KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə346/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   342   343   344   345   346   347   348   349   ...   889
LONCALAR Bizans Dönemi

Başta Konstantinopolis olmak üzere imparatorluğun bellibaşlı kent merkezlerinde esnaf, zanaatkar ve tüccarların mensubu olduğu ve Grekçe "systemata" veya "so-mateia" adlarıyla anılan Bizans loncaları, Bizanslıların Roma Imparatorluğu'ndan devraldığı, ancak zaman içerisinde birtakım değişimlere uğramış olan iktisadi kurumlardır.

Geç Roma ve erken Bizans dönemlerinde daha henüz "collegia" adını taşımakta o-lan loncalar arasında özellikle Konstantinopolis ve Roma gibi büyük kentlerin i-aşesini(-») sağlamakla, yahut ordu, bürokrasi ve sarayın ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü birtakım organizasyonlar üzerinde devletin sıkı bir denetim gücüne sahip olduğu bilinmektedir. Ancak bununla birlikte, başkent Konstantinopolis'in erken dönemdeki lonca teşkilatına ilişkin bilgiler oldukça kısıtlı ve yetersizdir.

Buna karşın Eparbos'un Kitabı adlı 10. yy'a ait Bizans resmi belgesi bu konuda en teferruatlı bilgileri içerir. Her biri başkentin bir loncasına ayrılmış 22 bölümden oluşan bu nizamnamede söz konusu edilen kurumlar sırasıyla şunlardır: Noterler (ta-boullarioi), gümüşçüler (argyropratai), banker veya sarraflar (trapezitaL), ipek ticareti ve ipek üretiminin değişik safhalarıy-la ilgili beş ayrı lonca (vestiopratai, prandi-opratai, metaxopratai, katartarioi, serika-rioi), keten tüccarları (othoniopratai veya mithaneis), parfümcüler (myrepsoi), mum imalatçıları (keroularioi), sabuncular (saponopratai), bakkal ve manavlar (saldamarioi), saraçlar (lorotomoi), kasaplar (makellarioi), domuz satıcıları (choirem-poroi), balık satıcıları (ichthyopratai), ekmek fırıncıları (artopolai), meyhaneci ve perakende şarap tüccarları (kapeloi), e-

Bir 9. yy minyatüründe Bizanslı noter ve

demirci.


Patis, Bibliotheque National, 923

parhos'a bazı teftiş ve denetim görevlerinde yardımcı olan "legatarios" adlı memurların loncası, sığır pazarlarının müfettişleri (bothroi), aralarında marangoz, mermer ustası, çilingir, duvarcı, boyacı ve benzerlerinin bulunduğu çeşitli inşaat ustaları (technitai).

Oldukça kapsamlı olmasına rağmen, bazı önemli meslek ve zanaatlara -örneğin demirci, çanak çömlekçi, ayakkabıcı, terzi, berber, hekim, vb gibi-yer verilmemiş olmasından dolayı, Eparbos'un Kitabı denilen belgenin 10. yy'da kentteki loncaların tümünü değil, sadece "eparhos tes pole-os"un direkt denetimi altında olanları yansıttığı düşünülmektedir. Ayrıca bu loncaların idari teşkilatları açısından 4. yy'da görülen Roma tarzı collegia'dan çok ortaçağ Avrupa'sında, özellikle de Paris'te görülen korporasyonları andırdıkları bazı araştırmacılar tarafından ileri sürülmüştür.

11. yy'da da kentte bu tip loncaların varlıklarını sürdürdüklerine dair veriler olmakla beraber, 12. yy'dan itibaren devletin bu teşkilatlar üzerindeki kontrol ve denetim gücünün kaybolduğu tahmin edilmektedir. 14. ve 15. yy belgelerinde kar-

şımıza çıkan loncaların ise İtalya'daki benzer kurumların etkisinde geliştiğini, yani artık birer devlet denetim aracı olmaktan çıkıp, esnaf ve tüccarlar tarafından salt kendi iktisadi menfaatlerini korumak amacıyla kurulmuş kurumlar haline dönüştüklerini iddia eden araştırmacılar bulunmaktadır. Ancak kaynak ve belgelerin yetersizliği nedeniyle bu iddialar kesinlik kazanamamıştır.

Bibi. L. C. Ruggini, "Le associazoni professi-onali nel mondo Romano-Bizantino", Settima-ne di Studio del Centro Italiano di Studi sull'altomedioevo, c. 18/1,1971, s. 59-193; A. Graeber, Untersuchungen zum spâtrömischen Korporationsıvesen, Frankfurt, 1983; Sp. Vryo-nis, "Byzantine Demotratia and the Guilds in the Eleventh Century", Dumbarton Oaks Pa-pers, c. 17 (1963), s. 289-314; G. Mickwitz, "Un probleme d'influence: Byzance et l'economie de POccident medieval", Annales d'histoire economique et sociale, 1936; E. Frances, "La disparition de corporations byzantines", Ac-tes du XIIe Congres International deş Etudes Byzantines, II, Ohrid, 1964, s. 93-101; N. Oi-konomides, Hommes d'affaires grecs et latins â Constantinople (XIIIe-XVe siecles), Montreal, 1979, s. 108-114; To Eparchikon Biblion, I. Dujcev (haz.), Londra, 1970; A. E. R. Boak, "Notes and Documents: The Book of the Pre-fect", Journal ofEconomic and Business His-tory, c. 1/4, 1921, s. 577-619.

NEVRA NECİPOGLU Osmanlı Dönemi

Osmanlı döneminde lonca örgütlenmesinin ne zaman ortaya çıktığı, gediklerle(-t) loncaların nerede iç içe geçip nerede ayrıldıkları ve Anadolu'da kökleşmiş bir toplumsal, dini ve ekonomik örgütlenme olan Ahilikle istanbul loncalarının etkileşim ve bağlan, üzerinde değişik görüşler olan bir konudur.

İstanbul'un fethinden sonra kısa bir süre, esnafın oldukça dağınık ve belki de bir ölçüde başına buyruk olduğu; Bizans loncalarının dağıldığı, yerlerine hemen yeni bir düzen kurulamadığı; bu yüzden de kentte zaman zaman mal darlığı çekildiği çeşitli belgelerden anlaşılmaktadır. Bazı tarihçiler II. Mehmed (Fatih) döneminde (1451-1481) istanbul'da lonca örgütlenmesi olmadığını yazar. Ancak bu, kentte esnafın bütünüyle başıboş ve örgütsüz olduğu anlamına gelmez. Büyük olasılıkla, bir yandan Bizans lonca örgütlenmesi öte yandan Ahiliğin gelenekleri ve örgütlenme biçimlerinin etkisi altında yeni bir yapı 15. yy'ın ortalarından itibaren oluşmaya başlamıştır.

Anadolu'da kol salmış olan, kimi tarihçilere göre dini tarikat niteliği ağır basan, kimi yazarlara göre ise doğrudan doğruya Avrupa'daki korporasyonların Doğu'da aldığı biçim olan Ahiliğin en fazla etkisinde kalmış olan esnaf kollarından debbağlı-ğın, fetih sonrasında İstanbul'da en örgütlü esnaf kesimi olduğu sanılmaktadır. II. Mehmed debbağların merkezi otoriteye karşı bağımsızlıklarını bir ölçüde koruyabilmeleri için onlara ayrıcalıklar tanıdığına göre, debbağlar mesleki anlamda örgütlü olmalıdırlar.

R. Mantran, Osmanlılarda fetihten önce var olan ve dinsel karakteri ağır basan bir esnaf örgütlenmesinin, geleneksel Bizans

loncalarından geriye yapı ve insan olarak ne kalmışsa derleyerek, hattâ belki de, tek tuk kalmış Bizans loncalarını olduğu gibi kabullenerek kısa sürede kurulduğu görüşündedir.

Yine de, 18. yy'a gelene kadar kaynaklarda ne "gedik" ne de "lonca" terimlerine rastlanmaz. 1720'lere kadar esnaf ve zanaatkar toplulukları için kullanılan "taife", "erbab-ı hirfet" (sanat), "ehl-i sanat" gibi terimler yanında "esnaf" sözcüğü de, aynı zamanda esnaf ve zanaatkar topluluklarını da ifade eden bir anlam kazanmış görünmektedir. 17. yy'ın ortalarında Evliya Çelebi Seyabatbaname'de bütün meslek gruplarını ve örgütlenmesini "esnaf sözcüğüyle adlandırır.

15. ve 16. yy'larda, İstanbul'da sürekli bir iskân yaşanırken, Rumlar, Yahudiler, Ermeniler de kendi esnaf örgütlerini (adı henüz bu olmasa da loncalarını) kurup güçlendirmişler; bazı iş alanlarında sadece gayrimüslimler yoğunlaşırken bazı mesleklerde Müslüman-gayrimüslim karma esnaf örgütleri ortaya çıkmıştır, istanbul'daki esnaf örgütlenmesi üzerinde Ahiliğin etkisinin altını çizen bazı araştırmacılar, başlangıçta, 17. yy'a kadar Müslüman ve gayrimüslim ayrımının daha belirgin olduğunu, bundan sonra çeşitli dinlerden kimselerin aynı lonca içinde birlikte çalışmalarının yaygınlaştığını yazmaktadırlar. Bu yapı değişikliği sürecinde Müslümanların esnaf toplulukları ve loncaların yönetiminde ağır basmaya ve üstünlük elde etmeye bir devlet politikası olarak da önem verdikleri anlaşılmaktadır.

istanbul'da lonca örgütlenmesinin kendine özgü yanlarını kavrayabilmek için, kaynaklarda resmi olarak ilk kez 1727'de geçen "gedik" terimi ve düzenlemesinin loncalarla ilişkisine ve İstanbul'da gediğin neden öne çıktığına değinmekte yarar vardır. Bir örgütlenmeden çok, bir tekel ve ayrıcalık (imtiyaz) olan gedik, aynı zamanda devletin ticari hayatın örgütlenmesi üzerindeki güçlü denetiminin de ifadesidir. Gedik, belli bir kişiye verilmiş olan belli bir işi yapma, bir dükkânı işletme ayrıcalığıdır. Sözcük zamanla, o işin yapıldığı yer, dükkân, araç gereç anlamını kazanmış ve daha da geniş olarak bu tekel ve ayrıcalık düzeninin adı haline gelmiştir. Her ticaret ve sanat alanında kaç gedik olacağı önceden belirlenmiş ve yeni gedikler açılması belli ve sıkı kurallara, en önemlisi de yönetimin karar ve onayına bağlanmıştır. Böylece Batı'da korporasyonların, loncaların elindeki tekel ve imtiyaz verme hakkı İstanbul'da merkezi otoritenin denetimine alınmıştır.

Lonca sözcüğüne de gedik gibi ilk kez 18. yy'ın başlarında rastlanır. Büyük olasılıkla italyanca "loggia" (büyük toplantı salonu) sözcüğünden gelen ve önceleri esnaf birliklerinin toplandığı yer anlamında kullanılan terim, daha sonra orada toplanan heyet anlamında kullanılmaya başlanmış, hattâ aradaki ayrımı belirtebilmek için "lonca heyeti" ve "lonca dairesi" diye iki farklı terim kullanıldığı olmuştur,, 19. yy'dan sonra ise sadece "lonca" sözcüğü,


Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   342   343   344   345   346   347   348   349   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin