Tuna boylarından çekilişin hüznünü, geçmişe duyulan nostaljiyi M. Fuat Köprülü’den dinleyelim:
Tuna boylarında sıra serviler,
Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış,
Gül bahçelerinde baykuşlar öter,
Şu viranelikler eski bağlarmış.
Namazgâh bir otluk kalmamış taşı,
Çeşmelerden akan kanlı gözyaşı,
Orda bir güzel var, çatılmış kaşı,
Ak alnına kara çatkı bağlarmış.
Kırık minarelerden duyulmaz ezan,
Hep ocaklar sönmüş devrilmiş kazan,
Bir inilti duydum, sandım bir ozan,
Sesime ses veren karlı dağlarmış.
Söğüt dallarında hasta serçeler,
Eski akın destanını heceler.
Tuna ağlıyormuş bâzı geceler,
Göğüsünde kefensiz şehitler varmış.
..........................................................
Haydi eski ozan, al sazı ele,
Düşmanlar içine düşsün velvele,
De ki: Hor bakmayın bu durgun sele,
O, yetmiş bir kavme akın çıkarmış.45
Moskof Muharebesi’nin büyük felâketi Balkan savaşlarında da tekrarlanmış, Rumeli’nin dağı taşı ağlamış, yer yerinden oynamıştır. Kulağında Küpe Olsun Unutma başlıklı şiiri okuyalım:
Rumeli’nin dağı taşı ağlıyor!
Kan içinde her subaşı ağlıyor!
Parçalanmış gövdelerin yanında
Can çekişen arkadaşı ağlıyor!
Bak şu yurda tek bir ocak tütmüyor!
Issız kalmış bülbülleri ötmüyor!
O sevimli ovaları kurd almış
Bir çobancık davarları gütmüyor!
Kara toprak kandan olmuş kırmızı!
Doğrandıkça Türk kadını Türk kızı!
Can evine canavarca saldırmış
Sürü sürü ırz ve namus hırsızı!
Mihraplara haç asılmış. Ezanlar!
Susdurulmuş güm güm ötüyor çanlar!
Camilerin minberleri yakılmış
Çizme ile çiğneniyor Kur’ânlar!46
Balkanlar’ın 1912’deki acıklı durumunu Rıza Tevfik Bölükbaşı da Acıklı Ana şiirinde derin bir üzüntü ve hüzünle dile getiriyor:
Yüce Balkanlar’ı duman bağlamış,
Gene mi gurbetten kara haber var?
Seher vakti burada kimler ağlamış?
Çemenzâr üstünde tâze çiğler var!
Ufukta iz gördüm kızıl bayraktan,
Dumanlar ağlıyor nemli topraktan;
Tekbir sadâları gelir uzaktan
Hudud boylarında sanki mahşer var.
İnliyor bir şehit rûhu derinde,
Yara var toprağın birçok yerinde;
Ümidsiz açılan çiçeklerinde
Ne reng ü bû kalmış, ne tâ ü fer var!
Neş’eler bu bezmi terk edip gitmiş
Sel almış bu bağı târumâr etmiş.
Kan bataklığında beslenip bitmiş
Soluk, pembe, dilber bir Neylüfer var.47
Savaşta Rumeli elden gidince Rıza Tevfik Rumeli İçin (1912) adlı şiirinde üzüntüsünü şöyle ifade etmiştir:
Gülşeni açmadan emel gonçesi
Sarsar-ı felâket perîşan etti.
Sevgilim! düşmanın hâin pencesi,
Saçımdan bir tutam tel aldı gitti.
Biz zâten vârını talan etmiştik
At sürüp o bağı harman etmiştik.
Atalar yurdunu vîran etmiştik,
O virân binâyı sel aldı gitti.
Biz hakkın yüzüne sille vurmuştuk
Vicdânın emrine karşı durmuştuk.
Cehennem üstüne köprü kurmuştuk,
Dostları ilə paylaş: |