H firat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 0,88 Mb.
səhifə42/55
tarix25.11.2017
ölçüsü0,88 Mb.
#32875
növüYazı
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   55

Bütün iktidar Sovyetlere!” çağrısı burjuvaziyi devre dışı bırakma çağrısıdır. Ve dolayısıyla direnecek olan burjuvaziyi ezme çağrısıdır. Ama bu slogan kabul görmüyor. Menşevikler ve Sosyalist-Devrimciler o dönem Sovyetlerin yönetiminde çok etkin. Bolşevikler azınlıkta. Bu slogan kabul görmüyor, tersine, Geçici Hükümet giderek güç kazanıyor. Sovyetlere egemen Menşevikler ve Sosyalist-Devrimcilerin birleşik etkisi giderek sovyetleri daha bir geri noktaya çekiyor. Ve öyle bir noktaya geliyor ki, Sövyetler, devrimin o gelişme süreci içerisinde gitgide zayıflıyor, iktidar odağı olarak gitgide anlamını yitiriyor ve belli bir noktadan sonra, Bolşevikler “Bütün İktidar Sovyetlere!” sloganını bir süre için geri alıyorlar. O Temmuz gösterilerinden sonra. Bolşeviklere karşı karşı-devrimci bir terör kampanyası yürütüldükten sonra.

Ama ne oluyor? işte bu arada Kornilov darbesi oluyor. Bu darbe hem Bolşeviklerin yaptığı uyarıların doğruluğunu, haklılığını açığa çıkarıyor, hem de buna karşı büyük bir direnci bizzat Bolşevikler örgütlüyorlar, ötekileri de peşlerine takarak Böyle olunca, bu doğrulanma ve bu direniş inisiyatifi, Kornilov’u bu bozguna uğratma, Bolşevikleri hızla büyük kentlerin sovyetlerinde çoğunluk haline getiriyor. Onlar çoğunluk ha(134)line geldikten sonra yeniden “Bütün İktidar Sovyetlere!” şiarı atılıyor. Bu olayın mantığı budur.

Kurucu Meclisle ilgili sorun şu; Sosyalist-Devrimciler, Menşevikler, Geçici Hükümet; kurucu Meclis toplanacak, bütün meseleleri görüşecek diyorlar. Köylü toprak bekliyor, toprak verilmiyor. Asker barış bekliyor, barış gelmiyor. Ezilen ulusların kendi kaderini tayin hakkı konusunda beklentileri var, bu karşılanmıyor. Bütün bu sorunlar donduruluyor. Bu sorunları Kurucu Meclis’te karara bağlayacak denilerek kitleler sürekli bir biçimde aldatılıp oyalanıyor. Bundan dolayıdır ki Bolşevikler buradaki aldatmacaya bilinçli bir biçimde yükleniyorlar. Kurucu Meclis biran önce toplansın çağrısı yapıyorlar. Amaç Geçici Hükümetin açmazını derinleştirmek. Kurucu Meclisin bu sorunların hiçbirini karara bağlamayacağını biliyorlar. Ama kitlelerde yaratılmış yanılsamayı kırmak istiyorlar. Yoksa Bolşeviklerin bütün aklı-fıkri sovyet örgütlenmesindedir. Kurucu Meclis onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Kurucu Meclisi belli bir içtenlikle 1905'te savunmuşlardı, İki Taktik'in temel fikirlerinden biridir.

Bizi bu tartışmamız açısından ilgilendiren işin bu yanı değil. İşin bu yanı biraz tarihsel bir bilgi oluyor. Asıl kritik nokta o Kurucu Meclisin devrimden önceki anlamı ile devrimden sonraki anlamıdır. Devrimden önce kurulsaydı ne olurdu, sadece iflası açığa çıkardı ve sosyal devrimi kolaylaştırırdı. Aslında mesele bu zaten. Kurucu Meclis de kurulsa, en iyi anayasa da yapılsa, gerçek toplumsal sorunlar burjuvazi egemen olduğu sürece çözülemez. Bütün mesele bunu anlatabilmek. Yani biz, siyasal demokrasiyi gerçekleştirme ve kazanma mücadelesi içerisinde, yığınların ezilmişliğini, yoksulluğunu ve safeletini ortadan kaldırmanın biricik yolunun kapitalizmi devirmek olduğunu göstermeye çalışırız. Demokrasi mücadelesini hep bu amaca bağlarız. Burjuva demokratik reformları, demokratik siyasal istemleri, proleter devrimin manivelaları olarak kullanırız.(135)Yoksa onlarla oturup bir burjuva siyasal yaşam inşa etmek bizim işimiz değildir.

-Bolşevik asgari programın üç temel şiarı üzerine bazı açıklamalar...

Bunları basit talepler olarak ele almamak gerekir. Rus devrim programının 1917’ye kadarki, Şubat Devrimi’ne kadarki üç temel talebini öyle basite almamak gerekir. Onlar Rusya’daki asgari programın ta kendisidir. Demokratik cumhuriyet çarlığın devrilmesi anlamına geliyor, iktidar monarşidir orada, başta çarlık vardır. Demokratik cumhuriyet talebi bu çerçevede kapsamlı bir içeriğe sahiptir. Çarlık rejiminin tasfiye edilmesi ve demokratik cumhuriyet biçimine geçişi anlatıyor. Çarlığın devrilmesi, bir sınıfın devrilmesidir aslında. Soyluluğun siyasal ayrıcalıklarının, siyasal iktidar tekelinin yanısıra her türlü sosyal, siyasal ayrıcalığının ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Bunu iktisadi düzeyde bütün serflik ilişkilerinin tasfiyesi, toprak talebi tamamlıyor. Rusya kırsal bir ülkedir (%80 oranında kırsal bir ülkedir) ve serflik ilişkileri kırsal kesimde çok yaygındır. Topraklara el konulması, ki zaten devrimin büyük köylü potansiyelinin maddi-iktisadi temeli de budur. Toprak talebi bu temel toplumsal sorunu hedef alıyor. Sözkonusu olan köylülüğe yalnızca toprak değil, toprakla birlikte siyasal özgürlük kazandırmaktır. 8 saatlik işgünü talebi ise aslında işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesinin en özlü ifadesi oluyor.

Dolayısıyla bu üç şiar, devrimci asgari programın üç temel konusunu oluşturuyor. Burjuva demokratik devrim aşamasındaki Rusya’nın devrimci asgari programının üç temel maddesi oluyor. Dolayısıyla bu istemleri ileri sürmek, yoldaşın söylediğinden daha farklı bir anlam taşıyor. Söz konusu olan, basitçe, kitlelerin somut güncel sorunlarını gözetmek değil, o tarihsel(136)evrede, aslında Rus toplumunun temel ihtiyaçlarını gözetmektir.

Ama biz biliyoruz ki, Bolşevikler, gündelik mücadelelerinde de yığınların her türlü istemini, özellikle de yığınların duyarlılık gösterdikleri somut istemleri büyük bir başarıyla, büyük bir esneklikle ve dikkatle değerlendirmesini bilebiliyorlar. Gün oluyor etkili bir sigorta kampanyası düzenliyorlar, gün oluyor pahalılığa karşı mücadeleler yürütüyorlar, genel olarak çarlığın baskısına ve zulmüne karşı mücadele yürütüyorlar. Muhakkak ki işçi sınıfının her zamanki gündelik mücadelelerini yürütüyorlar. Bolşevikler bu konuda çok büyük bir başarı ve ustalık gösteriyorlar. Zaten geniş işçi yığınlarıyla kaynaşmanın başka bir olanağı yoktur. Salt bu soyut sloganlarla değil kuşkusuz. Zaten bu sloganların Rus işçi kitlelerinin gündelik yaşamına girmesi 1905 Devrimi'nden sonra oluyor. 1905 Devrimi’nden sonra, devrim yenilgiye uğradığı halde, bu sloganlar işçi sınıfı arasında etkisini derinden derine sürdürüyor. Nitekim 1912'den sonra hızla bu şiarlar yeniden gündeme geliyor. Çünkü sözkonusu olan devrim geçirmiş bir ülke. Artık bir yerde işçi sınıfının hafızasına yerleşmiş istemler bunlar.


Yüklə 0,88 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin