“Herkes kendi karakterine göre hareket eder


II. PEYGAMBER’İN KIZDIĞI HUSUSLAR



Yüklə 426,14 Kb.
səhifə5/8
tarix27.12.2017
ölçüsü426,14 Kb.
#36157
1   2   3   4   5   6   7   8

II. PEYGAMBER’İN KIZDIĞI HUSUSLAR


Peygamberimiz kızgınlık anlamında muhataplarına sözlü uyarılarda bulunurken bunu ya doğrudan ya da dolaylı sözlü uyarılar şeklinde yapmıştır.

Bununla beraber sözsüz uyarı anlamına gelen; muhatabın karşısındaki suskunluk, yüz çevirme gibi önemli uyarı şekillerini de görüyoruz.

Hadis külliyatında Peygamberimizin öfkelendiği hususları, sebepleri ile de bağlantılı olarak iman, ibadet ve sosyal ilişkiler şeklinde 3 ana bölümde toplamak mümkündür.

A. İMAN

1. Allah (cc)’a İman


Allah Rasûlü, inanç hususunda adeta pazarlık eden ve imanını dünyevî menfaatlere göre belirleyen kişilere kızıyor. Mesela Temim oğullarından bir heyete “Ey Temim oğulları! Müjdeyi alın” hitabına karşılık “bizi müjdelediysen bize mal-mülk ver” diyerek dünyevî boyuta indirgemesine kızmıştır129.

Efendimiz (sav)’in Temîmoğullarına Kızdığı Hadis

1. Buhârî Rivayeti

Buhârî, Muhammed b. Kesir, Süfyan, Cami‘ b. Şeddâd, Safvân b. Muhriz kanalıyla ‘İmran b. Husayn’dan naklen yaptığı rivayette Rasûlüllah (sav), Temim oğullarından bir heyete “Ey Temim oğulları! Müjdeyi alın” hitabına karşılık “bizi müjdelediysen bize mal-mülk ver” diyerek dünyevî boyuta indirgemesine kızmıştır130.

Buhârî’nin râvileri hakkında şu değerlendirmeler yapılabilir:

1.1. Ebû Abdillah, Muhammed b. Kesir el-Abdi (223/838). İbn-i Hibban, sika ve fazıl; Ebû Hatim, saduk, Ahmed b. Hanbel, sika; Süleyman b. Kasım, hadisinin alınmasında bir beis yoktur; Yahya b. Ma'în sika olmayanlar ondan hadis rivâyet etmez demektedir. Buhârî, ondan teferrüd etmiştir.131

1.2. Ebû Abdillah, Süfyan b. Said b. Mesrûk es-Sevrî (161/778), imam, şeyhu’l-islam seyyidü’l-huffaz ve fakihtir. en-Nesâî, sika, İbn Ma'în, onun irsalleri rüzgara benzer demiştir. İbn-i Hibban, insanların fıkıh, vera‘ve takva açısından sâdâtıdır, demektedir132.

1.3. Ebû Sahra, Câmi‘ b. Şeddâd el-Muhâribî (128/746). İbn Ma'în, Ebû Hatim, en-Nesâî, ez-Zehebî, İbn-i Hacer, sika demektedirler. Yakub, sika ve mutkin derken; el-İclî, sika olanların şeyhi demektedir. İbn-i Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir133.

1.4. Ebû Abdillah, Safvân b. Muhriz b. Ziyâd el-Mâzinî (74/963). İbn Sa‘d, sika, fazıl ve vera‘ sahibi; Ebû Hatim, celîl, İbn-i Hibban, âbid; el-İclî, sikadır ve tâbiîndendir demektedirler. ez-Zehebî, sika demektedir134.

1.5. Ebû Necîd, ‘İmrân b. Husayn b. Ubeyd b. Halef (52/623), Hayber’in fethi esnasında Müslüman olmuştur. Rasûlüllah (sav)’dan çokça hadis rivâyet etmiştir. Sahabenin fazıllarından ve fakihlerindendir135.

Hadis, tahdîs, ihbar, ‘an‘ane sîgalarıyla nakledilmektedir. Humâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Râvileri hakkında yapılan cerh ifadelerine bakıldığı zaman, hadisin sıhhatine zarar verecek bir ifadeye rastlanmadığı için, hadis sahihtir hükmü verilebilir.

Benzer bir hadiseyi Bedevî’nin tutumunda da görüyoruz. O da Allah Rasûlü’nün bu müjdesini dünyevî çıkarlarla değiştirmeye kalkışınca Hz. Peygamber (sav) kızdırmıştır136.


2. Peygamber’e İman ve İtaat


Peygamberimizi kızdıran itikâdî hususlardan biri de, kendisi veya diğer Peygamberlerle ilgilidir. Mesela,

Peygamberleri Birbirine Üstün Tutma ile İlgili Hadis

1. Buhârî Rivayeti:

Buhârî, Yahya b. Bükeyr, el-Leys, Abdülaziz b. Ebî Seleme, Abdullah b. el-Fadl, el-‘Arec kanalıyla Ebû Hureyre’den naklen Bir Yahudi’nin ticarî problemlerden dolayı, “Musa’yı insanlığa üstün kılana yemin olsun” diyerek yemin etmesi üzerine Ensar’dan biri “Hz. Peygamber (sav) aramızda iken sen, bunu mu söylüyorsun” diyerek vurmuş ve durum Hz. Peygamber (sav)’e intikal edince onlara kızarak “Allah (cc)’ın Peygamberlerini birbirine karşı üstünlük yarısına mı tutuyorsunuz” buyurarak bu ve benzeri konulardaki tartışmanın önünü kesmiştir137.

Buhârî’nin râvileri hakkında şu değerlendirmeler yapılmaktadır:

1.1. Ebû Zekeriya, Yahya b. Abdillah b.Bükeyr el-Kuraşî el-Mahzûmî (231/846), Mısır muhaddislerinden, imam, hafız ve sikadır. El-Halebî, sikadır ve Malik bir çok hadiste Yahya b. Bükeyr’de teferrüd etmiştir derken, İbn Kâni‘, mısırlı ve sika, Ebû Hatim, hadisi yazılır ama delil olarak alınmaz demektedir. en-Nesâi, zayıf ve sika değil demektedir. İbn Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir138.

1.2. Ebû’l-Hâris, Leys b. Sa‘d b. Abdirrahman el-Fehmî (175/791), imam, hafız, Mısır şehrinin şeyhi, âlimi ve reisidir. Ahmed, kesîru’l-ilm ve sahîhu’l-hadis olarak nitelendirirken, Yahya b. Bükeyr, Leys’ten daha ekmel birini görmedim, fakih, Kur'ân’ı güzel okuyan, Arapçası ve nahvi iyi olan, çokça şiir ezberleyen ve güzel hadis müzakere edendi demektedir139.

1.3.Ebû Abdillah, Abdülaziz b. Ebî Seleme et-Teymî el-Medenî (el-Mâcişûn) (164/781), fıkıh ilminin imamıdır. Ebû Hatim Ebû Zur‘a ve en-Nesâî, sika, İbn Hirâş, saduk, İbn Sa‘d, sika ve kesîru’l-hadis; Ahmed b. Salih ve Ebû Bekir el-Bezzâr, sika, Ahmed b. Kamil, mutkin olarak nitelendirmişlerdir140.

1.4. Abdullah b. el-Fadl b. el-Abbas b. Rabi‘a el-Hâşimî (135/752). Ahmed, hadisinin alınmasında bir beis yoktur, Yahya b. Ma‘în, Ebû Hatim, İbnü’l-Medenî, el-İclî ve en-Nesâî, sika demişlerdir. İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir141.

1.5. Ebû Dâvûd, Abdurrahman b. Hürmüz el-Medenî el-‘Arec (117/735), hafız, mukri’, Rabi‘a b. el-Hâris’in mevlasıdır. İbn Sa‘d, sika ve kesîru’l-hadis; el-İclî, sika ve tabiîndendir demektedir. Ebû Zur‘a ve İbn Hiraş, sika derken, İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir142.

1.6. Ebû Hureyre, Abdurrahman b. Sahr ed-Dûsî el-Yemânî (57/677), Rasûlullah (sav)’ın ashabındandır ve muksirûndandır. Hayber’in Fethi senesinde Müslüman olmuştur. İlimdeki rağbeti ile meşhurdur ve Rasûlüllah (sav)’ın özel duasına mazhar olmuştur. Ashabu’s-Sıfat’tandır143.

Hadis Tahdîs, ‘an‘ane sîgalarıyla rivayet edilmiştir. Südâsi olan Hadis, rivayet zincirindeki raviler açısından senedi muttasıl, cerh ve ta’dil açısından ise sahih olarak değerlendirilebilir.

Müslim, Fezâil kitabında فغضب رسول الله صلى الله عليه و سلم حتى عرف الغضب فى وجهه olarak nakledilmektedir.

Müseylemetü’l-Kezzâb’ın Elçilerine Karşı Rasûlüllah (sav)’ın Kızdığına Dair Hadis

Allah Rasûlü yalancı peygamber Müseyleme’nin gönderdiği mektubu okuduktan sonra onun elçiliğini yapan iki adama hitaben, “Siz, Müseyleme’nin peygamberliği konusunda ne diyorsunuz?” diye sorduğunda onların “dediklerine aynen katılıyoruz” cevabını vermeleri O’nu kızdırmış ve şöyle demiştir: “Allah (cc)’a yemin ederim ki, eğer elçilerin öldürülmemesi gibi bir teamül olmasaydı, sizlerin boynunu vururdum.”144



1. Ebû Dâvûd Rivayeti:

Ebû Dâvûd, Muhammed b. ‘Amr, Seleme (İbnu’l-Fadl), Muhammed b. İshak, Sa‘d b. Târık, Seleme b. Nu‘aym kanalıyla Nu‘aym b. Mes‘ûd’dan yaptığı rivâyette Allah Rasûlü yalancı peygamber Müseyleme’nin gönderdiği mektubu okuduktan sonra onun elçiliğini yapan iki adama hitaben, “Siz, Müseyleme’nin peygamberliği konusunda ne diyorsunuz?” diye sorduğunda onların “dediklerine aynen katılıyoruz” cevabını vermeleri O’nu kızdırmış ve şöyle demiştir: “Allah (cc)’a yemin ederim ki, eğer elçilerin öldürülmemesi gibi bir teamül olmasaydı, sizlerin boynunu vururdum.”145

Ebû Dâvûd’un râvîleri hakkında şu değerlendirmeler yapılmıştır:

1.1. Ebû Gassân, Muhammed b. ‘Amr b. Bekir b. Sâlim et-Temîmî el-‘Adevî (Zenîc) (240/855). Ebû Hatim ve İbn Hacer, sika diye nitelendirmiş; İbn-i Hibban da es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir146.

1.2. Ebû Abdillah, Seleme b. Fadl el-Ensârî el-Ebraş el-Ezrak (91/710). Buhârî, onun yanındaki hadisler, münkerdir demektedir. Ebû Zur‘a, kötülüğünden ve zulmünden dolayı kimse kolay kolay yaklaşmazdı; Ebû Hatim, hadisi yazılır ama hüccet değildir; en-Nesâî, zayıf; İbn Ma'în, sika; İbn Sa‘d, sika, saduk; İbn-i Hibban muhti’ olarak nitelendirmektedirler147.

1.3. Ebû Bekir, Muhammed b. İshak b. Yesâr el-Matlabî (150/767). Yahya b. Yahya, İbn Sa‘d, sika; Yahya b. Ma'în, zayıf; Ebû Ya‘lâ, Buhârî, ondan tahrîc yapmamıştır; Ebû Zur‘a, saduk; Muhammed b. Yahya, hasenu’l-hadis; ez-Zehebî, saduk demektedirler. İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir148.

1.4. Ebû Mâlik, Sa‘d b. Târık b. Eşyem el-Eşca‘î (140/757). Ahmed, İbn main, el-İclî, İbn-i Hacer, sika; Ebû Hatim, salih; en-Nesâî, hadisinin alınmasında bir beis yoktur diyerek tanıtmaktadırlar. İbn-i Hibban es-sikât adlı eserinde zikretmektedir149.

1.5. Seleme b. Nu‘aym b. Mes‘ud el-Eşca‘î (?). Kendisi ve babası sahabidirler150.

1.6. Ebû Seleme, Nu‘aym b. Mes‘ud b. Amir el-Eşca‘î el-Ğatafânî (?). Meşhur sahabedir. Hendek gazvesi zamanında Müslüman olmuştur. Hz. Ali’nin hilafetinin ilk zamanlarında şehid edilmiştir151.

Hadis tahdîs, ‘an‘ane ve sema‘ sîgalarıyla nakledilmektedir. Südâsî olan hadisin senedi munkatı‘dır. Sahabilerin vefat tarihleri bilinmemektedir. Hadisin ravilerine yapılan cerhten dolayı, hadise metruk veya zayıf nitelendirilmesi yapılabilir.

Ahmed b. Hanbel’de لو كنت قاتلا رسلا لضربت أعناقكما şeklinde rivayet edilmektedir.

Kısmete Razı Olunmaması Durumu ile İlgili Hadis

Peygamberimiz verdiği hükme razı olmayan ve itaat konusunda gevşeklik gösterenlere de kızmaktadır. Bunun sebebi, nefsi değil, Peygamberlik makamı gereği Allah içindir.Mesela, bir ganimet taksimi sırasında bir adamın gelerek, “Bu, Allah (cc) rızası gözetilerek yapılmış bir taksimat değil” demesine üzülmüş ve kızmıştır152. Çünkü böyle bir konuda Peygamberimizin âdil davranmadığını düşünebilmek itikâdî sorunları olan bir kişinin yapabileceği bir şeydir.



1. Buhârî’nin Rivayeti:

Buhârî, Ebû’l-Velîd, Şu‘be, A‘meş, Ebû Vâil kanalıyla Abdullah’tan naklettiği rivayette; Rasûlüllah (sav), bir ganimet taksimi sırasında bir adamın gelerek, “Bu, Allah (cc) rızası gözetilerek yapılmış bir taksimat değil” demesine üzülmüş ve kızmıştır153.

Buhârî’nin râvileri hakkında şu açıklamalar yapılabilir:

1.1. Ebû’l-Velîd, Hişam b. Abdilmelik et-Tayâlisî el-Bâhilî (227/842), hafız ve ehadu’l-a‘lâmdır. İbn Sa‘d, sika ve huccet, el-‘Aclî, sika, Ebû Zur‘a, zamanının imamı; Hammad, ömrünün sonunda hıfzı zayıfladı diyerek nitelendirmişlerdir. Ebû Hatim, Ebû’l-Velîd’in kitabından daha sahihini görmedim derken; Muâviye b. Abdilkerim, ‘Ebû’l-Velîd’den daha akıllısını görmedik’ diyen bir gurup insana rastladığını söylemiştir. İbn Hibban da, es-Sikât adlı eserinde insanların en akıllılarından olarak zikretmiştir154.

1.2. Ebû Bestâm, Şu‘be b. el-Haccâc b. el-Verd el-Ezdî el-Vâsıtî (160/777), el-hücce, hafız ve şeyhu’l-islamdır. Sevrî, hadis konusunda mü’minlerin emiridir derken, Ahmed b. Hanbel, hadisi anlama konusunda Şu‘be tektir, sünnet ilmini anlamada ve onu talep etmede çok istekli ve daimdir, sürekli hadis rıhlelerine çıkmıştır; sikaların en kuvvetlilerine ulaşmış; rivayetlerinde zayıf olan râvileri cerh etmiştir, demektedir155.

1.3. Ebû Muhammed, Süleyman b. Mihran el-Esedî, el-Kâhilî (el-‘Ameş) (147/764), hafız, sika, şeyhu’l-islam, Kûfe ehlinden muhaddis, kesîru’l-hadis, Kur'ân-ı Kerim âlimi, ferâiz âlimi fakat müdellistir.İbn Uyeyne, Allah (cc)’ın kitabını okur, hadisleri ezberler ve feraizi bilirdi diyerek tanıtırken; el-Fellas, doğruluğundan dolayı Mushaf olarak isimlendirilirdi demektedir. Yahya el-Kattan, allame-i İslam, Yahya b. Ma‘în sika, Ebû Zur‘a imam demektedir156.

1.4. Ebû Vâil, Şakîk b. Semle el-Esedî (82/701), İbn Mes‘ud’un arkadaşıdır. Nebi (sav) zamanına ulaşmış ancak, Peygamberimiz’den sonra hicret etmiş ve O’nun görmemiştir. İbn Ma‘în sika ve لا يسأل عن مثله derken, Veki‘, sika, İbn Sa‘d, sika ve kesîru’l-hadis; el-İclî, salih demiştir. İbn-i Abdi’l-Berr, insanlar onun sika olduğunda icma' etti demiştir. İbn Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir157.

1.5. Ebû Abdirrahman, Abdullah b. Mes‘ud b. Ğâfil b. Habib el-Hezelî el-Medenî (İbn-i Ümm-ü Abd) (32/653), ilk Müslümanların önde gelenlerindendir. Her iki hicrete de katılmıştır. Bedir ve diğer gazvelere katılmıştır. Peygamberimizin bizzat hizmetinde bulunmuş; Mekke’de Kur’anı ilk kez açıktan okumuştur. Âlim ve kadıdır158.

Hadis, Tahdîs ‘an‘ane ve sema lafızları ile gelmiştir. Humâsî olan hadisin râvilerinden el-‘Ameş’in tedlis yaptığı nakledilmiştir ve el-‘Ameş’in rivayeti ‘an‘ane ile yapmış olması, usul açısından dikkat çekicidir. Bu manada diğer râvilerin sika oluşları dikkate alınarak ve râviler arasında da bir ittisal olduğundan dolayı, hadise sahih denilebilir.

Buhâri, Meğâzî kitabında فتغير وجهه diye; Edeb kitabında فتعمر وجهه diye ve فشق ذلك على النبي صلى الله عليه و سلم و تغير زجهه و غضب diye; İsti’zân kitabında فغضب حتى إحمر وجهه diye naklederken; Müslim Zekât kitabında فتغير وجهه حتى كان كالصرف diye ve فغضب من ذلك غصبا شديدا و احمر وجهه diye nakletmekte; Ahmed b. Hanbel ise فاحمر وجهه رسول الله صلى الله عليه و سلم و شق عليه diye ve فاحمر وجهه -قال شعبة و أظنه قال- و غضب diye aktarılmaktadır.



Hz. Ebû Bekir ‘in Namaz Kıldırmasına Dair Rasûlüllah (sav)’ın Emrine Muhalefete Peygamberimizin Kızmasına Dair Hadis

Hayatının son günlerindeki hastalığı esnasında cemaate namaz kıldırması için birkaç kez Hz. Ebû Bekir’i tayin etmesine rağmen eşlerinin gevşek davranmasına kızmış “Söyleyin Ebû Bekir, insanlara namaz kıldırsın” demiştir159. Bir başka rivayette de Hz. Ömer’in sesini duyunca “Hayır! Hayır! Hayır! Ebu Kuhâfe kıldırsın” diyerek verdiği emre muhalefet edenleri azarlamıştır160.



1. Ebû Dâvûd Rivâyeti:

Ebû Dâvûd, Ahmd b. Salih, İbn Ebî Fudeyk, Musa b. Yakub, Abdurrahman b. İshak, İbn-i Şihab, Ubeydullah b. Utbe kanalıyla Abdullah b. Zem‘a’dan yaptığı rivayette Rasûlüllah (sav) hayatının son günlerindeki hastalığı esnasında cemaate namaz kıldırması için birkaç kez Hz. Ebû Bekir’i tayin etmesine rağmen eşlerinin gevşek davranmasına kızmış “Söyleyin Ebû Bekir, insanlara namaz kıldırsın” demiştir161. Bir başka rivayette de Hz. Ömer’in sesini duyunca “Hayır! Hayır! Hayır! Ebî Kuhâfe kıldırsın” diyerek verdiği emre muhalefet edenleri azarlamıştır162.

Ebû Dâvûd’un râvileri hakkında şu değerlendirmeler yapılabilir:

1.1. Ebû Cafer, Ahmed b. Salih el-Mısrî (İbnü’t-Taberî) (248/862), imamu’s-sika, imamu’l-hafızdır. El-İclî ve Ebû Hatim, sika demektedirler. Buhâri, sika ve saduk derken; Salih b. Muhammed, husnü ve hıfzı ile Mısır’da Ahmed b. Salih gibi bir başkası yoktur demektedir. İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde salih olarak zikretmektedir163.

1.2. Ebû İsmail, Muhammed b. İsmail b. Müslim İbn Ebî Fudeyk ed-Deylî (200/816). İbn Ma‘în, sika, İbn Sa‘d, Kesîru’l-hadistir ama hüccet değildir demektedirler. en-Nesâî, hadisinin alınmasında bir beis yoktur demektedir. İbn Hacer, saduk demektedir. İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir164.

1.3. Ebû Muhammed, Musa b. Yakub b. Abdillah ez-Zem‘î el-Esedî (?). İbn Ma‘în, sika derken; Ali b. el-Medenî, zayıf ve münkirü’l-hadis demektedir. İbn Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. en-Nesâî, kavî değildir diye isimlendirirken; İbn ‘Adiyy, hadisinin alınmasında bir beis yoktur demektedir. Ahmed, hadisi ilgimi çekmemektedir demekte; Ebû Hatim, hadisi yazılır ama hüccet olarak alınmaz, diye belirtmiştir. Buhârî, hıfzına itimat edilmez diye cerh etmektedir. en-Nesâî ve İbn Huzeyme, hadisinin alınmasında bir beis yoktur derlerken, İbh Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. İbn Adiyy, salihu’l-hadis olduğunu söylemiştir165.

1.4. Abdurrahman b. İshak b. Abdillah el-Kuraşî el-‘Âmirî (?). Ahmed, salihu’l-hadis demektedir. İbn Ma‘în, sika; Murre, salihu’l-hadis; el-İclî, hadisi yazılır ama kuvvetli değildir; Ebû Hatim, hadisi yazılır ama hüccet değildir; diyerek anlatmışlardır. İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. İbn Adiyy, salihu’l-hadis olarak nitelendirmektedir166.

1.5. Ebû Bekir Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdillah İbn Şihab el-Kuraşî ez-Zührî (124/742), en âlim olanlardan ve hafızdır, fakih, fazıldır. Ömer b. Abdilaziz, sünnet konusundan daha âlim birisi kalmamıştır derken, Malik, İbn Şihab ve ona ait olanlar dünyada nazir olarak kalmıştır demektedir. Eyyub es-Sehtiyânî ise, ondan daha âlim birini görmedim demektedir167.

1.6. Ebû Abdillah, Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe b. Mes‘ud el-Hüzelî (98/717). el-İclî, tabiînden olduğunu, âmâ olduğunu, Medîne fakîhlerinden, sika, salih ve ilim erbabı olduğunu belirtmiştir. İbn-i Abdi’l-Berr, fakih, âlim, fazıl ve şair olduğunu belirtmiştir168.

1.7. Abdullah b. Zem‘a b. el-Esved el-Kuraşî el-Esedî (35/655). Peygamberimiz (sav)’in hanımı Ümm-ü Seleme validemizin kız kardeşinin oğludur. Kureyş’in ileri gelenlerindendir ve sahabîdir169.

Hadis, tahdîs, ‘an‘ane, ihbar sîgalarıyla ve أنّ lafzıyla rivayet edilmiştir. Subâ‘î olan hadisin üçüncü ve dördüncü râvilerinin vefat tarihlerinin bilinmemesi dolayısıyla hadisin, muttasıl olduğu değerlendirilmesi yapılamaz. Ayrıca aynı râviler hakkında yapılan cerh, hadisin sahih olarak değerlendirilmemesini gerektirmektedir.

Seferde Oruç Tutulmayacağını Gösteren Rasûlullah (sav)’ı Kızdıran Olayla İlgili Hadis

Ramazan ayında Mekke’nin Fethi yolunda Hz. Peygamber (sav) ordunun oruç tutmaması gerektiğini göstermek için herkesin görebileceği bir yerde bir bardak su içmişti. Buna rağmen bazılarının hâlâ oruç tutmaya devam ettiğini öğrenince kızmış ve “Onlar asidirler, Onlar asidirler” demiştir170.



1. Müslim Rivayeti:

Müslim, Muhammed b. el-Müsennî, Abdülvehhab, Cafer ve Ebû Cafer kanalıyla Câbir b. Abdillah’dan yaptığı nakilde, Ramazan ayında Mekke’nin Fethi yolunda Hz. Peygamber (sav) ordunun oruç tutmaması gerektiğini göstermek için herkesin görebileceği bir yerde bir bardak su içmişti. Buna rağmen bazılarının hâlâ oruç tutmaya devam ettiğini öğrenince kızmış ve “Onlar asidirler, Onlar asidirler” demiştir171.

Müslim’in râvîleri hakkında şu değerlendirmeler yapılmıştır:

1.1. Ebû Musa, Muhammed b. el-Müsennî b. Ubeyd el-‘Itrî (252/866), hafız ve hüccettir. İbn Main, sika; ez-Zehebî, hüccet; Ebû Hatim, salihu’l-hadis, saduk, en-Nesâî, hadisinin alınmasında bir beis yoktur diyerek tanıtırlarken İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir172.

1.2. Ebû Muhammed, Abdülvehhab b. Abdilmecid b. es-Salt es-Sekafî (194/810), hafız ve imamdır. Yahya b. Ma'în, sikadır ama son zamanlarında ihtilât etmiştir: ‘Ukbe b. Mükrim, ölümünden 3-4 sene önce ihtilâta düştü; İbnü’l-Medenî, dünyada onun kitabından daha sahih bir kitap yoktur; Muhammed b. Sa‘d, sika ama zayıflıkları da var; el-'Aclî, sika diyerek tanıtmaktadırlar. İbn-i Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir173.

1.3. Ebû Abdillah, Cafer b. Muhammed b. Ali b. el-Hüseyin el-Hâşimî el-Kuraşî “es-Sadık” (148/765), Ehl-i Beyt’in sâdâtından ve etba‘u’t-tabiîndendir. Medine’nin âlimlerindendir. Şafiî, İbn Ma'în, Ebû Hanife’ye göre, sikadır. Ebû Hanife, ondan daha fakih birini görmediğini kaydetmektedir. Ebû Hatim, sika olarak tanıtmaktadır174.

1.4. Ebû Cafer, Muhammed b. Ali b. el-Hüseyin b. Ali b. Ebî Tâlib el-Hâşimî “el-Bakır” (114/732), imamu’s-sebti’l-hâşimî’l-‘alevî’l-medenî olarak isimlendirilmektedir. İbn Sa ‘d, sika; el-İclî, tâbîndendir ve sikadır, İbnü’l-Berkî, fakîh, fazıl; en-Nesâî, Medine’nin fakîhlerinden olarak tanımlamaktadırlar175.

1.5. Ebû Abdillah, Câbir b. Abdillah b. ‘Amr b. Haram el-Ensârî es-Sülemî (78/697), kendisi ve babası sahabîdir, sünnet hıfzında müksirûndandır. Peygamberimiz ile birlikte 19 gazveye katılmıştır. Mescid-i Nebevî’de Rasûlüllah (sav)’ın ilim halkasından ilim tahsil etmiştir. Medine’de vefat eden sahabîlerin sonuncularındandır176.

Hadis, tahdîs, ‘an‘ane sîgalarıyla ve أن lafzıyla rivayet edilmiştir. Humâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Senedi ikinci ravisinin son zamanlarında ihtilâta düştüğü göz önüne alınacak olursa, hadisin sıhhat değerinin tespit edilebilmesi için, râvînin bu hadisi hayatının hangi döneminde rivayet ettiğinin tespit edilmesi gerekir.

3. Kur'ân ve Kader


Peygamberimiz, Veda Haccında insanlara hitaben “Ey İnsanlar! İlim kaldırılmadan evvel onu almaya bakın” buyuruyor. Bunun ne manaya geldiğini tam olarak anlamayan bir sahabî, “Ya Rasulallah, Kur'ân aramızdayken ve biz onu eşimize, çoluk çocuğumuza öğretmişken, ilim nasıl oluyor da kaldırılıyor?” diye sorunca Peygamberimiz “Anan yitirsin seni! Görmüyor musun ki Yahudi ve Hıristiyanların kitapları ellerinde olduğu halde tek bir harfine bile uymuyorlar. Dikkat edin! İlmin kaldırılma şekillerinden birisi de âlimlerin ölmesidir”177 demiştir.

İlmin Kaldırılması ile İlgili Efendimizin Uyarısına Yapılan İtiraz Hakkında Hadis

1. Ahmed b. Hanbel’in Rivayeti:

Ahmed b. Hanbel, Ebû’l-Muğîre, Mu‘ân b. Rifâ‘a, Ali b. Yezid ve Kasım kanalıyla Ebû Umâme el-Bâhilî’den naklen yaptığı rivayette, Peygamberimiz, Veda Haccında insanlara hitaben “Ey İnsanlar! İlim kaldırılmadan evvel onu almaya bakın” buyuruyor. Bunun ne manaya geldiğini tam olarak anlamayan bir sahabî, “Ya Rasulallah, Kur'ân aramızdayken ve biz onu eşimize, çoluk çocuğumuza öğretmişken, ilim nasıl oluyor da kaldırılıyor?” diye sorunca Peygamberimiz “Anan yitirsin seni! Görmüyor musun ki Yahudi ve Hıristiyanların kitapları ellerinde olduğu halde tek bir harfine bile uymuyorlar. Dikkat edin! İlmin kaldırılma şekillerinden birisi de âlimlerin ölmesidir”178 demiştir.

Ahmed b.Hanbel’in râvileri hakkında şu değerlendirilmeler yapılmıştır:

1.1. Ebû’l-Muğîre, Abdü’l-Kuddüs b. el-Haccâc el-Hûlânî (212/827). Ebû Hatim, saduk; el-İclî ve Dârekutnî, sika; en-Nesâî ise, hadisinin alınmasında bir beis yoktur demektedir. Zehebî, sika râviler arasında sayarken, İbn Hibban, es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir179.

1.2. Ebû Muhammed, Mu‘ân b. Rifâ‘a es-Selâmî (?), İbnü’l-Medîn, sika demiştir. İbn Hibban, münkiru’l-hadis olarak nitelendirirken aynı zamanda irsal ve kalb yaptığını, cehaletinin bulunduğunu ve hadislerinin delil olarak alınamayacağını belirtmiştir. Ahmed ve Ebû Dâvûd, herhangi bir beis bulunmadığını belirtirlerken, Yakub b. Süfyan, leyyinü’l-hadis olarak nitelendirmiştir. Ebû Hatim ve el-Cüzcânî, hadisi ile ihticac edilemeyeceğini belirtmişlerdir. İbn Ma‘în, zayıftır derken; Zehebî, vefatına kadar mutkin değildi demektedir180.

1.3. Ebû Abdilmelik, Ali b. Yezid b. Hilal el-Elhânî ed-Dımeşkî (?), Ebû Zur‘a, kavi değildir. Ebû Hatim, zayıftır, münkirü’l-hadistir; Buhârî, Ebû Nu‘aym el-Isbehâni, zayıftır ve münkiru’l-hadistir, en-Nesâî, sika değildir; Hâkim ve Ebû Ahmed, zâhibu’l-hadistir, derlerken; es-Sâcî, onun zayıf olduğu konusunda icma' oluşmuştur demektedir181.

1.4. Ebû Abdirrahman, el-Kasım b. Abdirrahman ed-Dımeşkî (112/730), İbn Ma‘în, Yakub b. Süfyan ve Tirmizî, sika derlerken; el-İclî, sika ve hadisi yazılır demektedir. Ebû Hatim, hadisinin alınmasında bir beis yoktur, demekte; el-Gallâbî ise, münkirü’l-hadis diye nitelendirmektedir. Ebû İshak el-Harbî, Müslümanların sikalarındandır, derken; İbn Hacer, saduk demektedir182.

1.5. Ebû Umâme, İbn ‘Aclân el-Bâhilî (86/705), künyesi ile meşhurdur, Mısır’da ve Şam’da kalmıştır ve Şam’da vefat etmiştir. Muksirûndan olan bir sahabîdir. Şam bölgesinin en çok hadis rivayet eden râvisidir. Bey‘at ehlindendir183.

Hadis, tahdîs ve ‘an‘ane sîgalarıyla rivayet edilmiştir. Humâsi olan hadisin ittisali, üçüncü râvisinin vefat tarihinin bilinmemesi nedeniyle kopmaktadır. Ayrıca ikinci, üçüncü ve dördüncü râvilerinin münkir olarak nitelendirilmesi dolayısıyla ve yapılan diğer cerh ifadeleri neticesinde bu hadis, zayıf olarak nitelendirilmelidir.

Dârimî, فغضب لا يغضبه الله diye rivâyet etmektedir.



Efendimiz(sav)’in Hz. Ömer’e Kızdığına Dair Hadis

Hz. Ömer, Medine’deki Yahudi kabilesinden Kurayzaoğullarına mensup bir Yahudi’den Tevrat bölümleri almış ve Rasûlullah (sav)’a gelip arz etmek istemiştir. Bunu duyan Hz. Peygamber (sav)’in yüzünün rengi değişti. Hz. Ömer, O’nun kızdığını anlayınca “Allah (cc)’ı Rab; İslâm’ı din ve Muhammed’i Rasûl olarak benimsedik” diyerek O’nu tasdik etmeye çalıştı. Ardından Efendimiz şöyle buyurdu: “Nefsimi elinde tutana yemin olsun ki eğer Musa, aramızda olsaydı ve beni bırakıp ona uysaydınız, mutlaka dalalete düşerdiniz. Siz ümmetler içerisinde benim nasibimsiniz. Ben de Peygamberler arasından sizin nasibinizim.”184



1. Ahmed b. Hanbel’in Rivayeti:

Ahmed b. Hanbel, Abdürrezzak, Süfyan, Câbir ve Şa‘bî kanalıyla Abdullah b. Sâbi’ten naklettiği rivâyette, Hz. Ömer, Medine’deki Yahudi kabilesinden Kurayzaoğullarına mensup bir Yahudi’den Tevrat bölümleri almış ve Rasûlüllah (sav)’a gelip arz etmek istemiştir. Bunu duyan Hz. Peygamber (sav)’in yüzünün rengi değişti. Hz. Ömer, O’nun kızdığını anlayınca “Allah (cc)’ı Rab; İslâm’ı din ve Muhammed’i Rasûl olarak benimsedik” diyerek O’nu tasdîk etmeye çalıştı. Ardından Efendimiz şöyle buyurdu: “Nefsimi elinde tutana yemin olsun ki eğer Musa, aramızda olsaydı ve beni bırakıp ona uysaydınız, mutlaka dalalete düşerdiniz. Siz ümmetler içerisinde benim nasibimsiniz. Ben de Peygamberler arasından sizin nasibinizim.”185

Ahmed b. Hanbel’in râvileri hakkında şu değerlendirmeler yapılabilir:

1.1. Ebû Bekir, Abdurrezzak b. Hemmâm b. Nâfi‘ el-Humeyrî es-San‘ânî (211/826), hâfızu’l-kebir, tasnif sahibi, sika birisidir. İbn-i Hibban, es-Sikât adlı eserinde, hadisleri toplayan, tasnif eden, ezberleyen ve kimin hata ettiğini zikreden birisidir, diyerek bahsetmektedir186.

1.2. Ebû Abdillah, Süfyan b. Said b. Mesrûk es-Sevrî (161/778), imam, şeyhu’l-islam seyyidü’l-huffaz ve fakihtir. en-Nesâî, sika, İbn Ma'în, onun irsalleri rüzgara benzer demiştir. İbn-i Hibban, insanların fıkıh, vera‘ve takva açısından sâdâtıdır, demektedir187.

1.3. Ebû Abdillah, Câbir b. Yezid b. el-Hâris el-Ca‘fî (128/746). İbn Ma'în, Kezzâbdır, hadisi hiçbir şekilde yazılmaz demektedir. en-Nesâî, metrûku’l-hadis, Ebû Hadis, yanımda onun hadisinin değeri yoktur, İbn Sa‘d, müdellis ve çok zayıftır, İbn Hacer, zayıf ve Râfızîdir diyerek cerh etmişlerdir188.

1.4. Ebû ‘Amr, Âmir b. Şurahbîl eş-Şa‘bî el-Humeyrî (104/723), tâbiînin allemelerindendir.Mekhûl, ondan daha fakîhini görmedim; İbn Ma'în, Ebû Hatim, sika; el-İclî, 48 sahabeden hadis almıştır demektedirler. İbh Hacer de, sika, meşhur, fakih, fazıl nitelendirmelerini yapmaktadır189.

1.5. Ebû’r-Rabî‘, Abdullah b. Sâbit el-Ensârî (?), sahabîdir. Rasûlüllah (sav) zamanında vefat etmiş, Efendimiz de onu gömleği ile kefenlemiştir190.

Hadis, tahdîs, ‘an‘ane sîgalarıyla ve أنبأنا lafzıyla nakledilmiştir. Humâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Sahabî’nin vefat tarihi bilinmemektedir. Hadisin üçüncü râvisi hakkında yapılan sert cerh ve ta‘dil eleştirileri neticesinde hadis, kesinlikle metruk hadistir ve belki de mevzu‘ (uydurma) olabilir.

Ahmed b. Hanbel’in bir başka rivayetinde فغضب lafzı rivayet edilirken, Dârimî’nin rivayetinde و وجه رسول الله يتغير ifadesi yer almaktadır.



Kader Hakkında Tartışma Yapan Sahabilere Peygamberimiz’in Kızdığına Dair Hadis

Peygamberimizin öfkelendiği hususlardan biri de, kader tartışmasıdır. Ebû Hureyre’nin rivâyet ettiği bir hadise göre, ashabının yanına çıktığı bir gün onların kader konusunda tartıştıklarını görmüş ve sanki yüzünde nar tanesi patlatılmışçasına kızgın bir halde “Siz, bununla mı emir olundunuz? Ben, size bunun için mi gönderildim? Sizden öncekiler, bu konuda tartıştıkları için helâk oldular. Bir daha bu hususta tartışmanızı yasaklıyorum”191 demiştir.



1. Tirmizî Rivayeti:

Tirmizî, Abdullah b. Muâviye, Salih el-Murrî, Hişam b. Hassan ve Muhammed b. Sîrîn kanalıyla Ebû Huryere’den naklettiği hadiste, ashabının yanına çıktığı bir gün onların kader konusunda tartıştıklarını görmüş ve sanki yüzünde nar tanesi patlatılmışçasına kızgın bir halde “Siz, bununla mı emir olundunuz? Ben, size bunun için mi gönderildim? Sizden öncekiler, bu konuda tartıştıkları için helâk oldular. Bir daha bu hususta tartışmanızı yasaklıyorum”192 demiştir.

Tirmizî’nin râvileri hakkında şu değerlendirmeler yapılmıştır:

1.1. Ebû Cafer, Abdullah b. Muâviye b. Musa el-Kuraşî el-Cemahî (243/857). Ebû Cafer’den Hammâd b. Seleme, Ebû Dâvûd, Tirmizî, İbn-i Mâce rivayette bulunmuşlardır. İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikretmiştir. Ancak bazen hata yaptığını zikretmektedir. Tirmizî, Salih; Abbas el-‘Anber’i, sika; Mesleme b. Kasım da, sika olarak nitelendirmektedir193.

1.2. Ebû Bişr, Salih b. Beşîr b. Vedâ‘ el-Kâri’ el-Murrî (172/788). İbn Ma‘în, İbnu’l-Medenî, Dârekutnî, zayıf olarak değerlendirirlerken; Buhârî ve Amr b. Ali, münkirü’l-hadis; en-Nesâî, metrûku’l-hadis olarak nitelendirmektedirler194.

1.3. Ebû Abdillah, Hişam b. Hassân el-Ezdî el-Gardûsi (148/765), hafız ve imamdır. Yahya b. Ma‘în, sika; el-İclî, sika, hasenü’l-hadis; Ebû Hatim, saduk değerlendirmesi yapmaktadırlar. İbn-i Hibban es-Sikât adlı eserinde zikrederken, İbn Sa‘d, sika, kesîru’l-hadis olarak olarak tanıtmaktadır195.

1.4. Ebû Bekir, Muhammed b. Sîrîn (110/728). Ahmed, sikalar arasında kaydederken; İbn Ma‘în, sika demekte; el-‘Aclî ise, tabiînden ve sika olduğunu beyan etmektedir. İbn Sa‘d, sika me’mûn; İbn-i Hibban, fakih, fazıl, hafız, mutkin ve rüya tabircisi olarak tanıtmaktadır196.

1.5. Ebû Hureyre, Abdurrahman b. Sahr ed-Dûsî el-Yemânî (57/677), Rasûlüllah (sav)’ın ashabındandır ve muksirûndandır. Hayber’in Fethi senesinde Müslüman olmuştur. İlimdeki rağbeti ile meşhurdur ve Rasûlüllah (sav)’ın özel duasına mazhar olmuştur. Ashabu’s-Sıfat’tandır197.

Hadis, tahdîs, ‘an‘ane sîgalarıyla rivayet edilmiştir. Humâsî olan hadisin senedi muttasıldır. Ancak hadisin ikinci râvîsi hakkında yapılan değerlendirmeler neticesinde bu hadis, metruk hükmündedir, hiçbir şekilde delil olamaz.

İbn Mâce فكأنما يُقْفَاُ فى وجهه حب الرُّمّان من الغضب şeklinde rivayet edilmekte; Ahmed b. Hanbel’de ise, و كأنما تَفَقَّاَ فى وجهه... Şeklinde bir rivayet geçmektedir. Bir başka rivayetinde ise, كانما فُقِئَ فى وجهه حب الرمان şeklinde ve فخرج رسول الله صلى الله عليه و سلم مغضبا قد احمر وجهه şeklinde rivayetler yer almaktadır.



Yüklə 426,14 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin