EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ
Doğrudan Adrese Teslim
Supermarketlerde Özel Bölüm
Özelleşmiş Dükkanlar
İHRACAT
TÜKETİCİ
TÜKETİCİ
Şekil 7. Ekolojik Ürün Pazarlama Kanalları
ÜRETİCİ
İHRACATÇI VEYA İŞLEYİCİ FİRMA
KONTROL VE SERTİFİKASYON KURULUŞLARI
İÇ PAZAR
ORGANİZASYON FİRMALARI
İhracatın ürün gruplarına dağılımı Şekil 8’de verilmiştir. Görüldüğü gibi Kuru ve kurutulmuş meyveler ihracatta en önemli paya sahip olup, bunu tarla bitkileri ve değişik şekillerde işlenmiş sebzeler izlemektedir.
Şekil 8. Ekolojik Ürün İhracatının Ürün Gruplarına Dağılımı
İhraç edilen her ürün grubu içerisinde önemli pay alan ürünler Çizelge 2’de özetlenmiştir.
Çizelge 2. Ekolojik Ürün İhracatında Önemli Ürünler (2000)
Meyveler
|
Sebzeler
|
Tarla Bitkileri
|
Tıbbi Bitkiler
|
Diğer
|
Kuru
|
Diğer
|
Üzüm
|
Çilek
|
Soğan
|
K. Mercimek
|
Defne
|
Pamuk
|
Kayısı
|
Elma Suyu
|
Biber
|
Nohut
|
Kekik
|
Tekstil
|
İncir
|
Armut Suyu
|
Domates
|
Haşhaş
|
Adaçayı
|
Zeytin Yağı
|
Fındık
|
Vişne Suyu
|
Biberiye
|
K. Fasulye
|
|
Bal
|
Erik
|
Ahududu
|
|
Y. Mercimek
|
|
Bulgur
|
Elma
|
Kiraz,Vişne
|
|
Buğday
|
|
|
Kaynak : Ege İhracatçı Birlikleri Kayıtları
SONUÇ VE ÖNERİLER
Özellikle son 30 yıldır dünyanın gündeminde olan ekolojik tarım konusunda Türkiye’deki gelişmelerin istenilen düzeyde olduğu söylenemez. Ekolojik tarımın üretim ve pazarlama açısından gelişmesi için aşağıdaki noktalar önemli görülmektedir.
-
Makro düzeyde, destekleme politikaları oluşturulmalı ve ihracat teşvik edilmelidir. Bu düzenlemelere esas oluşturabilecek, üreticinin bilinçlenmesi ve aktif bir tüketici talebi oluşturulabilmesi için “Doğru ve Kolay Ulaşılabilir” bilgi ağı oluşturulması gerekliliği vardır.
-
Araştırma çalışmaları son derece yetersizdir. Sentetik girdilerin yerini alabilecek doğal ve Türkiye kökenli hammaddeye dayalı girdiler konusu öncelikle ele alınmalıdır.
-
Bir ürünün “ekolojik tarım sistemi ” ile yetiştirilmiş olması gerekli ancak pazarda satılabilmesi için yeterli değildir. Bu nedenle “kalite” ve “güven” konusu mutlaka sağlanmalıdır.
-
Üretim planlanmasında işleme sanayi de dikkate alınmalıdır.
KAYNAKLAR
Anonim, 1999. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı APK Kurulu Başkanlığı Kayıtları, Ankara.
Anonim, 2000. Ege İhracatçı Birlikleri Kayıtları, İzmir
Lampkin, N., Foster E., 2000. Organic and Incomversion Land Area, Holdings, Livestock and Crops Production in Europe. FAIR3-CT96-1974. Final Report. (www.organic.aber.ac.uk)
EKOLOJİK ÜZÜM VE PAMUK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILABİLECEK ALTERNATİF İLAÇLARIN ETKİNLİĞİ ÜZERİNDE GÖZLEMLER
Reşat ÇAKMAK1 , Emin TURGUT1 , Eda ERÇİN1
GİRİŞ
Ekolojik tarımda kullanılabilen tarım ilaçlarının sınırlı olması bu alanda alternatif ilaçların kullanılabilmesine yönelik çalışmalar yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle ekolojik bağ yetiştiriciliğinde fungal etmenlere karşı kullanılan ve ekolojik tarımda kullanılmasına izin verilen fungusitlerin sayısı sınırlı ve bu ilaçlardan bazılarının kullananları sürelidir. Yine ekolojik pamuk yetiştiriciliğinde de kırmızı örümcekler ile mücadelede kükürtlü ilaçlar kullanılmakta, ancak mücadeleyi daha etkili kılacak alternatif arayışlar sürmektedir. Rapunzel Organik Tarım Ürünleri Ltd. Şti. Ar- (k Birimi tarafından 2000 üretim sezonunda bağda ve pamukta kullanılabilecek alternatif ilaçların etkinliğinin araştırılması, gözlemlenmesi amacıyla bu iki üründe denemeler kurulmuştur.
BAĞDA POLİSÜLFÜR VE MYCOSİN DENEMESİ:
Ekolojik bağ alanlarında mildiyö (Plasmopora viticola) ‘ye karşı 3 kg/ha saf bakır kullanımına izin verilmektedir. Bu iznin; Temmuz 2000 6 de güncelleştirilen 2092/91 sayılı Ekolojik Tarım ve Hayvancılık ile ilgili AB Yönetmeliğine göre 31 Mart 2002 tarihine kadar geçerli olduğu bildirilmektedir. Diğer yandan alternatif ilaç arayışları da devam etmektedir.
Bu bağlarında bakıra alternatif olabileceği düşünülen aynı zamanda külleme (Uncinula neccitor)’ e karşı da etkili olduğu belirtilen Polisülfiir ve Mycosin adlı ilaçlar bakır ile karşılaştırmalı olarak denenmiştir. Deneme, Manisa merkez ve Salibli ilçesinin Poyrazdamlan kasabasmda paralel deneme olarak ekolojik bağlarda kurulmuştur. Etmenin belli bölgelerde çıkıp belli bölgelerde çıkmama riskine karşı deneme birbirinden uzakta ve paralel kurulmuştur. 1 da alan Polisülfür, 1 da alan mycosin ve bu alanlara bitişik 1 da alan da normal bakırlı preparat uygulanması amacıyla ayrılmıştır. Bakırlı preparat olarak çiçek öncesi 2 çiçek sonrası 1 kez olmak üzere toplam 3 kez Mavi Bakır kullanılmıştır. Uygulamalar aşağıda belirtilen tarih ve dozajlarda gerçekleştirilmiştir;
Polisülfür Uygulaması: Çiçek öncesi 1, çiçek sonrası 4 kez olmak üzere yaklaşık 15-20 gün ara ile 5 uygulama yapılmıştır.
1. Uygulama: 25.04.00 (% 5’lik)
2. Uygulama: 16.05.00 (% 4’lük)
3. Uygulama: 06.06.00 (% 4’lük)
4. Uygulama: 26.06.00 (% 4’lük)
5. Uygulama 18.07.00 (% 4’lük)
İlk % 5 polisülfür uygulaması sonrasında sürgün uçlarında kıvrılma, kuruma ve yanıklar gözlenmiş, ilacın dozajı sonraki uygulamalarda % 1 azaltılarak % 4’ e düşürülmüştür. Bu parselde hiçbir şekilde bakırlı ve kükürtlü ilaç kullanılmıştır.
Mycosin Uygulaması ilaç yurtdışından ithal edildiği için çiçek öncesi uygulama yapılamamış, uygulamalar çiçek sonrası başlamış olup yaklaşık 15 gün ara ile 5 uygulama gerçekleştirilmiştir.
1. Uygulama: 16.05.00 (% 1'lik)
2. Uygulama: 31.05.00 (% l’lik)
3. Uygulama: 16.06.00 (% 1’lik)
4. Uygulama: 02.07.00 (% 1’lik)
5. Uygulama: 18.07.00 (% 1’ilk)
Üretim periyodu boyunca Polisülfür, Mycosin, Bakırlı+Külcürtln ilaç kullanılan parseller düzenli olarak kontrol edilmiş, mildiyö ve külleme gelişimi gö8888zleınlerımiştir. Polisülfür uygulanan parsellerin Bakır ve Kükürt uygulananlardan bir farkı olmadığı ancak Haziran ayının ikinci yarısında çok az miktarda külleme olduğu gözlenmiştir. Ancak küllemenin verin ve kalite üzerine herhangi olumsuz bir etkisi olmamıştır. Mycosin alanlarında çiçek öncesi iki kez bakırlı ilaç ve kükürt uygulaması yapılmasına rağmen çok az miktarda mildiyö, yoğun biçimde külleme gözlenmiştir. Kalite etkilenmiş üzüm bandırmadan kurutularak değerlendirilebilmiştir.
