İsim ve Sıfatlar Tevhidinde Ehl-i Sünnet’in Muhaliflere Cevabı



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə28/92
tarix07.01.2022
ölçüsü1,69 Mb.
#83151
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   92
SEKİZİNCİ BÖLÜM

Allah Teâlâ'nın Uluvvu ve Bu Uluvvun Kanıtları

Allah Teâlâ'nın uluvvu O’nun zâtî sıfatlarından olup iki kısma ayrılır:

1- Sıfatlarının Uluvvu

2- Zâtının Uluvvu

1- Sıfatlarının Uluvvu: Bu, var olan her olgunluk (kemâl) sıfatının, her bakımdan en yücesinin ve en mükemmelinin sadece Allah’a ait olması demektir. İster bu sıfat mecd (şeref, ihtişam) ve kahr (kahretme) sıfatlarından, isterse cemâl (güzellik) ve kadr (şan, şeref, hürmet) sıfatlarından olsun hiç farketmez.

2- Zâtının Uluvvu: Bu ise Allah’ın zâtıyla bütün yaratıklarının üstünde olması demektir.71 Bunu, Kitap, Sünnet, icmâ, akıl ve fıtrat (yaratılış kanunu) kanıtlamaktadır:

- Kitap ve Sünnet, Allah Teâlâ'nın zâtıyla yaratıklarının üstünde olduğuna dair açıkça dile getirdiği veya genelde açık kanıtlarla doludur. Bu durumu da farklı biçimlerde ortaya koyarak bir çeşitlilik arzetmiştir. Şöyle ki, Allah’ın zâtî uluvvu:

• Bazen yüksek (yukarı) olmak (el-uluvv), üstte olmak (el-fevkıyye), Arş’a istivâ etmek ve gökte olmak gibi sözlerle anlatılmıştır. Allah’ın şu buyruklarında olduğu gibi:

Ve O, zâtıyla yüksekte olandır, çok büyüktür.” (Bakara, 255)

Zâtıyla yüksek olan Rabbinin adını tesbih et.” (el-A’lâ, 1)72

Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar.” (Nahl, 50)73

Rahman arşa istivâ etti.” (Tâhâ, 5)74

Gökte olanın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz?” (Mülk, 16)75

Ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in şu sözleri gibi:

Arş suyun üstünde, Allah da arşın üstündedir.” 76

Ben gökte olanın emîni (güvendiği) olduğum halde, hâlâ siz bana güvenmiyor musunuz?!” 77

• Bazen eşyanın O’na yükselmesi, çıkması ve yükseltilmesi (kaldırılması) gibi sözlerle anlatılmıştır. Allah Teâlâ'nın şu buyruklarında:

Güzel söz ancak O’na yükselir.” (Fâtır, 10)

Melekler ve Rûh (Cebrâil) O’na çıkar.” (Meâric, 4)

Tam tersine Allah onu (İsa’yı) kendisine yükseltmiştir (kaldırmıştır).” (Nisâ, 158)78

ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in de şu sözlerinde olduğu gibi:

Allah’a ancak güzel şey yükselir (çıkar).” 79

Geceyi sizin aranızda geçiren melekler Rablerine çıkarlar.” 80

Gündüzün amelinden önce gecenin ameli, gecenin amelinden önce de gündüzün ameli O’na (Allah’a) yükseltilir (kaldırılır).” 81

• Bazen de eşyanın O’ndan aşağı indirilmesi sözüyle anlatılmıştır. Şu iki ayet ve hadiste olduğu gibi:

O (Kur’ân), âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.” (Vâkıa, 80) (Hâkka, 43)

De ki: Onu (Kur’ân’ı), Mukaddes (kutsal) Ruh (Cebrâil), Rabbinden indirdi.” (Nahl, 102)82

Rabbimiz, (her) gecenin son üçte biri (yâni son üçte birlik kısmı) kaldığı zaman dünya göğüne iner.” 83

Daha bunlara benzer ayetler ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den mütevâtir olarak aktarılan, Allah Teâlâ'nın yaratıklarının üstünde olduğunu anlatan hadisler, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bütün bunları, Rabbinden alarak söylediğini, ümmetinin de kendisinden aldığını kesin olarak göstermektedir.

- İcmâya gelince, sahâbîler ve onlara ihsanla (güzelce) uyan tâbiîn ve ehl-i sünnet imamları, Allah Teâlâ'nın göklerinin üstünde, arşının üzerinde olduğu inancında birleşmişlerdir. Sözleri bu anlamı açıkça ifade eden şeylerle doludur. Evzâ’î şöyle demiştir:

“Biz şöyle derdik -ki aramızda tâbiînden pek çok kimse vardı-: Zikri (anılması) çok yüksek (yüce) olan Allah, muhakkak ki arşının üstündedir ve biz sünnetin getirdiği bütün sıfatlara inanırız.”84

Evzâ’î bu sözü, Allah’ın sıfatlarını ve yüksekte olduğunu inkar eden Cehm’85in mezhebinin (Cehmiyye) ortaya çıkışından sonra söylemiştir ki, insanlar selefin görüşünün, Cehm’in görüşlerine aykırı olduğunu bilebilsinler.

Seleften hiç kimse, Allah’ın semâda olmadığını, O’nun zâtıyla her yerde olduğunu, bütün yerlerin O’nun için bir olduğunu, O’nun ne alemin içinde ne dışında, ne ona bitişik ne de ondan ayrı olduğunu ve hissi olarak (duyu organlarıyla) O’na işaret etmenin câiz olmadığını kesinlikle söylememiştir. Tam tersine yaratıkların Allah’ı en iyi bileni Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- arefe günü veda haccında o büyük topluluğun içinde parmağını göğe kaldırarak Allah’a işaret etmiş ve “Ey Allahım! Şahit ol!” 86 diyerek ümmetinin, kendisine verilen görevi onlara bildirdiğine dair ikrarlarına (itiraflarına) Rabbini tanık tutmuştur. Allah’ın salât ve selâmı üzerine olsun.87

- Akla gelince, her sağlıklı akıl, Allah’ın zâtıyla yaratıklarının üstünde olması gerektiğini iki bakımdan gösterir:

1- Yükseklik bir olgunluk (kemâl) sıfatıdır. Zâtıyla yüksekte olan Allah, her bakımdan mutlak anlamda olgun olmayı kendisine farz kılmıştır. Öyleyse çok kutsal ve yüksek olan Allah’ın yüksekte olması gerekir.

2- Yükseklik, alçaklığın zıttıdır. Alçaklık da bir eksiklik sıfatıdır. Zâtıyla yüksekte olan Allah ise bütün eksik sıfatlardan münezzehtir. Öyleyse Allah’ın alçaklıktan tenzîhi ve onun karşıtı olan yükseklikle nitelendirilmesi gerekir.

- Fıtrata (Yaratılış Kanunu) gelince, Allah, arabıyla acemiyle bütün insanları ve hatta hayvanları dahi, hem kendisine, hem de kendisinin onların üzerinde olduğuna iman etmek üzere yaratmıştır.

Dua veya ibadetle Rabbine yönelen hiçbir kul yoktur ki, yüksekleri arzuladığına ve kalbinin sağa ve sola bakmadan sadece göğe yöneldiğine dair bu kaçınılmaz duyguyu içinden geçirmesin, onu kalbinin derinliklerinde duymasın. Şeytanların ve hevâsının ayartmış olduğu kimselerden başka hiç kimse bu fıtrat gereğinden vazgeçmez.

Ebu’l-Meâlî el-Cüveynî88 meclisinde şöyle derdi: “Başka hiçbir şey yok iken Allah vardı. Şimdi de O, o zaman olduğu şey üzeredir.”89 O bu sözüyle, Allah’ın arşına istivâ ettiğini inkar ettiğini açıklamak istiyordu.

Cüveynî’nin bu sözünden sonra Ebû Ca’fer el-Hemedânî90 de O’na şöyle demiştir:

“Sen arş hakkında konuşmayı bırak da -çünkü o nakille sâbittir- kalpleri-mizde duyduğumuz şu kaçınılmaz duygudan bize haber ver: Hiçbir ârif, sağa ve sola bakmadan sadece yüksekleri arzuladığına dair bu kaçınılmaz duyguyu kalbinde hissetmeden, kesinlikle “Yâ Allah” dememiştir. Öyleyse içimizde beliren bu kaçınılmaz duyguyu kalplerimizden nasıl kovabiliriz ki?!”

Bunun üzerine, feryadı basan Ebu’l-Meâlî eliyle başına vurarak: “Hemedânî beni şaşkına çevirdi. Hemedânî beni şaşkına çevirdi.” dedi.91

İşte bu beş kanıtın hepsi, Allah’ın zâtıyla yüksekte, yaratıklarının üstünde olduğu hususuyla uygunluk göstermektedir.

• Fakat, “O, göklerde de yerde de Allah’tır. Gizlinizi ve açığınızı bilir.” (En’âm, 3)

Gökteki ilah da, yerdeki ilah da O’dur.” (Zuhruf, 84)

ayetleri, Allah’ın (zâtıyla) gökte olduğu gibi yerde de olduğu anlamına gelmezler. Bu ayetlerin anlamının bu olduğunu sanan ya da bunu seleften herhangi birinden nakleden kimse, sanısında hatalı, naklinde ise yalancıdır.

Birinci ayetin anlamı: Şüphesiz Allah göklerde de yerde de kendisine tapılan ilahtır. Göklerde ve yerde bulunan her şey ilah olarak Allah’a taparlar ve O’na kulluk ederler. Bir tefsire göre ise şöyle denmiştir: Bu ayetin ilk bölümü: “O, göklerde olan Allah’tır” cümlesiyle bitmekte, daha sonra “ve yerde sizin gizlinizi ve açığınızı bilir” cümlesiyle yeni bir cümle başlamaktadır. Bu ayetin ilk bölümü “Allah göklerdedir” anlamında olup daha sonra Allah, “ve yerde sizin gizlinizi ve açığınızı bilir” diyerek yeni bir cümleye başlamıştır. Buna göre bu yeni cümle “Muhakkak Allah yeryüzünde sizin gizlinizi de açığınızı da bilir” demektir. Öyleyse Allah’ın göklerin üstünde olması, O’nun sizin yeryüzündeki gizlinizi ve açığınızı bilmesine engel değildir.

İkinci ayetin anlamı da şudur: Allah gökte de ilahtır, yerde de ilahtır. Her ne kadar kendisi (zâtıyla) gökte ise de ilahlığı (tanrılığı) her ikisindedir.

Bunun benzeri tıpkı şu sözdür: “Falanca adam Mekke’de de emirdir, Medine’de de.” Yâni o, her ne kadar bunlardan birinde bulunuyorsa da emirliği her iki şehirde de geçerlidir.Dil ve örf bakımından bu doğru bir tabirdir (anlatım şeklidir).

Allah en doğrusunu bilir.




Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   24   25   26   27   28   29   30   31   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin