Kelamda iman problemi İmanin tanimi ve kapsami


Kesin Delile Dayanıp Dayanmaması Bakımından İman Çeşitleri



Yüklə 85,49 Kb.
səhifə3/11
tarix04.01.2022
ölçüsü85,49 Kb.
#57787
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11
2. Kesin Delile Dayanıp Dayanmaması Bakımından İman Çeşitleri

  1. Taklîdî İman

Kesin bilgi ve delillere dayanmaksızın, sadece yaşanan çevrenin telkiniyle gerçekleşen imana taklîdî iman denir. Başka bir ifadeyle, doğup büyüdüğü toplumun inançlarına herhangi bir sorgulama yapmaksızın körü körüne inanmaya taklîdî iman denir.

  1. Tahkîkî İman

Kesin delillere, bilgi ve araştırmaya dayalı olarak oluşan imana ise tahkîkî iman denir. Her mümin için asıl olan, bilinçli ve delillere dayalı inanmayı ifade eden bu imandır. Zira insanın neye, niçin inandığını araştırıp bilmesi gerekir.

D. İMANIN GEÇERLİ OLMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR



  • İmanın geçerli olabilmesi için, her şeyden önce, hür iradeye dayalı bir tercih olması, baskı, tehdit veya dünya hayatından ümit kesme (yeis) durumlarında gerçekleşmemiş olması gerekir.

  • Kişi iman esaslarının tamamını bir bütün olarak kabul etmeli, iman esaslarından birini inkâr anlamına gelebilecek tutum ve davranışlardan uzak durmalıdır. Mesela “biri hariç peygamberlerin tamamına inanıyorum” gibi bir yaklaşım gerçek bir iman anlamına gelmez. Ya da, “Allah’a, peygamberlere, kitaplarına ve ahiret gününe inanıyorum ama melekler konusunda tereddüdüm var” gibi bir yaklaşım kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu durum “imanda istisna olmaz” ifadesiyle özetlenmiştir.

  • Mümin kişi, ne Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeli ne de gazabından emin olmalıdır. Mümin kişi, “nasıl olsa imanım var, o halde ben kurtuluşa erdim” düşüncesiyle kendisinden emin olmamalıdır. Ya da, “Çok günah işledim, ben muhakkak cehennemliğim” gibi düşüncelerden uzak olmalıdır15. Kısacası mümin korku ile ümit arasında bulunmalıdır.

E. TASDİK VE İNKÂR BAKIMINDAN İNSANLAR

1. Mümin

Allah’a Peygamber’e ve onun haber verdiği şeylere kesin olarak, yürekten inanıp, kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir. Kur’an-ı Kerim müminlerin cennete gireceğini ve pek çok nimete kavuşacaklarını müjdelemektedir. İnandığı halde günah işleyenler ise, günahları ölçüsünde cezalandırılacaklardır.

2. Münafık

Allah’ın varlığını, birliğini, Hz. Muhammed’in Peygamberliğini ve onun Allah’tan getirdiklerini kabul ettiğini söyleyip, bir Müslüman gibi davrandığı halde, kalpten inanıp tasdik etmeyen kişiye münafık denir. Münafıkların içi başka, dışı başkadır. Sözü özüne uygun değildir. Çeşitli sebeplerden dolayı ve menfaati icabı kendini Müslüman olarak göstererek, Allah’a, peygamberine ve Müslümanlara düşmanlığını gizleyen kişidir münafık. Gerçekten inanmadıklarını bilen Allah, onları ahirette ebedi azaba uğratacağını bildirmektedir.


  1. Kâfir

Allah’a, Peygamber’e ve diğer iman esaslarına inanmayarak inkâr eden kişiye kâfir denir. Bunun yanında, Hz. Peygamber’in Yüce Allah’tan getirdiği kesin olan ve tevatür yoluyla bize ulaşan esaslardan (zarurât-ı diniye) bir veya birkaçını yahut tamamını inkâr eden kişi de kâfir olur. Meselâ, namazın farz oluşunu, şarabın haram oluşunu inkâr etmek, meleklerin varlığını kabul etmemek küfür anlamına gelir. Kur’an, kâfir olarak ölen kimsenin ebedi cehennemlik olduğunu haber vermektedir16.

Kelam kitaplarında çeşitli sınıflandırmalar mevcut olmakla birlikte, meydana geliş şekli, sebebi ve yeri itibariyla küfrün dört şeşidi üzerinde durulur.




Yüklə 85,49 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin