ÖMER NESEFİ (537/1142) Kimlik
Ebû Hafs künyesiyle, Necmu'd-Din, eş-Şeyh, Siracu'd-Din, Fakihu'l-Hanefı, elİmamu'l-Ecell vb. gibi lakablarıyla ve nesefı nisbetiyle meşhur olan Ömer Nesefi'nin asıl ismi Ömer b. Muhammed b. Ahmed b. İsmail b. Ali b. Lokman'dır. 461/1076 yılında Nesef’te doğan Ömer Nesefi, 537/1142 yılında Semerkant'ta vefat etmiştir.
Ömer Nesefi'nin hocaları arasında Ebû'1-Yusr Muhammed Pezdevi ve Leknevi'nin ifadesine göre 314 onun ilim silsilesi İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed vasıtasıyla İmam Azam Ebû Hanife'ye kadar uzanmakladır.
Fakih, Edib, Mütekellim, Müfessir, Muhaddis olan Ömer Nesefı, Hidaye sahibi Merğınani'nin hocasıdır.315
Eserleri
Ömer Nesefı, gerek yetiştiği çevre, gerekse kendi ilgi alanı dolayısı ile pek çok sahada eser vermiştir. O çeşitli ilim dallarıyla meşgul olmuş ve o dallarda eserler kaleme almıştır, eserlerinin sayısını yüze (100) çıkaranlar bulunmaktadır. O daha ziyade Fıkıh, Tefsir, Hadis, Akaid ve Kelâm, Edebiyat ve lisan alanlarında yazmıştır.
Menhecu'd-Diraye fi Furuı'l-Hanefiyye, el-Fetva, el-Hasail fi'1-Mesail isimli eserleri Fıkıhla ilgili; el-Ekmel ve'1-Etval, et-Teysir fi't-Tefsir isimli eserleri Tefsir bilim dallarındadır.
Kitabu'1-Kant fi ulema-i Semerkant, Tarihu Buhara gibi tarihle ilgili; Risale fi'1-Fırakı'l-İslamiyye, Risale fi Beyan-ı Mezahibi'l-Mutasavvıfe gibi tarih, mezhepler ve Tasavvufla ilgili eserleri, Manzumatu'n-Nesefiyye fi'1-Hılafiyyat adında çeşitli şerhleri yapılan Fıkıh ve Hadisle ilgili manzum bir eserinin yanında Meşariu'ş-Şerai adlı sadece Fıkha tahsis edilmiş bir kitabı bulunmaktadır. Talibetu't-Talebe hanefi fıkhına ait terimleri açıklayan eseri ün kazanmıştır.
Ömer Nesefi’nin şüphesiz en önemli ve ünlü eseri Akaid'dir. O bu akaid metniyle ilim dünyasında asırlardan beri kendisinden bahsettirmektedir. Kelâm ve Akaid konularına çağının gereklerini göz önüne alarak kısa, açık ve veciz bir üslupla Akaidinde temas eden Nesefi'nin bu özlü metni yazıldığından beri dikkati en fazla çok okunan, okutulan ve pek fazla şerhi yapılan bîr akaid metni olmuştur. Sözü edilen bu metni Burhaned-Din en-Nesefi'ye (687/1288) nisbet edenler (Zürkani 1122/I710) bulunuyorsa da eser Sa'du'd-Din Taftazani'nin (791/1388) şerhiyle ve metni Ömer Nesefi'ye nisbet etmesiyle ona aittir. Çünkü Taftazani, Zürkani'den çok önce Nesefi'nin eserini asıl sahibine isnad ederek şerhetmiştir. Sa'düddin Taftazani'den başka Cemalu'd-Din Mahmud el-Konevi, Şemsu'd-Din Ebû's-Sena el-İsfehani, Şeyh Zeynu'd-Din eş-Şafia, İbn Hazm el-Endelusi, Mollazade Ahmed b. Osman el-Herevi Şeyh Ali b. Ahmed en-Necari isimli bilginler Nesefi'nin Akaid metnine çeşitli dönemlerde şerhetmişlerdi.
Taftazani şerhi üzerine yapılan haşiyeler otuz iki kadar olup en meşhurları Hayali, Ramazan efendi, Kestelli’nin Haşiyeleridir. Bunların muhtelif baskıları bulunmaktadır. Ayrıca Hayali haşiyesi üzerine de çalışmalar yapılmış, bunlardan Kara Kemal adı ile meşhur Kemalu'd-Din İsmail Karamani, (690/ 1291) Bihişti Ramazan b. Abdu'l-Muhsin (979/1571) Kul Ahmed, Hocazade Hasan Çelebi b. Fenari ve Siyalkuti'nin haşiyeleri zikredilebilir. Ayrıca Saçakzade adıyla meşhur el-Mevla Muhammed el-Mer'aşi (1150/1698) bu konuda çalışma yapmıştır.
İslami ilimlerin pek çoğunda eser veren, ancak bunların birçoğunun bize kadar ulaşmadığı bilinen Ömer Nesefı'yi üne kavuşturan hiç şüphesiz Akaid metni'dir. Asırlar boyu medereslerde Taftazani'nin şerhiyle birlikte ders kitabı olarak elden ele dolaşan bu kısa metin Kelâm konularının hepsine özlü bir şekilde temas etmektedir.316
Görüşleri Bilgi
Ömer Nesefi'nin görüşlerini tesbitte ilk akla gelen şüphesiz onun Akaididir. O akaidine, eşyanın, şeylerin hakikatinin bulunduğunu, bunları bilmenin imkan dahilinde olduğunu belirterek başlar. Ona göre yaratığın bilgi edinme araçları beş duyu, akıl ve haber olmak üzere üçtür.317
Alem
İnsan sözü edilen bilgi vasıtaları ile ayan ve arazdan oluşan ve bütün parçaları ile muhdes olan alemi algılar.318
Allah
Sonradan yaratılan alemin yaratıcısı olan Allah Teala, birdir. Kadim'dir. Cisim cevher, araz olmayıp tasavvur edilemez. Mekan ile sınırlanmaz. Onda nicelik ve nitelik aranmaz. Onun üzerine zaman geçmez. Zaman ve mekan kayıtlarının dışındadır. O hiç bir şeye benzemediği gibi hiç bir şey de O’na benzemez.
Sıfatları zatı ile kaim olup, ne onun aynıdır, ne de gayrıdır. Sıfatlar onunla var olup O'ndan ayn varlıklar olarak düşünülemez.319
İnsan
Allah, insanın iman, küfür, itaat, isyan türünden bütün fiillerini yaratır. Ancak insanın ihtiyari fiilleri olup o bunlarla sevap veya ikap kazanır, insan istitaasını, gücünü kullanarak isteğe bağlı işlerini yapar.
Teklifin geçerliliği de insanın iş yapma gücüne dayanır. Teklif te insanın gücünün yettiğinedir.
Allah dilediğine hidayet, dilediğine dalalet verir. Bu, insanın isteğine göre hidayet ve dalaletin Allah tarafından yaratılmasıdır.320
Âhiret:
Kabir azabı, Münker ve Nekir soruları hak olup vuku' bulacaktır. Bunlar sem'i delillerle sabittir. Diriliş, mizan, amel defteri, hesap, sırat hak olup cennet ve cehennem şu anda yaratılmış ve mevcut olup kendileri ve sakinleri ebediyyen yok olmayacaklardır. Şefaat, Resuller ve seçkin kullar için vardır.321
İman-İslam
İman, Allah Teala'nın katından gelenleri kalple tasdik, dille ikrardan ibarettir, imanın artması-eksilmesi amellerin artması-eksilmesi yönünden olup, iman artmaz, eksilmez. Ameller artar, eksilir.322
Nübüvvet
Allah'ın peygamberler göndermesinde hikmetler vardır. Allah Teala insanı arasından onlara müjdeler verici ve ikazda bulunucu elçiler göndermiştir. Peygamberler insanların dünya ve ahiret işlerinde onlara açık beyanlarda bulunmuşlardır. Allah elçilerini mu'cizelerle te'yid ve tasdik etmiştir.
İlk peygamber Hz. Adem (a.s.) son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) dîr. Onlann sayılarını ancak Allah bilir. Hepsi de Allah'tan haber getirmişler, tebliğde bulunmuşlardır. Onların en faziletlisi Hz. Muhammed (s.a.v.) dir.
Melekler Allah'ın kullarıdırlar. Onun emirlerini yerine getiren, erkeklik ve dişilik vasıfları olmayan varlıklardır,
Allah, peygamberlerine indirdiği kitaplarında emrini, nehyini, va'dini ve vaidini beyan etmiştir.323
İmamet
Müslümanlara bir imam gereklidir, imamın görevi hükümleri infaz, cezaları yerine getirme, sınırları koruma, orduları donatma, vergileri alma, zorbaları, zalimlerin haksızlıklarını önleme, cuma ve bayramları yerine getirme gibi sosyal ve kamu işleridir.
İmam, açık, zahir olmalı, gizli olmamalıdır, imamın masum olması gerekmez. Kureyş'li olup nasb, tayin şartı aranmaz. Onun hükümleri infaza, sınırları muhafazaya ve adaleti uygulamaya muktedir, güçlü olması gerekir. Bir günah ve zulüm sebebiyle imam azledilmez.
Ömer Nesefi, Kelâm'ın ana konuları yanında, diğer bazı önemli konularda küçük risalesinde yer vermiştir. Bazıları şunlardır.
Günahkar olsun-olmasın şartları haiz olan herkesin ardında namaz caiz'dir. Veli, Nebi derecesine ulaşamaz.
İnsan, akıllı ve reşid olduğu müddetçe, ondan emir ve nehiy düşmez. Nass'lar zahirine hamlolunur, hükm dini metinlerin açık anlamına göredir. Nass'ları red, günahı helal saymak, Allah'dan emniyet içinde olmak, Allah’dan ümidi kesmek, kahini, falcıyı tasdik etmek, şeriatle alay etmek küfürdür.
Ömer Nesefi Akaid risalesinin sonunda kıyamet alametlerinden deccali, Dabbetu’l-arz’ı, Ye'cüc ve Me'cüc’u, Hz. İsa (a.s.) nın inişini ve güneşin batıdan doğuşunu zikrediyor, ayrıca "Müctehid doğruyu bulabileceği gibi hata da yapabilir" diyor ve nihayet “İnsanlığın peygamberleri, meleklerin elçilerinden üstündür. Meleklerin büyükleri insanlığın genelinden faziletlidir. İnsanlığın geneli, meleklerin genelinden üstündür" diyerek özlü risalesindeki görüşlerini noktalıyor...324
Dostları ilə paylaş: |