Elde edilen bu bulgular doğrultusunda ilerleyen dönemde Polisülfür ile ilgili araştırmalara devam edilmiş ve daha düşük dozlarda kullanılabileceği bilgilerine ulaşılmıştır. 2001 yılı deneme programına farklı dozlarda etkinliğinin gözlemlenmesi amacıyla alınmıştır. Yine aynı bağlarda % 2, % 2,5 ve % 3 olmak üzere üç farklı dozun etkinliği araştırılmıştır. Deneme alanı boyutları küçültülmüş olup her bir doz için üç sıra halinde (yaklaşık 0.3 da) sırt pulvarizatörfi ile uygulama yapılmıştır. Değerlendirme yapılırken de kenardaki sıralar dikkate alınmamış olup orta sıralar değerlendirilmiştir. Uygulama zamanları aşağıda verilmiştir;
1. Uygulama: 30.04.01
2. Uygulama: 21.05.01
15 Haziran’ dan sonra külleme mücadelesine kükürtlü ilaçlar ile devam edilmiştir. % 2’ lik uygulama yapılan alanlarda külleme başlangıcı tespit edilmiş olup diğer uygulamalarda bir problem görülmemiştin Mildiyö mücadelesinde bütün dozlarda başarı sağlanmış herhangi bir problem ile karşılaşılmamıştır. Ancak Polisülfür uygulaması yapıldığında başka ilaç uygulamaları yapılmayacağı için % 2,5’luk dozajın daha uygun olacağı düşünülmektedir.
PAMUKTA NEUDOSAN DENEMESİ:
Ar-Ge Biriminin 2000 üretim sezonunda olumlu sonuç aldığı diğer bir deneme de Neudosan adındaki alternatif ilacın uygulanmasıdır. Neudosan yurtdışında ekolojik akarisid ve insektisid olarak kullanılmaktadır. Bu ilaç pamukta zarar yapan kırmızı örümcek (Tetranychus urticae)’c karşı kükürtlü ilaçlar ile karşılaştırmalı olarak denenmiştir.
Deneme yeri Manisa ili Salihli ilçesine bağlı Kapancı köyündeki 8 da organik tarladır. Tarla Doğu - Batı yönünde iki eşit parçaya bölünmüş yapılan tarla kontrollerinde zararlının çıkışı ve tarlaya yayılışı tespit edildiğinde Doğu kısmı Neodosan, Batı kısmı da WP Kükürt (Thiovit) ile ilaçlanmaya başlanmıştır. ilaçlamalar 50 lt su /da olacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Uygulama tarihleri ve dozajlar aşağıdaki çizelgede verilmiştir;
İlaç Adı
|
Uygulama Tarihi
|
Doz
|
Neudosan
|
04.07.2000
|
% 0,15
|
|
06.07.2000
|
% 0,15
|
|
08.08.2000
|
% 0,15
|
W.P. Kükürt(Thiovit)
|
04.07.2000
|
% 0,4
|
|
06.07.2000
|
% 0,4
|
|
08.08.2000
|
% 0,4
|
Yapılan kontrollerde W.P. Kükürt kullanılan kısım ile Neodosan kullanılan kısım arasında zararlı yoğunluğunda gözle görülebilir bir fark ortaya çıkmıştır. W.P. Kükürt kullanılan alanda kırmızı örümcek zararı daha fazla görülürken, Neudosan kullanılan alanda zararlının yoğunluğu bariz şekilde azalmış, pamukta verim ve kalite üzerine etkisi olamayacak seviyeye inmiştir.
Gözlemlerde kullanılan alternatif ilaçların maliyetlerinin, halihazırda kullanılan ilaçlara oranla daha düşük olduğu saptanmıştır. Diğer yandan Neudosan’ın sıvı olması kullanım kolaylığı da sağlamaktadır. Polisülfür’ün etki süresinin uzun olması nedeniyle daha az ilaçlama yapılmakta bu da beraberinde işçilik, zaman, yakıt tasarrufu getirmektedir.
PROBİYOTİKLERİN HAYVAN BESLEMEDE KULLANILMASI
Dostları ilə paylaş: |