MEZAR TAŞLARI
438
439
MEZAR TAŞLARI
la kadar genellikle toplumun üst tabakasına mensup kişilerin cami hazirelerindeki taşlan dışında, diğer kesimlerin zamanın tahribine açık malzemeden yaptırdıkları taşların yok oldukları varsayımı, bazı araştırmacılar tarafından ileri sürülmüştür. Kullanılan malzemenin ise çok sınırlı bir şekilde Roma ve Bizans anıtlarından dev-şirilmiş olması bu eserlerin yaygınlığım azaltan bir diğer nedendir. III. Ahmed döneminde (1703-1730) istanbul'da gerçek anlamda bir mezar taşı sanatı doğar. Yapı malzemesi olarak mermer kullanımı bu dönemde yaygınlaşmış, başta çeşme ve namazgah gibi mimari eserlerde uygulanmış ve asıl işlevini mezar taşı yapımında bulmuştur. 18. yy'in ince sanat zevkini bu taşlarda bütün ayrıntılarıyla görmek mümkündür. 19. yy'da ise daha önceki dönemlerin kültürel sembolizmi sürmekle birlikte, Batı etkisiyle bu soyut sembolizmin yerini realist tasvirler almaya başlamış ve taş
lımescit'te Refik ve Yakup; Balat'ta Agora; Tarlabaşı'nda Hasır; Tepebaşı'nda Despi-na; Sütlüce'de Sadrazam; Moda'da Koço, Beyoğlu'nda Çiçek Pasajı'ndaki ve Neviza-de Sokağı'ndaki içkili yerler Boncuk ve İmroz; Pangaltı'da Candaş, Yeşilköy'de Ogün (Ohannes) ve Balıkpazarı'nda Cumhuriyet ilk akla gelenlerdir. Bibi. Ali Rıza, Bir Zamanlar; K. Sülker, Osmanlıdan Günümüze içki ve Toplum, ist., 1985; Sevengil, Eğlence, (1985); R. E. Koçu, Eski istanbul'da Meyhaneler, Meyhane Köçekleri, İst., ty; Mehmet Tevfik, istanbul'da Bir Sene, İst., 1991; İ. Ortaylı, "istanbul'un Meyhaneleri", istanbul'dan Sayfalar, ist., 1986, s. 169-174; E. Hiçyılmaz, Eski istanbul Meyhaneleri ve Alemleri, ist., 1992.
VEFA ZAT
Dostları ilə paylaş: |