REHBERLİĞİN İLKELERİ KONU ÖZETİ
Rehberlik anlayışını oluşturan ilkeler doğrudan doğruya psikolojik danışma ve rehberliğin dayandığı temel ilkeleri içermektedir.
1- Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir.
Rehberlik, bireye seçme özgürlüğü tanıyan çevrelerde var olabilir. Rehberliğin görevi, bireyin bu özgürlüğünü kullanabilmesi için seçenekleri algılayabilmesine ve doğru tercihler yapmasına yardımcı olmaya çalışmaktır.
2- İnsan saygıya değer bir varlıktır. Saygı bir başkasını, değerli bir varlık olarak algılamak, onun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmak demektir. 'Bir başkası" kavramı; dinini, ırkını, cinsiyetini, sosyal sınıfını, fiziksel ve psikolojik özelliklerini dikkate almaksızın, tüm insanları kapsayacak kadar yaygın olmalıdır.
3- Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak isteğe bağlıdır (Gönüllülük). Rehberlik hizmetleri, birinci derecede bireyi hedef alır. Bireyin iç dünyasının daha iyi anlaşılması amacını güden hizmetlerdir. Bu nedenle bu hizmetten yararlanmak kişinin isteğine bırakılmalıdır.
Ancak grup rehberliğinde isteksiz olan öğrenciler de, sınıftaki herhangi bir rehberlik uygulamasına girmek zorunda kalabilmektedir. Bu gibi durumlarda uygulanan rehberlik tekniğinin gerekleri, neden niçin uygulandığı anlatılmalı, isteksiz ilgisiz öğrencilerin merakı çekilmeye çalışılmalıdır.
4- Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir hizmettir. Rehberliğin fonksiyonu kişilik gelişimini gerçekleştirmek daha doğrusu gelişimi kolaylaştıracak koşulları sağlamak olarak tanımlanırsa, o zaman rehberlik hizmetlerinin kişiye, bütün hayat basamaklarında verilmesi gerekir.
Gelişim ve özü geliştirme sürekli bir durumsa, rehberlikte yardım sürekli olmalıdır.
Ancak, rehberlik yardımının sürekli oluşu kişinin her an bir başkasının desteğine ihtiyaç duyması her bunalım anında bir danışmana başvurmak kadar bağımlı olmak anlamında anlaşılmamalıdır.
Burada kastedilen, anaokulu-ilköğretim döneminden başlayıp formal eğitimin sonuna kadar, hatta ondan sonra kişilere verile bilecek psikolojik yardım türleri bulunduğudur.
Gelişim doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir ve bu süreçte her gelişir basamağının kendine özgü görevlerinin yer ne getirilmesinde bireyler zaman zaman yardıma ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle rehberliği sadece belli yaş dönemlerine özgü bir hizmet olarak görmemek, ihtiyacı olan herkese hangi gelişim döneminde bulunursa bulunsun yardım sağlamak gerekir.
(Toplu dosya da okulda öğrencilerle ilgili toplanan bilgiler saklanır. Her okul birey hakkında bilgi elde edebilir, bu nedenle bilgiler toplu dosya da saklanmalı bir üst eğitim aşamasına geçen öğrenci ile birlikte kuruma gönderilmelidir).
5- Rehberlik ve Psikolojik Danışma da gizlilik esastır. Rehberlik ve Psikolojik Danışmada Hizmetlerinin verilişi sırasında danışanın mahremiyetine saygı duyulmalı, onun sırlarını saklamaya özen gösterilmelidir. Psikolojik danışma durumlarında danışmanın sağladığı güven ortamı içinde danışan bazen kendisine itiraf etmediği, söyleyemediği yaşantılarını danışmanla paylaşabilir. Danışana ait gizli bilgileri başkalarına aktaran bir danışman, danışana karşı saygısız davranmış demektir. Bu durum rehberliğin en temel ilkesini zedelemek demektir.
6- Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri ilgililerin işbirliği ile yürütülmelidir
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri bu alanda yetişmiş uzmanın, liderliğinde öğretmen yönelici ve diğer okul personelinin ortak bir amacı için işbirliği ile çalışmalıdır Gerektiğinde anne babaların işbirliği gerekir.
Danışman kadar bilgili ve deneyimli olursa olsun okuldaki diğer görevlilerin desteğini
sağlamadığı taktirde görevini etkili bir biçimde yürütemez. Öğretmenler öğrencilerle ilgili gözlemlerini danışmana verirler danışmanlarda rehberlik ilkelerini öğretim faaliyetlerine yansıtmaları hususunda yardımcı olurlar.
7. Rehberlik tüm öğrencilere açık bir hizmettir. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin hedefi bireyleri kendilerini gerçekleştirmelerine yardımdır ve kendini gerçekleştirme bütün canlılarda özellikle insanlarda görülen doğal bir eğilimdir, o halde bu hizmetler bütün bireylerin yararlanmasına açık olmalıdır. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerini sadece normalden ayrılanlara özürlü ya da uyumsuz kimselere verilen bir hizmet olarak görmek, hizmetin sınırlarını çok dar tutmak anlamına gelir.
Günümüzde rehberliğin işlevinin düzeltme, çare bulma olmaktan çok koruma ve geliştirme olduğu kabul edilmektedir. O hâlde bu hizmetlerden, gelişme çabalarında sıkıntıya düşen herkes yararlanabilir.
8. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinde bireysel farklılıklara saygı esastır.
Bu ilke bireye saygı ilkesi ile yakından ilgilidir. Her birey kendine özgü bir varlıktır, ilgi yetenek, değer ve tutumları ile başkalarından farklılık gösterir. Farklı yaradılışı olan, farklı çevrelerden gelen bireylerin ihtiyaçları da farklı olacaktır.
Rehberlik ve Psikolojik Hizmetleri bireylerin birbirinden farklı eğitim ihtiyaçlarına
duyarlı bir ortamda gerçek anlamda işlevini sürdürebilir.
Rehberlik böyle bir eğitim ortamında var olabileceği gibi, rehberlik uzmanları bireysel farklara saygılı eğitim ortamlarının sağlanması hususunda çaba göstermelidir.
9. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri hem bireye hem de topluma karşı sorumludur.
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri bireyin hem kendi isteklerini yerine getirmesine yardımcı olmalı, hem de topluma uyum sağlamasını kolaylaştırmalıdır.
10. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri eğitim öğretimin ayrılmaz bir parçasıdır.
Eğitim sürecinde diğer fonksiyonlarla rehberlik ahenk içinde yürütülmelidir.
Rehberlik eğitimden ayrı, ama eğitim için yürütülen bir hizmet olarak anlaşılmalıdır.
REHBERLİĞİN EĞİTİMDEKİ YERİ
Günümüzde rehberlik ve psikolojik danışma ve eğitim sürecinin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir yanını oluşturduğu çoğunlukla kabul edilmektedir. Bu durum rehberlik ve eğitim arasındaki yakın ilişkiyi vurgulamaktadır.
Çağdaş bir eğitim, rehberlikten hız alan bir anlayışı desteklemektedir. Bu nedenle modern okullarda rehberlik hizmetleri vardır.
1- Rehberlik ve Eğitim
Günümüzde eğitim programı kavramı öğrencinin gelişmesi için düzenlenen etkinlik ve yaşantıları içeren geniş bir anlam kazanmıştır. Geleneksel olarak konu öğrenci kişilik hizmetleri eğitim programının içinde ve onun ayrılmaz ve tamamlayıcı bir yanı olarak benimsenmektedir.
Eğitimin amacı ile bireylerin kendini gerçekleştirmelerine yardım etmek olarak özetlenen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin esası, ortak noktası, bireylerin davranışlarını değiştirmeye dönüktür. Rehberlik ile eğitimin, aynı amaçları gerçekleştirmeye yönelmesi, bir davranış değişikliği noktasından kaynaklanmaktadır.
Eğitim sürecinin tamamlayıcı bir yanı olarak psikolojik danışma rehberlik, eğitimin amaçlarının gerçekleşmesine yardım etmektedir. Buna göre, rehberlik ve eğitimin amaçlan aynıdır. Ancak rehberlik ve psikolojik danışma ile eğitimin ulaşılmak istenen bir sonuç olarak amaçlara dönük olması, kuşkusuz bunların aynı anlama geldiği biçiminde yorumlanamaz.
Sonuç olarak; eğitim sürecinin diğer boyutlarında hizmetler ile psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri arasında türlü yönlerden ayrılık olduğuna işaret edilmiştir. Örneğin: Eğitimin diğer boyutlarındaki hizmetlerde denetim, disiplin, yargılama, bilgi aktarma, sınav, not verme gibi işlemler ve uygulamalar vardır. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinde bu işlem ve uygulamaların yeri yoktur. Yine eğitimin diğer boyutları benimsenen yaklaşım biçimleri ve teknikler, rehberlik hizmetlerinde kullanılan yaklaşım biçimleri ve tekniklerden önemli ayrılık1ar gösterir. Yöneticiler öğretmenler ile, uzman personel mesleğe hazırlanışları bakımından da ayrı programlardan geçmek durumundadırlar.
Rehberlik ve eğitim arasındaki ilişki eğitim sürecini oluşturan üç boyut bakımından daha belirgin olarak ortaya konulabilir.Genellikle eğitim sürecinde üç alan ,sürecin bütünlüğünü oluşturmaktadır.
1- Yönetim ya da (liderlik) denetim
2- Öğretim
3- Öğrenci kişilik hizmetleri
a- Yönetim ve Denetin, Alanı
Eğitim sürecinin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan liderliğin alınması, yetki ve sorumluluklarının kullanılması ile ilgilidir. Eğitimde yönetimin görevi, kurum amaçlarına göre çalıştırmak ve devam ettirmektir.
Eğitimde yönetim ile öğretim çalışmaları, psikolojik danışma ve rehberlik ve diğer öğrenci kişilik hizmetleri arasında yakın ilişkiler kurulmak zorundadır. Bunun içindir ki eğitim yönetimi akademik bir öğretime dayalı, eğitimin içinde ayrı bir uzmanlık dalı haline gelmiştir.
b- Öğretim Alanı
Eğitim sürecinin en önemli ve en geniş boyutudur. Akademik öğrenme ile ilgili tüm
bilgi ve becerilerin kazandırılması bu alan içine girer. Öğretim genellikle sınıf-içi etkinliklerle yürütülür. Öğretim alanının en sorumlu kişisi öğretmendir. Eğitimin amaçlarının gerçekleştirilmesinde öğretim alanının önemli bir yeri vardır. Öğretim çalışmalarının öğrencinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda rehberlikten hız alan bir anlayışla düzenlenmesi çağdaş eğitim görüşünün bir gereğidir
c- Öğrenci Kişilik Hizmetleri
Okul denen eğitim kurumu, toplumda genç kuşaklara öğretilecek şeylerin "düzenli ve etkili" bir şekilde "yetkili" kimselerce verilmesi amacıyla ortaya çıkmış ve gelişmiştir. O hâlde okul, esas itibariyle, genç kuşaklara, kişinin ve toplumun muhtaç olacağı düşünülen bilgi ve becerileri öğretmek amacına yöneliktir. Bu faaliyetler öğrenci öğretmen ekseni etrafında dönmektedir.
Günümüzde "örgün" eğitim görme işi, toplumun her tabakasından fertlerin hakkı sayılınca, okullar her çeşit kabiliyet, ilgi ve ihtiyaçtaki ve sosyo-kültürel yapıdaki çocuklarla dolmaya başladı. Psikolojideki yeni bulgular da, kişiler arasında geniş ferdi farklar olduğunu ve çocukların eğitiminin bu ferdi farklar dikkate alınarak yapılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu durumda okullardaki öğretim ve yönetim faaliyetlerinin, öğrenciyi tüm bir varlık olarak eğitme işine yeterli olmadığı görülmüştür. Bu suretle okullarda bir üçüncü faaliyet grubu ortaya çıkmıştır.
Bu grup; öğrenci seçimi ve okula alıştırılması, öğrenci sağlık işleri, öğrenci kol faaliyetleri, disiplin işleri, beslenme ve yatma durumu, burs ve mâli yardım sosyal faaliyetler öğrencinin kişisel, mesleksel, eğitsel ve dinsel sorunlarında kişisel yardım ve benzeri faaliyetleri içine alır. Bu faaliyetler öğrencinin tüm ve optimum derecede gelişip büyümesi için gerekli ortamı hazırlayan faaliyetlerdir. Okulda bu üçüncü faaliyet grubuna da "Öğrenci Kişilik Hizmetleri" denir.
Eğitimde yönetim ve öğretim çalışmalarının dışında kalan ve öğrencinin kişisel gelişim ve gerçekleşim ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tüm yardım hizmetlerini kapsamaktadır.
2- Rehberlik ve Öğretim
Rehberlik bilgi verme işlevi ile öğretime çok yaklaşırsa da, ikisi arasında farklar vardır. Öğretim ile rehberlik arasındaki farkları şöyle sıralanabilir.
1- Öğretim, toplu halde bulunan, oldukça kalabalık gruplara verilen bir hizmettir, rehberlik ise bireysel bir yardımdır.
Rehberlikte öncelikle bireye, bazı haller de küçük gruplara yardım söz konusudur. Ancak eğitim bireyselleştirildiği ölçüde rehberlik ve arasında bu yönden gözlenen fark azalacaktır.
Ülkemizde rehberliğin bilgi verme hizmetlerinde grup rehberliği programlan çerçevesinde, normal sınıflarda yürütüldüğü için, rehberlik ile öğretim arasındaki, grubun büyüklüğü açısından bir fark kalmamaktadır.
Rehberlik servislerinde, psikolojik danışma hizmetlerinin mutlak surette bireysel ya da hiç değilse küçük gruplar halinde bireylere verilmesi gereklidir. O hâlde rehberlik ile öğretim arasındaki hizmet verilen grubun büyüklüğü açısından gözlenen fark özellikle psikolojik danışma hizmetleri için geçerlidir.
Rehberliğin bilgi verme işlevi öğretime çok benzer. Okulun koşulları iyi bir öğretim için ne kadar elverişli ise rehberlik için o kadar elverişli olacaktır.
2- Rehberlik Hizmetlerinden yararlanmak zorunlu değildir, oysa öğretim zorunludur.
Rehberlik gönüllülük esasına göre hizmet veren bir örgüttür yani bu hizmetlerde, isteyen yararlanır. Ancak bazı hallerde rehberlik zorlayıcı olabilmektedir. Rehberlik hizmetleri sınıflarda yürütüldüğü zaman, örneğin bir meslek okulu tanıtım programı uygulanırken sınıfta bulunan bütün öğrencilerin ilgi duymadan da, bu programı izlemeleri beklenmektedir. Aynı şekilde okullarda toplu test uygulamaları, gözlem fişleri ve diğer öğrenciyi tanıma işlemleri de bütün öğrencileri kapsayan hizmetlerdendir.
Burada gönüllülük ilkesinin daha çok psikolojik danışma hizmetleri için geçerli olduğunu görmekteyiz halbu ki, öğretmen ya da okul yöneticisi tarafından danışmana gönderilen, gönülsüz bireylerde psikolojik danışma hizmetleri ilkesine göre çalışmak mümkün olamamaktadır
3- Öğretimde değerlendirme vardır.
Öğrencinin müfredat programında saptanan davranışları ne ölçüde geliştirdiği bir
sınavla değerlendirilir Rehberlikte ise değerlendirme yoktur.
Rehberlikte değerlendirme böyle olmayışı onun gönüllülük ilkesine dayalı bir hizmet oluşundan kaynaklanmaktadır.
Öğretim hizmetlerinin rehberlik anlayışına göre yürütüldüğü bir eğitim sisteminde değerlendirme mutlak ölçütlere göre değil de öğrencinin kapasitesine ve gelişme hızına göre yapılacağından, öğretim ile rehberlik arasındaki fark giderek azalmaktadır.
4- Rehberlik bireyin iç dünyasına yaşantılarına kısaca duygusal alemine yönelmiş hizmetlerdir.
Öğretim; toplumun, insanlığın kültür mirasını bilgi olarak aktarır. Amaç öğrencinin bu bilgilerden yararlanarak düşünme, problem gücünü geliştirmektir. Rehberlik ise çeşitli derslerde kazanılan bilgilerin bütünleştirilmesi ve belli hayat amaçları açısından değerlendirilmesinde öğrenciye yardımcı olur.
Eğitimin amacı problem çözme gücünü geliştirmektir. Öğretim bu nesnel olgular üzerinde düşündürerek, rehberlik ise öznel yaşantıları üzerinde düşündürerek gerçekleştirir. Yani, öğretim etkinlikleri bireye nesnel konularda düşünme ve problem çözme gücünü kazandırırken, rehberliğin amacı kişinin bilgiyi ve bilgi edinme yollarını tanımasına, özümlemesine ve davranışa dönüştürmesine yardımcı olmaktır.
Rehberlik, kişiye kendini ve başka insanları anlama, yetenekleri kullanma, fırsatları değerlendirme insan ilişkilerinde karşılaştığı
sorunlara çözüm bulma becerisi kazandırır. Öğretim faaliyetlerinin de kişinin kendini tanıma ve anlamasında, insan ilişkilerinde de beceri kazanmasında katkısı olabilir, ama asıl amaç bu değildir.
Eğer bir öğretmen konusunu anlatırken bunun öğrencileri üzerindeki etkisini (anlayıp anlamadıklarını, hoşlanıp hoşlanmadıklarını), inceliyor, öğrenim yaşantılarını bütünleştirmelerinde ve belli amaçlar açısından önemini değerlendirmelerine yardımcı oluyorsa zaten bir anlamda rehberlik yapmış sayılır. Ancak bütün öğrenim yaşantılarının değerlendirilmesi ve anlamlaştırılmasını ders öğretmeninin yapması beklenemez. Böyle bir işlev öğretim işlerinin ağırlığı ile bağdaşmaz. Çağımızda insan hakkında bilgiler giderek zenginleşmekte, insan davranışını etkileyen yöntemler giderek gelişmektedir. Bunun için rehberlik, bir teknikler bütünü ve ayrı bir uzmanlık alanı olarak ortaya çıkmıştır.
REHBERLİK VE DİĞER ALANLAR
Psikolojik Danışma ve Rehberlik, eğitimden başka diğer sosyal bilimler arasında da yakın ilişki ve işbirliği vardır. Rehberliğin diğer bilim dalları, ile olan ilişkisi rehberliğin "disiplinler arası" temellerini oluşturmaktadır.
Psikolojik Danışma ve Rehberlik bireyin kişisel gelişim ve gerçekleşim ihtiyaçlarını karşılamaya dönük psikolojik yardımları konu aldığı sürece, zorunlu olarak insan davranışları ve insan çevresi ile olan bütün disiplinlerde, yararlanmak zorundadır.
Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanına katkıda bulunan disiplinler arasında psikoloji, sosyoloji antropoloji, ekonomi, eğitim, psikiyatri, felsefe biyoloji gibi disiplinler sayılmaktadır. Bunlardan özellikle psikoloji, sosyoloji, kültürel antropoloji ve ekonomi ile rehberlik arasında çok yakın ilişkiler vardır. Rehberlik ve psikolojik danışma bu alanlarla bir grup olarak ele alınmakta son zamanlarda bu meslekler için topluca yardım meslekleri sözü kullanılmaktadır.
1) Psikoloji: İnsanın davranışlarını inceleyen bir bilim olarak Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanı ile çok yakından ilgilidir. İnsan davranışlarının, türlü yönlerini rehberliğin temel ilke ve kavramları açıklamaktadır. Zeka, yetenek ve ilgi ölçülmesinden kişilik yapısı ve dinamiği bireylerin büyüme ve gelişme modellerine kadar Psikolojik danışma ve Rehberlik alanında da kullanılan bilgilerin çoğu kaynağını da psikolojiden almaktadır
2) Sosyoloji: Davranış bilimi olarak, insanın toplumsal yaşamını açıklar. Sosyoloji ile toplum ve toplumsal yaşam daha iyi anlaşılabilir. Bireyin toplum içindeki rollerini inceleyerek bireyin diğer bireylerle ilişkilerini inceleyerek bireyin davranışlarını etkileyen toplumsal etmenlerin neler olduğunu sosyoloji ortaya koyar.
3) Antropoloji: Toplumların yaşama yollarını yeni kültürleri inceler. Birey davranışları ile kültürü arasında yakın ilişki vardır. Bu nedenle bireylere yardım ederken Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri onların içinde bulunduğu toplumun kültürünü tanımak gerekir. Özellikle kültürel antropoloji bize bu bilgileri sağlamaktadır.
4) Ekonomi: Toplumların insan gücü ihtiyacı iş ve mesleklerin gerekleri otomasyon gelecekte iş ve meslek alanında ortaya çıkacak yeni gelişmeler ve eğilimler konusunda geçerli bilgileri sağlar. Rehber'iğin önemli hizmetlerinden biri de bireylerin iş ve meslek seçimi ile ilgili sorunlarına yardım etmektir. Ekonominin sağladığı bu tür bilgilerden rehberlik geniş bir biçimde yararlanır.
REHBERLİK HİZMETİNDE ÖĞRETMENİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI
1- Öğrencilerini duruma alıştırır:
Öğretmenler derslerini işlerken, rehberlik hizmetleri kategorisine giren bazı hizmetleri de yerine getirmiş olurlar. İyi bir öğretmen ders yılı başında hemen derse başlamaz. Örneğin, bir öğretmen dersine ilk başladığı gün öğrencilerine kendisini tanıtır. Onların kendilerini tanıtmalarını sağlayabilir ve böylece sınıfta samimi bir havanın yaratılması için bir başlangıç yapmış olur. Derse başlamadan önce, işleyeceği konuların kazandıracağı bilgi, beceri ve tutumları, bunların gelecekteki önemi ve yararları, kısaca dersin amacı hakkında açıklama yapmalıdır. Çünkü, öğrenci öğretmenin amacını bilirse o konuya karşı ilgisi artar. Ayrıca, hangi konuları nasıl işleyeceğini, ne zaman sınav yapacağını, sınavın tipini, ne gibi bir ödev veya ek çalışma istediğini anlatmalı, bunları yazılı olarak da vermelidir. Yine öğretmen ilk saat, o derste başarılı olmak için derse nasıl çalışmak gerek tiği, ders araçlarının neler olduğunu ve bunların nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vermelidir. Gerçi verimli çalışma yöntemleri konusunda okul danışmanları veya sınıf öğretmenleri öğrencilere zaman zaman açıklamalar yapabilir, ancak her konunun kendine özgü bir öğrenme yöntemi bulunmaktadır. Ders öğretmeninin bu konuda neler yapacağı açıklamalar ayrıca, onun hangi becerilerin kazanılmasını önemli gördüğü hususunda bir fikir verebilir. Bu arada, öğrencilerin derse karşı tutumlarına dersin konusuna ilişkin beklenti ya da yaşantılarını ifade etmelerine imkan veren bir öğretmen, öğrenim yaşantılarını öğrencilerin ihtiyaçlarına daha uygun bir şekilde düzenlemek için yararlı bazı fikirler edinebilir. Bu bakımdan ders yılının ilk günlerinden ders saatlerinin bir sohbet şeklinde geçmesi, öğrencilerle öğretmenin birbirlerini daha yakından tanımaları ve o derse alışmaları açısından yararlı olacaktır.
2- Öğrencileri tanımaya çalışır:
Öğretmenin öğretme işini başarı ile yürütebilmesi için, her şeyden önce, öğrencisini, "Öğrenen" bir varlık olarak tanıması gereklidir. Öğretim ortamında en önemli özellikler yetenek ve ilgilerdir. Bu özellikler çeşitli alanlarda bilgi edinmekle ve problem çözmekle gelişir. Derslerde yürütülen öğretim faaliyetleri sırasında yeteneklerin ve ilgilerin tanınması için de pek çok uygun fırsatlar çıkabilir. Bir öğretmen öğrencilerin davranışlarını derslerde, ders dışı faaliyetlerde ve dinlenme saatlerinde gözlem olanağına sahiptir. Öğrencilerini tanımaya istekli bir öğretmen bu fırsatları değerlendirebilir, tesadüfi gözlemlerle yetinmeyip sistemli gözlemler yaparak öğrencilerin değişik ortamlarda nasıl davrandıkları hakkında bir fikir edinebilir.
Gözlem sonuçlarını her öğrenci için tuttuğu kişisel dosyasına işleyeceği gibi, danışmanların hazırlayacağı formlara da işaretleyebilir.
Yapılacak rehberlik yardımında öğretmenlerin öğrenci hakkındaki gözlem ve yargıları büyük önem taşımaktadır. Bir öğrenci hakkında bir veya birkaç öğretmenin gözlem yetersizliği ya da yanlı gözlemi yüzünden yanlış, hatalı yargılara varması söz konusu olabilir. Ama çok sayıda öğretmenin yargılarının bileşkesi bize öğretici hakkında gerçeğe oldukça yakın bir fikir verir.
3- Öğrencilerin gelişimini sağlayan bir ortam hazırlar:
Sınıfında öğrencilerin gelişimlerini destekleyen bir ortam hazırlama, iyi bir öğretmenin, her ders saati ve ders dışı etkinlikler için, gerçekleştirmeyi özlediği bir amaçtır. İyi bir öğretmen, kişinin beden ve ruh sağlığı açısından, en az, sınıftaki masa, sıra, tahta, hava, ısı, ışık, araç-gereç vb.nin oluşturduğu maddesel ortam kadar da kişiler arası ilişkilerin önem taşıdığını bilir. Öğrencileriyle ilişkilerinde karşılıklı saygıya, düşünce ve duyguların içtenlikle ortaya konulmasına özen gösterir. Kusurları da olsa, her öğrenciyi değerli birer varlık olarak görür. Öğrencilerini, kişisel güçlerine inandırmaya, kendileriyle ilgili kararları vermeye ve verdikleri kararların sorumluluğunu taşımaya iteklendirir. Bunları yaparken kendisine, gerektiğinde yardım edileceğini de sezdirir. İçten, sıcak toplumsal ilişkiler içinde onların kendi zayıf ve güçlü yanlarını tanıyarak benliklerini güçlendirmelerine yardımcı olmaya çalışır. Böylece sınıfı gerginlik ve kaygı yaratan durumlardan uzaklaşarak karşılıklı saygı, sevgi,anlayış, hoşgörü ve paylaşmaya dayanan bir toplumsal ortam durumuna getirir.
4- Öncelikleri ders konularına değil, öğrencilerin kişilik gelişimine verir:
Ders konularının öğrenilmesinde, bu amacın gerçekleştirilmesini sağlayan etkinliklerden biri olarak bakar. Ders dışı etki ve sosyal etkinlik çalışmalarından yararlanarak öğrencilerini grupsal etkinliklere katılmaya özendirir. Bu yolla onların kendi ilgi, yetenek ve değer yargılarım; toplumsal ilişkilerdeki güçlü ve eksik yanlarının tamamlanmalarına, değerlendirmelerine ve bunları geliştirmelerine yardımcı olur.
5- Öğrencilerini bilgilendirir:
Dersiyle ilgili mesleki rehberlik yapar. Okulda meslek rehberliğinin en ekonomik biçimde alan öğretmenleri aracılığı ile yapılacağı söylenebilir, öğretmen, derste yeri geldikçe, bir gezi gözlem sırasında, konularının iş alanları ile ilişkilerini belirtebilir. Alanının çalışma koşulları, iş bulma olanakları, gerektirdiği yetenek ve ilgiler konusunda bilgi verebilir.
6- Öğrencilerin salt derse ilişkin sorunlarıyla ilgilenmez, başka sorunlarıyla da İlgilenir:
Öğrencilerin birçoğu, okulda kendisini anlatacak birisinin yokluğunda ya da azlığından yakınmaktadırlar. Öğretmenin, öğrencilerinin sorunlarını ilgiyle ve içtenlikle dinlemesi onlarda güven yaratmaktadır. İlgiyle ve içtenlikle dinlenme, onların gerginliklerini atmasına kendilerini çaresiz görmekten kurtararak çözümüne yönelmelerini sağlayabilmektedir.
Öğrenciler güvensizlik duyduklarında, psikolojik gereksinmeleri karşılanmadığında, sevilmediklerinde, kendilerini değersiz ve yalnız hissettiklerinde çalışma istekleri kalmaz. Böyle zamanlarda öğretmenin öğrenciye öğretme çabaları boşa gider.
Öğrencileri ile yakından ilgilenen bir öğretmen onların genellikle okul ve öğretimden kaynaklanan günlük kaygılarını, ufak tefek sorunlarını onları dinleyerek, yardımcı olabilir. Genellikle öğrenciler böyle sıcak yumuşak ve içten davranan öğretmenlerine karşı güven duymakta ve içlerini açarak yardım ve tavsiyelerini beklemektedirler.
Dostları ilə paylaş: |