Kehf Suresi (18/110)



Yüklə 1,78 Mb.
səhifə25/54
tarix07.01.2022
ölçüsü1,78 Mb.
#80558
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   54
M. Pickthall (English)

And his comrade, while he disputed with him, ex claimed: Disbelievest thou in Him Who created thee of dust, then of a drop (of seed), and then fashioned thee a man?

Kehf Suresi
38


لَٰكِنَّا

fakat


هُوَ

O


اللَّهُ

Allah


رَبِّي

benim Rabbimdir



وَلَا أُشْرِكُ

ben ortak koşmam



بِرَبِّي

Rabbime


أَحَدًا

hiç kimseyi




















Türkçe Transcript (*)

Lâkinne huva(A)llâhu rabbî velâ uşriku birabbî ehadâ(n)

Ali Bulaç Meali

'Fakat, O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam.'

Edip Yüksel Meali

"Bana gelince... O ALLAH benim Rabbimdir, ben Rabbime hiç bir şeyi ortak koşmam.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Fakat ben iman ederek diyorum ki: O Allah, benim Rabbimdir, ben Rabbime kimseyi ortak koşmam."

Süleyman Ateş Meali

Fakat O Allah benim Rabbimdir, ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Lâkin, o Allah benim Rabbimdir. Ve ben, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam."

Yusuf Ali (English)

"But (I think) for my part that He is Allah, My Lord, and none shall I associate with my Lord.

M. Pickthall (English)

But He is Allah, my Lord, and I ascribe unto my Lord no partner.

Kehf Suresi
39


وَلَوْلَا

gerekmez miydi?



إِذْ

zaman


دَخَلْتَ

girdiğin


جَنَّتَكَ

bağına


قُلْتَ

demen


مَا شَاءَ اللَّهُ

Maşaallah



لَا قُوَّةَ

kuvvet yoktur



إِلَّا

başka


بِاللَّهِۚ

Allah'tan



إِنْ

gerçi


تَرَنِ

sen görüyorsun



أَنَا

beni


أَقَلَّ

daha az


مِنْكَ

senden


مَالًا

malca


وَوَلَدًا

ve evlatça











Türkçe Transcript (*)

Velevlâ iż deḣalte cenneteke kulte mâ şâa(A)llâhu lâ kuvvete illâ bi(A)llâh(i)(c) in terani enâ ekalle minke mâlen ve veledâ(n)

Ali Bulaç Meali

'Bağına girdiğin zaman, 'Maşaallah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan,'

Edip Yüksel Meali

"Bağına girerken, 'Bu ALLAH'ın bir bağışıdır (Maşallah), kuvvet ancak ALLAH iledir (La kuvvete illa billah)' demen gerekmez miydi? Senden daha az para ve çocuğa sahip olduğumu görüyor olabilirsin ama

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Kendi bağına girdiğin zaman: "Bu Allah'dandır, benim kuvvetimle değil, Allah'ın kuvveti ile olmuştur, deseydin ya! Her ne kadar beni, malca ve evlatça kendinden az görüyorsan da."

Süleyman Ateş Meali

Bağına girdiğin zaman: Maşaallah (Allah dilemiş de olmuş), kuvvet yalnız Allah iledir! demen gerekmez miydi? Gerçi sen beni malca ve evlatça senden az görüyorsun ama

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Bağına girdiğinde, "Mâşallah, kuvvet yalnız Allah'tandır!" desen olmaz mıydı? Gerçi sen beni, malca ve evlatça senden basit görüyorsun ama,

Yusuf Ali (English)

"Why didst thou not, as thou wentest into thy garden, say: ´(Allah)´s will (be done)! There is no power but with Allah.´ If thou(2380) dost see me less than thee in wealth and sons, *

M. Pickthall (English)

If only, when thou enteredst thy garden, thou hadst said: That which Allah wilteth (will come to pass)! There is no strength save in Allah! Though thou seest me as less than thee in wealth and children.

Kehf Suresi
40


فَعَسَىٰ

umulur ki



رَبِّي

Rabbim


أَنْ يُؤْتِيَنِ

bana verebilir



خَيْرًا

daha iyisini



مِنْ جَنَّتِكَ

senin bağından



وَيُرْسِلَ

ve gönderir



عَلَيْهَا

onun üzerine



حُسْبَانًا

yıldırımlar



مِنَ السَّمَاءِ

gökten


فَتُصْبِحَ

böylece kesilir



صَعِيدًا

bağın


زَلَقًا

kupkuru bir toprak























Türkçe Transcript (*)

Fe’asâ rabbî en yu/tiyeni ḣayran min cennetike veyursile ‘aleyhâ husbânen mine-ssemâ-i fetusbiha sa’îden zelekâ(n)

Ali Bulaç Meali

'Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten 'yakıp-yıkan bir afet' gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir.'

Edip Yüksel Meali

"Rabbim, belki senin bahçenden daha iyisini bana verir ve olur ki bahçene gökten bir felaket gönderir de kupkuru bir toprağa dönüşür.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Belki Rabbim, bana, senin bağından daha hayırlısını verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de, bağın yalçın bir toprak haline gelir."

Süleyman Ateş Meali

Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verebilir. Ve o(senin bağı)nın üzerine de gökten bir hesap görme afeti gönderir de bağın kupkuru bir toprak kesilir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Olabilir ki, Rabbim bana senin bağından daha değerlisini verir; seninkinin üzerine de gökten bir âfet gönderir de bağlığın yalçın bir toprak kesilir."

Yusuf Ali (English)

"It may be that my Lord will give me something better than thy garden, and that He will send on thy garden thunderbolts (by way of reckoning) from heaven, making it (but) slippery sand!(2381)- *

M. Pickthall (English)

Yet it may be that my Lord will give me better than thy garden, and will send on it a bolt from heaven, and some morning it will be a smooth hillside,

Kehf Suresi
41


أَوْ

yahut


يُصْبِحَ

çekilir


مَاؤُهَا

suyu


غَوْرًا

dibe


فَلَنْ تَسْتَطِيعَ

bir daha gücün yetmez



لَهُ

onu


طَلَبًا

aramaya



















Türkçe Transcript (*)

Ev yusbiha mâuhâ ġavran felen testatî’a lehu talebâ(n)

Ali Bulaç Meali

'Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin.'

Edip Yüksel Meali

"Yahut suyu dibe çöker de bir daha su bulamazsın."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Yahut, bağının suyu yerin dibine çekilir de bir daha suyunu çıkarıp bağını sulayamazsın."

Süleyman Ateş Meali

Yahut suyu dibe çekilir de bir daha su arayamazsın.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yahut suyu dibe çekilir de bir daha onu isteyemezsin bile."

Yusuf Ali (English)

"Or the water of the garden will run off underground so that thou wilt never be able to find it."

M. Pickthall (English)

Or some morning the water thereof will he lost in the earth so that thou canst not make search for it.

Kehf Suresi
42


وَأُحِيطَ

derken yok edildi



بِثَمَرِهِ

ürünü


فَأَصْبَحَ

ve başladı



يُقَلِّبُ

uğuşturmağa



كَفَّيْهِ

ellerini


عَلَىٰ مَا أَنْفَقَ

harcadıklarına acıyarak



فِيهَا

ona


وَهِيَ خَاوِيَةٌ

o yıkılmıştı



عَلَىٰ

üzerine


عُرُوشِهَا

çardakları



وَيَقُولُ

ve diyordu



يَا لَيْتَنِي

ah keşke


لَمْ أُشْرِكْ

ortak koşmasaydım



بِرَبِّي

Rabbime


أَحَدًا

kimseyi













Türkçe Transcript (*)

Veuhîta biśemerihi feasbeha yukallibu keffeyhi ‘alâ mâ enfeka fîhâ vehiye ḣâviyetun ‘alâ ‘urûşihâ veyekûlu yâ leytenî lem uşrik birabbî ehadâ(n)

Ali Bulaç Meali

(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: 'Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım.'

Edip Yüksel Meali

Derken, ürünü yok edildi. Çardakları üzerine yığılmış olan bağına verdiği emekten ötürü matem tutmaya ve "Keşke Rabbime ortak koşmasaydım," demeye başladı.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Derken serveti yok edildi. Bunun üzerine bağına yaptığı masraflara karşı ellerini oğuşturmaya başladı. Bağ, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı, "Ah Keşke Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım" diyordu.


Yüklə 1,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   54




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin