Rusya Şarkiyat Üniversiteleri (Fakülte-Enstitü-Kürsü)
1804 yılında çıkarılan karar ile, üniversitelerde “Şark Dilleri Programları” açılmıştır. O zamandan itibaren Arapça, diğer Doğu Dilleri gibi özerk bir yapıya kavuşmuştur. Rusya’da Şarkiyat Araştırmaları’nın yapıldığı belli başlı üniversiteler şunlardır:
Kharkov Üniversitesi (1804):
Arapça öğretimini programına alan ilk Rus üniversitesidir. Bu üniversite, ilk profesör olarak bir yerel Kilise’nin papazı olan Brindent atanmıştır.(1805–6) O zamandan beri Arapça çalışmaları bazen kesintiye uğramışsa da gelişimini kaldığı yerden devam ettirmiştir. Bu Üniversitesinin Şarkiyat alanında önemli oryantalistler bulunmuş, bunların arasında Çar’ın Almanya’dan çağırdığı Dorn (1829–1836)172, Krymsky ve onun öğrencisi Kowalevski de bulunmuştur.173
Kazan Üniversitesi (1804–1917):
Şimdiki Tataristan’ın başkenti Kazan, bin yıllık tarihi arifesinde Doğu ve Batı’nın ilim-kültür merkezi ve Avrasya’nın tarihi şehirlerinden biri sayılır. Kazan ve Kazan Üniversitesi Avrasya’da ilim ve öğretimin beşiğidir. 19. ve 20. yüzyıllar burada bütün dünyaca ünlü ilmi öğretim yöntemi ve cereyanları oluştu ve inkişaf etti. Özellikle 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başında Kazan “iki dünyanın, Batı ve Doğu’nun görüşme yeri” (Gertsen) olarak Rus ve bütün dünya Şarkiyatının merkezi oldu. Rusya’da Doğu hakkındaki bilgi ve bilimler Avrasya Sosyal Bilimleri ile birlikte bir bütünü teşkil etmektedir.174 Kazan Üniversitesi bilim adamları Rusya’daki İslâmi araştırmaların öncüleri olmuşlardı. Üniversitedeki oryantalistlerin çoğunluğu Doğu dinleri, bilhassa İslâmiyet ile ilgileniyorlardı. Onlar, ilk olarak Rus toplumunu İslâmiyet’in genel akâidi ve Şarkın dini yaşamı ile tanıştırdılar. Kazan oryantalistleri, çalışmalarında İslâmiyet’in mahiyeti ve ortaya çıkışı hakkında, bilhassa Şia’nın bazında İslâmiyet’teki mezhepler ile ilgili konulara genişçe yer verdiler.175
Kazan’da İslâmiyat, ilmi bir çalışma olarak XIX. Yüzyılın ikinci yarısında oluştu. Kazan İlim Akademisi’nin oryantalistleri, (misyonerleri) İslâmiyet’e Hıristiyan misyonerlerin anti-müslüman bakışı çerçevesi ile yaklaştılar. 1723 yılında misyonerler yetiştirmek için Kazan Başpsikoposluğu’na bağlı bir ilahiyat okulu açıldı ve 1804 yılında İlahiyat Akademisi’ne çevrildi. 1854’te Çarlık topraklarında yaşayan Müslümanlar ve animistler arasında çalışacak misyonerler hazırlamak için ayrı bir bölüm kuruldu.176 Misyonerlik çalışmaları büyük ölçüde Rus Ortodoks Kilisesinin gözetimi, denetimi ve desteğiyle yapılmıştır. Bu nedenle söz konusu edilen çalışma ve araştırmaların objektifliğinden ve bilimselliğinden bahsetmek mümkün değildir. Rus misyonerleri yaptıkları çalışmalarda Avrupalı oryantalistlerin eleştiren yaklaşımlarını daha da ileri götürmüştür. Mesele, F. Kudyevskoy, 1875 yılında yayımladığı “Kur’an’ın Genel Düşüncüleri ve Ruhu” adlı kitabında G. Veil’in birçok görüşlerini paylaşmış fakat kitabının girişinde başlık olarak “Kur’an Yazarının Hayatı ve Faaliyetleri Hakkında” diyerek önyargısını ortaya koymuştur.177
Kazan Üniversitesi Şark Dilleri Kürsüsü 1800 yılında Rus Akademik Oryantalizminin oluşumunda büyük katkıları olan H.D. Fren’in (1782–1851) gelmesi ile faaliyete başlamıştı. O 1807 yılında Üniversitesi yönetimine Arapça’yı öğretmenin planını vermişti, ama Fren akademik kadronun eğitimine yeterince zaman ayıramamıştı. Fren, akademik alandaki çalışmalarının ağırlığını Altın Orda ve Arap Nümizmatiği’ne vermişti.178
Kazan Üniversitesi’nin Şarkiyat Bölümü Rusya’da Doğu’nun sistemli olarak öğrenilmesine yol açtı. 19. yüzyılın ilk yarısı ve ortalarında Rusya’da üniversitede Şarkiyat tahsili, Doğu hakkında ilimlerin gelişmesinin temeli ve esas şeklidir. 1820–1920 yılları arasında Kazan’da, Doğu’nun öğrenilmesi hususunda organizasyon, araştırma ve sosyo-kültürel alanlarda önemli değişmeler oldu. Kazan Şarkiyatı’nın bu dönemi ilerleme dönemi olarak değerlendiriliyor.179
19. yüzyılın 20’li, 30’lu yıllarının ilk yarısında devletin ihtiyaçları için Birinci Kazan Gimnaziyesi’nde Asya Dilleri -Arapça, Farsça, Tatarca, Moğolca- öğretme sistemi kuruluyor. 2 Ocak 1836’da çıkan imparatorun özel kararı ve “”Birinci Kazan Gımnaziyesi’nde Doğu Dilleri’nin Öğrenilmesi hakkında” ilave olarak, Doğu Dillerini öğretme sisteminin gelişmesine yardımcı oldu. Bu karar sadece gimnaziye için değil, Rusya’daki başka Şarkiyat bölümleri için de çok önemliydi, çünkü Doğu Dillerini öğrenmenin başlıca amacı, çeşitli devlet teşkilatları içim “bu dilleri çok iyi bilen” memurları hazırlamaktır. 19. yüzyılın 30’lu, 50’li yıllarda ders veren öğretmenlerin esas kadrosu şekillendi.180
19. yüzyılın ilk yarısında ve ortalarında Kazan Üniversitesi Şarkiyat Bölümü, Doğu’nun Müslüman halklarının tarihi ve kültürünü öğrenme merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde Türkoloji, İran Filolojisi, Arap Filolojisi, İslâm Dini gibi bilimlerin geliştiği görülmektedir.
Kısaca, Kazan Üniversitesinin Rus Oryantalizmi tarihinde önemli yeri vardır. XIX yüzyılın 30–50 yıllarında Üniversitesi’nin Şarkiyat Bölümü Rusya’nın oryantalistlerini yetiştiren bir merkezi oldu. O Kazan Üniversitesi’nin yanı sıra Petersburg Üniversitesi ve Kazan Dini Akademilerine de profesör ve öğretmen kadrolarını hazırladı. Kazan Üniversitesi profesörleri ve öğretmenlerinin çalışmaları Rusya oryantalistlerine öncülük etti. Onların Şark Dillerini öğrenmedeki, Rusya tarihi ile ilgili Şark kaynaklarının incelenmesindeki, Şark memleketleri tarihi ve dinleri hakkındaki araştırmalardaki insiyatifleri değerli bulunmaktadır.181 Fakat Kazan ekolü temsilcileri İslâmiyet’e Hıristiyan misyonerlerin İslâm aleyhtarlığı çerçevesinde yaklaşmışlardı ki, bu onların çalışmalarını olumsuz yönden etkilemiş ve akademik çevrelerde önemini yitirmişti. Birçok yetenekli araştırmacı bilimsel çerçeveden uzaklaşarak misyonere dönüşmüş ve meseleye pratik amaçlarla, devletin menfaatini ön plana çıkartarak yaklaşmışlardı. Kazan ekolü misyonerleri Rusya hâkimiyeti altında bulunan Müslüman halklarını “aydınlığa” kavuşturucu kılığına kavuşturucu kılığına bürünmüşlerdi. Onlar Müslüman halklarını kurtarmanın yolunun “Ruslaştırmak ve Hıristiyanlaştırmak”tan geçtiğine inanıyorlardı. İslâmi araştırmalar konusundaki sert ideolojik önyargıları onların çalışmalarının tümünü olumsuz veya pek önemsiz hale getirdi182
1854–1855 yılında Petersburg’da “hususi” Şark Dilleri Fakültesi’nin açılmasıyla Kazan’daki Şarkiyat Bölümü oraya taşındı.183
Moskova Üniversitesi (1855):
Moskova Üniversitesi’nde 1811 yılında Dil Enstitüsü kurulmuş ve burada daha çok Şark Dilleri ve Arap Edebiyatına yönelinmiş ve bu tür araştırmalara önem verilmiştir. Bu enstitünün önde gelen profesörlerinden Boldyrev, birçok okul eserlerinin tasnifini yapmış ve bazı Arapça seçmeleri tercüme etmiştir. Boldyrev, Üniversitesi’nin başına geçtikten sonra Arapça Araştırmaları’nın bu enstitüde eşsiz bir yükselme dönemi yaşamasını sağlamıştır.184
Lazarev Enstitüsü (1815):
Moskova’da ermeni asıllı Lazarev ailesi tarafından kurulmuştur. Bu enstitü, Ermenilere, kendi dillerini öğretme amacıyla kurulmuş185, kısa zamanda şöhreti Türkiye (Osmanlı), İran ve Hindistan’a kadar ulaşmıştır. 1837 yılında hükümet tarafından 2. dereceden devletin kendi fakülteleri/enstitüleri haline getirilmiş ve ona kendi fakültelerine tanıdığı bütün hakları tanımıştır. 1841 yılında Ermeni patriğinin gayretiyle, bu enstitüde ”Dini İlimler Bölümü” açılmış ve daha sonra buna iktisat ve hukuk bölümleri de eklenmiştir. Fakat daha sonra kendisini “Yakındoğu için memurlar yetiştirme” ve “Yakındoğu dilleri tercümeleri” için sınırlandırmıştır. Bu enstitüde Arapça, Ermenice ve Kafkasça dersleri verilmiş ve Moskova Üniversitesi’ndeki Arapça Kürsüsü buraya taşımıştır.186 Bu enstitünün ilk Arapça profesörü Elliva Gregios Markos ed-Dimeşkî’dir. Daha sonra yerine Mihail Yusuf Atâyâ ve burada hem Arap dili ve edebiyatı dersleri veren Krymsky geçmiştir.187
Saint-Petersbourg Üniversitesi (1819):
1914 yılına kadar Petrograd Üniversitesi daha sonra 1924’ten itibaren Leningrad Üniversitesi olarak bilinen Saint-Petersburg Üniversitesi’nde188 Doğu dilleri öğretimi, 5 Kasım 1804’te kabul edilen “Rus Üniversiteleri Kanunu” gereğince başlamıştır. Mart 1818’de Arapça ve Farsça dersleri başlamıştır. “Doğu Dilleri Okulu” imparatorluk tarafından 22 Ekim 1854’te kuruldu ve 27 Ağustos 1855’te törenle açıldı. Rusya’da oryantalizmin göze çarpan birçok siması, başta O. Senskovsky, A. Kazım-Bek, K. Patkanov, V. Zhukovsky, V. Rosen olmak üzere, burada ders verdiler. 1919 sonbaharından itibaren, fakülte kapandığında, Şarkiyat dersleri üniversitenin diğer alt bölümler içerisinde verilmeye başlandı. Bu dersler N. Marr ve A. Riftin gibi güzide oryantalistlerin gözetimi altında yapıldı. “Şarkiyat Araştırmaları Fakültesi” daha sonra 1944’te tekrar açılmıştır. Bugünkü “Şarkiyat Araştırmaları Fakültesi” Doğu Dilleri ve Edebiyatı, Kültürleri, Eğitimi ve Araştırmaları merkezi olarak bilinmektedir. Öğretilen Doğu ve Afrika Dilleri (ki sayısı 90’ın üzerindedir) bakımından Avrupa Üniversiteleri arasında eşsiz bir yere sahiptir. Tarih, edebiyat, dilbilim, etnografi ve alan araştırmaları ile ilgili 12 bölümde yapılan Şarkiyat eğitimi, büyük bir bilimsel disiplin çerçevesinde yapılmaktadır. Şarkiyat ve Afrika araştırmalarıyla ilgili 50 ihtisas alanından mezun olanlara büyük imkânlar verilmektedir. Eğitim gayet modern bir anlayış çerçevesinde yapılmakta olup sınıflar ortalama olarak 6–7 öğrenciden oluşmaktadır. Bu fakülte mezunları iki veya üç Doğu dili ile birkaç Batı diline vakıf olmaktadır. Fakülteye ait “Şarkiyat Araştırmaları Kütüphanesi” Rusya’da kendi türü içerisindeki en eski kütüphanelerden biridir. Kütüphanenin kuruluşu 1819’a kadar gitmektedir. Şu an itibariyle bu kütüphanede 50.000’i el yazması ve kserografi eser olmak üzere toplam 285.000 eser bulunmaktadır.189
Dostları ilə paylaş: |