“Herkes kendi karakterine göre hareket eder


İKİNCİ BÖLÜM HZ. PEYGAMBER’İN KIZDIĞI OLAYLAR



Yüklə 426,14 Kb.
səhifə4/8
tarix27.12.2017
ölçüsü426,14 Kb.
#36157
1   2   3   4   5   6   7   8

İKİNCİ BÖLÜM

HZ. PEYGAMBER’İN KIZDIĞI OLAYLAR

I. PEYGAMBER’İN KIZMA GEREKÇELERİ

A. CEHALET


Hz. Peygamber (sav)’in öfkelenme gerekçelerinin başında; Müslümanların yeterince araştırma yapmadan ve bilmeden, yani cehaletlerine rağmen görüş ortaya atarak yanlış uygulamalara sebep olmaları gelmektedir.

Bu olaylardan bir tanesini Cabir b. Abdillah anlatıyor:

Bir seferdeydik. İçimizden birinin başı yarıldı. Yaralı kişi ihtilâm oldu. Çevresindekilere yaralı olduğu için teyemmüm yapıp yapamayacağını sordu. Onlar da:

— Sen yıkanacaksın, teyemmüm yapamazsın dediler.

O şahıs yıkandı, su ve soğuğun tesiriyle vefat etti.

Hz. Peygamber (sav)’in huzuruna gelindiğinde olay kendisine haber verildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), öfkeli bir halde:

— Adamı öldürdüler. Allah (cc) da onları öldürsün. Bilmediklerini sorsalardı ya. Cehalet derdinin ilacı, sormaktır, buyurdu87.

Cahillikten Dolayı Bir Kişinin Ölmesine Neden Olanlara Efendimizin Kızdığına Dair Hadis

1. Ebû Dâvûd Rivayeti:

Ebû Dâvûd, Musa b. Abdirrahman el-Antâkî, Muhammed b. Seleme, Zübeyr b. Harîk el-Cezerî, Atâ b. Ebî Rabâh kanalıyla Câbir b. Abdillah’tan naklen yaptığı rivâyette Câbir b. Abdillah’ın diliyle:

Bir seferdeydik. İçimizden birinin başı yarıldı. Yaralı kişi ihtilâm oldu. Çevresindekilere yaralı olduğu için teyemmüm yapıp yapamayacağını sordu. Onlar da:

— Sen yıkanacaksın, teyemmüm yapamazsın dediler.

O şahıs yıkandı, su ve soğuğun tesiriyle vefat etti.

Hz. Peygamber (sav)’in huzuruna gelindiğinde olay kendisine haber verildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), öfkeli bir halde:

— Adamı öldürdüler. Allah (cc) da onları öldürsün. Bilmediklerini sorsalardı ya. Cehalet derdinin ilacı, sormaktır, buyurdu88.

Ebû Dâvûd’un râvileri hakkında şu değerlendirmeler yapılmıştır:

1.1. Ebû Said, Musa b. Abdirrahman el-Antâkî (?), Ebû Hatim, saduk; en-Nesâî, hadisinin alınmasında herhangi bir beis yoktur diye nitelendirmektedir. İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir89.

1.2. İbn Abdillah, Muhammed b. Seleme el-Bâhilî (v. 193/809). en-Nesâî. El-İclî sika diye nitelendirirken; İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir90.

1.3. Zübeyr b. Harîk el-Cezeri (150/767). Dârekutnî, itibar edilir; Ebû Zur‘a, şeyh; İbn Ma‘în, İbnü’l-Medenî, Dûrî, zayıf; Mervezî, işi gevşek; en-Nesâî, zayıf diye nitelendirmişlerdir. İbn-i Hibban sikalar içinde saymıştır91.

1.4. Atâ b. Ebî Rebâh (114/732). İbn-i Hacer, sika; Muhammed b. Sa‘d, sika, fakih, âlim; İbnü’l-Medenî; sebt; İbn Ma‘în, sika; Ebû Zur‘a, sika olarak zikredilmektedir. İbn-i Hibban es-Sikat adlı eserde nakletmektedir92.

1.5. Ebû Abdillah, Câbir b. Abdillah b. ‘Amr b. Haram el-Ensârî es-Sülemî (78/697), kendisi ve babası sahabîdir, sünnet hıfzında müksirûndandır. Peygamberimiz ile birlikte 19 gazveye katılmıştır. Mescid-i Nebevî’de Rasûlüllah (sav)’ın ilim halkasından ilim tahsil etmiştir. Medine’de vefat eden sahabîlerin sonuncularındandır93.

Hadis, tahdîs ve an‘ane sîgalarıyla nakledilmiştir. Humâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Hadisin ravilerinden el-Cezerî hakkında yapılan cerh ifadeleri göz önüne alınacak olursa, bu hadise hasen hükmü verilebilir. Hadis yazılır ve şahid olan bir başka daha sahih bir hadisle hüccet olabilir.

Peygamberimizin böylesine ağır bir şekilde “Allah (cc) da onları öldürsün” ifadesi, bilmediği halde fetva vermeye kalkışanları tenkit etmesi, herhalde günümüze yönelik çok ciddi bir ikazdır. Her gün rasgele, bilgisizce, hiçbir İslâmî ve insanî kaygı duymadan dinî konularda diledikleri gibi ahkâm kesenlerin bu öfke ve ikaza muhatap oldukları zihinlerden uzak tutulmamalıdır94.

B. EMİRLERİNE UYULMAKTA AĞIR DAVRANILMASI


Hz. Peygamber (sav)’in öfkelenme gerekçelerinden bir tanesi de emirlerine uymakta ağır davranılmasıdır.

Mesela Peygamberimiz Hacc için ihrama girildiği bir sırada “haccınızı umreye çevirin” emrine karşılık “Biz Hac için ihrama girdik, nasıl umre sayarız” diyerek itiraz ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav), “ben ne diyorsam onu yapın” demesine rağmen, yine aynı itirazla karşılaşmış ve öfkeli bir halde Hz. Aişe’nin yanına gitmişti. Hz. Aişe niçin kızdığını sorunca “bir emir vermeme rağmen bana uyulmuyorsa ben nasıl kızmayayım” diyerek gevşek davranılmasına kızmıştır95.



Haccı Umreye Çevirme Konusunda Rasulullah (sav)’ın Emrine Karşı Çıkılması ile İlgili Hadis

1. İbn Mâce Rivayeti:

İbn Mâce, Muhammed b. Sabah, Ebû Bekir b. Ayyaş ve Ebû İshak kanalıyla Bera b. ‘Âzib’den yaptığı bir rivayette Peygamberimiz Hacc için ihrama girildiği bir sırada “haccınızı umreye çevirin” emrine karşılık “Biz Hac için ihrama girdik, nasıl umre sayarız” diyerek itiraz ettiler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sav), “ben ne diyorsam onu yapın” demesine rağmen, yine aynı itirazla karşılaşmış ve öfkeli bir halde Hz. Aişe’nin yanına gitmişti. Hz. Aişe niçin kızdığını sorunca “bir emir vermeme rağmen bana uyulmuyorsa ben nasıl kızmayayım” diyerek gevşek davranılmasına kızmıştır96.

İbn Mâce’nin râvileri hakkında şu yorumlamalar yapılabilir:

1.1. Ebû Cafer, Muhammed b. Sabah b. Süfyan el-Cüncâî (240/854). İbn Ma‘în, hadisinin alınmasında bir beis yoktur, demektedir. Bir başka rivayette Ali b. Sabit’ten münker hadis rivayet etmiştir, demektedir. Ebû Zur‘a, Muhammed b. Abdillah el-Hadramî, sika demektedir. Ebû Hatim, salihu’l-hadis olarak isimlendirmektedir. İbn Hacer; saduk derken; İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir97.

1.2. Ebû Bekir, Ebû Bekir b. Ayyaş b. Salim el-Esedî, el-Mukri’ (193/809), imam ve şeyhu’l-islamdır. el-İclî, sika derken; bir başka rivâyetinde hata yapardı demektedir. İbn Sa‘d, sika, saduk, arif ve kesîru’l-galattır. Ahmed, sika derken; İbn Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir98.

1.3. Ebû İshak, ‘Amr b. Abdillah b. Ubeyd es-Sebî‘î el-Hemedânî (128/746). Ahmed, İbn Ma‘în, en-Nesâî, el-‘Aclî, Ebû Hatim, sika ve hafız demektedir. İbn Hacer, sikadır ama son zamanlarında ihtilât etmiştir, demektedir99.

1.4. Ebû Ammare, el-Bera b. ‘Âzib b. el-Haris el-Ensârî el-Evsi (72/691). Kendisi ve babası sahabîdir. Peygamberimiz ile birlikte beş gazveye katılmıştır. Sıffîn ve Nehrevân savaşlarına katılmıştır. Küfe’de vefat etmiştir100.

Hadis, tahdîs ve an’ane sigalarıyla rivayet edilmiştir. Rubâ‘î olan hadisin senedi muttasıldır. Ancak hadisin ikinci ve üçüncü râvileri hakkında kullanılan cerh ifadeleri, hadisin sahih olarak nitelendirilemeyeceğini göstermektedir.

Benzer olay Hudeybiye Musalahası sonrası meydana gelmiş, yine aynı gerekçelerle Peygamberimiz kızmıştır.

Vefatına yol açan hastalığı esnasında cemaate namaz kıldırması için birkaç defa Hz. Ebubekir’i imam tayin etmesine rağmen eşlerinin bu konuda gevşek davranmasına kızarak “Söyleyin Ebî Bekir’e insanlara namaz kıldırsın”101 diyerek gevşek davranılmasına kızmıştır.

Yine fakir Bedevîlere yardım konusun da ihmalkâr davranan sahabeye karşı yüzünün rengi değişecek kadar kızan Peygamber, içlerinden birinin öncülük ederek bir kese gümüşü sadaka olarak vermesiyle sevinmiştir102.

C. İFRAT VE TEFRİT


Bir diğer kızma gerekçesi de sünnetin itidal çizgisinden çeşitli gerekçelerle yan çizenler, İslamiyet’in yaşanması noktasında ifrat ve tefrit dengesizliğine düşenler olmuştur.

Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor: Nebî’nin bizzat işlediği ve yapılmasına ruhsat verdiği bir konuda bazı sahabîler çekingen ve çekimser davrandılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav):

— Birilerine ne oluyor ki benim bizzat işlediğim ve yapılmasına ruhsat verdiğim bir şeyi işlemekten çekiniyorlar? Allah (cc)’a yemin ederim ki ben, Allah (cc)’ı onlardan daha iyi biliyor ve Allah (cc)’a karşı onlardan çok daha fazla haşyet duyuyorum103.

Senin günahların affedilmiş; bizim daha fazla şeyler yapmamız lazım diyerek104 amellerini azımsayan, sürekli oruç tutmak, geceleri uyumadan ibadet etmek, hanımlarıyla beraber olmamak gibi aşırılıklara niyetlenen sahabîye hitabı da manidardır:

— Kim benim sünnetimden yüz çevirirse o, benim yolumu terk etmiş olur105.

Ayrıca namazı cemaati bıktıracak tarzda uzatan sahabîye “Sizden nefret ettiriciler var. Kim insanlara namaz kıldırıyorsa hafif tutsun. Çünkü içlerinde hasta, zayıf ve işi olanlar vardır.”106 Uyarısı da, Peygamber’in yerleştirmek istediği ifrat ve tefritten uzak mutedil anlayışın bir yansımasıdır.



İfrat ve Tefrit ile İlgili Hadis

1. Hadis’in Buhârî Rivayeti

Buhârî, Muhammed b. Selam, Abde, Hişâm ve Hişâm’ın babası kanalıyla Hz. Aişe’den rivâyet ettiği bir hadiste Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor: Nebî’nin bizzat işlediği ve yapılmasına ruhsat verdiği bir konuda bazı sahabîler çekingen ve çekimser davrandılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav):

— Birilerine ne oluyor ki benim bizzat işlediğim ve yapılmasına ruhsat verdiğim bir şeyi işlemekten çekiniyorlar? Allah (cc)’a yemin ederim ki ben, Allah (cc)’ı onlardan daha iyi biliyor ve Allah (cc)’a karşı onlardan çok daha fazla haşyet duyuyorum107.

Buhârî’nin râvileri hakkında şu bilgiler verilebilir:

1.1. Ebû Abdillah, Muhammed b. Selam el-Ferc el-Beykendî es-Sülemî el-Horasanî (227/842), hafız, sika, muhaddistir. Ebû Hatim, sika ve saduk derken, İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir. İbn Mâkûlâ ve İbn Hacer de sika demiştir108.

1.2. Ebû Muhammed, Abde b. Süleyman, el-Kilâbî, el-Kûfî 187/803), imim hafızdır. Ahmed b. Hanbel, sika sika derken, el-İclî, sika, salih demiştir. İbn Sa’d, Osman b. Ebî Şeybe ve Dârekutnî de, sika olarak değerlendirmiştir. İbn Hibbân, es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir109.

1.3. Ebû’l-Münzir, Hişâm b. Urve b. ez-Zübeyr b. el-Avvâm el-Esedî (145/762). İbn Sa’d ve el-İclî, sika demişler; İbn Sa’d, sözüne hadisi hüccet olarak alınır, sözünü de eklemiştir. Ebû Hatim, İmamu’l-Hadis derken, Yakub b. Ebî Şeybe, sika ve sebt demiştir. İbn Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir ve râvî hakkında mutkin, fazıl ve hafız nitelendirmelerini yapmıştır110.

1.4.Ebû Abdillah, Urve b. ez-Zübeyr b. el-Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza b. Kusay el-Esedî (93/712), Tabiîndendir, imam, âlim, sika, salih, haline asla fitne sokmamış biridir. İbn Sa’d, sika, fakih, âlim, me’mûn derken; İbn Uyeyne, insanların hadis konusunda en âlim olanıdır, diye nitelendirmiştir111.

1.5. Aişe Binti Ebî Bekir es-Sıddîk et-Teymiyye, Ümmü’l-Mü’minîn (58/678). Peygamberimiz (sav)’in hanımlarından en meşhur olanıdır. Rasûlüllah (sav)’dan çokça hadis rivâyet etmiştir. Müksirûndandır. Sahabeden ve tabiinden çokça râvî, kendisinden sayısız rivayette bulunmuşlardır. İnsanların en fakihi, en âlimi, fikirleri açısından en güzel olanıdır112.

Hadis, tahdîs, ihbar ve ‘an‘ane sîgalarıyla rivayet edilmiştir. Hadis, humâsî olup, râvileri muttasıldır. Bütün râvileri sika olarak değerlendirildiğinden dolayı, hadis sahih olarak kabul edilmelidir.

Ebû Dâvûd, Malik ve Ahmed b. Hanbel, فغضب رسول الله صلى الله عليه و سلم olarak kaydederlerken; Ahmed b.Hanbel, bir başka rivayetinde فيغضب حتى يرى ذلك فى وجهه olarak zikretmiştir.

D. KATILIK


İslâm dinini kişisel kanaatlere sığdırmaya kalkışan ve bu yüzden Peygamber’i öfkelendiren olaylardan birini, konunun muhataplarından Üsâme b. Zeyd anlatıyor:

— Bir savaşta Medineli bir Müslüman’la birlikte müşrik birinin peşine düştük. Müşrik yakalanacağını anlayınca, hemen Kelime-i Tevhid’i okudu. Bunun üzerine Müslüman arkadaşım, onu öldürmekten vazgeçti. Ben ise, “o, canını kurtarmak için Müslüman oldu” diye düşünüp onu öldürdüm.

Dönüşte Rasulullah (sav)’a durumu bildirdik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), öfkeli bir halde:

— Ey Üsâme! Demek sen onu Lâ ilâhe illâllah dedikten sonra öldürdün? Diyerek; bu sözü sürekli tekrarladı. O kadar çok tekrarladı ki ben, o günden önce Müslüman olmamış olmayı temenni etmeye başladım113.



Lâ İlâhe İllallah Diyen Birini Öldürme ile İlgili Birinci Hadis

1. Buhârî Rivayeti

Buhârî, ‘Amr b. Muhammed, Hüşeym, Husayn, Ebû Zabyân kanalıyla Üsâme b. Zeyd’den naklettiği bir rivayette Üsâme b. Zeyd’in diliyle şöyle naklediyor:

— Bir savaşta Medineli bir Müslüman’la birlikte müşrik birinin peşine düştük. Müşrik yakalanacağını anlayınca, hemen Kelime-i Tevhid’i okudu. Bunun üzerine Müslüman arkadaşım, onu öldürmekten vazgeçti. Ben ise, “o, canını kurtarmak için Müslüman oldu” diye düşünüp onu öldürdüm.

Dönüşte Rasulullah (sav)’a durumu bildirdik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), öfkeli bir halde:

— Ey Üsâme! Demek sen onu Lâ ilâhe illâllah dedikten sonra öldürdün? Diyerek; bu sözü sürekli tekrarladı. O kadar çok tekrarladı ki ben, o günden önce Müslüman olmamış olmayı temenni etmeye başladım114.

Buhârî’nin râvîleri hakkında şu değerlendirmeler yapılabilir:

1.1. Ebû Osman, ‘Amr b. Muhammed b. Bükeyr b. Muhammed el-Bağdadî en-Nâkid (232/847), hafızdır. İbn Sa‘d, sika, sahibu’l-hadis, fakih; Ahmed b. Hanbel, sıdk ile bilinir; Ebû Hatim, sika, emin; Hüseyin b. Fehm, sika, fakih, sahibu’l-hadis; İbn Hacer, sika, hafız olarak nitelendirmektedirler115.

1.2. Ebû Muâviye, Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar es-Sülemî (İbn Ebî Hâzim) (183/799). el-İclî, sikadır ama müdellistir. Ebû Hatim, sika; İbn Sa‘d, sika, kesîru’l-hadis ama çokça tedlis yapan olarak isimlendirirlerken; İbn-i Hibban, es-Sikât adlı eserinde müdellis olarak tanıtmaktadır116.

1.3. Ebû’l-Hüzeyl, Husayn b. Abdirrahman es-Sülemî (136/754), hafızdır. Ahmed, sika, me’mûn; İbn-i Hibban, sika; el-'Aclî, sika, sebt; Ebû Zur‘a, hadisinin alınmasında bir beis yoktur; ez-Zehebî, hüccet, sika; İbn-i Hacer, sika olarak anlatmaktadırlar117.

1.4. Ebû Zabyân, Husayn b. Cündeb b. ‘Amr b. el-Haris el-Cenbî, el-Medhacî (90/709). İbn Ma'în, el-'Aclî, Ebû Zur‘a, en-Nesâî, İbn Sa‘d, sika olarak nitelendirmektedir. İbn-i Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir118.

1.5. Ebû Muhammed, Üsâme b. Zeyd b. Harise b. Şurahbîl el-Kelbî (54/674), Ashabı Kiramdandır. Annesi, Peygamberimizin sütannesi Ümm-ü Eymen’dir. 18 sene Peygamberimizin emrinde hizmet etmiş ve savaşmıştır119.

Hadis, tahdîs, ‘an‘ane, sema‘ sîgalarıyla nakledilmiştir. Humâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Hadisin ikinci ravisinin tedlîs yaptığı göz önüne alındığı zaman; bu hadiste tahdîs lafzını kullandığı için hadisin sıhhatini çok zedelememektedir. Ancak bu hadise, hasen değerlendirilmesi yapılabilir.

Müslim’de أ قال لا إله إلا الله و قتلته؟ ifadesi ile rivayet edilirken; Ebû Dâvûd’da من لك بلا إله إلا الله يوم القيامة؟ şeklinde rivayet edilmektedir.

Benzer bir olayın sonucunda da:

— Allah (cc), Mü’min katilini affetmez120. Buyurmuştur.

Bir diğer örnek de Hz. Halid b. Velid’in Cezimeoğullarından bir gurubu, Müslüman olduklarını söylemelerine rağmen öldürmesine karşılık kızan Peygamberimiz, “Allah (cc)’ım! Halid’in yaptığı şeyden uzağım ve sana sığınıyorum” demiş ve Halid’i de sert bir şekilde uyarmıştır121.



Lâ İlâhe İllallah Diyen Birini Öldürme ile İlgili İkinci Hadis

1. Buhârî Rivayeti:

Buhârî, Mahmud, Abdürrezzak, Ma‘mer, Zührî, Salim kanalıyla İbn Ömer’den naklettiği rivayette, Hz. Halid b. Velid’in Cezimeoğullarından bir gurubu, Müslüman olduklarını söylemelerine rağmen öldürmesine karşılık kızan Peygamberimiz, “Allah (cc)’ım! Halid’in yaptığı şeyden uzağım ve sana sığınıyorum” demiş ve Halid’i de sert bir şekilde uyarmıştır122.

Buhârî’nin râvîleri hakkında şu değerlendirmeler yapılmıştır:

1.1. Ebû Ahmed, Mahmud b. Gaylân el-‘Adevî el-Mervezî (239/853), hafız, mutkindir. Ahmed, Sahibu’s-Sünne; en-Nesâî, Sika, Mesleme, sika; İbn-i Hacer, sika olarak değerlendirirken; İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir123.

1.2. Ebû Bekir, Abdurrezzak b. Hemmâm b. Nâfi‘ el-Humeyrî es-San‘ânî (211/826), hâfızu’l-kebir, tasnif sahibi, sika birisidir. İbn-i Hibban, es-Sikât adlı eserinde, hadisleri toplayan, tasnif eden, ezberleyen ve kimin hata ettiğini zikreden birisidir, diyerek bahsetmektedir124.

1.3. Ebû ‘Urve, Ma‘mer b. Râşid b. Ebî ‘Amr el-Basrî, el-Ezdi el-Hıdânî (154/771). İbnü’l-Medenî, Ebû Hatim, Ahmed, İbn-i Ma'în, sika olarak değerlendirmektedirler. ‘amr ve Ali, insanların en doğru olanı; el-İclî, sika, salihu’l-hadis, en-Nesâî: Sika, me’mûn, İbn-i Hacer, sika, sebt, fazıl diye nitelendirmektedirler125.

1.4. Ebû Bekir Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdillah İbn Şihab el-Kuraşî ez-Zührî (124/742), en âlim olanlardan ve hafızdır, fakih, fazıldır. Ömer b. Abdilaziz, sünnet konusundan daha âlim birisi kalmamıştır derken, Malik, İbn Şihab ve ona ait olanlar dünyada nazir olarak kalmıştır demektedir. Eyyub es-Sehtiyânî ise, ondan daha âlim birini görmedim demektedir126.

1.5. Ebû Ömer, Salim b. Abdillah b. Ömer b. el-Hattâb el-‘Adevî el-Kuraşî (106/724), fakih, hüccet, ilim, amel, zühd ve şerefi bir arada toplamıştır. Malik, zamanında Salim gibi birisi yoktur, demektedir. el-İclî, tabiînden olduğunu ve sika olduğunu belirtirken; İbn Sa‘d, sika ve kesîru’l-hadis demektedir. İbn Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir127.

1.6. Ebû Abdirrahman, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab Nefîl el-‘Adevî el-Kuraşî (73/692). Babası ile birlikte büluğa ermeden önce Müslüman olmuştur. Hendek savaşına ilk katılanlardandır. Mute, Yermük gazvelerine, Mısır ve Afrika fetihlerine katılmıştır. Din konusunda çok ihtiyatlı, zâhid bir insandır. Sahabîdir128.

Hadis, tahdîs ve ‘an‘ane sîgalarıyla zikredilmiştir. Südâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Hadisin râvîleri hakkında yapılan değerlendirmeler ışığında hadise sahih hadis isimlendirilmesi yapılabilir.



Yüklə 426,14 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin