İk-dr-2002-0002 İnsani kalkinma poliTİkalari ve tüRKİye üzerine bir deneme hazirlayan: Mİne yilmazer danişman: prof. Dr. HaliL ÇİVİ aydin 2002



Yüklə 3,49 Mb.
səhifə50/65
tarix12.01.2019
ölçüsü3,49 Mb.
#94877
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   65

2.5. Seçilemeyen Göstergeler


Ekonomik, Sosyal ve Politik Endekslerin bileşiminden oluşan YYE, 16 gösterge kullanılarak hesaplanmıştır. Bu göstergelerin sayısını yükseltmek ya da azaltmak mümkündür. Benzer çalışmalarda çok farklı sayıda gösterge kullanılarak, çok farklı olmayan sonuçlar elde edilmiştir. Bu analizde, 16 gösterge yerine, her üç alanı temsil edebilen yüzlerce gösterge kullanılabilirdi. Ancak, ölçümün basit ve anlaşılabilir olmasını sağlamak için 16 gösterge ile sınırlı kalınmıştır. Bu göstergelerin, YYE’ni iyi bir şekilde yansıtabilecek bileşenler olduğu kabul edilmiştir. Ancak, bileşen seçiminde birtakım kısıtlamalara gitmek zorunda kalınmıştır. Bunun birçok nedeni vardır. Veri bulma güçlüğü, farklı yorumlara neden olabilmeleri, değişik toplumlar ve kültürler için farklı anlamlar taşımaları, anlaşılması ve tanımlanması zor göstergeler olması bu nedenlerden bazılarıdır. Bu ve benzeri nedenlerle analizimize dahil de etmediğimiz göstergelerden bazıları şunlardır:

2.5.1. Ölüm Oranı


Bir ülkedeki ölüm oranının yüksekliği, o ülkede yaşayanların refah düzeylerinin düşük olduğu sonucunu verebilir. Ancak, ölüm oranı çok kaba bir anlam içermektedir. Ölüm oranı düşük olan bir ülkede yaşayan insanların ortalama yaşam süresinin de nispeten kısa olduğu gözlenmektedir. Bu nedenle, ülkeler arasında bir karşılaştırma yapıldığında, gelişmekte olan ülkeler bazen gelişmiş ülkelere göre daha iyi ya da eşit düzeyde gibi görünse da, gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelere göre çok daha yüksek yaş ortalamasına sahiptir (Morris, 1979: 38). Bu nedenle, gelişmişlik ölçütü olarak doğumda yaşam beklentisinin ölüm oranından daha uygun bir gösterge olduğu kabul edilmiştir.

2.5.2. Doğurganlık Oranı


Doğurganlık oranının düşük olması genellikle aranan bir olgudur. Böylece ortaya çıkacak hızlı nüfus artışı önlenecek ve kişisel refah düzeyinin azalması engellenecektir. Bu oranın düşüklüğünde en önemli etkenin kadının eğitimi olduğu savunulmaktadır. Bir ülkenin kaynakları adil dağılmıyorsa ve ülke genel olarak düşük gelirli ise, doğum oranındaki bir azalma, insanların yaşam kalitesini doğrudan artıran bir etken olmayacaktır. Sosyal refah için doğurganlığın azalması önemlidir; ancak tek başına yeterli değildir. Doğurganlık oranının farklı toplumlar ve kültürler arasında değişik yorumlara yol açabileceği ve zıt anlam içeren birkaç doğrunun bir arada ortaya çıkabileceği düşüncesi üzerine bu gösterge kullanılmamıştır.

2.5.3. Gelir Dağılımı


Gelir dağılımı, hem Ekonomik Endekse hem de Sosyal Endekse dahil edilebilecek bir göstergedir. Ülke kaynaklarının adil dağılıp dağılmadığının ortaya çıkarılması, sosyal refahın dağılımını yansıtması açısından çok önemlidir. Gerçekte kişi başına gelir düzeyi ülkenin zengin ya da yoksul olduğunu göstermekte, ancak dağılımla ilgili bir bilgi sunmamaktadır. Çok yoksul bir ülkenin kişi başına geliri de oldukça düşüktür. Ancak, az olan bu gelir bireyler arasında adil bir biçimde dağılmış olabilir (örneğin, Bangladeş). Diğer taraftan çok zengin bir ülkede kişi başına gelir yüksek olmasına rağmen, bu ülkedeki gelir oldukça adaletsiz bir biçimde paylaşılmış olabilir (örneğin, ABD). Gelir dağılımı YYE için uygun bir gösterge olmasına rağmen, bu gösterge ile ilgili veri bulmak oldukça güçtür. Gerek Türkiye’de gerek uluslararası boyutta yıllar itibariyle güvenilir gelir dağılımı istatistikleri elde edilememiştir.

2.5.4. Milletvekili Seçimlerine Katılım Oranı


Bu oranın yüksekliği, ülkelerde demokratik katılımcılığın geliştiğinin bir göstergesidir ve aranan bir olgudur. Çok partili seçimin olduğu bir ortamda, bireyler seçimlere katılarak istedikleri yönetim şeklini tercih etme şansına sahip olmaktadırlar. Ancak, uygulamada seçimlere katılım oranının gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelere göre daha düşük olduğu gözlenmektedir. Bunun bir nedeni, gelişmiş ülkelerde yaşayan ve refah seviyesi yüksek, yönetim şeklinden memnun olan kişilerin seçimlere katılma isteği duymamasıdır. Diğer bir neden ise, gelişmekte olan ülkelerde enflasyon, kriz, tekelci sömürü gibi, kendi kendilerine baş edemeyecekleri ekonomik baskılara uğrayan grupların, çözüm yolunun bulunması için istedikleri hükümeti seçmek üzere yüksek bir oy verme ortalaması göstermeleridir (Lipset, 1986: 173). Ayrıca, bu ülkelerde seçimlere katılım zorunludur. Zorunluluk ister istemez katılımın yükselmesine neden olmaktadır. Bu oran başlangıçta iyi bir gösterge gibi görünse de farklı toplumlarda anlam ve uygulama yönünden değişiklik gösterebilmektedir.

2.5.5.Ekonomik Bağımlılık Oranı


Ekonomik bağımlılık aktif olarak çalışan her 1,000 kişiye düşen aktif olmayan ve işsiz nüfusun oranını göstermektedir. Ekonomik olarak aktif nüfus, çalışan ve ulusal mal ve hizmet üretimine işgücü ile katılan insan sayısını göstermektedir. Ekonomik olarak aktif olmayan nüfus ise, hiçbir ekonomik ve sosyal aktiviteye katılmayan öğrenci, mahkum, ev kadını gibi kişilerden oluşmaktadır. Bu oran çalışan nüfusun üzerindeki yükü ve toplumda ekonomik olarak aktif olmayan kişilerin verimlilik kapasitesinin çok düşük olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu nedenle, sosyal refah düzeyinin iyi bir göstergesidir. Ancak, bu gösterge ile ilgili olarak yıllar itibariyle hem ulusal hem de uluslararası boyutta sağlıklı veri elde edilememiştir. Bu nedenle, ekonomik bağımlılık oranını tam olarak yansıtmamasına rağmen, ona çok yakın olan demografik bağımlılık oranı kullanılmıştır.

2.6. Endekslerin Hesaplanma Yöntemi


YYE ekonomik, sosyal ve politik alanda gerçekleşen gelişmelerin aritmetik ortalamasını göstermektedir. Bu endeks belirli bir zaman kesiti içinde kalkınmanın durumunu gösterebildiği gibi, ülkeler arasında bir sıralama yapılmasını sağlayarak bir karşılaştırma gerçekleştirilmesini olası kılmaktadır. Bu analiz iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada Türkiye’de 1985-1999 arası dönemde, her üç endeksin gelişimi incelenmiştir. Üç endeksin ortalaması olan YYE, söz konusu dönemde Türkiye’nin yaşam standardında ve refah düzeyindeki ilerlemeyi göstermektedir. Analizin ikinci aşamasında 32 ülkeyi kapsayan bir sıralama gerçekleştirilip, ülkeler arasında karşılaştırma yapılmıştır. Bu bölümde de Ekonomik, Sosyal ve Politik Endekse ve her üçünün ortalaması olan YYE’ne bağlı kalınarak bir sıralama yapılmıştır.

Veri bulma konusundaki güçlük nedeniyle ülke seçiminde sınırlı kalınmıştır. Ancak, ülkelerin yüksek, orta ve düşük düzeydeki insani kalkınma performansı ve coğrafi dağılımları dikkate alınarak, her kategoriden ülkenin analize dahil edilmesine özen gösterilmiştir. Uluslararası ölçümler UNDP ve Dünya Bankası’ndan alınan istatistiklere bağlı kalınarak hesaplanmıştır. Türkiye için gerçekleştirilen analizde DİE ve DPT verilerinden yararlanılmıştır.

Endekslerin hesaplanmasında kullanılan maksimum ve minimum değerler söz konusu kuruluşların istatistiklerinden seçilmiştir. Türkiye için 1985-1999 dönemini içeren analizde maksimum ve minimum değerler, göstergelerin yıllara ait en yüksek ve en düşük performansına göre düzenlenmiştir. Ülkeler boyutunda yapılan endeks hesabında, toplam 162 ülkenin 1999 yılına ait maksimum ve minimum değerleri dikkate alınmıştır. Ancak, bazı göstergelerde maksimum değer çok yüksek olduğu için, sonucu saptıracağı kaygısı ile daha düşük olan değer ölçüme dahil edilmiştir.

YYE, eşit şekilde dağılmış üç endeksin (Ekonomik Endeks, Sosyal Endeks ve Politik Endeks) aritmetik ortalaması ile hesaplanmaktadır.


2.6.1. Ekonomik Endeksin Hesaplanması


Ekonomik Endeks yedi ayrı bileşenin (Gelir, Yatırım, İhracat, Dış Borç, İthalat, İşsizlik ve Bağımlılık Endeksleri) aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. Gelir, Yatırım ve İhracat Endeksleri ekonomik performansı olumlu yönde etkilemektedir. Endeks ölçümlerinde, HDI ve Ekonomik Özgürlükler Endeksi hesaplarında kullanılan formüller örnek alınmıştır (UNDP, 2001(a): 240; Fraser, 2001: 7).

Gelir Endeksi hesaplanırken yanıltıcı ve büyük rakam kullanımından kaçınmak ve ölçümü küçültmek amacıyla gelir yeniden ayarlanmıştır. Ölçümde gelir logaritması yöntemi ile hesaplama yapılmıştır. Gelir Endeksi aşağıdaki formül yardımıyla ölçülmektedir:

Gelir Endeksi =

Ekonomik Endekse pozitif katkıda bulunan göstergelerin ölçümünde aşağıdaki formül kullanılmıştır. Bu formül değişkendeki artışın Ekonomik Endeksi olumlu yönde etkilediği durumlarda kullanılmaktadır. Yatırım ve İhracat Endeksleri bu formüle bağlı kalınarak hesaplanmıştır:

Bileşen Endeksi =

Ekonomik Endekse negatif katkıda bulunan dış borç, ithalat, işsizlik ve demografik bağımlılık göstergelerinin ölçümünde aşağıdaki formül kullanılmıştır:

Bileşen Endeksi =

Yukarıdaki formüllerde kullanılan Xi değeri, söz konusu değişkenin güncel değerini göstermektedir. Xmax ve Xmin değerleri ise yukarıda açıklanan yöntemlere bağlı kalınarak belirlenmiştir. Ekonomik Endeks ölçümünde kullanılan değişkenlerin maksimum ve minimum değerleri aşağıda detaylı olarak açıklanmıştır.

Endekslerin oluşumunda kullanılan maksimum ve minimum değerler ölçüme katılan yıllar arasından seçilmektedir. Türkiye için 1985-1999 yılları arasındaki dönemde maksimum ve minimum değerler şunlardır:


  • Kişi Başına Düşen Reel GSYİH (SGP $): maksimum: 1998 yılı 6,486 $; minimum: 1985 yılı 3,340 $,

  • Yurt İçi Yatırımlar/GSMH: maksimum: 1993 yılı %26.3; minimum: 1985 yılı %20,

  • Toplam İhracat Gelirleri/GSMH: maksimum: 1995 yılı %18; minimum: 1993 ve 1990 yılları %8.6,

  • Toplam Dış Borç Stoku/GSMH: maksimum: 1999 yılı %60.1; minimum: 1990 yılı %32.2,

  • Toplam İthalat Giderleri/GSMH: maksimum: 1995 yılı %29.6; minimum: 1991 yılı %14,

  • İşsizlik Oranı : maksimum: 1989 yılı %8.7; minimum: 1996 yılı %5.8,

  • Demografik Bağımlılık Oranı : maksimum: 1985 yılı %71.8; minimum: 1999 yılı %55.

Uluslararası ölçümlerde 32 ülke 1999 verileri ile ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ancak, maksimum ve minimum değerler, aynı yıla ait 162 ülkenin toplamı arasından belirlenmiştir:

  • Kişi Başına Düşen Reel GSYİH (SGP $): maksimum: ABD 31,872 $; minimum: Sierra Leone 448 $,

  • Yurt İçi Yatırımlar/GSMH1: maksimum: Lesotho %48.6; minimum: Bahrain %6,

  • Toplam İhracat Gelirleri/GSMH: maksimum: Singapur %153; minimum: Rwanda %6,

  • Toplam Dış Borç Stoku/GSMH2: maksimum: Nikaragua %335.9; minimum: Norveç, Avustralya, İngiltere ve ABD gibi sanayileşmiş ülkelerin birçoğu %0,

  • Toplam İthalat Giderleri/GSMH: maksimum: Singapur %140; minimum: Myanmar %1,

  • İşsizlik Oranı: maksimum: Makedonya %38.8; minimum: Tayland %0.9,

  • Demografik Bağımlılık Oranı: maksimum: Sao Tome and Principe %105; minimum: Republic of Kore %39.

Bileşenlere ait endeksler tek tek hesaplandıktan sonra, Ekonomik Endeks aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.

Ekonomik Endeks = 1/7 Gelir Endeksi + 1/7 Yatırım Endeksi + 1/7 İhracat Endeksi + 1/7 Dış Borç Endeksi + 1/7 İthalat Endeksi + 1/7 İşsizlik Endeksi + 1/7 Bağımlılık Endeksi

Elde edilen sonuçlar 0 ile 1 arasında değişmektedir. Endeks değerinin 1’e yaklaşması söz konusu alandaki iyileşmenin arttığını göstermektedir.

2.6.2. Sosyal Endeksin Hesaplanması


Ekonomik kalkınma yanında bir o kadar da önemli olan sosyal kalkınmadır. Bir ülkenin sosyal kalkınma düzeyini belirlemek için seçilecek çok fazla sayıda gösterge bulmak mümkündür. Bu analizde seçilmiş bazı göstergelerden oluşan Sağlık ve Eğitim Endekslerinin sosyal gelişmişlik düzeyini gösterdiği varsayılmıştır.

Sağlık Endeksi doğumda yaşam beklentisi, kişi başına düşen doktor sayısı ve kamunun sağlık harcamaları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Benzer şekilde, Eğitim Endeksi yetişkin okuryazar oranı, bileşik okullaşma oranı ve kamunun eğitim harcamaları göstergelerinden yararlanılarak ölçülmüştür. Söz konusu göstergelere ait endeksler hesaplanırken şu formül kullanılmıştır.

Bileşen Endeksi =

Endekslerin oluşumunda kullanılan maksimum ve minimum değerler ölçüme katılan yıllar arasından seçilmektedir. Türkiye için 1985-1999 yılları arasındaki dönemde maksimum ve minimum değerler şunlardır:



  • Doğumda Yaşam Beklentisi: maksimum: 1999 yılı 69.1 yıl; minimum: 1985 yılı 64 yıl,

  • Kişi Başına Düşen Doktor Sayısı: maksimum: 1999 yılı 126; minimum: 1986 yılı 72,

  • Kamunun Sağlık Harcamaları/GSMH: maksimum: 1993 yılı %3; minimum: 1985 ve 1986 yılları %1.3,

  • Yetişkin Okuryazar Oranı: maksimum: 1999 yılı %84.5, minimum: 1985 yılı %77.3,

  • Bileşik Okullaşma Oranı: maksimum: 1995 yılı %62.4; minimum: 1985 yılı %47.3,

  • Kamunun Eğitim Harcamaları/GSMH: maksimum: 1993 yılı %2.9; minimum: 1986 yılı %1.1,

Uluslararası ölçümlerde 32 ülke 1999 verileri ile ayrıntılı olarak incelenmiştir. Maksimum ve minimum değerler, aynı yıla ait 162 ülkenin toplamı arasından belirlenmiştir:

  • Doğumda Yaşam Beklentisi: maksimum: Japonya 80.8 yıl; minimum: Sierra Leone 38.3 yıl,

  • Kişi Başına Düşen Doktor Sayısı: maksimum: İtalya 554; minimum: Burkina Faso, Chad ve Eritrea 3,

  • Kamunun Sağlık Harcamaları/GSMH: maksimum: Nikaragua %8.3; minimum: Myanmar %0.2,

  • Yetişkin Okuryazar Oranı: maksimum: HDI sıralamasına göre ilk 19 ülkenin okuryazar oranı %99; minimum: Nijer %15.3,

  • Bileşik Okullaşma Oranı: maksimum: Avustralya %116; minimum: Nijer %16,

  • Kamunun Eğitim Harcamaları/GSMH: maksimum: Moldova %10.6; minimum: Nijerya %0.7,

Sosyal Endeksi oluşturan iki temel bileşen, yukarıdaki formüllere bağlı kalınarak hesaplanan endekslerin aritmetik ortalamasından oluşmaktadır.

Sağlık Endeksi = 1/3 (Doğumda Yaşam Beklentisi) + 1/3 (Kişi Başına Düşen Doktor Sayısı) + 1/3 (Kamunun Sağlık Harcamaları),

Eğitim Endeksi = 1/3 (Yetişkin Okuryazar Oranı) + 1/3 (Birinci, İkinci ve Üçüncü Düzeyde (Bileşik) Okullaşma Oranı) + 1/3 (Kamunun Eğitim Harcamaları),

Sosyal Endeks ise Sağlık ve Eğitim Endekslerinin toplamından oluşmaktadır ve aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.

Sosyal Endeks = 1/2 (Sağlık Endeksi) + 1/2 (Eğitim Endeksi)

Elde edilen sonuçlar 0 ile 1 arasında değişmektedir. Endeks değerinin 1’e yaklaşması söz konusu alandaki iyileşmenin arttığını göstermektedir.


2.6.3. Politik Endeksin Hesaplanması


YYE’ne dahil edilen Politik Endeksin bileşenlerinin somut verilerle ifadesi oldukça güç bir iştir. Bu nedenle, bu endeksin oluşumunda kullanılan gösterge sayısı çok sınırlıdır ve bu göstergelerin amaca tam olarak uygun olduklarını söylemek mümkün değildir. Ancak, kalkınmanın önemli bir boyutunu oluşturan politik gelişme hesaba katılmadan yapılacak bir analizin eksik kalacağı düşünülmüştür. Bir deneme yapmak üzere, somut verilere dayanarak Politik Endeks ölçümü gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.

Politik Endeksin hesabında yer alan üç ayrı endeks aşağıdaki formül yardımıyla ölçülmektedir.

Bileşen Endeksi =

Endekslerin oluşumunda kullanılan maksimum ve minimum değerler ölçüme katılan yıllar arasından seçilmektedir. Türkiye için 1985-1999 yılları arasındaki dönemde maksimum ve minimum değerler şunlardır:



  • BM’in İnsan Hakları Sözleşmelerini Onay Durumu: maksimum: 1996-1999 yılları arasında 3; minimum: 1985-1987 yılları arasında 1,

  • ILO’nun Çalışma Hakkı Sözleşmelerini Onay Durumu: maksimum: 1998 ve 1999 yılları 7; minimum: 1985-1992 yılları arasında 4,

  • Kadınların Parlamentodaki Sandalye Sayısı: maksimum: 1999 yılı %4.2; minimum: 1987-1999 yılları arasında %1.3.

Uluslararası ölçümlerde 32 ülke 1999 verileri ile ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ancak, maksimum ve minimum değerler, aynı yıla ait 162 ülkenin toplamı arasından belirlenmiştir:

  • BM’in İnsan Hakları Sözleşmelerini Onay Durumu: maksimum: 6 (sözleşmelerin tamamını onaylayan birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke vardır); minimum: Brunei Darussalam, Oman 1,

  • ILO’nun Çalışma Hakkı Sözleşmelerini Onay Durumu: maksimum: 7 (sözleşmelerin tamamını onaylayan birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke vardır); minimum: Gambia 0,

  • Kadınların Parlamentodaki Sandalye Sayısı: maksimum: İsveç 42.7, minimum: Birleşik Arap Emirlikleri 0.

Politik Endeks üç bileşenin aritmetik ortalamasından oluşmaktadır.

Politik Endeks = 1/3 (BM’in İnsan Hakları Sözleşmelerini Onay Durumu) + 1/3 (ILO’nun Çalışma Hakkı Sözleşmelerini Onay Durumu) + 1/3 (Kadınların Parlamentodaki Sandalye Sayısı)

Elde edilen sonuçlar 0 ile 1 arasında değişmektedir. Endeks değerinin 1’e yaklaşması söz konusu alandaki iyileşmenin arttığını göstermektedir.

2.6.4. Yaşamın Yetkinliği Endeksinin Hesaplanması


Bir ülkede yaşayan insanların yaşam standardının iyileştiğinin, başka bir deyişle ülkedeki bireylerin onlara sağlanan olanaklardan ve haklardan yararlanabildiğinin, yetkinlik kazanabildiğinin göstergesi YYE ile hesaplanmaya çalışılmıştır. YYE hesabında, eşit ağırlıklı aritmetik ortalama tekniği kullanılmıştır. Bunun nedeni, insani kalkınma ölçümünde Ekonomik, Sosyal ve Politik Endekslerin eşit ölçüde önem taşıdığının ve birbirini destekler nitelikte olduğunun düşünülmesidir. Ekonomik alanda ileri düzeye gelmiş, ancak, politik ve sosyal özgürlüklerin yaşanmadığı bir ülkede insani kalkınmadan söz etmek oldukça güçtür.

Endeks hesaplanmasında, eşit ağırlıklı aritmetik ortalama yanında farklı teknikler kullanmak olasıdır (Scully, 1991: 122-4). Bu metotlardan biri, kuramsal altyapıya dayalı ağırlıklandırma tekniğidir. Bu analizde kuramsal altyapıya dayalı ağırlıklandırma tekniği kullanılmamıştır. Çünkü, her üç endeksin de kalkınmada aynı öneme sahip olduğu varsayılmıştır.

Diğer taraftan, ölçümlerde temel bileşen analizi katsayılarına göre ve hedonik (regresyon katsayılarına göre) ağırlıklandırma tekniklerine başvurulabilir. Söz konusu teknikler bu analize dahil edilmemiştir. Bunun nedeni, analizde dikkate alınan verilerin ve kullanılan değişken sayısının az olmasıdır.

Bir başka yöntem bileşenin standart sapmasının tersi ile ağırlıklandırmadır. Bu yöntem mevcut verilere uygulanmıştır. Ancak, eşit ağırlıklı hesaplamadan çok farklı sonuçlara ulaşılmadığı için, bu yöntem de dikkate alınmamıştır.

YYE = 1/3 (Ekonomik Endeks) + 1/3 (Sosyal Endeks) + 1/3 (Politik Endeks)

Elde edilen sonuçlar 0 ile 1 arasında değişmektedir. Endeks değerinin 1’e yaklaşması söz konusu alandaki iyileşmenin arttığını göstermektedir.


2.6.5. Ekonomik-Sosyal Endeksin Hesaplanması


Kalkınma sürekli yenilenme ve değişim gösterme sürecidir. Ekonomik ve sosyal alanlardaki gelişme kalkınmadaki iyileşmenin iyi bir göstergesidir. Bu çalışmada, kalkınmanın üç boyutu ele alınmaya çalışılmıştır. Ancak, Politik Endeksin hesaplanmasında karşımıza çıkan kısıtlar nedeniyle ortaya çıkabilecek yanıltıcı sonuçlardan kaçınmak için, ayrı bir Ekonomik-Sosyal Endeks hesaplamasına gereksinim duyulmuştur.

Ekonomik-Sosyal Endeks, yukarıda hesaplanan Ekonomik ve Sosyal Endekslerin aritmetik ortalamasından ibarettir.

Ekonomik-Sosyal Endeks = 1/2 (Ekonomik Endeks) + 1/2 (Sosyal Endeks)

Elde edilen sonuçlar 0 ile 1 arasında değişmektedir. Endeks değerinin 1’e yaklaşması söz konusu alandaki iyileşmenin arttığını göstermektedir.

Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen endeksler ve endeks ölçümlerinde kullanılan değişkenler arasında bağlantı olup olmadığı Pearson korelasyon katsayısı ve Spearman sıralaması dikkate alınarak test edilmiştir. Normal bir şekilde dağılmış değişkenler için Pearson korelasyon katsayısı seçilmektedir. Eğer veriler normal dağılım göstermiyorsa, kategorilere göre düzenlenmişse Spearman sıralaması kullanılmaktadır. Korelasyon katsayıları ile değişkenler ve bunlara bağlı olarak yapılan sıralamalar arasında mantıksal bir ilişki kurulmuştur. Korelasyon katsayıları –1 (mükemmel negatif ilişki) ile +1 (mükemmel pozitif ilişki) arasında değerler almaktadır. Katsayı 0 değeri alıyorsa göstergeler arasında doğrusal bir ilişki yoktur. Korelasyon katsayıları arasında 0.05 düzeyinde anlamlılık tek yıldızla, 0.01 düzeyinde anlamlılık iki yıldızla gösterilmektedir.


Yüklə 3,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   65




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin