Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹



Yüklə 7,57 Mb.
səhifə41/74
tarix14.02.2018
ölçüsü7,57 Mb.
#42780
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   74

Menzil i Şâh Köprüsü: Diyâr ı Acem'de püll i Şâhî nâmıyla meşhûr ı âfâk bir cisr i nûh-tâkdır kim dokuz aded tâki tâk ı Kisrâ'dan nişân verir.

Nehr i Demâvend ile kûh ı Bî-sütûn cânibinden gelen enhârlar, cümle bu kantara i azîmin zîrinden güzer edüp cümlesi nehr i Diyâle'ye Diyâle dahi Bağdâd sahrâsından ubûr edüp nehr i Dicle i Şatt'a munsabb olur. Bu cisr i ibret-nümâyı ubûr edüp mukaddemâ bâlâda kûh ı Bî-sütûn dâmenlerinden kal‘a i Sorhbîd sahrâsı içre üç menzil gidüp dördüncü günde yine,



Menzil i kal‘a i Kirmânşâhî: Bu kal‘a dahi mukaddemâ bâlâda Şâh İsmâ‘îl binâ etdiğiyçün Kirmânşâhî dedikleri ve gayrı evsâfları tahrîr olun­muşdu. Lâkin bu mahalden Nihâvend ve Kum ve Kâşân diyârların seyr edüp yine bu kal‘a i Kir­mân­şâhî'ye gelmek iktizâ etdi. Zîrâ bu Kirmânşâhî diyâr ı Hemedân'a üç menzil olup Bağdâd yolu üzre vâki‘ olmuş bir kal‘a i Kirmânşâhî'dir. Lâkin bu hakîr bu mahalleri geşt [ü] güzâr etmek içün seb‘a i seyyâre-vâr devr i diyâr edüp Kirmân­şâ­hî'den cânib i cenûba üç sâ‘atde,

Menzil i kend i Kaçar Hân: Bin hâneli ve câmi‘ ve hân u hammâmlı kend i müzeyyendir. Andan yine semt i cenûba 7 sâ‘atde,

Kend i Sührâb: Kirmânşâh hâkinde beş yüz hâneli ve bir câmi‘li kend i ma‘mûrdur. Andan yine cenûba 5 sâ‘atde,

Menzil i kend i Serhale: Üç yüz hâneli kend i ma‘mûr u bâğ ı İrem-misâldir. Andan yine cânib i cenûba 8 sâ‘atde,

Menzil i kasaba i Tâk ı Giray: Zamân ı kadîmde Hulâgû Hân Bağdâd'a mâlik oldukda Hulâgû'nun oğlu Giray Hân nâm bir şehzâde i âzâde bu mahall i sayd u şikârdan hazz edüp bir şehir bünyâd edüp ismine Tâk ı Giray Hân derler. Hâlâ ol kadar imâr değildir. Ancak niçe yerde tâk ı revâk alâmetleri kalmışdır. Sultân Murâd Hân ı Râbi‘in sipehsâlâr ı mu‘azzamı olan Hüsrev i Şîr-i vezîr i dilîr Hemedân ve Dergezîn'i harâb u yebâb edüp Bağdâd üzre gelirken bu Tâk ı Giray'a uğrayup Yeni İmâm nâm yoluyla bu Tâk ı revâka gelüp harâb etmişdir. Hâlâ ol asırdan berü bir nâ-tamâm imârdır. Derteng kal‘ası hudûdunda bin hâneli ve câmi‘ ve hân ve hammâm u çârsû-yı şâhîli ve âb ı revânlı kasaba i Tâk ı Giray'dır. Andan kalkup taraf ı cenûba 2 sâ‘atde,

Derteng Boğazı: Ne‘ûzü-billah Allahümme âfinâ bir mahûf u muhâtara ve dayk u teng ü târ bir râh ı Derteng i reng i bârdır kim elbette cemî‘i tüccârân ve sevdâgerânların metâ‘ ı bârları bu ma­hal­de develerden ve katırlardan yıkılup pâymâl ü ri­mâl olur. Ve piyâde âdemleri dahi usret üzre güzer etdiklerinden Serâh ı der-i teng nâmıyla meşhûr ı âfâk Derteng Boğazı'dır. Lisân ı Pârsî'de der; kapu, teng; daracık yire derler. Bu mahalde Enûşirvân ı âdil bir demir kapu icâd etdiğinden Derteng derler. İki cânibi evc i âsumâna ser çekmiş kayalı ve şahin ve zağanos kuşu yuvalı yalçın kay­alardır.

Hattâ Sultân Murâd Hân ı Râbi‘ Bağdâd'ı feth edüp Dârü's-saltanati'l-aliyyelerine avdet et­dikde vezîri­a‘zam Kara Mustafâ Paşa ile Diyârbekir Silahdârı Melek Ahmed Paşa bu Derteng mahalline gelüp Acem şâhıyla bu Derteng boğazında hudûd kesilüp hâlâ bu boğaz ağzında bir amûd ı münte­hâya hudûdnâme yazılmış ve celî hat ile sikke i mer­mer­de kazılmış bir mil i mermerdir. Andan içeri cânib i kıbleye Âl i Osmân'ın Bağdâd hudûdudur. Ol amûddan taşra taraf ı şarka Acem şâhı hudû­dudur. Hâlâ bu boğaz ağzında Şâh Gediği'nde deve damları kadar tavîl mahzen ve mağaralar vardır. Kaçan Acem Bağdâd'ı muhâsara etmek murâd edindikde bu mağaralara zahîre doldurup andan Bağdâd'a sarılır. Allahümme'l-hafız.

Andan Derteng Boğazı'n selâmetle geçüp 5 sâ‘atde,

Evsâf ı kûhistân ı Seng, ya‘nî kal‘a i Derteng: İbtidâ bânîsi Enûşirvân ı âdildir kim arz ı Irâk'ı Moğol ve Hind ve Özbek Tatarı destinden halâs içün bu kal‘ayı bu teng boğaz ağzında binâ etdi. Hâlâ kânûn ı Süleymân Hân üzre hâk i Bağdâd'da başka sancak beği tahtıdır. Cümle bin mikdârı güzide askere mâlikdir ve beğinin hâss ı hümâyûnu 320.000 akçedir. Ammâ livâsında alâybeği ve çeribaşı ve erbâb ı zu‘amâ ve erbâb ı timârı yokdur. Zîrâ tahrîr i Süleymân Hân'da bu ülkeye arz ı Irâk deyü tahrîr olunup timâr ve ze‘âmet kurâları yok­dur. Ve âhirü'l-hudûd olup iki kılıç mâbeyninde kurâları olmağile timâr kayd olunmamışdır. Ammâ ümerâlarına hâs kayd olmuş kendleri vardır. Beğine beher sene yigirmişer kise hâsıl olur sancakdır. Yüz elli akçe kadısına doksan pâre nâhiye kurâsından beş kise hâsıl olur. Kal‘a dizdârı ve üç yüz kal‘a ne­ferâtı ve muhtesibi ve bâcdârı ve şâhbenderi vardır. Ammâ müftî ve nakîbi yokdur.

Eşkâl i kal‘a i Derteng: (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) [328b]

....................(7 satır boş)....................

Andan yine cânib i kıbleye 5 sâ‘atde,

Evsâf ı hâk i amber-pâk i karâne, ya‘nî binâ-yı Yezdecürd Şâh ı kal‘a i Derne

Ba‘de hicreti'n-nebeviyye sene (   ) târîhinde bir (   ) (   ) Yezdecürd Şâh'ın binâsıdır. Ol asırda şehr i azîm imiş. Ba‘dehû Timur Hân harâb et­mişdir. Yine imâr olup sene 1039 târîhinde Murâd Hân ı Râbi‘ âsafı Hüsrev i Şîr harâb etmişdir. Hâlâ dest i Âl i Osmân'da sehel imâr olup Süleymân Hân kânûnu üzre eyâlet i Bağdâd'da sancak beği tahtıdır. Bin mikdârı çeri ile hükûmât eder. Beğinin hâssı 406.931 akçedir. Ber-vech i adâlet yigirmi kise hâsıl olur. Alâybeği ve çeribaşı ve timâr ve ze‘âmet yokdur. Arz ı Irâk'da Karane livâsı hâki ile müşâ olduğundan derne i Karane derler. Kadı ve dizdârı ve neferâtı vardır ve muhtesibi ve şâhbenderi ve bâcdârı vardır ammâ müftî ve nakîbi ve emîni yok­dur.

Eşkâl i zemîn i kal‘a i Derne:

....................(8 satır boş)....................

Andan yine cânib i kıbleye 6 sâ‘at gidüp,

Menzil i Hânkâh ı kebîr: Derne livâsı hük­münde âyende vü revendegân ı tüccârân mihmân olmak içün Şâh İsmâ‘îl bir hânkâh ı azîm binâ et­miş, hâlâ âbâdândır. Ba‘dehû adl i Acem ile bu mahalle bin mikdârı hâneler imâr olup müte‘addid câmi‘leri ve hân u hammâm ve müfîd ü muhtasar bâzâr ı dükkânçeleri vardır.

....................(1.5 satır boş)....................

Andan yine kıbleye 6 sâ‘atde,

Menzil i Hânkâh ı sağîr: Bir vâsi‘ ferahfezâda bir hân ı azîmdir ammâ bânîsi ma‘lûmum değildir. Bu dahi Derne livâsı hâkinde şâhrâh üzre mihmân­hâne i sağîrdir. Yemîn [ü] yesârında beş yüz hâneli ma‘mûr câmi‘li ve hammâmlı ve bâğ u bâğçeli kendi vardır.

....................(2 satır boş)....................

Andan semt i kıbleye 8 sâ‘atde,

Evsâf ı kasaba i Hârûniyye: Sene 244 târîhinde Hârûnu'r-Reşîd Halîfe inşâ etdiğiyçün Hârûniyye derler.

....................(2 satır boş)....................

Andan taraf ı kıbleye 7 sâ‘atde, [329a]

Evsâf ı kasaba i Zeng-âbâd ı hoş-bünyâd: Zamân ı kadîmde Hârûnu'r-Reşîd hilâfetinde Zengî Hazînedâr nâm bir şahs ı benâm tamâm etdiğiyçün Zeng-âbâd derler. Hâlâ eyâlet i Bağdâd'ın berr i Acem'de başka sancak beği hükmindedir. Bin aded güzîde askere mâlikdir. Beğinin kânûn ı Süleymân Hân üzre hâssı 270.000 akçe eder. Ber-vech i adâlet on sekiz kise dutar. Arz ı Irâk'da olmağile timâr u ze‘âmet ve çeribaşı ve alâybeğisi vardır ve yüz elli akçe kadı ve yetmiş pâre nâhiye kurâları vardır. Ve Bağdâd kuluna aklâm kayd olunmuş hâsdır. Paşa ağalarından bir nâmdâr ağa iki yüz tevâbi‘iyle bu hâssı zabt edüp kırk yük akçe tahsîl eder ve yüz,

....................(3 satır boş)....................

Andan cânib i kıbleye meyyâl 5 sâ‘atde,

Evsâf ı kasaba-i Hâs ı Kızıl Rabat: Eyâlet i Bağdâd'da Zeng-âbâd sancağı hâkinde nâhiyedir ve Bağdâd kulu içün dokuz yük akçe hâsdır. Paşa tarafından bir ağa gelüp on beş yük akçeyi tahsîl edüp kula mevâcib gider.

....................(5 satır boş)....................

Andan yine cânib i cenûba (   ) sâ‘atde,

Evsâf ı kasaba i Hâss ı Bakuba: Hâk i Bağdâd'da berr i Acem'de Bağdâd kulu aklâmında hâsdır. Paşa ağalarından bir nâmdâr ağa yetmiş kise iltizâm ile alup yüz kise hâsıl eder, hâs ı âlîdir.

....................(5 satır boş)....................

Andan semt i kıbleye (   ) sâ‘atde,

Evsâf ı kasaba i livâ-i Bayat: Kânûn ı Süleymân Hân üzre başka sancakdır. Beğinin hâssı 200.000 akçedir. Hâk i pâkinde timâr u ze‘âmet olmadığından alâybeği ve çeribaşı yokdur ve yüz elli akçe kazâdır. Nâhiyesi cümle iltizâm kurâlarıdır. Yedi yük akçeye bir paşa ağası alup yüz elli âdemiyle zabt edüp tahsîl i mâl eder.

....................(5 satır boş)....................

Andan yine taraf ı kıbleye (   ) sâ‘atde, [329b]

Evsâf ı kasaba i Nev-âbâd, ya‘nî Yeni Kasaba:

....................(5 satır boş)....................



Evsâf ı kasaba i mu‘azzam sancağ ı Debâlâ: Hâk i Irâk'ın berr i Acem'inde kânûn ı Süleymân Hân üzre başka sancak beği tahtıdır. Mîr i livâsının hâssı 260.000 akçe eder. Hâk i amber-pâkinde timâr ü ze‘âmeti vardır ve alâybeği ve çeribaşı ve yüz elli akçe kazâ hâkimi dahi vardır. Ve cümle seksen altı aded ma‘mûr nâhiye kurâları vardır.

....................(5 satır boş)....................



Evsâf ı kasaba i Kerend: Hâk i Irâk'ın berr i Acem'inde kânûn ı Süleymân Hân üzre başka sancak beği tahtıdır. Beğinin hâssı 239.260 akçedir ve kazâdır ve nâhiyesinde Bağdâd kulu hâssı kurâları vardır.

....................(5 satır boş)....................



Evsâf ı kasaba i sancağ ı Karâniyye: Eyâlet i Bağdâd'da kânûn ı Süleymân Hân üzre başka sancak beği tahtıdır. Beğinin hâss ı hümâyûnu 200.000 akçedir ve yüz elli akçe pâyesiyle kazâdır. Nâhiyesinde hâs köylerini paşa ağaları zabt eder.

....................(6 satır boş).................... [330a]



Evsâf ı kasaba i sancağ ı Gîlân: Eyâlet i Bağdâd'ın berr i Acem'inde başka sancak beği tahtıdır. Kânûn ı Süleymân Hân üzre mîr i livâsının hâss ı hümâyûnu 200.000 akçedir ve yüz elli akçe pâyesiyle kazâdır. Zamân ı kadîmde Cîlân nâmında bir kend idi. Bizzât eş-Şeyh Hazret i Abdülkâdir-i Cîlânî'nin maskat ı re’sleri olmağile ma‘mûr [u] âbâdân olup büleyde i ma‘mûrdur. Ammâ hâlâ ol kadar ma‘mûr değildir. Şeyh Abdülkâdir'in vatan ı aslîleri olduğundan Abdülkâdir-i Cîlânî derler. Yohsa Gîlânî değildir. Gîlân diyâr ı Acem'in şimâlinde vilâ­yet i Şirvân ve Şâmakı kurbünde Demirkapu kal‘asına karîb bahr i Hazer kenârında şehr i Gîlân bir bender i azîmdir. Ammâ bu Cîlân hâk i Bağ­dâd'da başka sancakdır.

....................(2.5 satır boş)....................



Evsâf ı kasaba i sancağ ı Âl i Sâh: İbtidâ bânîsi Âl i Sâlihiyân'dır. Kânûnnâme i Süleymân Hân üzre başka sancakdır. Beğinin hâssı 200.000 akçe eder ve yüz elli akçe pâyesiyle kazâdır. Diyâr ı Acem'de bu livâ hâkine ülke i Âl i Sâ‘ derler. Zamân ı Uzun Hasan ı Bayındırî'de ülke i azîm imiş. Hâlâ ol kadar imâr değildir. Ekseriyyâ kurâları Bağdâd kulu mevâcibine aklâm kayd olup bir paşa ağası iltizâm ile on yük akçeye zabt eder.

....................(4.5 satır boş)....................



Evsâf ı Hükûmet i Karadağ: Hâk i Irâk'da Basra gibi yurdluk ve ocaklık hükûmetdir. Hâkinde asla timâr u ze‘âmet yokdur. Ammâ beğinin hâssı 804.287 akçedir.

....................(5.5 satır boş)....................



Evsâf ı kasaba i sancağ ı Cengûle: Hâk i Irâk'ın berr i Acem'inde sancakdır. Beğinin hâss ı hümâyûnu cümle 200.000 akçedir.

....................(7 satır boş)....................

Bâlâda tahrîr olunan Derne ve Derteng livâları tahrîri bahânesiyle eyâlet i Bağdâd'ın cümle sancak­ları tahrîr olunup yine menzil i Hârûniyye'ye gelindi. [330b] Andan cânib i kıbleye Bakuba hâssı hâkinden ubûr edüp ma‘mûr u âbâdân ve mah­sûldâr kurâları ve Hânkah'ı geçüp 7 sâ‘atde,

Evsâf ı bâ’is i terk i memleket ü sıla ve sâ’irîn olan ashâb ı müstekmile ravza i Irâk ı Acem ve belde i Sultân Ahmed i be-Cem, kân ı fâkihe i rummân, İremezâtü'l-imâd ı cihân, ya‘nî şehr i atîk i Şehribân

Be-kavl i müverrihân ibtidâ bânîsi Enûşirvân kızı Bânû-yı Cihân inşâ etmeğile Şehr i Bânû derler. Mürûr ı eyyâm ile elsine i nâsda tahfîf i kelâm edüp Şehribân dediler. Ammâ hakkâ ki hâk i Irâk ı medâyin i Kûfe ve Arab u Acem'in Şâm ve Dârü's-selâm gibi bâğ ı İremdir. Hâlâ Bağdâd ı behişt-âbâdın cânib i şarkîsinde iki menzil nehr i Diyâ­le'nin karşu tarafında ba‘îd bir ferahfezâda rûy ı arzı zeyn etmiş bir hıyâbân ı kûyâh gül i gülistân ve nahlistânlı şehr i şîrîndir kim cemî‘i selâtîn i selefin hasretü'l-mülûki bir şehr i merâmdır.

....................(29 satır boş).................... [331a]

....................(35.5 satır boş)....................

Andan cânib i kıbleye berr i Acem içre nehr i Diyâle'den [331b] müteferrika olmuş tur‘aları at­larımız ile ubûr edüp niçe yüz ma‘mûr [u] âbâdân kend i İrem-âbâdları 12 sâ‘atde ubûr edüp,

Evsâf ı kasaba i kadîm, itmâm ı binâ-yı rûz ı nevrûz, ya‘nî şehr i azîm i Behrûz İbn Enûşirvân ı âdil i ekâsire

Behrûz nâm bir veled i nâ-kâbili binâ etdiğin­den şehr i Behrûz derler. Nehr i Diyâle kenârına varınca sevâd ı mu‘azzam belde i kebîr idi. Ba‘dehû sene (   ) târîhinde Hulâgû Hân Bağdâd'a istîlâ edüp Âl i Abbâsiyân'dan El-Mustansır Billah Halîfe'yi şehîd etdikde Âl i Abbâsiyân inkırâz bulup Hulâgû Hân bu şehr i Behrûz'u harâb etdi. Ve yine deryâda katre ve güneşde zerre kadar imâr oldu. Hâlâ Bağdâd hâkinde hâss ı hümâyûndur. Paşa ağalarından bir nâmdâr ağa bu hâssı yigirmi yük akçe iltizâma alup iki yüz tevâbi‘iyle mâl ı pâdişâ­hîyi tahsîl edüp Bağdâd'a irsâl olunur bir mansıb ı âlî-i hâsdır. Ve Şehribân kadısı nâ’ibi hükm eder. Bu şehr i Behrûz ile Bakuba hâssının hâki birbir­lerine müşâdırlar. Ammâ bu şehr i Behrûz Bağdâd'a karîb olmağile Bakuba kasabasından ziyâde ma‘mûrdur. Cümle (   ) aded hâne i imârdır.

....................(2.5 satır boş)....................

Andan Diyâle'yi gemilerle ubûr edüp karşu tarafa berr i Acem'e kadem basdık.



Sitâyiş i nehr i azîm i Diyâle:

....................(10 satır boş)....................

Evsâf ı kasaba i sancağ ı Demirkapu

Bizzât Bağdâd ı behişt-âbâd bu Demirkapu hâkinde binâ olunmuş sevâd ı azîm-i sancağ ı kadîmdir kim kânûn üzre beğinin hâssı 200.000 akçedir. Ve bu livâda yiğirmi yük akçe iltizâm ile zabt olunur hâss ı hümâyûn vardır kim bir müte‘az­zım paşa ağası yüz elli aded tevâbi‘iyle hükm i hükûmât eder. Ve bu hâkde Bağdâd müvellâsının nâ’ibi hâkim i şer‘dir. Gâhîce nâ’ibi İmâm ı A‘zam kasabasında oturur, gâhîce yetmiş aded nevâhî kurâların devr eder.

....................(5.5 satır boş)....................[332a]

Evsâf ı sevâd ı mu‘azzam ve belde i kadîm, sitâyiş i burc ı evliyâ ve mahmiyye i dîn [ü] dünyâ, tahtgâh ı ekâsire i Enûşirvân ve pây i taht ı Âl i Abbâsiyân, binâ-yı Amâlika i Bâğ ı ibn Dâd, ya‘nî Irâk ı Bağdâd ı behişt-âbâd

Hamd i Hudâ sıhhat ü selâmet-birle sene 1066 mâh ı Rebi‘ulevvel'inin yevm i isneyninde rûz ı nevrûz ı mevlûd i şerîf i Nebevî'de şehr i Bağdâd'a dâhil olup vâlî i Irâk Kara Murtezâ Paşa hazretleri huzûruna varup dest bûs edüp Melek Ahmed Paşa efendimizin mektûb ı muhabbet-uslûb ve hedâyâ gönderdiği murassa‘ gılâflı kılıcı ve bir cevâhirli hançer i zülficcâmı ve bir cevâhirli çârkab tîrkeşi Murtezâ Paşa'ya verdikde cihân cihân hazz edüp hakîre eydür: "Evliyâm hoş geldin ve safa geldin. Ya biz sizi Tebrîz'den çıkup bürâderimizi Acem destinden halâs edüp bu cânibe teveccüh etdiğiniz çokdan istimâ‘ etmişdim" dedikde,

Hakîr eyitdim, "Sultânım evvelü'r-refîk, sümme't-tarîk fehvâsı üzre Alî Ağa kulunuz ve beğefendi karındaşınız münâsib refîkler olduklarından ve sultânım Bağdâd'da olmayup Düceyle arkın tathîr etmeğe azîmet etdiğinizden birkaç gün diyâr ı Acem'de şehr i Hemedân u Dergezîn ve Kum u Kâşân'da ve yetmişyedi pâre şehr i mu‘azzamlarda eylenüp gezüp bu kadar bilâd ı mu‘azzamaları seyr [ü] temâşâ edüp sultânımın mübârek cemâl i bâ-kemâlin görüp bürâder i azîziniz getirdiğim hizmet i şerîfinde bulunduk." dedikde paşanın Alî Ağası ve paşanın karındaşı ve mahpus ı Acem olan mataracıbaşısı gelüp ser-ber-zemîn bûs etdiklerinde hemân Murtezâ Paşa ayağa kalkup bürâder i mih­ter i cân-berâberin bâğrına basup eynindeki sem­mûr kürki karındaşına giydirüp bir kürk Alî Ağasına ve bir semmûr lipâçe bu hakîre giydirüp Mercâniyye Medresesi cenbinde bu hakîre bir konak verüp cemî‘i me’kûlât [u] meşrûbâtımız ile üç aşbâz ta‘yîn edüp yedi aded hücrelerimiz kalem­kâ­rî çin[i]lerle ve harîr haliçeler ve Mardin yas­dık­larıyla hânemiz döşeyüp bir kise hammâm akçesi ihsân edüp şeb [u] rûz kendülerinin nedîm i hâsla­rın­dan olup kal‘a i Bağdâd'ı temâşâya meşgûl olup alâ kadri'l-imkân ilme'l-yakîn ve hakka'l-yakîn ve ayne'l-yakîn hâsıl etdiğimiz ahvâlâtın beyân ide­lim. Evvelâ,

Binâ-yı Bağdâd ı behişt-âbâdın bânîlerin beyân u ayân eder

Manzara i evvel oldur kim müverrihân ı Arab u Acem ve Hind ü Sind ü Rûm ve nükte-pezîrân ı zevi'l-mefhûm kavilleri üzre ba‘de't-Tûfân Ays evlâdlarından Heremdâd nâm bir melik bir kal‘a i azîm ü hısn ı hasîn ü sedd i metîn binâ edüp anın ismiyle müsemmâ Heremdâd nâm bir sûr ı âbâd­dandır. Hâlâ bu imâr olan Bağdâd'dan aşağı Eski Bağdâd dedikleri şehr i Heremdâd idi kim hâlâ eser i binâları Şattu'l-Arab kenârından cânib i şarkda tâk i Kisrâ'ya varup tâ nehr i Diyâle'ye varınca iki günlük yollarda âsâr ı imâretleri zâhir ü bâhirdir. Harâbâbâdı içre âdem girse gâ’ib olur.

Müverrihân ı kudemâ olan Mıkdısî i Yarmenî bu hâk i Irâk tahrîrinde yed i tûlâsın ayân u beyân edüp mezkûr Eski Bağdâd ı Heremdâd hakkında eyle tahrîr ü tasdîr ü terkîm edüp eydür kim: "Hâk i Irâk hudûdu tûlen Tikrit şehrinden tâ şehr i Sadan'a varınca idi. Ve arzı şehr i Kâdisiyye'den tâ şehr i Hulvân'a varınca hudûd ı İremleri varmış idi. Ve nefs i şehr i Heremdâd Şattu'l-Arab kenârından cânib i şarka iki günlük yolda nehr i Diyâle'ye varmış. Tûlen ve arzen bir sevâd ı mu‘azzam idi. Ve vasat ı şehir içre tâ nehr i Diyâle'den üç aded tur‘a gelüp cereyân ederdi. Ve ol asırda cümle hâk i Irâk'da nehr i Şatt ve nehr i Furât ve nehr i Diyâle'den cümle yedi bin aded tur‘alar cereyân edüp arz ı Irâk'ı saky edermiş. Ve bu Heremdâd'un vasatında deyr i püt-gedesi var imiş kim cemî‘i kıbâbları üç bin amûd ı müntehâ üzre mebnî üç bin altmış aded kıbâbları olup yedi bin aded huddâmları var imiş. Ve nehr i Van [332b] dahi Kürdistân kuhlarından gelüp nehr i Dicle'ye bu Heremdâd al­tında mahlût olurmuş. Ve nehr i İsâ içre ve nehr i Serâb kenârınca niçe bin âsiyâb ı dakîkler deverân edüp mezkûr nehreyn i mübârekeynler üzre niçe bin keştîler şinâverlik edüp şehr i Heremdâd'a tüc­cârân ile metâ‘ getirüp kâlâ vü vâlâ getirirlerdi. Ve ne mertebede sevâd ı mu‘azzam idüğü andan ma‘lûm ı sa‘âdet ola kim bu şehr içre hammâm ı hâs [u] âm ile hammâmât ı mahsûs ı benâm altmış bin hammâm idi" deyü tahrîr etmişler. Hattâ Cerîr i Taberî dahi "Bu Eski Bağdâd ı Heremdâd'ın her hammâmı içre beşer âdem olsa olmaz her ham­mâmda ellişer huddâm var idi", deyü bî-hisâb benî Âdem tahrîr etmiş "Ve cümle kırk bin sırmakeş ve altı bin zerkûb var idi. Gayri esvâk ı bâzârı ve niçe kerre yüz dükkânçeleri ve niçe yüz bin aded âsâr ı imârâtları ana göre kıyâs oluna." deyü tahrîr et­mişler. Ammâ şimdiki hâlde kân ı mâr ı mûr [u] bûm ı gurâb olup ancak âsâr ı binâdan Tâk i Kisrâ nâm bir binâ-yı benâm kalmışdır. İnşâallahu Ta‘âlâ mahalliyle ol dahi tahrîr olunur.

Ehl i hâl olan bu köhne-âbâdın harâbından ibret almak gerekdir kim âyet: 1 nassı nâzil olmuşdur kim bundan ukalâ-yı dûrbîn-fikr ibret almak gerekdir.

Sebeb i harâbî i Bağdâd ı atîk

Bu şehr i Heremdâd'da bir zamân kavm i Yahûd çok olmağile Buhtunnasr hûn ı Yahyâ talebiyçün hurûc edüp ibtidâ bu şehrin Yahûdların kırup şehri dahi harâb u yebâb etdi ve altı yüz sene harâb yatdı. Ba‘dehû Hazret i Risâlet-penâh sene­sinden evvel Enûşirvân ı âdil yedi aded kenz i Kârûn bulup bu şehr i Bağdâd ı atîki ve Tâk i Kisrâ'yı imâr etdi. Zîrâ Tâk i Kisrâ eyle bir kasr ı ulyâ idi kim cemî‘i selâtîn i Irâk'ın yaylagâhı idi. Hazret i Resûl i Ekrem sa‘âdetle rahm i mâder i Emîne Hâtûn'dan Mekke i Mükerreme'de müştakk olduğu leyle i mübârekde bu Tâk i Kisrâ mün­hedim oldu ve Urfa şehrinde âteşgede i Nemrûd ı merdûd söndü ve Tarabefzûn şehrinde üç yüz tıl­sımât ser-nigûn oldu ve Kırım diyârında kal‘a i Kefe'de tuçdan bir atlı sûret ile ser-nigûn oldu ve İslâmbol'da Sarâyburnu'nda ve Atmeydânı'nda ve Altımermer'de ve Yedikulle'de ve Avretbâzârı ve Tavukbâzârı'nda ve Galata Kullesi yerinde üç yüz altmış altı {aded} tılsımâtlar cümle baş aşağı olup Ayasofya kubbesi ve İşpaniye'de Kızılelma Deyri kubbesi münhedim oldu.

Ve'l-hâsıl "Leyle i mevlûd ı Nebî'de bu rûy ı arz içre yetmiş bin alâmet zuhûr etdi." deyü cümle müverrihler ve cemî‘i ehl i siyerler yazdığından mâ‘adâ Rûm Yanvân ve Mıkdısî i Yarmen târîh­lerinde ve gayrı milel bile târîhlerinden tahrîr et­mişlerdir. Zîrâ cümle Nasârâ Hazret i Resûl'i inkâr etmezler, ammâ kavm i Arab'a ba‘s oldu derler.

{Ezîn-cânib} ba‘dehû Enûşirvân Hazret'in za­mânında Bağdâd meliki idi. Hazret'e mu‘tekid olup Hâtem i Tay nâm Arab beğin hedâyâ ile Hazret'e gönderüp mübârek ağzı yarların ricâ etmişdi. Hazret i Resûl i Ekrem dahi ricâsın kabûl edüp ağzı yarın âb ı Zemzem ile mülammâ‘ edüp Hâtem i Tay Enûşirvân ı âdile götürüp kireç ve cıbıs içine Hazret'in ağzı yarın katup Tâk i Kisrâ-yı Enûşirvân ta‘mîr etdi. İlâ hâze'l-ân râygân bir tâk i Enûşirvân'dır. Ol sene Hazret i Risâlet-penâh henüz yigirmi sinneye bâliğ iken ol sene Enûşirvân ve Hâtem i Tay nâm mîr i Arab merhûm oldu. Hikmet i Hudâ Enûşirvân mevt olduğu sâ‘at bir zelzele i azîm olup cümle halkıyla Eski Bağdâd münhedim oldu. "Bu zemîn menhûs ı ekberdir." deyü yigirmi sene dahi mu‘attal yatup Hazret i Risâlet'e kırk yaşında nübüvvet geldikde,

Evsâf ı kal‘a i cedîd {ya‘nî} Irâk ı Bağdâd ı sedd i sedîd

Çünkim Hazret i Risâlet'e kırk yaşında 1 emriyle nübüvvet geldikde Bâğ ibn Dâd bin Ankâyi'd-Dâr-ı ber-murâd evlâd ı Amâlika'dan idi. Hazrete gelüp Bâğ ve pederi Dâd huzûr ı Resûl'de îmân ile müşerref olup Melik Bâğ bir kal‘a âbâd etmeğe Hazret'den izin taleb etdi. Hazret dahi izin verüp "Dâr ı Nu‘mân-ı na‘îmân dârü'l-hilâfe i dâr ı Bağdâd ola" buyurmuşlar.

Andan Bâğ ve pederi Dâd [333a] hâk i Irâk'a gelüp hâlâ şimdiki Bağdâd'ın esâsına şürû‘ edüp Hazret'in nübüvveti gününden tâ hicret i Resûl'ün evvelki senesinde tamâm olup Bâğ ve pederi Dâd binâ etmeğile kal‘a i Bağdâd denilmesinin vech i tesmiyyesi oldur.

Bânî i sânîsi, Hürmüz i Tâcdâr ibn Enûşir­vân'dır. Ekâsire melikleri bu Tâcdâr'da inkırâz bul­du. Ammâ Gürcîstân'da kavm i Dâdyân ekâsireden olmak iddi‘âsın ederler.

Bânî i sâlisi, Âl i Emeviyyûn'dan el-Melikü'l-Devânîkî tevsî‘ etdi ve gâyet ma‘mûr etdi. Bu Mansûr ı Devânıkî gâyet hasîs ü le‘îm ü nekes kes olup hisset denâ’etinden bir dankı hisâb etdiğiyçün Mansûr ı Devânıkî derlerdi. Gerçi gaddâr halk eyle derler ammâ Âl i Emeviyyûn'dan eyle bir sâhib i kerem ve sâhibü'l-hayrât gelmemişdir. Bu Bağdâd kal‘asın tevsî‘ etdikden sonra Mekke i mükerre­me'ye varup Harem i Mekke'yi ve cemî‘i kıbâbların müced­deden tevsî‘ edüp ve iki aded minâre i serâ­med inşâ edüp hâlâ Harem i şerîf etrâfında yedi aded minâre i âlî olmışdır kim her biri beşer ve dörder şerîfeli minâre i bâlâlardır. Ba‘dehû Devâ­nıkî Hazret i Resûl'i vâkı‘asında görüp "Yâ Mansûr, benim şefâ‘time gel!" derler. Hikmet i Hudâ ertesi Man­sûr ı Devânıkî merhûm olup Mekke i Müker­reme hâricinde cânib i şimâlde Bâb ı Mu‘allâ nâm bir makâm ı benâmda kıbâbı içinde medfûn­dur. Rahmetullahi aleyh. Andan,

Bânî i râbi‘ i Bağdâd ı evvel, Abbâsiyân'dan Halîfe Abdullah ibn Muhammed ibn Alî ibn Abbâs'dır.

Bânî i hâmisi, sene 244 târîhinde Emîrü'l-mü’minîn Hârûnu'r-Reşîd'dir.

Bânî i sâdisi, sene (   ) târîhinde Me’mûn Halîfe'dir kim Bağdâd'dan Mısır'a varup îze tarafın­daki Heremeyn dağlarından kenz i Kârûn çıkarup ol genc i firâvân ile Bağdâd'ı behişt-âbâd etdi. Andan bakıyye i mâl ile diyâr ı Yunaniyân'a sefer edüp Adana şehrinin cânib i garbîsinde altı sâ‘at karîb şehr i Tarsus'u {Fireng elinden} dest i kahr ile feth edüp ba‘dehû kal‘ayı ta‘mîr ü termîm ederken merhûm olup Câmi‘u'n-nûr nâmında bir câmi‘ i münevveri sâhasında âsûde olup mermer sandû­ka­sın­da târîhiyle cild i (   ) (   ) mastûrdur. Ba‘dehû bu şehr i Bağdâd'ı sene (   ) târîhinde yine Âl i Abbâsiyân'dan (   ) (   ) Billah halîfe iken kavm i Tatar ı adüv-şikârdan Hulâgû Hân Bağdâd'a istîlâ edüp halîfe ve yetmiş bin hurme hâtûnun karnın yarup katl edüp Bağdâd ı behişt-âbâd iken harâb-âbâd eder.


Yüklə 7,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   74




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin