Keynes'ten sonra iKTİsadi DÜŞÜncede meydana gelen geliŞmeler



Yüklə 446 b.
səhifə16/18
tarix30.10.2017
ölçüsü446 b.
#22204
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18

Arz Yönlü İktisadın ikinci yönü de altın standardına geri dönülmesi düşüncesidir. Altın standardını savunanlara göre, bu standart para arzının aşırı artışına ve enflasyona mani olur. Para sadece ihtiyaç duyulduğunda ve altın mevcudu kadar basılır. Öncelikle para arzı kontrol altına alınır ve enflasyon ortadan kaldırılır.



Altın standardı, açık bütçeler parasal genişlemeye sebep olduklarından hükümetlerin açık harcama yetkilerini de ortadan kaldırır. Böylece parada istikrar ve bütçede de denge oluşturulur. Özel sektör vergi teşviki nedeniyle yatırıma yönlenir. Bunu istihdam ve ekonomik büyüme takip eder (Kımzey,1983: 21). Ancak arz yönlü iktisadın bu ikinci yönü fazla taraftar bulamamıştır ve uygulamaya konamamıştır.

  • Altın standardı, açık bütçeler parasal genişlemeye sebep olduklarından hükümetlerin açık harcama yetkilerini de ortadan kaldırır. Böylece parada istikrar ve bütçede de denge oluşturulur. Özel sektör vergi teşviki nedeniyle yatırıma yönlenir. Bunu istihdam ve ekonomik büyüme takip eder (Kımzey,1983: 21). Ancak arz yönlü iktisadın bu ikinci yönü fazla taraftar bulamamıştır ve uygulamaya konamamıştır.



Laffer Eğrisi

  • Arz Yönlü İktisadın en temel yaklaşımlarından birisi vergi oranları ile vergi gelirleri arasındaki ilişkidir. Buna göre bu ilişki ters orantılıdır. Ancak, Arz Yönlü İktisatta Laffer eğrisiyle ifade edilen bu ilişkinin Artur Laffer’le başladığı söylenemez.



Nitekim (İbn-i Haldun’un görüşleri yanında) iktisadın bir bilim haline gelmesini sağlayan ünlü İktisatçı Adam Smith yine iktisadın bilim haline gelmesini sağlayan ünlü kitabı “Milletlerin Zenginliği” (1776) adlı kitabında bu konudaki görüşlerini açıklamıştır: “Yüksek vergiler bazen üzerinden vergi alınan malı ve dolayısıyla tüketimi azaltır. Bazen de kaçakçılığı teşvik eder ve kamu gelirlerinin tahmin edilenden daha az olmasına yol açar.”

  • Nitekim (İbn-i Haldun’un görüşleri yanında) iktisadın bir bilim haline gelmesini sağlayan ünlü İktisatçı Adam Smith yine iktisadın bilim haline gelmesini sağlayan ünlü kitabı “Milletlerin Zenginliği” (1776) adlı kitabında bu konudaki görüşlerini açıklamıştır: “Yüksek vergiler bazen üzerinden vergi alınan malı ve dolayısıyla tüketimi azaltır. Bazen de kaçakçılığı teşvik eder ve kamu gelirlerinin tahmin edilenden daha az olmasına yol açar.”



Ancak konunun esaslı olarak gündeme gelmesi 1974 yılında Arthur Laffer’in kendi ismiyle anılan eğriyi çizmesiyle olmuştur. Wanniski Roma İmparatorluğu’nun yüksek vergiden yıkıldığı ve 1929 büyük deprasyonuna da yine yüksek vergilerin neden olduğu görüşündedir. Ona göre; sıfır vergi oranında üretim maksimum düzeyde olacaktır.

  • Ancak konunun esaslı olarak gündeme gelmesi 1974 yılında Arthur Laffer’in kendi ismiyle anılan eğriyi çizmesiyle olmuştur. Wanniski Roma İmparatorluğu’nun yüksek vergiden yıkıldığı ve 1929 büyük deprasyonuna da yine yüksek vergilerin neden olduğu görüşündedir. Ona göre; sıfır vergi oranında üretim maksimum düzeyde olacaktır.



Laffer eğrisine göre hiç vergi hasılatı sağlamayan iki ekstrem vergi oranı vardır. Bunlar sıfır vergi oranı ve % 100 vergi oranıdır. Sıfır vergi oranında fertler hiç vergi ödemezler. Vergi oranı % 100 olduğunda ise fertlerin üretim yapıp gelir elde etme arzuları tükenmiş olacağından yine hiç vergi ödemeyeceklerdir. Bu iki ekstrem arasında önceden belirlenmesi mümkün olmayan bir vergi oranı vergi hasılatını en yüksek düzeye çıkaracaktır.

  • Laffer eğrisine göre hiç vergi hasılatı sağlamayan iki ekstrem vergi oranı vardır. Bunlar sıfır vergi oranı ve % 100 vergi oranıdır. Sıfır vergi oranında fertler hiç vergi ödemezler. Vergi oranı % 100 olduğunda ise fertlerin üretim yapıp gelir elde etme arzuları tükenmiş olacağından yine hiç vergi ödemeyeceklerdir. Bu iki ekstrem arasında önceden belirlenmesi mümkün olmayan bir vergi oranı vergi hasılatını en yüksek düzeye çıkaracaktır.



Arz Yönlü İktisatçılar çalışmalarını mümkün olduğunca ampirik bulgulara dayandırmışlardır. Bu amaçla yapılan ampirik çalışmalar yanında monetaristlerin ve Rasyonel Beklentiler Teorisi’nin yaptığı çalışmalardan da yararlanmışlardır. Arz Yönlü İktisada göre Batı ülkelerinde ferdi tasarruf hacmi en düşük ülke ABD’dir. Bunun sebebi Amerikan vergi sisteminin ağır vergi yüküne sahip olmasıdır.

  • Arz Yönlü İktisatçılar çalışmalarını mümkün olduğunca ampirik bulgulara dayandırmışlardır. Bu amaçla yapılan ampirik çalışmalar yanında monetaristlerin ve Rasyonel Beklentiler Teorisi’nin yaptığı çalışmalardan da yararlanmışlardır. Arz Yönlü İktisada göre Batı ülkelerinde ferdi tasarruf hacmi en düşük ülke ABD’dir. Bunun sebebi Amerikan vergi sisteminin ağır vergi yüküne sahip olmasıdır.



Laffer Eğrisine Yönetilen Eleştiriler

  • Bazı iktisatçılar Laffer eğrisindeki amaçlara muhalefet ederler. Onlara göre Laffer eğrisinde bazı belirsizlikler vardır. Örneğin varsayımların doğruluğunun ampirik bulgularla test edilmesi son derece zordur. Laffer vergi indirimlerinin derhal vergi hasılatı sağlayacağını söylemez.



Vergi indirimleri yatırım ve üretim artışına o da gelir ve vergi artışına yol açar. Gerçekten vergi indirimleri yatırım ve üretimi uyarıcı bir etki yapar, ancak bu toplam vergi gelirlerini artırmak için yeterli değildir. Üstelik vergi indirimlerinin yeraltı ekonomisi üzerinde ne kadar etki edeceğini belirlemek de son derece zordur.

  • Vergi indirimleri yatırım ve üretim artışına o da gelir ve vergi artışına yol açar. Gerçekten vergi indirimleri yatırım ve üretimi uyarıcı bir etki yapar, ancak bu toplam vergi gelirlerini artırmak için yeterli değildir. Üstelik vergi indirimlerinin yeraltı ekonomisi üzerinde ne kadar etki edeceğini belirlemek de son derece zordur.




Yüklə 446 b.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin