzerinize du­mansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de kurtulamazsınız. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?”162

Yani ey insanlar ve cinler! Sizi hiçbir şeyin meşgul edemeyeceği hassas ve önemli bir hesapla hesaba çekmek için size yöneleceğiz.

Ey insan ve Cin topluluğu! Hesaptan kurtulmak için ye­rin veya göklerin herhangi bir bucağından kaçıp kurtulabiliyorsanız, kaçın ve kurtulun. Fakat Allah’ın gücünü aşan bir kuvvete sahip olmadıkça buna gücünüz yetmez. Zaten bu da olmayacaktır. Çünkü bunun olması imkansızdır.



Cinlerin, Resulullah (s.a.v.)’den Kuran Dinlemeleri

Cinlerden bir cemaat hazır olup Resûlullah’tan Kuran dinlediler. Hazır olduklarını Resulullah o zaman ne bildi ne de kendilerini gördü. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyuru­yor:

Hani cinlerden bir grubu, “Kur’an’ı dinlemeleri” için sana yöneltmiştik. Kur’an’ı dinlemeye hazır olun­ca, (birbirlerine:) “Susun” demişler. Kur’an’ın okun­ması bitince, uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüş­lerdi. (Kavimlerine) dediler ki: Ey kavmimiz! Doğrusu biz Musa’dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinle­dik. Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.. Allah’ın dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulun­maz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.”163

Abdullah İbn Abbâs’ın şöyle söylediği rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), cinlere (Kur an) okumadığı gibi onları da görmedi...

Bir grup ashabıyla birlikte Ukaz panayırına gitmek niye­tiyle yola çıktı. Bu esnada şeytanlar ile semadan gelen haber arasına engel konulmuştu. (Bundan dolayı alışılagelen sema­dan haber getiren) şeytanların üzerlerine alevler gönderil­mişti. Böylece şeytanlar, kavimlerine (eli boş ve habersiz) döndüler. Kavmi:

“Ne var, niye (eli boş) döndünüz?’” diye sordular. On­larda:

“Bizim ile semavi haber arasına engel konuldu. Üzeri­mize alevler gönderildi. (Biz de kaçıp geri geldik)” dediler. Kavmi:

“Muhakkak buna, yeni meydana gelen bir şey sebep olmuştur. Yeryüzünün doğusunu ve batısını dolaşın. (Bu engel hakkında bir bilgi getirin )” dediler.

(Bunlardan) Tihâme tarafına giden grup, (Ukâz panayı­rına giderken yolda ashabıyla) sabah namazı kılmakta olan Resulullah (s.a.v.)’e (“Nahle” denilen yerde) rastladılar. Kur’an’ı Kerim’in tilavetini duyunca durup onu dinlediler. (Birbirlerine:)

“Bizim ile semavi haber arasına engel olan şey işte bu!” deyip kavimlerine geri döndüler. Onlara:

“Doğruluğa götüren ve hayranlık veren bir Kur’an dinledik ve ona iman ettik. Artık Rabbimize hiç bir kimseyi ortak koşmayacağız” dediler.

Bunun üzerine Yüce Allah, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e;

De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur’an’ı) “dinledikleri” bana vahyolunmuştur”164 ayetini indirdi.”165

Hafız Beyhaki der ki: “Abdullah İbn Abbâs’ın anlattığı bu olay, cinlerin Resulullah (s.a.v.)’ı ilk defa dinlediği ve durumunu öğrendiği olaydır. Bu olay sırasında, onlara Kur’an okumadığı gibi onları görmedi de. Daha sonra cinlerin davetçileri, Resulullah (s.a.v.)’e geldiler. İşte Resulullah (s.a.v.), onlara Kur’an okudu ve Allah’a davet etti.”

Bu ifadeler; Ahmed, Müslim, Ebu Dâvud ve Tirmizi’nin Alkame’den rivayet ettikleri şu söze işaret etmektedir:

“Alkame derki: Abdullah İbn Mes’ud’a:

“Cin gecesinde Resulullah (s.a.v.)’le birlikte sizden kimse var mıydı?” diye sordum. O da:

“Hayır, hiç kimse yoktu. Fakat Mekke’deyken bir gece onu kaybettik. Bunun üzerine (birbirimize):

“Vuruldu mu, kaçırıldı mı yoksa ona ne oldu?” dedik. O geceyi çok kötü geçirdik, Sabah veya sabaha yakın bir vakitte bir de ne göre­lim; Resulullah (s.a.v.) Harre’den geliyor. Ona, içinde bulun­dukları durum anlatıldı. Bunun üzerine o:

Cinlerin davetçileri bana geldi. Bende onlara gittim ve Kur’an okudum” buyurdu.

Daha sonra gidip bize cinlerin ve yaktıkları ateşlerin yerlerini gösterdi. Yanındakiler, kendisinden bir yiyecek istemeleri üzerine şöyle buyurdu:

Üzerinde Allah adı zikredilen ve eti bulunan kemikleri alabilirsiniz. Her hayvan tersi veya gübresi de hayvanlarınıza yem olsun.”166

Cinler, Gaybı Bilemezler

Yüce Allah, gaybı bilme işini kendisine tahsis etmiştir. Kullarına ulaştırmalarını istediği şeyleri peygamberlerinden dilediği kimseye bildirmesi dışında gaybı hiç kimse bilemez.

“O, bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç kimseye aç­maz. Ancak, (bildirmeyi) dilediği peygamber bunun dışındadır. Çünkü Rablerinin bildirilerini tebliğ etmele­rini ortaya koymak için her peygamberin önünden ve ardından gözcüler salar. Onların yaptıklarını ilmiyle kuşatır ve her şeyi bir bir sayar.”167

Yani peygamberliği ile ilgili gayba muttali kıldığı pey­gamberlerin etrafında gözetleyiciler dizer. Bu gözetleyiciler, gaybı, şeytanların oynamasından korumak için seçilmiş me­lekler ve alevlerden oluşmaktadır. Kur’an-ı Kerim, bu ko­nuyu Hz. Süleyman (a.s.)’ın kıssasında şöyle anlatmaktadır:

Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gös­terdi. (Sonunda yere) yıkılınca anlaşıldı ki cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azab içinde kalmaz­lardı.”168


Yüklə 473,09 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin