İstanbul uluslararasi finans merkezi projesi


B.MEVCUT YAPISAL SORUNLAR



Yüklə 0,97 Mb.
səhifə6/19
tarix18.08.2018
ölçüsü0,97 Mb.
#72241
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19

B.MEVCUT YAPISAL SORUNLAR

1.Yatay Koordinasyon


Finansal sistemin farklı alt sektörlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan BDDK, SPK ve HM arasında başta birden fazla alt sektörde faaliyet gösteren finansal kuruluşlara yönelik düzenleme ve denetim faaliyetleri olmak üzere pek çok alanda koordinasyon ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu alanlardan en belirgin olanı konsolide denetimdir.

Finansal şirketlerin konsolide denetiminde belli durumlarda sektör düzenleme ve denetim otoriteleri arasındaki işbirliği önem arz etmektedir. Örneğin ana ortaklık niteliğindeki bir finansal şirketin, finansal sitemin farklı alt sektörlerinde faaliyet gösteren iştirak ve/veya bağlı ortaklıklarının bulunması durumunda, ana ortaklığın mali bünyesinin ve risklilik düzeyinin sağlıklı bir şekilde analiz edilebilmesi ve faaliyetlerinin değerlendirilebilmesi için diğer alt sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere ilişkin sağlıklı bilgi ve analizlere ihtiyaç duyulmaktadır. Benzer şekilde, bir finansal holding şirketinin iştiraki ve/veya bağlı ortaklığı olan finansal kuruluşlar şeklinde organize olmuş gruplarda, finansal holding şirketinin ve dolayısıyla finansal grubun konsolide denetimi önem arz etmektedir.

Mevcut yapıda ana ortaklık niteliğindeki finansal kuruluşların konsolide denetimlerinde mali bünye, risklilik düzeyi ve sermaye yeterliliği analizlerinin ana ortaklığın faaliyet gösterdiği sektöre ilişkin var olan mevzuat çerçevesinde yapıldığı, finansal holding şirketlerinde ise her bir alt kuruluşun kendi mevzuatına göre yapılan hesapların konsolide edilmesi şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Ayrıca ana ortaklığın ve/veya iştirak ve bağlı ortaklıklarının denetimlerinde farklı düzenleme ve denetim otoritelerince farklı yaklaşımların kullanılması da mümkündür.

Ana ortaklık niteliğindeki finansal kuruluşların ve/veya finansal holding şirketlerinin konsolide denetiminde grup bazında mali bünye ve risklilik düzeyi analizleri ile sermaye yükümlülüklerinin belirlenmesinde, münferit şirkete ilişkin değerlendirmelerin konsolide edilmesinin ötesinde grup içi risk transferleri, grup içi sermaye yatırımları ve risk konsantrasyonları gibi grup içerisindeki şirketlerin karşılıklı işlemlerini de dikkate alan grup bazında bir yaklaşımın benimsenmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda, konsolide ve grup bazında denetime yönelik olarak AB tarafından 2002 yılında yayımlanan 2002/87/EC Sayılı Finansal Grup Şirketlerinin Konsolide Denetimine İlişkin Direktif ile Ortak Komite (Joint Forum) tarafından yayımlanan grup bazında risklilik düzeyi ve sermaye yeterliliği analizlerine ilişkin uluslararası prensiplerin dikkate alınmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

2.Sistemik Riskin Yönetimi


14 Nisan 2009 tarihinde BDDK, Hazine Müsteşarlığı, TCMB ve TMSF arasında imzalanan işbirliği protokolü ile sistemik riskin tespiti ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla koordinasyon mekanizmaları oluşturulmuştur. Diğer taraftan , söz konusu protokolün orta ve uzun vadede, finansal piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak SPK’nın da dahil edilmesi suretiyle yasal bir çerçeveye kavuşturulması faydalı olacaktır.

3.Yasal Raporlamalar


Farklı gözetim ve düzenleme ve denetim otoriteleri, kendi fonksiyonlarını ifa edebilmek amacı ile kapsam dahilindeki kuruluşlardan çeşitli yasal raporlamalar talep etmektedirler. Bu durum ise her kurumun kendi görev ve sorumlulukları çerçevesinde ihtiyaç duyduğu bilgiler açısından bir zorunluluk olmakla birlikte farklı otoritelere karşı sorumluluğu bulunan kuruluşlara ilave iş yükü ve maliyet getirebilmektedir.

Mevcut yapıda yasal raporlama yükünün asgari seviyede tutulması amacına yönelik bazı mekanizmalar da bulunmaktadır. Örneğin BDDK tarafından bankalardan alınan veriler TCMB ve TMSF ile de paylaşılmaktadır.


4.Kamuoyuna Açıklanan Bilgiler


Bankacılık Kanunu kapsamındaki bankalar ve diğer mali kurumlar muhasebe sistemi ve kamuya açıklanacak mali tablolar açısından BDDK mevzuatına tabi olmakla beraber, bunlardan halka açık olanlar aynı zamanda SPK düzenlemelerine de tabidirler. Benzer bir durum sigorta şirketleri için de geçerlidir. Söz konusu ikili yapı avantajlarının yanında bazı problemlere de neden olabilmektedir. Örneğin, BDDK tespitleri neticesinde kamuya açıklanmış bir mali tablonun düzeltilmesi talep edildiğinde söz konusu bankalar uymaları gereken halka açıklık mevzuatı ve bankacılık mevzuatı karşısında zor durumda kalabilmektedir.

Buna paralel olarak, SPK tarafından halka açık şirketler için belirlenen muhasebeleştirme usulleri ile sektör düzenleme ve denetim otoritelerince belirlenene usuller bazı durumlarda farklılaşabilmektedir. Örneğin bankacılık mevzuatı uyarınca, bir menkul kıymete dayalı olarak birden fazla borçlanmanın yapılabilmesinin engellenebilmesi amacı ile bilanço içinde izlenen ve ikinci kez repo işlemine konu edilemeyen repo konusu kıymetler, sermaye piyasası mevzuatı uyarınca bilanço dışında izlenmekte ve bir çok kez repo işlemine konu edilebilmektedir.

Ayrıca finansal kuruluşların yayımlayacakları solo ve konsolide mali tabloların yayımlanma dönemlerine ilişkin sektör mevzuatları ve sermaye piyasası mevzuatı farklı periyotlar öngörebilmektedir.

5.Otoriteler Arası Ortak İlgi Alanları


Koordinasyon ihtiyacını doğuran önemli saiklerden biri de finansal piyasalarda faaliyet gösteren aracılara ilişkin düzenleme ve gözetim fonksiyonunda ortaya çıkması muhtemeldüzenleme eksikliklerinin ortadan kaldırılması gereğidir. Özellikle, sunulan ürünün bir düzenleyici otoriteye, ürünü sunan kurumun ise başka bir otoritenin gözetim ve denetimine tabi olması durumlarında otoriteler arası koordinasyonun güçlendirilmesi, gözetim boşlukları nedeniyle oluşabilecek problemlerin önlenmesi ve düzenleme arbitrajının ortadan kaldırılması için önem taşımaktadır.
Ayrıca, gelişen finansal piyasalarda ortaya çıkan kompleks ve hibrit ürünlerin farklı otoritelerin denetimi ve gözetimi altındaki finansal kuruluşlar tarafından pazarlanıyor olması neticesinde söz konusu ürünlere ilişkin düzenleme farklılıklarının ortadan kaldırılması ihtiyacı ve bu ürünlerin neden olabileceği sistemik riskin doğru ölçülebilmesi hedefi otoriteler arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesine ihtiyaç duyulan bir diğer alanı oluşturmaktadır.

Ortak ilgi alanlarına yönelik olarak kurumlar arası eşgüdüm mekanizmalarının tesis edilmesi, ileride gerçekleşecek düzenlemeler sırasında meydana gelebilecek arbitrajı da önleyecektir.


6.Düzenleme Boşluğu Olan Alanlar


Bu kapsamda değerlendirilebilecek ürün ve finansal hizmetlere örnek olarak;

  • Elektronik para kuruluşları10

  • Mikrokredi kuruluşları



Yüklə 0,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin